Tam
EskidenYeniye
 

Poyrazköy Kumpası: 1. Dava Başladı

İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün "Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat, Kafes eylem planı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Amirallere Suikast" gibi davalardaki usulsüzlüklere ilişkin polis memuru ve bilirkişi olarak görev yapan 68 sanık hakkında açılan davaya başlandı. Öte yandan aynı dava ve soruşturmalarda görev alan 48 eski hakim ve savcı hakkında "gizliliği ihlal", "iftira", "suç delillerini yok etme", "kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek", "resmi belgede sahtecilik", "suçluyu kayırma", "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" ve "görevi kötüye kullanma" suçlarından 83 yıla kadar değişen oranlarda hapis cezası istemiyle bir başka iddianame daha hazırlandı.

Önceki haber title=Sonraki haber

28.11.2022 13:39 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün "Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat, Kafes eylem planı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Amirallere Suikast" gibi davalardaki usulsüzlüklere ilişkin polis memuru ve bilirkişi olarak görev yapan 68 sanık hakkında açılan davaya başlandı.

20.06.2022 GÜNKÜ İLK DURUŞMADA YAŞANANLAR

İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza ve İnfaz Kurumu karşısında yapılan ilk duruşmaya, aralarında Nazmi Ardıç, Ali Fuat Yılmazer ile Kazım Aksoy'un da bulunduğu başka suçtan tutuklu 9 sanık ile 2 tutuksuz sanık ve avukatları katıldı. Farklı illerde cezaevlerinde başka suçlardan tutuklu bulunan bazı sanıklar da Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşma salonuna bağlandı. Aralarında emekli koramiraller Kadir Sağdıç, Deniz Cora, Ahmet Feyyaz Öğütçü, emekli Kurmay Albay Ali Türkşen ve Türkan Saylan'ın mirasçılarının da bulunduğu bir kısım müştekiler ile avukatları duruşmada hazır bulundu. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği avukatları ve Yarbay Ali Tatar'ın eşinin avukatı da duruşmaya katıldı.

Sanıkların kimlik tespitinin yapılmasından sonra iddianamenin özeti okundu.

Mahkeme başkanı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ile bir kısım müştekilerin davaya katılma talebinde bulunduğu dilekçeleri okuduktan sonra sanıkların savunmalarının alınmasına geçildi.

Sanık Ali Ayhan savunmasında, 2008 yılında Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde görev yaptığını, PKK ile ilgili bir ihbar mektubunun şubeye ulaştığını belirterek, "İhbar mektubunun gereğini yaptık. Poyrazköy ya da Ergenekon soruşturmalarıyla ilgili bir durum yoktu. Mahkeme kararı dışında bir karar yerine getirmedim." dedi.

Bir diğer sanık Bekir Peker de olay tarihinde teknik bilirkişi olarak görev yaptığını, dijital materyallerde bir suç unsuru varsa bu durumu raporladığını dile getirerek, "Şüphelilerden ele geçirilen orijinal materyalleri görmüyorduk. Alınan imajlar üzerinden inceleme yapıyorduk. İmaj üzerinde bir karakter değiştirme imkanı bile yoktur. Hakkımda hürriyeti tahdit suçu iddiaları var, bir bilirkişi bu suçu nasıl işleyebilir? Müştekileri tanımam, iftira atma suçunu da bu yüzden anlamadım." diye konuştu.

Söz alan bir kısım müştekiler avukatı Hüseyin Ersöz'ün, "Aramalarda 1 nolu ve 3 nolu CD alınmış. Aynı tarihli 2 farklı rapor hazırlanmış. Birinde Kafes Eylem Planına ilişkin bir tespit yok, diğerinde var demişsiniz." demesi üzerine sanık Peker, "Hatırlamıyorum." dedi.

Bunun üzerine mahkeme başkanı, "Türkiye'nin gündemini değiştiren soruşturmalar var. Siz bunlarda görev almışsınız. Bu ilginç bir durum. Benim, yazdığım gerekçeli kararımı değiştirmem gibi bir şey. Siz, sonradan buldum, gibi raporu hazırladınız mı? 2 tane rapor hazırladığınızı hatırlıyor musunuz?" diye sordu.

Sanık Peker de, "Biz raporu hazırladıktan sonra savcıya teslim ederiz. Ben böyle bir şey hatırlamıyorum." ifadelerini kullandı.

Duruşma, yarın Silivri'de devam edecek.

21.06.2022 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesince, Silivri Ceza ve İnfaz Kurumu karşısında yapılan duruşmaya, başka davalar kapsamında tutuklu sanıklar Nazmi Ardıç ile Muhammed Kaya ve sanık avukatları katıldı. Farklı illerdeki cezaevlerinde başka suçlardan tutuklu bulunan bazı sanıklar da Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşma salonuna bağlandı. Emekli Koramiral Kadir Sağdıç, emekli deniz subayı Hüseyin Hançer, Yarbay Ali Tatar'ın eşi Nilüfer Tatar ve avukatı Zeynep Tatar, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) avukatı Volkan Yalçınkaya'nın da hazır bulunduğu duruşmada sanıkların savunmaları alındı.

Önceki yıllarda "FETÖ üyeliği" suçundan yargılanarak 6 yıl 3 ay hapis cezası alan sanık Fatih Taşpınar, bulunduğu ilden SEGBİS ile ifade verdi. Taşpınar, 2004 ile 2014 yılları arasında İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğünde yazışma elemanı olarak görev yaptığını söyledi. Meslek hayatı boyunca, gelen yazıları hiçbir zaman üst yazı yazarak geri göndermediğini ifade eden Taşpınar, dinlemesi yapılacak kişilerle ilgili bilgisi olmadığını, dinleme kararının mahkemelerden alındığını, izin süresi dolduktan sonra dinleme kayıtlarının 10 gün içerisinde imha edilmesi gerektiğini belirtti. Taşpınar, hukuksuz bir işlem yapmadığını savunarak, suçlamaları kabul etmediğini söyledi.

Söz alan müdahil Hüseyin Hançer, "2009'un ilk yarısında hakkımda alınmış bir dinleme kararı var. 10 gün içinde imha edilmesi gerekirken olaydan 2 sene sonra hazırlanan tensipte bu dinleme kayıtlarına atıfta bulunulmuştur. İmhası yapılmamıştır." dedi.

Sanık Taşpınar, müdahillerden yöneltilen bazı sorulara karşılık, olayların üzerinden 10 yılı aşkın süre geçtiğinden hatırlayamadığını söyledi.

Sanıklardan İsa Akyüz, 2002 ile 2014 yılları arasında emniyetin çeşitli birimlerinde çalıştığını anlatarak, KOM müdürlüklerine gelen yazıların tarafına iletilmesi üzerine bilirkişi raporları hazırladığını savundu. Dijital materyallerden alınan imajların savcılık talimatıyla kendilerine gönderildiğini bildiren Akyüz, "Bu materyallerin silinip silinmediği, ekleme çıkarma yapılıp yapılmadığı gibi hususları incelememiz istenirdi. İncelemeleri yaparak rapor hazırlayıp savcılığa gönderdik. Bilgisayarlarda ne varsa onu raporladık. Hukukun gerekleri çerçevesinde çalıştık." diye konuştu.

Savunmasını tamamlayan Akyüz'e müdahil Hüseyin Hançer, "Bir dosyayı ne kadar sürede inceliyordunuz? 504 bin kelime var evraklarda." dedi.Sanığın hiç süre tutmadığını beyan etmesi üzerine mahkeme başkanı, "Dosyaları ne şekilde inceliyordunuz? Kelime bazlı mı arama yapıyordunuz? 'Ergenekon, balyoz, suikast' kelimeli gibi" diye sordu. Akyüz'ün, "En çok hangi kelime kullanılmışsa onu araştırıyorduk" demesi üzerine müdahil Hançer, "Her bir dosyayı açıp kapatmak 19 saniye sürüyor. Hepsini açsanız bin 50 gün eder. Dosyaları tek tek açıp baktınız mı?" sorusunu yöneltti. Sanık ise dosyalara tek tek bakmadığını belirtti.

Sanıklardan Muzaffer Soygüden müştekileri tanımadığını ve kendilerine husumet duymadığını söyledi. Soygüden, amirlerinin verdiği görevleri yerine getirdiğini ifade ederek, "Uydurma delil üretmedim. Namussuz bir iş içerisinde bulunmadım. Neyse o, onu yazdım evraka. Dijital aletlerden imaj alma benim görevim değildir. Sadece ön inceleme raporları hazırladım." dedi. Çoğu soruya "Hatırlamıyorum" şeklinde yanıt veren Soygüden, müdahil Kadir Sağdıç'ın sorusu üzerine, bir arama sırasında yanlarında imaj alma makinesi götürmediklerini kabul ederek, "Teknik yetersizlikten dolayı diye hatırlıyorum. Buna karar verecek ben değilim." dedi.

Duruşmaya yarın sanık savunmalarıyla devam edilecek.

22.06.2022 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza ve İnfaz Kurumu karşısında yapılan duruşmaya, başka davalar kapsamında tutuklu sanıklar Nazmi Ardıç ile Muhammet Kaya'nın da aralarında bulunduğu bir grup sanık ve sanık avukatı katıldı.Farklı illerdeki cezaevlerinde başka suçlardan tutuklu bulunan bazı sanıklar da Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşma salonuna bağlandı. Müdahillerden emekli deniz subayı Hüseyin Hançer, Yarbay Ali Tatar'ın eşi Nilüfer Tatar ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) avukatları da duruşmada hazır bulunurken, CHP milletvekilleri Mahmut Tanal ile Turan Aydoğan da duruşmayı takip etti.

Sanık savunmalarının alındığı duruşmada, ilk olarak Hüseyin Koçer dinlenildi. Koçer, 2016'daki meslekten ihraç sürecine kadar birçok görevde bulunduğunu, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığında çalışırken bilgisayar incelemesi, veri inceleme ve değerlendirme alanlarında görev aldığını söyledi. Hazırladığı raporların hiçbirinde suç unsuru olmadığını savunan sanık Koçer, "Bir doktor hastasını nasıl röntgene gönderirse bizdeki iş de aynen öyleydi. Bize teslim edilen materyalleri inceledim. İnceleme ve değerlendirme raporunu hazırlardık, sonra onaylanır ve savcılığa gönderirdik. Raporlarda hiçbir şeyi değiştiremezsiniz, uluslararası standartlar vardır. Sadece memuriyetimin gereklilikleri olan bana verilmiş işleri yaptım." dedi.

Koçer, soru üzerine "Kafes eylem planı" soruşturmasını anımsadığını ancak içerik olarak hatırlayamadığını, "değerlendirmeci" konumunda görev yaparken evrakta kelime aratmadığını, her evrakı tek tek okuduğunu söyledi.

Mahkeme başkanının, "Bu davalar kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Siz sonradan kendi incelediğiniz dosyalar ile kamuoyuna yansıyan raporlar arasında bir fark olduğunu düşündünüz mü?" sorusuna Koçer, "Bunu görev verilmeden yapmam imkansız. Bu dosyaları raporlayıp savcılığa teslim ettik. Sonradan ben onun bir kopyasını alıp inceleyeyim diye bir durum söz konusu olmaz." yanıtını verdi.

Koçer, bir grup müdahilin avukatı Hüseyin Ersöz'ün, "Kafes eylem planı ile ilgili 2009'da iki rapor hazırlamanızın sebebi nedir? Kafes eylem planını ilk olarak tespit eden siz misiniz? Soruşturma esnasında cumhuriyet savcılarıyla görüştünüz mü?" şeklindeki sorularını, "Devletin güvenliğini etkileyecek belgeler olan dosyalarla ilgili ayrı rapor, başka suçlarla ilgili dosyalarda ayrı rapor hazırladığımız oldu. İşleyiş olarak böyle ama bu dosya özelindeki nedeni hatırlamıyorum. Bu soruşturmalar kapsamında ön inceleme yapmadım. İnceleme ve değerlendirme yaptım. Bizden önce Kafes eylem planının tespit edilip edilmediğini hatırlamıyorum. Aradan çok yıllar geçti. Soruşturma aşamasında savcılarla görüşmedik. Sadece raporlar teslim edildiğinde görüşüldü." diye yanıtladı.

Mahkeme başkanının "Hiç eşinizle, dostunuzla, tanıdığınız biriyle ilgili bilirkişi raporu düzenlediniz mi? Düzenleseydiniz ekleme çıkarma yapar mıydınız?" sorusuna karşılık da Koçer, "Yapmadım, yapmazdım da. Bu bile bile kendimi ateşe atmak olur. Babam bile olsa yapmazdım. Bir rakamı değiştirmek bile raporu değiştirmek olacağı için yapmazdım." dedi.

Duruşmada daha sonra sanık Gökhan Çakıroğlu'nun savunmasına geçildi. Olay tarihinde "Amirallere suikast" dosyasında çalıştığını anlatan Çakıroğlu, bu dava dosyasındaki müdahillerin arama ve teknik takip evrakında imzası bulunmasına ilişkin savunma yaptı. "Amirallere suikast" dosyasının meslek hayatında hazırladığı ilk rapor olduğunu beyan eden Çakıroğlu, bu soruşturmanın bir ihbarla başladığını, teğmenlerin uyuşturucu madde ticareti yaptıklarının iddia edildiğini bildirdi. Sanık Çakıroğlu, Oğuz Dağnık'ın, o dönem tutuklu olan Ülkü Öztürk'ün annesiyle yaptığı telefon görüşmesinde, "Ben her zaman beraberdim, bir şey olduysa bana da bir şey olması lazımdı." demesinin şüpheli olduğunu savunarak, "Şimdi bile olsa şüpheli olacağını düşünüyorum. Bunu şüpheli gördüğüm için hakkımda dava açılmış." dedi.

Müdahillerden Ali Seyhur Güçlü'nün yabancı uyruklu olduğunu düşündüğü bir kadınla yaptığı görüşmedeki "Aldın mı bana hap?" sorusundan şüphelendiği ifade eden Çakıroğlu, "İnsanın aklına direkt uyuşturucu geliyor. Bunun mutlaka raporlanması gerekiyordu." diye konuştu. Çakıroğlu, müdahil Koray Kemiksiz'in bir görüşmesinde karşı tarafın, "Sağa sola gömmedin mi?" demesi üzerine "Ben gömmem abi direkt patlatırım" dediğini savunarak, "Bu cümlenin şakayla söylenmiş olduğu iddia edildi ama bunun kararını verecek olan ben değilim, raporladım." dedi.

Şüphelendiği konuları raporladığını ve hukuk dışı bir işlem yapmadığını, konuşma içeriğinde geçen "sağ ol" ifadesinin "teşekkür ederim" şeklinde raporlanması gibi sehven hatalar yapıldığını belirten Çakıroğlu, "Görüşmelerin tamamının, baştaki ihbar ve sonraki gelişmelerle birlikte suç şüphesi barındırdığını düşünüyorum. Bir kolluk görevlisinin bu görüşmelerle ilgili rapor hazırlamasının soruşturmanın gereği olduğunu söylemek istiyorum. FETÖ ile bir alakam yoktur. Dinleme yapan polislerin başındaki kişi bendim. Dinleme yapanlar, 100 görüşme varsa 80-90'ını eliyorlar, şüphe duyduklarını bize iletiyorlar, biz de süzgeçten geçirip raporluyorduk. Dinleme için uzatma taleplerini görevli memur ve ben paraflıyorduk. Bizim işimize karışılmazdı." diye konuştu.

Çakıroğlu, mahkeme başkanının, "Hangi görüşmenin soruşturmayla alakalı olduğunu anlamak için soruşturmaya hakim olmanız gerekiyordur. Kim size bilgi veriyordu?" sorusuna, "İhbar vardı, üst paraftan gelen bilgi notu vardı, ev aramalarında ele geçen belgeler gibi şeyler ve üst yazılarda bilgiler vardı. Bizim soruşturmayla ilgili bilgimiz bundan ibarettir." yanıtını verdi.

Duruşmaya yarın İstanbul Adliyesinde sanıkların savunmalarının alınmasıyla devam edilecek.

24.06.2022 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

İstanbul 33.Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya bazı tutuklu sanıklar bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı. Duruşmada taraf avukatları da hazır bulundu.

Duruşmada bazı şikayetçilerin ifadeleri alındıktan sonra tarafların talepleri alındı. Mahkeme heyeti, tarafların taleplerini değerlendirdikten sonra kararını açıkladı.

TÜM SANIKLARIN BYLOCK KULLANIP KULLANMADIKLARI SORULACAK

Mahkeme heyeti, 18 firari sanıklar hakkında çıkarılan yakalama kararının devamına karar verdi. Heyet, 28 sanıklara verilen yurt dışı çıkış yasağı şeklinde adli kontrol tedbirlerinin devamına hükmetti. Mahkeme, 29 şikayetçi ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin davaya katılma taleplerinin bir sonraki celse değerlendirilmesine karar verdi. Heyet, Emniyet Genel Müdürlüğü'ne yazı yazılarak tüm sanıkların Bylock kullanıp kullanmadıklarının sorulmasına hükmetti. Mahkeme, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılarak 'Poyrazköy davası' ile ilgili tüm evrakların mahkemeye gönderilmesine karar verdi. Heyet, savunması alınmayan sanıkların savunmalarının alınması için duruşmayı erteledi.

Bir sonraki duruşma 17-27 Ekim 2022 tarihleri arasında Silivri'de görülecek.

17.10.2022 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesi?nde görülmeye başlayan duruşma, mahkemede bulunan ve SEGBİS ile duruşmaya katılan sanıkların dinlenmesiyle devam etti. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Genel Başkanı Prof. Dr. Ayşe Yüksel, emekli Amiral Kadir Sağdıç ve emekli deniz albay Ali Türkşen duruşmada müşteki olarak hazır bulundu.

Duruşmada ilk olarak savunmasını yapan tutuksuz sanık emekli Başkomiser Muhammed Bağdat, kendisine ilişkin suçlamaları redderken kendisinin teknik bilirkişi olduğunu ve yapıldığı tespit edilen usulsüzlüklerde yetki ve imzası olmasını belirtirtti. 2008-2010 yılları arasında evrensel kurallara uygun olmadığı halde uygunsuz CD ve DVD?lerle ilgili önüne gelen verilere işlem yaptığını da kabul eden Bağdat, bu konuda bir karşı yasa olmadığını söyleyerek kendisini savunarak beraat talebinde bulundu.

Görev yerlerini sayarken bir ay Sakarya Karasu?da görev yaptıktan sonra Kaçakçılıkla Organize Mücadele (KOM) birimine atamasının yapıldığını söyleyen Bağdat, bu kadar kısa sürede bu atamanın nasıl yapıldığı sorusunu şöyle yanıtladı: ?Polis Akademisi?nde yapılan söyleşilerde sunuculuk yapıyordum. Hanefi Avcı konuşmacı olarak gelmişti. Etkinlik bitti, mikrofonu kapattıktan sonra bana gelecek hedeflerimi sorduğunda KOM?da görev yapmak istediğimi söylemiştim. Sonrasında kendisi kızak bir görevde KOM?un başındaydı. Sanırım beni takip etti ve KOM?a o aldırdı.?

"FETÖ'DEN KOPMAM ÇOK ZOR OLDU"

Tutuksuz sanık Bağdat savunmasında, "Emniyet Genel Müdürlüğü'nde Başkomiser olarak 2015 yılında çalıştığım sırada gördüğüm mobbing nedeniyle istifa ettim. 2015 yılında paralel devlet olarak adlandırılan yapılanmanın topluma verdiği zararlardan dolayı darbe öncesinde cemaatten kendi rızamla irtibatımı kestim. FETÖ'den kopmam çok zor oldu. ByLock kullandım, o dönem benimle birlikte kullananları biliyorum. Bilirkişi olarak dosyada yargılanan bir kişinin de ByLock kullandığını biliyorum. Cemaat sohbetlerine katıldığım dönemlerde dijital materyalleri inceliyordum ama cemaat sohbetlerinde hiçbir zaman bu konu konuşulmadı. Hakkımda soruşturma yokken Ankara'da savcılığa giderek cemaat hakkında bütün bildiklerimi anlattım. İddianamede yer alan imajları alınmadan incelenen materyallerin incelenmesinde görevliydim. Yaptığım incelemeler sonunda hazırlanan raporlar sonrasında müştekilerin tutuklanmalarına neden olmamıştır. Bu yüzden dijital materyallerle ilgili olarak üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Dini yaklaşım nedeniyle ortaokul döneminde FETÖ ile tanıştım. Lise ve polis okulunda ilişkim devam etti. Bu konuda da Ankara'da yargılanmam yapıldı. Bilirkişi olarak görev yaparken örgüt emriyle hareket etmedim. Beraatimi talep ediyorum" dedi.

Etkin pişmanlıktan faydalanan sanık

Poyrazköy davası kapsamında ÇYDD Kadıköy şubesine yapılan aramada el konulan ve içinde 5 numaralı hard diskin de bulunduğu hard diskleri inceleyen bilirkişi ekibinden olan Bağdat?ın Bylock kullanımı üzerinden etkin pişmanlık yasasından faydalandığı ortaya çıktı. Eski Çağdaş Eğitim Vakfı Başkanı Gülseven Yaşar?ın avukatı Hüseyin Buzoğlu?nun Bağdat?a ?Tek telefonunuz üzerinden 4 bin 426 kez sinyal alınmasını? anımsatması üzerine Bağdat, ?Her sinyal konuşma anlamına gelmiyor, teknolojiye meraklı olduğum için böyle bir uygulama olduğunu öğrenince programı indirdim. Sosyal konularda iletişim için, dini buluşmalar için kullandım? diyerek kendisini savundu.

Müştekiler


Poyrazköy davasında yaklaşık beş yıl hapis yatan Türkşen, müşteki başvurusuyla ilgili olarak ?Vatanseverler hakkında sahte delil üreten, özel hayatlarını ve itibarlarını hedef alan, Silahlı Kuvvetler içindeki derin yapılanmalarına kadro açmak için kullanılan Poyrazköy/Kafes/ÇYDD/Amirallere Suikast Davası?nda yaşanılanların hesabını sormak için buradayız? derken ?Şikâyetçiyim. Bu kumpasta şehit olan Türkan Saylan adına, Ali Tatar adına, Sadettin Doğan adına da şikâyetçiyim. Bu caniliğin sorumlularını, masumlara kıyanları, unutmuyorum, barışmıyorum, affetmiyorum, helalleşmiyorum? ifadelerini kullandı. 

Poyrazköy komplosunun, hukuk tarihine geçmiş bir dava olduğunu belirten müşteki Ali Türkşen?in Avukatı Hüseyin Ersöz, ?Bu davada söz konusu sahtecilik ve manipülasyonları yaparak, mağdurların yaklaşık 4 yıl 9 ay tutuklu kalmalarına, Türk Silahlı Kuvvetleri ile ilişkilerinin kesilmesine neden olan eski Emniyet mensupları ile bilirkişilerin, yargı önüne çıkarılması önemli bir aşama olsa da bu komplonun tüm faillerinden hesap sorulması kamu vicdanının tatmini için önem taşımaktadır. Bu sebeple, komplo yargılamada görev alan eski savcılar ile hâkimlerin de yargı önünde hesap vermeleri önem taşımaktadır? dedi. 

Kumpas davalarda 40 ay hapis yatan emekli Koramiral Kadir Sağdıç ise ?Bu sürecin içinde bir avuç insan değil, kumpas mağduru şehitlerimiz, kahraman TSK mensupları, aileleri ve bunların da ötesinde ulusal güvenlik riskleri yaşatılan yüce Türk ulusu var. Bireysel olarak kimseye kastımız yok ancak gelecek nesillerin anayasada tanımlandığı üzere laik, demokratik, sosyal hukuk devletinde yaşayabilmesi için bu davaların hukuk ve adalet çerçevesinde sonuçlandırılıp suçluların cezalandırılırması zorunludur. Umarım fazla gecikmeden davalar sonuçlanır adalet yerini bulur? ifadelerini kullandı.

18.10.2022 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesi?nde görülen duruşmanın ikinci gününde, Yarbay Ali Tatar?ın eşi Nilüfer Tatar ve ismini açıklamak istemeyen bir subay müşteki olarak hazır bulundu.

Davada dönemin polis memurlarından ?Cebir, tehdit ve hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma?, ?İftira?, ?Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği? suçlarından yargılanan tutuksuz sanıklar Ersin Usta ve Necat Aksu ile ?Cebir, tehdit ve hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma?, ?İftira?, ?Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği? ve ?Haberleşmenin gizliliğini ihlal etmek? suçlarından yargılanan Hakkı Başkaya ve Tolga Güzeltaş savunma yaptı.

Necat Aksu

Etkin pişmanlıktan faydalanan ve söz konusu süreçte terörle mücadele biriminde görevli olan Necat Aksu savunmasında, görev alanı dışında olmasına karşın davada belirtilen CD?ler için ön inceleme yapıp yapmamasıyla ilgili olarak ?Ben CD?lerin kopyalanıp kopyalanmadığını bilmiyorum, gelen CD?leri inceliyorum? yanıtını verdi.

Tutuksuz sanık eski polis memuru Necat Aksu, savunmasında, 1996'dan 17-25 Aralık operasyonlarına kadar İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde görev yaptığını söyledi.

İddianameye konu olmasına şaşırdığını kaydeden Aksu, "Katıldığım operasyonlarda kanuna uygun tutanaklar tutulmuş, aramalarda Cumhuriyet savcısı ve baro temsilcisi bulunmuştur. Müştekilerin itirazı yok tutanaklara. 'Balyoz Kumpas' davasından yargılandım, cezaevinde kaldım. 'Kozmik Oda'dan alınmıştım Ankara'da çalışmadığım halde. Örgütten yargılandım, 2 yıl 6 ay ceza aldım." dedi.

Aksu, örgütle bağlantısının 2000 yılından sonra başladığını ifade ederek, yoğun şekilde görev yapmasından dolayı sohbetlere fazla katılamadığını öne sürdü.

Davada yargılanan çoğu sanıkla birlikte çalıştığını söyleyen Aksu, emniyet teşkilatına örgütün talimatıyla girmediğini savundu.

Müşteki emekli Albay Hüseyin Hançer'in "Tüm kumpas davalarında isminizin geçmesi tesadüf mü?" sorusunu Aksu, "Kumpas davaları dediğiniz davalarda, operasyonlarda mahkeme kararı, savcı ve amir talimatıyla görev yaptım. Hiçbir amirim kanunsuz bir emir vermedi. Yaptığımız her şey tutanaklara bağlanmıştır. Tesadüfi bir durum yok. DHKP/C'ye operasyonlara da gittim." şeklinde yanıtladı.

Aksu, amirlerinin hangi görüşten olduğuna dair bilgisi bulunmadığını da savundu.

Örgüt içindeki sohbetlere giderken yanlarına telefon almadıklarını belirten Aksu, bunu sohbetin ahenginin bozulmaması için yaptıklarını söyledi.

Çalıştığı büronun sorumluluk alanının "Ergenekon", "Balyoz" gibi soruşturmalar olduğunu kaydeden Aksu, mahkemeye 5 bine yakın sanık çıkardığını ve 650'ye yakın ödül aldığını aktardı.

Müşteki avukatı Zeynep Tatar'ın "Örgütün neyi cazip geldi?", "Aldığınız 650 ödülde örgütün payı var mı?" soruları üzerine Aksu, "Herhangi bir menfaat yoktu. Hiç terfi almadım. Sempati duyduğum bir dönemde cemaat olarak gözüküyordu. Örgüt olduğu ortaya çıktığında ilişkimizi kestik, pişmanlığımızı dile getirdik." şeklinde konuştu.

Nazmi Ardıç

Duruşmada söz isteyen sanık Nazmi Ardıç, müştekilerin sorularının kendisine anormal geldiğini belirterek, "Varsayımlar üzerine bazı sorular geliyor. Bunların somutlaştırılmasının dava için daha sağlıklı olacağına inanıyorum." dedi.

Tutuksuz sanık Ersin Usta da savunmasında, örgütle irtibatının polis okulunda başladığını, ilişiğinin meslek hayatı boyunca devam ettiğini anlattı.

Narkotik Şube'de görevliyken 2009'da Kocaeli'ye operasyona gittiğini kaydeden Usta, ekip şefinin kendisine Değirmendere'de arama yapılacak evin öneminden bahsettiğini, İstanbul'dan gelen ekibin daha tecrübeli olması sebebiyle aramayı kendilerinin yapmasının istendiğini belirtti.

Kocaeli'de ihbar üzerine başlatılan soruşturma kapsamında arama yaptıklarını aktaran Usta, "İhbarın içeriğini tam bilmiyorum. Terör, İstihbarat, Organize de katıldı operasyona. İhbarla ilgili anormal bir durum var. Mesleki tecrübelerime dayanarak onun bir ihbar olduğunu düşünmüyorum. 10 yıl polislik yaptım. Teknik takipli olduğunu ve ara yakalama yapıldığını düşünüyorum." dedi.

Usta, savunmasında ihbar konusunda şunları söyledi:

"Polis bıraktı diyemem ama kim bıraktıysa, o evde bir şeylerin olduğunu bilerek, bulmak için gidildiğini düşünüyorum. Buzdolabını çevirdiğim an altta duran poşeti gördüm. Motor kısmına eğildiğim zaman da alt taraftaki patlayıcıyı çıkardım. Kumaşa emdirilen bir bombaymış. Fişekler bulduk. Fişeğin içinde olduğu poşette de not vardı. Ben bir yere saklayacak olsam oraya saklamam."

Yaklaşık 5 saat arama yaptıkları evde, sol örgütlerle alakalı doküman bulunca aramayı detaylandırdıklarını anlatan Usta, "Abdullah Öcalan'a dair kitaplar çıkmıştı. Askerler kabul etmedi. Kendilerinden önce oturanlara ait olabileceğini söylediler. Görünce çok şaşırdılar. Teğmen Sinan Efe Noyan ağlama noktasına geldi. Samimiydi, şaşırmasında ciddiydi. Teğmen Faruk Akın yapı olarak biraz daha sertti. Bizimle fazla muhatap olmuyordu." şeklinde konuştu.

Ersin Usta

Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünde söz konusu dönemde polis memuru olan Ersin Usta ise buzdolabı motorunda saklandığı iddia edilen mühimmat hakkında, ?ben olsaydım orada saklamazdım. Motorun sıcaklığı neticesinde mühimmat patlayabilir mi, teknik olarak bilmiyorum? dedi. Komiser Yardımcısı Hakkı Başkaya ise komiser yardımcılığı sınavında 2008 yılında 48 ve 2009 yılında 45 puan almasına rağmen 2010 yılındaki sınavdan 85 puan almasını ?Çalıştım ve aldım. Lise başarım vardı? diyerek savundu. Son savunmayı dönemin İstanbul İl İstihbarat Şube müdürlüğünde görev yapan Tolga Sarıtaş yaptı. Sarıtaş, 'Geniş alanda arama yapıldı, ben de istihbarattan katıldım. Yalnızca bir kez katıldım' diyerek kendisini savundu.

Tolga Güzeltaş

Savunma yapan tutuksuz sanık Tolga Güzeltaş ise aynı suçlamalarla başka bir davada daha yargılandığını belirterek, hakkındaki davanın reddedilmesini talep etti.

Duruşma, diğer sanıkların savunmalarının alınması için yarına ertelendi.

19.10.2022 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesince Marmara Cezaevi'nin karşısındaki salonda yapılan davanın 7. duruşmasına, 6 tutuklu sanık, müştekiler ve taraf avukatları katıldı. Duruşmada, başka suçlardan tutuklu olan ve farklı illerde bulunan bazı sanıklara Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanıldı.

Dünkü duruşmada savunmasını yapan tutuksuz sanık Tolga Güzeltaş'a bazı sorular yöneltildi. Müşteki emekli Albay Hüseyin Hançer'in, "Her şeyin usulüne uygun yapıldığını söylüyorsunuz. Peki biz niye bu hale geldik?" sorusu üzerine Güzeltaş, "Türkiye Cumhuriyeti'nin niye bu hale geldiğini ben açıklayacak durumda değilim." dedi. Kendisine yöneltilen "Biz o dönemde kullanılmış mıyız, gibi bir düşüncen var mı?" sorusuna sanık Güzeltaş, şu yanıtı verdi: "Bu çok muallak bir soru. Kullanılmış olduğumu düşünmem için yapmış olduğum işin yanlış olduğunu düşünmem lazım. Benim yaptığım faaliyetler yasaya uygun. Herhangi bir suç unsuru olabilecek bir talimat almadım. Çok üst düzey kişiler bu operasyonlara destek oldu. Öyle bir özeleştiri yapılacaksa herkesin çıkıp söylemesi lazım."

Tutuksuz sanık eski Başkomiser Polat Kongur da savunmasında, "Ergenekon soruşturması ve onun devamındaki süreçle ilgili adli kolluk sürecinde hiç bulunmadım. Suçlama konusu yapılan evrak, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde birleşen dava dosyasındaki evrak. Savcılık aynı evrakı alıp hakkımda bir dava daha açtı." ifadelerini kullandı. Yaptığı işlemlerde yasa dışı bir talimat almadığını savunan Kongur, "Devletin hiyerarşisi dışında kimseden talimat almadım. Yargılanan insanlar, aynı dönemlerde çalıştığım insanlar. O insanlarla çalışmayı ben tercih etmedim. Hiçbir veriyi arşivlemedim. İnsanların zararına işlem tesis etmedim. Verileri üçüncü bir kişiyle paylaşmadım." diye konuştu. Kongur, ByLock kullanmadığını belirterek, hakkındaki suçlamaları reddetti.

Duruşma, diğer sanıkların savunmalarının alınması için yarına ertelendi.

20.10.2022 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesi?nce Marmara yerleşkesinde görülen duruşmada müşteki olarak Deniz Albay Ali Türkşen, ÇYDD Genel Başkanı Prof. Dr. Ayşe Yüksel, Başkan Yardımcıları Av. Sedat Durna ve Lale Platin ile yönetim kurulu üyeleri Cihan Demirci ve ÇYDD vekili Av. Volkan Yalçınkaya hazır bulundu.

İlk olarak savunma yapan dönemin Ankara KOM Daire Başkanlığında görevli personel Yalçın Öğreten, ?Torpille bu göreve geldim. Bana torpil veren Daire Başkanlığından Hilmi Bey idi. FETÖ getirmedi. Ben de Ahmet Uğurlu ?çalışacak biri var mı? diye sorduğunda, Mehmet Taşpınar?a referans oldum. O da halen çalışıyor. Bylock nedeniyle tutuklandım. Lise zamanında FETÖ ile temas ettim; ancak 15 Temmuz?dan sonra gerçeği fark ettim. Etkin pişmanlıktan yararlandım, tahliye oldum? dedi. Öğreten ayrıca Bilirkişi eğitimi almadığını belirtirken, ?Bu dosyada bilirkişi olarak da değerlendirme uzmanı değildim. Emniyet olarak inceledim? ifadelerini kullandı. 

Tutuksuz sanık Öğreten, savunmasında, 2007'de polis akademisinden mezun olduğunu belirtti. Çalıştığı yerleri anlatan Öğreten, davaya konu soruşturmalarla ilgili dijital verileri inceleme grubunda "değerlendirmeci" olarak çalıştığını söyledi. Öğreten, "İddianameyi incelediğimde şahsıma yönelik herhangi bir suç isnadı görmedim. Davaya konu edilmem raporların bir kısmında imzamın bulunması nedeniyledir. Bazı algılar yüzünden davaya konu edilmişiz. Varsayım var, ön yargı var, suçluymuşuz gibi muameleye tabi tutuluyoruz. Tamamı bizim imaj sürecinin öncesini ilgilendiren iddialar. 'Cemaat bir kısım kamu görevlisini seçmiş Türkiye'de. Onları bir araya getirmiş. Onlar da kumpas kurmuş.' gibi bir algı yaratılmaya çalışılıyor. Neden bu davaya sadece belli bir kesim olarak dahil edildik, onu bilmiyorum." dedi.

Türkiye'nin o dönemki konjonktürünün farklı olduğunu savunan Öğreten, şöyle devam etti: "O zaman 23 yaşındayım, komiser yardımcısıydım. Görev sürem boyunca usulsüzlük olsaydı tabii ki şüphe duyardım ama her şey normal akışında devam ediyordu. Sivil lisede okuduğumda cemaatle bir dönem tanışıklığım oldu. O dönem ailemin karşı çıkması nedeniyle devam etmedim. Sonra mesleğe başladığımda tekrar irtibat kurdum, sohbetlerine katıldım. Bu şekilde 2015'e kadar devam ettim. Eskişehir'e tayinim çıktıktan sonra ilişkim olmadı."

ByLock kullandığını dile getiren Öğreten, "Uygulama mağazasında vardı uygulama. Kurumsal e-postamla indirdim. Hiç şüphe duymadım. Bu örgütsel bir bilinçle yaptığım eylem değil. Öyle olsa kendi ismimle, soyadımla indirmezdim. Cemaat tabirini bilinçli seçiyorum. Çünkü o zaman dini inancım nedeniyle katılıyordum. Sonradan 'FETÖ' olan insanların faturasını bize kestiler. Dini inancının gereğini yaşamak demokratik hukuk devletinde suç değildir. O gün de bugün de var tarikat, cemaat. Bugün bunlar nasıl olağan karşılanıyorsa, o günün şartlarında da bunu işine karıştırmadığın sürece bir sohbete katılmak suç değildi." diye konuştu.

Sınavlarda soru çalındığı iddialarını duyduğunu ancak inanmadığını ifade eden Öğreten, örgütün sohbeti esnasında bunu sorduğu birinden "kısmen doğru" yanıtını aldığını, ondan sonra kendisi için işin renginin değiştiğini ve örgütle görüşmediğini öne sürdü.

Öğreten?den sonra savunmasına geçilen dönemin KOM Dairesi Başkanlığında Komiser olarak görev yapan Salih Tuna ise ?Bilirkişi incelemesi yaptım, değerleme uzmanıydım. Bilirkişi listesinde yer almamaktayız. Bilirkişi yemini etmedim. ÇYDD ve OdaTv haricinde bilirkişi incelemesi yaptığımı hatırlamıyorum. Etkin pişmanlıktan yararlandım? derken, kendisinin atamasıyla ilgili soruyu ?Mehmet Yeşilkaya o dönemin daire başkanıdır. Neden atandığım, onun değerlendirmesidir. Bylock ve Eagle isimli programları kullandım? biçiminde yanıtladı.

Tuna değerlendirme uzmanı olarak dijitallerin okuryazarlık kısmıyla ilgili görev yaptığını söyledi. İddianamede bahsi geçen operasyonlarda ve hazırlık ile delillendirme aşamalarında bulunmadığını ileri süren Tuna, hakkındaki suçlamaları kabul etmedi. Tuna, "Görevim, çıkan dijital materyallerin incelenmesi halinde yazmış olduğum değerlendirmeler. Kamu hizmeti icra ettim. Bu soruşturmalar haricinde başka rapor hazırlamadım." dedi.

Örgüt ile ilişkisinin ortaokul yıllarında başladığını kaydeden Tuna, "2007'de, evlilik sürecinde kopma yaşadım, eşim cemaatten olmadığı için. Ankara'ya tayin olduğum dönemler kopmuştum. Ankara'dan sonra şark görevi için Ağrı'ya gittiğimde ByLock yükleyip kullandım. Sohbetlere gittim. Gidip geliyorduk, güven ilişkisi vardı. Din vardı arada." ifadelerini kullandı.

Duruşmaya 24 Ekim Pazartesi günü saat 10.00?da devam edilmek üzere ara verildi.

24.10.2022 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesi?nce Marmara yerleşkesinde görülen duruşmaya sanıklar dışında müşteki olarak H. Filiz Meriçli, ÇYDD Genel Başkan Yardımcısı Lale Platin, ÇYDD Yönetim Kurulu Üyesi Gülsen Akbulak, ÇYDD Vekili Volkan Yalçınkaya ve ismini vermek istemeyen subay müşteki katıldı.

Kumpasların kurulduğu dönemde İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü?nde polis memuru olarak görev yapan Ökkeş Salur, savunmasında ?Kalem personeli olduğunu, tüm tutanakları okuyarak imzaladığını, şimdiye kadar tutanağı imzalamaktan hiç imtina etmediğini? ifade etti. Salur ayrıca Ersin Usta?nın ?Benimle birlikte şubeye başlayan kişilerden cemaat içerisinde yer almayan kişiler de vardı? ifadesine katılmadığını, ?Ersin Usta?nın devresi olduğunu? belirtti.

Ökkeş Salur, duruşmadaki savunmasında, 2006 yılında İstanbul'da çalışmaya başladığını ve 2016 yılında ihraç edildiğini belirtti. İddianamede, kendisiyle ilgili suçlamalara ilişkin bir belge bulunduğunu kaydeden Salur, "Mevzuatın bana vermediği sorumluluklardan dolayı cezalandırılıyorum ve bu kabul edilemez. Benim yaptığım görevi yapan kimse sorumlu olmamıştır. Bu yetkili mercilerce de bildirilmiştir. Görevimiz neyse yerine getirilmiş, dava konusu belgeyle ilgili olarak da aynı işlem yapılmıştır. Amirlerimizden kanuna aykırı emir almadık." dedi. Daha öncesinde yargılandığını ve 6 yıl 3 ay hapis cezası aldığını söyleyen Salur, "İrtibatım ve irtifakım yok. Yaptığımız işlerin tamamı kanuna, yönetmeliğe, yönergeye uygun yapılmıştır. Hukuka aykırı bir şey yapmadım. Memur olarak hukuka aykırı bir şey yapmak akılsızlık olur. Resmi evrakta sahtecilik gibi adi bir suçu kabul etmiyorum. Söylediklerimin hepsinin arkasındayım." ifadelerini kullandı.

?O dönem İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü?nde polis memuru olan Hasan Ekici ise savunmasında ?Okumadan imza attığım belge olmadı. Tespit tutanağındaki ifade bana aittir. Mehmet Kerim Sarıkaya?nın ?İstanbul?dan gelen ve Tümenaltı?nda oturan cemaat görevlisi polis olduğunu belirterek sanığı fotoğrafından kesin olarak teşhis ettiği? iddiasına katılmıyorum. Sonraki görev yerim küçük yer, İstanbul?dan geldiğimi bilirler? dedi. Ekici, ayrıca ?Aramada olup da burada olmayan kişiler vardır? dedi.

Savunmasında, yaklaşık 6 yıl cezaevinde kaldığını aktaran tutuksuz sanık Ekici, kendi başına karar alma gibi bir yetkisi olmadığını söyledi.Adli kolluk olarak amirlerinin kendisine verdiği emirleri yerine getirdiğini belirten Ekici, "O zamanın sanıkları olan şimdinin müştekilerini de tanımam. Ben o zaman büroda polis memuruydum. Bana verilen görevi yerine getiriyordum polis memuru olarak. Yargılamam oldu, terör örgütüne üye olmaktan cezamı yattım çıktım ama benim için hala iddiadır. Yıllarca terörde çalışmış, Şırnak'ta arkadaşlarını kaybetmiş biri olarak iddiaları kabul etmiyorum. Kanunsuz herhangi bir şey yapmadım beraatımı talep ediyorum." diye konuştu.

İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü?nde komiser yardımcısı olarak görev yapan İsmail Erçelik, ?Talebim olmadan tayin çıktı, mülakatsız gittim. Girdiğim dönemde mülakatlar ile alınmayanlar oldu. Sebebini bilmiyorum? dedi. Adli kolluk olarak amirlerinin kendisine verdiği emirleri yerine getirdiğini belirten Ekici, ?O zamanın sanıkları olan şimdinin müştekilerini de tanımam. Ben o zaman büroda polis memuruydum. Bana verilen görevi yerine getiriyordum. Yargılamam oldu, terör örgütüne üye olmaktan cezamı yattım çıktım ama benim için hâlâ iddiadır. Yıllarca terörde çalışmış, Şırnak?ta arkadaşlarını kaybetmiş biri olarak iddiaları kabul etmiyorum. Kanunsuz herhangi bir şey yapmadım, beraatımı talep ediyorum. Ercan, Yunus, Cemil benimle aynı görevde yer almasına rağmen görevdedir? dedi. ?FETÖ/ PDY Silahlı Terör Örgütü ile teması olmadığını? iddia eden Erçelik, ?Dinleme hiç yapmadım. Poyrazköy Keçilik mevkisinde yapılan aramanın yalnızca ilk gününe katıldım. Sadece dedektör ile arama yapılmıştı. Kazı için kepçe yoktu. Arama tutanağındaki imza bana aittir? ifadeleri kullandı.

Duruşmaya yarın Mustafa Kılıçaslan?ın dinlenmesiyle devam edilecek. 

25.10.2022 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesi?nce Marmara yerleşkesinde görülen davada konuşan ve başka davadan tutuklu bulunan sanıklardan dönemin İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü Teknik Büro Amirliği?nde Emniyet Amiri Mustafa Kılıçarslan, teknik bürodaki kişileri o dönemin Emniyet müdürü Celalettin Cerrah talep etti, vali atadı? diyerek dönemin valisi Muammer Güler?i işaret etti. 

Müştekilerden Deniz Kuvvetleri emekli subay Kadir Sağdıç, ÇYDD Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Ayşe Lale Platin, ÇYDD vekili Av. Volkan Yalçınkaya?nın hazır bulunduğu davada Kılıçarslan, görev süresi boyunca hiç ceza almadığını, aksine ödüller aldığını söyledi. Usulsüz ve talimat olmadan dinleme yapılmasının mümkün olmadığını savunan Kılıçaslan, sistemin buna müsaade etmeyeceğini öne sürdü.

Kılıçarslan, ?ID numarası olmadan büro memuru dinleme yapamaz, izin verilmez. Evraklara imza atmadım, sadece paraf attım? ifadelerini kullanırken duruşmaya bugün Kılıçaraslan?ın savunmasının soru cevap kısmıyla devam edilecek.

Başka davadan hükümlü eski emniyet amiri Mustafa Kılıçaslan savunmasında, 1997'de mesleğe başladığını, 2014'te "Tahşiyecilere kumpas" davası kapsamında tutuklandığını ve 2016'da ihraç edildiğini söyledi. Meslek hayatının 12 yılında örgütlü suçlarla mücadelede görev aldığını belirten Kılıçaslan, görev süresi boyunca hiç ceza almadığını, aksine ödüller ve takdirnameler aldığını söyledi. Usulsüz ve talimat olmadan dinleme yapılmasının mümkün olmadığını savunan Kılıçaslan, sistemin buna müsaade etmeyeceğini öne sürdü. İddianameye konu iletişim tespit tutanaklarında imzasının bulunmadığını, parafı olduğunu aktaran Kılıçaslan, iddianamede kimden emir aldığı, irtibatlı olduğu ve ilgili tahkikatlar öncesindeki hazırlık aşamasında neler olduğuna dair araştırma yapılmadığını savundu. Soruşturma kapsamında 7 yıl boyunca HTS kayıtlarının incelenmediğini iddia eden Kılıçaslan, incelendiği takdirde davaya konu soruşturmaların savcılarıyla irtibatının bulunmadığının ortaya çıkacağını öne sürdü, kayıtlarının incelenmesini talep etti. "Örgüt üyeliği" suçundan 12 yıl hapis cezası aldığını belirten Kılıçaslan, verilen cezanın çok yüksek olduğunu savundu. FETÖ'nün haberleşme programı ByLock'u kullanmadığını savunan Kılıçaslan, hakkındaki iddiaları reddetti.

Duruşma, diğer sanıkların savunmalarının alınmasına devam edilmek üzere yarına ertelendi.

26.10.2022 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesince Marmara Cezaevi'nin karşısındaki salonda görülen davanın 11. duruşmasına 7 tutuklu sanık, 1 tutuksuz sanık, müştekiler ve taraf avukatları katıldı. Başka suçlardan tutuklu olan ve farklı illerde bulunan bazı sanıklar duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.

Duruşmada, dün savunma yapan FETÖ kapsamındaki başka davadan hükümlü sanık emniyet amiri Mustafa Kılıçaslan'a müştekiler ve avukatları tarafından bazı sorular yöneltildi. Müşteki avukatının, "Hakkınızda FETÖ'yle ilgili bir suçlama var mı?" sorusu üzerine Kılıçaslan, "Örgüt üyeliğinden 12 yıl ceza aldım. Bu dosya kapsamında cezaevindeyim. ByLock kullanmadım." dedi.

Hakkındaki iddialarla ilgili ayrıntılı bir savunma yaptığını belirten Kılıçaslan, suçlamaların somut bir delile dayanmadığını savunarak beraatını talep etti. İrtibat teslim tutanaklarında imzasının bulunduğunu söyleyen eski polis memuru sanık Süleyman Demir ise daha önce örgüt suçlamasından hakkında kesinleşmiş beraat kararı bulunduğunu dile getirdi.

Demir ayrıca, emniyet teşkilatı içinde herhangi bir olumsuz davranışının olmadığını söyledi. Örgütün haberleşme programı ByLock'u kullanmadığını öne süren Demir, hakkındaki suçlamaları reddetti.

Duruşma, diğer sanıkların savunmaları için yarına ertelendi.

27.10.2022 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesince Marmara Cezaevi'nin karşısındaki salonda görülen davanın 12. duruşmasına 5 tutuklu sanık, müştekiler ve taraf avukatları katıldı. Başka suçlardan tutuklu olan ve farklı illerde bulunan bazı sanıklar duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı.

Dönemin İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde polis memuru olarak görev yapan ve davaya konu bir tespit tutanağını düzenleyen tutuksuz sanık eski komiser yardımcısı Murat Küçükalp savunmasında, üzerinden 14 yıl geçtiğini ve tutanağın içeriğini iddianameden gördüğü kadarıyla hatırladığını söyledi.

Görevinin o dönemde terör örgütü PKK'nın internet sitelerini ve kanalını takip ederek bilgi notu hazırlamak olduğunu kaydeden Küçükalp, notları üstlerine ilettiğini ve burada yaklaşık iki yıl çalıştığını belirtti.

Tutanağa konu ihbarın tesadüf olup olmadığına dair soruyu cevaplayan Küçükalp, ihbar konusunda bir bilgisinin olmadığını, sadece tutanak haline getirdiğini ve ihbarları araştıranların saha ekibi olduğu aktardı.

Murat Küçükalp ?ÇYDD hakkında yapılan ihbarda, ismi geçenleri araştırdım. ÇYDD veya yöneticilerinin arşiv araştırmasını yapmadım. Hatırlayamayacağım kadar az arşiv araştırması yaptım? dedi. 

Süleyman Demir?i tanımadığını iddia eden Küçükalp, FETÖ'yle ilgili yargılanarak 7 yıl hapis cezası aldığını, 5,5 yıl cezaevinde kaldığını, terör örgütüyle irtibatı olmadığını ve ByLock kullanmadığını öne sürdü.

Mahkeme başkanı, sanıklara ara kararın açıklanmasının öncesinde taleplerini sordu. Sanıklar ve avukatları, davaya ilişkin taleplerini dile getirdi.

Ara karar

Mahkeme heyeti, sanıklar Ali Fuat Yılmazer, Yücel Bilgiç, Polat Kongur, Tolga Güzeltaş ve Erol Demirhan'ın dosyasının tefrik edilmesine hükmetti.

"Poyrazköy soruşturması"nda görev alan hakim ve savcılarla ilgili soruşturma olup olmadığının Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına sorulmasına karar veren heyet, soruşturma yürütülerek iddianame hazırlanmış ise bir örneğinin mahkemeye gönderilmesinin istenmesini karara bağladı.

Heyet, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı 9-13 Ocak 2023 tarihlerine erteledi.

Böylece 17 Ekim pazartesi günü görülmeye başlayan duruşma 8 gün sürmüş oldu. Tutuksuz sanıkların savunmasıyla başlayan duruşmalarda sırasıyla Muhammed Bağdat, Ersin Usta, Necat Aksu Hakkı Başkaya, Tolga Güzeltaş, Polat Kongur, Yalçın Öğreten, Salih Tuna, Ökkeş Salur, Hasan Ekici, İsmail Erçelik, Mustafa Kılıçarslan, Süleyman Demir ve Murat Küçükalp savunma yaptı.

Poyrazköy davasına bakan 48 eski hakim ve savcı hakkında iddianame hazırlandı, dava başladı

Öte yandan duruşmada bahsi geçen Poyrazköy davası yargısına açılmış soruşturma konusunda 5 ay önce 2 Haziran 2022'de basına bir gelişme yansımış, "Poyrazköy davası"na bakan 48 eski hakim ve savcı hakkında iddianame hazırlandığı belirtilmişti.

Buna göre kamuoyunda "Poyrazköy davası" olarak bilinen dava ve soruşturmalarda görev alan 48 eski hakim ve savcı hakkında "gizliliği ihlal", "iftira", "suç delillerini yok etme", "kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek", "resmi belgede sahtecilik", "suçluyu kayırma", "kişiyi hürriyetinden...Kamuoyunda "Poyrazköy davası" olarak bilinen dava ve soruşturmalarda görev alan 48 eski hakim ve savcı hakkında "gizliliği ihlal", "iftira", "suç delillerini yok etme", "kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek", "resmi belgede sahtecilik", "suçluyu kayırma", "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" ve "görevi kötüye kullanma" suçlarından 83 yıla kadar değişen oranlarda hapis cezası istemiyle bir başka iddianame daha hazırlanmış bulunuyor.

İDDİANAME

Poyrazköy davasının asker sanıklarının da aralarında bulunduğu 87 kişinin "müşteki", Genelkurmay Başkanlığının ise "suç duyurusunda bulunan" olarak yer aldığı iddianamede, FETÖ ile ilgili birçok davada örgüt üyeleri veya yöneticileri oldukları gerekçesiyle yargılanan ve bazı dosyalarda hüküm giyen eski emniyet müdürleri Ali Fuat Yılmazer, Erol Demirhan, Kazim Aksoy, Mutlu Ekizoğlu, Nazmi Ardıç, Ömer Köse, Tufan Ergüder ve Yurt Atayün'ün yanı sıra eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un tutuklandıktan sonra Silivri'ye götürüldüğü araçtaki görüntüsüyle gündeme gelen Gafur Ataç'ın da aralarında bulunduğu 68 kişi sanık olarak bulunuyor.

İddianamede, Poyrazköy soruşturmalarına dayanak teşkil eden isimsiz ihbarların FETÖ/PDY içinde "Bilgi İşlem Mesulü (BİM)" olarak yer alan sivil şahıslar ya da doğrudan soruşturma işlemine katılan veya istihbari çalışmalarda görevli kolluk görevlilerince yapıldığı vurgulanarak, bu nedenle tüm araştırmalara rağmen söz konusu ihbarları yaptıkları öne sürülen kişi ya da kişilerin tespit edilemediği kaydediliyor.

İddianamede, söz konusu soruşturmada ikamet aramalarına katılan, bilirkişi raporu ve tespit tutanakları düzenleyen personelin çoğunun "ByLock" programını kullanmış olmaları, bu kişilerin yine FETÖ/PDY'ye ilişkin farklı soruşturmalarda şüpheli olarak işlem görmeleri gibi hususlar dikkate alındığında, soruşturma ve kovuşturma makamında görev alan kişilerin örgüt adına hareket ettikleri kanaatine ulaşıldığı belirtiliyor.

Sanıkların hukuka aykırı başlatılan ve ardışık devam eden, "Poyrazköy" olarak bilinen soruşturmalarda etkin şekilde görev aldıkları savunulan iddianamede, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası çıkarılan KHK'ler kapsamında kamu görevinden ihraç edilen sanıkların silahlı terör örgütünün hiyerarşik yapısı içinde bulunarak üstlerinden aldıkları emir ve talimatlar doğrultusunda tahkikat işlemlerine ve öncesindeki hazırlık aşamalarına katıldıkları ifade ediliyor.

Sanıklardan eski emniyet müdürleri Nazmi Ardıç, Yurt Atayün, Ömer Köse, Kazim Aksoy, Mutlu Ekizoğlu'nun hukuka aykırı başlatılan ve ardışık devam eden "Ergenekon" isimli soruşturmalar kapsamında "Poyrazköy", "Kafes Eylem Planı" ve "Amirallere Suikast" olarak bilinen soruşturmalarda etkin şekilde görevler aldıkları vurgulanıyor.

İstenen cezalar

İddianamede, 68 sanık hakkında "zincirleme kamu görevlisi yetkisiyle haberleşmenin gizliliğini ihlal, kamu görevlisi nüfuzu, cebir ve hileyle hürriyeti kısıtlama, delil uydurarak iftira ve kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği" gibi suçlardan ceza talebinde bulunuluyor.

Eski emniyet müdürü Ömer Köse'nin 11 kez "zincirleme kamu görevlisi yetkisiyle haberleşmenin gizliliğini ihlal" suçundan 22 yıldan 66 yıla, 37 kez "kamu görevlisi nüfuzu, cebir ve hileyle hürriyeti kısıtlama" suçundan 222 yıldan 777 yıla, 86 kez "delil uydurarak iftira" suçundan 129 yıldan 516 yıla ve "zincirleme şekilde kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği" suçundan da 6 yıldan 16 yıla kadar olmak üzere 379 yıldan 1375 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması iddianamede talep ediliyor.

Benzer suçlardan eski emniyet müdürleri Kazim Aksoy'un 280 yıl 6 aydan 1012 yıla, Yurt Atayün'ün 223 yıl 6 aydan 1189 yıla ve Oğuzhan Ceylan'ın da 314 yıl 6 aydan 1155 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenen iddianamede, sanıklardan Abdulkadir Bayat'a 181 yıl 6 aydan 664 yıla, Ahmet Davulcu'ya 126 yıldan 433 yıla, Ahmet Uğurlu'ya 153 yıldan 580 yıla, Bekir Peker'e 195 yıldan 739 yıla ve İsa Akyüz'e de 195 yıldan 739 yıla kadar hapis cezası verilmesi isteniyor.

İddianamede, sanıklar Ali Ayan, Hüseyin Işıldak, Mehmet Özdemir, Mustafa Tezcan Alaç ve Salih Yılmazoğlu'nun "silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan, Ufuk Yıldırım'ın ise "kamu görevlisi nüfuzu, cebir ve hileyle hürriyeti kısıtlama" suçundan 6 yıldan 21 yıla, 2 kez "delil uydurarak iftira" suçundan 3 yıldan 12 yıla ve "zincirleme şekilde kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği" suçundan da 6 yıldan 16 yıla kadar olmak üzere 15 yıldan 49 yıla kadar hapisle cezalandırılması talebinde bulunuluyor.

Paralel Yapı-21.02.2022-İstanbul 68 sanık Poyrazköy Davasında masum sanıklara kumpas kurulması davası

(28 Kasım 2022, 13:39)

HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN

HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:

PARALEL YAPI KONULU HABER GRUPLARINDAN KISA BİR BÖLÜM: (TÜMÜ ve LİNKLER İÇİN TIKLAYIN)  
Paralel Yapıya yönelik hemen hemen tüm operasyonlar ve açılan davalar
Paralel yapıya açılan ve sonuçlanan davalar
Paralel yapı ve diğer kurum kuruluşlarla bağlantıları
Başbakan Erdoğan'ın paralel yapıyla ilgili açıklamaları
Paralel yapı-Abdullah Gül
Paralel yapı-Taksim Gezi Parkı olayları bağlantısı
Paralel yapı-Çeşitli davalardaki kumpaslar
Paralel yapı-Ergenekon
Paralel yapı-Behçet Oktay intiharı
Paralel yapı-Hablemitoğlu cinayeti
Paralel yapı-Üzeyir Garih cinayeti
Paralel yapı-Cevzet Soysal cinayeti
Paralel yapı-Gaffar Okkan cinayeti
Paralel yapı-Paris cinayetleri
Paralel yapı-Haydar Meriç cinayeti
Paralel yapı-15 Temmuz (2016) 'TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimine açılan davalar'
Paralel yapı-Fenerbahçe/Şike soruşturması
Paralel yapı-Ses kayıtları
Paralel yapı-Hanefi Avcı'nın cemaat iddiaları
Paralel yapı-Sabri Uzun'un cemaat iddiaları
Paralel yapı-28 Şubat süreci
Paralel yapı-Kaset olaylarıyla bağlantısı
Paralel yapı-Rusya Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov suikasti
Paralel yapı-1990 Uğur Mumcu vd. Laiklik suikastleri soruşturmasında kumpas
Paralel yapı-TSK'daki Fetö'cülerin 15 Temmuz askeri darbe girişimi ile bağlantısının delilleri
Paralel yapı-15 Temmuz askeri darbe girişimindeki rollerini saptırma gayretleri
Paralel yapı-Yargılandıkları davalarda Fetö'nün terör örgütü olduğunu kabul etmeyen sanıklar
Paralel yapıya karşı devlet kurumlarının attığı adımlar
Paralel yapı-Deşifreyi ve soruşturmaları engelleme çabaları
Paralel yapı-Kamikaze tahliye girişimleri
Paralel yapı-Teslim olmayıp saklanan ya da yurtdışına firar eden şüpheliler
Paralel yapıya dair hukuki deliller
Paralel yapı mensuplarından gelen itiraflar
Paralel yapı-Suç duyuruları
Paralel yapı-Abdullah Harun
Paralel yapı-Dış ülke bağlantıları
Paralel yapı-Vatana ihanet
Paralel yapı-Misyonerlik/Dinlerarası Diyalog Bağlantıları
Paralel yapı-İslami açıdan sapkın görüşleri
Paralel yapı-Fetullah Gülen'in bedduaları
Paralel yapı-Örgüt mensuplarının intiharları
Paralel yapı konulu kitaplar
Paralel yapı konulu filmler
Paralel yapı bahanesiyle kontrgerilla yapılanmalarının gözden kaçırılma çabaları ... (TÜMÜ ve LİNKLER İÇİN TIKLAYIN)

http://www.kontrgerilla.com/mnsetgoster.asp?haber_no=15314    yazdır/print

ŞOK! TSK'daki Fetö'den darbe

15.07.2016 22:46 Türkiye, 15 Temmuz saat 22:00'den beri şok dakikalar yaşıyor.. İlk önce Jandarmadan bazı birliklerin İstanbul'un iki yakasını birbirine bağlayan köprüleri tanklarla ulaşıma kapattığı haberleri geldi. İlerleyen dakikala..
Tamamı 15.7.2016

İşte çılgınlıklarının nedeni

17.07.2016 14:13 TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimi "çılgınca" ve "gözü dönmüş" olarak değerlendiriliyor. Bir çok detay bu değerlendirmeye yol açıyor. Örneğin Meclis'in bombalanması.. Örneğin TRT'yi ele geçirirken canlı yayında darbe..
Tamamı 17.07.2016

İşte Paralel'in 81 il imamı

20.01.2015 21:02 Fetullah Gülen cemaatinin Marmara bölge imamı ile birlikte 8 il imamı olduğu iddia edildi. Bu isimlerin fotoğraflı özgeçmişleri yayınlandı. Bu imamların bir devlet memuru gibi terfi alarak kademe kademe yükseldiği iddia ediliyor..
Tamamı 20.01.2015

Paralel'e de Ergenekon'a da hayır

11.03.2014 14:52 Türkiye'de dün yargıda şiddetli bir deprem yaşandı. Daha önce benzeri yaşanmayan bu depremin merkez üssü, Ergenekon davasına bakan özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi oldu. Ergenekon davasına bakan İstanbul ..
Tamamı 11.3.2014

Büyükanıt: Huzurum kalmadı!

19.12.2015 23:00 Abdullah HARUN / kontrgerilla.com - 27 Nisan e-muhtırası soruşturmasında 'şüpheli' olarak sorgulanan dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın ifadesi ortaya çıktı. Kontrgerilla.com'un ulaştığı iki sayfalık ifaded..
Tamamı 19.12.2015

Fehmi Koru sitemize taş attı

12.10.2015 19:46 Maişet derdi nedeniyle yaklaşık 1 yıldır günlük yerine haftalık haber girişine geçmek zorunda kaldık. Dikkat edenler bunu farketmiştir. Saatlerdir süren bu haftalık haber girişini de az önce tamamlamış ve internet..
Tamamı 12.10.2015

Şok!!! Savcı Öz yurtdışına kaçtı

18.08.2015 20:19 HSYK tarafından haklarında terör örgütü üyeliği suçlamasıyla soruşturma başlatılan, ardından mahkemece yakalama kararı çıkarılan savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara'nın yurtdışına kaçtıkları ortaya çıktı. Mahkeme eski s..
Tamamı 18.08.2015

Balyoz Planı gerçek: 7 beraate itiraz

09.10.2016 13:55 Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Orgeneral Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 7 sanığın beraat kararının bozulması yönünde görüş bildirdi. 6 Ekim'de yaşanan gelişmeye göre, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı adına B..
Tamamı 9.10.2016

Belgesel: Gezi'nin ardındakiler

24.06.2013 11:20 Taksim Gezi olaylarına katılanlar.. Haber, açıklama ve attıkları twitlerle destek verenler.. 'Çapulcu' olduklarını açıkça belirtenler.. 'Mesele Gezi değil sen hala anlamadın mı?' diyerek hükümeti bir ayaklanma ile devirmeye destek verenler..
Tamamı 24.06.2013

7 sanıklı Balyoz davası kapandı mı?

16.12.2018 11:00 İstanbul'da, Fetö yargısının etkin olduğu dönemde açılan ve 237 sanığın müebbet hapse mahkum edildiği, Fetö ile mücadelenin başlamasının ardından davanın kumpas olduğuna dair somut delillerin ortaya çıkması üzerine..
Tamamı 16.12.2018

Humeyni planı suya düştü

08.11.2014 13:58 Yıllardır ABD'de yaşayan Türk vatandaşı Fetullah Gülen'in Türkiye'ye dönmekten kesinlikle vazgeçtiği ileri sürülüyor. Gülen cemaatinin liderliğini yapan Fetullah Gülen, kendisine DGM tarafından dava açılmadan hemen önc..
Tamamı 8.11.2014

Gülen: 28 Şubat MGK'sı sevaptı

01.11.2014 17:35 Erdoğan'ın ilk kez 'Cumhurbaşkanı' sıfatıyla başkanlık ettiği Ekim ayı MGK toplantısı 10 saati aşarak en uzun MGK rekorunu kırdı. 28 Şubat süreci kararlarının alındığı MGK toplantısı ise 8 saat sürmüştü. MGK'da paralel..
Tamamı 1.11.2014

Ayrıntılarıyla 7 Şubat krizi

08.02.2014 15:18 Tarih: 7 Şubat 2012.. Ankara, Cumhuriyet tarihinde benzeri görülmemiş bir olayla sarsıldı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan dahil 5 MİT yöneticisi hakkında savcılık tarafından yakalama kararı çıkartıldı.. Sabah gazetesinden A..
Tamamı 8.2.2014

Beddua etti, suç duyurusu yağdı

27.01.2014 13:03 Fetullah Gülen'in avukatı: Psikolojik harekâtta yeni aşamaya geçildi.. Fetullah Gülen Hocaefendi'nin avukatı Nurullah Albayrak, müvekkili hakkında ortaya atılan iftiraların suç duyurusu şeklinde yargıya taşınması suret..
Tamamı 27.1.2014

Paralel Yapı = P2 Locası

14.01.2014 15:48 Gülen cemaatinin lideri Fethullah Gülen'in paralel yapıyı uzaktan yönetmek için yaptığı telefon görüşmeleri bugün internette yayınlandı. (1) Görüşmelerde Gülen'in, bir dini cemaat liderinin ötesine geçerek siyaset..
Tamamı 14.1.2014

Özkök ve Yalman'dan şok inkar

03.11.2014 19:23 Balyoz davasında Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 'hak ihlali' kararı üzerine yeniden yargılama başladı. Duruşma, Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Anadolu Adalet Sarayı'ndaki 450 kişilik Şehit Hakan Kılıç Konferans Salo..
Tamamı 3.11.2014

Yabancı vakıflara suç duyurusu

02.12.2013 16:57 Sivil Toplum Kuruluşu Adalet Platformu, Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı vakıflar hakkında, yasak olmasına karşın Türkiye'deki siyasi olaylara müdahale ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusund..
Tamamı 2.12.2013

Düşünen adam da olacak mı?

19.06.2013 17:17 Taksim Gezi olayları 19 günlük bir süreç sonra polisin Gezi parkını boşaltmasıyla sona erdi. Ancak artçı gelişmeler sürüyor. İki gündür 'duran adam' eylemi gündemde. Hükümeti protesto eden ve Gezi eylemcilerine destek ..
Tamamı 19.6.2013

Fetö'nün Şok Mangasına dava

21.11.2022 14:22 Ankara'da, Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'cü olmayan askeri öğrencilerin "şok mangası" yöntemiyle fiziki ve psikolojik şiddet uygulayarak okulu bırakmalarına neden oldukları ileri sürülen 8 eski asker hakkında "işkence ..
Tamamı 21.11.2022

Kara Kuvvetleri: 80 Müebbet Onandı

29.11.2022 10:33 Ankara'da, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) karargahında yaşanan olaylara ilişkin aralarında 4 eski generalin de bulunduğu 132 sanıklı dava dosyasının istinaf incelemesi tamamlandı..
Tamamı 29.11.2022

Kars: 12 Müebbetin Gerekçesi

30.11.2022 13:13 Kars'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine katıldıkları ve örgütün kentteki sözde 'ana komuta kademesi'nde yer aldıkları iddia edilen, aralarında örgütün sözde 'sıkıyönetim komutanı' ve dönemin 14. Me..
Tamamı 30.11.2022

Yakalanan İlk Darbeciye Müebbet

29.11.2022 11:03 Bursa'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Bursa'da sözde 'sıkıyönetim komutanı' olmayı beklerken 'yakalanan ilk darbeci' olan dönemin İl Jandarma Komutanı Yurdakul Akkuş'un da..
Tamamı 29.11.2022

Darbeci Yaver'in Müebbeti Onandı

29.11.2022 10:43 Ankara'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi akşamı Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın kaldığı oteli darbecilere bildirdiği belirlenen eski başyaver Ali Yazıcı'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet ile eski Dalaman Deni..
Tamamı 29.11.2022

Çatı Davada Müebbetler Değişmedi

29.11.2022 10:22 Ankara'da, Yargıtay'ın 15 Temmuz darbe girişiminden önce açılan FETÖ çatı davasında, örgütün tepe yöneticileri eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski milletvekili İlhan İşbilen, keski Zaman Gazetesi İm..
Tamamı 29.11.2022

Askeri Hakimlere Müebbet Onandı

02.12.2022 09:55 Ankara'da, Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesince FETÖ'nün darbe girişiminde yer alan dönemin Genelkurmay Başkanlığı adli müşavirleri Hayrettin Kaldırım ve Muharrem Köse'nin de aralarında bulundu..
Tamamı 2.12.2022

Poyrazköy Kumpası: 1. Dava Başladı

28.11.2022 13:39 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün "Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat, Kafes eylem planı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Amirallere Suikast" gibi davalardaki usulsüzlüklere ilişkin polis mem..
Tamamı 28.11.2022

Poyrazköy Kumpası: 2. Dava Yargıya

28.11.2022 15:42 İstanbul'da, kamuoyunda 'Poyrazköy davası' olarak bilinen dava ve soruşturmalarda görev alan 48 eski hakim ve savcı hakkında 'gizliliği ihlal', 'iftira', 'suç delillerini yok etme', 'kişisel verileri hukuka aykırı olar..
Tamamı 28.11.2022

1985'teki Sınav Hırsızlığına Dava

02.12.2022 12:37 Ankara'da, FETÖ irtibatı nedeniyle hakkında dava açılan eski Albay Cengiz C.'nin, 1985'te yapılan askeri lisesi sınav sorularını, 'örgüt abisi' aracılığıyla önceden aldığını itiraf etmesi, verdiği bilgilerin doğru çı..
Tamamı 2.12.2022

Pinhan Restaurant'a 9 Hapis

30.11.2022 12:08 İstanbul'da, Fetullah Gülen liderliğindeki terör örgütü (Fetö) adına faaliyetlerde bulunulduğu gerekçesiyle kayyum atanan örgütün karargahı konumundaki Maltepe Pinhan Restoran yapılanmasına dair 45 sanıklı davaya devam..
Tamamı 30.11.2022

Zırhlı Tugay Darbe davası

30.11.2022 12:40 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin aralarında muvazzafların da bulunduğu 28'si tutuklu 138 askerin 'kamu malına zarar verme' suçundan altışar yıl ile 'Anayasal düzeni ort..
Tamamı 30.11.2022

Darbede Valilik İşgali davası

30.11.2022 12:29 İstanbul'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde İstanbul Valiliğinin işgalini konu alan 90 sanıklı davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından bozulan eski Yarbay Recep Karaçam'ın yeniden yargılan..
Tamamı 30.11.2022

Donanma Darbe davası

28.11.2022 13:24 Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığındaki eylemlere ilişkin davada dosyaları ayrılan 6'sı tutuksuz, 13'ü firari 19 sanığın yargılanmasına devam edildi..
Tamamı 28.11.2022

Adana Yasadışı Dinleme davası

21.11.2022 12:10 Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden hüküm giyen eski İl Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan ile terörden sorumlu emniyet müdür yardımcısı İsmail Bilgin'in, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubunu yasa ..
Tamamı 21.11.2022

Tır Kumpası Organizatörleri davası

21.11.2022 11:57 Adana ve Hatay'da MİT tırlarının durdurulması ve aranmasını organize ettikleri gerekçesiyle haklarında 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıl 5'er ay hapis cezası istemiyle dava açılan Fetullahçı Terör Örgütü'nün ..
Tamamı 21.11.2022

13.08.2001'den beri ziyaretçi sayısı:
66.013.666