Belgelere değil duyumlara dayanarak yazdığı kitapta şok açıklamalarda bulunan Eskişehir Emniyet Müdürü Hanefi Avcı fethullah cemaatini hedef aldı. Her taşın altında bu cemaatin olduğunu söyleyebilecek kadar ileri giden ve iddialarına delil de getirmeyen Avcı´nın bu girişimi, eski MİT ajanı Mahir Kaynak´a göre Ergenekon cephesinin geciken karşı atağı.
Islak imzalı belge de cemaatleri hedeflemişti
Belgelere değil duyumlara dayanarak yazdığı kitapta şok açıklamalarda bulunan Eskişehir Emniyet Müdürü Hanefi Avcı fethullah cemaatini hedef aldı. Her taşın altında bu cemaatin olduğunu söyleyebilecek kadar ileri giden ve iddialarına delil de getirmeyen Avcı´nın bu girişimi, eski MİT ajanı Mahir Kaynak´a göre Ergenekon cephesinin geciken karşı atağı.
Kurmay Albay Dursun Çiçek´in ıslak imzasını taşıyan ´AKP ve Gülen´i Bitirme Belgesi´ de, AK Parti´yle birlikte Fethullah ve İsmailağa cemaatlerini bitirmeyi hedefliyordu. Gerçekliği hem sivil hem de askeri laboratuvarlarda defalarca ispatlanan bu kontrgerilla belgesi Erzincan ve Kayseri´de uygulanmaya çalışıldı. Erzincan´da hem Fethullah hem de İsmailağa cemaat evlerine silah yerleştirme ve ardından yapılacak jandarma baskınıyla büyük bir operasyon düzenlenecek, Avcı´nın aklamaya çalıştığı ve makamında bir başsavcı gözaltına alınamaz diyerek, avukatlığına da soyunduğu İlhan Cihaner´in başlatacağı çok büyük bir soruşturmayla, Ergenekon soruşturması üzerinde şüpheler uyandırılacak ve siyasi amaçlı olduğu havası verilmeye çalışılacaktı. Cihaner, soruşturmayı Ergenekon soruşturmasından birkaç ay sonra başlattı. Kayseri´de de ´Karargah Evleri´ sanıklarına yardım parası toplanma şifahi emrini yazılı hale getirerek askeriyenin intranet´ine koydukları gerekçesiyle, yani var olan bir dayatmayı duyuran ve anlaşıldığı kadarıyla da fethullahçı görüşteki astsubaylara hipnoz ve işkenceyle işlemedikleri suçlar kabul ettirilerek ´Işık Evleri´ adı altında sahte bir soruşturma oluşturulmak istendi.
Ancak bu iki yerdeki kontrgerilla planları başarıya ulaşmadı. O zaman başarılamayan operasyonlar şimdi Avcı eliyle tekrar sürdürülmek isteniyor, bu açık. Ortaya çıkan onca delile, belgeye ve silaha rağmen Ergenekon fasafisodur diyen Avcı´nın kendi görüşlerini açıkladığına inanılması mümkün değil. Sadece geçmişte yaptıklarına bakarak bu adamın dedikleri doğru olabilir şüphesi zihinlere yerleştirilmeye çalışılıyor. 2001´de ortaya çıkarılan Ergenekon´un şimdi sanık olan o zamanın polis müdürü Adil Saçan tarafından örtbas edildiği bir gerçek. Ergenekon soruşturmasını başlatan Ümraniye´deki el bombaları, ardından Eskişehir´de Fikret Emek´in evinde ele geçen çok miktarda silah ve cephane, Jandarma Albay Arif Doğan´ın evinde ele geçen cephane, Yarbay Mustafa Dönmez´in evlerinde ele geçen çok sayıda silah ve cephaneler, İbrahim Şahin´in krokisiyle bulunan çok sayıda cephane, Poyrazköy´de ele geçen çok miktarda roketatar ve bomba.. Islak imzalı belge.. Genelkurmay´da evrakların imha ve bilgisayarların silinme telaşı.. Bunlar delillerin sadece bir kısmı. Bu sitede derli toplu aktarmaya çalıştığımız yedi adet Ergenekon soruşturmasıyla, Erzincan Ergenekon soruşturmasına, Ergenekon´la bağlantılı olan ve halen yürüyen diğer davalara ve yeni soruşturmalara ait bilgiler, delil belgeleri var. İddianamelerde arama yapabilir, isterseniz orjinal sayfaları da görüntüleyebilirsiniz. Tanıklar.. Belgeler.. Bilgiler.. Silahlar.. Bunların hepsi gerçek, boru parçası değil. Ergenekon fikir düzeyinde kalmayıp aynı zamanda silahlara da sahip olan bir örgüt.
Danıştay saldırısının tek başına Alparslan Arslan´ın işi olduğuna kimse inanmıyor. Örgütlü bir kalkışma olduğu açık. Danıştay kamera skandalı çok yakın zamanda yaşandı. Daha çok sayıda çarpıcı gelişme yaşandı, saldırının organize ve Ergenekon örgütünce işlendiğini gösteren bulgular var. Yargıtay ve mahkemeler bunlara bakarak davaları birleştirdi. Avcı´nın Dink cinayetiyle ilgili iddiaları da inanılmaz ölçüde gerçeklere aykırı. Nasıl bu kadar saptırabiliyor gerçekleri, anlamak mümkün değil, denebilir. Bizce mümkün, çünkü ekip arkadaşları olan emniyet müdürlerinin görevden alınmasına onlara kefil olduğunu söyleyerek tepki göstermişti. Onların intikamını almaya çalıştığı kanısı yaygın. Bizce olay daha derin. Mahir Kaynak´ın da dediği gibi iş intikam açıklamasını aşıyor, Ergenekon soruşturmasına misilleme amacını taşıyor. Sadece şikayet ettiği gizli dinlemeyle yetinseydi, Avcı´nın iddialarındaki samimiyetine inanılabilirdi, ama diğer iddiaları işin rengini değiştiriyor ve gerçek niyetini belli ediyor. Referandumun hemen öncesinde piyasaya sürülmesi de anlamlı. Kitabındaki iddialarının yola çıkış noktası polis içinde yasadışı dinleme yapıldığı iddiaları. Bunlar yeni değil. İstanbul Organize Şube´ye 2007´de yapılan ve muhtemelen Avcı´nın ihbarı üzerine gerçekleştiğine inanılmaya başlanan Paksüt baskını, Hakim Osman Kaçmaz´ın Ankara´da TİB´e düzenlettiği yasadışı dinlemeleri tespit baskınları, Yine Paksüt´e yönelik takip ve gizli dinleme iddialarına yönelik soruşturmalarla, Yargıtay ve Danıştay´ın gizli dinlendiklerine yönelik yürüttükleri soruşturmalardan bir şey çıkmadı.
İspatlayabileceğini söylediği emniyet içindeki bazı yasadışı dinlemelerden yola çıkarak tüm Ergenekon soruşturmalarına fasafiso demesi, polislik konusu dışına çıkarak savcı ve hakimlerin yanlış bulduğu kararları için yargı alanına el atması, hatta cemaatin emniyet ve ordudan sonra yargıyı da ele geçirdiği, hakim ve savcıların cemaatçi olduğu gibi, ortaya attığı ve herkesi zan altında bırakacak kadar korkunç bir şüpheye, sadece geçmişte yaptıklarına bakarak inanılmasını bekliyor. Ortada delil yok belge yok sadece duyumları var.. ´Ben işaretleri gösterdim delilleri ekleseydim kitap çok kalın olurdu, kanaatimce şu şöyledir bu böyledir, gidip aranırsa delil bulunabilir´ gibi abuksubuk ifadelerle iddialarını desteklemeye çalışıyor. Avcı´nın dile getirdiği iddialar yeni değil, yıllardır var. Tek farkı şimdiye kadar diğer cephede görünen bir polis müdürünün, ilginç bir zamanlamayla da ekip arkadaşlarının görevlerinden el çektirme sonrasında bunları dile getirmiş olması. Avcı yerine Perinçek bunları söyleseydi, ki söylüyor, böylesine tartışılır mıydı?.. Şu halde geçmişte doğru birşeyler yapmış olması kişinin şimdi yaptıklarına da kefil olabilir mi? Kimin dediği mi önemli ne dediği mi?.. (Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
Abdullah Harun
(27 Ağustos 2010, 12:30)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Hanefi Avcı´nın iddiaları konulu manşetlerimiz
Ergenekon davasını engelleme girişimleri
NTV´ye çıkan Avcı´ya sorulmayan sorular
Islak İmzalı ´AKP ve Gülen´i Bitirme Planı´ manşetlerimiz
Erzincan´da savcı Cihaner ve Jandarmanın ´ıslak imza´ operasyonları
İŞTE ADIM ADIM ERZİNCAN´DAKİ ISLAK KOMPLO