Sakarya´da jandarma lojmanlarının bodrumunda bulunan 5 elbombası ve 1 kaleşnikof tüfeğin karargahta gizlendiği, olayın duyulması üzerine 7 ay sonra adli makamlara teslim edildiği ortaya çıktı. Bombaların 2005´te Hakkari Şemdinli´de Umut Kitabevi´nin bombalanması olayı ile irtibatlı olabileceği ileri sürülüyor. İstanbul Cumhuriyet Savcılığı olayla ilgili soruşturma başlattı.
Tamamı >   11.4.2013

2010 yılında bir ihbar üzerine Ankara´da durdurulan ve içinden 958 adet el bombası çıkan kamyonla ilgili soruşturma yeniden başlatıldı. Kısa süren ilk soruşturma, bomba naklinin TSK emriyle olduğu ortaya çıkınca takipsizlik kararıyla noktalanmış, bombaların seri numaraları kayda alınarak kamyon serbest bırakılmıştı. Ancak seri numaralarının incelenmesi şok bir gerçeği ortaya çıkardı: Bombalardan 733´ü, Ergenekon soruşturmasında ya da diğer çok sayıdaki terör olaylarında ele geçenlerle aynı seridendi. Bu sonuç ve ilerleyen süreçte savcılığa gelen ihbarlar yeni soruşturma kararında etkili oldu.
Tamamı >   1.4.2013

2010 yılında bir ihbar üzerine Ankara´da durdurulan ve içinden 958 adet el bombası çıkan kamyon, büyük tartışma meydana getirmişti. O dönem, özel yetkili cumhuriyet savcısı, bombalarla ilgili takipsizlik kararı vermişti. Ergenekon davasında savcılık mütalaasına giren bomba uzmanlarının raporu, gerçeği ortaya çıkardı: Kamyonda ele geçirilen Özel Kuvvetler´e ait bombaların 733´ü, Ergenekon soruşturmasında bulunan bombalarla aynı seriden.
Tamamı >   29.3.2013

Terör örgütü DHKP-C´nin AK Parti Genel Merkezi´ne düzenlediği saldırıda kullandığı LAW´ın Poyrazköy kazılarında çıkarılan silahlarla aynı seriden olduğu tespit edildi. Adalet Bakanlığı´na atılan el bombalarının da birçok eylemde kullanılanlarla aynı olduğu belirlendi.
Tamamı >   25.3.2013

Başbakan Erdoğan´ın evinin altındaki çalışma ofisinden gizli dinleme cihazlarının çıkması, bu dinlemeleri kimin yaptığı sorusunu gündeme getirdi. Ergenekon sanıkları emekli generaller Şener Eruygur ile Levent Ersöz´ün Jandarma komutanlıkları döneminde örtülü ödenekten milyonlarca liralık cihaz alındığı ve bu cihazların halen kayıp olduğu biliniyor. Dinlemelerin bu cihazlarla yapılmış olabileceğini ileri sürenler, Başbakan ve diğer bazı AK Parti yetkililerinin resmi ve gizli telefon konuşmalarının Ergenekon yayın organı olarak nitelendirilen Aydınlık´ta yayınlandığını da hatırlatıyorlar. Ergenekon´un bitirilemediğini ve hala çok güçlü olduğunu gösteren çok fazla bulgu var.
Tamamı >   26.12.2012

Ergenekon sanığı İbrahim Şahin´in, duruşmada sarf ettiği ´DHKP-C lideri Karataş´ın eşini operasyonda ben öldürdüm´ sözleri nedeniyle yeniden yargılanması istendi. 1992´de Kadıköy Çiftehavuzlar ve İstanbul´un değişik semtlerinde yapılan operasyonlar sonucunda 4 hücre evi basılmış, 11 Dev-Sol mensubu öldürülmüştü. Öldürülenler arasında Dursun Karataş´ın eşi Sabahat Karataş da vardı. Bu operasyondan yargılanan İbrahim Şahin, ´kanunun emrini yerine getirdiği´ gerekçesiyle beraat etmişti. Şahin´in sözleriyle başlayan tartışma, Dev-Sol´un derin devlet kontrolünde çalıştığı iddialarını bir kez daha gündeme getirdi.
Tamamı >   16.5.2012

Ergenekon cephaneleriyle ilgili jandarma ve emniyet işbirliğiyle hazırlanan bilirkişi raporu, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´ne ulaştı. Rapora göre, Zir Vadisi, Gölbaşı, Sakarya ve Eskişehir gibi 13 ayrı yerde bulunan çok sayıdaki bomba ve diğer mühimmatlar tek tek incelendi.Sanıkların ´kullanılmaz durumda´ dedikleri bombaların çalışır vaziyette olduğu tespit edildi. Ergenekon sanığı Mustafa Dönmez´in ´Mühimmatı polisler yanlarında getirip gömdü´ iddiası da raporla çürütüldü: ´Benzer mühimmatlar, iki malzemenin temin yeri ve şekli yönünden aralarında irtibat olabileceği ihtimalini göstermektedir.´
Tamamı >   8.4.2011

Ergenekon davasında mahkemenin talep ettiği, soruşturma kapsamında ele geçirilen malzemelerle ilgili bilirkişi raporu mahkemeye ulaştı. Bilirkişi incelemesinin yer aldığı CD´de, bazı el bombalarının imha edilmesine ilişkin görüntüler dikkat çekti. Bilirkişi ayrıca, Ergenekon davasının tutuklu sanığı Mustafa Dönmez´in, bombaların patlama kabiliyetlerinin olmadığı, aynı bombaların farklı yerlerde bulunduğu gibi iddialarına aksi yönde görüş bildirdi. Hatırlanacağı gibi, Yarbay Dönmez´de ele geçirilen çok sayıdaki bomba ile Ümraniye, Poyrazköy ve Özel Harp´teki bombalar kardeş çıkmıştı.
Tamamı >   7.4.2011

İstanbul´da DHKP-C´ye yönelik gerçekleştirilen operasyonda şok bir bilgi ortaya çıktı. İstanbul´da yapılan terör örgütü operasyonunda gözaltına alınan kişilerin adreslerinde bulunan 2 adet el bombasından birinin, Ergenekon soruşturması kapsamında ele geçirilen bombaların kafile numaralarıyla benzeştiği belirtildi. Kesin sonucun kriminal incelemeden sonra ortaya çıkacağı kaydedildi. Bu şok ayrıntı, Ergenekon Terör Örgütü´nün kaos ortamı oluşturabilmek için diğer terör örgütlerinden de taşeron olarak faydalandığı iddialarını bir kez daha gündeme getirdi.
Tamamı >   20.12.2010

Ergenekon türban kışkırtmaları için hareketlendi.. 28 Şubat´ın fadime müslüm aczmendileri tekrar piyasaya sürülmeye çalışılıyor.. Adana ve Mersin´de gerçekleşen iki olayda da çarpıcı bağlantılar.. Çocuklarının ilköğretime başörtülü girmesini isteyen iki aile gündeme oturdu. Provokasyon kokan iki eylemin altından da Ergenekon taşeronu Hizbullah çıktı.. Terör örgütü Hizbulkontra´nın Ergenekon´la bağlantısını gösteren çarpıcı deliller Ergenekon iddianamelerinde yer almıştı..
Tamamı >   21.10.2010

Ankara´da 4 ay önce Özel Kuvvetler Komutanlığı´na ait kamyondan çıkan 940 adet el bombasının kriminal incelemesi tamamlandı. Bomba yüklü kamyondaki bombalardan bazıları Ergenekon soruşturması kapsamındaki 12 olayda ele geçen bombalarla aynı seriden. Bombalar Ergenekon´un yanı sıra değişik zamanlarda polis kayıtlarına girmiş 59 olayla da bağlantılı çıktı. Bu durum, Özel Kuvvetler´e, halk arasındaki meşhur eski ismiyle Özel Harp Dairesi´ne (ÖHD) bağlı sivil uzantıların yurt içindeki teröre karıştığı iddialarıyla örtüşüyor. Adeta nerede terör olacaksa oraya bomba temin edilmiş!. Bir işgal durumunda düşman kuvvetleri zayıflatmak için kendilerine cephe gerisinde terör ve karışıklık çıkarma yöntemleri öğretilen Özel Harp mensubu sivil uzantıların, bu yeteneklerini yurt içinde iç düşmana karşı da uygulayıp uygulamadıkları hep tartışıldı. Türkiye´de son 40 yıldır meydana gelen terör olaylarında Özel Harp´in ya da diğer adıyla kontrgerillanın adı hep gündeme geldi. Son olarak İnegöl ve Hatay´daki kitlesel kışkırtma olaylarının arkasında olmakla suçlanan Özel Harp Dairesi´ne bağlı sivil uzantıların, 6-7 Eylül 1955´te İstanbul´da meydana gelen, özellikle Rumlara yönelik taciz ve yağmalama olaylarının da arkasında olduğu ve dolayısıyla yurt içinde de kullanıldığı, konuyu bilen bir orgeneralin, ´Özel Harp Dairesi´nin (ÖHD) işiydi ve muhteşem bir örgütlenmeydi´ sözleriyle ortaya çıkmıştı. Ergenekon soruşturması başlamadan önce Ankara´da ortaya çıkarılan ve Başbakanın evinin bulunduğu sokağın krokisi de diğer mühimmatlarla birlikte evlerinde ele geçirilen Atabeyler grubunda da Özel Harp mensubu subaylar bulunuyordu. Ergenekon soruşturması kapsamında yakalanan Binbaşı Fikret Emek ve diğer bazı sanıkların Özel Kuvvetler mensubu olduğu ya da orayla bağlantılı olduğu ortaya çıktı.
Tamamı >   29.7.2010

Ergenekon´un gömülü cephaneleri ortaya çıkarılınca sokağa ve denize atılan silahların birbiriyle irtibatı tek tek araştırıldı. Bandırma Dutlimanı, Ankara Atabeyler Çetesi, Erzincan İliç, Kahramanmaraş Döngel ve Tekirdağ Malkara´da ele geçirilen law roketatarların aynı seriden oldukları kesinleşti. Bu roketatarlar ilk olarak Ankara´da Başbakan´ın ev güzergahını gösteren krokiler de bulunan Özel Harp Dairesi (ÖHD) mensuplarının oluşturduğu Atabeyler Çetesi´ne yönelik 31 Mayıs 2006 tarihli operasyonlarda ele geçirilmişti.
Tamamı >   16.5.2010

Ergenekon´un Erzincan ayağına ilişkin soruşturma çerçevesinde hazırlanan iddianamenin ek klasörlerinden önemli deliller çıktı. 27 Ekim 2009 tarihinde Erzincan Çatalarmut Barajı´nda bulunan bombaların daha önce 30 ayrı olayda ele geçirilen bombalarla aynı seri ve kafile numarasına sahip olduğu belirlendi. İrtibatlı olaylar arasında bir polis cinayeti, polis karakoluna saldırı, PKK´da bulunan mühimmatlar ve Şemdinli olayı dikkat çekiyor. Kafile numarasının aynı olması, bombaların aynı ülkede, aynı yıl ve aynı grupta üretildiği anlamına geliyor.
Tamamı >   9.3.2010

Poyrazköy cephaneliğinde ele geçirilen bombaların seri ve kafile numaralarının Türkiye´de 8 ayrı olayda kullanılan bombalarla benzerlik gösterdiği belirtildi. Poyrazköy bombalarının, Yarbay, Mustafa Dönmez ile bağlantılı Ankara Zir Vadisi´nde bulunan el bombalarıyla da benzer olduğu kaydedildi.
Tamamı >   19.2.2010

Önceki gün AK Parti Şemdinli İlçe Başkanı Fikri Akgül´ün aracına atılan el bombasının merhum Muhsin Yazıcıoğlu´nun helikopterinin düştüğü yer olan Kahramanmaraş´ın Döngel köyünde arazide gömülü bulunan el bombalarıyla aynı seriden olduğu ortaya çıktı. Bir köylünün gömülme olayını ihbarıyla yapılan kazıda 15 el bombası, 1 sis bombası ve 7 LAW silahı bulunmuş, Yapılan incelemede LAW silahları MKE yapımı, bombalar ise ABD ve Rus yapımı çıkmıştı.
Tamamı >   21.11.2009

İkinci Ergenekon davasının bugün yapılan 16. duruşmasında tutuklu sanık emekli albay Hasan Atilla Uğur´un avukatı Zeki Aksoy´dan çok tartışılacak açıklamalar geldi. Darbe planları olduğu iddia edilen bazı delillerin müvekkilinin dosyasına konulduğunu belirten Aksoy, darbe planının gerçek olmadığını, olsa bile suç sayılamayacağını söyledi. Aksoy, darbe planlarıyla ilgili olarak, ´İcraata dökülmüş müdür? Teşebbüsten ceza verilemez. Terör örgütü yok. Buradaki herkes tutuklu´ dedi.
Tamamı >   17.11.2009

Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan Yarbay Dönmez, askeri mahkemedeki ilk duruşmada suçlamaları reddetti ve bulunan silahlarla krokinin polisler tarafından konulduğunu iddia etti.
Tamamı >   26.6.2009

Malatya´da gözaltına alınan ve Ergenekon soruşturması kapsamında ifade veren Veysel Şahin´de bulunan 3 el bombasından biri ile Ankara´da El Kaide hücresi oldukları gerekçesiyle tutuklanan 3 zanlıda ele geçirilen el bombalarından birinin kafile numaraları örtüştü. Diğer bir ifadeyle bombalar ana-baba bir kardeş!
Tamamı >   24.2.2009

´Ergenekon, Cumhuriyet´e bomba atma işini bana verdi. Danıştay suikastı işini Alparslan Arslan´a verdi. Başbakan´a suikast işini de Atabeyler´e verdi...´
Tamamı >   19.12.2008