10 Mayıs 2008 günü yaşanan ve 6 şehit verdiğimiz Aktütün Karakolu baskınından önce anlık istihbaratın var olduğuna dair görüntüler kamuoyunu sarstı. Genelkurmay Başkanı skandalın Taraf gazetesinde yayınlanamsına öfkelendi ve kamuoyuna sert bir açıklama yaptı. Taraf´ın haberini değerlendiren strateji ve istihbarat uzmanları ise, Aktütün baskınında birçok noktanın karanlıkta kaldığını, yapılan açıklamalarla karanlık noktaların daha da arttığını belirterek sivil inisiyatifin de artık harekete geçmesini istediler.
15.10.2008 14:18 Taraf´ın haberini değerlendiren strateji ve istihbarat uzmanları, Aktütün baskınında birçok noktanın karanlıkta kaldığını, yapılan açıklamalarla karanlık noktaların daha da arttığını belirterek sivil inisiyatifin de artık harekete geçmesini istediler. İşte bazı görüşler:
ŞEFFAFLAŞMA SAĞLANMALI - ÜMİT KARDAŞ (Emekli Hakim Albay)
Bu iddialar zaaflar olduğunu gözler önüne seriyor. Gerekli soruşturma Genelkurmay Başkanlığı tarafından kamuya açık olarak yapılmalıdır. Bu Türk Silahlı Kuvvetleri´nin şeffaflaşmasıyla ilgili bir konudur. Bu iddialar üzerine hükümetin de bir an önce harekete geçmesi gerekmektedir. Soruşturma talimatı vermelidir. Çünkü kurum şeffaflaşmak istemiyor.
DEĞERLENDİRMEK ÖNEMLİ - DOÇ. DR. SEDAT LAÇİNER (USAK Başkanı)
Basit bir karakol baskını bu. Ama çok karanlık noktaları var. Yetkililer konuştukça da karanlık noktalar artıyor. Açıklamalar çok çelişmektedir. Ciddi iletişim sorunları söz konusu. İstihbaratı almak değil değerlendirmek önemlidir. Ordunun insiyatif alma sorunu vardır. Üst kademeden emir almadan hareket edemiyorlar. İletişim ve algılama sorunu olduğu anlaşılıyor. Bu hantal yapı içerisine casus da girebilir. Ciddi şüphelerim var. Ortada cevaplanması gereken basit sorular var. Aktütün´e saldırı ne zaman başladı? Uçaklar buraya ne zaman geldi? İstihbarat bilgilerine göre hareket edildi mi? Karanlıkta kalanların ortaya çıkması gerekiyor. Maalesef yetkililer konuştukça soru işaretleri artıyor. Yapılan açıklamalar birbiriyle çelişiyor. Çelişkilerin ortadan kalkması için ortadaki soruları cevaplamak gerekiyor.
SORGULANMASI GEREKİYOR - BÜLENT ORAKOĞLU (Emniyet İstihbarat Dairesi eski Başkanı)
Bir ihmal olduğu görülüyor. Herkes sorumluluğu üzerinden atmaya çalışıyor. Artık her kurum, hata yapan kişileri sorgulanabiliyor. Dağlıca ve Altınova´dan sonra Aktütün saldırısı düşündürücüdür. Aklımıza soru işaretleri getiriyor. Ayrıca Dağlıca´nın krokileri niçin Ergenekon sanıklarına gönderilmiştir bu mutlaka sorgulanmalıdır.
DAHA SAKİN OLMALIYDI
Emekli Korgeneral Salih Acarel: İlker Başbuğ, doğru konuştu, ancak sert konuştu. Buna gerek yoktu. Kendisi çok sevdiğim komutan ama daha sakin olabilirdi.
Emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi: Türkiye´de 24 yıldır akan kan var. Millet bunun durmasını istiyor. Medya halka doğru bilgiler vermiyorsa bu eleştirilir, doğrusu açıklanır. Doğru bilginin karşısına bilgi ile çıkmak lazım.
