Tam
EskidenYeniye
 

Hablemitoğlu Davası 20 Yılda Açıldı

Ankara'da, 2002'de Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu'nun öldürülmesiyle ilgili 10 kişi hakkında iddianame hazırlandı. Mahkemece kabul edilen iddianamede FETÖ/PDY elebaşı Fetullah Gülen ile eski Ergenekon davası sanıkları firari emekli Albay Levent Göktaş ile emekli Binbaşı Fikret Emek de bulunuyor. Öte yandan iddianameye kabul eden Ankara 36'ncı Ağır Ceza Mahkemesi, davada Fetullah Gülen ve Mustafa Özcan'ın sanık olması nedeniyle cinayette terör bağlantısı olduğu, yargılamanın bu nedenle terör suçlarına bakan mahkemenin yetkisinde olduğunu belirterek görevsizlik kararı verdi. Savcılığın ise bu karara itiraz edeceği öğrenildi. İtirazı inceleyecek olan Ankara 37. Ağır Ceza Mahkemesi'nin vereceği karar, Necip Hablemitoğlu davasına hangi mahkemenin bakacağını belirleyecek. 324 sayfalık iddianame dosyanın zamanaşımına uğramasına 36 gün kala mahkemeye gönderildi. İddianamede çarpıcı iki başka detay yer alıyor. Eski İHD Başkanı Akın Birdal ile Dost tarikatı lideri emekli Binbaşı İhsan Güven ve eşinin öldürülmesine yönelik iki saldırının da aynı yapılanmanın işi olabileceği, Birdal dosyasının zaman aşımına uğrayıp kapanmasına karşın, diğerine yönelik soruşturma yürütüldüğü ve elde edilen bilgiler üzerine konuyla ilgili suç duyurusunda bulunulduğu belirtildi.

Önceki haber title=Sonraki haber

23.11.2022 12:28 Ankara'da, 2002'de Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu'nun öldürülmesiyle ilgili 10 kişi hakkında iddianame hazırlandı. Mahkemece kabul edilen iddianamede FETÖ/PDY elebaşı Fetullah Gülen ile eski Ergenekon davası sanıkları firari emekli Albay Levent Göktaş ile emekli Binbaşı Fikret Emek de bulunuyor.

11 Kasım'da, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı hazırladığı iddianameyi tamamlayarak mahkemeye gönderdi. İddianamede Teröristbaşı Fetullah Gülen, sağ kolu olarak bilinen Mustafa Özcan ve Enver Altaylı için cinayete azmettirme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis, Levent Göktaş için ?cinayete azmettirme? ve ?suç işlemek amacıyla örgüt kurma? suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 8 yıla kadar hapis, tetikçi olmakla suçlanan Tarkan Mumcuoğlu ve eski Ergenekon davası sanığı emekli Binbaşı Fikret Emek ise için ?tasarlayarak kasten öldürme? ve ?suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak? suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 4 yıla kadar hapis, Bozkır için ise cinayete yardım ve örgüt üyeliği suçundan 24 yıla kadar hapis cezası istendi. İddianamede Serhat Ilıcak şüpheli olarak yer alırken, diğer sanıklar ise Aydın Köstem ve Mehmet Narin oldu.

Savcılık, soruşturma kapsamında gerçekleştirilen 2. operasyonda gözaltına alınan eski Özel Kuvvetçiler Tan Dervişoğlu, Bülent Kutsal ve Altan Bora ile sivil şahıslardan Osman Tuncer, Nizamettin Afşar ve Memiş Aytekin hakkında ise takipsizlik kararı verdi.



İDDİANAME KABUL EDİLDİ

Savcılık tarafından mahkemeye gönderilen iddianame Ankara 36?ncı Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Ancak mahkeme, davada Fetullah  Gülen ve Mustafa Özcan'ın sanık olması nedeniyle cinayette terör bağlantısı olduğu, yargılamanın bu nedenle terör suçlarına bakan mahkemenin yetkisinde olduğunu belirterek görevsizlik kararı verdi. Savcılığın ise bu karara itiraz edeceği öğrenildi. İtirazı inceleyecek olan Ankara 37. Ağır Ceza Mahkemesi'nin vereceği karar, davaya hangi mahkemenin bakacağını belirleyecek.

FETÖ ELEBAŞI GÜLEN AZMETTİRMEKLE SUÇLANDI

FETÖ/PDY elebaşı Fetullah Gülen, örgüt yöneticilerinden Mustafa Özcan, Aydın Köstem ile eski istihbaratçı Enver Altaylı, Hablemitoğlu'nu öldürmeye azmettirdiği, emekli Albay Levent Göktaş, emekli Yüzbaşı Ahmet Tarkan Mumcuoğlu ve emekli Binbaşı Fikret Emek ise cinayeti işlediği suçlamasıyla ?ağırlaştırılmış müebbet hapis? istemiyle yargılanacak. Sanık Göktaş'ın ayrıca 'suç örgütü yöneticiliği' suçundan 8 yıla, Mumcuoğlu ve Emek'in ise 'suç örgütüne üye olmak' suçundan 4'er yıla kadar hapisleri talep edildi. Eski Yüzbaşı Nuri Bozkır ile FETÖ firarisi Serhat Ilıcak ise 'tasarlayarak kasten öldürmeye yardım' suçundan 20'şer yıla kadar; Mehmet Narin 'suç örgütüne üye olmak' suçundan 4 yıla kadar hapis istemiyle hakim karşısına çıkacak.


Foto: Fetullah Gülen ve yukarıdan aşağıya: Mustafa Özcan, Enver Altaylı, Aydın Köstem

SUİKASTIN DETAYLARI İDDİANAMEDE

Savcı Zafer Ergün tarafından hazırlanan iddianamede, soruşturma aşamasında tanık olarak dinlenen Zihni Çakır?ı ifade vermeye yönlendiren Nuri Gökhan Bozkır'ın olayın içinde olduğu tespitinin yapıldığı aktarıldı. İfadede adı geçen Mustafa Özcan?ın Enver Altaylı ile Altaylı?nın ilişkide olduğu tespit edilen Aydın Köstem?in, emekli Albay Levent Göktaş ile olağan dışı irtibatının ortaya çıkartılmasının soruşturmada çorap söküğü etkisi yaratması sonucu olayın aydınlatıldığı aktarıldı. Hablemitoğlu?nun öldürülmeden önce FETÖ/PDY terör örgütünün ülkemizdeki legal görünümlü aslında illegal amaca hizmet eden faaliyetlerini deşifre etme yönünde çalışmaları olduğu, buna ilişkin kamuoyu önünde söylemlerde bulunduğu aktarılarak, yazdığı ?Köstebek? isimli kitabın örgüt içerisinde büyük rahatsızlık uyandırıldığı belirtildi.

Bu kitabın ardından da Gülen hakkında Devlet Güvenlik Mahkemesi tarafından terör soruşturması başlatılmasının Hablemitoğlu?nu ölüme götüren süreci hazırladığına dikkat çekildi. İddianamede, "Tüm yaşanan süreçte maktulü bir an evvel durdurmaya çalışmak isteyen örgütün sözde Türkiye imamı olan Mustafa Özcan?ın 2002 yılı ikinci yarısından itibaren en temel meselesi Necip Hablemitoğlu'nu durdurmaya çalışmak olmuştur. Aynı dönemde Mustafa Özcan, İstanbul?dan Ankara?ya gelerek kendilerine yardımcı olabileceğini bildikleri Enver Altaylı ile görüşmeler gerçekleştirmiştir. Enver Altaylı ise Hablemitoğlu?nu öncelikle tanıyan kişiler üzerinden ikna etmeye çalışmış, bunda başarılı olmamıştır" denildi.

'GÖKTAŞ'IN KURDUĞU SUÇ ÖRGÜTÜ TARAFINDAN ÖLDÜRÜLMÜŞTÜR'

Altaylı?nın, iknada başarısız olunca yakın adamlarından Aydın Köstem üzerinden dönemin Özel Kuvvetler Komutanlığı Muhabere Arama Kurtarma Alay Komutanı olan Mustafa Levent Göktaş ile irtibata geçtiği aktarılarak, "Fetullah Gülen, Mustafa Özcan, Enver Ataylı ve Aydın Köstem?in, Mustafa Levent Göktaş?ı azmettirmesi sonucunda Necip Hablemitoğlu, Göktaş?ın kurduğu suç örgütü tarafından öldürülmüştür" ifadeleri yer aldı.

Hablemitoğlu?nun ölümüne yakın dönemde bazı çevrelerce isminin Milli İstihbarat Teşkilatı müsteşarlığı ile anıldığı, Göktaş?ın da aynı dönemde çevresindekilere kendisinin Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarı olacağını ifade etmeye başladığı aktarılarak, "Maktulün bu göreve getirilip getirilmeyeceği bilinmez bir konu olsa da kendi çevresine bu duruma ilişkin düşüncelerini anlatmaya başlamış, keza Göktaş da bu göreve hiçbir zaman getirilmemiş; ancak onun için bu husus sürekli talep edilen bir durum haline dönüşmüştür. Olay tarihinde Hablemitoğlu ve Göktaş?ın içinde bulunduğu bu durum, suikasta sebep olan bir başka konu olarak görülmesi gerekmektedir" denildi.


Foto: Levent Göktaş ve yukarıdan aşağıya: Tarkan Mumcuoğlu, Fikret Emek, Nuri Gökhan Bozkır

TETİKÇİ MUMCUOĞLU

Bu süreçte Göktaş?ın kendisine bağlı Fikret Emek, Ahmet Tarkan Mumcuoğlu, Nuri Gökhan Bozkır ve Mehmet Narin?den oluşan silahlı bir suç örgütü kurduğu belirtilerek, "Hablemitoğlu?nu Nuri Gökhan Bozkır üzerinde takibe aldığı, olay yerinde keşif yaptırdığı, sonrasında Fikret Emek ile birlikte hareket eden Ahmet Tarkan Mumcuoğlu?na öldürttüğü hususunda kuvvetli suç şüphesi bulunmaktadır" ifadeleri yer aldı.

İHSAN GÜVEN VE EŞİNİN ÖLDÜRÜLMESİNDE DE ŞÜPHELİLER

Eylemi gerçekleştiren kişilerin, Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde özel bir birlikte görev yapıyor olma durumunu kötüye kullanarak, elde ettikleri kamu gücü ile hukuksuz, konusu suç teşkil eden eylemler içerisinde yer alan silahlı bir suç örgütü halini aldıkları aktarılarak, 2004?te İstanbul Tuzla?da emekli Binbaşı İhsan Güven ve eşinin öldürülmesine vurgu yapıldı. Güven?in, öldürülmeden önce Hablemitoğlu ile yakın ilişki içerisinde bulunduğu belirtilerek, "Söz konusu bu cinayeti soruşturma dosyamız şüphelilerinin örgüt faaliyeti altında işlemiş oldukları hususunda şüphe bulunmakta olup, bu husus Cumhuriyet Başsavcılığımızca resen soruşturma işlemlerine konu edilmiştir" ifadeleri iddianamede yer aldı.

SUİKASTE UĞRAMAKTAN KORKUYORDU

İddianamede, Necip Hablemitoğlu'nun içinde bulunduğu durumlardan ötürü, can güvenliği endişesi taşıyarak, kendisine yönelik bombalı bir saldırı eylemi olmaması amacıyla kullandığı aracına uzaktan çalıştırma sistemi kurdurduğu belirtildi. Hablemitoğlu'nun Alman vakıflarıyla ilgili yaptığı çalışmaların da ön planda olması nedeniyle de suikastın dış güçler kaynaklı olarak değerlendirilmesi için öldürüldüğünde ayaklarına 330 cm mesafede, Türk menşeli MKE marka kovan, bu kovana 250 santim mesafede ise Alman Menşeli Luger Frontıer marka kovan bırakıldığı belirtildi.

ALMAN MENŞELİ MERMİ KASITLI OLARAK KULLANILDI

İddianamede, Hablemitoğlu?nun 2001 yılında ilk basımı yapılan ?Alman Vakıfları ve Bergama Dosyası? isimli kitap çalışması yaptığı, ardından Gülen yapılanmasını anlattığı ?Köstebek? adlı kitap çalışmasına dikkat çekildi. Hablemitoğlu?nun yapmış olduğu bu çalışmalar açısından bakıldığında olayda Alman menşeli merminin kasıtlı olarak tercih edilmiş olabileceği, gerçekten farklı bir şekilde olayın arkasında yabancı bir orijin olduğu izlenimi yaratılmak istenmiş olabileceği anlatıldı. Savcı Ergün, buna ilişkin "Keza, maktulün ölüm tarihinin Alman Vakıflarına ilişkin görülecek olan dava tarihine çok yakın bir zaman olması ayrıca bu kanaati güçlendirmektedir" bilgisine yer verdi.

BAKAN ŞIVGIN'DAN ÇARPICI İFADE: 'BUNLAR BENİ ÖLÜMLE TEHDİT EDİYORLAR' DEMİŞ

İddianamede, Enver Altaylı'nın Hablemitoğlu ile görüşmek için dönemin Sağlık Bakanı Halil Şıvgın'ı aracı olarak kullandığı belirtildi. Bu durumu Hablemitoğlu'na ileten Şıvgın, iddianamede yer alan ifadesinde, "Necip Hablemitoğlu'nun Fetullahçı yapılanmayı anlattığı kitapla ilgili görüşmek istiyorlardı. Hablemitoğlu'na, 'Seninle Mustafa Özcan ve Enver Altaylı görüşmek istiyor, bilgin olsun' dedim. Bunlarla görüşmek istemiyordu. Hatta Hablemitoğlu, Fetullahçı yapılanma FETÖ/PDY'yi kastederek 'Bunlar beni ölümle tehdit ediyorlar' demişti" ifadelerini kullandı.

İddianamede, Hablemitoğlu?nun, Şıvgın ile görüşmesinde, FETÖ ve Türkiye'deki Alman vakıflarına ilişkin çalışmaları için istihbarat biriminden destek aldığını, ilerleyen süreçte ise Milli İstihbarat Teşkilatı'na müsteşar olarak atanacağını söylediği, Halil Şıvgın?ın da bu görüşmesini Enver Altaylı ile paylaştığı aktarıldı. Bu bilginin Mustafa Özcan ve Enver Altaylı'yı telaşlandırdığı, böyle bir atamanın FETÖ'nün Türkiye'deki faaliyetlerine engel olacağı endişesini duyan örgütün, MİT Müsteşarı olmak isteyen bir diğer isim eski MAK Alay Komutanı Albay Levent Göktaş ile sanık Aydın Köstem üzerinden irtibata geçtiği belirtildi. Suikast için harekete geçen Göktaş?ın Hablemitoğlu'nun evinin bulunduğu sokakta hurdacı kılığında günlerce keşif yaptırdığı, daha sonra yurt dışında görevde bulunan sanık Ahmet Tarkan Mumcuoğlu?nun, Türkiye'ye gelerek, evine girmek üzere olan Hablemitoğlu'nu iki el ateş ederek öldürdüğü bilgisi yer aldı. Cinayet anında sanık Fikret Emek?in de olay yerinde bulunduğu bilgisi paylaşıldı. 

İddianamede, sanık Nuri Gökhan Bozkır?ın, 12 Mayıs 1998 tarihinde uğradığı saldırı sonrası ağır yaralanan İnsan Hakları Derneği Başkanı Akın Birdal?ı takip ettiği bilgisi de yer aldı.

EŞİ ŞENGÜL HABLETMİTOĞLU'NDAN MESAJ

Sosyal medya hesabından mesajlar paylaşan Hablemitoğlu'nun eşi Şengül Hablemitoğlu, "18 Aralık 2002 tarihinde bir suikastla öldürülen Necip Hablemitoğlu ile ilgili soruşturma 20yıl sonra, geçtiğimiz günlerde nihayet tamamlanmıştı, Ankara Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame an itibariyle kabul edilmiş bulunmaktadır. Şimdi 400 sayfaya yakın bu iddianameyi inceleyecek, gerekli notları alıp mahkemenin başlamasını bekleyeceğiz. Bu süreçte biz aile olarak iddianame dışında söylenen/yazılan hiç bir şeye itibar etmedik. Soruşturmaya içtenlikle ve inanarak destek olduk. Bundan sonra da sürece dair gereken hassasiyeti göstermeye devam edeceğiz. Kamuoyundan beklentimiz de bu yönde olup, 20 yıl sonra gelinen bu aşamanın ve davanın zarar görmemesini diliyoruz" ifadelerini kullandı.

Olay ve operasyonlar

Ankara'da evinin önünde düzenlenen silahlı saldırı sonucu 18 Aralık 2002'de öldürülen akademisyen Necip Hablemitoğlu'nun katil zanlılarından Nuri Gökhan Bozkır, 27 Ocak 2022'de, MİT tarafından Ukrayna'da yakalanarak Türkiye?ye getirildi. Bozkır, 8 Şubat'ta 'örgüt üyeliği' ve 'tasarlayarak öldürme' suçlarından tutuklandı. Bozkır ile irtibatlı olduğu gerekçesiyle 6 kişi, 3 Şubat'ta gözaltına alındı. Bu kişilerden 3'ü ifadesi alındıktan sonra serbest bırakılırken, 2'si 15 Şubat'ta tutuklandı, 1'i ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Soruşturma kapsamında yapılan ikinci dalga operasyonda emekli binbaşı Fikret Emek, emekli yüzbaşı Ahmet Tarkan Mumcuoğlu, emekli astsubay Kamil Metin, Bülent Kutsal, Altan Bora, Memiş Aytekin, Osman Tuncer ve Tan Dervişoğlu gözaltına alındı. Bu kişilerden 4'ü tutuklanırken, 4'ü ise adli kontrolle serbest bırakıldı. Hakkında yakalama kararı çıkartılan emekli Albay Levent Göktaş ise Bulgaristan'da yakalandı. Göktaş'ın Türkiye'ye iade davası sürerken, soruşturma kapsamında son olarak 'FETÖ/PDY üyeliği' ve 'casusluk' suçundan 23 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırılan eski istihbaratçı Enver Altaylı tutuklandı.

FETÖ'DEN ARINAN YARGI SUİKASTİ ÇÖZMEYİ BAŞARDI

18 Aralık 2002'de gerçekleşen suikaste yönelik hazırlanan iddianamenin 18 Aralık?tan önce mahkemece kabul edilmesiyle dosya 20 yıllık zaman aşımından kurtarıldı.

Akademisyen Necip Hablemitoğlu, 18 Aralık 2002'de evinin önünde uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybetti.

HABLEMİTOĞLU, FETÖ?YE SAVAŞ AÇAN TEK KİŞİLİK BİR ORDU

Hablemitoğlu'nun dikkatleri üzerine çekmesine neden olan çıkışı ise FETÖ'nün sözde "cemaat" olarak bilindiği yıllarda bu yapıya yönelik tespitleriydi. "Gülen cemaati"nin devlet içine sızarak kritik kadroları tuttuğuna dikkati çeken Hablemitoğlu, "Köstebek" isimli kitabında "Gülen cemaati"nin silahlı örgüt halini almaya başladığı tespitini yaparak yapıyı "Fetullahçılar" olarak tanımladı. Kitabında öyle bilgilere yer verdi ki, 2013 sonunda yolsuzluk soruşturması örtüsü altında seçilmiş hükümeti devirme aşamasına geçen örgüte yönelik açılan topyekün savaşta ortaya çıkan detaylar adeta 11 yıl önce ortaya konulmuş. Aşağıda linklerini verdiğimiz çalışmaları okunduğunda Hablemitoğlu'nun Fetö'ye karşı tek kişilik ordu gibi savaş açtığını, adeta kelle koltukta yaşadığının farkında olduğunu bütün çarpıcılığıyla ortaya koyuyor.

BU İSİMLER ARAŞTIRILMALI

Bu arada üzerinde durulması gereken bir başka detay daha var. Hablemitoğlu'nun o çalışmaları o dönem DGM savcılığınca "Fetullahçı Yapılanmaya" yönelik açılan davada delil olarak kullanıldı. Ancak 2000'de açılan dava 2007'de Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi Terörle Mücadele Yasası gereğince suçun oluşmadığı hükmüne varılarak, sanık Fetullah Gülen'in sayılan suçtan beraat etmesine karar verdi. Haziran 2008'de de Yargıtay Genel Kurulu tarafından Gülen'in beraati oybirliğiyle onandı. İşte bu dava sürecinde yer alan tüm isimler davayı açan savcı dahil eğer alınmadıysa mutlaka mercek altına alınmalı, Fetö ile bağlantıları araştırılmalı. Hablemitoğlu'nun gördüğü delilleri göremeyen ya da geçiştiren, belki Fetö'yü kollama amacıyla ona yol açmış olan bu yargıçların ne kadar laik ve atatürkçü göründüklerine bakılmamalı.

SUİKAST ŞEMASI

Örgütün hedefi haline gelen Hablemitoğlu,18 Aralık 2002'de evinin önünde başından vurularak öldürüldü. Üzerinden yıllar geçmesine rağmen faili meçhul kalan Hablemitoğlu dosyası, 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminden kısa bir süre önce yeniden raftan indirildi. Suikasta ilişkin detaylar yeniden incelendi, ulaşılan bilgiler, cinayetin FETÖ tarafından işlenmiş olabileceği şüphesini beraberinde getirdi.İddianameye göre ?cemaatin Türkiye imamı? olarak bilinen firari Mustafa Özcan ve ?FETÖ? hükümlüsü eski Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubu Enver Altaylı suikastın düzenlenmesine karar veren isimler. Suikastı planlayan ve bu doğrultuda tetikçi de dahil en az dört kişilik bir silahlı örgüt kuran isim ise o dönemde Muharebe Arama ve Kurtarma (MAK) Alay Komutanı olarak görev yapan emekli Albay Levent Göktaş.

Göktaş?ın kurduğu örgütte Fikret Emek, Ahmet Tarkan Mumcuoğlu, Nuri Gökhan Bozkır ve Mehmet Narin?in yer aldığı belirtiliyor. İddianamede, bu kişiler hakkında işlemiş oldukları kasten öldürme fiilinden hariç örgüt üyeliği suçunda da kovuşturma yapılması gerektiği belirtiliyor.

Levent Göktaş hakkında, maktul Necip Hablemitoğlu?nu Nuri Gökhan Bozkır?a takip ettirmek, cinayet öncesinde olay yerine ilişkin keşif yaptırmak, şüpheli Fikret Emek ve Tarkan Mumcuoğlu?na maktul Necip Hablemitoğlu?nun öldürülmesi talimatını vermek ve öldürtmek suçlamalarıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ediliyor. Göktaş?ın ayrıca örgüt kurmak suçundan da ceza alması isteniyor. Hakkında gözaltı kararı çıktıktan sonra Türkiye?de kaçan Göktaş, 2 Eylül?de Bulgaristan?da tutuklandı, halihazırda Türkiye?ye iade yargılaması yapılıyor.

O dönem Levent Göktaş?ın komutası altında bulunan Tarkan Mumcuoğlu?nun ise tetiği çeken kişi olduğu düşünülüyor. Mumcuoğlu hakkında da bu nedenle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ediliyor. Tarkan Mumcuoğlu olay tarihinde Özel Kuvvetler Komutanlığı Muhabere Arama Kurtarma Alay Komutanlığı karargâhında İstihbarat Kısım Amiri olan Fikret Emek?in yardımcısı olarak yüzbaşı rütbesi ile görev yapıyordu. Levent Göktaş?ın emri doğrultusunda hareket eden Fikret Emek için de ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor.

?Hedef Necip Hablemitoğlu?

Nuri Gökhan Bozkır ise kendi ifadesinde Tarık Mumcuoğlu?nu suikastın düzenlendiği yere kendisinin götürdüğünü söylüyor. Suikastten yaklaşık bir ay önce Levent Göktaş ile görüştüğünü belirten Bozkır şunları anlatıyor:

?2002 yılı Kasım ayı ortaları gibiydi, MAK Alay Komutanı Levent Göktaş beni bir gün makamına çağırdı. Örtülü bir görev olduğunu, hedefin Necip Hablemitoğlu isimli kişi olduğunu, nedenini de bu kişinin devletin gizli bilgi ve belgelerini istenmeyen şahıslarla paylaştığını söyledi. Bana Portakal Çiçeği Sokağı keşfini yapmamı ve gerekli koordinasyonu Fikret Emek binbaşı ile yapmamı emretti. Ayrıca bana görevde kullanmam için operasyonel bir hat verdi. Ben ?Emredersiniz komutanım? diyerek yanından ayrıldım.?

Cinayet anı

Bozkır, daha sonraki bir günde Levent Göktaş ile görüştüğünde Necip Hablemitoğlu suikastı için Tarkan Mumcuoğlu?nun geleceğini, kendisini bölgeye götürüp getirme görevinin Göktaş tarafından verildiğini söyledi. Bozkır, suikast günü yaşananları ise şöyle anlatıyor:

?Tarkan (Mumcuoğlu) bu istikamette seyir halinde iken yolda elindeki operasyonel telefon ile Mete ağabey hitabıyla biriyle konuşuyordu. Mete, Levent Göktaş?ın görevlerdeki kod ismidir. Tarkan telefonda ?tamam, tamam? şeklinde devam etti. Pak Sokak içerisinde boş bulduğum bir yere aracı park ettim. Araba çalışır vaziyette bekledim, aracın ışıklarını kapattım. Tarkan Mumcuoğlu?nu bırakmamdan 5 veya 10 dakika sonra arka arkaya 2 el silah sesi duydum. Arabayı iki hamlede sokak içerisinde döndürdüm, geldiğim Portakal Çiçeği Sokağı istikametine döndüm. Portakal Çiçeği Sokağı içerisinden Tarkan Mumcuoğlu?nu araca aldım, yukarıya Çankaya Lisesi istikametine doğru çıktım. O sırada Tarkan telefonla konuştu, ?Unsurlar çekilebilir? dedi.?

İddianamede, FETÖ hükümlüsü eski MİT mensubu Enver Altaylı?nın suikasttaki rolü ise şöyle anlatılıyor:

?Şüpheli Enver Altaylı?nın maktul Necip Hablemitoğlu?nun öldürülmesi sürecinde diğer şüpheliler üzerindeki rolü gelinen aşama itibari ile anlatılmış olup, özetle bir kez daha ifade edilirse, Enver Altaylı, FETÖ/PDY?nin olay tarihinde sözde Türkiye İmamı olan Mustafa ÖZCAN ile birlikte, maktul Necip Hablemitoğlu?nu FETÖ/PDY ile olan çalışmalarından vazgeçirmeye çalıştığı, bunda başarılı olamayınca da şüpheli Aydın Köstem üzerinden Mustafa Levent Göktaş?a ulaşarak, onu azmettirerek, Mustafa Levent Göktaş?ın başını çektiği suç örgütünce Necip Hablemitoğlu?nu öldürüldüğü yapılan soruşturma sonucundan anlaşılmaktadır.? Ağustos 2017?de gözaltına alınan ve bir sene önce hüküm giyen Altaylı için de ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ediliyor.

Eski MİT mensupları Enver Altaylı ve Mehmet Barıner?in yargılandığı ?FETÖ davası?nda karar: ?Casusluk? ve ?FETÖ? üyeliği suçlarından Altaylı?ya 23 yıl 4 ay, Barıner?e 21 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Bir diğer sanık Fetullah  Gülen?in ise, ?FETÖ?nün Türkiye imamı? olarak bilinen Mustafa Özcan?ın tüm eylemlerinden sorumlu olduğu belirtiliyor. Ayrıca Mustafa Özcan?ın her aşamada Fetullah Gülen ile temas kurduğu bilgisi aktarılıyor:

?Şüpheli Mustafa Özcan?ın alınan yurt dışı çıkış ve yurda giriş kayıtlarından ve şüphelinin gsm hattına ilişkin alınan hts kayıtlarındaki ABD ülkesi irtibatlarından görüleceği üzere, olay döneminde her aşamada şüpheli Mustafa Özcan?ın örgüt lideri şüpheli Fetullah Gülen ile irtibat halinde olduğu anlaşılmaktadır.? Gülen için de ağırlaştırılmış müebbet hapis isteniyor.

Hablemitoğlu neden hedef alındı?

Savcının değerlendirmesine göre Necip Hablemitoğlu?nun hedef alınmasında iki önemli neden bulunuyor. Biri, o dönemde MİT müsteşarlığına getirilebileceğine dair kuvvetli duyumlar bulunması, diğeri ise Fetullah  Gülen hareketi hakkında çalışmaları. Savcı, Hablemitoğlu?nun Gülen hakkındaki araştırmalarını şu sözlerle niteliyor:

?Fetullah çı Terör Örgütü?nün, ne denli tehlikeli olduğunu, gizli fakat derinden olan yapılanmasını, Anayasal kurumları ele geçirmeye yönelik faaliyetlerini, tv, radyo kanalları, konferans ortamları ve yazılarında açıkça ifade eden ülkemizdeki ilk yurttaşlardan biri.?

İddianamede, Necip Hablemitoğlu?nun bir sohbetleri sırasında Alman vakıflarıyla ilgili araştırmalarına yönelik Sağlık Bakanı Halil Şıvgın?a ?Bunu yapmamı benden asker istedi, ben MİT Müsteşarı olacağım? dediği aktarılıyor.

?Böyle şeyler yazmayın?

İddianamede Necip Hablemitoğlu?nun eşi Şengül Hablemitoğlu?nun dikkat çektiği olaylar da yer alıyor. Bunlardan birinde Şengül Hablemitoğlu, öldürülmeden kısa süre önce eşinin yazdığı ve Yeni Hayat Dergisi?nde yayımlanan ?Milli Merkezler Olmadan Asla? isimli makalesinde ?MİT?in, cemaatçilerin yurtdışındaki eğitim faaliyetlerine müdahale etmediğini eleştirmesi, MİT?in maaşının CIA/NGO(STK) tarafından ödendiği içerikli MIT?i ve cemaatçi yapılanmanın yurtdışı faaliyetlerini eleştirir içerikli yazısı? nedeniyle hemen aynı günlerde o dönemin MİT Başkanı Şenkal Atasagun?un kendilerini ev telefonundan aradığını ve ?Böyle şeyler yazmayın, bunları şimdi gündeme getirmeseniz uygun olur? şeklinde konuştuğunu anlatıyor.

Şengül Hablemitoğlu, eşinin bir gün öğle yemeği yediği sırada Tuğrul isimli bir kişi tarafından Fetullah  Gülen?i kastederek ?Bak bunlarla uğraşıyorsun, canın yanacak? sözleriyle tehdit edildiğini anlatıyor. Hablemitoğlu, ?O tarihten sonra Tuğrul isimli kişinin kendisi ve ailesi bizimle iletişime geçmedi. Hatta taziyede bile bulunmadı? diyor.

Zekeriya Öz devrede

Şengül Hablemitoğlu, Ergenekon davasının savcısı olan FETÖ firarisi Zekeriya Öz?ün, kendisinden Ergenekon davasına müdahil olmasını istediğini ancak bunu reddettiğini de söylüyor: ?Bana gelen bilgide cinayeti çözdüğünü ve müdahil olmam yönünde talepte bulunmuştu. Ben müdahale talebini reddettim. Çünkü bildiğim kadarıyla cinayeti çözme yönünde bir delil elde edememişti. İddianameden avukatlarım vasıtasıyla edindiğim bilgileri tutarsız buldum. Bu nedenle davaya müdahil olmadım.?

Sedat Peker detayı

İddianamede, geçen sene yayınladığı videolarla Türkiye gündemini sarsan ve şu an BAE?de bulunduğu düşünülen Sedat Peker?in de adı geçiyor. Nuri Gökhan Bozkır, 2021?de Ukrayna?dan Romanya?ya kaçışını ve burada bir süre kalmasını Sedat Peker?in talimatı ile Aytaç Ocaklı?nın sağladığını anlatıyor. Aytaç Ocaklı ise Zekeriya Öz?ün 11 Ağustos 2015?te Sarp Sınır Kapısı?ndan Gürcistan?a, devamında da Almanya?ya kaçışını sağlayan isim olarak biliniyor.

Bozkır bu süreci şöyle açıklıyor:

?2021 yılı eylül ayı içerisinde beni Romanya?ya kaçıran Aytaç Ocaklı, oradaki kalış süresince ikametimi, rahat hareket etmemi Sedat Peker?in talimatıyla oradaki adamı olan Beynur isimli şahıs aracılığıyla benim Romanya da kalmamı sağladı. Ayrıca Sedat Peker, Aytaç Ocaklı ile yaptığı görüşmelerde benim kesinlikle Türkiye?ye iade olmamam gerektiğini söylediğini belirtti.?

Hakkında kırmızı bülten çıkarılan Bozkır, 10 Temmuz 2019?da Ukrayna?da bir Türk restoranında yakalanmıştı. Bozkır, Türkiye?ye iade edilmemek için Ukrayna?dan siyasi sığınma talebinde bulunmuştu. ?Sauna çetesi davası?nda da adı geçen ve Şanlıurfa?nın Akçakale İlçesi?nde soğan kamuflajlı bir TIR?ın içinde patlayıcı madde yakalanması olayının soruşturulduğu davanın da sanıkları arasında olan Bozkır, bu yılın başında Türkiye?ye getirildi.

HABLEMİTOĞLU PARALEL YAPIYI 2002'DE DEŞİFRE ETTİ: ADETA BUGÜNLERİ ANLATTI

Ankara Üniversitesi öğretim görevlisi olan Hablemitoğlu, 18 Aralık 2002 tarihinde evinin önünde uğradığı profesyonel bir suikast sonucu yaşamını yitirmişti. Hablemitoğlu öldürülmeden kısa süre önce Gülen cemaati hakkında hazırladığı raporlarla gündeme gelmişti. Hablemitoğlu'nun tehdit edildiği öne sürülmüş ancak herhangi bir ciddi soruşturma yapılmamıştı. Hablemitoğlu'nun öldürüldüğü günlerde tamamlamaya çalıştığı 'Köstebek' kitabı ise suikasttan sonra 2003'te basılmıştı.

FETULLAHÇILAR RAPORU

Hablemitoğlu, hazırladığı 'Etki Ajanları-Nüfuz Casusları ve Fetullahçılar' isimli raporda, Gülen'in CIA'ya gönüllü ajanlık yaptığını belirtmiş ve devleti ele geçirme çalışmalarını anlatmıştı. Gülen'in çarpık ilişkilerinin MİT ve TSK tarafından fark edildiğini ifade eden Hablemitoğlu, Fetullahçılar'ın, Humeyni bir gün nasıl İran'a dönmüşse, hoca efendilerinin de öyle dönüp Çankaya'ya oturacağına inandığını aktarmıştı.

Necip Hablemitoğlu, Ankara Üniversitesi'nde İnkılap Tarihi dersleri veriyordu. Paralel yapıyı ?casusluk' ekseninde inceleyen ilk kişiydi. Bir başka konu olarak da mesaisinin büyük bölümünü Alman vakıflarını izlemeye ayırmıştı. Bu vakıfların Türkiye'de kirli işler çevirdiğini yazıp duruyordu. Görünürde hiç istihbaratçı geçmişi olmamasına rağmen, kendisine MİT Müsteşarlığının vaat edildiği söyleniyordu. 18 Aralık 2002'de Çankaya'daki evinin önünde oldukça profesyonel bir suikastla öldürüldü. Aradan 17 yıl geçti. Yakın zamana kadar polisin elinde kayda değer bir şüpheli bile yoktu ve dosya artık kapanmıştı.

'Köstebek' yazılamadan öldürüldü

Fetullah Gülen terör örgütünün belki de ilk güç gösterisi yaptığı suikast olarak değerlendirilebilecek suikast Hablemitoğlu'nun piyasaya çıkarmak üzere olduğu kitabının arefesine denk geldi. Öldürülmeden hemen önce bazı Alman vakıflarının Türkiye'de illegal faaliyetler içerisinde olduklarına dair tezleri ve Fetullah Gülen cemaatinin CIA destekli Moon tarikatı benzeri bir yapılanmayla tüm devlet kurumlarını kendi gizli gündemi doğrultusunda ele geçirmeye çalıştığı, önüne geçen isimleri de ezip geçtiğini anlatan çalışmaları ulaşılan bilgiler arasında? Bu konuyu ?Köstebek' isimli kitabında yayınlamak üzere yazmaya başlamıştı ki suikast gerçekleştirildi. Kitap tamamlanmamış haliyle suikasttan sonra yayınlandı. 'Köstebek' paralel yapıyı casusluk çerçevesinde ele alan ilk kitap olması sebebiyle suikastın neden sümenaltı edildiğini anlatmaya yetiyor.

Hablemitoğlu'nun Fetö ile ilgili yazdıkları o kadar önemlidir ki, aşağıda linkleri de verilen bu yazdıkları okunduğunda 2013'ten beri Fetö ile mücadele sürecinde karşımıza çıkan detayları adeta 2002'de anlattığı görülür. Onun verdiği bilgiler o kadar önemlidir ki, 2000 yılında Fetullah Gülen aleyhine DGM'de açılan ilk davanın da delilleri arasına girmiştir. Ve bu dava açılmadan kısa süre önce Gülen'in tedavi gerekçesiyle ABD'ye kaçtığı da hatırlandığında Hablemitoğlu'nun adeta arı kovanına çomak soktuğu anlaşılacaktır.

Ergenekon'da gözaltına alınan zanlıların burada ne işi var?

Aslında bunun çok mantıklı bir cevabı artık var. 2013 sonunda başlayan Fetö soruşturmalarının dosyalarına ve kesinleşen yüzlerce dava kararına da detaylarıyla girdiği gibi Fetö örgüt yapısında birbirinden haberi olmayan departmanlar bulunuyor. Örgütün geliştirdiği bu çok katmanlı gizlenme teknikleri istihbarat örgütlerine bile parmak ısırtacak cinsten. Bu detaylı önlemlerin Fetullah Gülen ve yanındaki birkaç yönetici tarafından akıl edildiğini söylemek saflık olur. Örneğin 'arama tarama mesulleri' adı verilen özel bir birim mevcut. Bu birim özel program ve yöntemler ile örgüt bünyesindeki tüm kişilerin evinde, iş yerinde, üstünde, aracında, kişisel eşyalarında arama yapar. Ayrıca FETÖ yapılanmasına ait okul, kolej, yurt, dershane, vakıf, dernek gibi tüm müesseselerde zamanlı ve zamansız arama yapabilir. Arama sırasında sınırsız yetkiye sahiptir. En üst düzey imamlar dahi bu kişiler tarafından aranabilir. Şahısların yatak odalarına bile girebilir, erkek olmalarına rağmen bayanları bile kişisel eşyalarına ve özel eşyalarına kadar arayabilir. Amaç deşifre olmayı engellemek, iz bırakılıyorsa silmek ve uyarmaktır.'

Örgüt içinde daha gizli kripto birimler ve üyeler de var. Bunların sadece Fetullah Gülen ile bağlantı kurdukları ileri sürülüyor.

Deşifre olmamak için hücre yapılanmasına giden Fetö 2013'ten beri 9 yıldır süren operasyonlara rağmen bu gizlilik nedeniyle bitirilememektedir. Dolayısıyla Fetö'cünün diğer bir Fetöcüyü gözaltına almış, tutuklamış ve yargılamış olması şaşırtıcı sayılmamalı. Özellikle Levent Göktaş'ın adının MİT Müsteşarlığı için geçecek seviyeye kadar gelmiş olması, 'bu kişi Ergenekoncudur, öyleyse Fetö düşmanıdır' anlayışının ne kadar hatalı olduğuna, böyle kategorik yaklaşımların yanıltıcı olabileceğine kanıt gösterilebilir.

Hablemitoğlu'nun o dönem 'hoşgörü cemaati' denilen bu örgüt için yazdıklarına bakıldığında bugün çok çeşitli soruşturma ve davalarla ancak kanıtlanan karanlık örgütü deşifre ettiği tartışmasız kabul edilecektir. Bu açıdan Hablemitoğlu yaşadığı sürece örgütün sürekli baskı altında olacağı, en büyük düşmanının ve acil ortadan kaldırılması gereken hedefinin o günlerde Hablemitoğlu olduğuna şüphe duyulamaz.

Ayrıca Hablemitoğlu'nun adının o dönem MİT müsteşarı olarak geçtiği de hatırlanmalı. Bu iddia dava dosyasında da var. Buna göre, Levent Göktaş'ın o dönemde Hablemitoğlu'nun MİT müsteşarı olmasının önüne geçmek amacıyla suikast talimatını verdiği belirtiliyor. Örgütün ele geçiremediği tek kurum MİT oldu. Bunu ele geçirebilmek için elemanlarından bazılarını Ergenekon soruşturmalarında mazlum rolüne büründürmekten ve gerekirse harcamaktan çekinmeyecekleri söylenebilir.

Nitekim Başbakan Erdoğan'ın 17 Nisan 2009'da MİT'in başına Hakan Fidan'ı getirmesinin örgüt cenahında oluşturduğu depremin giderek şiddetlenen artçı sarsıntılarla örgütün çökmesine dönüştüğü hatırlandığında Fetö'nün Hablemitoğlu'na, olası MİT müsteşarlığına engel olmak için suikast düzenlemesi şaşırtıcı olmaz. Zaten "cinayetin Fetö işi olduğu" şüphesi o dönem de dillendirilmekteydi, ancak olaya Alman vakıflarının ustaca karıştırılmasıyla Fetö şüphesi ikinci plana düşmüştü.

Hablemitoğlu ağacını kestiler Fidan verdi

Başbakan Erdoğan'ın 17 Nisan 2009'da MİT'in başına Hakan Fidan'ı getirdi. O dönemde Ergenekon ve Balyoz gibi davalar sona ermekte, sanıklar ağır hapis cezalarına çarptırılmaktaydı. Şaşırtıcı bazı gelişmeler de dikkatleri çekiyor fakat anlam verilemiyordu. Örneğin Başbakan Erdoğan 9 Şubat 2013'te Balyoz davasında yargılanıp 18 yıl hapis cezası alan emekli orgeneral Ergin Saygun'u tedavi görmekte olduğu hastanede ziyaret edip geçmiş olsun dileklerinde bulundu. Bir başka açıklamasında Ergenekon ve Balyoz yargılamalarını yapan mahkemeleri eleştirerek bir an önce kararınızı verin sanıkları mağdur etmeyin dedi. Anlam verilemeyen bu şaşırtıcı gelişmelere dayanarak, yer altında bazı çatışmaların yaşandığı, Erdoğan'ın tavır değiştirmesine neden olan bazı bilgilere ulaştığı ileri sürülüyordu. O dönemde Hakan Fidan'ın MİT'in başına atanması ve cemaat yapılanmalarına karşı istihbarat toplamaya yöneldiği şeklindeki bazı haberler bu şaşırtıcı gelişmelerle örtüşüyor. Anlaşılıyor ki Fetö tarafından kuşatıldığını hisseden Erdoğan kritik kurumun başına güvendiği bu ismi getirdi. Fidan'ın atanması Fetö medyası ve İsrail devleti tarafından şaşırtıcı şekilde açıktan eleştirildi. Bu arada örgüt de istihbaratçılarıyla bu durumu tespit edince MİT Müsteşarını tutuklama kumpasını devreye soktu. 2012 başında tehlikeli bir ameliyata girmek üzere olan Erdoğan son anda Hakan Fidan'dan gelen telefonla bundan vazgeçti. MİT müsteşarı ve diğer üst düzey görevlilere tutuklamaya direnmelerini, teslim olmamalarını emretti. MİT'i kuşatan Fetö polislerinin karşılaştığı silahlı direniş, kumpası akamete uğrattı.

Fetö'yle savaşta dönüm noktası

Bu akametin Fetö'yle savaştaki en kritik gelişme olduğu artık çok net görülüyor. Eğer Fetö o gün başarıya ulaşmış olsaydı akabinde kumpas soruşturmasının tırmandırılacak, Erdoğan'ın da gözaltına alınmasıyla Fetö mağlup edilemeyecek bir seviyeye çıkacaktı. Bu planlara dair ele geçirilen bilgi ve itiraflar, Fetö soruşturma ve dava dosyalarına yansımış bulunuyor. MİT kumpasını ameliyat masasında savuşturan Erdoğan'ın ilerleyen süreçte örgüte yönelik MİT aracılığıyla istihbarat toplamaya devam ettiği, örgütle savaşta yürütülecek stratejiye karar vermeye çalıştığı anlaşılıyor. Ve 2013 sonbaharında harekete geçen Erdoğan, dershanelerin kapatılacağını açıkladı. Önce iddia olarak basına sızan bu haber Erdoğan tarafından doğrulanınca kaynamakta olan örgüt medyası adeta patladı. Anlaşılıyor ki Erdoğan o dönemin şartlarında en uygun hareket tarzının örgüte doğrudan değil dolaylı saldırmak olduğuna, bunun için de örgütü çıldırtacak, dengesini bozacak en hassas damarı olan dershanelere dokunmakla işe başlamak gerektiğine karar vermişti. Belki Erdoğan'ın bile tahmin etmediği ölçüde sarsıntıya yol açtı bu dokunma. Çılgına dönen örgüt dengesini kaybederek hamleler yapmaya çalıştı. Bir taraftan tam sayfa yayınlarla medyası devreye girerken diğer taraftan emniyet ve yargıdaki uzantıları hareketlendi. Yakın gelecekte devreye sokmayı planladıkları anlaşılan yolsuzluk soruşturması ile İran lideri Ahmedinejat ile Erdoğan'ı aynı örgüt mensubu gösteren terör soruşturması gibi çok sayıda kumpasları daha tamamlayamadan piyasaya sürmek zorunda kaldılar. Erdoğan'ın son derece hassas hamlesi MİT desteği ile gelmişti. 15 Temmuz kanlı darbe girişiminin ihbarı da MİT'e gelmiş, Fidan'ın Erdoğan'ı haberdar etmesi ve Genelkurmay'a giderek ihbarın doğruluğunu araştırmaya kalkması örgütü paniğe sevketmiş, dengesini kaybeden örgüt herkes uyurken yapmayı planladığı darbeyi akşam saatlerine çekmek zorunda kalmıştı. Bu açılardan Hablemitoğlu'nun olası MİT başkanlığı ihtimalinin örgütü cinayet işlettirecek kadar harekete geçirmesine şaşırmamak gerekir. Ama korkunun ecele faydası olmadı. Örgütün kestiği Hablemitoğlu ağacı Fidan verdi. (Abdullah Harun / kontrgerilla.com)

Köstebek
Etki Ajanları-Nüfuz Casusları ve Fetullahçılar
Paralel yapı-Hablemitoğlu cinayeti

(23 Kasım 2022, 12:28)

HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN

HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:

PARALEL YAPI KONULU HABER GRUPLARINDAN KISA BİR BÖLÜM: (TÜMÜ ve LİNKLER İÇİN TIKLAYIN)  
Paralel Yapıya yönelik hemen hemen tüm operasyonlar ve açılan davalar
Paralel yapıya açılan ve sonuçlanan davalar
Paralel yapı ve diğer kurum kuruluşlarla bağlantıları
Başbakan Erdoğan'ın paralel yapıyla ilgili açıklamaları
Paralel yapı-Abdullah Gül
Paralel yapı-Taksim Gezi Parkı olayları bağlantısı
Paralel yapı-Çeşitli davalardaki kumpaslar
Paralel yapı-Ergenekon
Paralel yapı-Behçet Oktay intiharı
Paralel yapı-Hablemitoğlu cinayeti
Paralel yapı-Üzeyir Garih cinayeti
Paralel yapı-Cevzet Soysal cinayeti
Paralel yapı-Gaffar Okkan cinayeti
Paralel yapı-Paris cinayetleri
Paralel yapı-Haydar Meriç cinayeti
Paralel yapı-15 Temmuz (2016) 'TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimine açılan davalar'
Paralel yapı-Fenerbahçe/Şike soruşturması
Paralel yapı-Ses kayıtları
Paralel yapı-Hanefi Avcı'nın cemaat iddiaları
Paralel yapı-Sabri Uzun'un cemaat iddiaları
Paralel yapı-28 Şubat süreci
Paralel yapı-Kaset olaylarıyla bağlantısı
Paralel yapı-Rusya Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov suikasti
Paralel yapı-1990 Uğur Mumcu vd. Laiklik suikastleri soruşturmasında kumpas
Paralel yapı-TSK'daki Fetö'cülerin 15 Temmuz askeri darbe girişimi ile bağlantısının delilleri
Paralel yapı-15 Temmuz askeri darbe girişimindeki rollerini saptırma gayretleri
Paralel yapı-Yargılandıkları davalarda Fetö'nün terör örgütü olduğunu kabul etmeyen sanıklar
Paralel yapıya karşı devlet kurumlarının attığı adımlar
Paralel yapı-Deşifreyi ve soruşturmaları engelleme çabaları
Paralel yapı-Kamikaze tahliye girişimleri
Paralel yapı-Teslim olmayıp saklanan ya da yurtdışına firar eden şüpheliler
Paralel yapıya dair hukuki deliller
Paralel yapı mensuplarından gelen itiraflar
Paralel yapı-Suç duyuruları
Paralel yapı-Abdullah Harun
Paralel yapı-Dış ülke bağlantıları
Paralel yapı-Vatana ihanet
Paralel yapı-Misyonerlik/Dinlerarası Diyalog Bağlantıları
Paralel yapı-İslami açıdan sapkın görüşleri
Paralel yapı-Fetullah Gülen'in bedduaları
Paralel yapı-Örgüt mensuplarının intiharları
Paralel yapı konulu kitaplar
Paralel yapı konulu filmler
Paralel yapı bahanesiyle kontrgerilla yapılanmalarının gözden kaçırılma çabaları ... (TÜMÜ ve LİNKLER İÇİN TIKLAYIN)

http://www.kontrgerilla.com/mnsetgoster.asp?haber_no=15330    yazdır/print

ŞOK! TSK'daki Fetö'den darbe

15.07.2016 22:46 Türkiye, 15 Temmuz saat 22:00'den beri şok dakikalar yaşıyor.. İlk önce Jandarmadan bazı birliklerin İstanbul'un iki yakasını birbirine bağlayan köprüleri tanklarla ulaşıma kapattığı haberleri geldi. İlerleyen dakikala..
Tamamı 15.7.2016

İşte çılgınlıklarının nedeni

17.07.2016 14:13 TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimi "çılgınca" ve "gözü dönmüş" olarak değerlendiriliyor. Bir çok detay bu değerlendirmeye yol açıyor. Örneğin Meclis'in bombalanması.. Örneğin TRT'yi ele geçirirken canlı yayında darbe..
Tamamı 17.07.2016

İşte Paralel'in 81 il imamı

20.01.2015 21:02 Fetullah Gülen cemaatinin Marmara bölge imamı ile birlikte 8 il imamı olduğu iddia edildi. Bu isimlerin fotoğraflı özgeçmişleri yayınlandı. Bu imamların bir devlet memuru gibi terfi alarak kademe kademe yükseldiği iddia ediliyor..
Tamamı 20.01.2015

Paralel'e de Ergenekon'a da hayır

11.03.2014 14:52 Türkiye'de dün yargıda şiddetli bir deprem yaşandı. Daha önce benzeri yaşanmayan bu depremin merkez üssü, Ergenekon davasına bakan özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi oldu. Ergenekon davasına bakan İstanbul ..
Tamamı 11.3.2014

Büyükanıt: Huzurum kalmadı!

19.12.2015 23:00 Abdullah HARUN / kontrgerilla.com - 27 Nisan e-muhtırası soruşturmasında 'şüpheli' olarak sorgulanan dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın ifadesi ortaya çıktı. Kontrgerilla.com'un ulaştığı iki sayfalık ifaded..
Tamamı 19.12.2015

Fehmi Koru sitemize taş attı

12.10.2015 19:46 Maişet derdi nedeniyle yaklaşık 1 yıldır günlük yerine haftalık haber girişine geçmek zorunda kaldık. Dikkat edenler bunu farketmiştir. Saatlerdir süren bu haftalık haber girişini de az önce tamamlamış ve internet..
Tamamı 12.10.2015

Şok!!! Savcı Öz yurtdışına kaçtı

18.08.2015 20:19 HSYK tarafından haklarında terör örgütü üyeliği suçlamasıyla soruşturma başlatılan, ardından mahkemece yakalama kararı çıkarılan savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara'nın yurtdışına kaçtıkları ortaya çıktı. Mahkeme eski s..
Tamamı 18.08.2015

Balyoz Planı gerçek: 7 beraate itiraz

09.10.2016 13:55 Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Orgeneral Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 7 sanığın beraat kararının bozulması yönünde görüş bildirdi. 6 Ekim'de yaşanan gelişmeye göre, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı adına B..
Tamamı 9.10.2016

Belgesel: Gezi'nin ardındakiler

24.06.2013 11:20 Taksim Gezi olaylarına katılanlar.. Haber, açıklama ve attıkları twitlerle destek verenler.. 'Çapulcu' olduklarını açıkça belirtenler.. 'Mesele Gezi değil sen hala anlamadın mı?' diyerek hükümeti bir ayaklanma ile devirmeye destek verenler..
Tamamı 24.06.2013

7 sanıklı Balyoz davası kapandı mı?

16.12.2018 11:00 İstanbul'da, Fetö yargısının etkin olduğu dönemde açılan ve 237 sanığın müebbet hapse mahkum edildiği, Fetö ile mücadelenin başlamasının ardından davanın kumpas olduğuna dair somut delillerin ortaya çıkması üzerine..
Tamamı 16.12.2018

Humeyni planı suya düştü

08.11.2014 13:58 Yıllardır ABD'de yaşayan Türk vatandaşı Fetullah Gülen'in Türkiye'ye dönmekten kesinlikle vazgeçtiği ileri sürülüyor. Gülen cemaatinin liderliğini yapan Fetullah Gülen, kendisine DGM tarafından dava açılmadan hemen önc..
Tamamı 8.11.2014

Gülen: 28 Şubat MGK'sı sevaptı

01.11.2014 17:35 Erdoğan'ın ilk kez 'Cumhurbaşkanı' sıfatıyla başkanlık ettiği Ekim ayı MGK toplantısı 10 saati aşarak en uzun MGK rekorunu kırdı. 28 Şubat süreci kararlarının alındığı MGK toplantısı ise 8 saat sürmüştü. MGK'da paralel..
Tamamı 1.11.2014

Ayrıntılarıyla 7 Şubat krizi

08.02.2014 15:18 Tarih: 7 Şubat 2012.. Ankara, Cumhuriyet tarihinde benzeri görülmemiş bir olayla sarsıldı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan dahil 5 MİT yöneticisi hakkında savcılık tarafından yakalama kararı çıkartıldı.. Sabah gazetesinden A..
Tamamı 8.2.2014

Beddua etti, suç duyurusu yağdı

27.01.2014 13:03 Fetullah Gülen'in avukatı: Psikolojik harekâtta yeni aşamaya geçildi.. Fetullah Gülen Hocaefendi'nin avukatı Nurullah Albayrak, müvekkili hakkında ortaya atılan iftiraların suç duyurusu şeklinde yargıya taşınması suret..
Tamamı 27.1.2014

Paralel Yapı = P2 Locası

14.01.2014 15:48 Gülen cemaatinin lideri Fethullah Gülen'in paralel yapıyı uzaktan yönetmek için yaptığı telefon görüşmeleri bugün internette yayınlandı. (1) Görüşmelerde Gülen'in, bir dini cemaat liderinin ötesine geçerek siyaset..
Tamamı 14.1.2014

Özkök ve Yalman'dan şok inkar

03.11.2014 19:23 Balyoz davasında Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 'hak ihlali' kararı üzerine yeniden yargılama başladı. Duruşma, Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Anadolu Adalet Sarayı'ndaki 450 kişilik Şehit Hakan Kılıç Konferans Salo..
Tamamı 3.11.2014

Yabancı vakıflara suç duyurusu

02.12.2013 16:57 Sivil Toplum Kuruluşu Adalet Platformu, Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı vakıflar hakkında, yasak olmasına karşın Türkiye'deki siyasi olaylara müdahale ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusund..
Tamamı 2.12.2013

Düşünen adam da olacak mı?

19.06.2013 17:17 Taksim Gezi olayları 19 günlük bir süreç sonra polisin Gezi parkını boşaltmasıyla sona erdi. Ancak artçı gelişmeler sürüyor. İki gündür 'duran adam' eylemi gündemde. Hükümeti protesto eden ve Gezi eylemcilerine destek ..
Tamamı 19.6.2013

Fetö'nün Şok Mangasına dava

21.11.2022 14:22 Ankara'da, Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'cü olmayan askeri öğrencilerin "şok mangası" yöntemiyle fiziki ve psikolojik şiddet uygulayarak okulu bırakmalarına neden oldukları ileri sürülen 8 eski asker hakkında "işkence ..
Tamamı 21.11.2022

Kara Kuvvetleri: 80 Müebbet Onandı

29.11.2022 10:33 Ankara'da, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) karargahında yaşanan olaylara ilişkin aralarında 4 eski generalin de bulunduğu 132 sanıklı dava dosyasının istinaf incelemesi tamamlandı..
Tamamı 29.11.2022

Kars: 12 Müebbetin Gerekçesi

30.11.2022 13:13 Kars'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine katıldıkları ve örgütün kentteki sözde 'ana komuta kademesi'nde yer aldıkları iddia edilen, aralarında örgütün sözde 'sıkıyönetim komutanı' ve dönemin 14. Me..
Tamamı 30.11.2022

Yakalanan İlk Darbeciye Müebbet

29.11.2022 11:03 Bursa'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Bursa'da sözde 'sıkıyönetim komutanı' olmayı beklerken 'yakalanan ilk darbeci' olan dönemin İl Jandarma Komutanı Yurdakul Akkuş'un da..
Tamamı 29.11.2022

Darbeci Yaver'in Müebbeti Onandı

29.11.2022 10:43 Ankara'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi akşamı Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın kaldığı oteli darbecilere bildirdiği belirlenen eski başyaver Ali Yazıcı'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet ile eski Dalaman Deni..
Tamamı 29.11.2022

Çatı Davada Müebbetler Değişmedi

29.11.2022 10:22 Ankara'da, Yargıtay'ın 15 Temmuz darbe girişiminden önce açılan FETÖ çatı davasında, örgütün tepe yöneticileri eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski milletvekili İlhan İşbilen, keski Zaman Gazetesi İm..
Tamamı 29.11.2022

Askeri Hakimlere Müebbet Onandı

02.12.2022 09:55 Ankara'da, Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesince FETÖ'nün darbe girişiminde yer alan dönemin Genelkurmay Başkanlığı adli müşavirleri Hayrettin Kaldırım ve Muharrem Köse'nin de aralarında bulundu..
Tamamı 2.12.2022

Poyrazköy Kumpası: 1. Dava Başladı

28.11.2022 13:39 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün "Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat, Kafes eylem planı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Amirallere Suikast" gibi davalardaki usulsüzlüklere ilişkin polis mem..
Tamamı 28.11.2022

Poyrazköy Kumpası: 2. Dava Yargıya

28.11.2022 15:42 İstanbul'da, kamuoyunda 'Poyrazköy davası' olarak bilinen dava ve soruşturmalarda görev alan 48 eski hakim ve savcı hakkında 'gizliliği ihlal', 'iftira', 'suç delillerini yok etme', 'kişisel verileri hukuka aykırı olar..
Tamamı 28.11.2022

1985'teki Sınav Hırsızlığına Dava

02.12.2022 12:37 Ankara'da, FETÖ irtibatı nedeniyle hakkında dava açılan eski Albay Cengiz C.'nin, 1985'te yapılan askeri lisesi sınav sorularını, 'örgüt abisi' aracılığıyla önceden aldığını itiraf etmesi, verdiği bilgilerin doğru çı..
Tamamı 2.12.2022

Pinhan Restaurant'a 9 Hapis

30.11.2022 12:08 İstanbul'da, Fetullah Gülen liderliğindeki terör örgütü (Fetö) adına faaliyetlerde bulunulduğu gerekçesiyle kayyum atanan örgütün karargahı konumundaki Maltepe Pinhan Restoran yapılanmasına dair 45 sanıklı davaya devam..
Tamamı 30.11.2022

Zırhlı Tugay Darbe davası

30.11.2022 12:40 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin aralarında muvazzafların da bulunduğu 28'si tutuklu 138 askerin 'kamu malına zarar verme' suçundan altışar yıl ile 'Anayasal düzeni ort..
Tamamı 30.11.2022

Darbede Valilik İşgali davası

30.11.2022 12:29 İstanbul'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde İstanbul Valiliğinin işgalini konu alan 90 sanıklı davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından bozulan eski Yarbay Recep Karaçam'ın yeniden yargılan..
Tamamı 30.11.2022

Donanma Darbe davası

28.11.2022 13:24 Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığındaki eylemlere ilişkin davada dosyaları ayrılan 6'sı tutuksuz, 13'ü firari 19 sanığın yargılanmasına devam edildi..
Tamamı 28.11.2022

Adana Yasadışı Dinleme davası

21.11.2022 12:10 Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden hüküm giyen eski İl Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan ile terörden sorumlu emniyet müdür yardımcısı İsmail Bilgin'in, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubunu yasa ..
Tamamı 21.11.2022

Tır Kumpası Organizatörleri davası

21.11.2022 11:57 Adana ve Hatay'da MİT tırlarının durdurulması ve aranmasını organize ettikleri gerekçesiyle haklarında 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıl 5'er ay hapis cezası istemiyle dava açılan Fetullahçı Terör Örgütü'nün ..
Tamamı 21.11.2022

13.08.2001'den beri ziyaretçi sayısı:
66.057.037