Tam
EskidenYeniye
 

Savcılar kitabı değil ´merkezi´ arıyor

Savcılıktaki evraklara göre Ahmet Şık´ın kitabı üzerinde ´adeta bir komisyon´ çalışmış. Kitabın farklı kopyalarında farklı ´talimatlar´ girilmiş. Hatta belge üzerinde çalışma yapan birimler ´en az beş kişinin sürece müdahil´ olduğunu da kayda geçiyor. Emniyetin yazışma usullerini bilen herkes o notların bazılarının bir istihbaratçı polis şefi tarafından yazıldığını da anlar. Anladığım kadarıyla savcılık da ´kitabı yöneten merkezi´ arıyor. Farklı nüshaları toplayıp delilleri kıyaslamaya çalışıyor. Yoksa internet çağında kitabın yayınlanmasını engellemek mümkün değil. Ayrıca iddianameye ´delil´ olarak kitabın konacağını da unutmamak lazım.

Önceki haber title=Sonraki haber

Savcılar kitabı değil ´merkezi´ arıyor

Savcılıktaki evraklara göre Ahmet Şık´ın kitabı üzerinde ´adeta bir komisyon´ çalışmış. Kitabın farklı kopyalarında farklı ´talimatlar´ girilmiş. Hatta belge üzerinde çalışma yapan birimler ´en az beş kişinin sürece müdahil´ olduğunu da kayda geçiyor. Emniyetin yazışma usullerini bilen herkes o notların bazılarının bir istihbaratçı polis şefi tarafından yazıldığını da anlar. Anladığım kadarıyla savcılık da ´kitabı yöneten merkezi´ arıyor. Farklı nüshaları toplayıp delilleri kıyaslamaya çalışıyor. Yoksa internet çağında kitabın yayınlanmasını engellemek mümkün değil. Ayrıca iddianameye ´delil´ olarak kitabın konacağını da unutmamak lazım.

Adem Yavuz Arslan (Bugün):Ahmet Şık bir mektup yazıp medyaya yollamış. Son bölümde benimle ilgili de yakışıksız ithamlar var. Ahmet beni bir operasyonun parçası yapmış. Umarım yakın zamanda çıkar ve benim ne tür bir operasyonun parçası olduğumu anlatır, ben de bilgilenmiş olurum. Cezaevinde olmanın neden olduğu psikolojik sıkıntılar sebebiyle öyle yazdığını düşünüyorum. Odatv baskısını analiz ettiğim, kulisleri aktardığım bir yazıda Ahmet´in de adı geçiyordu. Ama yazının öznesi ve ana fikri Odatv´nin yaptığı ´kara propaganda´ idi. Açıkçası Ahmet Şık arayıp ´Benim adımı neden yazdın´ dediğinde bir an için yazıp yazmadığımı bile hatırlayamadım. Çünkü mesele Ahmet değildi. Notlarda geçen bir Ahmet vardı. Kaldı ki bu operasyonda ´Ahmet´in ne işi var´ sorusunu düne kadar kendime soruyordum. Çünkü muhabirlik yıllarımızdan birbirimizi tanırız. Çok eylemde, mahkeme salonunda, Güneydoğu´nun ücra yerlerinde yolumuz kesişmişti. Gerçi mektubunda benim Bugün Gazetesi´ne temsilci olmamı ´Gel gör ki Bugün´e temsilci oldu´ gibi tuhaf(!) bir cümleyle anlatıyor. Bu gazetede çok güzel haberlere imza attık. Bugünlerin tarihi yazılırken de eminim çok alıntı yapılacaktır o haberlerden.

Son dalgada Ahmet Şık´ın ne işi var sorusunun peşine düştüm. Çünkü tanıdığımız bildiğimiz Ahmet´in Ergenekon´la işi olmazdı. Hatta bunu katıldığım programlarda da ifade ettim. Tabii ihtiyatlı yaklaşmak zorunda olduğumuzu da söyleyerek. Önceki gün ortaya çıkan ve dün gazetelere yansıyan belgelere göre Ahmet´in tutuklanması üzerindeki sis perdesi aralanıyor. Çünkü söz konusu İmamın Ordusu adlı kitabın muhtelif versiyonları arasında farklılıklar var. Odatv´den elde edilenlerde talimatlar yer alıyor.

O detaylara girmeden İmamın Ordusu kitabının içeriğiyle ilgili birkaç şey söylemek lazım. Güvenlik bürokrasisinin nabzını tutabilen bir isim olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim: O kitapta bilmediğimiz hiçbir şey yoktur. Çünkü emniyet camiasında Fethullahçılık gibi her kapıyı açan bir maymuncuk var. Döneme göre işe yarar. Ekip çekişmelerini kamufle etmek için daha iyi bir bahane de bulamazsınız. Hocaefendi´den çok ´Yeni Rakı´yı seven isimlerin bile bir gün Fethullahçı olduğunu görebilirsiniz. Kaldı ki Zübeyr Kındıra´dan Nurettin Veren´e Hikmet Çetinkaya´dan Hanefi Avcı´ya kadar bir sürü isim bu konuda kitap yazdı. Hepsinin iddiaları da delillendirilemedi. Yani Ahmet Şık cemaate dokunan bir kitap yazdığı için tutuklanmış olamaz. Ayrıca şunu da ifade etmek lazım ki bu ülkede üzerinden en fazla ekmek yenen kişilerden birisi de Fethullah Gülen´dir. Gülen´le ilgili ne yazsanız çok satar iyi reyting alır. O yüzden ´Cemaate dokundu başı yandı´ geyiklerini geçmek lazım.

Gelelim işin bam teline. Dün gazetelere yansıdı. Savcılıktaki evraklara göre Ahmet Şık´ın kitabı üzerinde ´adeta bir komisyon´ çalışmış. Kitabın farklı kopyalarında farklı ´talimatlar´ girilmiş. Hatta belge üzerinde çalışma yapan birimler ´en az beş kişinin sürece müdahil´ olduğunu da kayda geçiyor. Ayrıca biraz emniyet camiasını tanıyanlar o notların kimin yazdığını çok kolay anlayabilir. Mesela 31. sayfada yer alan notu ancak o talimatı veren kişi bilebilir. Altında imzası olan bakanın bile haberi yoktur oradaki gelişmelerden. Bir gazetecinin bilmesi ancak o talimatı verenin söylemesi ile mümkündür. Ayrıca emniyetin yazışma usullerini bilen herkes o notların bazılarının bir istihbaratçı polis şefi tarafından yazıldığını da anlar.

Anladığım kadarıyla savcılık da ´kitabı yöneten merkezi´ arıyor. Farklı nüshaları toplayıp delilleri kıyaslamaya çalışıyor. Yoksa internet çağında kitabın yayınlanmasını engellemek mümkün değil. Ayrıca iddianameye ´delil´ olarak kitabın konacağını da unutmamak lazım. Yani son kitap baskını bir çeşit delil toplama hareketinden başka bir şey değil. Nitekim söz konusu kitabın 189 sayfalık bölümünün aralık başında Odatv´ye gittiği, 17 Aralık´ta ´düzeltmelerin´ yapılarak kaydedildiği görülüyor. Şubat 2011´de ise Ahmet Şık´ın bilgisayarında 301 ve 302 sayfalık iki ayrı nüsha halinde bulunuyor. Kitabın içeriği ilginç bir şekilde Ulusal Medya 2010 belgesi ile örtüşüyor. İlave edilen notlar, girilmesi gereken talimatlar yine ilginç bir şekilde Ergenekon´un talimatlarına uygun. Sanki kitabın editöryasını Ergenekon´u boşa çıkarmak isteyen bir ekip yapmış. Eldeki veriler Ahmet Şık´ı terör örgütü üyesi yapar mı onu mahkeme sonucunda göreceğiz. Temennim beraat etmesi. Fakat kesin olan bir şey var. Bir kitap böyle yazılıyorsa o eser kitap, yapılan da gazetecilik olmaz. ( Adem Yavuz Arslan / Bugün)

İşte skandal kitabın ayrıntıları

Erhan Başyurt (Bugün): Ergenekon tutuklamaları ve soruşturma süreçlerinde bazı kesimlerin tavrı hiç değişmedi. Bütün tutuklama dalgaları boyunca suç unsuruna ve eldeki delillere bakmadan, kamuoyunda yürümekte olan süreci baltalayacak boyutları öne çıkardılar. Sabah 5´te ev aramalarını eleştirdiler. ´Hasta insanın evi aranır mı´ dediler. ´Dinleme dökümleri özel hayata müdahale´ dediler. ´Tutukluluk süresi uzun´ dediler. ´Muhalefet susturulmaya çalışılıyor´ dediler... Ama ´Hiç bu sanıklara yöneltilen suçlamalar nedir´ demediler. ´Deliller nedir´ demediler. İddianameler yayınlandı, yer vermediler? İltisaklar, irtibatlar, komplolar, gizli belgeler ortaya kondu, yine de eleştirmekten dönmediler. Sürekli sulandırma, kamuoyunu yanıltma çabası içinde hareket ettiler. Tutuklananlara sahip çıkıp, soruşturanı ve yargılayanı, onları afişe edenleri hedef seçtiler. Kimisi derin irtibatlarının ortaya çıkmasından endişe duydu. Kimisi ideolojik dostluklarının kurbanı oldu. Hukukun üstünlüğü, demokratikleşmenin ilerlemesine bile karşı çıktılar. 4 yıldır bir arpa boyu inatlarından geri adım atmadılar.

Bugün Ahmet Şık´ın kitabı yayınlanmasın diye tutuklandığını ileri sürenler, dün Hanefi Avcı´nın kitabı yayınlandığı için tutuklandığını iddia ettiler. Avcı hem Ergenekon´dan hem de Devrimci Karargah Örgütü nedeniyle iki ayrı suçtan tutuklandı. Hakkında 22.5 yıl ceza istendi.

Kitabı dolayısıyla tutuklandı diyenler, çıkıp iddianamedeki deliller konusunda tek kelime etmediler. Ona yöneltilen suçlama delillerini reddedemediler. Şimdi Ahmet Şık´ın kitabı üzerinden dijital fırtına koparmaya çalışıyorlar.

Taraf´tan Emre Uslu dün harika bir yazı kaleme aldı. Soruşturma konusu bir kitabın yayınlanmasının sakıncalarına işaret etti. Savcıların iddianame ile birlikte kitabı, notları ve diğer delilleri yayınlayacaklarına dikkat çekti. Yani iddia edildiği gibi basılmamış kitabı yok etme durumu yok. Aksine Ergenekon´un editörlüğünde hazırlanan ve soruşturmayı yürütenleri tasfiye etmeyi planlayan bir operasyon engellenmeye çalışılıyor. Kitap, üzerine düşülen notlarla birlikte yayınlandığında operasyonun boyutu daha net görülecek. Gazetemiz manşetinde yer alan Emniyet´in İnceleme Raporu, çarpıklığı, kitabı kimlerin yazdırdığını, ne için yazdırdığını, düşülen notlar nedeniyle bütün çıplaklığıyla ortaya koyuyor. Üzerinde Ahmet Şık imzası bulunması neyi değiştirir? Amaç net bir şekilde, Ergenekon´un amaçlarına hizmet etmek ve kilit konumlara yakın isimler getirerek soruşturmayı baltalamak. Kitap soruşturma bitip, iddianame yayınlandıktan sonra yayınlansa ne olur? Bu acele, bu çarpıtma, bu sulandırma gayreti niye?

İşte Ergenekon´un medya stratejisi

Ergenekon´un medya stratejisini ortaya koyan ve Soner Yalçın´da ele geçirilen Ulusal Medya 2010 belgesi aslında bugün yaşananlara ışık tutuyor. İşte hiçbir yoruma ihtiyaç bırakmayan o satırlar;

...Yürütülmekte olan operasyonların siyasal olduğu, AKP ve Cemaatin, Cumhuriyet İlke ve Devrimlerine karşı rövanşist düşüncelerle giriştiği sivil&faşist bir hareket ve diktatörlüğe uzanan yeşil bir devrim olduğu anlatılmalıdır... ...Yürütülen davaların insan haklarını ihlal temelinde, telafisi mümkün olmayan hukuki ve siyasi sonuçlar doğuracağı işlenmelidir... Başlatılan yargı sürecinde karşı tarafın elde ettiği delillerin boşa çıkarılması, değersizleştirilmesi ve normalleştirilmesi adına savunma makamlarının geliştirmekte oldukları argümanlar kullanılmalıdır. Bu kapsamda tespit edilecek zayıf halkalar ve iddialar gündeme taşınmalı ve davanın geneliyle özdeşleştirilmelidir. Davayı yürüten kurumlara yönelik kamuoyu desteğini kırmak için, gerek kurumsal gerekse bireysel düzeyde yıpratılmaları ve güvenilirliklerinin zedelenmesi gerekmektedir...

İnsan bu satırları okuyunca, kimlerin ne için topluma korku pompalamaya çalıştığını daha iyi anlıyor. Sizce de öyle değil mi? ( Erhan Başyurt / Bugün)

Medyada radikal körlük

Gültekin Avcı (Emekli Savcı / Bugün): Dememiş miydim demekten hiç hazzetmem. Ama Odatv operasyonu karşısında, medyadaki derin körlük ve kronik fetişizm için ne söylemeliyim? Dememiş miydim ben size bunları? Dememiş miydim, savcı ve mahkeme medya perspektifine göre değil eldeki mevcut kanunlara göre hareket eder diye... Temenni edilene, rölatif özgürlük zaviyelerine göre değil mevcuda ve eldeki kanunlara göre karar verir diye... Yıllardır DHKP-C, MLKP, MKP, TKP/ML, Dev-Sol, Hizbullah, PKK, KCK soruşturma ve davalarındaki yol haritasını izleyecekler/izlemeleri gerekir diye... Terörle Mücadele Kanunu, Türk Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu bu soruşturmaların yol haritasını açıkça çizer diye... Terör soruşturmalarında yıllardır yapılan rutin uygulama Ergenekon´da yapıldı diye feryat etmenin soğukkanlılıkla, eşitlikle ve adalet duygusuyla ilgisi var mı?

Biraz önce saydığım terör örgütleri soruşturulurken yayınlanan ve yayınlanmayan kitap ve dokümanlar toplanırken neredeydiniz? 4 gün önce 12. Ağır Ceza, Ahmet Şık´ın yayınlanmamış kitabının toplatılmasıyla ilgili ne dedi? Örgütsel doküman. Ben ne dedim Odatv operasyonu yapıldığında? 7 Mart 2011 tarihli Ergenekon´da Medya Fetişizmi başlıklı köşe yazımdan ilgili bölümü aktarıyorum. ... Şimdi de Nedim Şener´in kitabını ve Ahmet Şık´ın yayınlanmamış bir kitabını adres gösterip, basın özgürlüğü diyorlar. İllegal bir örgütün telkin ve tavsiyeleri istikametinde hazırlanan kitap ve yayınlanmasa bile mevcut müsveddelerin hepsi örgütsel doküman sayılır... Bir ihtisas mahkemesi olan 12. Ağır Ceza bu gerçeği tasdik etti. İşin hakikati ve rutini budur çünkü.

Ergenekon soruşturmasına kadar ses çıkarmayıp da, bu soruşturmada gerçekleri eğip bükerek ideolojik rant devşirmeye çalışan hukukçulara bakmayın siz. İki kere iki bu kez dört etmesin diyorlar. Ne kadar takmışlar kafayı kitabın basılmamış olması durumuna. Kitabın basılması veya basılmaması savcı için hiç önemli değil ki. Savcı ve mahkeme ona kitap olarak değil örgütsel faaliyet/doküman/materyal olarak bakar. Önemli olan örgütsel faaliyet çerçevesinde yapılan bir çalışma veya belge olup olmadığı. Yoksa basılıp basılmadığı değil.

İllegal örgütsel faaliyet çerçevesinde cereyan eden, basılan ya da basılmayan tüm belge ve müsveddeler örgütsel doküman sayılır.

Odatv soruşturmasında örgütsel doküman olan Ahmet Şık´ın taslak kitabı, aynı zamanda savcının dayandığı delillerden biri. Bu sebeple savcının örgütsel doküman ve soruşturmada delil saydığı bir materyalin başkalarının elinde bulunmasına izin verilmez.Basılmamış kitap avı, Basılmamış kitaba imha, Kitaba baskın... Bunlar mevcut ceza kanunlarını değil kendi taassup ve hissiyatlarını kanun zanneden, malum koronun inleyen nağmeleri. Diğer terör örgütlerinin yayınları, Öcalan´ın kitapları neden serbest değil? Neden bulunduğu yerlerde toplanır? İllegal örgütlerin hem de şiddet içermeyen bildirilerini medya organları neden yayınlamıyor? Nedim Şener ve Ahmet Şık´a kadar Ergenekon´a ve Ergenekon çizgisine veryansın edenler de hâlâ tereddütler kavşağında yönlerini bulmaya çalışıyorlar. Demek ki bugüne kadar Ergenekon soruşturmasını, gözaltına alınan ve tutuklanan kişilerin sosyal ve ideolojik çizgisine göre yorumluyorlarmış. Demek ki Ergenekon soruşturmasını bilinçsizce ve duygusal bir destekle savunuyorlarmış. Demek ki mevcut ceza sistematiğini dikkate almayan salt bir rasyonel basın perspektifiyle hareket etmişler. Demek ki bir terör soruşturmalarının hangi kriterlere göre yapıldığını zihinlerinin en ücra bölgelerinden bile geçirmemişler. Demek ki bilinçaltlarında Ergenekon operasyonunun siyasal mülahazalarla yapıldığı ön kabulü varmış. Bizimkiler gözaltına alınan veya tutuklanan kişi hakkında kendi sübjektif birikimlerini savcı ve mahkemenin perspektifinin önünde tutmuşlar. Yazık.

Kitapla ilgili inceleme raporu, kitabı (örgütsel materyali) hazırlayanla hazırlatanlar arasındaki ilişkiyi, hazırlanmanın illegal amacını ve Ergenekon örgütsel bağlantısını gözler önüne seriyor. Ergenekon soruşturması, gazetecilerin özgür vicdanlarına ve özgür kalemlerine operasyonel pranga vurmak isteyenleri afişe etmiyor mu? Terör örgütlerinin kılavuzluğunda basın faaliyeti yürütülmez efendiler! Yoksa prangalarınızdan, zincirlerinizden memnun musunuz? Buna da saygılıyız. Ama zincirleriniz bir terör örgütünün elindeyse, adalete düşen o zincirleri kırmaktır. ( Gültekin Avcı / Bugün)

Hep aynı çete

Nazlı Ilıcak (Sabah): Ahmet Şık olayını kitaba sansür diye tanımlamak ve buradan yola çıkarak Ergenekon davasının bir safsatadan ibaret olduğunu söylemek yanlış. Çünkü yürütülen operasyondaki amaç, Emniyet´teki Fethullahçı örgütlenmeyi anlatan İmamın Ordusu kitabının yayınını engellemek değil. Buna benzer iddialar defalarca hem kitaplarda, hem gazetelerde çıktı. Fethullahçı denilen polislerin isimleri, kitapların yanı sıra gazetelerde de yayınlandı. (Aydınlık 10 Ocak 1999/ Star gazetesi 21 Haziran 1999) Ankara Emniyeti´nin (Emniyet Müdürü Cevdet Saral ve yardımcısı Osman Ak´ın), Işık Tarikatı´na üye Emniyetçiler listesinde, (1999) Hanefi Avcı da yer alıyordu. O tarihte, İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun, Hazırlanan listenin bir gazete muhabirinin dahi hazırlamayacağı, mesuliyet ihtiva etmeyen bir liste olduğunu, Işık Tarikatı diye bir tarikatın bulunmadığını açıklamış ve Ankara Emniyeti´ni eleştirmişti. Avcı da, Osman Ak aleyhine tazminat davası açmıştı. (Dün Fethullahçı damgası yiyen Avcı, bugün aynı damgayı başka Emniyet mensuplarına vuruyor. Sabri Uzun´un da İmam´ın Ordusu yazılırken Ahmet Şık´a yardımcı olduğu belirtiliyor)

Ankara Emniyeti´nin Fethullahçı avı yürüttüğü dönemde, İçişleri Bakanlığı´nın görevlendirdiği Mülkiye Başmüfettişleri Muhittin Aliz ve Mete Gürbüz, toplam 528 Emniyet mensubu hakkında araştırma yaptı; MİT Müsteşarlığı başta olmak üzere, diğer istihbarat ve güvenlik birimleriyle irtibata geçildi. Bu kişilerin, Fethullahçı denilen grupla somut bir bağı tespit edilemedi. Bazıları dindardı ama, onların da herhangi bir oluşuma eğilim göstermedikleri belirlendi. (Aralık 1999) İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun, 23 Temmuz 2002´de, Emniyet Genel Müdürlüğü Personel Dairesi´ne gönderdiği raporda, Poliste Fethullahçı örgütlenme iddialarının 1991´den beri dile getirildiğini hatırlatıyor, yapılan araştırmalar sonucunda, böyle bir durumun varit olmadığını belirtiyordu. (Saygı Öztürk-Vaiz) İstihbarat Dairesi´nden gelen bu bilgiye istinaden, Emniyet Genel Müdürlüğü, Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi, Fethullahçı iddialarının iftira olduğunu bildirdi. (6 Ağustos 2002)

Emniyet´te Fethullahçı Örgütlenme iddiaları, defalarca adli ve idari soruşturma malzemesi oldu. Takipsizlik ve beraat kararlarının yanı sıra, idari soruşturmada da, söz konusu kişiler ile cemaat arasında irtibat bulunamadı. Ama aynı yemek ısıtılıp ısıtılıp önümüze getiriliyor.

Poliste gruplaşmalar ve rekabet olabilir. Kimine Milli Görüşçü, kimine sol görüşlü, kimine cemaatçi denilebilir. Benim karşı çıktığım söylem şu: Poliste Fethullahçı bir çete var ve bütün Ergenekon belgeleri bu çete tarafından oluşturuluyor. İşte bu noktada Ahmet Şık´tan, Hanefi Avcı´dan, TBMM´de Fethullah Gülen´e hakaret eden CHP´li İsa Gök´ten ayrılıyorum. Çünkü onlar, cemaati, kötü niyetli bir çete gibi takdim ederek Ergenekon´un özünü tartışmaya açıyorlar. ( Nazlı Ilıcak / Sabah)

(28 Mart 2011, 13:00)

HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN

HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:

Emniyet´in kitapla ilgili incelemesini görmek için tıklayın

Odatv ile ilgili manşetlerimiz

Kontrgerilla Medyası

Ergenekon davasını engelleme girişimleri

Virüs adı: Oda.. Hedefi: Ergenekon´u bozmak

Ergenekon medyası ´karanlık oda´da yapılandırıldı

Sabah Akşam ´Karanlık Oda´yı aydınlattı

Flaş!!! Odatv´ye 2. baskın

Flaş!!! Odatv´ye baskın

http://www.kontrgerilla.com/mnsetgoster.asp?haber_no=3148    yazdır/print

ŞOK! TSK'daki Fetö'den darbe

15.07.2016 22:46 Türkiye, 15 Temmuz saat 22:00'den beri şok dakikalar yaşıyor.. İlk önce Jandarmadan bazı birliklerin İstanbul'un iki yakasını birbirine bağlayan köprüleri tanklarla ulaşıma kapattığı haberleri geldi. İlerleyen dakikala..
Tamamı 15.7.2016

İşte çılgınlıklarının nedeni

17.07.2016 14:13 TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimi "çılgınca" ve "gözü dönmüş" olarak değerlendiriliyor. Bir çok detay bu değerlendirmeye yol açıyor. Örneğin Meclis'in bombalanması.. Örneğin TRT'yi ele geçirirken canlı yayında darbe..
Tamamı 17.07.2016

İşte Paralel'in 81 il imamı

20.01.2015 21:02 Fetullah Gülen cemaatinin Marmara bölge imamı ile birlikte 8 il imamı olduğu iddia edildi. Bu isimlerin fotoğraflı özgeçmişleri yayınlandı. Bu imamların bir devlet memuru gibi terfi alarak kademe kademe yükseldiği iddia ediliyor..
Tamamı 20.01.2015

Paralel'e de Ergenekon'a da hayır

11.03.2014 14:52 Türkiye'de dün yargıda şiddetli bir deprem yaşandı. Daha önce benzeri yaşanmayan bu depremin merkez üssü, Ergenekon davasına bakan özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi oldu. Ergenekon davasına bakan İstanbul ..
Tamamı 11.3.2014

Büyükanıt: Huzurum kalmadı!

19.12.2015 23:00 Abdullah HARUN / kontrgerilla.com - 27 Nisan e-muhtırası soruşturmasında 'şüpheli' olarak sorgulanan dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın ifadesi ortaya çıktı. Kontrgerilla.com'un ulaştığı iki sayfalık ifaded..
Tamamı 19.12.2015

Fehmi Koru sitemize taş attı

12.10.2015 19:46 Maişet derdi nedeniyle yaklaşık 1 yıldır günlük yerine haftalık haber girişine geçmek zorunda kaldık. Dikkat edenler bunu farketmiştir. Saatlerdir süren bu haftalık haber girişini de az önce tamamlamış ve internet..
Tamamı 12.10.2015

Şok!!! Savcı Öz yurtdışına kaçtı

18.08.2015 20:19 HSYK tarafından haklarında terör örgütü üyeliği suçlamasıyla soruşturma başlatılan, ardından mahkemece yakalama kararı çıkarılan savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara'nın yurtdışına kaçtıkları ortaya çıktı. Mahkeme eski s..
Tamamı 18.08.2015

Balyoz Planı gerçek: 7 beraate itiraz

09.10.2016 13:55 Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Orgeneral Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 7 sanığın beraat kararının bozulması yönünde görüş bildirdi. 6 Ekim'de yaşanan gelişmeye göre, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı adına B..
Tamamı 9.10.2016

Belgesel: Gezi'nin ardındakiler

24.06.2013 11:20 Taksim Gezi olaylarına katılanlar.. Haber, açıklama ve attıkları twitlerle destek verenler.. 'Çapulcu' olduklarını açıkça belirtenler.. 'Mesele Gezi değil sen hala anlamadın mı?' diyerek hükümeti bir ayaklanma ile devirmeye destek verenler..
Tamamı 24.06.2013

7 sanıklı Balyoz davası kapandı mı?

16.12.2018 11:00 İstanbul'da, Fetö yargısının etkin olduğu dönemde açılan ve 237 sanığın müebbet hapse mahkum edildiği, Fetö ile mücadelenin başlamasının ardından davanın kumpas olduğuna dair somut delillerin ortaya çıkması üzerine..
Tamamı 16.12.2018

Humeyni planı suya düştü

08.11.2014 13:58 Yıllardır ABD'de yaşayan Türk vatandaşı Fetullah Gülen'in Türkiye'ye dönmekten kesinlikle vazgeçtiği ileri sürülüyor. Gülen cemaatinin liderliğini yapan Fetullah Gülen, kendisine DGM tarafından dava açılmadan hemen önc..
Tamamı 8.11.2014

Gülen: 28 Şubat MGK'sı sevaptı

01.11.2014 17:35 Erdoğan'ın ilk kez 'Cumhurbaşkanı' sıfatıyla başkanlık ettiği Ekim ayı MGK toplantısı 10 saati aşarak en uzun MGK rekorunu kırdı. 28 Şubat süreci kararlarının alındığı MGK toplantısı ise 8 saat sürmüştü. MGK'da paralel..
Tamamı 1.11.2014

Ayrıntılarıyla 7 Şubat krizi

08.02.2014 15:18 Tarih: 7 Şubat 2012.. Ankara, Cumhuriyet tarihinde benzeri görülmemiş bir olayla sarsıldı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan dahil 5 MİT yöneticisi hakkında savcılık tarafından yakalama kararı çıkartıldı.. Sabah gazetesinden A..
Tamamı 8.2.2014

Beddua etti, suç duyurusu yağdı

27.01.2014 13:03 Fetullah Gülen'in avukatı: Psikolojik harekâtta yeni aşamaya geçildi.. Fetullah Gülen Hocaefendi'nin avukatı Nurullah Albayrak, müvekkili hakkında ortaya atılan iftiraların suç duyurusu şeklinde yargıya taşınması suret..
Tamamı 27.1.2014

Paralel Yapı = P2 Locası

14.01.2014 15:48 Gülen cemaatinin lideri Fethullah Gülen'in paralel yapıyı uzaktan yönetmek için yaptığı telefon görüşmeleri bugün internette yayınlandı. (1) Görüşmelerde Gülen'in, bir dini cemaat liderinin ötesine geçerek siyaset..
Tamamı 14.1.2014

Özkök ve Yalman'dan şok inkar

03.11.2014 19:23 Balyoz davasında Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 'hak ihlali' kararı üzerine yeniden yargılama başladı. Duruşma, Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Anadolu Adalet Sarayı'ndaki 450 kişilik Şehit Hakan Kılıç Konferans Salo..
Tamamı 3.11.2014

Yabancı vakıflara suç duyurusu

02.12.2013 16:57 Sivil Toplum Kuruluşu Adalet Platformu, Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı vakıflar hakkında, yasak olmasına karşın Türkiye'deki siyasi olaylara müdahale ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusund..
Tamamı 2.12.2013

Düşünen adam da olacak mı?

19.06.2013 17:17 Taksim Gezi olayları 19 günlük bir süreç sonra polisin Gezi parkını boşaltmasıyla sona erdi. Ancak artçı gelişmeler sürüyor. İki gündür 'duran adam' eylemi gündemde. Hükümeti protesto eden ve Gezi eylemcilerine destek ..
Tamamı 19.6.2013

Fetö'nün Şok Mangasına dava

21.11.2022 14:22 Ankara'da, Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'cü olmayan askeri öğrencilerin "şok mangası" yöntemiyle fiziki ve psikolojik şiddet uygulayarak okulu bırakmalarına neden oldukları ileri sürülen 8 eski asker hakkında "işkence ..
Tamamı 21.11.2022

Kara Kuvvetleri: 80 Müebbet Onandı

29.11.2022 10:33 Ankara'da, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) karargahında yaşanan olaylara ilişkin aralarında 4 eski generalin de bulunduğu 132 sanıklı dava dosyasının istinaf incelemesi tamamlandı..
Tamamı 29.11.2022

Kars: 12 Müebbetin Gerekçesi

30.11.2022 13:13 Kars'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine katıldıkları ve örgütün kentteki sözde 'ana komuta kademesi'nde yer aldıkları iddia edilen, aralarında örgütün sözde 'sıkıyönetim komutanı' ve dönemin 14. Me..
Tamamı 30.11.2022

Yakalanan İlk Darbeciye Müebbet

29.11.2022 11:03 Bursa'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Bursa'da sözde 'sıkıyönetim komutanı' olmayı beklerken 'yakalanan ilk darbeci' olan dönemin İl Jandarma Komutanı Yurdakul Akkuş'un da..
Tamamı 29.11.2022

Darbeci Yaver'in Müebbeti Onandı

29.11.2022 10:43 Ankara'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi akşamı Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın kaldığı oteli darbecilere bildirdiği belirlenen eski başyaver Ali Yazıcı'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet ile eski Dalaman Deni..
Tamamı 29.11.2022

Çatı Davada Müebbetler Değişmedi

29.11.2022 10:22 Ankara'da, Yargıtay'ın 15 Temmuz darbe girişiminden önce açılan FETÖ çatı davasında, örgütün tepe yöneticileri eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski milletvekili İlhan İşbilen, keski Zaman Gazetesi İm..
Tamamı 29.11.2022

Askeri Hakimlere Müebbet Onandı

02.12.2022 09:55 Ankara'da, Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesince FETÖ'nün darbe girişiminde yer alan dönemin Genelkurmay Başkanlığı adli müşavirleri Hayrettin Kaldırım ve Muharrem Köse'nin de aralarında bulundu..
Tamamı 2.12.2022

Poyrazköy Kumpası: 1. Dava Başladı

28.11.2022 13:39 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün "Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat, Kafes eylem planı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Amirallere Suikast" gibi davalardaki usulsüzlüklere ilişkin polis mem..
Tamamı 28.11.2022

Poyrazköy Kumpası: 2. Dava Yargıya

28.11.2022 15:42 İstanbul'da, kamuoyunda 'Poyrazköy davası' olarak bilinen dava ve soruşturmalarda görev alan 48 eski hakim ve savcı hakkında 'gizliliği ihlal', 'iftira', 'suç delillerini yok etme', 'kişisel verileri hukuka aykırı olar..
Tamamı 28.11.2022

1985'teki Sınav Hırsızlığına Dava

02.12.2022 12:37 Ankara'da, FETÖ irtibatı nedeniyle hakkında dava açılan eski Albay Cengiz C.'nin, 1985'te yapılan askeri lisesi sınav sorularını, 'örgüt abisi' aracılığıyla önceden aldığını itiraf etmesi, verdiği bilgilerin doğru çı..
Tamamı 2.12.2022

Pinhan Restaurant'a 9 Hapis

30.11.2022 12:08 İstanbul'da, Fetullah Gülen liderliğindeki terör örgütü (Fetö) adına faaliyetlerde bulunulduğu gerekçesiyle kayyum atanan örgütün karargahı konumundaki Maltepe Pinhan Restoran yapılanmasına dair 45 sanıklı davaya devam..
Tamamı 30.11.2022

Zırhlı Tugay Darbe davası

30.11.2022 12:40 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin aralarında muvazzafların da bulunduğu 28'si tutuklu 138 askerin 'kamu malına zarar verme' suçundan altışar yıl ile 'Anayasal düzeni ort..
Tamamı 30.11.2022

Darbede Valilik İşgali davası

30.11.2022 12:29 İstanbul'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde İstanbul Valiliğinin işgalini konu alan 90 sanıklı davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından bozulan eski Yarbay Recep Karaçam'ın yeniden yargılan..
Tamamı 30.11.2022

Donanma Darbe davası

28.11.2022 13:24 Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığındaki eylemlere ilişkin davada dosyaları ayrılan 6'sı tutuksuz, 13'ü firari 19 sanığın yargılanmasına devam edildi..
Tamamı 28.11.2022

Adana Yasadışı Dinleme davası

21.11.2022 12:10 Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden hüküm giyen eski İl Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan ile terörden sorumlu emniyet müdür yardımcısı İsmail Bilgin'in, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubunu yasa ..
Tamamı 21.11.2022

Tır Kumpası Organizatörleri davası

21.11.2022 11:57 Adana ve Hatay'da MİT tırlarının durdurulması ve aranmasını organize ettikleri gerekçesiyle haklarında 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıl 5'er ay hapis cezası istemiyle dava açılan Fetullahçı Terör Örgütü'nün ..
Tamamı 21.11.2022

13.08.2001'den beri ziyaretçi sayısı:
66.032.650