İkinci Ergenekon davasının 135´inci duruşması başladı. Duruşmada, bir süre tutuklandıktan sonra tahliye edilen eski Elazığ Özel Harekat Şube Müdürü Ayhan Atabek´in savunması alınıyor.
İkinci Ergenekon´da 135. duruşma
İkinci Ergenekon davasının 135´inci duruşması başladı. Duruşmada, bir süre tutuklandıktan sonra tahliye edilen eski Elazığ Özel Harekat Şube Müdürü Ayhan Atabek´in savunması alınıyor.
İkinci Ergenekon davasının 135´inci duruşması başladı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi´nde oluşturulan salonda görülen duruşmaya, CHP Milletvekili gazeteci Mustafa Balbay, gazeteci Tuncay Özkan, ve İbrahim Şahin´in de aralarında bulunduğu tutuklu 17 sanık katıldı. Tutuklu sanıklardan eski Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu ve Oğuz Bulut ise duruşmaya gelmedi. Duruşmada, OdaTV´ye yönelik operasyona ilişkin açılan davada tutuklu yargılanan bu davanın tutuksuz sanığı Yalçın Küçük ile birlikte 12 tutuksuz sanık da hazır bulundu.
AYHAN ATABEK´İN SAVUNMASI
Duruşmada tutuksuz sanık eski Elazığ Özel Harekat Şube müdürü Ayhan Atabek savunmasını yaptı. 21 ay tutuklu kaldıktan sonra tahliye edilen Atabek, İbrahim Şahin´in evinde yapılan aramada ele geçirilen Alevi Bektaşi Federasyonu yöneticileri Ali Balkız ve Kazım Genç ile Ermeni Patriği Mesrob Mutafyan´a yönelik suikast planlarının yer aldığı Tedhiş Planı´nda adını geçtiği için yargılandığını söyledi. Tedhiş Planıyla bir ilgisi olmadığını belirten Atabek, Tedhiş Planı´nı kim neden hazırladı bilmiyorum. Olaylarla ve şahıslarla bir ilgim yok. Hiç bir terör örgütüne yardım etmedim. Terörist değilim dedi. Atabek, davanın sanığı İbrahim Şahin ile eski Özel Harekat Daire Başkanı Behçet Oktay arasındaki telefon tapelerini okuyarak, Behçet Oktay beni aradı. İbrahim Şahin´in Elazığ´a geleceğini söyledi. İlgilenmem için bana İbrahim Şahin´in numarasını verdi. Bende Şahin ile ilk kez o zaman konuştum bir daha da konuşmadım dedi.
Savcı Nihat Taşkın, sanık Atabek´e Eski Özel Harekat Daire Başkanı Behçet Oktay size neden Rambo diye hitap ederdi diye sordu. Sanık Atabek ise Öyle uygun görmüş, öyle takdir etmiş. Bana sadece Behçet Oktay rambo derdi. Onun dışında kimse bana rambo demezdi ifadelerini kullandı.
Sanıklardan Fatma Cengiz´i tanımadığını söyleyen Atabek, Fatma Cengiz´e benim numaramı Kayseri Özel Harekat Şube Müdürü Bünyamin Elitok vermiş. Fatma Cengiz de bana bayram mesajı atmış farkında bile değilim. Bana çok mesaj gelir bayramlarda. Cevap bile vermedim. Ayrıca numaralara da ulaşmak zor değil şeklinde konuştu. Atabek, Kimin yazdığı belli olmayan bir plan yüzünden 21 ay tutuklu kaldım. Çok mağdur oldum, beraatimi istiyorum şeklinde konuştu. Duruşmaya öğle arası verildi. ( DHA)
İkinci ´Ergenekon´ davasında bir süre tutuklu yargılandıktan sonra tahliye edilen Ayhan Atabek, adının eski Özel Harekat Daire Başkan Vekili İbrahim Şahin´den elde edilen Ali Balkız´a yönelik, tedhiş planında geçtiğini ifade ederek, ´Benim bilgim haricinde ismim kullanılmıştır´ dedi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´ndeki duruşmada savunmasını yapan eski Elazığ Özel Harekat Şube Müdürü Ayhan Atabek, 21 ay tutuklu kaldığını belirterek, dosyada kendisiyle ilgili olan 2 adet telefon görüşmesini açıkladı. Atabek, adının İbrahim Şahin ile Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekat Daire Başkanı iken hayatını kaybeden Behçet Oktay arasında 29 Ağustos 2008´de geçen telefon görüşmesinde geçtiğini ifade etti. Söz konusu telefon görüşmesinde Şahin´in, Oktay´a, Elazığ Özel Harekat Şube Müdürünün kim olduğunu sorduğunu belirten Atabek, Oktay´ın da ´Bizim şey Rambo Ayhan, Ufaklık 20. dönem´ diyerek kendisini tarif edip, ismini söylediğinin anlaşıldığını kaydetti. Bu görüşmeye kadar Şahin´in, kendisinin nerede olduğunu bilmediğini ifade eden Atabek, ´Benim kim olduğumu bilmediği, bu görüşmede gayet net anlaşılmaktadır. Bilseydi direkt beni arardı. Diyaloğumuz olurdu´ dedi. Bu görüşmenin ardından, Oktay´ın kendisini arayarak, Şahin´in Elazığ´a geleceğini ve onunla ilgilenmesini söylediğini dile getiren Atabek, ikinci telefon kaydının ise, kendisi ile Şahin arasında olduğunu, bu görüşmede Şahin´e kendisini Elazığ Özel Harekat Şube Müdürü olarak tanıttığını kaydetti.
Atabek, ´Behçet Oktay, merkez teşkilatta en yüksek amirimdir. Daire başkanım, ben şube müdürüyüm. Daire başkanı, şube müdürünü arıyor. Empati yapmanızı istiyorum. Bu sadece emniyet teşkilatında değil, bütün birimlerde böyledir. Daire başkanının söylediği şeyi yerine getirdim. Benim yerime başkası da olsaydı, aynı şekilde hareket ederdi´ dedi.
İbrahim Şahin´in, Elazığ´a geldikten 4 ay sonra, 22 Ocak 2009´da emniyet müdür yardımcısı makamına çağırarak, gözaltına alınma kararını söylediğinde şaşırdığını belirten Atabek, ´Benim adım Şahin´den elde edilen Ali Balkız´a yönelik tedhiş planında geçiyor. Benim bilgim haricinde ismim kullanılmıştır. Balkız, krokideki evi 2008 ocak ayında boşalttığını söylüyor. Şahin ile irtibatımızın olmadığı 29 Ağustos 2008´deki telefon kaydından anlaşılıyor´ diye konuştu.
Atabek, haklarının iade edilmesini ve beraatına karar verilmesini istedi.Savunmasını tamamlamasının ardından savcı Mehmet Ali Pekgüzel´in sorularını cevaplandıran Atabek, el bombasını nasıl kullanacaklarının kendilerine öğretildiğini belirterek, ´Diğer patlayıcılar, terörle mücadele gibi özel eğitimlerde öğretilir´ dedi.
Pekgüzel´in, ´Size zimmetli 10 tane el bombası verdiler. Birini kullansanız da ´10´unu da kullandım´ deseniz bunun bir kontrolü var mı, yoksa beyanınız yeterli olur mu?´ sorusuna Atabek, kendilerine o kadar el bombasının verilmeyeceğini belirterek, ´Verildiğini düşünürsek, sarf ettiğimizi beyan etmemiz yeterli olur´ dedi.
Telefon tapesinde, Behçet Oktay´ın ´Rambo´ diye hitap ettiğini hatırlatılarak, çevresinde de böyle mi tanındığı sorulan Atabek, bu hitabı sadece Oktay´ın kullandığını belirterek, ´Öyle uygun görmüş, öyle takdir etmiş´ dedi.
İbrahim Şahin ile bir tek görüşmesi olduğunu, ancak iddianamede bunun 15 olarak yazıldığını belirten Atabek, bunun bayramlarda attığı bir mesajın da bölünerek 5 mesaj şeklinde iddianameye konulmasından kaynaklandığını söyledi.
Atabek, Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Ali Balkız ve eski Genel Sekreter Kazım Genç´in ismini de ilk defa ifadesi sırasında duyduğunu söylemesi üzerine, sanıklardan Tuncay Özkan´ın, ´Özel harekat şube müdürlüğü yaptınız. Hiç duymadınız mı isimlerini?´ sorusuna, ´Normal insanlarla ne işim olabilir? Benim işim teröristlerle´ yanıtını verdi.
Ayhan Atabek, bu tedhiş planının çok saçma olduğunu ifade ederek, ´PKK eylem yapıyor, ´Ben teröristim, terör eylemi planı yapıyorum´, der mi? Bu planın anlamsız ve çelişkili olduğunu heyete anlatmaya çalıştım´ diye konuştu.
Tutuklu sanık İbrahim Şahin de, Atabek ile telefonla görüşmesinin, Elazığ´a gidiş geliş ve orada bulunmasına ilişkin olduğunu belirterek, ´Hakkımda suçlu insan portresi yaratıldı. Onlara zarar vermemek için Elazığ´da emniyet müdür ve yardımcılarını ziyaret etmedim. Onlar ziyaretime geldiler´ dedi.
Atabek, avukat Celal Ülgen´in sorusu üzerine de görevi nedeniyle kendisine verilen tabancayı duruşmaya geleceği için evde bıraktığını söyledi.
Ülgen´in, ´Terör örgütü üyeliğinden tutuklanıp da tahliye edildikten sonra silahı iade edilen gördünüz mü?´ sorusuna Atabek, görmediğini belirtti. ( AA)
ERDAL ŞAHİN´İN SAVUNMASI
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen İkinci Ergenekon davasında tutuklu sanık İbrahim Şahin´in akrabası olan tutuksuz sanık Erdal Şahin´in savunmasının ardından çapraz sorgusuna geçildi. Babannesi ile İbrahim Şahin´in babasının kardeş olduğunu belirten Erdal Şahin, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel´in sorularına cevap verdi. Savcı Pekgüzel, sözde Ermeni soykırımı nedeni ile Ermeni´lerden özür dilenmesi için 100 aydın tarafından TBMM´ne verilen dilekçeyi hatırlatarak, Bu 100 aydının isim listesine ulaşmak istemişsin. Ne yapacaktın? diye sordu. Duyarlı bir vatandaş olarak üzerine düşeni yaptığını belirten sanık Erdal Şahin, sadece bu kişilerin kim olduğunu merak ettiğini, zaten listeye ulaşamadığını ve bir iki gün içinde de bu kişilerin TV ya da gazetelerde röportajlarının çıktığını söyledi. İbrahim Şahin tarafından bu listenin temini için görevlendirildiği iddia edilen Erdal Şahin, TBMM´nde Ali Yiğit isimli bir tanıdığı olduğunu ve bu kişiden yardım istediğini, ancak bu araştırma için kimseden talimat almadığını iddia etti.
Alevi Bektaşi Federasyonu Genel sekreteri Kazım Genç´e yönelik suikast planlarının bulunduğu Tedhiş raporunda adı geçen Şahin´e Savcı Pekgüzel, Minas Durmazgüler´e, Mesrob Mutafyan´a yönelik suikast planları var. Ermenilerin isim listesi isteniyor. Nedir bunlar, senin bunlarla ne alakan var? diye sordu. Ermeni Patriği Mesrob Mutafyan´ın ismini basından öğrendiğini belirten Erdal Şahin, hakkında iddia edilen suçlamaları kabul etmedi.
Kaleşnikof tüfekle poz verdiği hatırlatılan Erdal Şahin, köylerinde koruculuk sistemi olduğunu, babası Asım Şahin´in korucu olarak görev yaptığını belirterek pikniğe giderken hatıra fotoğrafı çektirmek için babasına ait olduğunu iddia ettiği Kaleşnikof´u da beraberlerinde götürdüğünü söyledi.
Sanık Erdal Şahin´e, soruşturma aşamasında verdiği ifadesinde YURTKUR´da kütüphaneci olarak görev yaptığını, kurum değiştirmek için İbrahim Şahin´den yardım istediğini, kimlik bilgilerini de bu nedenle İbrahim Şahin´e verdiğini söylediği hatırlatıldı. Şahin, bu ifadesinin doğru olduğu şeklinde ifade kullandı.
İbrahim Şahin´in iddia edilen suç tarihinde bölücü örgüt PKK tarafından suikast yapılacağı şeklinde çok tehdit ve ihbar aldığını belirten Erdal Şahin, İstanbul´da koruma ile geziyordu. Ancak Ankara´da koruması olarak gördüğüm hiç kimse yoktu. diye konuştu. Bunun üzerine savcı Pekgüzel, O kadar tehdit alıyor ve Ankara´da koruma istemiyor mu yani? diye sordu. Sanık Şahin ise belki uzaktan koruma olabileceğini, ancak daha fazla bilgiye sahip olmadığını öne sürdü.
Savcı Pekgüzel, sanık Erdal Şahin´e, tutuklu sanıklardan Üsteğmen Taylan Özgün Kırmızı´yı tanıyıp tanımadığını sordu. Şahin´in Kırmızı´yı tanımadığını söylemesi üzerine yaptıkları bir telefon konuşmasını okuyan savcı Pekgüzel, Bir görüşmeniz var. Taylan Özgür Kırmızı´nın sizi aradığı ve sizin de ´Komutanım, İbrahim ağabey Genelkurmay´da toplantıda. O size dönecek.´ dediğiniz görülüyor. hatırlatmasını yaptı. Bunun üzerine sanık Şahin, o zamana kadar Kırmızı´yı tanımadığını ve ilk kez o zaman bir görüşmesi olduğunu söyledi.
Görüşmenin ayrıntılarını anlatması ve tanımadığı halde neden ikisinin bu görüşmeyi yaptıklarını anlatması istenen Şahin, Tam hatırlamıyorum ama belki İbrahim ağabey yanımdadır ve konuşmak istememiş, benim konuşmamı istemiş olabilir. Telefonunu bana vermiştir. Öyle tahmin ediyorum. dedi. Bunun üzerine savcı Pekgüzel, İbrahim Şahin görüşmek istemese de telefonunu size verse arkada bazı sesler olması lazım. Telefonunu size verdiği ana ilişkin dip sesler olması lazım. Ayrıca siz telefonu açtığınızda karşınızdaki kişi size kendisini tanıtmadan, arada hiçbir konuşma geçmeden, kimin aradığını dahi bilmeden bu kişiye siz komutanım diye hitap ediyorsunuz. Ayrıca bu kişinin ne istediğini bilmemenize rağmen İbrahim ağabey Genelkurmay´da diye bilgi veriyorsunuz. diyerek bu konuyu açıklamasını istedi. Ancak sanık Erdal Şahin, bu görüşmenin içeriğine ilişkin daha fazla açıklayıcı bilgi vermedi.
Sanık İbrahim Şahin daha önce yaptığı savunmasında kendisinin de başında bulunacağını iddia ettiği terörle mücadele konusunda yeni bir müsteşarlık kurulacağını söylemişti. Bu müsteşarlık için sanıklardan Servet Kaynak´tan bu birimde çalışabilecek polis isim listesi vermesini istediğini, Taylan Kırmızı´dan da subay isim listesi vermesini istediğini öne sürmüştü. Ancak iddianamede Kaynak ve Kırmızı´nın da aralarında bulunduğu bazı sanıkların isimleri, Alevi Bektaşi Federasyon yöneticileri Kazım Genç ve Ali Balkız ile Ermeni Patriği Mesrob Mutafyan´a suikast planlarının yer aldığı Tedhiş raporunda geçiyor.
Savcı Pekgüzel´in, iddianamede yer alan kendisi ile alakalı bazı telefon görüşmelerini sorduğu sırada sanık Erdal Şahin, telefonunun o dönemde dinlendiğini iddia etti. Şahin, Şimdi bunu nasıl anladığımı soracaksınız. Rehberde kayıtlı bulunan isimleri sırasıyla arıyordu. Hatta telefonum evde kızım yan odada yatarken onu arıyordu. O´da ´baba hayrola bir şey mi oldu. Yan odadan arıyorsun.´ diyordu. Savcı Pekgüzel´in, Telefonunuzu tamire götürdünüz mü? şeklindeki sorusuna ise Şahin, Tamirciye gittiğini ancak telefonunda bir arıza olmadığının söylendiğini belirtti. Saat 17:00´te Erdal Şahin´in çapraz sorgusuna ara verilen duruşma 27 Eylül 2011 tarihine ertelendi. ( Cihan)
(26 Eylül 2011, 12:59)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: