Ankara Siyasal Bilimler Fakültesi´nde yumurtalı saldırıya uğrayan TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu çok açık konuştu. Son günlerde tırmanan öğrenci olaylarının arkasında Ergenekon´un olduğunu savunan Kuzu´ya göre, ´Ergenekon içerde sıkışmış vaziyette, güvendiği asker ise kendi alanına çekildi, normalleşiyor. Mücadele yükü verilen yargı da son anayasa paketi ile kendi alanına çekildi. Şu anda ellerindeki tek koz, öğrenciyi sokağa dökmek.´ Diğer yandan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, olayların organize şekilde terör örgütü üyelerince tırmandırıldığı iddiaları üzerine Ankara Üniversitesi´nde yaşanan yumurtalı protesto eylemleri konusunda soruşturma başlattı.
Kuzu: Ergenekon köşeye sıkıştı, öğrenci olayları son kozu
Ankara Siyasal Bilimler Fakültesi´nde yumurtalı saldırıya uğrayan TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu çok açık konuştu. Son günlerde tırmanan öğrenci olaylarının arkasında Ergenekon´un olduğunu savunan Kuzu´ya göre, ´Ergenekon içerde sıkışmış vaziyette, güvendiği asker ise kendi alanına çekildi, normalleşiyor. Mücadele yükü verilen yargı da son anayasa paketi ile kendi alanına çekildi. Şu anda ellerindeki tek koz, öğrenciyi sokağa dökmek.´ Diğer yandan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, olayların organize şekilde terör örgütü üyelerince tırmandırıldığı iddiaları üzerine Ankara Üniversitesi´nde yaşanan yumurtalı protesto eylemleri konusunda soruşturma başlattı.
Ankara Siyasal Bilimler Fakültesi´nde yumurtalı saldırıya uğrayan TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu çok açık konuştu. Yaşananları 1980 öncesine benzeten Kuzu, öğrencilerin sokağa dökülerek askerin harekete geçirilmek istendiğini belirtti. Kuzu, Öğrencilerin arkasında Ergenekon var. Ergenekon içerde sıkışmış vaziyette, güvendiği asker ise kendi alanına çekildi, normalleşiyor. Mücadele yükü verilen yargı da son anayasa paketi ile kendi alanına çekildi. Şu anda ellerindeki tek koz, öğrenciyi sokağa dökmek. Bu işler böyle başlar. 80 öncesini gördük. diye konuştu.
Kuzu: Programın iptal edilmemesi kasıtlı
Burhan Kuzu, NTV´ye yaptığı açıklamada da SBF Dekanı Prof. Dr. Celal Göle´yle arasında geçen bir diyaloğu da şöyle aktardı: Salondan çıktım, yan odaya geçtim. Dekanı bağladılar, ´Odamdayım.´ dedi. ´Aşağıda kıyamet kopuyor, siz yoksunuz. Gelseniz sakinleşirler.´ dedim. ´Çoğu öğrenci değil.´ cevabını verince ben de ´O zaman senin fakülte yol geçen hanı.´ karşılığını verdim. Dekanlık der ki, ´Durum gergin bunu erteliyoruz.´ Bu kadar basit. İptal edilmemesi sanki bilerek gibi gözüküyor. ( Zaman)
Üniversite yöneticileri ne yapmak istiyor?
Kuzu´nun bu sözleri, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç´a yapılan yumurtalı saldırıyı getirdi. Kısa süre önce Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç´a da yöneltilen yumurtalı saldırıda öğrencilerin üniversite yönetimi tarafından bilinçli olarak içeriye sokulduğu ortaya çıkmıştı. Konuşmanın yapılacağı salona girişte üst araması yapılırken yumurta taşıyan öğrencilerin üzerlerinin aranmadığı, hatta kapıdaki görevlilere, o öğrencilerin isimlerinin yöneticiler tarafından bildirilerek aranmamaları ve içeriye aldırılmaları konusunda talimat verildiği ortaya çıkmıştı.
Haşim Kılıç´a yönelik saldırıyla benzerlik
Polisin, söz konusu öğrencilerin eylem yapacağını önceden tespit ettiği ve salondan yetkili olan üniversitenin özel güvenlik yetkililerine ilettiği ortaya çıktı. Polis´in, üniversitenin özel güvenlik yetkililerine, söz konusu öğrencilerin içeride eylem yapacağını ve salona alınmaması gerektiğini bildirdiği öğrenildi. Ancak, iddiaya göre, sempozyumun konuklarından ve Anadolu Üniversitesi´nde görevli bir dekan, üniversitenin özel güvenlik yetkililerine, söz konusu eylemci öğrencilerin alınması için talimat verdiği öne sürüldü. İddiaya göre, sözkonusu dekan, güvenlik yetkilisine, Şu çocuklar gelecek. Polis, bu çocukların içeriye alınmasını istemeyebilir veya böyle bir teklifte bulanabilir. Ancak siz bu çocukları içeriye alın. Üzerlerini de aramaya gerek yok. Bu arkadaşları üzerlerini aramadan içeriye alın.yönünde talimat verdiği ileri sürüldü. ( Bugün)
Savcılık soruşturma başlattı
10 Aralık 2010: Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, olayların organize şekilde terör örgütü üyelerince tırmandırıldığı iddiaları üzerine soruşturma başlattı. Başsavcılık, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi´nde, TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu ve CHP Genel Sekreteri Süheyl Batum´a yönelik protesto eylemiyle ilgili soruşturma başlattı. Başsavcılıkça başlatılan soruşturma kapsamında, yumurtalı protesto eylemini gerçekleştiren üniversite öğrencileri, kamera görüntüleri ve fotoğraflardan tespit edilecek. Ankara Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürlüğü ekiplerince gerçekleştirilecek tespit işleminin ardından, öğrencilerin ifadelerine başvurulacak. ( Yenişafak)
İlginç tesadüf! İstanbul´da eş zamanlı 4 ses bombası patladı
İstanbul´un Beyoğlu, Şişli, Esenyurt ve Başakşehir ilçelerinde, eş zamanlı patlamalar oldu. Eş zamanlı patlamalara, ses bombalarının yol açtığı belirlendi. Alınan bilgiye göre, Beyoğlu Dolapdere Caddesi ile Şişli Kurtuluş Mahallesi Sefa Meydanı Ateşböceği Sokakta aynı anda iki ayrı patlama meydana geldi. Milli Eğitim Bakanlığına bağlı Özel Kurtuluş Rum İlköğretim Okulu ile Rum Kilisesi´nin bulunduğu Ateşböceği Sokağa, çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Bu arada, aynı saatlerde Esenyurt İnönü Mahallesi´ndeki bir mağazanın önü ile Başakşehir Güvercintepe Mahallesi Tuna Caddesi´ndeki 2 katlı dernek binası önünde de patlama oldu. Olay yerlerindeki bazı ev ve iş yerlerinin camları kırıldı. Bomba uzmanı ekiplerin yaptığı inceleme sonucu, eş zamanlı patlamalara ses bombalarının neden olduğu tespit edildi. Polisin patlamalarla ilgili başlattığı çalışma sürüyor. ( Zaman)
Ergenekon seçim kampanyasını başlattı
Öğrenci olaylarının tırmandırılması üzerine seçimler yaklaşırken Ak Parti´yi zor durumda bırakmak için terörün tırmandırılacağı iddiaları dile getirilmişti. Diğer taraftan Erzincan soruşturmasında kritik tanığın evinin kurşunlanması üzerine tekrar gündeme gelen, Ergenekon´un henüz açığa çıkarılamamış idhar (yedek) kadrolarının hareketlenmeye başladığı ve savcıların bu kadroların izini sürdüğü iddiaları tüm bu gelişmelerle bir arada düşünüldüğünde, Ergenekon Terör örgütünün seçim sürecine yönelik çalışmalarını başlattığı şeklinde yorumlanıyor.
Derin Odaklar çıldırıyor AKP farkında mı?
Aktifhaber-Analiz: Türkiye´nin geleceğini aydınlatan son hamleleri AKP hükümeti nasıl görüyor... Ülkenin önünü kesmeyi hedefleyen yeni hamleler..... İçteki ve dıştaki Türkiye düşmanları Türkiye´nin gelişmesinden, ekonomik ve siyasi olarak etkinliğini artırmasından oldukça rahatsızlar. Türkiye´nin bölgesinde inisiyatifler alması ve birilerinin Neo-Osmanlıcılık diye korku salmak istediği dış politika açılımları içteki ve dıştaki muhalif-derin odakları çıldırtıyor. Gerek içeridekilerin, gerekse dışarıdakilerin AKP hükümetini bir kaşık suda boğmak istedikleri konusunda hiç şüpheniz olmasın. Ama Allah bir ülkeye bir lidere ?yürü, ya kulum? deyince engeller, tuzaklar, planlar işlemez hale geliyor.
PKK´nın Öz Savunma Birlikleri (ÖSB)
Ülkenin önünü kesme ve hükümeti yıpratma adına önümüzdeki günlerde devreye sokulması düşünülen bir kısım argümanlar var. Bunlardan birincisi: zaten ateşi kesmemiş olan, ama kesmiş gibi hükümeti, aydınları ve kamuoyunu kandırmayı başaran örgütün baharla birlikte topyekün saldırıya geçme hazırlıkları. Buna yönelik milliyetin masum bir başlıkla verdiği ?Öz Savunma Birlikleri?ni (ÖSB) kurdular. Bu birimler tamamen hücre şeklinde yapılanmış, dağla irtibatsız, daha önce hiç kullanılmamış, tek kullanımlık, normal sivil hayata devam eden özel eğitimli militanlardan oluşuyor. 3 kişiden oluşan, talimatları dahi yüzyüze görüşmeksizin alan bu özel eğitimli militan gurupların tespiti oldukça zor olacaktır. Milliyetin gayet masum haberleştirdiği ÖSB önümüzdeki dönemin örgüt adına en etkili vurucu gücü olması ve büyük şehirlerde faaliyet göstermesi bekleniyor. Seçim öncesi bu guruplar ve dağ kadrosu harekete geçirilerek ülke güvensiz hale getirilmeye çalışılacak. Terör saldırıları ile ve acze düşmüş devlet ve kolluk üzerinden AKP yıpratılacak. Bu arada örgütün siyasi kanadı BDP ve örgütün şehirlerde yapılanmış kolları seçimlere kadar güneydoğuyu baskı altına alarak sandıklardan çok yüksek oylar çıkmasını sağlayacaklar. Örgütün ve BDP´nin hedefinde bu defa Diyarbakır ve Van var. Hakkari´de, Şırnak´ta %80´lerde oy çıkması işlerini çözmüyor. Büyük şehirlerde de %80´lere ulaşmayı ve ardından hükümeti uluslararası destek de alarak özerkliğe zorlamayı düşünüyorlar. Yüzde 80 rakamına sandıkları kontrol altına alarak ve halkı korkutup yıldırarak ulaşmayı planlıyorlar. Bunu referandumda denediler ve bölge halkını kontrol etmeyi, yönlendirmeyi, korkutmayı başardılar. Şu anda hükümet ?ateşkes bozulmasın?, ?problem çıkmasın? diye operasyon yaptırmıyor; aydınlar ?sivil çalışmalara müdahale var!? diye savunuyor olsa da, bölgede örgütün şehir kolları halk üzerinde hızla baskı kuruyorlar. Seçimlere kadar tam hakimiyet kurmuş olurlar.
Ergenekon´un alternatif eylem grupları
Hükümeti zora sokacak olan diğer etkili araç Ergenekon. Ergenekon tutuklamaları başladıktan sonra Ergenekon derin örgütü hemen alternatif yapılanmaya gitmiş ve alternatif eylem gurupları hazırlamaya başlamıştı. Muhtemelen bu konuda epeyce yol almışlardır. Son üniversite olayları bunun göstergesi gibi. Yeniden yapılanan ve toparlanmaya çalışan Ergenekon´un büyük şehirlerde Türk-Kürt çatışması çıkarmaktan yeni irtica senaryolarına kadar pek çok proje üzerinde çalıştığı bilinmektedir. Wikileaks gibi Türkiye´yi sıkıntıya sokmayı hedefleyen global çalışmalar konumuz dışında.
AKP Ergenekon´la uzlaşma düşünüyor mu?
Peki bu durumda AKP ve hükümet ne yapmaktadır? Duyumlara göre AKP ve başbakan Ergenekon´la uzlaşma ve anlaşma eğilimleri göstermektedir. Sayın başbakanımıza göre bir yönüyle 3 asırlık, bir yönüyle 100 yıllık derin yapıların beli kırılmıştır, ezilmiştir. Başbakan´ın askerden gazeteciye kadar pek çok derin elemanın tutuklandığı Ergenekon davasını daha ileriye götürmeme, ülkeyi daha fazla germeden bitirme niyetinde olduğu ve bunu farklı mahfillerde dillendirdiği ifade edilmektedir. Başbakan halk desteğini aldığı ve bir defa daha seçilmeyi umduğundan dolayı kendisini, hükümetini oldukça güçlü görmekte ve derin kesimlere, Ergenekon´a afla, merhametle yaklaşma eğilimi göstermektedir. Başbakan´ın bu insanı, olumlu duygularını yaklaşımını anlayışla karşılamak gerekiyor.
Fırsat bulursa Ergenekon´un intikamı çok acı olur
Ancak bizde ?canavara merhamet edersen senden diş kirası da ister? diye bir söz vardır. Söz konusu Ergenekon masum bir hareket değildir. Son yüz yılda memleketin başına gelen bütün provokasyonların, darbelerin, çatışmaların arkasında bu örgüt vardır. ?Sağolsun Başbakanımız bize merhamet etti, biz de artık karışık-karanlık işleri bırakıyoruz!? diyecek bir yapı değildir. Hükümet-başbakan siyaseten güçlüdür, halk desteğine sahiptir. Ancak Ergenekon ve onun alt örgütleri-yapıları kurumlar içinde hala çok güçlü ve etkilidir. Hükümetin düşmesi veya üzerlerinden güvenlik güçlerinin ve yargının baskısı kalkması durumunda son olanların da intikamını alacak şekilde daha insafsız ve acımasız yeniden meydanlara inerler. Son üniversite olayları ve bazı medyanın bunu abartarak kaşıması başbakana bu konuda bir kanaat vermesi gerekir. Ergenekon pes etmedi, pes etmez. Üstelik Ergenekon´la ilgili yapılan ciddi bir şey de yok. Mahkumiyeti kesinleşen bile yok. İçeridekiler ise hükümete kinle bileniyorlar. Ergenekon örgütü bir şekilde yargının ve kolluk güçlerinin elinden kurtulursa hem millete hem hükümete memleketi dar ederler. Ayrıca örgütteki (PKK) hareketlenmeleri, eylem planlarını ve örgütün siyasi kanadının (BDP) gerilim oluşturan söylemlerini Ergenekon´dan ayrı düşünmemek gerekir. ( Aktifhaber)
Abdullah Harun
(10 Aralık 2010, 12:57)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Gençler üzerinden darbe kışkırtanlar.. O devirler geçti artık
Ergenekon: Son koz öğrenci olayları
Ergenekon´un ortaya çıkarılamayan kadroları
Savcılar Ergenekon ´İdharı´nın peşinde
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde ara