Abdulkadir Selvi: Dünkü grup toplantılarında Bahçeli ile Kılıçdaroğlu birbirleriyle yarışırcasına, yüksek yargıyı savundular. Bahçeli´yi dinlerken YARSAV´cıların, eski HSYK´cı zihniyetin gözleri yaşarmıştır. Ne celadet öyle. İki liderin savundukları sistem, tıkanmış, iflas etmiş. Arkasında kapı gibi durdukları sistemin temelinde, ´Bozma mı yazayım, yoksa onay mı?´ diyebilecek kadar tefessüh etmiş bir zihniyet var. Bunu savunmak değil, eleştirmek gerekir. O yok. Tel tel dökülen, arşivin içinde boğulan bir sistemi savunmak. İşte bu nedenle ağzım bir karış açık olarak izledim grup konuşmalarını.
Onama-bozma rezaleti: Yargıtay Başkanı şimdi konuş!
Abdulkadir Selvi: Dünkü grup toplantılarında Bahçeli ile Kılıçdaroğlu birbirleriyle yarışırcasına, yüksek yargıyı savundular. Bahçeli´yi dinlerken YARSAV´cıların, eski HSYK´cı zihniyetin gözleri yaşarmıştır. Ne celadet öyle. İki liderin savundukları sistem, tıkanmış, iflas etmiş. Arkasında kapı gibi durdukları sistemin temelinde, ´Bozma mı yazayım, yoksa onay mı?´ diyebilecek kadar tefessüh etmiş bir zihniyet var. Bunu savunmak değil, eleştirmek gerekir. O yok. Tel tel dökülen, arşivin içinde boğulan bir sistemi savunmak. İşte bu nedenle ağzım bir karış açık olarak izledim grup konuşmalarını.
Başbakan yurtdışındaydı, Meclis´te gün muhalefetin günüydü. Ama Allah var, yine şaşırtmadılar. Bahçeli ile Kılıçdaroğlu birbirleriyle yarışırcasına, yüksek yargıyı savundular. Bahçeli´yi dinlerken YARSAV´cıların, eski HSYK´cı zihniyetin gözleri yaşarmıştır. Ne celadet öyle. İki liderin savundukları sistem, tıkanmış, iflas etmiş. Arkasında kapı gibi durdukları sistemin temelinde, Bozma mı yazayım, yoksa onay mı? diyebilecek kadar tefessüh etmiş bir zihniyet var. Bunu savunmak değil, eleştirmek gerekir. O yok. Tel tel dökülen, arşivin içinde boğulan bir sistemi savunmak. İşte bu nedenle ağzım bir karış açık olarak izledim grup konuşmalarını.
Siyasetçilerin haftada bir, yüksek yargı temsilcilerinin ise günde üç kez konuştuğu ülkemizde artık tüm roller birbirine karışmış vaziyette. Ben hakimlerin kararlarıyla konuşmasına inananlardanım. Ama bu kez Yargıtay Başkanı Gerçeker´in konuşması gerektiğine inanıyorum. Hükümete cevap yetiştirmek için günde 3 kez açıklama yapan Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, Hamdi Yaver Aktan´ın internet ortamına düşen konuşmaları hakkında neden sessiz kalıyor, doğrusu merak ediyorum. Asıl bu konuda konuşması gerekmez mi?
Bizim eleştirilerimiz değil, bu tür konuşmalar yıpratıyor Yargıtay´ı... İktidarlara karşı başında olduğu kurumu aslanlar gibi savunan Gerçeker´in asıl bu konuda konuşması gerekmez mi? Hem ayrıca Aktan´ın bu ilk konuşması değil. Daha önceki konuşmaları hakkında ne yapıldı sormak istiyorum. Örneğin Cihaner davasıyla ilgili olarak Aktan´ın, Oyalayacaklar. Önce büyükçe tahliye, ardından zamana bırakacaklar. Ersan´a da şunu söyledim; ´Bunu yaparsan Yargıtay başkanısın sözleri için ne yapıldı? Aynen Hamdi Yaver Aktan´ın dediği gibi işledi Cihaner davasındaki süreç.
Peki Hamdi Yaver Aktan´ın, AK Parti için ikinci bir kapatma davasını da gündeme getirdiği, ihtilalden söz ettiği konuşmasının hesabı soruldu mu? Ne demişti Aktan? Şu anda Abdurrahman Bey bir dava daha açabilir. Ama önünü kesiyorlar. Anayasa değişikliğiyle, ikisi kalıyor. (Fatih Arkan: Açılırsa seçimi çok etkileyecek.) Ama seçim sonunda da yetkisi kalkıyor. Hiçbir şey yapamayacak. O da müthiş korkak. Hepimizi içeri atacaklar diyor. Neyi atıyorlar ya... Dedim ´Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı´nı içeri atarlarsa bu ülkede ihtilal zaten yapılır. Demişti değil mi? Yargıtay Başkanı Gerçeker bir cevap verecek mi acaba? Yoksa yine suçlu Adalet Bakanı Sadullah Ergin mi? ( Abdulkadir Selvi / Yenişafak)
Kapusuz: Gerçeker, bunu da açıklasın!
Salih Kapusuz: ?Yargıtay Başkanı, Yargıtay üyesinin ses kayıtlarını da açıklamalı!? diyerek ateş püskürdü. Tv8´de yayınlanan Erkan Tan´ın hazırlayıp sunduğu Erkan Tan ile Başkent´ten programına Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Salih Kapusuz konuk oldu ve iktidara yönelik eleştirileri değerlendirdi. Salih Kapusuz : ? Yargıtay Başkanımız bir açıklama yaptı. Ve hedef olarak hükümeti gösterdi. Peki, bir Yargıtay üyesinin ses kayıtları yayınlandı biliyorsunuz. Her konuda açıklama yapan Yargıtay Başkanı, bu konu ile ilgili de açıklama yapmalı. Bu üyenin, bir dava için: ´Onamama mı, bozma mı istiyorsunuz?´ sorusunu nasıl açıklayacak? Yargıtay Başkanı Sayın Gerçeker, bunun üzerinde dursun. Başında bulunduğu yüksek yargı organı ile üyesi hakkında bir açıklama yapsın istiyorum. Çünkü yargı, herkesin sığınacağı en güvenilir yerdir.? açıklamasında bulundu.
?Bu yargı kimin ki biz ele geçirelim??
´Ak Parti yargıyı ele geçirme planlarını uyguluyor.´ İddialarına karşılık Kapusuz: ?Ağzı olan konuşuyor. Bu yargı kimin ki biz ele geçirelim? Yargının bağımsız çalışması için biz çalışmalar yaptık. Biz yargı reformunu en iyi şekilde sonlandırmak için elimizden geleni yapacağız. Daha dün gece muhalefetin de desteği ile gecikmeleri önleyecek olan Tebligat Yasası´nı çıkardık. Yargının sadece adalet tenzih etmesini istiyoruz.? diye belirtti.
?Yargıtay; ´biz bu yükün altından kalkarız´ demişti?
İstinaf mahkemeleri ile ilgili tartışmalarda, Ak Parti´nin gerekli sorumluluğu üstlendiğinin altını çizen Kapusuz, şu açıklamalarda bulundu: ? İlk derece mahkemeler ve yüksek yargı organları şu andaki dosya yükünü karşılayamıyor. İstinaf yani bölge idare mahkemelerine ihtiyaç duyuldu. Ve 2005 yılının Nisan ayında Bölge İdare Mahkemeleri kuruldu. Bazı siyasetçiler karşı çıktı ve Yargıtay ; ´ biz bu yükün altından kalkarız´ demişti... Ve çıkan İstinaf kanunu ertelendi.?
?Millete havale ediyorum!?
Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz, tahliyelerle ilgili hükümeti sorumlu tutanlara şöyle seslendi: ? Bir konuyu bilmeden başka kanaatler getiren insanlara sözüm yok. Kamu vicdanını yaralayan bu konu ile ilgili bildikleri halde vatandaşı yanlış yönlendiren insanları millette havale ediyorum! Bir takım siyasetçilerin, hukukçuların tahliyelerle ilgili konuda doğrusunu vicdanlarında hissettikleri halde sadece pozisyonlarına uygun açıklamalar yapıyorlar. Ben sokaktaki insana bir şey demiyorum.?
?Herkes işini adam gibi yapsın!?
Salih Kapusuz yargı ve yargılamadaki eksiklikleri şu sözler ile değerlendirdi: Son günlerde en çok tartışılan konu yargı ve yargılamalardaki eksiklikler. Meseleyi ortaya doğru koymalı, eksiklikler giderilmeli ve kamu vicdanının rahatlatılması lazım. Birileri hem savcı oluyor hem karar veriyor, birçok iş bir arada yapılıyor. Halk şaşırıyor. Milletimizin; doğru anlatıldığı zaman, anlama konusunda bir sıkıntısı yoktur. Türkiye´de kuvvetler ayrılığı söz konusudur. Biz milletvekilleri, toplumu rahatlatma adına yasamadan sorumluyuz. Yürütme, hizmet alanından, yargıyı ise tek başına hakimler ve yargıçlar yapar. Herkes işini adam gibi yapmalı? dedi.
?Hakim ve savcı adaylarına kafanıza göre soru soramayacaksınız!?
?Hukuk Fakültesini bitirenler yazılı sınava giriyorlar. 1998 yılına kadar, yazılı sınavı Adalet Bakanlığı yapıyordu. Haksızlığın olduğu düşünülüyordu. 1998´den sonra, -o zaman ki iktidara teşekkür ediyorum- ÖSYM´ye geçti. Mülakatlarda Adalet Bakanlığı tarafından yapılıyordu. 2008´de Yargıtay ve Danıştay´dan üye dahil ettik. Mülakatlarda hakim adayının muhakeme gücü ölçülecek sorular sorulacak. Kafanıza göre soru soramayacaksınız. Üyelerin oylarının ortalaması sonucu karar verilecek. Yani keyfilikleri ortadan kaldırdık, sınavları adil hale getirdik? dedi.
?Bazı daireler az çalıştılar, demek ki başka işler ile meşguller!?
Kapusuz, uzun tutuklama sürelerine ilişkin Yargıtay´daki dairelerin çalışmalarını sert bir dille eleştirdi. Kapusuz; ?Uzun tutuklama süreleri gerekçesi ile kişiler Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi´ne başvuruyorlardı ve doğal olarak ülkemiz yargılanıyordu. Adli suçlarda 5 yıl tutukluluk süresi, örgütlü suçlarda ise 10 yıl kısıtlama getirdik. 10 yılda tamamlasınlar dedik dosyaları. Süreye ihtiyaç var dediler. Dosyalar ile ilgili olarak zaman istediler. 2010´a kadar zaman uzadı. Toplam 32 tane daire var, hangisi hangi daireye bakıyor bunu yargı bilir. Müdahale etsek yargıyı ele geçiriyorlar derler, müdahale etmesek etmiyor derler. Olay çarpıtılmadan millete takdim edilsin. 31 Aralık 2010 itibari ile olay ortaya çıkıyor. Bazı daireler süreli tutuklama alanları öne çekiyor, hallediyorlar ve sonuca bağlıyorlar. Galiba bazı daireler biraz az çalıştılar, başka işler ile meşgullerdi herhalde, kamuoyunu yaralayan suçluları serbest bıraktılar? diye konuştu. ( Samanyoluhaber)
(12 Ocak 2011, 11:21)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Yargıtay´dan kolaylık: Onama mı bozma mı, sen seç
ŞOK SES KAYDINI DİNLEMEK İÇİN TIKLAYIN
Profesör: Kayıt Tolon´un, ispat ederim
Hamdi Yaver Aktan´la ilgili manşetlerimiz
10 yıllık tutukluluk süresi tartışmalarıyla ilgili manşetlerimiz
Yargıda Kontrgerilla örgütlenmesi