Gazeteci yazar Abdurrahman Dilipak, Gülen cemaati tarafyndan verilmi? olan 'ho?görü ödülü'nü reddetti. Dilipak, cemaatin Mysyr'da askeri darbecilere deste?ini, darbecilerin Mysyr halkyna yönelik katliamlaryna sessizli?ini, Ysrail'e açyk deste?ini, Mavi Marmara katliamyny adeta me?ru gösterir tarzda açyklamalaryny ve paralel yapylanma ile ilgili son aylarda ortaya çykan somut geli?meleri buna gerekçe gösterdi. 'Ortada ne diyalog ve ne de ho?görü kaldy..' diyen Dilipak, 'olaylar bu noktaya gelmeden yapty?ym diyalog giri?imleri de sonuçsuz kaldy.. Bu i?lerin böyle olaca?y belli idi.. Ortada bir 'Cemaat' filan yok.. Bu i? Erdo?an-Gülen ihtilafy da de?il. Ya da AK Parti-Cemaat hesapla?masy da de?il.. Bu Türkiye ile Ysrail'in örtülü bir hesapla?masyndan da ibaret de?il.. Bu i? Uluslararasy sistemle Yslam ümmeti arasyndaki bir hesapla?ma..' dedi. Kendisine ho?görü ödülü verenlerin ?imdi dava açty?yny da belirten Dilipak'yn; Ysrail'e ve Mysyr'daki darbecilere kar?y ho?görü gösteren, buna kar?yn Mysyr'da katledilen binlerce darbe kar?yty vatanda?a ve Mavi Marmara'da hayatyny kaybeden Türk vatanda?laryna ise duyarsyz kalan, hatta onlary otoriteye kar?y gelen teröristler gibi göstermekten çekinmeyen cemaatin bu çarpyk ho?görü tavryndan ?a?kyn oldu?u sözlerine yansyyor.
![]() ![]() ![]() |
21.03.2014 10:24 Gazeteci yazar Abdurrahman Dilipak, Fetullah Gülen cemaati tarafyndan daha önce kendisine verilmi? olan 'ho?görü ödülü'nü reddetti?ini açyklady. Dilipak, cemaatin Mysyr'da askeri darbecilere destek vermesini, darbecilerin Mysyr halkyna yönelik katliamlaryna ele?tiri getirmemesini, Ysrail'e açyk destek vermesini, Mavi Marmara katliamyny adeta me?ru gösterir tarzda açyklamalar yapmasyny ve paralel yapylanma ile ilgili son aylarda ortaya çykan somut geli?meleri buna gerekçe gösterdi. 'Ortada ne diyalog ve ne de ho?görü kaldy..' diyen Dilipak, 'olaylar bu noktaya gelmeden yapty?ym diyalog giri?imleri de sonuçsuz kaldy.. Bu i?lerin böyle olaca?y belli idi.. Ortada bir 'Cemaat' filan yok.. Bu i? Erdo?an-Gülen ihtilafy da de?il. Ya da AK Parti-Cemaat hesapla?masy da de?il.. Bu Türkiye ile Ysrail'in örtülü bir hesapla?masyndan da ibaret de?il.. Bu i? Uluslararasy sistemle Yslam ümmeti arasyndaki bir hesapla?ma..' dedi. Kendisine ho?görü ödülü verenlerin ?imdi dava açty?yny da belirten Dilipak'yn; Ysrail'e ve Mysyr'daki darbecilere kar?y ho?görü gösteren, buna kar?yn Mysyr'da katledilen binlerce darbe kar?yty vatanda?a ve Mavi Marmara'da hayatyny kaybeden Türk vatanda?laryna ise duyarsyz kalan, hatta onlary otoriteye kar?y gelen teröristler gibi göstermekten çekinmeyen cemaatin bu çarpyk ho?görü tavryndan ?a?kyn oldu?u sözlerine yansyyor.
Abdurrahman Dilipak bugünkü kö?esinde ?unlary yazdy:
“HO?GÖRÜ ÖDÜLÜ”NÜ REDDEDYYORUM!
Duydum ki, Fetullah Gülen’in (Ben adynyn “Fethullah” oldu?unu sanyyordum, resmi kayytlarda “Fetullah”my?. Savcyly?a gönderilen ?ikayet dilekçesinde bunun böyle oldu?unu gördüm, onun için o zata resmi ady ile hitap ediyorum) avukatlary aleyhime savcyly?a suç duyurusunda bulunmu?lar.. Davaly olduk yani anlayaca?ynyz..
Eee, bu durumda herhalde onlaryn verdi?i ödülü de reddetmem gerek. Ben bu ödülü reddediyorum!
Sadece bu sebeble de?il. Gelinen noktada ne “ho?görü” kaldy ne de “diyalog” arayy?y.. Ben Mavi Marmara’da adeta bu kampanyanyn sözcülü?ünü yaptym. Ysrail yanda?ly?y u?runa YHH ve Mavi Marmara’yy hedef alanlaryn ödülü benim için ödül de?il, artyk istenmeyen bir yük’e dönü?tü..
Ben Kudüs, Filistin ve R4bia platformlarynyn da sözcülü?ünü yaptym, yapyyorum.. “Ysrail muhibli?i” u?runa bütün bu de?erler kar?y öfke yüklü bir hareketin bana verdi?i bir ödülü daha fazla ta?yyamazdym..
Zaten onlar da benden, benim yaptyklarymdan çok da memnun de?illerdi.. Benim Toktamy? Ate?’le birlikte ba?latty?ymyz bir hareket onlaryn vitrininde ho? bir dekor olabilirdi! Açykçasy kullanyldyk!.. Zaten bir süre sonra, vakfyn tanytym kataloglaryndan benim adymy ve resmimi çykarttylar.
Bir zamanlar da gazetelerinde leyhte ya da aleyhte adymyn geçmesini yasaklamy?lardy. Akyllarynda beni “ademe/yoklu?a mahkum” edeceklerdi.. 1989 sanyrym; Ulvi Alacakaptan’yn “Çala Daktilo” diye bir kitaby var, eski yazylaryndan derleme.. O zamanlar Alacakaptan Zamanda yazyyordu. Orada da alyntylandy?y, Zamandaki kö?esinde benim adymy geçirdi?i için, yazysyndan adymy çykartmasy istenmi?, o da çykartmayynca Zamandaki yazarly?yndan olmu?tu! Sonra ödül verdiler. Beni tavlamalary gerekiyordu.. Birileri benim de bu yapyda yeralmamy istiyordu. Kabul etmeyince ipler tekrar koptu..
Ben bunlary 1970 den itibaren tanyrym. Daha öncesi de var da, öyle ciddiye aldy?ym bir ?ey de?ildi.. 43 yyllyk yazarlyk hayatymda, bir ?ekilde hep bunlary bir ?ekilde izledim..
Ytiraf etmeliyim ki, ben her zaman ve herkese kar?y “ho?görülü” biri de?ilim. Ho? görülmeyecek ?eyleri ho? görmek istemem. Hatta birilerini “ho? görmem” ayny zamanda “sen yanly? yapyyorsun, ama ben seni ho?görüyorum” gibi, kar?ysyndaki küçümseyen bir baky? açysy da var, aslynda i?in içinde.. Bu dü?üncelerimi de ilk kez açyklamyyorum.. “Ho?görü” yerine “ Hüsnü zan” etmeyi tercih ederim.. “Yaratylany ho? görmek, yaratandan ötürü” çok farkly bir anlayy?y ifade eder. Ona bakarsanyz ?eytany da Allah yaratty! “Ey dü?manym sen benim ifadem ve hyzymsyn, gündüz geceye muhtaç, bana da sen lazymsyn”.. ?eytanyn da, Domuzun da bir yaratyly? hikmeti vardyr elbette!
“Diyalog” konusuna gelince, “tearüf etmek”, “bili?mek” bize hep öteden beri ö?ütlenen ?ey de?il mi? Ben de hep, öteden beri insanlarla konu?mayy “güzel sözle ve hikmetle hakky söylemeyi” tercih ettim. Hayatym boyunca yazy ve sözle bunu yapmaya çaly?tym.. Ama hiç bir zaman “dinler arasy” de?il, herkesle “Medinetül Fazyla”ya ula?mak için, “hylful fudul” anlayy?y ile yapmaya çaly?tym.. Birbirimizi ikna etmesek de yaratyly? gayemiz olan “tearüf” (Bili?mek) gere?i, en azyndan kendimi anlatmak ve kar?ymdakini tanymak için böyle yaptym..
1995 de bize bu ho?görü ödülünü vermi?ler.. 19 yyl sonra bu gün, bu ho?görü ödülünü reddediyorum.. Bu gün, ne ben onlary ho?görüyorum, ne de onlar beni..
Bu gün Cuma.. Seçimlere iki haftadan daha az bir zaman kaldy.. Ya?ananlary, yazylyp-çizilenleri biliyorsunuz.. Ortada ne diyalog ve ne de ho?görü kaldy.. Bu olaylar bu noktaya gelmeden yapty?ym diyalog giri?imleri de sonuçsuz kaldy.. Bu i?lerin böyle olaca?y belli idi.. Ortada bir “Cemaat” filan yok.. Bu i? Erdo?an-Gülen ihtilafy da de?il. Ya da AK Parti-Cemaat hesapla?masy da de?il.. Bu Türkiye ile Ysrail’in örtülü bir hesapla?masyndan da ibaret de?il.. Bu i? Uluslararasy sistemle Yslam ümmeti arasyndaki bir hesapla?ma..
Bu hareket görüldü?ü kadary ile bir CIA, MOSSAD, Vatikan’la ortak bir proje.. Dine kar?y bir din, paralel bir din arayy?ynyn ürünü.. Türkiye üzerinden bu yeni dini Yslam co?rafyasyna yaymayy gaye edinen bir hareket.. Paralel bir devlet yapylanmasy ile iktidary ele geçirmeye, derin devletin içinde söz sahibi kylynmaya çaly?ylan bir hareket. Ergenekon-Balyoz bu anlamda, derin devleti tasfiye de?il, içerideki siyasi ömrünü tamamlayan ulusalcy, kemalist, laikçi kadrolaryn ayyklanyp, ye?il sermaye, ylymly islam ve daha do?rusu devleti ele geçirerek toplumu dönü?türmek isteyen, metodik anlamda Kemalist bir öz ta?yyan Ye?il Kemalistleri sistemde enjekte ve entegre ederek derin devleti tahkim operasyonu idi..
Hem böyle dü?ünüp, hem de bu ödülü ta?ymaya devam etmem elbette bir çeli?ki olu?turacakty. Zaten yazy yazdy?ym gazeteyle de davaly.. Kar?ylykly ciddi bir güven krizi sözkonusu.. Onun için bu ödülü reddediyorum.
“Allahym, bize hakky hak, batyly batyl göster. Hakta toplanmayy nasib et.. Bizi nimet verdiklerinin yoluna ilet, gazaba u?rayanlaryn de?il.”
Selam ve dua ile..”
(Abdurrahman Dilipak / Yeniakit)
(21 Mart 2014, 10:24)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: