Tam
EskidenYeniye
 

İşte adım adım Erzincan'daki Islak Komplo


Ergenekon süreci, 12 Haziran 2007 tarihinde Ümraniye baskınıyla başladı. HSYK, 2 Temmuz 2007 günü İlhan Cihaner’i Erzincan’a başsavcı olarak atadı. Ergenekon’da tutuklamaların başladığı günlerde, 2007 yılı Kasım ayında İsmailağa cemaati soruşturması için düğmeye basıldı. Soruşturmanın fitili, bir kadının 'Cemaat üyesi kocam beni dövüyor' şikayetiyle yakıldı. Aile içi şiddet soruşturması, bir anda tüm Türkiye’yi kapsayacak şekilde bazı cemaatlere yönelik terör örgütü soruşturmasına dönüştürüldü. Ergenekon’da Veli Küçük ve arkadaşları tutuklandı, Erzincan’da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve Yeni Şafak Gazetesi Patronu Ahmet Albayrak dahil 16 ilde 235 kişi takibe alındı. 23 Şubat 2009 günü 29 kişi gözaltına alındı, 9’u tutuklandı. Yaygın iddia şuydu: Silivri’nin rövanşı Erzincan’da alınacak, tüm Türkiye’yi tarayan karşı bir dava yolu açılacaktı.

İşte başlangıcından bugüne adım adım Erzincan'daki Islak Komplo ve boşa çıkarılma süreci:


12.06.2007: Ergenekon soruşturması başladı

İstanbul Ümraniye'de bir evde 27 el bombası bulunmasıyla Ergenekon soruşturması başladı.

02.07.2007
: Cihaner, HSYK tarafından Erzincan Başsavcılığı’na atandı.

02.11.2007: Erzincan'da İsmailağa soruşturması başladı

Jandarma’ya eşinden şiddet gören bir kadın başvuruda bulundu. Kadın savcılık ifadesinde gördüğü şiddetin yanı sıra kocasının İsmailağa cemaatinin önde gelenlerinden olduğunu ve bu cemaatin faaliyetlerini anlattı. Cihaner bunun üzerine cemaate yönelik soruşturmayı başlattı. Soruşturmada İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Yenişafak gazetesi sahibi Ahmet Albayrak gibi AK Parti'ye çok yakın isimlerin de yeraldığı 235 şüpheli vardı. Polis bölgesi olmasına rağmen onlara haber verilmeden Jandarma eşliğinde Erzincan şehir merkezinde baskınlar yapıldı 29 kişi gözaltına alındı 9 kişi tutuklandı. Cihaner, o gün kendisini dönemin Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in aradığını ve “Cezaevleri dolu. Seçimden önce zora gireriz” diyerek şüphelilerin bırakılmasını istediğini iddia etti. Telefonla aradığı iddiasını kabul ettiği iddia edilen Cemil Çiçek, bunun Adalet Bakanı olarak o süreçte bilgi alma mahiyetinde bir müracaat, bir girişim olduğunu belirterek tehdit gibi şeylerin sözkonusu bile olmadığını açıkladı. Ancak haberimizin hazırlandığı şu saatlerde ajanslara düşen haberlerde Cemil Çiçek, aradığına dair iddialarını kabul ettiğine yönelik bir tek cümlesinin hiçbir yerde görülemeyeceğini, Erzincan başsavcısı Cihaner'i telefonla aradığına dair hiçbir beyanının bulunamayacağını söyledi. Bu tartışmaların yaşandığı günlerde başlangıcından o tarihe kadar yaklaşık iki yılı tamamlamış olan soruşturmanın yasalara aykırı şekilde Adalet Bakanlığı'ndan gizli yürütüldüğü ortaya çıktı. Bu nedenle Cihaner hakkında Tunceli Ağır Ceza mahkemesinde 26 yıl hapis istemiyle dava açıldı. Ayrıca daha sonra açığa çıkan şok edici bir ayrıntı da Başsavcı Cihaner'in o iki yıllık sürede cemaat hakkında hiçbir suç unsuru, bir delil bulamadığını HSYK'ya yaptığı savunmasında belirttiğinin ortaya çıkması oldu. Suç unsurları olmamasına rağmen Cihaner'in AK Parti'ye yakın isimleri Adalet Bakanlığı'ndan bile gizli yürüttüğü soruşturmaya dahil ederek Ergenekon soruşturmasının karşısına çıkmayı amaçladığı iddiaları işte bu noktada ortaya çıktı.

02.03.2009: Soruşturmayı Erzurum özel yetkili Savcısı Osman Şanal devraldı

Cihaner'in soruşturmayı 16 ile daha yaymaya hazırlandığı o günlerde Erzurum Özel Yetkili Ağır Ceza Savcısı Osman Şanal devreye girdi. Şanal, bir ihbara dayanarak grubun “silahlı örgüt” olduğunu iddia etti ve “soruşturma yetkisinin kendisinde olduğunu belirterek dosyayı istedi. Cihaner dosyayı göndermedi.

05.05.2009
: Şanal, Valiliğe bir yazı göndererek, Cihaner’in görevini sonlandırdığını bildirdi.

26.05.2009
: Cihaner ise Valiliğe yazdığı cevabi yazıda, Şanal’ın bu yönde bir yetkisinin olmadığını öne sürdü. Cihaner, Şanal’ı HSYK’ya ve Bakanlığa şikayet etti. Cihaner, Erzurum Başsavcılığı'nın ısrarları üzerine dosyayı Erzurum’a gönderdi. Ama bu kez başka bir cemaatle ilgili ikinci bir soruşturma başlattı. Erzurum bu dosyayı da istedi.

12.06.2009: TARAF'IN HABERİ GÖZLERİ ERZİNCAN'A ÇEVİRDİ

Taraf gazetesi ’İrticayla Mücadele Eylem Planı’ adlı ve Albay Dursun Çiçek imzalı belgeyi yayımladı. Türkiye kamuoyunu derinden sarsan ve "AKP ve Gülen’i Bitirme Planı" olarak yorumlanan ıslak imzalı bu planın Erzincan’da uygulamaya konulduğu iddiaları gündeme gelince gözler birden Erzincan’a çevrildi. Çünkü Erzincan'da Başsavcı İlhan Cihaner tarafından İsmailağa cemaatine karşı başlatılan soruşturma tıpkı bu planda belirtildiği gibi cemaatleri silahlı gösterme ve Ergenekon soruşturmasını bastırmak için bazı önlemlere denk düşüyordu. Cihaner'in polis yerine jandarma güçlerini kullanarak sahte delil yaratma çabaları tam da bu plana uygun düşüyordu. Soruşturmanın Cihaner'den alınmasından sonra peşpeşe gelişmeler yaşanmaya başladı. Erzincan'da DSİ'ye ait baraj gölünde suların çekilmesiyle el bombaları ve diğer mühimmat açığa çıktı. Soruşturmayı derinleştiren yeni savcı Osman Şanal yeni bulgulara ulaştı. Gölde MİT'çilere ait sim kartları da bulundu ve bunların kime ait olduğu belirlenebildi. Gittikçe hızlanan soruşturmada peşpeşe tutuklamalar yaşandı. Erzincan'ın bir köyünde dolu lav roketatarlar ve mermiler yakalandı. Son olarak bir inşaat şantiyesine kaçırılmış olarak jandarmaya ait çok gizli belgeler bulundu. İddialar ve suçlamalar korkunç. Hukuku uygulamakla yükümlü olan bir başsavcı, Albay Dursun Çiçek'e ait 'Islak İmzalı Kontrgerilla Belgesi'ni Erzincan'da uygulamak ve masum insanları silahlı teröristler olarak göstermeye çalışmakla suçlanıyor. Gizli tanıklar bizzat Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner tarafından tehdit edildiklerini ve baraj gölündeki silahların cemaatlere ait olduğunu söylemeleri için zorlandıklarını iddia ediyorlar.

18.06.2009: Adalet Bakanlığı Cihaner hakkında 15 ayrı suçlamayla iddianame hazırladı

Adalet Bakanlığı, Cihaner hakkında soruşturma açtı. Bakanlık, 18 Haziran’da tamamladığı soruşturma raporunda, şikayetçilere dayanarak Cihaner’i 15 ayrı eylem nedeniyle suçladı. Cihaner hakkında 26 yıla kadar hapis cezası istenen rapor üzerine hazırlanan iddianamede, şikayetçilerin isimleri ”Duyarlı ve mağdur bir vatandaş“, ”İkram Çamur“, ”Hakan Vural“ olarak açıklandı. Cihaner’in ”İsmailağa soruşturmasını yetkililerden gizlemek“, ”sahte evrak“, ”kameriye yaptırarak imar kirliliğine neden olmak“suçlarını işlediği belirtildi.

22.06.2009: Gizli tanığın ifadesine göre Cihaner Ergenekoncu

Şanal, iddianameyi 22 Haziran’da bitirdi. İddianamede, ’silahlı örgüt’ iddiasına yer verdi. İddianamenin kabul edilmesiyle 13 şüpheli hakkında dava açıldı. Bu arada ”Erzincan“ ve ”x“ adlı iki ayrı gizli tanığın ifadeleri üzerine soruşturma ”Ergenekon“ kapsamına alındı. Bu süreçte yaşanan diğer ayrıntılar da şu şekilde:

01.09.2009: ŞOK! CİHANER SORUŞTURMAYI 2 YIL ADALET BAKANLIĞI'NDAN SAKLAMIŞ

Erzincan başsavcısı İlhan Cihaner'in 2007'de başlattığı İsmailağa soruşturmasını 2 yıl kadar Adalet Bakanlığı'ndan gizli yürüttüğü ortaya çıktı. (Ayrıntılar)

28.10.2009: Baraj gölüne atılmış silahlar süreci hızlandırdı

DSİ’ye ait Göyne barajında suların çekilmesi sonucu çok sayıda el bombası ve diğer mühimmat ortaya çıktı. Aramada cep telefonu ve sim kart da bulundu. Sim kartın çözümü Jandarmada görevli iki subayı işaret etti. (Ayrıntılar)

20.11.2009
: Üsteğmen Ersin Ergut ve astsubay Orhan Esirger gözaltına alınarak 23 Kasım'da tutuklandı. (Ayrıntılar)

25.11.2009
: Erzincan İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Binbaşı Nedim Ertan gözaltına alınarak 27 Kasım'da tutuklandı. (Ayrıntılar)

29.11.2009
: Tunceli Ağır Ceza'ya Cihaner'in yargılanması için iddianame sunuldu

Adalet Bakanlığı, Cihaner hakkında kovuşturma izni verdi. ’Görevi kötüye kullanmak’, ’şüphelilere şantajla baskı yapmak’, ’resmi evrakta sahtecilik’ ve ’yetki gaspı’yla suçlanan Cihaner hakkında 26 yıl hapis istemiyle iddianame hazırlanarak Tunceli Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunuldu. (Ayrıntılar)

04.12.2009
: MİT elemanları tutuklandı

Ertan’dan ele geçirilen CD’ler MİT mensuplarını işaret etti. Baraj gölünde bulunan sim kartın sahibi olduğu ortaya çıkan MİT Erzincan Müdürü Şinasi Demir ile iki MİT görevlisi de 72 saatlik sorgularının ardından tutuklandı. (Ayrıntılar)

10.12.2009
: Albay Ali Tapan ifade verdi. Herhangi bir gözaltı ve tutuklamaya başvurulmayan ifade sonrası Erzincan İl Jandarma Komutanı Albay Ali Tapan tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. (Ayrıntılar)

17.12.2009
: 3. ORDU KOMUTANI İFADEYE ÇAĞRILDI

Erzurum Cumhuriyet Savcısı Osman Şanal, 3. Ordu Komutanı Org. Saldıray Berk'i bilgisine başvurmak üzere Erzurum Adliyesi'ne davet etti. Savcının, Berk'e Ergenekon soruşturması kapsamında bazı sorular soracağı ancak hakkında herhangi bir suçlama bulunmadığı bildirildi. (Ayrıntılar)

29.12.2009
: Tunceli Ağır Ceza iddianameyi kabul etti: Cihaner 26 yıl hapis istemiyle yargılanacak

Tunceli Ağır Ceza Mahkemesi, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in yargılanmasına karar verdi. Cihaner'in 26 yıla kadar hapsi isteniyor. Adalet Bakanlığı tarafından yürütülen soruşturma sonucu dava dosyası, Tunceli Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilerek dava açılmıştı. Tunceli Ağır Ceza Mahkemesi de yaptığı duruşma sonucunda Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner'in "görevi kötüye kullanmak, evrakta sahtecilik ve imar kirliliğine yol açmak" suçlarından yargılanmasına karar verdi. Dava dosyası, Yargıtay 11. Ceza Dairesi'ne gönderildi. (Ayrıntılar)

05.01.2010
: 3. ORDU KOMUTANININ İFADE VERMEYİ REDDETTİĞİ İDDİA EDİLDİ

3. Ordu Komutanı Saldıray Berk'in Savcı Osman Şanal'a ifade vermeyi reddettiği iddia edildi. (Ayrıntılar)

15.01.2010
: Erzincan'ın Ortatepe köyünde lav roketatarlar ile el bombaları bulundu

Erzincan'ın İliç ilçesine bağlı Ortatepe köyünde 3 dolu lav roketatar silah, 5 el bombası ve 800 mermi bulundu. Operasyon İliç Cumhuriyet Savcılığına gönderilen bir ihbar mektubu üzerine düzenlendi. 5 kişi gözaltına alındı. Zanlılardan 4'ü serbest bırakılırken, köy muhtarı T.K. tutuklandı. İlk aşamada silahların köy muhtarı T. K. ile koruculara ait olduğu, bu şahısların ifadelerinde silahların Başbağlar katliamının ardından JİTEM’ciler tarafından kendilerine verildiğini, başka köylerde de silahların dağıtıldığını belirttikleri iddia edildi. İddialara göre silahlar alevi-sünni çatışması için dağıtıldı. Bu iddia üzerine savcılık soruşturmayı genişletti. Önümüzdeki günlerde yeni adreslerde de arama başlatılacağı öğrenilirken, Ergenekon iddianamelerine de yansıyan Alevi-Sünni çatışması çıkartmak için karşılıklı silahlandırma iddiaları üzerinde duruluyor. Özel Yetkili Savcı Osman Şanal, etnik köken ve mezhep ayrılığına bağlı çatışma çıkararak Albay Dursun Çiçek'in ıslak imzalı 'İrtica ile Mücadele Eylem Planı'nın uygulamaya sokulduğu iddiasıyla Erzincan'da bir soruşturma yürütüyor. (Ayrıntılar)

27.01.2010
: Kahramanmaraş’ta görev yapan Jandarma Astsubay Şenol Bozkurt gözaltına alındı. (Ayrıntılar)

27.01.2010
: ŞOK! ALAY KOMUTANINA MAKAMINDA GÖZALTI

Eski görevi olan Erzincan Alay Komutanlığını yürütürken Erzincan baraj gölündeki cephane ve ıslak imzalı Komplo Belgesini Erzincan'da uygulanmak istenmesi olaylarında rol aldığı şüphesiyle, Eskişehir Jandarma Alay Komutanı Kıdemli Albay Recep Gençoğlu makamında gözaltına alındı. Bir gözaltı da Kahramanmaraş'ta yaşandı. O dönem Erzincan'da görev yapan Kahramanmaraş İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğü'nde görevli Astsubay Ş. B. gözaltına alınarak evinde arama yapıldı. Albay daha sonra tutuklandı. (Ayrıntılar)

ERZİNCAN'DA KOMUTANIN GÖZDAĞI DENEMESİ.. 2'NCİ SİNCAN OLAYI: ER-SİNCAN


28.01.2010: Erzincan Komplosu’na yönelik operasyonun tepe noktasına ulaşma korkusu, Erzincan’da Kışla’da kalkışmaya ve 2'nci Sincan olayının yaşanmasına neden oldu. 3. Ordu Komutanlığı’na ait ağır silah ve toplarla donatılmış 30 araç, Kışla’dan çıkarak Erzincan şehir merkezine yöneldi. Araçlar şehir merkezinde tur atarken, vatandaşlar şaşkın bakışlarla ne olduğunu anlamaya çalıştı. Araçlar daha sonra Saldıray Berk’in de isminin geçtiği Komplo Operasyonu’nun yürütüldüğü Erzurum’a döndü. Ağır silahlarla donatılmış konvoy Erzurum istikametine ilerledikten sonra geri dönüş yaparak tekrar Erzincan şehir merkezine girdi. Merkezde boy gösteren araçlar yeniden 3. Ordu Komutanlığı’na döndü. Şehir merkezine giren askeri araçların 3. Ordu komutanı Saldıray Berk'in emrinde olduğuna dikkat çeken kaynaklar, dün Erzurum Savcılığı'nca Kahramanmaraş ve Eskişehir'de iki subayın gözaltına alınmasını ve 17 Aralık'tan beri Berk'in ifadesinin alınamadığını da hatırlatarak şehir merkezine askeri araç girişinin ciddi bir gözdağı ve askeri kalkışma olduğuna şüphe olmadığını vurguluyorlar. (Ayrıntılar)

30.01.2010: Orgeneral Saldıray Berk komutanlığındaki 3. Ordu Komutanlığının intranet sitesi KaraNET'te, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç hakkında ağır ifadeler içeren yazılar yer aldığı tespit edildi. Söz konusu yazılar komutanlık sitesine 'Mutlaka okunması gerekenler' başlığı altında toplanmış. (Ayrıntılar)

31.01.2010
: Soruşturmada 27 Ocak günü gözaltına alınan Eskişehir Jandarma Alay Komutanı Kıdemli Albay Recep Gençoğlu tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Aynı soruşturma kapsamında gözaltına alınan Kahramanmaraş İl Jandarma Komutanlığı istihbarat Şube Müdürlüğünde görevli Astsubay Şenol Bozkurt ise tutuklanarak askeri cezaevine gönderildi. (Ayrıntılar)

31.01.2010
: 3. Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk'in ifadeye çağırdığı halde gelmediği şeklindeki haberlerin doğru olmadığı iddia edildi. Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı'na dayandırılan haberlerde, Berk'e şu ana kadar herhangi bir tebligat yapılmadığı belirtiliyordu. (Ayrıntılar)

03.02.2010
: Daha önce Erzincan’da görev yapan Eskişehir İl Jandarma Alay Komutanı Recep Gençoğlu Savcının itirazı üzerine mahkemece tutuklandı. (Ayrıntılar)

09.02.2010: ŞOK! SAVCILAR 3. ORDU'YA SOKULMADI

Erzincan'da 2 astsubay ve Avcılar Derneği Başkanı gözaltına alındı. Erzincan'da 3. Ordu Karargahı'nda görevli istihbarat astsubay A.S., Yaylabaşı Jandarma Karakol Komutanı astsubay Murat Yıldız ile avcılık malzemeleri satan Y.B. gözaltına alındı. Astsubaylardan birinin 3'üncü Ordu Karargahı'ndaki ofisini aramak isteyen Osman Şanal, Genelkurmay'dan izin alınmadığı gerekçesiyle içeriye alınmayınca nizamiyeden dönmek durumunda kaldı. (Ayrıntılar)

11.02.2010
: ŞOK! ALBAY KEMAH'TAKİ 9 ERİN ÖLÜMÜNDEN DE SORGULANDI

Gözaltına alınan dönemin Erzincan İl Alay Komutanı Albay Recep Gençoğlu'na Erzincan Kemah'ta PKK'lılarca düzenlendiği iddia edilen ve 9 askerin şehit olduğu mayınlı saldırıda rolü olup olmadığının da sorulduğu ortaya çıktı. (Ayrıntılar)

11.02.2010
: Yaylabaşı Beldesi’ndeki Jandarma Karakol Komutanı Astsubay M.Y ve astsubay A.S. tutuklandı. (Ayrıntılar)

11.02.2010
: 3. Ordu Komutanı Saldıray Berk'in ifadeye çağrılmış olduğu ortaya çıktı. Oysa bir süre önce Erzurum Savcılığı'nca Berk'in ifadeye çağrılmadığının açıklandığı iddia edilmişti. Şanal'ın Orgeneral Berk'in ifade vermesi için Genelkurmay Başkanlığı'na bilgi verdiği, Genelkurmay'ın ise 9-14 Şubat tarihleri arasında Berk'in mazeret beyan ederek ifadeye gelemeyeceğini bildirdiği belirtildi. İfade çağrısının 14 Şubat'tan sonra yenileneceği öğrenildi. (Ayrıntılar)

12.02.2010: HSYK'DAN İLK HAMLE: İLİÇ SAVCISI GÖREVİNDEN ALINDI

Erzincan'daki Ergenekon soruşturmasının başlamasına verdiği bilgilerle katkı yapan Erzincan İliç Savcısı Bayram Bozkurt HSYK'nın güz kararnamesiyle Malazgirt'e atandı. Aynı gün Bozkurt hakkında bazı medya organlarında 'Keneyle suikast,çaycıyla darbe' başlıklı haberlerde, küçük düşürücü iddialarla karalama kampanyası yürütüldü. (Ayrıntılar)

12.02.2010
: Erzincan'da 9 Şubat'ta gözaltına alınan ikisi astsubay 3 kişiye Erzurum, Erzincan, Tunceli'deki JİTEM yapılanmasıyla ilgili sorular da sorulduğu ortaya çıktı. 15 Ocak'ta Erzincan'ın bir köyünde ihbar üzerine Erzurum Savcılığı nezaretinde jandarmanın yaptığı aramalarda köylülerde dolu lav silahları çok sayıda mermi ve 5 el bombası ele geçirilmiş, köylüler ilk ifadelerinde bu silahların kendilerine JİTEM tarafından verildiğini ve başka köylerde de silah dağıtıldığını açıklamışlardı. Önümüzdeki günlerde yeni adreslerde de arama başlatılacağı öğrenilirken, Ergenekon iddianamelerine de yansıyan Alevi-Sünni çatışması çıkartmak için karşılıklı silahlandırma iddiaları üzerinde duruluyor. Zaten Erzurum Savcısı Osman Şanal'ın başlattığı soruşturmanın temeli de 'Islak İmzalı Kontrgerilla Belgesi'nin Erzincan ve çevre illerde uygulamaya konulmak istendiğine dair bulgulara dayanıyor. (Ayrıntılar)

12.02.2010
: CİHANER, ŞANAL'I HSYK'YA ŞİKAYET ETTİ: HEMEN GÖREVDEN ALIN

İlhan Cihaner'in, Erzurum Başsavcısı ile Erzurum özel yetkili Cumhuriyet Savcısı Osman Şanal’ı çok ağır yorumlar içeren ifadelerle 14 Ocak 2010 tarihinde HSYK'ya şikayet ettiği ortaya çıktı. Cihaner HSYK’ya başvurarak, soruşturma ve kovuşturmalara müdahale yetkisi olmayan, daha çok idari bir kurum olan HSYK’dan söz konusu soruşturmalarla ilgili “gereğinin yapılması” çağrısı yaptı. Dilekçesinde daha önce de sözlü olarak şikayetçi olduğu anlaşılan Cihaner’in meslektaşları için yönelttiği suçlama ve taleplerinden bazıları: 'Bana suç örgütü başı gibi jandarmaya da işgal ordusu gibi davranıyor. Nerede ise E harfini görünce Ergenekon kapsamına alma çabası içerisindeler. Bu bilgileri muhtemelen telefonumu dinledikleri için elde etmektedirler. İliç savcısını arayarak, özellikle tarafıma bilgi verilmemesini emretmiştir. Bu karartma girişimi daha önce ilimizde meydana gelen MİT mensupları ile ordu mensuplarına yönelik tuzak iddialarına konu olan mühimmatlarla ilgili olabileceği akla geliyor. Jandarma mensuplarına adeta işgal ordusu gibi, bana ise bir suç örgütü başı gibi davranılması, iyi niyetle açıklanacak bir husus değildir.' (Ayrıntılar)

13.02.2010: ŞOK! KEMAH SALDIRISI ÖNCESİ PKK'LILAR JANDARMAYA İHBAR EDİLMİŞ

Erzincan Kemah’ta dokuz askerin öldüğü mayınlı saldırıdan yargılanan köylüler, olaydan önce Jandarma’yı uyardıkları ortaya çıktı. Erzurum Cumhuriyet Savcısı Osman Şanal'ın yürüttüğü Ergenekon kapsamındaki soruşturmada tutuklanan Erzincan Alay Komutanı Recep Gençoğlu'na savcılık sorgusunda Erzincan Kemah'taki 9 askerin şehit olduğu mayınlı saldırıya katılıp katılmadığına dair sorular yöneltildiği iddia edilmişti. Köylülerin olaydan bir gün önce jandarmayı arayarak köyde PKK'lı teröristlerin bulunduğunu defalarca ihbar ettiklerine dair iddiaları telefon dökümleriyle doğrulandı. İhbarların yapıldığı kişi olarak görülen Ergenekon tutuklusu Jandarma istihbaratçı Binbaşı Nedim Ersan da ihbarları doğruladı. (Ayrıntılar)

14.02.2010
: İnşaata kaçırılan gizli belgeler için üç işçi gözaltına alınıp sorgulandı

Erzincan Yaylabaşı'ndaki TOKİ şantiyesinde savcılardan kaçırılmak amacıyla olduğu tahmin edilen, 3'üncü Ordu Komutanlığı ile Erzincan İl Jandarma Komutanlığı'na ait olduğu iddia edilen 'gizli' belgeler, 'askeri istihbarat notları' ve 'köylere ilişkin bilgi notları' ele geçirildiği iddia edildi. Ayrıca bölge halkının Alevi, Sünni, Kadiri, Şii, Kürt, Kafkas göçmeni şeklinde fişlendiği dosyalar ve sabotaj krokilerinin de belgeler arasında olduğu belirtildi. Gözaltına alınan işçiler belge dolu çantanın astsubay Murat Yıldız'ın eşi tarafından kendilerine verilerek inşaata götürülmesinin istendiğini itiraf ettiler. (Ayrıntılar)

14.02.2010
: Jandarmanın, Savcı Şanal’ı Bakanlığa şikayet ettiği ortaya çıktı

Albay Gençoğlu ile birlikte 6 jandarma görevlisinin tutuklanmasının ardından Jandarma Genel Komutanlığı’nın, Erzincan’daki Ergenekon yapılanmasına yönelik soruşturmayı yürüten Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Osman Şanal’ı Adalet Bakanlığı’na şikayet ettiği ortaya çıktı. Albay Gençoğlu’nun tutuklanmasının ardından yapılan şikayette Şanal’ın 'usule aykırı soruşturma yürüttüğü' iddia edildi. (Ayrıntılar)

15.02.2010
: 3. ORDU KOMUTANI BERK TEKRAR İFADEYE ÇAĞRILDI

Şanal, 3’üncü Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk’i soruşturma kapsamında bilgisine başvurmak üzere Erzurum Adliyesi’ne davet etti. Ancak Berk gitmedi. Berk bu kez 'şüpheli' sıfatıyla 10 gün içerisinde ifade vermeye 2. kez çağrıldı. (Ayrıntılar)

16.02.2010
: Erzincan'ın lav silahlarının yakalandığı köyün muhtarının ifadesinden hareketle astsubay Necdet Özmen tutuklandı. (Ayrıntılar)

16.02.2010
: Erzincan'daki Ergenekon soruşturmasının başlamasına verdiği bilgilerle katkı yapan Erzincan İliç Savcısı Bayram Bozkurt hakkında bazı medya organlarında yer alan küçük düşürücü iddiaları yalanladı. Kendisinin soruşturmanın başlatılmaması için silahla tehdit edildiğini, buna mahkeme hakimlerinin de şahit olduğunu açıkladı. (Ayrıntılar)

16.02.2010
: ŞOK! BAŞSAVCI CİHANER GÖZALTINA ALINDI

Erzurum savcıları şok gelişmeyle Başsavcı İlhan Cihaner'in Adliyedeki odasında ve evinde arama yaptı, arama tamamlanınca Cihaner gözaltına alındı. (Ayrıntılar)

17.02.2010: FLAŞ!!! BAŞSAVCI CİHANER TUTUKLANDI


Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner, sabah erken saatlere kadar süren sorgusu sonrasında terör örgütü üyeliği suçlamasıyla tutuklandı. (Ayrıntılar)

17.02.2010
: ŞOK! HSYK SAVCILARIN YETKİLERİNİ KALDIRDI

HSYK şok bir kararla soruşturmayı yürüten Savcı Osman Şanal ile diğer 4 savcının yetkilerini kaldırdı. Cihaner'in tutukluluğuna yapılan itiraz mahkemece reddedildi. (Ayrıntılar)

17.02.2010: FLAŞ!!! CİHANER'İN TAHLİYE TALEBİ REDDEDİLDİ

Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in tutukluğuna yapılan itiraz Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nce oybirliğiyle reddedildi. Avukatların savcı için tedbir talebi de reddedildi. Cihaner'in avukatlarından Baki Uzun, "Özel savcının yetkilerinin HSYK tarafından kaldırıldığını, bu nedenle bundan sonra, en azından herhangi bir inceleme yetkisi olmadığını söyleyip, "Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı'ndan tedbir talep ettik. Çünkü kendisi incelemeleri yapmak, dün el konulan evrakları incelemek istemektedir'' dedi. Mahkemenin, bu taleplerini de reddettiğini ifade eden avukat Baki Uzun, ''(Henüz savcı Şanal'a yapılmış bir tebligat olmadığından dolayı, savcının yetkisini kaldırıp kaldırmadığı mahkememiz tarafından henüz bilinmemektedir) diye itirazımız reddedilmiştir'' dedi. (Ayrıntılar)

18.02.2010: HSYK SORUŞTURMAYA YENİ SAVCILAR ATADI

HSYK soruşturmayı yürütmek için özel yetkili 3 yeni savcı atadı. Adalet Bakanlığı müsteşarı yeni savcılara itiraz etmediklerini açıkladı. HSYK, özel yetkilerini kaldırdığı 4 Erzurum savcısının yerine, 3 yeni savcıyı yetkilendirdi. HSYK'nın kararına göre, Erzurum Savcısı Taner Aksakal'a, Özel Yetkili Başsavcı Vekilliği yetkisi verildi. Kurul, yine Erzurum Adliyesi'nde görev yapmakta olan Mehmet Ali Kurt ile Ender Karadeniz'i yetkilendirerek Özel Yetkili Başsavcı Vekilliği uhdesinde görevlendirdi. Savcı Taner Aksakal, Özel Yetkili Başsavcı Vekili oldu. Bu arada HSYK 3 yeni savcıyı yetkilendirirken, Adalet Bakanlığı da taktik manevrası yaparak önceki günkü 4 savcının yetkilerinin kaldırılması kararını bir gün gecikmeli olarak Erzurum'a iletti. Bakanlık, HSYK'nın önceki gün öğle saatlerinde aldığı ve aynı saatlerde kendisine ulaşan "4 savcının yetkilerinin kaldırılması" kararının yeniden değerlendirilmesini istedi. Kararın değişme olasılığını da dikkate alarak ilk kararı Erzurum'a göndermedi. HSYK, başvuruyu reddedince karar tebliğ edildi. Tebligatları saat 16.00'da tebellüğ eden savcılar da yaya olarak ve korumaları bulunmaksızın adliyeden ayrıldı. (Ayrıntılar)

18.02.2010: Albay Gençoğlu'nun tutukluğuna itiraz reddedildi

Ergenekon kapsamında tutuklanan Eskişehir İl Jandarma Alay Komutanı Albay Gençoğlu'nun tutukluluk haline yapılan itiraz reddedildi. Bir süre önce gözaltına alınan Albay Gençoğlu, mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmış ancak yetkileri kaldırılan Erzurum Savcısı Osman Şanal'ın itirazı üzerine tutuklanarak askeri cezaevine konulmuştu. Gençoğlu'nun Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesince tutuklanmasına karşı yapılan itiraz talebini ele alan Diyarbakır Özel Yetkili 6. Ağır Ceza Mahkemesi, bu talebi kabul etmedi. (Ayrıntılar)

19.02.2010: FLAŞ!!! ERZİNCAN-ERGENEKON DOSYASI İSTANBUL SAVCILARINDA

Özel yetkileri HSYK tarafından kaldırılan Osman Şanal görevlendirdiği özel kurye ile 13 parçadan oluşan evrak ve delil dosyalarını tutanakla İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcıvekilliği'ne gönderdi. Şanal, HSYK kararını tebellüğ etmeden söz konusu dosyaları gönderirken, bu bilgiyi UYAP (ulusal yargı programı) sistemine de girdi. İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcıvekilliği de bu dosyalar için özel yetkili bir savcıyı görevlendirdi. (Ayrıntılar)

19.02.2010: ŞOK İDDİA!!! CHP'li Ersin gizli tanıklarla görüştü

CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin'in, Ergenekon'dan tutuklanan Erzincan Savcısı İlhan Cihaner soruşturmasında gizli tanıklık yapan üç isimle Erzincan Eriza Otel'de görüştüğü iddia edildi. . Görüşmede ADD Başkanı Hüseyin Beydaş'ın da olduğu ileri sürüldü. CHP Milletvekili Ahmet Ersin, dün Erzurum'da basına yaptığı açıklamada, Erzincan'daki gizli görüşmesini itiraf etmişti. Ersin, Erzincan Başsavcısı Cihaner'in tutuklanması üzerine bölgeye gitmişti. 2 gündür kayıp olan Munzur kod adlı gizli tanık S.Z. ve diğer gizli tanıklar E.Z. ve Ö.Z.’nin Erzincan’daki Eriza Otel’de oldukları iddia edildi. Dün Başsavcı Cihaner'i cezaevinde ziyaret eden CHP heyetine başkanlık eden CHP milletvekili Ahmet Ersin ile Erzincan ADD Başkanı'nın, verdikleri ifadelerle soruşturmada önemli yer tutan gizli tanıkları Erzincan Valiliği'nin yakınındaki bir otel odasında ikna etmeye çalıştıkları iddia ediliyor. İkna edilmeye çalışılanlar arasında gizli tanık Munzur da bulunuyor. Hatırlanacağı üzere soruşturmada adı geçen Munzur kod adlı gizli tanıktan birkaç gündür haber alınamıyordu. Gizli tanıkların araçlarının konunun jandarmanın yetkisinde olmamasına rağmen İl Jandarma Alay Komutanlığı'nın bahçesinde olduğu ileri sürüldü. Alınan bilgiye göre, Erzincan Emniyet Müdürlüğü'ne konuyla ilgili bir ihbar telefonu geldi. Kendisini gizli tanık Munzur (S.Z.)'un yakın akrabası olarak tanıtan kişi, asker tıraşlı kişilerin S.Z.'yi iteleyerek bir pastaneye soktuğunu, gizli tanık Munzur'un hayatının tehlikede olduğunu aktardı. Polisi arayan şahıs, akrabası olan S.Z.'yi dün öğleden önce Ordu Caddesi'nde gördüğünü, yanında sivil ve asker tıraşlı kişiler olduğunu ifade etti. S.Z'.nin endişeli ve korkmuş halde olduğunu anlatan şahıs, S.Z. ve yanındakileri arklarından takip ettiğini, şahısların Ordu Caddesi üzerindeki Paradise Pastanesi'ne S.Z'yi iteleyerek girdiklerini söyledi. Bir süre sonra S.Z.'nin pastaneden endişeli tavırlarla çıktığını ifade etti. Şahıs, gazetelerde "Munzur kod adlı gizli tanık kayboldu" haberini gördükten sonra polisi aradığını söyledi. "Akrabam S.Z.'yi koruyun" diyerek telefonu kapattı. (Ayrıntılar)

22.02.2010: FLAŞ!!! CİHANER'İN DOSYASI ERZURUM'A İADE EDİLDİ

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 'Erzincan Ergenekon' soruşturmasına ilişkin yetkisizlik kararı vererek dosyayı ekrar Erzurum savcılığına iade etti. Başsavcılık, yetkisizlik gerekçesini ise beş başlıkta topladı: 1) OLAY YERİ ERZİNCAN: Şüphelilerin tamamının suç tarihlerinde Erzincan'da görev yaptıkları/ikamet ettikleri, dolayısıyla soruşturma evrakında suç olarak nitelenen eylemlerini CMK'nın 250. maddesi ile yetkili Erzurum Başsavcılığı yetki sınırları içerisinde gerçekleştirdikleri sabittir. 2) DOSYA GENİŞ ÇAPLI: faaliyetleri yurdun pek çok bölgesine yayılan geniş çaplı yasadışı oluşumlara ait soruşturmaların tek bir dosya üzerinden yürütülmesi mümkün değildir. 3) SORUŞTURMA UZAR: ... Aksi soruşturmanın uzamasına neden olabileceği gibi, olağanüstü iş yükü altındaki mahkemelerin kısa sürede sağlıklı muhakeme yapması, karar vermesi imkanı ortadan kalkacaktır. 4) EKSİKLİKLER: Dosyadaki eksikliklerin Erzurum Başsavcılığınca ikmal edilmesi gerek usul ekonomisi, gerekse şüphelilere atılı eylemlerin Erzincan ve çevresinde yoğunlaşmış olması açısından gereklidir. 5) BİRLEŞTİRME: Kanunda Başsavcılıklar arasındaki yetki ihtilafını çözecek yasal bir düzenleme bulunmuyor. Başsavcılıklar arasındaki yetki sorunu ancak kovuşturma aşamasında mahkemeler gidermeli. (Ayrıntılar)

23.02.2010: HSYK Başkan Vekili, Cihaner gözaltına alınırken gözaltına alan savcılarla görüştüğünü doğruladı

Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner'in gözaltına alınması sırasında Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkan Vekili Kadir Özbek'in devreye girdiği ve bunu engellemek için Erzurum Savcılarını tehdit ettiği iddia edildi. Özbek'in, Cihaner'i telefonla arayarak moral desteği verdiği ve aramayı yapan savcıya gözdağı anlamı taşıyacak şekilde, isim ve sicil numarasını sorduğu, telefon konuşmalarına, aramaya katılan polis ve savcıların da şahit olduğu ileri sürüldü. Bu iddiayı cevaplandıran Özbek, Cihaner'i ve görevini yapan savcıyla görüştüğünü ancak kendisinin değil Cihaner'in aradığını belirtti ve ayrıca savcılardan sicil no istediğini yalanladı: 'Kurul adına Türkiye Cumhuriyeti'nin bir başsavcısının makamında ve evinde yapılan aramanın niteliğini öğrenmek amacıyla yaptığım bir görüşmedir.' (Ayrıntılar)

23.02.2010: Cihaner için yapılan şaşırtıcı tahliye talebi reddedildi

Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in tutukluluğunun kaldırılması için avukatı Turgut Kazan tarafından yapılan 2. itiraz da reddedildi. Tahliyede dikkat çeken husus yeni atanan savcı Vekili Taner Aksakal'ın da Cihaner için tahliye talep etmesi oldu. (Ayrıntılar)

23.02.2010: ŞOK!!! CHP SORUŞTURMAYA FİİLEN MÜDAHALE EDİYOR

Halen süren soruşturmanın cd'lerini parti raporuna eklemeyi savundular: 'Ne olacak canım?'


Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner'in elindeki dinleme kayıtlarının CHP'ye sızdırıldığının ortaya çıkması, partiyi zor durumda bıraktı. Suçlamaların hedefinde, CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin var. Partinin birçok faaliyetinde kilit rol üstlenen Ersin, Erzincan Raporu'nu da hazırlayan isim. Ersin, Başsavcı Cihaner'in tespit ettiği dinleme kayıtlarını da rapora ekleyerek Genel Başkan Deniz Baykal'a sunmuştu. Gizli soruşturmadaki delillerin bu şekilde parti raporuna eklenmesinin suç olduğunun hatırlatılması üzerine de şu karşılığı verdi: "Ne olacak canım, elden ele dolaşıyor böyle şeyler." Ahmet Ersin, verdiği çelişkili bilgilerle de zor duruma düştü. AK Parti Grup Başkan Vekili Suat Kılıç, Ersin'in rapora koyduğu ses kayıtlarını bizzat savcının kendisinden aldığını iddia etmişti. Bunu reddeden Ersin ise dinleme CD'lerinin kendisine Ankara'da ulaştırıldığını ileri sürmüştü. Kendisini savunurken, "Kayıtlar bana çok sonra ulaştı." demişti. Fakat, tarihler CHP milletvekilini yalanlıyor. 21 Aralık'ta Erzincan'dan dönen Ersin, iki gün içinde raporunu hazırlamış ve 25 Aralık 2009 tarihinde de Baykal'a sunmuştu. Yani Başsavcı Cihaner'le görüşmesinden 4 gün sonra. Aynı zamanda TBMM İnsan Hakları Komisyonu üyesi olan Ersin, iki kez Erzincan'a giderek Cihaner'le görüştü. İlk olarak 20 Aralık tarihinde bölgeye giden CHP İzmir Milletvekili, önce Cumhuriyet Başsavcısı Cihaner ve bazı TSK mensuplarını ziyaret etmiş, ardından da askerî cezaevinde tutuklu bulunan İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Binbaşı Nedim Ertan, yardımcısı Üsteğmen Ersin Ergut ve Astsubay Orhan Esirger ile görüşmüştü. Erzurum özel yetkili cumhuriyet savcıları tarafından iki kez ifadeye çağrılan 3'üncü Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk'le görüşmemiş, gerekçesini de, "Zaten komutandan alacağım bilgileri başkalarından aldım. Komutanla görüşmeye gerek yok." şeklinde açıklamıştı. Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Osman Şanal'la neden görüşmediğini de şöyle izah etmişti: "Görüşme ihtiyacı duymuyorum. Ben gerekli bilgileri değişik çevrelerden hem gece hem gündüz yaptığım görüşmelerle izlenimlerini aldım." 21 Aralık akşamı Ankara'ya dönen Ahmet Ersin, iki gün içinde raporunu hazırlamıştı. 25 Aralık'ta genel başkana sunduğu bu rapora söz konusu dinleme kayıtlarını da koymuştu. Ersin, Zaman'ın "CD'ler çok sonra ulaştı diyorsunuz ama görüşmeden 2 gün sonra hazırladığınız raporda yer alıyor." hatırlatması üzerine, "Savcıyla görüşmemden belki bir hafta sonra, belki birkaç gün sonra bana ulaştı, tam hatırlamıyorum." şeklinde çelişkili ifadeler kullandı. (Ayrıntılar)

25.02.2010: CHP'li Ersin: Gizli tanıkla görüştüm ama gizli tanık olduğunu bilmiyordum

CHP’li Ahmet Ersin, Erzurum’da Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner’in de tutuklandığı soruşturmanın gizli tanığıyla görüştüğünü doğruladı. Kanal A’da yayınlanan ve Ömer Şahin’in sunduğu Görüş Farkı programına katılan CHP milletvekili Ahmet Ersin, Erzurum’da incelemelerde bulunurken bir kişiyle basın mensuplarının da olduğu bir ortamda görüşme yaptığını söyledi. Şahsın konuşmalarından şüphelendiğini söyleyen Ersin, bu kişinin gizli tanık olduğunu sonradan öğrendiğini iddia etti. (Ayrıntılar)

01.03.2010: HSYK Başkanvekili'nin Erzincan'daki savcıları aradığını gösteren kamera kayıtları yayınlandı

Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner'in evinde ve ofisinde yapılan aramaların kamera kayıtları ve kayıtlarda yer alan konuşmalar ilk kez yayınlandı. Görüntülerde HSYK Başkanvekili Kadir Özbek'in hem İlhan Cihaner'i hem de aramayı yapan savcıyı aradığı görülüyor. Oysa Özbek, kendisinin Cihaner'i değil Cihaner'in kendisini aradığını iddia etmiş, gazetecilere yaptığı açıklamada "İlhan Bey beni makamından aradı" demişti. Özbek, Cihaner ve aramaya eşlik eden Rasim Karakullukçu ile telefonda görüştüğünün ortaya çıkmasının ardından "telekulaktan" şikayet ederek dinlendiğini iddia etmişti. Habertürk'te yayınlanan görüntüler "dinlenme" iddialarını da çürütüyor. Çünkü Özbek'in her iki savcıyı da kameralar çalışırken aradığı görülüyor. Başsavcı Cihaner Adliye'deki odası arandığı sırada telefonda şu sözleri sarfediyor: "Yerimdeyim Başkanım. Arkadaşlar geldiler, arama yapıyorlar. Daha sonra gözaltı olacakmış. Ben fiziki olarak direnmeyi düşünüyorum". Cihaner'in evindeki görüntülerde ise polislerin Cumhuriyet Savcısı Rasim Karakullukçu'nun nezaretinde arama yaptığı sırada Karakullukçu'nun telefonunun çaldığı görülüyor. Görüntülerde yapılan konuşmadan arayan kişinin HSYK Başkanvekili Kadir Özbek olduğunu anlaşılıyor. Daha önce bu telefon görüşmeleri Kadir Özbek'e sorulmuş, Özbek konuşmaları doğrulamıştı. Özbek Cihaner'le konuşmasında 'kendisinin direneceğim' tavrına karşı çıktığını söylediğini de belirtmişti. HSYK başkanvekili Özbek'in halen yürüyen bir soruşturmada savcıları araması, terör örgütü üyeliği suçlaması yapılan bir başsavcıya da arama esnasında moral desteği vermesi hukukçular tarafından savcılara gözdağı ve yargıya doğrudan müdahale olarak yorumlanıyor, aramayı ve soruşturmayı yapan savcılar üzerinde mutlaka baskı oluşturacağı belirtiliyor. Telefon görüşmesinde Özbek'in savcılardan sicil numaralarını istediği de iddia edilmiş ancak bu iddia Özbek tarafından yalanlanmıştı. (Ayrıntılar)

01.03.2010: Cihaner için 3'ncü kez tahliye talep edildi ve reddedildi

Avukatları Cihaner'in tahliyesi için Erzurum 2. Ağır Ceza'ya 3. kez başvurdu. Ancak akşam saatlerinde mahkeme talebi reddetti. (Ayrıntılar)

01.03.2010: Cihaner'i tahliye ettirmek için ilginç girişim hazırlıkları

Cihaner'in, reddi hakim talebinde bulunabilmek için arama ve tutuklama kararını veren hakimler hakkında tazminat davası açacağı öne sürüldü. Cihaner'in, HSYK üyesi Ali Suat Ertosun ve YARSAV Başkanı Emine Ülker Tarhan'la birlikte geliştirdikleri bu stratejiyi deneyeceği ve bu yolla tahliye taleplerini reddeden hakimlerle arasında 'husumet' doğduğu gerekçesiyle redd-i hakim talebinde bulunacağı belirtildi. Ancak akşam saatlerinde Erzurum 2. Ağır Ceza'dan iki flaş haber geldi. Mahkeme Erzincan iddianamesini kabul ederken diğer taraftan Cihaner'in tahliye talebini 3'ncü kez reddetti. (Ayrıntılar)

01.03.2010: FLAŞ!!! ERZİNCAN-ERGENEKON DAVASI AÇILDI

BERK 1, CİHANER 2 NOLU SANIK


Erzincan-Ergenekon soruşturması tamamlanarak hazırlanan ve Cuma günü (26.02.2010) mahkemeye sunulduğu öğrenilen iddianame Erzurum 2. Ağır Ceza tarafından kabul edildi. İddianameye göre soruşturmada birinci şüpheli 3. Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk, ikinci şüpheli ise Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner. Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 3. Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk hakkında hazırladığı ve Berk'in birinci sırada sanık olduğu iddianamede en çarpıcı bölümünden biri de şu: "...Saldıray Berk'in 3. Ordu komutanı olarak elindeki tüm yetkilileri mensubu bulunduğu terör örgütünün illegal amaçları doğrultusunda kullanmaktan çekinmemesi, bilakis bu konuda diğer şüphelilerin mevki olarak diğer şüphelilerin üzerinde bulunması durumunu da kullanarak onlar üzerinde etkinlik sağlaması..." Erzincan İl Jandarma İstihbarat Şubesi'nde görevli Üsteğmen Ersin Ergut'un ajandasındaki el yazısı ile Dursun Çiçek imzalı İrtica ile Mücadele Eylem Planı'ndaki ifadeler örtüşüyormuş. Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamenin 'Silahlı Terör Örgütlerin Yapısı ve Ergenekon Silahlı Terör Örgütünün Erzincan Yapılanması' ara başlığında, Dursun Çiçek imzalı eylem planının Erzincan'da hayata geçirilmek istendiği, Orgeneral Saldıray Berk'in Ergenekon terör örgütüne bağlı olarak faaliyet gösterdiği ifadeleri yer alıyor. Akşam saatlerinde kabul edilen iddianame 61 sayfadan oluşuyor. 14 şüphelinin yer aldığı iddianamede; birinci şüpheli olarak 3. Ordu Komutanı Saldıray Berk'in ismi geçiyor. Orgeneral Berk hakkında, TCK'nın 314/2, Terörle Mücadele Yasası'nın 5. maddesi ve TCK'nın 53 ve 58/9. maddelerinde sevki isteniyor. İddianamedeki isimler şöyle: 3. Ordu Komutanı Saldıray Berk, İlhan Cihaner, Ali Tapan, Recep Gençoğlu, Nedim Ersan, Ersin Ergut, Orhan Esirger, Şenol Bozkurt, Murat Yıldız, Şinasi Demir, Kıvılcım Üstel, Sadri Barkın İnce, Ahmet Saraçlar, Yaşar Baş" (Ayrıntılar)

02.03.2010: Cihaner için 4. kez tahliye talep edildi

Başsavcı İlhan Cihaner'in avukatları tutukluluk kararına 4. kez itiraz etti. (Ayrıntılar)

03.03.2010: BDP'liler isyan etti: Ergenekoncu CHP'lilerin fezlekeleri ne zaman Meclis'e gelecek, Parti kapatma davası hevesindeki başsavcı bunları niye gözden kaçırıyor?

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Ergenekon'la bağlantısı olan milletvekillerinin ortaya çıkarılmasını istedi. Birçok partili milletvekili arkadaşı hakkında 'terör örgütü propagandası' suçlamasıyla fezleke hazırlandığını söyleyen Demirtaş, 'Ergenekon terör örgütünün faaliyetleri içinde bulunan milletvekillerinin fezlekelerini ne zaman Meclis'e göndereceksiniz? CHP'nin bazı milletvekilleriyle ilgili dosyaları savcılara ulaştırın' dedi. Demirtaş, parti grubunda yaptığı konuşmada, CHP lideri Deniz Baykal'ın Ergenekon sürecine ilişkin tavrını sert bir dille eleştirdi. Demirtaş, Ergenekon zihniyetiyle hesaplaşılmasını ancak darbe planlarının siyasi uzantılarının da ortaya çıkarılması gerektiğini vurguladı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'ya da mesaj gönderen Selahattin Demirtaş, "Parti kapatma davası hevesindeki başsavcı bunları niye gözden kaçırıyor?" diye seslendi. (Ayrıntılar)

03.03.2010: FLAŞ!!! SAVCI: BASKI VAR, MAHKEME TANIKLARI ACİLEN DİNLESİN

Erzincan Ergenekon soruşturmasına HSYK darbesiyle atanan ve iddianameyi tamamlayarak mahkemeye sunan yeni Başsavcıvekili Taner Aksakal kendisini atayan çevreleri şok etti ve 'Gizli tanıklara baskı var. Gizli tanık delillerinin kaybolma olasılığı yüksek. Soruşturmanın selameti için çok acele dinleyin' diyerek mahkemeden talepte bulundu. İddianamedeki bu acil talep, jandarma ve CHP’li vekillerin gizli tanıklara yaptığı baskıyı akıllara getirdi. Diyarbakır'da görülen Cemal Temizöz davasında da gizli tanıklara baskı yapıldığı iddiaları gündeme gelmiş, hatta soruşturma savcısı bu baskıyı delillendirerek dava dosyasına eklemişti. Bu şekilde delillendirilen baskılar neticesinde bazı tanıkların mahkemede ifadelerini değiştirdikleri görülmüştü. (Ayrıntılar)

04.03.2010: Erzincan soruşturmasında önemli payı olan İliç Savcısı: Mahkeme isterse, tanık olarak ifade veririm

Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kabul ettiği iddianamede eski İliç Savcısı Bayram Bozkurt'a kurulan komplolar önemli bir yer tutuyor. Örgüt, savcıyı avda kaza kurşunuyla öldürmeyi planlamış. Kendisine kurulan tuzakları CNN'nin yayınında doğrulayan Bozkurt, istenirse ifade verebileceğini söylüyor. Erzincan İliç Savcısı Bozkurt, Başsavcı Cihaner'in şikayeti üzerine HSYK tarafından görevinden alınarak Malazgirt'e atanmıştı. Erzincan-Ergenekon soruşturması sürecinde dönemin İliç Savcısı Bayram Bozkurt'un yaptığı katkılar çok önemli. Muhtemelen bu nedenle bazı çevreler tarafından karalanmaya, küçük düşürülmeye ve hatta iddianamede de belirtildiği gibi suikaste uğratılmaya çalışıldı. Bu çevrelerin adeta sözcülüğünü yapan Radikal gazetesinin bu konulardaki yayınları, sadece İliç Savcısı hakkında değil tüm Erzincan soruşturması boyunca dikkat çekici şekilde tek taraflı ve yanıltıcı bilgi içeriyor. (Ayrıntılar)

04.03.2010: FLAŞ!!! CİHANER'İN 4. TAHLİYE VE YARGITAY'DA YARGILANMA TALEPLERİ REDDEDİLDİ

Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesinin kabul ettiği, aralarında Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner ve Eskişehir İl Jandarma Alay Komutanı Kıdemli Albay Recep Gençoğlu'nun da bulunduğu 10'u tutuklu 14 kişi hakkındaki iddianamenin tensip zaptında, tutuklu sanıklar Cihaner ve Gençoğlu ile birlikte Nedim Ersan, Ersin Ergut, Orhan Esirger, Şenol Bozkurt, Murat Yıldız, Şinasi Demir, Kıvılcım Üstel ve Sadri Barkın İnce'nin 'tutukluluk hallerinin devamına', sanıklar İlhan Cihaner ve Recep Gençoğlu'nun avukatlarının tahliye taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verildi. Tensip zaptında ayrıca şu ifadeler yer aldı: 'İddianamede sanığın üzerine atılı suçların terör suçları olması bu tür suçların görevle hiçbir şekilde bağdaşmayan, ilişkisi olmayan mütemadi suç olması bu suçun niteliği ve süreklilik arzeden özelliği nedeniyle temadinin bir kısmının görevini yaparken, yani mesai saatleri içerisinde yapılmasının bu suçu görev suçu haline getirmeyeceği, dolayısıyla sanığın üzerine atılı suçların kişisel suç olması nedeniyle sanık İlhan Cihaner vekili Hamit Sekman ile müdafileri Hikmet Aksakallı ve Çetin Fındıkoğlu'nun dosyaya görevsizlik kararı verilmesi yönündeki taleplerinin reddine, sanıklardan İlhan Cihaner'in mahkememizde yargılanmasına oy çokluğu ile karar verildi.' Üç hakimden oluşan mahkeme heyetinde üye hakim Ali Kaya alınan tüm bu kararlara karşı çıktı. Muhalefet şerhinde ortaya koyduğu görüşleriyle dikkat çeken Hakim Kaya, Cihaner'in işlediği iddia edilen suçların görev suçu olduğunu savunmasıyla ve davanın Yargıtay'a götürülmesinde ısrar etmesiyle şaşırttı. (Ayrıntılar)

04.03.2010: ŞOK İDDİA!!! Gizli Tanıklar ikna için Ankara'ya getirildi

Erzincan Davası'nın kayıp gizli tanıkları Munzur ve iki akrabası Ankara'da ortaya çıktı. Üç gizli tanığın ifadelerini değiştirmeleri için CHP'liler ve Cihaner'e yakın çevrelerce yoğun baskı altında olduğu iddia ediliyor. CHP'li Ahmet Ersin gizli tanıklarla görüştüğünü doğrulamış ancak gizli tanık olduğunu bilmeden tesadüfen tanıştığını ve görüştüğünü savunmuştu. Bu tesadüfler günlerdir devam ediyor olmalı ki gizli tanıklar hala ikna edilmeye çalışılıyor. Gizli tanıklardan birinin kendisine önerilen 80 bin TL rüşveti anlattığı hem iddianameye hem de gazetelere yansımıştı. Gizli tanıkların Ankara'ya getirilmesinde peşin 50 bin TL ödendiği ve yoğun baskı yapıldığı iddia ediliyor. Gizli tanıkların CHP'lilerle yapılan toplantıdan sonra bazı yüksek yargı mensuplarıyla görüştürülecekleri ve ardından Star TV başta olmak üzere bazı medya organlarına çıkartılacakları öğrenildi. (Ayrıntılar)

06.03.2010: FLAŞ!!! Ankara'ya getirilen gizli tanıkların şok fotoğrafları

Sonsayfa sitesine ulaşan fotoğraflarda, Ankara'ya getirtilecek olan gizli tanıkların bazı medya ve CHP'lilerle görüştürüleceği iddiası doğrulandı. Erzincan soruşturmasına başından beri tek taraflı yaklaşan Radikal gazetesi muhabirinin gizli tanık Munzur ve yanındaki bir kişiyle gizlice görüştüğü fotoğraflarla belgelendi. CHP Milletvekili Erol Tınaztepe, Gizli Tanıklarla Ankara’da görüştüğünü Radikal Gazetesi’nden Mesut Hasan Benli’ye doğruladı. CHP’li Tınaztepe, “gizli tanıklar Ankara’ya gezmeye gelmiş ben de öyle görüştüm” açıklamasını yaptı. CHP’li Ahmet Ersin de gizli tanıklarla Erzincan’daki görüşmesini, önce gizlemiş, arkasından reddetmiş ve en son “eşinden boşanacakmış onu görüştük” gibi benzer bir gerekçeyle açıklamaya çalışmıştı. Radikal muhabirinin gizli tanıkla görüşmesinin ayrıntıları da ilginç. CHP Milletvekili Erol Tınaztepe'nin koordine ettiği gizli tanıkların ziyaret trafiğinde casus filmlerini aratmayacak mekanlar ve yöntemler seçildi. Gizli tanık Munzur görüşmeye, Davut Konig isimli bir kişiyle geldi. Radikal Gazetesi Muhabiri, haberinde “Cihaner’in yakını” olarak belirttiği Davut Konig’le görüştü. Görüşme Ankara ŞehirlerTerminali'nin (AŞTİ) kuytu bir bölümde gerçekleşti. Daha çok evsiz ve yolda kalmış insanların uyumak için kullandığı bölümde Radikal Muhabiri ile “gizli” görüşme ayarlandı. AŞTİ’ye Davut Konig ve gizli tanık Munzur beraber gelirken, daha sonra ayrıldılar. Radikal Muhabiri ile Konig söz konusu kuytuda bir araya geldi. Konig, Munzur ile muhabir arasında adeta mekik dokudu. Munzur’un muhabirin sorularına direkt cevap vermesi engellenirken, Konig kontrolünde kontrollü cevaplar verildi. Radikal muhabirinin gerçekleştirdiği görüşme sonrası yazdığı haberi bizzat aldığı bu ayrıntılara dayandırmayıp CHP’li vekile dayandırması daha da ilginç bulundu. (Ayrıntılar)

09.03.2010: Erzincan'da Ergenekon operasyonu: 3 gözaltı

Erzincan iddianamesinde toplantıların yapıldığı yer olarak belirtilen ve ayrıca gizli tanıklarla CHP'lilerin buluştuğu yer olarak gösterilen Paradise Pastanesi'nin sahiplerinden iki kardeş ile bir kişi gözaltına alındı. Sorguları sonrası serbest bırakılan bu kişiler tutuksuz yargılanacak. (Ayrıntılar)

11.03.2010: FLAŞ!!! CHP'Lİ ERSİN'İN GİZLİ TANIKLA GÖRÜŞME KAYDI YAYINLANDI

CHP Milletvekili Ahmet Ersin Erzincan'da gizli tanıklarla buluştuğu eliza otelinin silindiği söylenen güvenlik kamerası görüntüleri ortaya çıktı. Görüntülerde CHP'li Ersin'in gizli tanıkla tanıştırılması tokalaşması ve konuşmaları detaylı olarak görünüyor. Şok görüşmeye Cihaner'in avukatı Hamit Sekman ve Paradise Pastanesi'nin sahibi de katılıyor. CHP'li Ahmet Ersin gizli tanıklarla buluşmaya elinde bir çanta ile geliyor. Ersin getirdiği çantayı bırakıyor daha sonra o çantayı gizli tanıklara ifadelerini değiştirmeleri yönünde baskı yapan, onları Ankara gönderen ve bugün gözaltı sonrası Erzurum nakli yapılan, Paradise Pastanesi sahibi Erdal Erdoğan alıyor. Erdoğan çantayı alıp çıkınca peşinden Gizli Tanık Munzur da çıkıyor. Yani çantayı CHP'li Ahmet Ersin getiriyor, ama çantayı gizli tanık ekibi alıp götürüyor. Görüntülerin ortaya çıkması üzerine Ersin, kendini ilginç gerekçelerle savundu. Ersin, Munzur ile ailevi konuları görüştüğünü ileri sürdü. Elindeki siyah evrak çantasının içerisinde ise pijama ve tıraş takımı olduğunu iddia etti. (Ayrıntılar)

13.03.2010: Yüksek Yargı, CHP'ye hala suskun. Ya aynı şeyi AK Parti yapsaydı?

CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin'in Erzincan davasının gizli tanıklarından Munzur ile bir otelde buluştuğunu gösteren kamera kayıtları Türkiye'yi sarstı. Ersin de, internet sitelerinde görüntüleri yayınlanan 'skandal buluşmayı' önce inkar etse de daha sonra doğruladı ve farklı açıklamaya çalıştı. Ancak olayla ilgili şu ana kadar ne soruşturma başlatıldı ne de yüksek yargı mensuplarından herhangi bir açıklama geldi. CHP'li vekilin, gizli tanıkla görüşmesine büyük tepki gösteren hukukçular Ersin hakkında Türk Ceza Kanunu'nun 281. ve 288. maddelerine göre; 'suç delillerini karartmak ve adil yargılamaya müdahale'den hemen soruşturma başlatılması gerektiğini belirtiyor ve  'Eğer bir terör örgütüne üyelik söz konusu ise dokunulmazlık dikkate alınmadan soruşturma başlatılabilir' diyorlar. Başsavcı Cihaner'in gözaltına alınması olayında hemen peşpeşe açıklama yapan HSYK-Yargıtay-Danıştay üyeleri-Yargıtay Başsavcısı'nın bu skandal karşısında hala suskunluklarını sürdürmesine kamuoyunun tepkisi giderek artıyor ve Kontrgerilla ile Ergenekon'un özellikle yüksek yargıda nasıl örgütlendiğini gösteren çarpıcı bir gelişme olarak gösteriliyor. (Ayrıntılar)

15.03.2010: Ersin'in bir yalanı daha çıktı: Avukatı otele o çağırmış

Erzincan Ergenekon soruşturmasına fiilen müdahale ederek suç işleyen CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin'in gizli tanık Munzur'la yaptığı görüşmeye dair bir açıklama da tutuklanan Başsavcı İlhan Cihaner'in avukatı Hamit Sekman'dan geldi. Sekman, Eriza Oteli'ndeki görüşmeye kendisini Ahmet Ersin'in çağırdığını söyledi: 'Ahmet Ersin benim tesadüfen orada olduğumu söylüyor. Halbuki beni kendisi iki kere çağırdı. Nasıl böyle bir açıklama yapar hayret ediyorum' Sekman, Ersin'in istemesi halinde bunu ispat edebileceğini söyledi. (Ayrıntılar)

16.03.2010: Erzincan'daki pastaneci tutuklandı

Erzincan'daki Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınan ve daha sonra mahkemece serbest bırakılan Erdal Erdoğan, savcının itirazı üzerine yeniden gözaltına alındı. İlerleyen saatlerde mahkemeye çıkarılan Erdal Erdoğan tutuklandı. (Ayrıntılar)

16.03.2010: BAŞBUĞ'DAN SKANDAL AÇIKLAMALAR: SALDIRAY BERK'İN ARKASINDAYIZ

Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ve Kara Kuvvetleri Komutanı Işık Koşaner, dün Hürriyet'te yer alan röportajda Erzincan iddianamesinin bir numaralı şüphelisi 3'üncü Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk'in arkasında olduklarını açıklayarak yeni bir skandala daha imza attı. Hukukçular, komutanların sözlerini doğrudan yargıya müdahale olarak değerlendirdi. (Ayrıntılar)

18.03.2010: ŞOK İDDİA!!! HSYK Cihaner'i Yargıtay üyesi yapmaya kalkıştı, girişim son anda engellendi

Yargı kulislerinde konuşulan iddiaya göre bazı HSYK üyeleri, tutuklu Erzincan Başsavcısı Cihaner’i Yargıtay üyesi yapmak için geçtiğimiz günlerde adını 20 kişilik atama listesine koydu. Ancak Yargıtay Başsavcısı Yalçınkaya itiraz edince Cihaner'in adı listeden çıkarıldı ve ataması yapılan Yargıtay Cumhuriyet Savcısı sayısı 19'da kaldı. Kulislerde dile getirilen bir başka iddia ise İlhan Cihaner’in tutukluluğunun kaldırılması için, ‘kanun yararına bozma’ talebinde bulunulması. Cihaner’in avukatlarının Erzurum ve Diyarbakır mahkemelerine yaptıkları tutukluluğa itiraz talepleri her defasında reddedildi. İddiaya göre, Özel Yetkili Erzurum Cumhuriyet Başsavcıvekili Taner Aksakal’ın, HSYK’nın daha önce 4 özel yetkili savcı için aldığı kararın gerekçesini gözönüne almayarak Cihaner ile ilgili iddianameyi mahkemeye sunması Yargıtay’a taşınacak. İddianamenin Cihaner ile ilgili kısmı ve tutukluluk halinin kaldırılması için kanun yararına bozma talebinde bulunulacak. Bu konuda Adalet Bakanlığı’nın devreye girmeyeceğini düşünen bazı HSYK üyeleri, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı üzerinden itiraz edecek. CMK 310’nuncu maddesi uyarınca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının kanun yararına başvurma hakkı bulunuyor. (Ayrıntılar)

19.03.2010: ŞOK!!! CİHANER'E YARGITAY'DAN ÇEKİLEN FAKS: 'SENİ DİNLİYORLAR, DİKKAT ET!'

Aralarında İlhan Cihaner'inde bulunduğu bazı hakim ve savcıların Ergenekon soruşturması kapsamında dinlenmesine izin veren mahkeme kararının Yargıtay binasında bulunan Siyasi Partiler Bölümü'ndeki bir fakstan İlhan Cihaner'e fakslandığı ve böylece dikkatli olması konusunda uyarıldığı ortaya çıktı. (Ayrıntılar)

20.03.2010: Cihaner'in tutukluluk itirazına 5'nci ret Diyarbakır'dan

Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in tutukluluk haline beşinci kez yapılan itiraz bir üst mahkeme olan Diyarbakır 4. Ağır Ceza'da karara bağlandı. Savcı Cihaner'in avukatları tarafından yapılan itirazı görüşen mahkeme heyeti 'kuvvetli suç şüphesinin varlığı ve mevcut delil durumu' gerekçesiyle Cihaner'in tutukluluk halinin devamına karar verdi. Bu kararla Cihaner'in tutuklanmasına yapılan 5. itiraz da reddedilmiş oldu. (Ayrıntılar)

30.03.2010: Cihaner'in tahliyesine 6'ncı ret

Erzurum'da ve Diyarbakır'daki özel yetkili mahkemelere dilekçeyle verilen 4 ayrı tahliye istemi ve bir kez de mahkemenin iddianameyi kabul ettiği gün olmak üzere toplam 5 kez reddedilen Cihaner'in avukatlarından Aslı Kazan, bugün altıncı kez tahliye isteminin Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedildiğini belirtti. Aslı Kazan şöyle dedi: "İstanbul'dan iki ve Ankara'dan bir olmak üzere üç avukat Erzurum'a geldik. Tahliye talebi duruşmalı olarak görülecekti. Bir gün önceden geldik. Otelde kaldık. Mahkeme başkanı ve başsavcı vekili ile görüşmemize, tahliye talepli dilekçemizi sunmamıza ve özellikle duruşma talep etmemize rağmen, talebimiz hiç ciddiye alınmadı. Bugün evrak üzerinden inceleyip, matbu bir ret kararıyla talebimizi reddettiler. Duruşma yapılacağı tensip zaptında belirtilmiş olmasına rağmen, duruşma yapılmadı." (Ayrıntılar)

01.04.2010: Cihaner'i, davasını Yargıtay'a alıp kurtarma planı

Evrakta sahtecilik ve görevi kötüye kullanma suçlarından yarın Yargıtay 11. Ceza Dairesi'nde hakim karşısına çıkacak olan Ergenekon tutuklusu ve halen Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı görevini de sürdürmekte olan İlhan Cihaner'in Erzurum'daki Ergenekon Terör Örgütü üyeliği suçlamasıyla Mayıs'ta başlayacak olan davasının Yargıtay'a taşınarak kurtarılmasına çalışılacağı iddiası giderek güçleniyor. Cihaner'le ilgili Yargıçlar ve Savcılar Birliği'nin bazı girişimlerde bulunduğu ileri sürülüyor. İddialara göre, YARSAV'ın görüşü doğrultusunda Cihaner'in avukatları Erzurum'daki davayla birlikte dosyaların Yargıtay'da birleştirilmesini isteyecek ve tahliye talebinde bulunacak. Ancak Yargıtay bu girişimde bulunsa bile Erzurum'daki mahkemenin, Cihaner'in işlediği suçların görev değil terör suçu olması nedeniyle buna muvafakat vermeyeceği, dolayısıyla da girişimin sonuçsuz kalacağı tahmin ediliyor. Böyle bir durumda devreye HSYK'nın girerek Erzurum mahkemesinin iki üyesini değiştirmeye kalkabileceği ancak buna da Adalet Bakanlığı'nın izin vermeyeceği ileri sürülüyor. Buna benzer bir durum Şemdinli davası sürecinde yaşandı. Van Ağır Ceza Mahkemesi'nin Şemdinli olayında sanık asker ve itirafçıları ağır cezalarla cezalandırması üzerine devreye Yargıtay girmiş ve davanın askeri mahkemeye alınması için mahkemeye baskı uygulamıştı. Ancak baskılara sonuna kadar direnen mahkemenin kararı üst mahkemece de onanınca bu kez devreye HSYK girmiş, mahkeme üyelerinin tümü görevlerinden alınarak yerlerine yeni üyeler atanmıştı. Bu yeni üyeler ilk duruşmada davayı askeri mahkemeye göndermiş, askeri mahkeme de ilk duruşmada sanıkları tahliye etmişti. (Ayrıntılar)

02.04.2010: FLAŞ!!! Cihaner'i Yargıtay'da yargılayarak kurtarma planı işliyor

Kontrgerilla yargısı tüm gücüyle direnişte. Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner'in bugün Yargıtay'da görülen görev suçuyla ilgili davasında avukatları, Erzurum'da görülecek olan 'Ergenekon Terör Örgütü' üyeliği davasının da Yargıtay'a alınarak iki davanın birleştirilmesini ve Ergenekon suçlarının görev suçu sayılmasını istedi. Mahkeme bu isteğe olumlu yaklaşarak Erzurum mahkemesinden dosyayı istedi. Karar 14 Mayıs'taki duruşmada verilecek. Ancak bu planın gerçekleşmesi için Erzurum mahkemesinin de muvafakat vermesi gerekiyor. Mahkemenin buna olumlu yaklaşmayacağı, Cihaner'e ve diğer sanıklara atfedilen suçların açık terör suçu olması nedeniyle davayı Erzurum'da görmekte ısrar edeceği tahmin ediliyor. (Ayrıntılar)

14.04.2010: Cihaner'in tahliyesine 7'nci ret

Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in tutukluluk halinin sona erdirilmesi için yapılan altıncı itiraz, mahkemece reddedildi. Erzincan İddianamesinin kabul edildiği gün de mahkeme heyeti tüm sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vermişti. Böylece Cihaner'in tahliyesi için Erzurum 2. Ağır Ceza tarafından beş kez, Diyarbakır 4. ve 6. Ağır Ceza tarafından da iki kez olmak üzere toplam 7 kez ret kararı verilmiş oldu. (Ayrıntılar)

16 Nisan 2010: Savcı Şanal'a tehdit mektubu gönderildi

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından özel yetkisi elinden alınmadan önce Erzincan soruşturmasını başlatmış ve yürütmekte olan Erzurum Cumhuriyet Savcısı Osman Şanal'a, tehdit içerikli mektup gönderildiği öğrenildi. Erzurum Cumhuriyet Başsavcısı Sinan Kuş, gazetecilere yaptığı açıklamada, tehdit içerikli mektubun 10 gün önce geldiğini ve tahkikat başlatıldığını belirtti. (Ayrıntılar)

18.04.2010: Orgeneral Berk’e 3. celp gitti

Erzurum Başsavcılığınca açılan Erzincan Ergenekon davasının 1 numaralı sanığı 3. Ordu Komutanı Org. Saldıray Berk'e duruşmada hazır olması için mahkeme celbi gönderildi. İlk duruşma 4 Mayıs Salı günü Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılacak. Berk'in ifadesi HSYK tarafından görevinden alınan önceki savcı Osman Şanal tarafından iki kez alınmak istenmiş, ancak Berk ifade vermeyi reddetmişti. Erzurum Cumhuriyet Başsavcısı Sinan Kuş, Orgeneral Berk’in duruşmaya gelmemesi halinde mahkemenin usül hükümlerinin uygulanacağını söyledi. (Ayrıntılar)

28.04.2010: ŞOK SES KAYDI!!! Erzincan komplosunda 'Gizli Tanık' pazarlığı

Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner'i gözaltına alan Erzurum Özel yetkili Cumhuriyet Savcısı Osman Şanal'a Ergenekon Terör Örgütü ve HSYK tarafından ortaklaşa kurulan komplo ses kaydıyla belgelendi. CHP'nin Erzincan Ergenekon davasını takip etmekle görevlendirdiği Milletvekili Ahmet Ersin ile Gizli Tanık Munzur'u Eriza Otel'de 'pijama ve traş takımı' dolu(!) çantayla 16 Şubat 2010 tarihli görüşmede bir araya getiren Paradise Pastanesi'nin sahiplerinden Erdal Erdoğan'ın ağzından dökülen cümleler, Erzincan'daki korkunç komployu gün yüzüne çıkardı. Ahmet Ersin'in de hazır bulunduğu buluşmada, gizli tanık Munzur'a ifadesini değiştirmesi için çeşitli garantiler veren ve şimdi Ergenekon Terör Örgütü'nün üyesi olmak suçuyla tutuklu bulunan Erdal Erdoğan'ın sözleri deprem etkisi yaratacak cinsten.. Neler demiyor ki Erdal Erdoğan.. Savcı Şanal'ın HSYK tarafından saat kaçta görevden alınacağını yerine kimin atanacağını dakikası dakikasına bilmesinden tutun da, gazetecilerden Uğur Dündar başta olmak üzere, Paşaların, Adliyedeki tüm hakim ve görevlilerin kendi adamları olduğuna varıncaya kadar inanılmaz vaatler veriyor gizli tanık Munzur'a. Ahmet Ersin ile Paradise Pastanesi'nin sahibinin pastanedeki görüşmeden bir kaç gün önce, Eriza Otel'de Munzur'la yaptıkları görüşmede, gizli tanığa para dahil olmak üzere büyük vaatlerde bulundukları, ses kaydında açık açık anlatılıyor. Ergenekon Terör Örgütü'nün Yargı-Medya-Silahlı Kuvvet üçgenini kullanarak yargıyı nasıl pasif hale getirdiğini de tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyor. (Ayrıntılar)

28.04.2010: 3. Ordu Komutanı Berk, imza karşılığı duruşma tebligatını almış

3. Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk'in, Erzincan Ergenekon davasıyla ilgili olarak kendisine sanık sıfatıyla gönderilen mahkeme tebligatını bizzat aldığı bildirildi. Erzurum Cumhuriyet Başsavcısı Sinan Kuş, sanıklar arasında yer alan 3'üncü Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk'e, geçen hafta içerisinde imza karşılığında duruşmaya katılmasının tebliğ edildiğini açıkladı. Başsavcı Kuş, Orgeneral Berk'in, mahkeme davetiyesini bizzat kendisinin imza karşılığında aldığını dile getirdi. Duruşma 4 Mayıs 2010 tarihinde Erzurum'da yapılacak. (Ayrıntılar)

28.04.2010: CHP, davayı izlemek için 3 milletvekilini Erzurum'a gönderiyor

CHP Erzurum İl Başkanı Avukat Tuncer Aktaş, Erzincan davasını izlemek üzere parti genel merkezinden 3 milletvekilinin 4 Mayıs günü Erzurum'a geleceğini açıkladı. Aktaş, Artvin Milletvekili Metin Arifağaoğlu başkanlığındaki 3 kişilik milletvekili heyetinin duruşmayı sonuna kadar izleyip, genel başkanları Deniz Baykal'a rapor sunacaklarını kaydetti. (Ayrıntılar)

29.04.2010: Mahkemece bugün kabul edilen 7'nci iddianame Erzincan iddianamesini destekledi

Bugün mahkemece kabul edilen 7'nci Ergenekon iddianamesi olan 'Islak İmza' iddianamesi ile bu ıslak imzalı planın Erzincan'da Ergenekon örgütünce uygulamaya konduğu iddiasıyla Erzurum Başsavcılığı'nca hazırlanan Erzincan iddianamesinin ilerleyen süreçte birleşebileceğine kesin gözüyle bakılıyor. 7'nci iddianame, Erzincan iddianamesine bir çok yerde atıf yaparak kirli planın Erzincan'da uygulanmak istendiğine dair Erzurum savcılarının iddialarına katılıyor. Kirli planın hazırlayıcısı Albay Çiçek'in Erzincan'a gittiği iddiası 7'nci iddianamenin ekleri arasına giren otel kayıtları ve tanık ifadeleriyle doğrulanmış oldu. Oysa Albay Çiçek Erzincan'a gittiği iddiasını kabul etmemişti. 7'nci iddianamede ıslak imzalı 'İrtica İle Mücadele Eylem Planı’nın, Ergenekon Silahlı Terör Örgütü tarafından Albay Dursun Çiçek’e hazırlatıldığı ve Erzincan'da da uygulamaya kalkışıldığı anlatılıyor. İddianamede 'Nitekim, örgütün şüpheli Dursun Çiçek’e hazırlattığı bu eylem planı ile ülkede kargaşa ve kaos ortamı oluşturmak suretiyle ülkeyi yönetilemez hale getirmeyi ve böylece yürütme organını zayıflatarak ortadan kaldırmayı amaçladığı anlaşılmaktadır. Dursun Çiçek’in örgütün amaçları ve talimatı doğrultusunda hazırlamış olduğu ‘İrticayla Mücadele Eylem Planı’ başlıklı belgede yer alan planların uygulamaya konulması aşamasını denetlemek ve bu planları uygulayan şahıslarla görüşerek onları yönlendirmek üzere Erzincan iline gittiği anlaşılmıştır' deniliyor. İddianamede, Erzincan Ergenekon yapılanmasının cemaat evlerine silah yerleştirme çabalarının son anda engellendiği anlatılarak 'Şüphelinin altında imzası bulunan ‘İrticayla Mücadele Eylem Planı’ başlıklı belgede detaylı olarak belirtilen planların büyük bir kısmının uygulamaya konulduğu açıkça görülmektedir' görüşüne yer veriliyor. (Ayrıntılar)

03.05.2010: FLAŞ!!! ERGENEKON SORUŞTURMASI CHP'YE SIÇRADI

Erzincan'da yürütülen Ergenekon soruşturmasına fiilen müdahale ettikleri ve soruşturmanın şüpheli ve gizli tanıklarıyla bağlantıları nedeniyle Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı'nca CHP'li iki milletvekili, Ahmet Ersin ve Erol Tınastepe hakkında Ergenekon Terör Örgütü'ne yardım ve yataklık suçlamasıyla, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'ne Sunulmak üzere fezleke hazırlandı. “CHP milletvekili Ahmet Ersin’in Erzincan Eriza otel’de Erdal Erdoğan aracılığıyla CHP Erzincan milletvekili Erol Tınastepe ile birlikte Tanık Munzur ile özel olarak 10 dakika kadar görüştüğü ve görüşmenin yapıldığı yere yakın sütun kenarına bırakılan siyah bond çantanın görüşmenin bitmesi ve Ahmet Ersin’in ayrılmasından bir süre sonra görüşmeyi sağlayan Erdal Erdoğan tarafından alındığının Eriza Otel kamera kayıtlarından tespit edildiği” belirtilen fezlekede, Ersin ve Tınaztepe’nin gizli tanıklara 80 bin Tl verdikleri resmi kayıtlara geçiriliyor. Fezlekede CHP’li vekillerin bugüne kadar gün yüzüne çıkmamış olan, Erzincan Ergenekon davasındaki müdahaleleri, gizli görüşmeleri ve para trafikleri yeralıyor. Savcılık detaylı bilgi ve belgeleri verdikten sonra iki CHP’li vekilin Ergenekon Terör Örgütüne yardım etmek suç delillerini bozmak ve adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs, maddi menfaat karşılığı ifadeleri değiştirtmek suçlamalarıyla yargılanması istendi. (Ayrıntılar)

03.05.2010: 1 nolu sanığa son anda görev emri: Yarınki duruşmaya katılmayacak

Erzurum'da yarın yapılacak Erzincan-Ergenekon davasında terör örgütünün bölgedeki 1 numaralı sanığı olarak yargılanacak olan Org. Saldıray Berk'e son anda 3 gün süreli yeni bir görev verildiği ve bu nedenle yarınki duruşmaya gelmeyeceği 'Sonsayfa' haber sitesinde iddia edildi. Bu iddianın doğruluğu yarınki duruşmada ortaya çıkacak. Davada 1 numaralı sanık olarak yargılanmasına karşın, Org. Berk'in şu ana kadar ifadesi alınamadı. İfade vermeyi defalarca reddeden Berk, savcıları nizamiyeye almadığı gibi, 20 araçlık askeri bir konvoyu savcılara ve soruşturmaya gözdağı vermek amacıyla Erzincan caddelerinden Erzurum'a doğru yürütmüştü. 23 Nisan ve benzeri resmi kutlamalara katılmadığı da gözlenen Saldıray Berk'in ne zamana kadar mahkemeden kaçacağı ve bunun için daha başka hangi bahaneleri bulacağı merak ediliyor. (Ayrıntılar)

03.05.2010: ŞOK SES KAYDI!!! Berk: İşbirlikçi hükümet devam ediyor

Bugün internete bir şok ses kaydı düştü. 'Evinize interneti bilgisayarı sokmayın' gibi şaşırtıcı ifadeleri de içeren ses kaydının, masum insanları silahlı terörist olarak göstermeye çalışmakla suçlanan ve Ergenekon örgütünün bölgedeki 1 numaralı elemanı olarak yarın yargılanmaya başlayacak olan 3. Ordu Komutanı Saldıray Berk'e ait olduğu iddia ediliyor: 'Açılım denen şey Türkiye'nin bekasına saldırıdır. ATV televizyonunu izlemeyin. Haa benim eşim seyrediyor. Hayır, ama o bunun farkında değil. Bizim görevimiz karakol savunmak değil' diyen Berk, hükümeti 'işbirlikçilikle' suçluyor. Türkiye'nin bir kaosa sürüklendiğini söylüyor. TSK'yı kendisiyle özdeşleştiren Berk, 'Türkiye tarihinde hiç olmadığı kadar bir kaosa sürüklenmek üzere biliyorsunuz. Tek ayakta kalan kurum silahlı kuvvetler. Silahlı kuvvetlere karşı da terör, irtica, kurum dışından yine silahlı kuvvetlere yıpratma kampanyası. Burda yargıyı kullanmak, emniyeti kullanmak gibi çok yönlü bir taarruz veya baskı var.' sözleriyle yarın huzuruna çıkacağı mahkeme üyelerini de töhmet altında bırakmaktan çekinmiyor. "Türkiye tarihinde olmadığı kadar kaosa sürükleniyor.. Başımızdaki işbirlikçi hükümet devam ediyor.. Arap efsanesi yerine Ergenekon efsanesine imza atmaktan gurur duyarım.. Evinize internet sokmayın.. Personel çok çalışkan da olsa mesai sonrası ne yapıyor bakın.. Başbakan çıkıyor diyor ki bu gazeteleri almayın Öyleyse siz de onun istediklerini almayın.. Açılım denen şey türkiyenin bekasına saldırıdır.. Eşleriniz ATV seyrediyor mücadelenin farkında değil.." gibi alt başlıkları bulunan ses kaydı habervaktim sitesinde yayınlandı. (Ayrıntılar)

04.05.2010: FLAŞ!!! ERZİNCAN DAVASI BAŞLADI

Duruşma esnasında F-16'lar uçtu, Cihaner savunma yapmıyor, Berk gelmedi...


Saldıray Berk ve İlhan CihanerTarihi dava başladı. Erzincan davasında Ergenekon davasından biraz daha farklı olarak, kelimenin tam anlamıyla Kontrgerilla yargılanıyor. Özel Harp Dairesi (ÖHD) mensubu bir Albayın hazırladığı "Erzincan gibi hassas bir bölgede Alevi-Sünni çatışmasının çıkarılmasını ve masum insanların evlerine silah konulup terör örgütü süsü verilmesini hedefleyen sahte operasyonları içeren ıslak imzalı kontrgerilla planı"na göre hareket eden bir başsavcı, 3'ncü Ordu komutanı ve ona bağlı subaylar ile bazı sivillerin katıldığı kontrgerilla örgütlenmesi şu saatlerde hakim karşısında. Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün başlayan Erzincan Ergenekon davasının 14 sanığından biri hariç tümünün katıldığı ilk duruşmaya sadece davanın bir numaralı sanığı olan 3. Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray, Genelkurmay'dan 3 günlük görevlendirme izni alarak katılmadı. Bugünkü ilk duruşmada çok faş bir gelişme yaşandı. Dava görüldüğü esnada adliyenin üzerinden iki savaş uçağının 'alçak uçuş' yapması dikkat çekti. Erzincan soruşturması sürerken bazı subayların gözaltına alınmalarının hemen ertesi saatlerinde, davanın 1 numaralı sanığı Saldıray Berk'e bağlı 20 araçlık askeri bir konvoy da sıradışı bir güzergah izleyerek Erzincan sokaklarında dolaşmış daha sonra soruşturmanın yürütüldüğü yer olan Erzurum yönüne kısa süre ilerleyen araçlar tekrar geriye, kışlaya dönmüşlerdi. Halk arasında heyecana yol açan bu hareketlilik askeri yetkililerce askeri tatbikat hazırlığı olarak açıklanmaya çalışılsa da hem vatandaşlarca, hem medya ve hem de soruşturma savcıları tarafından askeri bir kalkışma, savcılara ve soruşturmaya bir gözdağı olarak algılanmış ve bu algı Erzincan iddianamesine de yansımıştı. Başsavcı İlhan Cihaner'in avukatı ile Saldıray Berk'in avukatları, açılan bu davanın hukuksuz dava olduğunu, burada açılmaması gerektiği konusunda usule ilişkin itiraz ettiler ve görevsizlik kararı verilerek davanın Yargıtay'a gönderilmesini talep ettiler. Verilen aranın ardından mahkeme heyeti, Cihaner'in dosyasının Yargıtay'a gönderilmesi talebini oy çokluğu ile reddetti. Aynı talep iddianamenin kabul edildiği gün de yapılmış, ancak reddedilmişti. dildi

Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi, avukat Turgut Kazan'ın müvekkili İlhan Cihaner'in yargılanması yönünden görevsizlik kararı verilerek dosyanın Yargıtay'a gönderilmesi talebini oy çokluğu ile reddetti. Aynı talep daha önce de aynı şekilde, oy çokluğu ile reddedilmiş, Hakim Ali Kaya karara muhalefet etmişti. Bugünkü duruşmada reddedilen bir başka talep de MİT mensubu sanıkların yargılanabilmeleri için Başbakanlık'tan izin alınması yönündeki talepleri oldu. Mahkeme heyeti, sanıkların suçunun kişisel bir suç olması nedeniyle bu talebi reddetti. Duruşmada yaşanan önemli bir gelişme de Cihaner'in avukatlarının, Mahkeme başkanının reddini talep etmeleri oldu. Avukat Turgut Kazan, gerekçe olarak mahkeme başkanının savcıyı kayırmasını gösterdi. Reddi hakim talebi mahkeme başkanının katılmadığı hakim heyeti tarafından karara bağlanacak. Üç üye toplanarak hakimin reddi konusunda karar verecek. Eğer, üye hakimlerin mahkeme başkanına yönelik ret kararını kabul ederse bu kez yedek üye hakimin katıldığı heyetin davaya bakması gündeme gelecek. (Ayrıntılar)

04.05.2010: FLAŞ!!! Erdoğan'dan Org. Berk'e jet tepki: Biz 'Ergenekon'un altına imzamı atarım' diyenleri gördük

Partisinin grup toplantısında konuşan Başbakan Erdoğan, dün internete düşen ses kaydında "Ergenekon'un altına imza atmaktan şeref duyarım" diyen ve hükümeti işbirlikçilikle suçlayan Erzincan'daki Ergenekon yapılanması davasının 1 numaralı sanığı 3. Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk'e tepki gösterdi: "Ergenekon sizin neyinize dediler. Biz 'Ergenekon'un altına imzamı atarım' diyenleri gördük. Yalanla iftira ile üzerimize geldiler. Siyaset yollarını kapatmak istediler. Cumhurbaşkanı seçemezsiniz dediler. Partilerinin kapanmasından nemalananları gördü bu ülke. Çünkü onlar için parti demek bakkal dükkanı demek. Tabelanı indirir yenisini asarsın. Biz bunu işlemiyoruz. Herkes unutsa, biz Danıştay saldırısını, atılan manşetleri, ısmarlama yorumları, cenaze törenlerinde aleyhimize kurgulanmış provokasyonları unutmayacak ve aziz milletimize de unutturmayacağız." Saldıray Berk'in dün internete düşen şok içerikli ses kaydı, tüm gelişmelere karşı dokunulmazlığını hala nasıl sürdürebildiğini ve bu sorunun peşinden de başka soruların sorulmasına yol açıyor. Erzincan kurtarılmış bölge mi? Fiili bir darbe var da haberimiz mi yok? Erzurum'da bugün başlayan Erzincan Ergenekon Terör Örgütü davasında 1 numaralı sanık olan 3'ncü Ordu Komutanı Saldıray Berk'in hala görevini sürdürüyor olması, savcıların ve mahkemenin ifadesini alamıyor olması, bugünkü duruşmaya da genelkurmayın dünkü görev yazısına dayanarak katılmayan, bir anlamda mahkeme ve savcıları muhatap kabul etmeyen, savcı ve soruşturmaya gözdağı vermek için Erzincan sokaklarında askeri araçları yürüttüğü iddianameye de yansımış olan Berk'in, Başbakan tarafından muhatap alınarak açıkça eleştirilmesine karşın hala görevini sürdürüyor olması şaşkınlıkla karşılanıyor. Kamuoyu bu durum karşısında soruyor: Berk'e dokunulamıyor mu ve dokunulamayacak mı?.. Bugün davanın görüldüğü Erzurum Adliyesi'nin üzerinde jetlerin uçmasının anlamı ne? Daha önce de askeri araçların Erzincan sokaklarında yürütülmesinin anlamı ne?.. Yoksa Erzincan bazı generallerce kurtarılmış bir bölge mi, fiili bir askeri kalkışma mı var?.. (Ayrıntılar)

05.05.2010: Erzincan davasında 2. duruşma: Savaş uçakları da işe yaramadı, reddi hakim reddedildi

'Erzincan'daki Ergenekon Silahlı Terör Örgütü' davasının bugün görülen ikinci duruşmasında, sanık avukatlarının 'reddi hakim' talebi, mahkeme tarafından kabul edilmedi. Bugünkü oturuma 3'ncü Ordu komutanı Org. Saldıray Berk yine katılmadı. Duruşmada, Mahkeme Başkanı Mustafa Karatay, sanık avukatlarının dünkü "reddi hakim" talebinin görüşüldüğünü, söz konusu talebin, "CMK’nın 22. maddesinde belirtilen nedenlerin oluşmaması ve kendisinin tarafsızlığını ve objektifliğini bozacak herhangi bir eylemi olmadığından" üye hakimlerden Sefa Bilen başkanlığında Ali Kaya ve İsmail Şahin'den oluşan mahkeme üyelerince oy birliğiyle reddedildiğini bildirdi. Karatay, ayrıca bu karara üst mahkeme olan Diyarbakır Ağır Ceza Mahkemesi'ne itiraz edilebileceği kaydedildi. Bunun üzerine söz alan tutuklu sanık Cihaner’in avukatı Turgut Kazan, mahkemeden davayı 24 gün içinde bitirmesini beklediklerini, 14 Mayıs'ta Yargıtay'da görülecek dava öncesi dosyanın oraya gönderilmesi gerektiğini, itiraz ettikleri takdirde dosyanın gönderilmeme riski olduğunu, bu nedenle yasal hakları olan itirazdan feragat ettiklerini, kararı son derece haksız bulduklarını vurgulayarak, "Karara itiraz hakkımızı kullanmayacağımızı belirterek, iddianamenin okunmasına devam edilmesini talep ediyoruz" dedi. Bugünkü duruşmada Savcı tarafından iddianamenin özetinin okunması tamamlanarak sanıkların savunmalarına geçildi. Esasa yönelik savunma yapmayacağını belirten Başsavcı Cihaner'in sık sık mahkeme heyetine ve savcıya itirazları dikkat çekti. Albay Dursun Çiçek'in imzası bulunduğu belirtilen "irticayla mücadele eylem planı"na da değinen Başsavcı Cihaner, şunları kaydetti: "Dursun Çiçek belgesi... Çiçek'in Erzincan'a girdiği yönünde tek bir delil yok, gizli tanık ifadeleri dışında. Gizli tanık beyanları dışında tek bir delil yokken, avukatı da Çiçek'in Erzincan'a gelmediğini beyan etmişken bu iddialar araştırılmadan iddianameye konuşmuştur. Anlamakta güçlük çekiyorum. 2009'da hazırlanmış bir plan, 2007'nin ortasında nasıl hayata geçirilir. Bunu ben nasıl yürürlüğe koyabilirim. Burada çok ciddi bir mantık hatası var. Bunun bir mantıksal sürecini ortaya koymak lazım.. Artık daha fazla konuşmayacağım. Kimlik bilgilerim hariç bundan sonra hiçbir soruya cevap vermeyeceğim." Daha sonra Mahkeme Başkanı Mustafa Karatay, "Sanık savunma yapmayacağını bildirdiğinden çapraz sorguya geçemiyoruz" dedi. (Ayrıntılar)

06.05.2010: Erzincan davasında 3. duruşma: Sanıklara şok haber: Erzincan soruşturması sürüyor

Erzincan-Ergenekon davasının üçüncü duruşması Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün görüldü. Duruşmada söz isteyen Başsavcı İlhan Cihaner, koruma polisinin ifadesinin alındığını belirterek, kendisiyle ilgili halen yürütülmekte olan bir soruşturmanın olup olmadığının bildirilmesini talep etti. Cihaner ayrıca, kendisi ve diğer sanıklarla ilgili "önleyici dinleme" yapılıp yapılmadığını sordu. Mahkeme Başkanı, Cihaner ve davanın diğer sanıkları hakkında ayrı bir soruşturma olup olmadığının Erzurum Başsavcılığı'ndan sorulmasına hükmetti. Sanıklar hakkında önleyici dinleme yapıldığına ilişkin soruya ise bu konunun yasal olarak açıklanmasının mümkün olmadığından TİB'e sorulması talebinin reddine karar verdi. İlhan Cihaner'in avukatlarından Hikmet Aksakallı, söz alarak savcılığın elindeki delillerin tamamını ortaya koyması gerektiğini ifade etti. Sanık avukatlarının itirazları üzerine söz alan savcı Taner Aksakal, 'Demokrasiye Müdahale Planı'nın hayata geçirilmesiyle ilgili soruşturmanın tefrik edilerek ayrı bir numara üzerinden devam ettiğinin yargılama konusu olan iddianamede belirtildiğini hatırlattı. Süren soruşturma dosyasında davanın bazı sanıklarına ilişkin delillerin bulunduğunu belirten Aksakal, bu delillerin iddianameye dönüştüğünde bu dava dosyasına da sunulacağını kaydetti. Şu anda yargılanan sanıkların mahkeme önüne çıkmasının gecikmemesi, yasal haklarının ihlal edilmemesi için bir an önce dava açıldığını kaydeden Aksakal, "Buradaki bazı sanıklarla ilgili belgelerin bu aşamada dava dosyasına konulması gizlilik kararına aykırı olacak ve soruşturmaya halel gelecek. Bu nedenle bu aşamada bazı delilleri sunmadık. O dava açıldığında delilleri de sunacağız." açıklamasında bulundu. Sanık avukatlarının buna itiraz etmeleri üzerine tekrar söz alan savcı Aksakal, huzurda yargılanan sanıklar için süren herhangi bir soruşturma olmadığını tekrar vurguladı. Aksakal, "Huzurda olmayan bir kısım kişiler, meçhul kişiler hakkında soruşturma sürüyor. O kişilerle buradaki sanıkların irtibatını gösteren delilleri ibraz etmedim. Ben sanıklar lehine ya da aleyhine dosyaya herhangi bir delil koymamış değilim. Cihaner benim dosyaya delil koymadığımı söylüyor, isterse bu konuda suç duyurusunda bulunabilir." dedi. Savcının soruşturmanın sürdüğüne dair açıklamaları üzerine sanıklar sadece savunmalarını verdi, çapraz sorguyu kabul etmediler. (Ayrıntılar)

07.05.2010: Erzincan davasında 4. duruşma: Cihaner: Hava sahası uçuşlara kapatılsın

Erzincan'daki Ergenekon silahlı terör örgütüne ilişkin, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 4. oturumu başladı. Dava süreciyle birlikte bazı basın kuruluşlarında yer alan haberleri eleştiren sanıklardan Başsavcı İlhan Cihaner, 'Bazı haberlerde adliye binası üzerinden uçuşlar yapıldığı ileri sürülüyor. Benim de bu yönde bir esprim olacak. Dosyanın bulunduğu yerin hava sahasının tüm uçuşlara kapatılmasını talep ediyorum. Tabii bu bir espri. Ama hakkımızdaki taraflı tutuma bir örnek olduğu için bu konuya dikkat çektim' diye konuştu. Öte yandan Cihaner'in avukatları gizli tanık Erzincan'ın ifade görüntüsünün kaydının kendilerine verilmesini talep etti. Ayrıca gizli tanıkların da duruşmada açık olarak ifade vermelerini istedi. Dosyada delil olarak bulunan ajandasındaki notları okuyan diğer bir sanık Üsteğmen Ersin Ergut, 'Gülen ormanlarında İbrahim isimli kişiye dikkat edilecek, Erdoğan, tezgah, orgenerale sunulacak' şeklindeki ifadelerin savcı tarafından Gülen cemaatine ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik bir çalışma olduğunun sanıldığını, ancak bunun doğru olmadığını ileri sürdü. Ergut, Gülen ormanlarından kastının Refahiye'deki ormanlar, 'İbrahim' isimli kişinin PKK'ya çalışan biri olduğunu, Erdoğan'ın da PKK milisleri tarafından tezgah kurulan kişi olduğunu iddia etti. (Ayrıntılar)

10.05.2010: FLAŞ!!! HSYK'nın atadığı savcı Kontrgerillacıları şok etti: Erzincan ve Ergenekon davaları için birleşme talebi

Erzincan davasının bugünkü 5. duruşmasında, Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Taner Aksakal davanın, Albay Dursun Çiçek'in de yargılandığı, İstanbul'daki 'Kaos Planı' davası ile birleştirilmesini talep etti. Aksakal, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada yargılanan sanıklar ile Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada yargılanan sanıklar arasında hukukî ve fiilî bağ bulunmasını, talebine gerekçe olarak gösterdi. Sanık İlhan Cihaner'in avukatı Baki Lütfü Uzun, kendi davalarının İstanbul'daki davayla bir ilgisinin bulunmadığını savundu. Birleştirme talebinin reddedilmesini istedi. Saldıray Berk'in avukatı Zeynel Yüksel de birleştirme talebine karşı çıktı. Duruşmada söz alan İlhan Cihaner de iddia makamının, dava dosyasıyla ilgili talebini doğru bulmadığını dile getirdi. Cihaner, "Bu dava dosyasının Dursun Çiçek'in yargılandığı davayla hiçbir bağı bulunmamaktadır. Dursun Çiçek'in, iddianamede belirtildiği gibi Erzincan'a gelmediği anlaşılmıştır. Erzincan'a geldiğine dair bir delil yoktur. Benim Erzincan'da cemaatlere yönelik düzenlediğim operasyonların, Dursun Çiçek imzalı 'İrticayla Mücadele Eylem Planı' ile bir ilgisi yoktur.'' dedi. (Ayrıntılar)

10.05.2010: FLAŞ!!! Erzincan ve Ergenekon için birleşme talebi kabul edildi

Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 'Erzincan'daki silahlı terör örgütü' davasında çok önemli bir gelişme yaşandı. Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Taner Aksakal, dava dosyasının İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ve Dursun Çiçek'in de yargılandığı 'İrtica ile Mücadele Eylem Planı' davası ile birleştirilmesini talep etti. Talebi değerlendirmek üzere duruşmaya saatlerce ara veren mahkeme heyeti gece geç saatte kadar süren görüşmeler sonucunda, Ergenekon yapılanmasının Erzincan ayağıyla ilgili dava ile İstanbul'daki davanın birleştirilmesine oy çokluğu ile karar verdi. Ancak bu kararla birleşme işlemi hemen gerçekleşmiyor. Bundan sonraki adım, İstanbul'daki Islak İmzalı Komplo Belgesini konu alan 7'nci Ergenekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin bu birleşme isteğine muvafakat (olur) yanıtı vermesi. Eğer bu adım da olumlu gerçekleşirse Erzincan dava dosyası İstanbul'daki Mahkemeye gönderilecek ve davalar birleştirilecek. Bu birleştirme olayı daha önce de gündeme gelmiş ancak gerçekleşmemişti. HSYK tarafından şok kararla görevden alınan Erzincan soruşturmasının önceki savcıları, karar HSYK tarafından kendilerine resmen tebliğ edilmeden önce dosyayı UYAP üzerinden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na göndermişti. Ancak dosya üzerinde incelemelerini yapan İstanbul C. Başsavcılığı ise dosyaların benzerliğini kabul etmekle beraber suç yerinin İstanbul dışında olması, dosyanın geniş çaplı olması, birleştirmenin İstanbul'daki soruşturmanın uzamasına neden olabileceği, Erzincan soruşturmasındaki eksiklerin varlığı ve de daha önemlisi birleştirme kararının mahkeme safhasında verilmesinin yetki ihtilafı sorunu nedeniyle daha doğru olduğu gibi beş gerekçeyle dosyanın tekrar Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine karar vermişti. (Ayrıntılar)

13.05.2010: Erzincan soruşturması sürüyor: Gizli Tanık operasyonuna inceleme başlatıldı

Erzincan'daki Paradise Pastanesi sahibi Erdoğan'ın, Erzincan Ergenekon davası gizli tanığı Munzur'a 'İfadeni geri çek' baskısı yaptığına dair internete düşen ses kaydıyla ilgili inceleme başlatıldı. Erzurum Cumhuriyet savcıları ses karşılaştırması istedi. Kayıttaki sesin doğruluğunun tespit edilmesi halinde görüşme kaydında yer alan iddialarla ilgili soruşturma başlatılabilecek. Erzincan Paradise Pastanesi sahibi ve gizli tanıklarla CHP'li Ahmet Ersin'i buluşturmasıyla gündeme gelen Erdal Erdoğan'a ait olduğu ileri sürülen bir ses kaydı büyük tartışma yaratmıştı. Kayıtta Ergenekon sanığı durumunda bulunan Erdal Erdoğan'ın, HSYK'nın Osman Şanal ile birlikte 4 özel yetkili savcının yetkilerini alma kararını önceden bildiğini, ayrıca Erzincan örgütlenmesi içinde çok sayıda üst düzey kişilerin yer aldığını belirten ifadeleri yer alıyordu.(Ayrıntılar)

14.05.2010: ŞOK SES KAYDI!!! CİHANER KURTARILMAK İSTENİYOR

Erzincan'daki Ergenekon davasının tutuklu sanığı Başsavcı İlhan Cihaner'in bugün Yargıtay'da görülecek "evrakta sahtecilik ve görevi kötüye kullanma" davası öncesinde şok bir ses kaydı ortaya çıktı. Yargıtay üyesi Hamdi Yaver Aktan ve kimliği belirsiz bir kişiye ait olduğu iddia edilen kayıt, video paylaşım sitesi 'liveak.com'da yayınlandı. Kayıtta, Yargıtay üyesi Aktan olduğu iddia edilen kişi ile kimliği belirsiz kişi, Erzincan davası sanıklarından 3. Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk ve Başsavcı İlhan Cihaner'in nasıl yargıdan kaçırılacağına ilişkin ip uçları veriyor. Erzurum'da görülen 'terör örgütü üyeliği' davasının Yargıtay'daki evrakta sahtecilik davası ile birleştirilmesi planlarının yapıldığı kayıtta, Orgeneral Berk'in duruşmalara neden katılmadığına ilişkin konuşmalar yer alıyor. Cihaner'in Yargıtay'da görülen görev suçu ile ilgili davasının düşeceği iddiasına yer verilen kayıtta, Erzurum'daki mahkemeye açıkça baskı yapılacağı ifade ediliyor. Şahıslar, Erzincan davasının gizli tanıklarına rüşvet verdiği iddiasıyla gündeme gelen CHP Milletvekili Ahmet Ersin'e de eleştirilerde bulunuyor. (Ayrıntılar)

14.05.2010: Yargıtay'dan Erzurum Mahkemesi'ne suç duyurusu

Başsavcı İlhan Cihaner, bugün Yargıtay'da hakim karşısına çıktı. Silahlı terör örgütü yöneticisi iddiasıyla yargılanan Cihaner için Yargıtay'daki 'evrakta sahtecilik' suçlamasıyla süren davanın bugün yapılan ikinci duruşmasında görev suçu davasıyla Erzincan'daki terör suçu davasının birleştirilmesi ve yargılamanın Yargıtay'da yapılması ve tabii Cihaner'in tıpkı Sincan hakimi Osman Kaçmaz gibi beraat ettirilerek kurtarılması talebinin karara bağlanması bir olasılık olarak bekleniyordu. Ancak dosya kendilerine gelmediği için bu kararı veremeyen Yargıtay mahkemesi ise bu duruma öfkelenerek dosyayı kendileri yerine İstanbul'daki mahkemeye gönderen Erzurum mahkemesi için suç duyurusunda bulunulmasına ve dosyanın ivedilikle kurye ile getirtilmesine karar verdi. (Ayrıntılar)

15.05.2010: FLAŞ!!! Yargıtay'daki 'Skandal Ses'in sahibi belli oldu: Ersan Ülker

Ergenekon sanığı Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner'i kurtarma planındaki ikinci kişinin kim olduğu ortaya çıktı. Star Gazetesi'nde yeralan haberde Yargıtay 8. Daire üyesi Hamdi Yaver Aktan'la, İlhan Cihaner'i kurtarmak için plan yapan kişinin Yargıtay 11. Ceza Dairesi Başkanı Ersan Ülker olduğu iddia edildi. Ülker, iddiayla ilgili olarak 'bilmiyorum, okumadım' yanıtını verdi. Bu çok önemli bir iddia çünkü; Ersan Ülker, Cihaner'i yargılayan dairenin başkanı. (Ayrıntılar)

18.05.2010: ŞOK SES KAYDI!!! YÜKSEK YARGIÇLARIN CİHANER'İ KURTARMA PLANI

İnternete bir ses kaydı daha düştü. Yargıtay 8. Dairesi üyesi Hamdi Yaver Aktan ile Yargıtay 10. Hukuk Dairesi Üyesi Fatih Arkan'ın arasında geçen ve internete düşen ses kaydı şok eden ifadeler içeriyor. 2 Nisan 2010 tarihinde Yargıtay 11. Ceza dairesinde yargılanmaya başlanan Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner hakkında yapılan duruşmadan hemen sonra yapıldığı anlaşılan konuşmada Erzurum’da devam eden Ergenekon Terör Örgütü'nün Erzincan yapılanması ile ilgili davanın Ankara’ya alınması ile ilgili planlar üzerinde konuşuluyor. Bu plana göre Erzurum ve İstanbul Ağır Ceza mahkemelerinden ivedilikle kurye ile asılları istenen dava dosyalarını ele geçiren Yargıtay mahkemesi, bu davaları kendisinde birleştirerek yerel mahkemelere geri göndermeyecek, tutuklu sanıkları da tahliye ederek davayı zamana yayacak ve işi oyalayarak dosyayı kapatacak. Konuşmanın bu bölümünde, işlerin planlandığı gibi gitmemesi halinde neler olabileceğini de şöyle öngörüyorlar: 'Erzurum, dosyayı göndermeyiverirse ne yapacağız? - Göndermek zorunda. - Yapmayın böyle diye diye böyle oldu. HSYK’yı da rezil etiler. Göndermiyorum derse ne yapacaksınız? - Fotokopi bile gönderse birleştirme kararı verip esası kapatıp dosyayı gönder kardeşim. Fotokopiyi bile gönderse burası cesaretli ise, ben olsam birleştiririm basarım tahliyeyi.' Ses kaydındaki bir bölüm de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün de yargılanmak istendiği 'Kayıp Trilyon' davasıyla ilgili şok edici şantaj ifadeleri içeriyor. 'Kayıp Trilyon' davasında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından verilen takipsizlik kararına konuyla ilgisi ve davanın tarafı olmayan bir vatandaş tarafından yapılan itiraz üzerine Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz Cumhurbaşkanının yargılanmazlığını ortadan kaldıran skandal bir karar vermişti. Bu skandal üzerine devreye giren Adalet Bakanlığı Kaçmaz’ın kararı aleyhine yazılı emir yoluna başvurmuştu ve bu dosya halen incelenmek üzere Yargıtay 11. Ceza Dairesinde beklemekte. Hamdi Yaver Aktan konuşmasında bu dosyanın Erzurum’daki dosyanın birleştirilmesine kadar elde tutulması gerektiğini şu şekilde ifade ediyor: 'Ersan’a dedim ki, cumhurbaşkanlığı dosyasını sakın karara çıkartma, beklet. Bir akademisyen bu konuda görüş yazacak bana.' Ses kaydının devamında Hamdi Yaver Aktan, birleştirme ve sanıkların tahliyesini başarması halinde yargıladığı sanık İlhan Cihaner'e 'İlhan anlat bakalım' diyerek samimiyetini ortaya koyan 11. Ceza Dairesi Başkanı Ersan Ülker’e Yargıtay başkanı olacağını söylediğini açıkça ifade ediyor. Ses kaydında ayrıca Yargıtay cumhuriyet başsavcısının bir kapatma davası daha açabileceği ancak anayasa değişikliği sürecinde bunun yapılmasının zor olduğu ve seçimleri olumsuz etkileyebileceği ifade ediliyor. (Ayrıntılar)

20.05.2010: Savcılık ve Yargıtay, kayıtlara inceleme başlattı. Sonuç çıkar mı?

'Silahlı terör örgütü üyeliği' suçundan tutuklu Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner'i, davasını Yargıtay'a alarak kurtarma planını ispatlayan 2 gün önce ortaya çıkan skandal ses kayıtlarına yönelik hukukçuların tepkileri giderek artarken, Yargıtay'ın da konuyla ilgili bir inceleme başlatmak zorunda kaldığı öğrenildi. Akşam saatlerinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın da konuyla ilgili soruşturma başlattığı bildirildi. Soruşturmanın ses kaydında yeraldığı iddia edilen Yargıtay üyelerinin suç duyurusu üzerine başlatıldığı öğrenildi. Hukukçular, Yargıtay 8. Ceza Dairesi üyesi Hamdi Yaver Aktan ile 10. Hukuk Dairesi üyesi Fatih Arkan olduğu iddia edilen iki kişi arasında geçen skandal konuşmanın yargıya müdahale niteliği taşıdığı, Yargıtay'ın adli mahkemelere dosyayı gönder şeklinde herhangi bir talimat veremeyeceği konusunda birleşiyor. İnceleme ve soruşturmalar ses kayıtlarının doğruluğunu tespit etmeyi de içeriyor mu yoksa sadece kayıtları kimlerin sızdırdığı ile sınırlı mı tutulacak?.. (Ayrıntılar)

22.05.2010: Erzincan soruşturmasında gizli tanıklara çelik yelek: Canları Allah'a emanet

Davayı Yargıtay'a gönderme planları altüst olunca davanın en önemli unsuru olan tanıklara yönelen Ergenekon, gizli tanıkları ortadan kaldırmak için taşeronlarını devreye soktuğu iddia edildi. Erzincan Emniyeti ve Jandarma haber elemanlarının polis denetiminin dışında kalan kırsal bölgede yaşayan gizli tanıklara PKK tarafından saldırı yapılacağı yönünde bilgi vermesine karşın, başta Erzincan Jandarma Komutanlığı ve Ergenekon'dan tutuklanan Astsubay M. Y'nin görev yaptığı Yaylabaşı Karakolu olmak üzere güvenlik birimlerinin bölgede hiçbir önlem almadığı, kasıtlı veya kasıtsız güvenlik zafiyeti oluşturulduğu ifade edildi. Bölgede yaşayan gönüllü köy koruyucularının verdiği bilgiye göre PKK'nın bu kişilerin isim ve adreslerini temin ettiği, her an bir gece baskını gerçekleştirilebileceği vurgulandı. Soruşturmayı yürüten Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığının gelen bilgiler doğrultusunda çalışma başlattığı ve tehlike altında olan gizli tanıklara geçici önlem olarak çelik yelek dağıtıldığı belirtilirken, Emniyetin durumdan haberdar olduğu fakat bölgenin jandarma bölgesi olması sebebi ile bir koruma tedbiri uygulayamadığı ifade ediliyor. (Ayrıntılar)

26.05.2010: FLAŞ!!! Erzincan'da yeni Ergenekon operasyonu

Ergenekon'un Erzincan ayağına yönelik olarak yeni polis operasyonu yapıldı. Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararı doğrultusunda saat 10.00 sularında Erzincan Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Jandarma ekipleri, Ankara'dan gelen olay yeri inceleme ve bomba imha uzmanları savcı nezaretinde Erzincan-Çağlayan karayolu 8. kilometresinde bulunan Önder ve Hüdai Ünlüer kardeşlere ait Ünlüer Et Entegre Tesisi'ne Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Taner Aksakal'ın talimatıyla yapılan operasyonlarda Ünlüer Et Entegre Tesisi'nde başlatılan ve ertesi gün de devam eden kazılarda herhangi bir bulguya rastlanmadı. İddialara göre mühimmat araması yapıldı. Tesis sahiplerinden Hüdai Ünlüer, İstanbul merkezli Ergenekon soruşturmasının 10. ayağında İstanbul savcıları tarafından tutuklanmıştı. Ünlüer halen tutuklu bulunuyor. (Ayrıntılar)

26.05.2010: FLAŞ!!! Yargıtay baskısı sonuçsuz: Dosya Diyarbakır'da

Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner ve 3'ncü Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk'in terör suçlamasıyla yargılandığı dava dosyasını 28 Mayıs’taki duruşmaya kadar ‘ivedilikle ve kuryeyle’ gönderilmesini isteyen Yargıtay 11. Ceza Dairesi'ni şok eden gelişme... Dosyayı 11 gün elinde tutan Erzurum’daki Özel Yetkili 2. Ağır Ceza Mahkemesi, ‘şikayetçinin’ birleştirmeye itirazı üzerine dün dosyayı üst mahkeme olan Diyarbakır’a gönderdi. (Ayrıntılar)

27.05.2010: ŞOK!!! Hakim Şengün 'Islak İmza' dosyasını Yargıtay'a gönderiyor

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Köksal Şengün, Dursun Çiçek'le ilgili Ergenekon dava dosyasını bugün kurye ile Yargıtay'a gönderiyor. Yargıtay'da yarın İlhan Cihaner'in duruşması olduğunu hatırlatan Şengün, kendilerindeki dosyayı bu duruşmaya yetiştirmek için incelemelerini sürdürdüklerini ve bugün göndereceklerini ifade etti. Yargıtay'ın dosyayı istediğine dair yazı bulunduğunu söyleyen Şengün, 'Neden göndermeyeyim?' dedi. (Ayrıntılar)

28.05.2010: Cihaner mahkemeyi terörle suçladı, yargıtay görmedi

Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner'in Yargıtay 11. Ceza Dairesi'ndeki yargılanmasına devam edildi. Bugünkü 3'ncü duruşmada savunmasına devam eden Cihaner, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ni kendisine terör uygulamakla suçladı. Duruşmada internete düşen, Yargıtay üyelerinin kendi aralarında yaptıkları Başsavcı Cihaner'i Yargıtay'da yargılayarak kurtarma konulu ses kayıtlarını haber yapan beş gazete ve 1 televizyon kanalı hakkında suç duyurusunda bulunulmasını kararlaştıran Yargıtay hakimlerinin, Erzurum mahkemesini terör uygulamakla suçlayıp hakaret eden Başsavcı Cihaner hakkında suç duyurusunda bulunmaması ise dikkat çekti. Suç duyurusu yapılan gazeteler Zaman, Yeni Şafak, Vakit, Star ve Bugün. Daire ayrıca, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ve Cihaner'in ''Ergenekon terör örgütü üyesi olmak'' suçlamasıyla yargılandığı dava dosyasının özel kurye ile Daire'ye gönderilmesini kararlaştırdı. (Ayrıntılar)

31.05.2010: Yargıtay Üyesi: Erzurum mahkemesi dosya isteğine uymasın

Yargıtay 5. Ceza Dairesi Üyesi Ömeroğlu, Başsavcı Cihaner'i kurtarma operasyonunda yaşanan skandalla ilgili bir yazı kaleme aldı. Yüksek mahkemelerin son dönemdeki tutum ve davranışlarıyla yerel mahkemeleri baskı altına aldığını aktaran Ömeroğlu, 'Yargıtay 11. Ceza Dairesi anayasal suç işlemektedir. Özel kurye ve Erzurum'un dava dosyasını İstanbul'a göndermeden istemesi gerçek ise usul ve yasaya aykırıdır. Bu, hakimlere emir vermektir. CMK'ya göre yerel mahkemelerin buna itibar etmemeleri gerekir.' ifadelerini kullandı. Ömeroğlu, Star gazetesine yazdığı yazıda ayrıca, duruşmada yaşanan alkış skandalını da değerlendirdi: 'Eğer bunlar gerçekse, başkan ve heyetin açıkça ihsas-ı reyini gösteren bir tablodur.' (Ayrıntılar)

01.06.2010: Diyarbakır Mahkemesi, Islak İmza ve Ergenekon'un birleşme itirazını reddetti

Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner ve 3. Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk'in yargılandığı Erzincan'daki 'silahlı terör örgütü' davasının İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen 'İrtica İle Mücadele Eylem Planı' davasıyla birleştirilmesi kararına yapılan itirazı reddetti. Mahkeme, tarafların, mahkemenin vermiş olduğu birleştirme kararına itirazıyla ilgili bir hüküm bulunmadığı gerekçesiyle itirazı reddettiğini açıkladı. (Ayrıntılar)

08.06.2010: Ergenekoncu CHP'lilerin fezlekesi Meclis'te

Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin ve Erzincan Milletvekili Erol Tınastepe hakkında hazırlanan fezleke Meclis'e ulaştı. CHP'li vekillerin 'Ergenekon terör örgütüne yardım etmek, suç delillerini bozmak ve adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs' suçlamalarıyla yargılanmasının talep edildiği fezlekede, Ahmet Ersin'in gizli tanık Munzur'la yaptığı görüşme de yer alıyor. Fezleke, komisyonda görüşüldükten sonra kabul edildiği takdirde Meclis Genel Kurulu'na gönderilecek. CHP'li vekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılması yönünde karar çıkarsa Ersin ve Tınastepe'nin Ergenekon örgütü şüphelisi olarak yargılanmalarının yolu açılacak. Fezlekede adı geçen Erol Tınastepe, komisyonun vereceği kararı beklemeden Meclis'e dokunulmazlığının kaldırılması için dilekçe vereceğini, yargılanmaktan korkmadığını ifade etti. (Ayrıntılar)

09.06.2010: Cihaner dosyası yeniden Diyarbakır'da

Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in de tutuklu olarak yargılandığı dava dosyasının itiraz üzerine tekrar Diyarbakır'a gönderildiği öğrenildi. Cihaner'in avukatı Turgut Kazan bu duruma tepki gösterdi ve itiraz ederek dosyanın Diyarbakır'a gönderilmesine neden olan kişi için 'sokaktan birisi ' diyerek hakarette bulundu. Dosyanın tekrar Diyarbakır'a gitmesiyle 11 Haziran Cuma günü Yargıtay'da yapılacak 4. duruşmaya gelmesi imkanı ortadan kalkmış oldu. (Ayrıntılar)

10.06.2010: İŞTE KONTRGERİLLA YARGISI: SKANDAL FAKS OLAYI ÖRTBAS EDİLDİ

Yargıtay, Ergenekon sanığı Başsavcı Cihaner’in dinlendiğine dair Yargıtay Başsavcılığı’ndan gönderilen faks hakkında işlem yapmama kararı aldı. Yargıtay bu kararını Başsavcı Yalçınkaya olmak üzere ilgili şahısların 'faks çekmediklerini beyan etmeleri' üzerine aldı. Oysa çekilen faks Başsavcı Cihaner'in bürosunda yapılan aramalarda ele geçirilmiş, Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı'nca Cihaner hakkında yürütülen soruşturmada delil olarak dosyaya konulmuştu. (Ayrıntılar)

11.06.2010: ŞOK!!! GÜVENLİK GÜÇLERİ YARDIMIYLA DOSYA ERZURUM'DAN ALINSIN!

Davanın bugün görülen 4. duruşmasında mahkeme Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nden beklenen dava dosyasının gelmesinin beklenmeden Daire'de bulunan CD'ler üzerinden incelenmesine karar verilmesine hükmetti. Duruşmada söz alan Cihaner'in Avukatı Turgut Kazan, "Yargıtay Başsavcılığı, bir savcı göndererek dosyayı elden teslim alsın. Engellenmesi halinde güvenlik kuvvetlerinden yardım istenmesi yolunda bir karar verilsin." dedi. (Ayrıntılar)

15.06.2010: FLAŞ!!! Cihaner dosyası İstanbul'a gönderildi

Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi, 'Erzincan Ergenekonu' olarak bilinen ve Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner ve üçüncü ordu komutanı Saldıray Berk'in de sanık olarak yer aldığı dosyayı, ısrarla isteyen Yargıtay'a değil 'Islak İmzalı Kontrgerilla Belgesi' davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi. Ancak İstanbul mahkemesinin de dosyayı hemen Yargıtay'a göndermesi bekleniyor. Böylece Erzurum mahkemesinin yetki gaspına direnmesine karşılık, adı son zamanlarda sık sık medyaya yansıyan İstanbul 13. Ağır Ceza Bakanı Köksal Şengün'ün şaşırtan şekilde dosyayı hemen yargıtaya göndermesiyle, görev suçlarına bakan Yargıtay 11. Ceza Dairesi'nin, bu iki yerel mahkemedeki farklı terör davalarına zorla el koyarak birleştirme kararı vermesi ve sanıkları ilk duruşmada tahliye etmesi bekleniyor. (Ayrıntılar)

18.06.2010: FLAŞ!!! İŞTE KONTRGERİLLA YARGISI: CİHANER KURTARILDI!

Yargıtay 11. Ceza Dairesi, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesinde, 'Ergenekon terör örgütüne üye olmak' suçlamasıyla yargılandığı dava ile 'Görevi kötüye kullanmak', 'Evrakta sahtecilik' ve 'İmar kirliliğine neden olmak' iddialarıyla Yargıtay'da yargılandığı davanın 'şahsi ve fiili irtibat' bulunduğu gerekçesiyle birleştirilmesine karar verdi. Yargıtay Cumhuriyet Savcısı da birleştirme kararının ardından her iki davada tutuklu tüm sanıkların tahliyelerini talep etti. Böylece artık 3. Ordu Komutanı Saldıray Berk'in ifade vermesi ve mahkemeye çıkması gerekmeyecek. Bu skandal kararla birlikte 2'nci Şemdinli olayı gerçekleşmiş oldu. 2005 yılında da Şemdinli'de asker ve sivil sanıkların katıldığı ve iki vatandaşın öldürüldüğü olaya bakan Van sivil mahkemeleri sanıkları ağır hapis cezalarıyla cezalandırmalarına karşın devreye giren HSYK ve Yargıtay dava dosyasını zorla mahkemeden alarak askeri mahkemeye göndermiş, ilk duruşmada da sanıklar 2 vatandaşı öldürmelerine karşı tahliye edilmişlerdi. Şemdinli ve Cihaner davalarının yerel mahkemelerden alınarak sanıkların tahliye edilmesi, Kontrgerilla'nın varlığını kanıtlayan en büyük delillerden biri olarak yerini aldı. Özel Harp Dairesi'ne (ÖHD) bağlı psikolojik harp birimlerinden birinde çalışan Kurmay Albay Dursun Çiçek'in emir komuta zinciriyle hazırladığı 'Islak İmzalı' Kontrgerilla planı Erzincan ve yöresinde uygulanmaya, masum insanlar klasik kontrgerilla mantığına uygun olarak 'silahlı ve tehlikeli teröristler' olarak gösterilmeye çalışıldı. Fakat Şemdinli'deki gibi sivil savcılar tarafından deşifre edildiler, aralarındaki bağlantılar ve cephaneleri ortaya çıkarıldı. Ancak özellikle yüksek yargıda örgütlendiği çok net ortaya çıkan bağlantıları eliyle sivil halkın ve yerel mahkemelerin elinden kurtarıldı. Kısa zaman sonra tekrar aramızda dolaşmaya ve yeni kışkırtma planlarını yürütmeye çalışacaklarına şüphe duyulmuyor. (Ayrıntılar)

19.06.2010: 28 Şubat süreci 1000 yıl sürecek mi?

Ankara 4. İdare Mahkemesi'nin Ergenekon savcısı Zekeriya Öz'e yargılanma yolunu açması.. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin, Ergenekon davalarında tutuklama kararları veren ceza mahkemelerinin 9 hakimine tazminat kararı vermesi.. Yargıtay 11. Dairesi'nin, Cihaner'in Erzurum'daki terör suçu davasını, askeri araçların yürütülmesi ve adliye üzerinde savaş uçaklarının 'alçak uçuş' desteğinde inanılmaz şekilde bünyesine alarak sanıkları tahliye etmesi .. İstanbul 9. Ağır Ceza'ya HSYK korsan kararnamesiyle atanmış olan Yılmaz Alp'in balyoz tutuklularına ikinci toplu tahliye kararını vermesi.. Sırada, ses kayıtlarıyla da ortaya çıktığı gibi Temmuz ayı içinde verileceğine kesin gözle bakılan meclisin anayasa değişiklik paketindeki Anaya Mahkemesi ve HSYK üye sayısının artırılması maddelerinin anayasa mahkemesince iptal kararı.. Peşpeşe gelen bu 5 gelişme, yargıdaki kontrgerillacıların organize şekilde atağa geçtiklerini gösteriyor. Özellikle anayasa mahkemesinin vereceği karar çok kritik ve 28 Şubat sürecinin 1000 yıl sürüp sürmeyeceğini gösterecek. (Ayrıntılar)

20.06.2010: Kritik gün 28 Haziran: Yargıtay'ın kararı yok sayılabilir

Yargıtay 11. Ceza Dairesi'nin Erzurum 2. Ağır Ceza tarafından İstanbul 13. Ağır Ceza'ya birleştirme talebiyle gönderdiği dosyaya, aslı olmadan kopya CD nüshası üzerinden el koyarak birleştirme ve sanıklara tahliye kararı vermesi hukukçuları ayağa kaldırdı. 28 Haziran'da birleştirme kararı konusunda kritik bir karar verecek olan İstanbul'daki Ergenekon davasına bakan mahkemenin önünde birkaç yol var: Birincisi; 'Millete Komplo' belgesi davası sanığı Dursun Çiçek'in yargılandığı davayla hukuki ve fiili irtibatı var' diyerek her iki davayı birleştirebilir. Dava Ergenekon davasıyla birleştirilirse dosyanın aslı üzerinden yargılama yapılması gündemde. İkincisi; Mahkeme, Çiçek'in yargılandığı davayla 'hukuki irtibat yok' derse dosyanın Erzurum'a iadesi gerekiyor. Bu halde Erzurum yeni bir karar verecek. Üçüncüsü; Ergenekon davasına bakan mahkeme dosyayı Yargıtay'a gönderirse, özel yetkili Erzurum Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği uyuşmazlık talebinde bulunabilir. Uyuşmazlık yaşanması halinde son kararı Yargıtay 5. Ceza Dairesi ya da Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun vermesi bekleniyor. Dosya Silivri'deki mahkemede birleşirse Ergenekon terör örgütü üyeliğinden yargılanan Orgeneral Saldıray Berk, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner ve diğer sanıkların tutukluluk haline yeniden karar verilebilecek. Bu durumda fotokopi belgelerle CD yargılaması yapan 11. Ceza Dairesi'nin kararı ortada kalacak. (Ayrıntılar)

21.06.2010: Eski Savcı açık konuştu: Ergenekon Yargıtay'a da sıçradı mı?

Yargıtay 11. Ceza Dairesi'nin Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in Erzurum'daki terör davası ile Yargıtay'daki davayı birleştirmesi ve Cihaner ile 9 sanığı tahliye etmesine hukukçulardan gelen tepkiler giderek setleşiyor. Kenan Evren hakkında iddianame hazırladıktan sonra meslekten ihraç edilen eski Savcı Sacit Kayasu, kararı 'vahim' olarak niteledi: 'Bir ses kaydı olmasaydı, hadi derdiniz 'hukuki hata.' Ama o ses kaydından sonra 'acaba bu işin arkasında başka şeyler var mı; Ergenekon terör örgütü Yargıtay'a da sıçradı mı?' gibi insanın aklına ister istemez bu sorular geliyor.' (Ayrıntılar)

22.06.2010: FLAŞ!!! Yargıtay endişelendi: Cihaner dosyasına inceleme

Yargıtay'ın dosya aslını görmeden CD üzerinden vererek oldubitti saydığı skandal karara rağmen, Ergenekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, dosya aslını göndermedi ve Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Cihaner ve Islak İmza dava dosyalarının birleştirilmesi talebini incelemeye aldı. Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, beklendiği gibi hareket ederek dosya aslının hemen Yargıtay'a gönderilmesini istedi. Ancak heyetteki diğer iki üye hakimin aksi yönde görüş bildirmesi üzerine Erzurum mahkemesinin Cihaner dosyası ve talebi incelemeye alındı. Kararın Islak imza davasının başlayacağı 28 Haziran Pazartesi gününe kadar verileceği ve sürpriz bir karar çıkabileceği bildiriliyor. (Ayrıntılar)

23.06.2010: Terör sanığı Cihaner'in görevine dönmesi Erzincan'da yuhalandı

Ergenekon operasyonu kapsamında tutuklanarak cezaevine konulan ve ardından Yargıtay'ın tartışmalı bir kararıyla tahliye olan terör sanığı İlhan Cihaner Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı görevine yeniden başladı. Hukuksuz şekilde düşman mahkeme gördüğü Erzurum mahkemesinin yargılamasından kaçırılan, yargılanmadığı için de aklanamayan Erzincan Başsavcısı Cihaner'in halkın arasına hangi yüzle gireceği, çalışanlarına nasıl emir vereceği, resmi törenlere katılıp katılmayacağı merak ediliyor. Hatırlanacağı gibi Erzincan Ergenekon Terör davasının 1 numaralı sanığı olan 3. Ordu Komutanı Saldıray Berk, 23 Nisan törenleri ile Çanakkale Şehitlerini Anma ve Deniz Zaferi'nin 95'inci yıldönümü nedeniyle Erzincan'da yapılan iki törene katılmaması ile dikkati çekmişti. Bu arada Cihaner'in göreve başladığı ilk gün adliyeye gelişi esnasında çalışan işçiler tarafından yuhalandığı iddia edildi. (Ayrıntılar)

24.06.2010: Adalet Bakanı neden Cihaner'i görevden almıyor?

Yargıtay 11. Ceza dairesinin tartışmalı kararıyla tahliye edilen Erzincan Ergenekon davasının iki numaralı sanığı İlhan Cihaner, hakkında ifade veren tanıkları tehdit etti. Hukuksuz şekilde düşman mahkeme gördüğü Erzurum mahkemesinin yargılamasından kaçırılan, yargılanmadığı için de aklanamayan 'terör' suçlaması altındaki Erzincan Başsavcısı Cihaner'in tekrar Başsavcılık görevine dönmesi hukukçuları çileden çıkardı. Adalet Bakanını göreve çağıran hukukçular Cihaner'in görevden alınmasını istediler. Emniyet içerisinde benzer durumlarda yetkililerin harekete geçtiğini ve soruşturma ve davanın selameti açısından görevden alma yoluna gidildiğini vurgulayan hukukçular terör suçlaması altındaki bir başsavcısının aklanmadan göreve devam etmesinin vahim bir hata olduğunu, adalet bakanlığının harekete geçmemesinin izah edilemeyeceği uyarısını yapıyorlar. (Ayrıntılar)

25.06.2010: FLAŞ FLAŞ FLAŞ!!! Islak İmza ve Cihaner dosyaları birleşti

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Albay Dursun Çiçek'in Islak İmza Davası ile Başsavcı İlhan Cihaner'in davasının birleştirilmesini karar verdi. Karar oyçokluğuyla alındı, mahkeme başkanı Köksal Şengün karara şerh düştü. Yargıtay dosyaların birleştirilmesine gerek görmemişti. İstanbul'un sürpriz kararı Kontrgerillacıları şok etti. Bu karar sonrası sanıklar hakkında tekrar tutuklama kararı verilip verilmediği henüz bilinmiyor. Ayrıntılar ilerleyen saatlerde belli olacak. Bu kararla Erzurum mahkemesinin yalnız olmadığı ortaya çıkmış oluyor. Ancak bu son karar sonrası davanın Yargıtay uyuşmazlık mahkemesine gitmesi bekleniyor. Orada davanın tekrar Yargıtay'da kalması gerektiği kararı verilse bile İstanbul mahkemesinin kararı çok önemli, çünkü Yargıtay'ın yaptığı dosya gaspının İstanbul'daki hakimlerce de görüldüğünü ve tavır konulduğunu gösteriyor. Bu karara en çok sevinenlerden biri de şüphesiz Erzurum 2. Ağır Ceza'daki hakimler olacak. Mahkeme heyeti yargıtayın hukuksuzluğunu madde madde sıraladı. İçlerinden biri özellikle çok çarpıcı ve yargıtayın hukuksuzluğuna yine yargıtayın uygulamasıyla ışık tutuyor: 'Yargıtay'ın birleştirme kararını aslı elde olmayan onaysız fotokopi belgeler üzerinden verdiği ve hatta hukuken onaysız olmaları nedeniyle güvenilirliği bulunmayan bu evrakın incelenip delil değerlendirmesi yapılarak tutuklu sanıkların tahliyelerine karar verilmesi, hukuka ve Yargıtay'ın kökleşmiş uygulamalarına aykırıdır. Yargıtay uygulamasında, dosyanın tamamının değil de sadece bir tek evrakın bile onaysız fotokopi olması bozma nedeni yapılmaktadır.' (Ayrıntılar)

27.06.2010: Cihaner yeniden tutuklanabilir

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 'Kaos Planı' davasıyla, İlhan Cihaner'in sanık olduğu Erzurum'da görülen terör örgütü davasının birleştirilmesi yönündeki kararına hukukçular tam destek verdi. İstanbul'un kararının doğru ve yerinde olduğunu anlatan akademisyenler, 'terör örgütü üyesi' olmakla suçlanan İlhan Cihaner'in yeniden tutuklanabileceğini aktarıyor. Hukukçular, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin vermiş olduğu kararla ayrıca hukukun itibarını da kurtardığına dikkat çekiyor ve ekliyorlar: 'Şimdi dava konusunda son kararı verecek olan Genel Kurul, Yargıtay 11. Ceza Dairesi'nin vermiş olduğu bu fotokopiden dosya birleştirme kararını bozacak. Genel Kurul'da bulunan yaklaşık 125 hâkimin böyle bir hukuka aykırı kararın altına imza atacaklarına ihtimal yok.' (Ayrıntılar)

28.06.2010: Cihaner fotokopisi yargıtayı zor durumda bıraktı

Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner’i fotokopi üzerinden tahliye eden Yargıtay’ın, daha önce ‘fotokopi belge üzerinden birleştirme olmaz’ kararı verdiği ortaya çıktı. (Ayrıntılar)

01.07.2010: Cihaner davası yarın: Hedef Uyuşmazlık Mahkemesi

Emekli Askeri Hakim Faik Tarımcıoğlu, yarın devam edilecek olan Yargıtay 11. Dairesi'ndeki Cihaner davasında sanık ve çevrelerinin yeni hedefinin tıpkı ses kaydındaki gibi konuyu uyuşmazlık mahkemesine götürmek ve buradan istedikleri kararı çıkartmak olduğunu söyledi. Yargıtay'ın kısıtlı CD kopyası üzerinden adeta gaspederek tek taraflı bir dayatma kararla el koyduğu ve sanıklarını tahliye ettiği dava dosyasına asıl bakması gereken İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Yargıtay'ın dayatmasına razı olmamış ve aldığı sürpriz kararla Yargıtay'ın dosyasına el koyma kararını tanımamıştı. Dosyanın aslının kendisinde olduğunu belirterek davaya bakmakta ısrar eden 13. Ağır Ceza heyeti, ortaya çıkan krizi çözmek için de dava dosyasını Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na göndermiş ve davaya hangi mahkemenin bakacağına onun karar vermesini talep etmişti. (Ayrıntılar)

02.07.2010: Yargıtay'da Cihaner tiyatrosu: Sil kızım tahliyesi yanmasın!

Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in göreviyle ilgili yargılandığı Yargıtay 11. Ceza Dairesi'nde görülen dünkü duruşma ilginç bir diyaloğa sahne oldu. Yargıtay 11. Ceza Dairesi Başkanı Ersan Ülker, bir önceki duruşmada verilen birleştirme kararının kesinleşmediğini tutanaklara geçirdi. Ancak sanık avukatlarının, 'Bu şekilde bir beyan geçerse önceki birleştirmeyi ve tahliyeleri tartışmalı hale getirir' uyarısı üzerine Ülker, kararından vazgeçti ve 'Onu bir silelim' diyerek ifadeyi tutanaktan sildirdi. Başkan Ülker birleştirme kararını açıkladığı önceki duruşmada da oldukça heyecanlıydı ve sanık Cihaner'e görüşünü sormayı bile unutarak birleştirmeye karar verildiğini açıklamıştı. Ancak seyircilerin uyarısı üzerine Ülker, Cihaner'e birleştirmeye dair görüşünü sormuştu. (Ayrıntılar)

02.07.2010: Yargıtay'daki Cihaner davası: Dosya Kurula gönderildi

Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner'in Yargıtay 11. Ceza Dairesi'ndeki davasına bugün devam edildi. Dava dosyası, davaya İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi ile Yargıtay 11. Ceza Dairesi'nden hangisinin bakacağına karar vermesi için Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na gönderildi. (Ayrıntılar)

03.07.2010: FLAŞ!!! Erzincan'da yeni Ergenekon operasyonu

Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Taner Aksakal, Erzincan'da Ergenekon soruşturması kapsamında 5'i askeri personel ait 8 ayrı adreste arama yaptı. Yapılan aramalarda evlerde bulunan bilgisayar ve çok sayıda dokümana el konuldu. İl Merkez ve Jandarma Komutanlığı'nda görevli olduğu öğrenilen askeri personel ve sivil vatandaşlarla ilgili herhangi bir gözaltı yaşanmadı. Savcılık kısa süre önce de Ünlüer Et Tesisleri'nde mühimmat kazısı yapmış, ancak herhangi bir bulguya rastlamamıştı. (Ayrıntılar)

06.07.2010: Org. Koşaner'den Erzincan soruşturmasına engel

Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılarının Ergenekon soruşturması kapsamında Erzincan Merkez Komutanı Albay Murat Yılmaz'ın odasında geçtiğimiz Perşembe günü yapmak istediği aramanın Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Işık Koşener'in şok talimatı ile engellendiği belirlendi. Delil gizlemeye engel olabilmek için baskın şeklinde planlanan operasyonun Karar Kuvvetleri Komutanının müdahalesi sonucu skandala dönüştüğü öğrenildi. Erzurum Emniyeti Terörle Mücadele Şube Birimleri ve Genelkurmay Askeri Savcısı ile birlikte Merkez Komutanlığına giden Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Taner Aksakal'ın nizamiyeden içeri alınmadığı, yaklaşık bir saat kadar bekletildikten sonra, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nden çıkartılan arama kararına rağmen 'Kara Kuvvetleri Komutanının izni yok' denilerek geri gönderildiği belirtildi. (Ayrıntılar)

08.07.2010: FLAŞ!!! Çantadan Cihaner'in şok talimatları çıktı

Ergenekon soruşturması kapsamında geçtiğimiz hafta evi ve ofisi aranan Hamit Sekman’ın cübbesini koyduğu çantadan Ergenekon sanığı Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner’in el yazılı talimatları çıktı. Polisin arama sırasında ele geçirilen notlarda Cihaner, Hamit Sekman’dan tanıklarla görüşüp onlara baskı yapmasını, Cihaner aleyhinde tanıklık yapmaları halinde yüklü tazminat davaları açılacağını söylemesini istediğini kendi el yazısıyla ifade ediyor. (Ayrıntılar)

13.07.2010: Cihaner'in avukatına 'gizli tanığa baskı' sorgusu

CHP milletvekili Ahmet Ersin'in Erzincan merkezli Ergenekon davasının gizli tanıklarıyla otel lobisinde görüştüğünün belirlenmesi üzerine gizli tanıklara baskı yapıldığı gerekçesiyle açılan soruşturma kapsamında Başsavcı Cihaner'in eski avukatı Hamit Sekman ile Atatürkçü Düşünce Derneği Erzincan Şube Başkanı Hüseyin Baydaş dün ifade verdi. Geçen hafta içerisinde Erzincan'daki polis operasyonunda da avukatların ofislerinde arama yapılmış ve Cihaner'in eski avukatı Hamit Sekman'ın çantasında Cihaner'in el yazısıyla yazılmış şok talimatlar ele geçirilmişti. Talimatlarda Cihaner, Hamit Sekman’dan tanıklarla görüşüp onlara baskı yapmasını, Cihaner aleyhinde tanıklık yapmaları halinde yüklü tazminat davaları açılacağını söylemesini istiyordu. (Ayrıntılar)

11.08.2010: YAŞ krizi bitti HSYK başladı: Terör sanığına terfi baskısı

HSYK'daki Kontrgerillacı 5 üyenin, Erzincan'daki terör örgütü davasında 2 numaralı sanık olan Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'i Ankara'ya, o olmazsa Bursa'ya başsavcı olarak atama çabaları dün de sürdü. Üyelerin, İstanbul'daki Ergenekon soruşturmasını yürüten Zekeriya Öz'ün terfi ettirerek bypass etme planı ise Adalet Bakanı Ergin'e takıldı. Krizin giderek büyüyeceği tahmin edilirken kritik atama ve terfilerin referandum sonrasına ertelenebileceği konuşuluyor. (Ayrıntılar)

17.08.2010: Başsavcıdan gizli tanığa tehdit: Senin kalemini kırdık!

Erzurum'da devam eden Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan daha sonra Yargıtay 11. Ceza Kurulu'nun tartışmalı kararıyla serbest bırakılan Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner'in aynı davanın tanıklarından İlyas Meral'i tehdit ettiği iddiasının soruşturma dosyalarına eklendiği öğrenildi. (Ayrıntılar)

23.08.2010: Kara Kuvvetleri'nin yeni komutanı Ceylanoğlu, Saldıray Berk'i akladı

Genelkurmay Başkanlığı, 'Ergenekon'a bağlı olarak faaliyet gösterdiği öne sürülen eski 3. Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk ile ilgili raporunu tamamladı. Raporda, 'İddialar hiçbir belgeye dayanmayan kişisel ve farazi değerlendirmedir' denildi. Eklerle birlikte 500 sayfalık raporda Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na atanan Org. Erdal Ceylanoğlu'nun imzası var. (Ayrıntılar)

17.09.2010: Polisi suçlamışlardı: Erzincan bombaları 3. Ordu'nun

Erzincan'daki baraj gölünden çıkan ve 'Emniyet koydu' denilen mühimmatları Kara Kuvvetleri Komutanlığı ve Jandarma sahiplendi. Savcılığa gönderilen yazıyla Şemdinli olaylarında da kullanılan el bombalarının da bulunduğu mühimmat 3. Ordu Komutanlığı envanterine kayıtlı çıktı. (Ayrıntılar)

24.09.2010: Yargıtay’dan bir ihsası rey daha: Cihaner'le toplantı

Erzincan Başsavcısı ve Ergenekon davasının sanığı İlhan Cihaner’in tahliye olduktan bir ay sonra, davasının temyizine bakacak olan Yargıtay 8. Daire üyeleriyle Yargıtay binasında bir toplantı yaptığı ortaya çıktı. Bu toplantıya, 8. Daire üyeleri Hamdi Yaver Aktan, Haydar Metiner, Nuray Duranoğlu, Ali Cengiz Özbek ve Necla Üçkardeşler’in katıldığı öne sürüldü. Cihaner’le toplantı yapan Yargıtay üyelerinin tamamının Cihaner’in davasının gitmesi muhtemel Yargıtay Ceza Genel Kurulu üyesi olmaları dikkat çekti. Erzurum 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmakta olan Cihaner'in terör davası, Yargıtay 11. Ceza Dairesi'nin Şemdinli'yi hatırlatan skandal kararıyla Yargıtay'a alınmış, Cihaner ve diğer tüm tutuklu sanıklar tahliye edilmişlerdi. Ancak yine Cihaner'in adının geçtiği İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ıslak imzalı Kontrgerilla Belgesi davasında mahkeme heyeti sürpriz bir kararla Cihaner'in Yargıtay'a alınan davasıyla bu davanın birleştirilmesine karar vermiş ve davaya hangi mahkemenin bakacağına karar vermesi için de dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na göndermişti. Kararın yıl sonuna kalmadan çıkması bekleniyor. hukukçular davaya İstanbul'un bakacağına eminler. Çünkü yargıtayın sadece görev suçuyla ilgili davalara bakması mümkün. Ceza Kurulu'nun vereceği kararla Kontrgerilla'nın yargıdaki varlığı bir anlamda tescillenmiş olacak. (Ayrıntılar)

27.09.2010: ŞOK Ses Kaydı!!! Cihaner ve tüm Ergenekon davaları Ankara'ya alınsın

İnternete yeni bir ses kaydı daha düştü. Dailymotion.com'da yayına konulan 4 parçalı ses kaydı bir süre sonra site tarafından yayından kaldırıldı. Skandal ses kaydındaki kişiler arasında Sincan Hakimi Osman Kaçmaz, Yargıtay Üyeleri Hamdi Yaver Aktan ile Fatih Arkan, Prof. Dr. Ersan Şen, 11. Ceza Dairesi Başkanı Ersan Ülker, Danıştay 7. Daire Üyesi Eren Sonbay gibi isimler bulunuyor. Şok diyalogların geçtiği ses kaydı, Yargıtay'da nasıl kirli oyunlar oynandığını, yerel mahkemelerden oraya aktarılan dosyalara bakacak hakimlerle görüşülerek dosyalara nasıl tesir edildiğini bir kez daha gösteriyor. Ses kaydı, çok yakında İstanbul'da mı yoksa Ankara'da mı bakılmaya devam edileceğine dair Yargıtay Ceza Kurulu'nda karara bağlanacak olan Islak İmza ve Cihaner dosyaları konusunda yargıtayda nasıl kirli oyunlar oynandığını, hatta sadece bu davaların değil tüm Ergenekon davalarının dahi birleştirilerek Ankara'da Yargıtay'da gördürülmesi çabalarının harcandığını gösteriyor. Şu ana kadar yüksek yargıdaki bu kirli oyunları deşifre eden çok sayıda ses kaydı yayınlandı. Sonuncu ses kaydı, referandumda hayır oyları çıkmasının önemini ve boykot desteği için PKK terör örgütü lideri Öcalan'la görüşülmesi gerektiğini işliyordu. Yine önceki kayıtlardan birinde de Cihaner davasının Erzurum Mahkemesi'nden baskıyla alınarak Yargıtay'da görülmesi ve sanıkların tahliye edilmesi işleniyordu. Ortaya çıktığında Türkiye'yi sarsan bu ses kaydındaki kişiler için, kimlikleri de açık olmasına rağmen birşey yapılmadı ve kayıtta geçen kirli plan adeta göstere göstere ve adım adım gerçekleştirildi. İçlerinde gerçek hukukçular bulunsa da Yargıtay dairelerinde kritik konumlara gelmiş birçok ismin örgütlü olarak birlikte hareket ettikleri, ihsası reyde bulunarak dosyalara bakacak kişilere ve dosyalara tesir ettikleri, istedikleri yönde karar çıkarttıkları bu ses kayıtlarından anlaşılıyor. (Ayrıntılar)

28.09.2010: SKANDAL!!! Yargıtay Cihaner tiyatrosuna devam edecek

Ses kayıtlarındaki kirli plan doğrulandı. Yargıtay Ceza Genel Kurulu beklenen kararı verdi ve Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesinde 'Ergenekon terör örgütüne üye olma' suçu kapsamında görülen davanın Yargıtay 11. Ceza Dairesinde görülmesine karar verdi. Kurul kararı 18'e 6 oyla aldı. Bu kararla, dava son olarak görüldüğü Ankara'daki 11. Daire'de kalmış oldu. Terör davaları özel yetkili ağır ceza mahkemelerinde görülür ayrıca yargıtay'da görüşülecek olsa dahi 9. Daire buna bakabilir. Ancak bu kurallar ihlal edildi. Bu kararla, birinci sınıf yargı üyesi barındırabilen her çetenin davası yargıtaya alınabilir. Sanık Cihaner'in Yargıtay Ceza Genel Kurulu başkanı ve diğer üyelerle görüştüğü iddia edilmiş, dün ortaya çıkan ses kayıtlarıyla da bu doğrulanmıştı. Buna rağmen alınan bu kararla Kontrgerilla'nın yargıdaki, özellikle de yüksek yargıdaki varlığı bir kez daha tescillendi. İtalya'daki Gladio skandalını ortaya çıkaran Savcı Felice Casson'un da dediği gibi Kontrgerilla en büyük direnişi yargıda gösteriyor. Ses kayıtlarıyla da ortaya çıktığı gibi, Ergenekon'la bağlantı şüphesi bulunan yargı mensupları, örgütlü şekilde hareket ederek bağlı bulundukları örgüte yönelik soruşturmayı inanılmaz şekilde devir almış oldular. Artık istedikleri gibi kapatabilirler. Kamuoyundaki kanaat bu. Ve iddialara göre yargıtay bununla da yetinmeyecek ve öncelikle 'Islak imzalı' dava olmak üzere Ergenekon davalarının tümü, yerel mahkemelerde karara bağlanması beklenmeden yargıtayda birleştirilecek ve örtbas edilecek. Terör konusunda Yargıtay'da görülen ilk dava Cihaner'in davası. İddialara göre bu dava emsal kabul edilerek diğer Ergenekon ve benzeri davalardaki 1. sınıf sanık durumundaki sanıkların müracaatı üzerine o davalar da yargıtaya alınacak. (Ayrıntılar)

30.09.2010: Hukukçular: Yasalara göre Yargıtay'ın kararı yok hükmünde

Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun Başsavcı İlhan Cihaner'in ağır ceza mahkemesinde yargılandığı terör davasının Yargıtay'a alınmasına dair kararı kamuoyunda şok etkisi yaptı. Hukuk fakültelerinin dekan ve öğretim üyelerinden baro başkanlarına, hukuk derneklerinin yöneticilerinden emekli yargı mensuplarına kadar herkes yapılan işlemin Anayasa'ya ve kanunlara aykırı olduğuna dikkat çekiyor. Yargıtay'ın yerel mahkemelerin görev alanındaki örgüt davasına bakmasının yetki gaspı anlamına geldiği, kararın Ergenekon davalarının seyrini değiştireceği ve zaten bunun amaçlandığı vurgulanıyor. Aslında böyle bir durumun yaşanabileceği Ergenekon soruşturmasının başlayıp hızla ilerlemesi üzerine birkaç senedir dile getirilmekteydi. 16 Temmuz 2008'de CHP’li Onur Öymen, katıldığı bir TV programında ‘Merak etmeyin, Ankara’da hakimler var’ diyerek mahkemeden mahkumiyet çıksa bile Yargıtay’dan döneceğini ima etmişti. Ancak artık mahkumiyet kararlarının dahi beklenmeyeceği anlaşılıyor. Hukukçular bir çok yasa hükmünün açıkça ihlal edildiğini, dolayısıyla kararın yok hükmünde olduğunu belirtiyorlar. (Ayrıntılar)

02.10.2010: Cihaner davasının gizli tanığına: İfadeni değiştir, yoksa!..

Erzincan Ergenekon davasının gizli tanıklarından 'Munzur'un, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner hakkındaki ifadelerini değiştirmesi için tehdit edildiği, ağabeyinin de bu nedenle rehin alındığı iddia edildi. Durumun polise aktarılması üzerine tehdit eden şahısla ağabeyin ifadeleri alındı. Aynı davanın tanıklarından İlyas Meral de Başsavcı İlhan Cihaner tarafından tehdit edildiğini ileri sürmüştü. (Ayrıntılar)

03.10.2010: Bir itiraf da Cihaner'den: Başbakan'ı dinletmiş

Ergenekon'un Erzincan ayağıyla ilgili görülen davanın sanıkları arasında yer alan Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in, 32. Gün programında söyledikleri dikkat çekti. Ergenekon terör örgütüne üye olduğu iddiasıyla yargılanan Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner, cemaatler soruşturması sırasında Başbakan Erdoğan'ı da dinlettiğini ağzından kaçırdı. Program yönetmeninin hayret ettiği ifadeler üzerine konuşmasının ilerleyen bölümlerinde ise 'Benim soruşturmamda yasama dokunulmazlığı olan hiç kimse dinlenilmemiştir' diyerek durumu düzeltmeye çalıştı. (Ayrıntılar)

05.10.2010: Hukukçular: Başbakanı dinleten Cihaner görevden alınmalı

Eski Cumhuriyet Savcısı Gültekin Avcı, katıldığı bir televizyon programında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı dinlettiğini ağzından kaçıran Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner'in, görevden alınarak hakkında adli ve idari soruşturma başlatılması gerektiğini söyledi. 'Tuhaf ki Cihaner'e çok ilginç bir himaye söz konusu. Demokratik devletlerde böyle bir başsavcı görev yapamaz' diyen Avcı, şöyle konuştu: 'Ama siz devletin derinliklerinde gizli bir kliğe dayanıyorsanız, bu noktada birtakım kendinizce cesaret, rahatlık teşkil edebilecek açıklamalar yapabiliyorsunuz. Normalde kanallara çıkıp açıklama yapan başka bir başsavcı gördünüz mü? Üstelik yargılanıyorsunuz, bir de televizyona çıkıp istediğiniz gibi yorum yapıyorsunuz. Demek ki İlhan Cihaner, kendisine nazar değmeyeceğine emin.' (Ayrıntılar)

18.10.2010: Terör sanığı Başsavcı Cihaner görevden alınacak mı?

Halen Erzincan'da Ergenekon Terör Örgütü yapılanmasında yer aldığı iddiasıyla açılan davada 2 numaralı sanık olarak yargılanan Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in davası ses kayıtlarına da yansıyan bir plan uyarınca skandal bir müdahaleyle yargıtaya alınmış ve sanıklar tahliye edilmişti. Bu tahliye sonrası Erzincan'daki görevine dönen ancak atılı suçlardan beraat etmediği için halen bir terör davasında sanık olan Cihaner'in başsavcılık görevine iadesi kamuoyunda tartışmaya yol açmıştı. Dava açıldıktan sonra da Cihaner ve diğer şüphelilere yönelik soruşturmanın devam ettiği Erzurum'daki duruşmalarda ortaya çıkmıştı. Erzurum başsavcılığınca ikinci bir iddianame hazırlanması gündemde. Yeni kurulun Cihaner'in durumunu da görüşüp görüşmeyeceği, halen devam eden soruşturmanın selameti açısından Cihaner'in görevden alınıp alınmayacağı merak ediliyor. (Ayrıntılar)

22.10.2010: Yargıtay'daki Cihaner davası ertelendi

Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in 'görevi kötüye kullanma, evrakta sahtecilik' ve 'terör örgütü üyesi olma' suçlamalarından yargılanmasına Yargıtay'da devam edildi. Dava dosyası Yargıtay Ceza Genel Kurulu'ndan henüz gelmediği için duruşma 24 Aralık'a ertelendi. (Ayrıntılar)
 
25.11.2010: Ergenekon yaşıyor: Erzincan'da kilit ismin evi kurşunlandı

Erzincan'da yürütülen Ergenekon soruşturmasının kilit ismi İlyas Meral'in ailesiyle birlikte yaşadığı ev kimliği belirsiz kişiler tarafından kurşunlandı. Emrindeki 90 sokak çocuğuyla silah ve uyuşturucu taşıma işinde Ergenekon'a hizmet etmekle suçlanan İlyas Meral iddianamede ismi geçtikten sonra kendisini baskı altında hissettiğini belirterek, 'Zor durumdayım. Tehdit ediliyorum' dedi. Bu olay, Ergenekon kadrolarının tamamıyla deşifre edilemediği, saldırı gücünü koruduğu iddialarını doğrular nitelikte. (Ayrıntılar)

27.11.2010: Erzincan tanığı, 'belgeleri savcıya verme' diye kurşunlanmış

Ergenekon'un Erzincan ayağına ilişkin davanın kilit ismi İlyas Meral, önceki gün evinin kurşunlanmasının tesadüf olmadığını söyledi. Davayı soruşturan savcıyla telefonda konuştuklarını ve elindeki bazı belgeleri bir gün sonra vermek üzere anlaştıklarını aktaran Meral, görüşmenin yapıldığı günün gecesinde evinin kurşunlandığına dikkat çekti. Telefonlarını dinleyen birilerinin kendisine gözdağı vermeye çalıştığını ifade eden Meral, 'Ancak, bu tür eylemlerden bıkmayacağım. Tehditler nedeniyle çocuğum okula, ben ise evime gidemiyorum. Ama korkmuyorum. Ben kaza ve kadere inanmış bir insanım. Elimde ne kadar bilgi ve belge varsa kolluk kuvvetlerine teslim edeceğim' dedi. (Ayrıntılar)

02.12.2010: Cihaner, Şanal’ı Yarsav hakimine şikayet etti

Islak imzalı 'İrtica ile Mücadele Eylem Planı’nı Erzincan’da hayata geçirmek iddiasıyla eski Erzurum özel yetkili Cumhuriyet Savcısı Osman Şanal tarafından makamında gözaltına alınan eski Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner arasındaki yetki tartışması yargıya taşındı. Cihaner, Şanal hakkında yaptığı şikayete 60 gün içinde cevap vermeyen Adalet Bakanlığı'nın işleminin iptali için, başkanvekilliğini YARSAV üyesi Gürsel Özkan'ın yaptığı Ankara 1. İdare Mahkemesi'ne başvurmuştu. İlk duruşma dün yapıldı. (Ayrıntılar)

21.12.2010: Mahkeme: Cihaner'den soruşturmanın alınması doğru

Ankara 1. İdare Mahkemesi; Cihaner'in elinden usulsüz yürütülen soruşturmaları alan Savcı Şanal'ın, yasalara uygun hareket ettiğine karar verdi. (Ayrıntılar)

23.12.2010: Mahkeme, Cihaner'in hakaret görüntülerini istedi

Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) tarafından yetkisi kaldırılan Erzurum Savcısı Osman Şanal'ın kendisine hakaret ettikleri iddiasıyla haklarında 100 bin TL manevi tazminat davası açtığı eski Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner ile avukatı Turgut Kazan'ın yargılandığı davaya Erzurum 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde devam edildi. Mahkeme, Erzincan Ergenekon Terör Örgütü soruşturmasında makamında gözaltına alınan Erzincan eski Başsavcısı İlhan Cihaner'in görevli savcıya hakaretlerini gösteren video görüntülerini istedi. Cihaner, medyaya da yansımış olan görüntülerde mahkeme kararına dayanarak kendisini gözaltına almaya gelen savcıya inanılmaz şekilde hakaretlerde bulunuyordu: 'Cihaner: Eşkıya gibi davranıyorsunuz.. Savcı Şanal: Eşkıya gibi davranmıyoruz.. Şu anda oturuyoruz bakın... Cihaner: Hayır, hayır... Eşkıyalık elinde silahla kılıçla olmaz... Eşkıyanın değişik şeyleri var. Savcı Şanal: Elimizde mahkeme kararıyla geldik buraya.. Cihaner: O karar da eşkıyalık.. Öyle anlaşılıyor..' (Ayrıntılar)

24.12.2010: Yargıtay, 3 aydır Cihaner dosyasını göndermiyor 

Cihaner'in Yargıtay 11. Ceza Dairesi'ndeki duruşması, dava dosyasının Yargıtay Ceza Genel Kurulu'dan gelmemesi üzerine 2 ay sonraya ertelendi. (Ayrıntılar)

01.01.2011: 'Cihaner haklı çıktı'cıların gizlediği bomba ayrıntılar 

Ortada silahlı cemaat yoktu ama Cihaner oluşturmaya çalıştı. Islak Plan buydu. Ergenekon soruşturmasından birkaç ay sonra cemaat soruşturması başlatıldı... İsmailağa cemaati soruşturmasıyla alakalı Erzurum Özel Yetkili Başsavcılığı'nın 'Ortada silahlı örgüt yok, izinsiz eğitim kurumu açma var' kararı medyada 'Cihaner haklı çıktı' şeklinde yansıtıldı. Oysa Cihaner kendi soruşturmasında İsmailağa cemaatiyle ilgili iddiaları anayasal düzene karşı suç kapsamında değerlendirmişti. Cihaner Adalet Bakanlığı'ndan gizlediği soruşturma sürecinde 2 yıl boyunca telefon dinlemesi yaptırmış, dinleme taleplerinde ise zanlıların Anayasal düzen aleyhine faaliyette bulunduğunu iddia etmişti. Soruşturmada şüpheliler, yasadışı Hizbullah ve İBDA-C örgütü mensubu oldukları iddiasıyla dinlendi. Cihaner ve örgütü, soruşturmanın ilerleyen safhalarında cemaati silahlı gösterebilmek için ıslak imzalı plana göre cemaat evlerine silah yerleştirmeye çalıştı, Erzincan baraj göletine el bombaları attırdı. Bu korkunç komplo tespit edildi ve şu an yargı safhasında. Komployu örtebilmek için çılgın bir çaba var. Dava, savaş uçaklarının bile devreye sokulduğu, ses kayıtlarıyla da ortaya çıkan skandal bir süreçte yargıtaya alındı. Komployu anlatan tanıklar, halen silahlı saldırılara uğramakta. (Ayrıntılar)

01.01.2011: Yargıtay’ın hakim ve savcıları yargılama yetkisi kaldırılıyor mu? 

Yeni HSYK tasarısında hakim ve savcıların yargılanmalarına ilişkin kurallar değiştiriliyor. Taslakta Yargıtay’ın hakim ve savcıları yargılama yetkisi kaldırılıyor. Bu değişiklik Cihaner davasını da etkileyecek. Skandal şekilde Yargıtay'a aldırılan Cihaner davası tekrar yerel mahkemeye dönecek. Taslakta kritik bir değişiklik de, hakim ve savcılarla iştirak halinde suç işleyenlerin davalarının hakim ve savcıların yargılandıkları yerde birleştirilmesi kuralının kaldırılması. Eğer bu taslak yasalaşırsa, Ergenekon davasında Cihaner’le birlikte Yargıtay’a kapağı atan Kara Kuvvetleri Eğitim Doktrin Komutanı Orgeneral Saldıray Berk’in de aralarında olduğu sanıklar özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanacaklar. (Ayrıntılar)

25.02.2011: Cihaner dosyası Erzincan'da 

Cihaner davası tekrar Erzincan'da. Yargıtay 11. Ceza Dairesi, eski Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner hakkında 'Ergenekon terör örgütüne üye olmak' suçlamasıyla yargılandığı davada, Adalet Bakanlığı'ndan soruşturma izni alınmadığı gerekçesiyle, dava dosyasını tekrar Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdi. Cihaner'in, Yargıtay 11. Ceza Dairesinde, 'Görevi kötüye kullanmak ve imar kirliliğine neden olmak' suçlamasıyla yargılanmasına ise devam edilecek. Terör dosyası hakkında soruşturma izni verilirse dava tekrar Yargıtay'a gelecek. (Ayrıntılar)

26.02.2011: 'Er Cihaner'i kurtarmak' oyununa devam 

Masum insanların evlerine silah ve diğer delilleri yerleştirerek hükümeti devirmeye kadar genişletilecek korkunç bir komplo kuran terör suçlularını kurtarma gayreti ısrarla sürdürülüyor. Yargıtay 11. Ceza Dairesi Cihaner dava dosyasını Adalet Bakanlığı'ndan soruşturma izni alınamadığı gerekçesiyle Erzincan'a gönderdi. Soruşturma izni alınınca 'görev suçu' kapsamlı yeni bir iddianamenin hazırlanarak Yargıtay'a gönderilmesi hedefleniyor. Ancak görüştüğümüz hukukçular bu girişimin işe yaramayacağını belirtiyorlar. (Ayrıntılar)

01.03.2011: Yargıtay'dan soruşturma siparişi

Yargıtay Cihaner soruşturmasını garantiye almak için Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı'na sipariş vermeye çalışıyor. Aslında sipariş ifadesi biraz hafif kalıyor, Yargıtay doğrudan talimatla bir soruşturmayı şekillendirmeye çabalıyor. Erzincan'a dosyayı 'soruşturmayı tamamla bana gönder' direktifiyle yolluyor. Hiçbir makam ve kişi, yürütülen soruşturmayla ilgili hakim ve savcılara emir ve talimat veremez. Buna yüksek mahkemeler, Adalet Bakanlığı ve Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu da dahil. (Ayrıntılar)

17.03.2011: Erzincan köylerindeki silahların sırrı çözülüyor

1993'te Alevi-Sünni çatışması için Erzincan'da köylülere dağıtılan silahlarla ilgili önemli belgelere ulaşıldı. Dönemin Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner'in 2009'da başlatılan soruşturmayı nasıl yürüttüğünü gösteren belgelere göre, dosya terör suçu yerine Ateşli Silahlar Yasası kapsamına alınmış. Cihaner, olayın özel yetkili savcıya bildirilmemesi için talimat vermiş. Mühimmatta 3 LAW ve bombalar da var. (Ayrıntılar)

07.04.2011: Cihaner'in gizli sorgu odası

Islak imzalı 'Darbe Andıcı'nı Erzincan'da uygulamakla suçlanan Ergenekon sanığı eski Başsavcı İlhan Cihaner'in Erzincan Adliyesi'ndeki gizli sorgu odası ortaya çıktı. Cihaner'in İsmailağa Cemaati'ne yönelik soruşturmayı yürütürken yaptırdığı sorgu odasında şüphelileri sorguladığı öğrenildi. Ortaya çıkan diğer bir çarpıcı ayrıntı da, Cihaner'in makamında gözaltına alındığı sırada savcı ve güvenlik güçlerine fiziken direnmesi ve polislerce ancak zorla götürülebilmesi oldu. (Ayrıntılar)

08.04.2011: Cihaner davası ikinci kez ertelendi

Erzincan eski Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in "Görevini kötüye kullanmak ve imar kirliliğine neden olmak ve evrakta sahtecilik" suçlamasıyla açılan davanın görülmesine, Yargıtay 11. Ceza Dairesi'nde devam edildi. Dava, Erzurum'dan istenen dosyanın gelmemesi sebebiyle ikinci kez ertelendi. Daire Başkanı Ersan Ülker, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nden istenen, Cihaner'in Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı döneminde yürüttüğü 'cemaatlere' ilişkin dava dosyasının gönderilmesine ilişkin yazılan yazıya bir cevap verilmediğini açıkladı. (Ayrıntılar)

08.04.2011: Islak imza dosyası Yargıtay'dan geldi

Islak imzalı 'İrticayla Mücadele Eylem Planı' dava dosyasının aslı, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’ndan mahkemeye geri gönderildi. Ergenekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi oyçokluğu ile ıslak imza davası ile Erzincan Ergenekon davasını birleştirmişti. Ancak Erzincan Ergenekon davasına müdahale eden Yargıtay 11. Ceza Dairesi, eski Başsavcı İlhan Cihaner'in görev suçu davası ile bu davayı skandal şekilde fotokopi üzerinden birleştirerek kendi üzerine aldı. Yargıtay Ceza Genel Kurulu da bu hukuksuzluğu onayladı. (Ayrıntılar)

11.04.2011: Islak İmza davasında kritik kararlar

Islak imzalı 'İrtica ile Mücadele Eylem Planı' davasında önemli kararlar.. Mahkeme, Gölcük Donanma Komutanlığı'nda yapılan aramada ele geçirilen belgeler arasında bu davayı ilgilendiren belge varsa acil olarak gönderilmesini istedi. Belgelerden birinin, Albay Çiçek'e o belgeyi hazırlaması için emir veren, Tümamiral Alaattin Sevim'in ıslak imzasını taşıyan bir talimat yazısı olduğu iddia edilmişti. Mahkeme, Genelkurmay, MİT ve Emniyet'ten ıslak imzalı planın Erzincan'da faaliyete geçirilmesi iddiasıyla ilgili ellerinde herhangi bir belge ve bilgi olup olmadığının sorulmasına karar verdi. Davanın gelecek duruşmasında, Erzincan davasının kritik gizli tanıklarının dinlenmesine karar verildi. Alınan çok sayıdaki ara kararlara bakıldığında, mahkemenin, davanın eski Başsavcı İlhan Cihaner'in yargılandığı Erzincan Ergenekon davası ile bağlantısı üzerinde durduğu görülüyor. (Ayrıntılar)

28.04.2011: Savcı Şanal tekrar özel yetkili savcı olarak görevine başladı

Eski Başsavcı İlhan Cihaner'i Ergenekon üyeliği suçlamasıyla makamında gözaltına aldığı için önceki Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun şok kararıyla görevden alınan Erzurum savcısı Osman Şanal ile diğer iki savcı, HSYK tarafından görevlerine iade edildi. Özel yetkili savcı Osman Şanal ve arkadaşları Ergenekon gibi terör örgütü soruşturmalarına bakmaya devam edecek. Erzincan Ergenekon örgütlenmesine yönelik dava açılmış olsa da soruşturmanın da sürdüğü duruşmalar esnasında ortaya çıkmıştı. Soruşturma ve davada kritik ifadeler veren tanıklara yönelik silahlı saldırılar gerçekleşmiş, Şanal'ın yerine atanan savcı tarafından yeni operasyonlar düzenlenmişti. Bu soruşturmada uzun süredir herhangi bir gelişme yaşanmıyor. Savcı Osman Şanal'ın bu soruşturmayı tekrar ele alıp almayacağı merak ediliyor. Diğer taraftan İstanbul 13. Ağır Ceza mahkemesinde görülmekte olan 'Islak İmzalı Kaos Planı' davasında, dosyanın Erzincan Ergenekon dosyası ile birleştirilmesi gündeme gelmişse de yargıtayın skandal müdahalesiyle Erzincan terör örgütlenmesi davası Yargıtay 11. Ceza Dairesine alındı. Ancak İstanbul'daki mahkemenin son duruşmada aldığı bazı kritik kararlar, mahkemenin örgütün Erzincan ayağının peşini bırakmayacağını gösteriyor. Diğer taraftan Cihaner dosyası halen Erzincan Başsavcılığında. Yargıtay 11. Ceza Dairesi Cihaner dava dosyasını Adalet Bakanlığı'ndan soruşturma izni alınamadığı gerekçesiyle Erzincan'a göndermişti. Soruşturma izni alınınca 'görev suçu' kapsamlı yeni bir iddianamenin hazırlanarak Yargıtay'a gönderilmesi hedefleniyordu. Ancak bu konuda Erzincan savcılığında şu ana kadar herhangi bir gelişme yaşanmadı. (Ayrıntılar)

22.05.2011: Cihaner nerede, cemaat kışkırtması orada

'Erzincan'daki cemaatleri silahlandıramayan Cihaner'in yeni bölgesi Denizli mi olacak' diye sormuştuk, haklı çıktık. İlhan Cihaner'in milletvekili adayı olduğu Denizli'de cemaat kışkırtması yaşanıyor. CHP Denizli örgütü, İsmailağa cemaatinin siyasi propaganda yaptığı iddiasıyla savcılığa suç duyurusunda bulundu. Merkez ilçe başkanlığı, cemaat mensuplarının cami cemaatlerine CHP'yi kötüleyip AK Parti lehine konuşmalar yaptığını iddia etti. Denizli'de CHP ve derin güçlerin cemaat kışkırtmalarının giderek artacağı ileri sürülüyor. Erzincan bölgesinde cemaatlere ve özellikle İsmailağa cemaatine karşı faaliyet yürüten ve onları silahlandırmayı başaramayan Cihaner ve CHP öncülüğündeki derin güçlerin Denizli bölgesinde de faaliyete geçtiği görülüyor. Hedefte yine İsmailağa cemaati var. CHP'den aynı gün bir istifa haberi geldi. Denizli Belediye meclisinin CHP'li bir üyesi Cihaner'e tepki amacıyla istifa etti. (Ayrıntılar)

24.05.2011: Gizli tanık: Cihaner 'terör arttırılmalı' diyordu

Altında Albay Dursun Çiçek'in ıslak imzası bulunan İrtica ile mücadele eylem planı belgesine ilişkin davada ifade veren gizli tanık Efe şok açıklamalar yaptı. 2009 yılında Erzincan'da Balyoz seminerinden daha büyük bir seminer yapıldığını dile getiren Efe, katıldığı bazı toplantılarda ortamın gerdirilmesi gerektiği yönünde konuşmalar yapıldığını da ileri sürdü: 'İlhan Cihaner'den 'Terör eylemleri artırılmalı'' şeklinde sözler duyuyordum.' Hanefi Avcı'nın kendisini arayarak ifadesinden vazgeçmesini istediğini iddia eden Efe, Erzincan'daki darbe toplantısında Tümgeneral Mustafa Bakıcı'nın da bulunduğunu ilk defa duruşmada dile getirdi. (Ayrıntılar)

25.05.2011: Cihaner'in derinliğini, gizli tanık da doğruladı

Islak İmza davasının dünkü duruşmasında ifade veren Gizli Tanık 'Efe' şok açıklamalarda bulundu. Erzincan'da yaklaşık 15 albayın katıldığı bir toplantıda Albay Dursun Çiçek'i gördüğünü ve kesin şekilde teşhis ettiğini kaydeden Efe, Konak Mazlum Oteli'nde kalan Çiçek'in kaydı silinemeyince, isim benzerliği olan 1977 doğumlu bir kişinin kimlik bilgileriyle kayıtların değiştirildiğini iddia etti. Gizli tanığın verdiği bilgilerden, ıslak imzalı komplonun Erzincan'da uygulanmasında İlhan Cihaner'in başrolde olduğu anlaşılıyor. İlhan Cihaner'in ne kadar derin bir kişi olduğu, Yargıtay'ın onun davasını skandal şekilde kendi bünyesine almasında, izlendiğini faksla bildirmesinde, Denizli'den milletvekili adayı gösterilmesi için YSK'daki üyelerini devreye sokmasıyla anlaşıldı. (Ayrıntılar)

26.05.201: Islak İmza davası Kadir Özbek'e uzanabilir

Islak İmza davasında ifade veren gizli tanığın anlattıkları gündemi sarstı. HSYK eski Başkanvekili Kadir Özbek'in de Ergenekon örgütlenmesinde yer aldığı, savcı olan gizli tanığı bilinçli şekilde Erzincan'a tayin ettiği ve İlhan Cihaner'e yardımcı olması için baskı kurduğu iddia edildi. Hukukçular bu açıklamaların Kadir Özbek'i de davaya katacağını belirttiler. (Ayrıntılar)

26.05.2011: ŞOK iddia: 9 asker bilerek ölüme gönderildi

Gizli Tanık 'Efe'nin ıslak imza davasında verdiği ifadenin ayrıntıları ortaya çıktıkça Türkiye sarsılmaya devam ediyor. Cumhuriyet savcılığı yaptığı ortaya çıkan Efe, istihbarat uyarılarına rağmen 2008'de 1 yarbay ve 8 askerin Erzincan Kemah'ta pusuya düşürülmesine göz yumulduğuna dikkat çekti. İddiasını somut delillere dayandıran Efe, 2008 yılında şehit edilen Yarbay Miktad Şamdancı ve 8 askerin kaos için Erzincan Kemah'ta bile bile ölüme gönderildiğini savundu. 'Miktad yarbayı muhafazakar diye sevmezlerdi. İstihbarat bilgilerine rağmen oraya gönderildi' dedi. Söz konusu olayla ilgili yapılan araştırmada da dönemin Erzincan Alay Komutanı Albay Recep Gençoğlu'nun olayda ihmali olduğu ortaya çıkmıştı. (Ayrıntılar)

27.05.2011: Gizli Tanık Erzincan'ı sarstı

Erzincan'da uygulamaya konulan ıslak imzalı 'AK Parti ve Gülen'i bitirme planı'nı konu alan davada Ergenekon'un kaos planlarını deşifre eden gizli tanık Efe'nin ifadeleri şehirde büyük yankı uyandırdı. Efe, dönemin Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner'in başkanlık ettiği bazı toplantılarda üniversitedeki Kürt, Alperen ve ülkücü grupların yönlendirilerek, ortalığın karıştırılmasını istediğini dile getirmişti. Zaman'a konuşan eski Alperen Ocakları Doğu Anadolu Bölgesi Başkanı Halim Albayrak, 'Jandarma İstihbarat'tan birileri 3. Ordu Komutanı'nın selamıyla yanımıza geldi. Seçimden önce miting yapın, size her türlü desteği sağlayacağız diye garanti verdi.' dedi. (Ayrıntılar)

01.06.2011: Şok belge: Cunta TSK'da böyle örgütlendi

Gölcük Donanma Komutanlığı'nda zemin altına gizlenmiş olarak ele geçirilen çuvallarca belge içinden, cuntanın Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde nasıl yapılandığını gösteren şok bir belge de çıktı. '(1)BERECELİ\ÖZEL DOSYALARIM' isimli belgede Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün ailesinin fişlenmesine yönelik çalışma yapacağı için Albay Cemal Temizöz'ün Kayseri'de görevlendirilmesi isteniyor. Temizöz, 2008'de Kayseri İl Jandarma Alay komutanı yapıldı. Erzincan'a da önemli atamalar yapılmış: 'Erzincan'da savcılarla uyumlu çalışacak isim istediler. İl Jandarma'ya S. Yarbay verilecek. Recep Gençoğlu Albay'la birlikte C.Savcısı'na yardımcı olacaklar.' Kritik atamalardan bir diğeri Albay Hüseyin Özçoban'ın Konya'ya gönderilmesi. (Ayrıntılar)

17.06.2011: Cihaner davasına devam edildi

Eski Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in, 'görevi kötüye kullanmak ve imar kirliliğine neden olmak' suçlamasıyla Yargıtay 11. Ceza Dairesi'nde yargılanmasına devam edildi. Davanın hemen sonuçlanması talebi mahkeme heyetince reddedildi. (Ayrıntılar)

24.06.2011: Erzincan Darbe Semineri'ne inceleme

Islak imza davasında, Ergenekon'un Erzincan örgütlenmesini aydınlatmaya yönelik çok sayıda ara karar alındı.. Önceki duruşmalarda dinlenen ve savcı olduğu öğrenilen gizli tanık Efe'nin Erzincan'da Balyoz'dan daha büyük bir darbe planı semineri olduğuna ilişkin sözleri, yargılamayı yapan mahkemeyi harekete geçirdi. 3'ncü Ordu Komutanlığı ile 3'ncü Ordu'ya bağlı birimlerde 2009 yılında gerçekleştirilen plan semineri, iç güvenlik semineri ve yapılan tüm toplantıların, isimleri, katılımcıları ve tarihleriyle birlikte bildirilmesi istendi. Gizli tanık Efe'nin, duruşmada Erzincan yapılanmasına ilişkin bazı fotoğraf ve kamera kayıtlarını Erzurum Başsavcılığına verdiği şeklindeki ifadesini de dikkate alan mahkeme, bu fotoğraf ile kamera görüntülerinin istenmesine karar verdi. (Ayrıntılar)

07.07.2011: İsmailağa davası beraatle sonuçlandı

Erzincan Cumhuriyet eski Başsavcısı İlhan Cihaner’in başlattığı ve Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Osman Şanal tarafından ’Cebir ve şiddet kullanarak Anayasal düzeni ortadan kaldırdıkları’ iddiasıyla soruşturması elinden alınan ’İsmail Ağa Cemaati’ üyeleri hakkında Erzurum Özel Yetkili 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi karar verdi. 16 cemaat üyesi, ’Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek’ suçundan beraat ederken, ’Yasalara aykırı eğitim kurumu açmak’ suçundan 11 sanığa 5’er ay hapis cezası verildi. Mahkeme, sanıkların daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmadıklarını, kişilik özellikleri ve duruşmadaki tutum, davranışlarını dikkate alarak verilen hapis cezasını 5 yıl süreyle erteledi. (Ayrıntılar)

16.07.2011: Cihaner'in 'görev suçu' davası durdu

Erzincan eski Başsavcısı ve CHP Milletvekili İlhan Cihaner'in, başsavcı iken işlediği görev suçlarıyla ilgili Yargıtay'da yargılandığı dava, dokunulmazlık kazandığı gerekçesiyle durduruldu. Cihaner'in Erzincan Ergenekon Terör Örgütü üyeliği ile yargılandığı dava ise dokunulmazlık kapsamında olmadığı için devam edecek. (Ayrıntılar)

01.08.2011: Islak imzaya Büyükanıt-Başbuğ onayı

Komplo operasyonlarını yürütmek amacıyla beş yılı kapsayan 'Bilgi Destek Planı' isimli belge ilk olarak dönemin Genelkurmay Başkanı Büyükanıt tarafından onaylandı. Eylem Planı adıyla güncellenen ve 'ıslak imzalı komplo belgesi' haline getirilen belgeye ise İlker Başbuğ onay verdi. (Ayrıntılar)

01.08.2011: Tanık: Albayı Erzincan'da karşıladık

Islak imzalı komplo belgesi davasının bugün görülmeye başlanan 21. duruşmasına gizli tanık 'Munzur' şok iddialarda bulundu. Tutuklu sanıklardan Kurmay Albay Dursun Çiçek'in Erzincan'a geldiğini ve kendilerinin de Çiçek'i karşıladıklarını söyleyen Munzur, İl Jandarma Alay Komutanlığı'nda görevli Şenol Başçavuş'un kendisine 2 bin TL vererek misafir Çiçek için akşam bir eğlence düzenlemesini istediğini, bu isteği kendisine ait kafede yerine getirdiğini ifade etti. (Ayrıntılar)

02.08.2011: CHP'nin tanık operasyonu doğrulandı

İnternet andıcı dosyasının birleştirilmesinin istendiği ıslak imza davasının dünkü duruşmasına gizli tanık 'Munzur'un ifadeleri damgasını vurdu. Planda ıslak imzası bulunan Albay Dursun Çiçek'in Erzincan'a gitmediğine yönelik iddiasını yalanlayan Munzur, emekli Org. Ergin Saygun ve Çiçek'in sivil helikopterle geldiğini, karşılayanların arasında kendisinin de bulunduğunu vurguladı. Daha önceki ifadesini değiştirmesi karşılığında kendisine 80 bin lira verilmek istendiğini belirten Munzur, teklifi yapan kişinin yanında dönemin CHP İzmir milletvekili Ahmet Ersin'in olduğunu söyledi. Munzur'un ikna edilmesi için İstanbul'da Radikal gazetesi muhabirlerinin de devreye girdiği iddia edilmiş, buna dair fotoğraflar basına yansımıştı. (Ayrıntılar)

12.09.2011: Andıç davası başladı: Tanıktan şok ifade

Islak imzalı 'İrticayla Mücadele Eylem Planı' davasıyla birleşen 'İnternet Andıcı' davasının görülmesine başlandı. Duruşmada gizli tanık 'Ethem' ifade verdi. Korucu olduğu öğrenilen 'Ethem' ifadesinde bazı askeri yetkililerin Erzincan bölgesinde PKK'ya yardım ettiklerini iddia etti. Gizli Tanık 'Ethem'in Erzincan Ergenekon davasında da tanık olarak ifadesi bulunuyor. Tutuklu sanık emekli albay Dursun Çiçek'in, Ethem'in dinlenmemesi yönündeki talebi mahkemece reddedildi. 'Ethem', Erzincan Ergenekon davasının da gizli tanıklarından. Tanıklıklarına başvurulan gizli tanıklar 'Ethem' ve 'Can', ıslak imzalı kaos planının Erzincan yöresinde uygulanmaya çalışıldığı iddiasını güçlendiren ifadeler vermişlerdi. 21 Şubat 2010 tarihindeki haberlerde, "Gizli tanıkların anlatımlarıyla Erzincan'da ülkücülerin alevilere karşı nasıl hareketlendirilmeye çalışıldığı görülüyor" deniliyor, ayrıntılar veriliyordu. (Ayrıntılar)

14.09.2011: Cihaner'in vekilliği karanlık odada belirlendi

Ergenekon bağlantılı Odatv iddianamesine giren yasal dinleme kayıtları, CHP’nin Ergenekon sanığı İlhan Cihaner’i Ergenekon baskısı ile milletvekili adayı yaptığını ortaya koyuyor. 20 Ocak 2011 tarihli ses kaydında, Soner Yalçın ile A.A. isimli bir şahıs arasında, Cihaner’in vekil yapılması için bir konuşma geçiyor. Ardından Odatv’de, 'Cihaner simgedir, vekil yapılmalıdır' şeklinde bir yayın yapılıyor. Bu yayından 4 saat 32 dakika sonra ise, daha önce vekil adayı yapılmayan Cihaner, Kılıçdaroğlu tarafından apar-topar Denizli 2. sırada aday gösteriliyor. (Ayrıntılar)

22.09.2011: 3. Ordu seminer listesi mahkemede

Genelkurmay Başkanlığı, Ergenekon kapsamındaki ıslak imza davasına bakan mahkemenin isteği üzerine, 2009 yılında 3. Ordu Komutanlığı ve alt birimlerinde yapılan plan seminerlerinin listesini İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine gönderdi. Islak imzalı belge davasında geçtiğimiz günlerde  ifade veren gizli tanık Efe, 2009 yılında Erzincan'da Balyoz'dan daha büyük bir plan semineri yapıldığı şeklindeki iddiada bulunmuştu. (Ayrıntılar)

26.09.2011: Bebek düşüren anne Cihaner'den şikayetçi

CHP milletvekili ve Ergenekon sanığı İlhan Cihaner'in, kamuoyuna 'bebek düşüren soruşturma' olarak yansıyan Erzincan'daki operasyonu sırasında 5 aylık hamile olduğu ikizlerini kaybeden anne, dönemin yetkili ve görevlilerinden şikayetçi oldu. Sorumluların bulunmasını isteyen Sünbül Gündoğdu, 'Hamile olduğumu söyledim, karnımı aradılar' dedi. Gündoğdu, şikayet dilekçesini Erzincan Adliyesi'ne verdi. (Ayrıntılar)

01.11.2011: HSYK: Cihaner yargılanmalı

Cihaner'le ilgili kritik karar.. HSYK, eski Başsavcı ve CHP milletvekili İlhan Cihaner'in, Erzincan Ergenekon davası kapsamında, ıslak imzalı 'İrtica ile Mücadele Eylem Planı' çerçevesindeki faaliyetleri nedeniyle yargılanması gerektiğine karar verdi. Kararı oy çokluğuyla alan HSYK, Cihaner hakkında iddianame hazırlanması için Erzincan’a en yakın başsavcılık olan Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı’na dosyayı gönderdi. Hazırlanacak iddianame sonrası mahkemece yargılanmasına karar verilirse Cihaner'in dosyası Yargıtay'a gönderilecek. Cihaner yargılanması gerektiğine dair HSYK kararına sert tepki gösterdi: "Bunun adı ortaçağa dönüştür. Bunun adı engizisyondur." (Ayrıntılar)

17.01.2012: Tunceli'den Cihaner'e şok: Yeniden yargılanacak

CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner, Erzincan Başsavcılığı sırasında, 'İrticayla Mücadele Eylem Planı' çerçevesinde faaliyet gösterdiği iddiasıyla Yargıtay'da yargılanacak. Tunceli Ağır Ceza Mahkemesi, Cihaner'in milletvekili dokunulmazlığının terör suçu için geçerli olmadığına karar vererek dosyayı Yargıtay'a gönderdi. (Ayrıntılar)

Erzincan'da savcı Cihaner ve Jandarma'nın 'ıslak imza' operasyonları

Ergenekon soruşturmasını akamete uğratma girişimleri

Abdullah Harun, (18 Şubat 2010), son günc.: (17 Ocak 2012)

ŞOK! TSK'daki Fetö'den darbe

15.07.2016 22:46 Türkiye, 15 Temmuz saat 22:00'den beri şok dakikalar yaşıyor.. İlk önce Jandarmadan bazı birliklerin İstanbul'un iki yakasını birbirine bağlayan köprüleri tanklarla ulaşıma kapattığı haberleri geldi. İlerleyen dakikala..
Tamamı 15.7.2016

İşte çılgınlıklarının nedeni

17.07.2016 14:13 TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimi "çılgınca" ve "gözü dönmüş" olarak değerlendiriliyor. Bir çok detay bu değerlendirmeye yol açıyor. Örneğin Meclis'in bombalanması.. Örneğin TRT'yi ele geçirirken canlı yayında darbe..
Tamamı 17.07.2016

İşte Paralel'in 81 il imamı

20.01.2015 21:02 Fetullah Gülen cemaatinin Marmara bölge imamı ile birlikte 8 il imamı olduğu iddia edildi. Bu isimlerin fotoğraflı özgeçmişleri yayınlandı. Bu imamların bir devlet memuru gibi terfi alarak kademe kademe yükseldiği iddia ediliyor..
Tamamı 20.01.2015

Paralel'e de Ergenekon'a da hayır

11.03.2014 14:52 Türkiye'de dün yargıda şiddetli bir deprem yaşandı. Daha önce benzeri yaşanmayan bu depremin merkez üssü, Ergenekon davasına bakan özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi oldu. Ergenekon davasına bakan İstanbul ..
Tamamı 11.3.2014

Büyükanıt: Huzurum kalmadı!

19.12.2015 23:00 Abdullah HARUN / kontrgerilla.com - 27 Nisan e-muhtırası soruşturmasında 'şüpheli' olarak sorgulanan dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın ifadesi ortaya çıktı. Kontrgerilla.com'un ulaştığı iki sayfalık ifaded..
Tamamı 19.12.2015

Fehmi Koru sitemize taş attı

12.10.2015 19:46 Maişet derdi nedeniyle yaklaşık 1 yıldır günlük yerine haftalık haber girişine geçmek zorunda kaldık. Dikkat edenler bunu farketmiştir. Saatlerdir süren bu haftalık haber girişini de az önce tamamlamış ve internet..
Tamamı 12.10.2015

Şok!!! Savcı Öz yurtdışına kaçtı

18.08.2015 20:19 HSYK tarafından haklarında terör örgütü üyeliği suçlamasıyla soruşturma başlatılan, ardından mahkemece yakalama kararı çıkarılan savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara'nın yurtdışına kaçtıkları ortaya çıktı. Mahkeme eski s..
Tamamı 18.08.2015

Balyoz Planı gerçek: 7 beraate itiraz

09.10.2016 13:55 Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Orgeneral Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 7 sanığın beraat kararının bozulması yönünde görüş bildirdi. 6 Ekim'de yaşanan gelişmeye göre, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı adına B..
Tamamı 9.10.2016

Belgesel: Gezi'nin ardındakiler

24.06.2013 11:20 Taksim Gezi olaylarına katılanlar.. Haber, açıklama ve attıkları twitlerle destek verenler.. 'Çapulcu' olduklarını açıkça belirtenler.. 'Mesele Gezi değil sen hala anlamadın mı?' diyerek hükümeti bir ayaklanma ile devirmeye destek verenler..
Tamamı 24.06.2013

7 sanıklı Balyoz davası kapandı mı?

16.12.2018 11:00 İstanbul'da, Fetö yargısının etkin olduğu dönemde açılan ve 237 sanığın müebbet hapse mahkum edildiği, Fetö ile mücadelenin başlamasının ardından davanın kumpas olduğuna dair somut delillerin ortaya çıkması üzerine..
Tamamı 16.12.2018

Humeyni planı suya düştü

08.11.2014 13:58 Yıllardır ABD'de yaşayan Türk vatandaşı Fetullah Gülen'in Türkiye'ye dönmekten kesinlikle vazgeçtiği ileri sürülüyor. Gülen cemaatinin liderliğini yapan Fetullah Gülen, kendisine DGM tarafından dava açılmadan hemen önc..
Tamamı 8.11.2014

Gülen: 28 Şubat MGK'sı sevaptı

01.11.2014 17:35 Erdoğan'ın ilk kez 'Cumhurbaşkanı' sıfatıyla başkanlık ettiği Ekim ayı MGK toplantısı 10 saati aşarak en uzun MGK rekorunu kırdı. 28 Şubat süreci kararlarının alındığı MGK toplantısı ise 8 saat sürmüştü. MGK'da paralel..
Tamamı 1.11.2014

Ayrıntılarıyla 7 Şubat krizi

08.02.2014 15:18 Tarih: 7 Şubat 2012.. Ankara, Cumhuriyet tarihinde benzeri görülmemiş bir olayla sarsıldı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan dahil 5 MİT yöneticisi hakkında savcılık tarafından yakalama kararı çıkartıldı.. Sabah gazetesinden A..
Tamamı 8.2.2014

Beddua etti, suç duyurusu yağdı

27.01.2014 13:03 Fetullah Gülen'in avukatı: Psikolojik harekâtta yeni aşamaya geçildi.. Fetullah Gülen Hocaefendi'nin avukatı Nurullah Albayrak, müvekkili hakkında ortaya atılan iftiraların suç duyurusu şeklinde yargıya taşınması suret..
Tamamı 27.1.2014

Paralel Yapı = P2 Locası

14.01.2014 15:48 Gülen cemaatinin lideri Fethullah Gülen'in paralel yapıyı uzaktan yönetmek için yaptığı telefon görüşmeleri bugün internette yayınlandı. (1) Görüşmelerde Gülen'in, bir dini cemaat liderinin ötesine geçerek siyaset..
Tamamı 14.1.2014

Özkök ve Yalman'dan şok inkar

03.11.2014 19:23 Balyoz davasında Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 'hak ihlali' kararı üzerine yeniden yargılama başladı. Duruşma, Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Anadolu Adalet Sarayı'ndaki 450 kişilik Şehit Hakan Kılıç Konferans Salo..
Tamamı 3.11.2014

Yabancı vakıflara suç duyurusu

02.12.2013 16:57 Sivil Toplum Kuruluşu Adalet Platformu, Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı vakıflar hakkında, yasak olmasına karşın Türkiye'deki siyasi olaylara müdahale ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusund..
Tamamı 2.12.2013

Düşünen adam da olacak mı?

19.06.2013 17:17 Taksim Gezi olayları 19 günlük bir süreç sonra polisin Gezi parkını boşaltmasıyla sona erdi. Ancak artçı gelişmeler sürüyor. İki gündür 'duran adam' eylemi gündemde. Hükümeti protesto eden ve Gezi eylemcilerine destek ..
Tamamı 19.6.2013

Fetö'nün Şok Mangasına dava

21.11.2022 14:22 Ankara'da, Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'cü olmayan askeri öğrencilerin "şok mangası" yöntemiyle fiziki ve psikolojik şiddet uygulayarak okulu bırakmalarına neden oldukları ileri sürülen 8 eski asker hakkında "işkence ..
Tamamı 21.11.2022

Kara Kuvvetleri: 80 Müebbet Onandı

29.11.2022 10:33 Ankara'da, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) karargahında yaşanan olaylara ilişkin aralarında 4 eski generalin de bulunduğu 132 sanıklı dava dosyasının istinaf incelemesi tamamlandı..
Tamamı 29.11.2022

Kars: 12 Müebbetin Gerekçesi

30.11.2022 13:13 Kars'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine katıldıkları ve örgütün kentteki sözde 'ana komuta kademesi'nde yer aldıkları iddia edilen, aralarında örgütün sözde 'sıkıyönetim komutanı' ve dönemin 14. Me..
Tamamı 30.11.2022

Yakalanan İlk Darbeciye Müebbet

29.11.2022 11:03 Bursa'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Bursa'da sözde 'sıkıyönetim komutanı' olmayı beklerken 'yakalanan ilk darbeci' olan dönemin İl Jandarma Komutanı Yurdakul Akkuş'un da..
Tamamı 29.11.2022

Darbeci Yaver'in Müebbeti Onandı

29.11.2022 10:43 Ankara'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi akşamı Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın kaldığı oteli darbecilere bildirdiği belirlenen eski başyaver Ali Yazıcı'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet ile eski Dalaman Deni..
Tamamı 29.11.2022

Çatı Davada Müebbetler Değişmedi

29.11.2022 10:22 Ankara'da, Yargıtay'ın 15 Temmuz darbe girişiminden önce açılan FETÖ çatı davasında, örgütün tepe yöneticileri eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski milletvekili İlhan İşbilen, keski Zaman Gazetesi İm..
Tamamı 29.11.2022

Askeri Hakimlere Müebbet Onandı

02.12.2022 09:55 Ankara'da, Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesince FETÖ'nün darbe girişiminde yer alan dönemin Genelkurmay Başkanlığı adli müşavirleri Hayrettin Kaldırım ve Muharrem Köse'nin de aralarında bulundu..
Tamamı 2.12.2022

Poyrazköy Kumpası: 1. Dava Başladı

28.11.2022 13:39 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün "Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat, Kafes eylem planı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Amirallere Suikast" gibi davalardaki usulsüzlüklere ilişkin polis mem..
Tamamı 28.11.2022

Poyrazköy Kumpası: 2. Dava Yargıya

28.11.2022 15:42 İstanbul'da, kamuoyunda 'Poyrazköy davası' olarak bilinen dava ve soruşturmalarda görev alan 48 eski hakim ve savcı hakkında 'gizliliği ihlal', 'iftira', 'suç delillerini yok etme', 'kişisel verileri hukuka aykırı olar..
Tamamı 28.11.2022

1985'teki Sınav Hırsızlığına Dava

02.12.2022 12:37 Ankara'da, FETÖ irtibatı nedeniyle hakkında dava açılan eski Albay Cengiz C.'nin, 1985'te yapılan askeri lisesi sınav sorularını, 'örgüt abisi' aracılığıyla önceden aldığını itiraf etmesi, verdiği bilgilerin doğru çı..
Tamamı 2.12.2022

Pinhan Restaurant'a 9 Hapis

30.11.2022 12:08 İstanbul'da, Fetullah Gülen liderliğindeki terör örgütü (Fetö) adına faaliyetlerde bulunulduğu gerekçesiyle kayyum atanan örgütün karargahı konumundaki Maltepe Pinhan Restoran yapılanmasına dair 45 sanıklı davaya devam..
Tamamı 30.11.2022

Zırhlı Tugay Darbe davası

30.11.2022 12:40 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin aralarında muvazzafların da bulunduğu 28'si tutuklu 138 askerin 'kamu malına zarar verme' suçundan altışar yıl ile 'Anayasal düzeni ort..
Tamamı 30.11.2022

Darbede Valilik İşgali davası

30.11.2022 12:29 İstanbul'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde İstanbul Valiliğinin işgalini konu alan 90 sanıklı davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından bozulan eski Yarbay Recep Karaçam'ın yeniden yargılan..
Tamamı 30.11.2022

Donanma Darbe davası

28.11.2022 13:24 Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığındaki eylemlere ilişkin davada dosyaları ayrılan 6'sı tutuksuz, 13'ü firari 19 sanığın yargılanmasına devam edildi..
Tamamı 28.11.2022

Adana Yasadışı Dinleme davası

21.11.2022 12:10 Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden hüküm giyen eski İl Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan ile terörden sorumlu emniyet müdür yardımcısı İsmail Bilgin'in, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubunu yasa ..
Tamamı 21.11.2022

Tır Kumpası Organizatörleri davası

21.11.2022 11:57 Adana ve Hatay'da MİT tırlarının durdurulması ve aranmasını organize ettikleri gerekçesiyle haklarında 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıl 5'er ay hapis cezası istemiyle dava açılan Fetullahçı Terör Örgütü'nün ..
Tamamı 21.11.2022

13.08.2001'den beri ziyaretçi sayısı:
66.390.135