Fazıl Say ve Fuad Kavur gibi 2 Türk ile 28 yabancı sanatçı, İngiliz gazetesi The Times´a tam sayfa ilan vererek Gezi olaylarında hükümetin takındığı tavrı ve polis müdahalesini ağır cümlelerle eleştirdi. Gezi olaylarıyla aynı günlerde İngiltere´de gerçekleşen polis şiddetine hiç değinilmeyen ilanda inanılmaz cümleler kullanıldı. Her satırı hakaret dolu ilanda, Taksim´i terörize eden grupların saldırıları barışçıl gösteriler olarak lanse edilirken, bu saldırılara yönelik tepkiler zalimlik olarak değerlendirildi. Ülkenin seçimle işbaşına gelmiş, icraatları ile demokrasinin standartlarını yükselmiş meşru iktidarı da ´diktatöryal yönetim´ olarak suçlandı. AK Parti´nin Milli İradeye Saygı Mitinglerinin, Almanya´daki Nazi Partisi´nin Nürnberg´deki yıllık toplantılarına benzetildiği ilanda mitinglere katılan yüzbinlere hakaret edildi. Taksim´i savaş alanına çevirenler için ´Türkiye´nin kurucusu Kemal Atatürk´ün öngördüğü şekilde laik bir cumhuriyet olarak kalmasını isteyen gençlerdi´ denilen ilanda, Erdoğan´ın Strasburg´da yargılanacağı da iddia edildi.
25.07.2013 10:52 İngiliz gazetesi The Times´a dün tam sayfa ilan veren ´çapulcu lobisi´, Gezi Parkı olaylarını bahane ederek Türkiye´ye yönelik saldırı başlattı. Milletin değerlerini aşağılamayı alışkanlık haline getiren lobi, AK Parti´nin mitinglerini Nazi toplantısına benzetti.
Gündeme milletin değerlerine yönelik hakaretleri ile gelen Piyanist Fazıl Say´ın da içinde bulunduğu 30 kadar isim yeni bir karalama kampanyasına imza attı. Gezi olaylarını bahane eden grup İngiliz gazetesi The Times´a dün verdiği ilanda, Türkiye´deki demokratik yönetime hakaretler savurdu.
Her satırı hakaret dolu
İlanda Taksim´i terörize eden grupların saldırıları barışçıl gösteriler olarak lanse edilirken, bu saldırılara yönelik tepkiler zalimlik olarak değerlendirildi. Ülkenin seçimle işbaşına gelmiş, icraatları ile demokrasinin standartlarını yükselmiş meşru iktidarı da ´diktatöryal yönetim´ olarak suçlandı.
Vandalizme övgü yağdırıldı
Bununla da yetinilmeyen ilanda, AK Parti´nin Milli İradeye Saygı Mitinleri, Almanya´daki Nazi Partisi´nin Nürnberg´deki yıllık toplantılarına benzetildi ve bu mitinglere katılan yüzbinlere de hakaret edildi. Taksim´i savaş alanına çevirenler için ise ?Türkiye´nin kurucusu Kemal Atatürk´ün öngördüğü şekilde laik bir cumhuriyet olarak kalmasını isteyen gençlerdi? denildi. İlanda, Türkiye hapishanelerinde Çin ve İran´daki cezaevlerindeki sayının toplamından fazla gazetecinin tutuklu olduğu yalanı da yer aldı. Erdogan´ın Strasburgda yargılanacağı da iddia edildi.
İŞTE İLANIN TAM METNİ
Bay Recep Tayyip Erdoğan Türkiye Başbakanı
Ankara , Türkiye. Temmuz 2013
Sayın Bay Erdoğan,
Aşağıda imzası olanlar, bu mektubu sizin polis güçlerinizin İstanbul´da Taksim Meydanı ve Gezi Parkı ile Türkiye´nin diğer büyük şehirlerindeki barışçı gösterileri, Türk Tabipler Birliği´nin verilerine göre beş kişinin ölmesi 11 kişinin ayrım göstermeksizin biber gazı kullanımı nedeniyle gözünü kaybetmesi ve 8 binden fazla kişinin yaralanmasına neden olacak biçimde, zalimce bastırmasını en güçlü şekilde kınamak amacıyla yazıyoruz. Ancak, Taksim Meydanı ve Gezi Parkı´nın benzersiz bir şiddet kullanımıyla boşaltılmasından sadece günler sonra, tek suçları sizin diktatoryal yönetimine çıkmak olan bu beş ölüye aldırmadan, İstanbul´da Nuremberg Toplanması´nı hatırlatan bir miting düzenlediniz. Sizin hapishanelerinizde Çin ve İran hapishanelerindeki sayının toplamından daha fazla gazeteci var. Buna ek olarak, göstericileri çapulcu, yağmacı, holigan olarak nitelendirdiniz, hatta bu göstericilerin yabancıların yönlendirdiği teröristler olduğunu söylediniz. Oysa gerçekte, bu göstericiler sadece Türkiye´nin kurucusu Kemal Atatürk´ün öngördüğü şekilde laik bir cumhuriyet olarak kalmasını isteyen gençlerdi. Sonuç olarak, bir yandan ülkenizi AB üyesi yapmaya çalışırken, bir yandan Türkiye´nin bir Egemen Devlet olduğunu söyleyerek, AB liderleri tarafından size yönelik tüm eleştirileri reddediyorsunuz. Size 9 Ağustos 1949´da imzalanmış Konvansiyon uyarınca Türkiye´nin Avrupa Konseyi´nin bir üyesi olduğunu, 18 Mayıs 1954´te Avrupa İnsan Hakları Konvansiyonu´nu imzaladığını ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi´nin yetkisini tanıdığını saygıyla hatırlatıyoruz. Bunların sonucunda, beş masum gencin ölümüne neden olan emirleriniz, Strasbourg´da bir davaya dayanak teşkil edebilir.
Saygılarımızla...
İMZACI ÜNLÜLER
Türkiye´den Fazıl Say´ın da yer aldığı, ?Başbakan Erdoğan´a açık mektup?un imzacıları şöyle:
ANDREW MANGO, Atatürk´ün biyografisinin yazarı
HUGO PAGE, Avukat
RONALD THWAITES, Avukat
DAVID LYNCH, Yönetmen ?Mulholland Drive? filmiyle Altın Palmiye ödülü sahibi
SEAN PENN, Aktör/Yönetmen, ?Milk? ve ?Mystic River? filmleriyle Oscar sahibi
VANESSA REDGRAVE, Aktris, ?Julia? filmiyle Oscar ödülü sahibi
SUSAN SARANDON Aktris, ?Dead Man Walking? filmiyle Oscar ödülü sahibi
SIR BEN KINGSLEY, Aktör, ?Gandhi? filmiyle Oscar ödülü sahibi
JAMES FOX, Aktör
FREDERIC RAPHAEL, Yazar, ?Darling? ile Oscar ödülü sahibi
SIR TOM STOPPARD, Senaryo yazarı, ?Shakespeare in Love? filmiyle Oscar ödülü sahibi
CHRISTOPHER HAMPTON, Senaryo yazarı, ?Dangerous Liaisons? filmiyle Oscar ödülü sahibi
LORD JULIAN FELLOWES, Senaryo yazarı ?Gosford Park? ile Oscar ödülü sahibi
VILMOS ZSIGMOND, Sinematograf, ?Close Encounters of the Third Kind? ile Oscar sahibi
BRANKO LUSTIG, Yapımcı, ?Schindler´s List? ve ?Gladiator? ile Oscar ödülü sahibi
RACHEL JOHNSON, Yazar
EDNA O´BRIEN, Yazar
CHRISTOPHER SHINN, Senaryo yazarı
DAVID STARKEY, Anayasa tarihçisi
FAZIL SAY, Besteci-piyanist
LADY CHOLMONDELY, Chopin Society Başkanı
LORD MONSON, Yazar
LORD STRACHCARRON, Belgesel yapımcısı
DOWNSHIRE MARKİSİ, Toprak sahibi
JEREMY CORBYN MP, İşçi Partisi Milletvekili
EDMUND KINGSLEY, Aktör
IGOR USTINOV, Heykeltraş
MAURICE FARHI MBE, Yazar
JACK FOX, Aktör
CLAIRE BERLINSKI, Yazar
OONA CHAPLIN, Aktrist
FUAD KAVUR, Film yapımcısı
KENDİ ÜLKELERİNE KÖR-SAĞIR EMPERYALİSTLER
Gezi olaylarıyla aynı günlerde İngiltere´de gerçekleşen polis şiddetine hiç değinilmeyen ilanda inanılmaz cümleler kullanılıyor. Kendi ülkelerinde; ırkçılık, sorgusuz infaz, katliam, ve benzer bir çok insanlık suçu oluşturan eyleme imza atan ülkelerin sanatçı ve aydınlarının Türk hükümetine terbiye vermeye kalkışır tarzda ilan vermesi, hükümeti seçen halk kesimlerine hakaret etmesi, Gezi eylemcilerinin Türk halkından ne kadar kopuk olduklarının çarpıcı bir ispatı olacak gibi görünüyor.
Hatırlanacağı gibi bir kaç hafta süren Gezi olayları sürecinde bir çok yabancı medya kuruluşu ve ülkeler yalan haber ve skandal açıklamalar yapmış, Başbakan Erdoğan´a açık hakaretlerin edildiği haberlerde hükümet polis şiddeti uygulamakla ve barışcıl gösterileri provoke etmekle itham edilmişti. Bu güçler, AK Parti´nin 1 milyon katılımlı hükümete destek mitingini dahi hükümeti protesto gösterisi olarak gösterebilmişlerdi.
GEZİ´NİN DIŞ BAĞLANTILARI
Gezi olaylarına çok sayıda yabancı uyruklu şahısların katıldığı da ortaya çıkmıştı. Yine, olaylara katılan göstericilere yabancı vakıfların maddi destek verdiği iddia edilmiş, buna dair bir raporun Başbakan Erdoğan´a sunulduğu basına yansımıştı. Bunlarla ilgili ilerleyen günlerde iki çarpıcı gelişme yaşandı. İlki, Gezi olaylarına dair İstanbul´da düzenlenen ilk iddianame idi. 19 Temmuz´da İstanbul Cumhuriyet Savcısı Nazmi Okumuş tarafından tamamlanan dar kapsamlı iddianamede yer alan 20 şüpheliden biri İtalyan uyruklu fotoğrafçı Mattia Cacciatori oldu. ´Toplantı ve gösteri kanununa muhalefet´ ve ´Görev yaptırmamak için direnme´ suçlarından, yani Gezi olaylarına aktif şekilde katılmak ve polise direnmek suçlamasıyla 7 yıla kadar hapsi istendi. 5 Temmuz 2013´te basına bir başka gelişme yansıdı. Buna göre, Hatay´da Gezi Parkı eylemcilerine para dağıtılarak provokasyon yapıldığı ihbarı üzerine ´casus evlerine´ ikiz baskın düzenlendi. Eski Bakan Zekeriya Temizel´in kızı Selin Temizel´in de aralarında bulunduğu Alman Arche Nova ve İngiliz MapAction üyesi 8 kişi gözaltına alındı. 6 yabancı ajanlık suçlamasıyla sınır dışı edildi. Olaylarda yabancıların yer aldığı iddiaları, halen devam eden çeşitli illerdeki Gezi olayları soruşturmalarında mercek altına alınan iddialardan biri durumunda.
Bu bulgular, yani özellikle Gezi olaylarında çarpıcı şekilde ortaya çıktığı gibi, yabancı emperyalist güçlerin Türkiye´de fiilen olaylara katılması, sol ve ulusal kesimlerle ortak hareket etmesi, Gezi eylemcilerinin Türk halkından ne kadar kopuk olduklarının çarpıcı bir ispatı olacak gibi görünüyor. Yabancılarla işbirliği içindeki bu kesimlerin cami kapısını tekmelemeleri, içeriye ayakkabılarla girmeleri, orada içki içip öpüşmeleri, sırtında haç işaretli bir kızılhaç doktorunun camide ortalıkta dolanması, Anadolu´nun işgal yıllarında yaşanan manzaraları hatırlatıyor. Bu manzara ise geriye bir tek söz bırakıyor: Kahrolsun emperyalizm ve onların çapulcu işbirlikçileri!.. (Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
(25 Temmuz 2013, 10:52)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Dolmabahçe Valide Sultan Cami´nin Gezi eylemcilerince işgali görüntüleri
TAKSİM GEZİ OLAYLARIYLA İLGİLİ MANŞETLERİMİZ
Belgeleriyle Gezi´nin Ardındakiler
Saygılı değil, kaygılılar
O vakıflar iş üstünde yakalandı
Gezi´de ilk iddianame hazır