KIŞLADA KONUŞUR GİBİYDİ - SEDAT ERGİN (Milliyet Gazetesi)
Bu kızgın üslup benim çok tasvip ettiğim bir üslup değil. İster sivil, isteri asker, ister de politikacı olsun, kamu görevlilerinin, kamuoyuna karşı, bu kadar çok yüksek ses perdesinden konuşmasını onaylayamam. Komutan, karargahında maiyetindeki astlarına karşı böyle bir üslup kullanabilir. Bu üslubu kamuoyuna karşı, çok doğru bulmuyorum.
EMİR VERME, CEVAP VER - YASEMİN ÇONGAR (Taraf Gazetesi)
Genelkurmay´ın en üst düzeyde Aktütün baskınından haberdar olduğu, hatta bu hazırlıkları insansız araçlardan gelen video görüntülerinden neredeyse naklen izledikleri doğru mu? Bunlar doğruysa gereği neden yapılmadı? Kamuoyu bunların cevabını bekliyor. Genelkurmay Başkanı´nın bunların cevabını vermeden ´doğru yerde durun´ gibi emir vermesi kabul edilemez.
BİRİKMİŞ STRESİN DIŞA VURUMU - AHMET HAKAN (Hürriyet Gazetesi)
Açıkçası çok fazla yadırgamadım, birikmiş bir stresin dışa vurumu gibi geldi bana. Bu eleştiriler arasında makul olanlar da vardı, olmayanları da. Genelkurmay Başkanı, makul olmayan kısmını hedef alarak sert bir açıklama yaptı. Üslup biraz öfkeliydi. Bunlardan yola çıkarak bir değerlendirme yapılabilir belki ama metne baktığımızda orada sorun gözükmüyor.
DEMOKRATİK ELEŞTİRİYE GELEMİYOR - MEHMET ALTAN (Star Gazetesi)
Demokratik eleştiri niye saldırı olsun? Kapalı bir toplum olduğumuz için övgüye alışmış bir kurum. Eleştirileri saldırı olarak algılıyor. Ortada işin iyi yapılmadığına dair çok ciddi emareler var. Böyle kuvvet komutanlarıyla bir araya gelip toplantılar yapmak, üslubu, tonu yükseltmek, korkutmaya çalışmak olsa olsa insanları yadırgatır ve üzer. Samimi değiller.
TEPKİ NORMAL, ÜSLUP YANLIŞ - OKTAY EKŞİ (Hürriyet Gazetesi)
İlker Başbuğ´un TSK´yı yıpratmayı amaçlayan kampanya nitelikli yayınlar nedeniyle tepki duyması normaldir. Bu yayınlara karşı, Silahlı Kuvvetler´imizin hukukunu koruması hakkı ve görevidir; ancak bu tepkinin medya dünyasını tedirgin etmeyi amaçladığı izlenimini veren bir üslupla dile getirilmesi doğru değildir. İfade özgürlüğüne herkesin saygı duyması lazım.
BU TEHDİTTİR, KABUL EDİLEMEZ - AHMET ABAKAY (Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı)
Bu müdahaleler basına ´görevini yapma´ demektir. Bu bir tehdittir, ölçüsü kaçmış bir açıklamadır, bu tip tehditleri kabul etmiyoruz. Şu sıralarda herkes medyaya ders vermeye kalkıyor. Buna Başbuğ da dahil. Başbuğ ´herkes duracağı yeri bilmeli´ diyor. Evet herkes duracağı yeri bilmeli. Buna Genelkurmay Başkanı da, hükümet de dahildir.
Genelkurmay önceki görüntüleri yasakladı
6 şehit verdiğimiz 10 Mayıs 2008 günü yaşanan Aktütün Karakolu baskınından önce de anlık istihbaratın var olduğuna dair görüntüleri Kanal D yayınlamıştı. Baskından önce PKK´lıların hareketlerini an be an gösteren görüntüler yayınlandıktan sonra Genelkurmay Başkanlığı Askeri Mahkemesi bu görüntülerin yayınlanmasına yasak getirmişti. (Star)
(15 Ekim 2008, 14:18)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: