Aydınlık Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Serhan Bolluk hakkında DHKP-C´nin Önder Babat´ın ölümünden sorumlu tuttuğu Hakan Saraylıoğlu´nu tasarlayarak öldürmek suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle dava açıldı. Davanın ilk duruşması İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nde bugün görüldü. Mahkeme heyeti sözkonusu davanın Ergenekon Davası ile birleştirilmesine karar verdi.
|
|
FLAŞ!!! Serhan Bolluk´un suç dosyası da Ergenekon ile birleştirilecek
Aydınlık Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Serhan Bolluk hakkında DHKP-C´nin Önder Babat´ın ölümünden sorumlu tuttuğu Hakan Saraylıoğlu´nu tasarlayarak öldürmek suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle dava açıldı. Davanın ilk duruşması İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nde bugün görüldü. Mahkeme heyeti sözkonusu davanın Ergenekon Davası ile birleştirilmesine karar verdi.
İstanbul Cumhuriyet Savcısı Ercan Şafak tarafından hazırlanan 6 sayfalık iddianamede, 1 Şubat 2006 tarihinde Küçükçekmece İkitelli Organize Sanayi Bölgesi´nde bir erkek cesedinin bulunduğu, Adli Tıp Kurumu raporuna göre kişinin bağla boğularak öldürüldüğünün anlaşıldığı kaydedildi. Yapılan araştırmalarda öldürülen kişinin Hakan Saraylıoğlu olduğunun tespit edildiğinin belirtildiği iddianamede, yasadışı DHKP-C terör örgütünün internet sitesinde yayınlanan DHKP-C 355, bir halk düşmanını bir kontracıyı cezalandırdık başlıklı örgüt açıklamasında, Hakan Saraylıoğlu´nun DHKP-C´li savaşçılar tarafından gözaltına alındığı, bütün suçları nedeniyle 2 Şubat 2006´da örgüt tarafından cezalandırıldığı ve cesedinin İkitelli Organize Sanayi bölgesine bırakıldığının bildirildiği anlatıldı. Örgüt açıklaması üzerine İstanbul Cumhuriyet Savcılığı´nın soruşturma başlatıldığının ifade edildiği iddianamede, Ergenekon terör örgütü ile ilgili olarak yürütülen soruşturma kapsamında Ulusal Kanal´da yapılan aramalarda 2005 yılı ajandasının ele geçirildiği belirtildi. Ajandanın 19-20-21 Şubat´a ait sayfalarında el yazısı ile Hakan Saraylıoğlu isminin yazıldığının anlatıldığı iddianamede, terör örgütü DHKP-C´nin yayınlanan DHKP-C 355, bir halk düşmanını bir kontracıyı cezalandırdık başlıklı açıklamasında yer alan bilgilerle ajandadaki notların örtüştüğü, ajandanın fazladan bilgi içerdiği ifade edildi.
Serhan Bolluk´un ajandasındaki el yazısında DHKP-C açıklamasında yer olmayan fazladan bilgiler var
İstanbul Kriminal Polis Laboratuarı Müdürlüğü´nce yapılan incelemede ajandadaki el yazılarının Ergenekon terör örgütü üyesi olma suçundan tutuklu olan Aydınlık Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Serhan Bolluk´un el yazısı olduğunun tespit edildiği de iddianamede yer aldı. Örgüt açıklaması ile Serhan Bolluk´un ajandasındaki notların karşılaştırılmasına yer verilen iddianamede, ajandada örgüt açıklamasında yer olmayan fazladan bilgilerin yer aldığı, örgüt açıklamasında ismi geçen görevlilerin telefon numaralarının ajandada yazılı olduğu anlatıldı.
İddianame: Bolluk´un Hakan Saraylıoğlu´nun sorgusuna ve öldürülmesine katıldığı kanaati oluşmuştur
Örgüt açıklamasında başka hiçbir yerde bulunmayan bilgilerin Serhan Bolluk´a ait ajanda da olduğu, ajandadaki bilgilerin örgüt açıklamasından alınmadığı, Serhan Bolluk´un bunu kabul ettiğinin belirtildiği iddianamede, tüm bu veriler değerlendirildiğinde Serhan Bolluk´un boğularak öldürülen maktul Hakan Saraylıoğlu´nun kimliği henüz belirlenemeyen DKKP/C militanları ile birlikte sorgusuna katıldığı, sorgusu sırasında ajandasına el yazısı ile notlar aldığı, bu şekilde Hakan Saraylıoğlu´nun öldürülmesine iştirak suçunu işlediği belirtildi. ( Zaman)
Bolluk´un davası İstanbul 13. Ağır Ceza´nın Ergenekon´a bakan değil diğer heyetince ele alındı
Ergenekon davasının tutuklu sanıklarından Aydınlık Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Serhan Bolluk´un ´Hakan Saraylıoğlu´nun öldürülmesine iştirak etmek´ davası, Ergenekon´la birleştirildi. Bolluk´un savunması, birleşen dosya üzerinden alınacak. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´ndeki duruşmaya, bu suçtan tutuksuz yargılanmasına başlanan ´Ergenekon´ davasının tutuklu sanığı Serhan Bolluk katılmadı. Bolluk´un avukatı Osman Aydın Şahin, gazeteci olan müvekkilinin ajandasındaki notlara dayanılarak iddianame hazırlandığını ve iddianamede maddi yanlışlık bulunduğunu öne sürdü.
Avukat Şahin, terör örgütü DHKP-C´nin açıklamasında olay tarihinin 2 Şubat olarak belirtildiğini ancak cesedin 1 Şubatta bulunduğunu ifade ederek, örgütün bu eylemi benimserken yalan söylediğini savundu. Bu olayın da çeşitli gazetelerde çıktığını anlatan Şahin, iddianamenin, terör örgütünün bildirisi doğru kabul edilerek düzenlenmesinin üzücü olduğunu dile getirdi.
Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Ayar, Bolluk´un dosyasının ´Ergenekon´ dava dosyasıyla birleştirilmesini istedi.
Bunun üzerine söz alan avukat Şahin, ´Ergenekon´ davasında 11 sanığın avukatı olduğunu, o dosyada bu eylemle ilgili hiçbir bulgunun yer almadığını ifade ederek, bunun kapsamlı olan ´Ergenekon´ dosyası ile birleştirilmesi halinde Bolluk´un aklanma hakkının da elinden alınacağını düşündüklerini söyledi. Avukat Şahin, dosyaların birleştirilmemesini talep etti. Mahkeme heyeti, aynı mahkemenin diğer heyetince bakılan ´Ergenekon´ dosyası ile Bolluk´un bu dosyası arasında şahsi ve hukuki bağlantı olduğunu, iddianamenin de birleştirme talebiyle düzenlendiğini kaydetti. Bu dosyaların birleştirilerek sanığın hukuksal konumunun değerlendirilmesinde yarar olduğunu belirten mahkeme heyeti, Bolluk´un dosyasının ´Ergenekon´ dava dosyasıyla birleştirilmesini kararlaştırdı. Mahkeme heyeti, Bolluk´un savunmasının da birleşen dosya üzerinden alınmasını hükme bağladı. ( Habertürk)
(12 Şubat 2009)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: