Adalet Platformu, Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı vakıflar hakkında, yasak olmasına karşın Türkiye'deki siyasi olaylara müdahale ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunda ABD, İngiliz ve özellikle Alman vakıflarının Gezi olaylarına aktif destek verdiğini gösteren somut bulgular sıralanıyor. Yabancı vakıfların Ergenekon davası sürecinde de gündeme geldiğine somut bulgularla dikkat çekilen suç duyurusunda, hem yasadışı faaliyette bulunmakla suçlanan yabancı vakıflar, hem de o vakıflarla bağlantıları gündeme gelen CHP'li yöneticiler hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılması talep ediliyor. Suç duyurusunda, yabancı vakıfların Türkiye'de bu şekilde yasadışı faaliyet gösterdiği ve ülke siyasetine yurtiçindeki şubeleri aracılığıyla dışarıdan etki etmeye çalıştığı şüphesinin bir benzerinin Mısır'da da gündeme geldiği ve yürütülen soruşturma ve dava ile bu şüphenin ispatlandığı, çok sayıda yabancı vakıf görevlisinin hapis cezası aldığı hatırlatılıyor.
02.12.2013 16:57 Sivil Toplum Kuruluşu Adalet Platformu, Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı vakıflar hakkında, yasak olmasına karşın Türkiye'deki siyasi olaylara müdahale ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunda ABD, İngiliz ve özellikle Alman vakıflarının Gezi olaylarına aktif destek verdiğini gösteren somut bulgular sıralanıyor. Duyuruda ayrıca yabancı vakıfların Ergenekon davası sürecinde de gündeme geldiğine somut bulgularla dikkat çekiliyor.
Suç duyurusunda; Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı vakıfların Türkiye siyasetine etki etmeye çalıştığına yönelik somut şüphelerinin yürütülecek bir soruşturma ile aydınlatılması, şüphelerin kanıtlanması halinde ise; ilgililer hakkında kovuşturma açılarak gerekli cezalara çarptırılmaları ve ilgili vakıfların Türkiye'deki şubelerinin kapatılması talep ediliyor.
Suç duyurusunda ayrıca yabancı vakıflarla bağlantıları gündeme gelen CHP'li yöneticiler hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılması, suçları tespit edilenlerin gerekli cezalara çarptırılmaları da talep ediliyor.
Adalet Platformu yetkilileri dilekçeyi İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Oktay Erdoğan'a teslim etti.
------------------------------------------------------------------------------
İşte o suç duyurusu:
İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI´NA
(10. Maddeye Göre Özel Yetkili)
ŞÜPHELİLER: Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı vakıfların -ABD, İngiliz ve özellikle Alman vakıflarının- ve CHP’nin yöneticileri, soruşturma ve inceleme sonucunda tespit edilecek diğer kişiler.
MÜŞTEKİ: Adem Çevik TC 12409824156 Şifahane cad. no.14 Süleymaniye Fatih/ist. Tel:05322467411 www.adaletplatformu.com ademgerede@gmail.com
SUÇLAR:Türkiyede kaos çıkarmak, terör faaliyetlerine destekte bulunmak, “Gezi Parkı Darbe Girişimi” ne destek vermek, Ergenekon v.b. Silahlı Terör Örgütü sanıklarına finansal destek vermek. Teröre yardım, anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüs, yasama, yürütme ve yargı faaliyetlerini engellemek
İZAH: Türkiye'de şubeleri bulunan yabancı vakıflardan ABD, İngiliz ve özellikle Alman vakıflarının yasalarla yasaklanmış olmasına karşın Türkiye'deki iç siyasete etki etmeye çalıştığı şüphesini doğuran çok sayıda somut bulgu son senelerde ortaya çıkmıştır. Aşağıda, deliller kısmında bunlardan bizim tespit edebildiğimiz bazılarına yer verilmiştir. Ülkemizi 2013 Haziran ayı boyunca sarsan Taksim Gezi olayları sürecinde bu bulgular artmıştır. Örneğin son olarak; Gezi Parkı eylemleri sırasında göstericilere kapılarını açan Divan Otel sahibi Ali Koç ve Semahat Arsel, bir Alman kuruluşu tarafından ödüllendirilmiştir. Ödülün gerekçesinde Divan´ın Gezi Parkı protestolarında ´sivil dayanışma ve cesaretin önemli bir örneğini´ ve ´misafirperverliğin kriz anlarında da ne kadar gerekli olduğunu´ gösterdiği vurgulanmıştır. Ödül, Batı ve özellikle Alman vakıf ve siyasilerinin Gezi olaylarına yakın ilgisine yeni bir delil teşkil etmektedir. ´Hospitality Innovation Award´ adı verilen ödüle bu yıl (2013) Divan Otelleri´nin sahipleri Ali Koç ile Semahat Arsel layık görülmüştür. Ödülün gerekçesinde Divan´ın Gezi Parkı protestolarında sivil dayanışma ve cesaretin önemli bir örneğini ve misafirperverliğin kriz anlarında da ne kadar gerekli olduğunu gösterdiği vurgulanmıştır. Merkezi Almanya'nın Münih kentinde ´te bulunan PKF hotelexperts isimli kuruluş tarafından verilen bu ödülün Münih´te yapılacak bir törenle sahiplerine takdim edileceği duyurulmuştur.
Batı'nın ve özellikle Alman vakıf ve siyasilerinin Gezi olaylarına yakın ilgisi çok sayıda somut bulguyla ortaya çıkmıştır. Gezi olayları sürecinde Alman medyasında Türk hükümeti ve başbakanına ağır hakaretler edilmiş, Alman Başbakanı Merkel'in Gezi olaylarına yönelik polis müdahalesinin G-8 toplantısında gündeme getirilebileceğini dile getirdiği ileri sürülmüş, Alman milletvekili Claudia Roth ise Gezi olaylarına bizzat katılarak destek vermiştir.
Bu bilgilerin dışında basında dile getirilen bir iddiaya göre, Gezi eylemlerine katılan ya da destek veren güçlerle ilgili bir rapor hazırlanmış ve Başbakan Erdoğan´a sunulmuştur. Ayrıntıları AK Parti Merkez Karar Yönetim Kurulu´nda da konuşulan rapora göre; 8 Alman vakfı protestoların bitmemesi için eylemcilere kol kanat germiştir. Bu vakıfların eylemcilerin gıda sorunu yaşamaması için Taksim Meydanı´na sürekli yemek servisi yaptığı dile getirilmiştir.
Gezi olaylarına yabancı uyrukluların katıldığı da bir başka gerçektir. Bu durum halen yürütülen ve bir kısmı davaya dönüşen Gezi soruşturmalarında yer alan yabancı uyruklu sanıklardan da anlaşılmaktadır. Kendi ülkelerindeki, örneğin Gezi olaylarından kısa süre önce İngiltere ve ABD'de gerçekleşmiş olan çok daha sert polis müdahalesine karşı sessiz kalan bu kişilerin Türkiye'deki olaylarda aktif şekilde yer almalarının, bu suç duyurusuna temel teşkil eden yabancı bir yapılanmanın işi olduğu şüphesini güçlendirdiği görülmektedir.
-Hatay'da iş üzerinde yakalandılar-
Daha somut bir bulgu ise Hatay´da ortaya çıkmış bulunmaktadır. Gezi eylemcilerine para dağıttığı ihbarı üzerine 2013 Temmuz ayı başında biri Alman diğeri İngiliz iki yabancı vakfa baskın yapılmış, üyeleri gözaltına alınmıştı. Hatay´da Gezi Parkı eylemlerini provoke ettiği iddia edilen Alman yardım kuruluşu Arche Nova üyelerinin kaldığı eve operasyon düzenlendi. Maliye eski Bakanı Zekeriya Temizel´in kızı Selin Temizel´in aralarında bulunduğu 5 kişi gözaltına alındı.
Operasyon e-posta ihbarıyla başladı. İhbarda, bazı yabancıların kiraladıkları evde eylem organize ettiği ve göstericilere para dağıttığı ifade edildi. Selin Temizel ile Alman Natia S, İrlandalı Simon B, Arap uyruklu Usame H. ve Sinan G, casusluk suçlamasıyla gözaltına alındı. Savcılık ifadelerinin ardından yabancı uyruklu üç kişi sınır dışı edildi. Evde bulunan 50 bin dolar, 70 bin euro ve 50 bin liraya el kondu. Ele geçirilen dokümanlarda Hatay´da yaşayan Nusayrilere ilişkin bilgiler olduğu belirtildi.
Hatay´da aynı gerekçelerle ikinci casusluk operasyonu İngiliz yardım kuruluşu MapAction üyelerine yönelik gerçekleştirildi. İngiliz James A., Bruce S. ve İspanyol George G. gözaltına alındı. 3 yabancı sınır dışı edildi.
Arche Nova, 1992´den beri uluslararası düzeyde faaliyet gösteren bir yardım kuruluşu. Arche Nova üyelerinin Dışişleri Bakanlığı, AFAD veya Hatay Valiliği´nden izin almadığı belirlendi. Şehirdeki Gezi eylemlerine Türk bayrakları ile katıldıkları belirtilen şüpheliler, insanlığa karşı suç işleyen Esed yanlısı Nusayriler´i Suriyeli sığınmacılara karşı kışkırtmakla da suçlandı.
-Ergenekon sanıklarına finansal destek-
Yabancı vakıfların yasak olduğu halde Türkiye´deki siyasete müdahale ettiği iddiaları Ergenekon davası sürecinde de gündeme gelmiş ancak üzerine gidilmemişti. Alman vakıflarından Ergenekon sanıklarına gönderilen parasal destek belgelerle ortaya çıkmış ancak bu konuda ayrı bir soruşturma açılmamıştı.
Almanya´nın Türkiye üzerindeki siyasi nüfuz çabasının çok fazla olduğu, defalarca gündeme gelmiştir. O kadar ki, Başbakan Erdoğan, 2011 Ekim ayında yaptığı bir konuşmasında konuya değinme ihtiyacı hissetmiştir. Alman vakıflarının PKK´ya ve CHP´li belediyelere yardım ettiğini dile getiren Erdoğan, şunları da söylüyordu: “Alman vakıflarının, uzun zamandır Türkiye´de ne yazık ki buna benzer bazı girişimleri olmuştur. Hatta ana muhalefet partisine bu şekilde yardım konusu tartışma konusu da olmuştur, tartışılmıştır, medyada bu yayımlanmıştır. Fakat tabii o gündür bugündür bu iş üzerine gidilmediği için belki belli noktada kalmıştır.”
-Prof. Hablemitoğlu suikasti ile Alman vakıflarının bağlantısı-
Başbakanın dile getirdiği CHP ve PKK´ya finansal yardımın ötesinde de durumlar söz konusu idi. 2002 sonunda silahlı saldırıda hayatını kaybeden Prof. Dr. Necip Hablemitoğlu´nun bu vakıfların Türkiye´deki etkilerini araştırdığı sırada öldürüldüğü iddia ediliyor. Ölümünde Ergenekon örgütünün parmağı Ergenekon davasında gündeme geldi. Hablemitoğlu suikastinin ardında Almanya´nın olduğu, bu ülkenin isteği doğrultusunda suikastin Ergenekon örgütünce gerçekleştirildiğine dair güçlü bulgular ortaya çıktı. Hablemitoğlu´nun ölmeden önceki son araştırması, Alman vakıflarının Türkiye´deki faaliyetleri üzerineydi. Hablemitoğlu´nun, Alman vakıflarının Türkiye´de yasal olmayan çalışmalar yaptığı, etnik ve mezhepsel ayrılıkları körüklediği ve altın madeni karşıtlarını örgütlediği yönünde çok önemli bilgilere ulaştığı ileri sürülüyor. Bu bilgileri 26 Aralık 2002´de Ankara 1. Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi´nde görülmeye başlanacak 15 sanıklı ´Alman Vakıfları´ davasında açıklaması bekleniyordu. Ancak duruşmaya 8 gün varken öldürüldü.
-Bedrettin Dalan'a sahte pasaport-
Yine Almanya'nın, Ergenekon firarisi Bedrettin Dalan´a sahte pasaport verecek kadar ileri gittiği de bir gerçektir. Dalan'ın Sinan Akkuş adına düzenlenmiş sahte bir pasaport taşıdığı belgeleriyle basında yer almıştır. Almanya Dalan'ı Türkiye´ye iade etmeyi de reddetmektedir. Yine Alman derin devletinin Türklere yönelik dönerci cinayetlerinin ardından çıktığı da bir gerçektir. Türklere yönelik kundaklama olaylarının ardında da aynı gücün rol aldığı şüphesi var. Gezi olaylarında Türk kontrgerilla yapılanması olan Özel Harp Dairesi elemanlarının yer aldığı ileri sürülmüştü. Alman ve Türk kontrgerilla teşkilatlarının hala güçlü olduğu ve yardımlaştıkları bizzat Alman araştırmacılar tarafından da dile getirilmektedir. 1990 sonunda İtalya´da patlayan Gladio skandalı sonrasında tüm NATO üyelerinde kurulduğu, İtalyan savcıların ulaştığı belgelerle ve üye ülkelerin yetkililerince yapılan açıklamalarla kanıtlanan Ergenekon benzeri Gladio teşkilatlarının tüm üyelerde tasfiye edildiği açıklanmasına karşın Türkiye´de bunun yapılmadığı yıllardır zaten biliniyordu. Bu Türk kontrgerilla teşkilatının varlığı artık savcılar tarafından da -örneğin Ergenekon davası iddianameleri ve esas hakkındaki mütalaada- dile getirilmektedir. Türklere yönelik yakın zamanda yaşanan ve altından Alman derin devletinin çıktığı Dönerci cinayetleri üzerine açıklama yapan Alman araştırmacılar ise teşkilatın Almanya kolunun da halen var olduğunu, Alman ve Türk Gladio teşkilatlarının halen güçlü şekilde varlıklarını sürdürdüğünü ve işbirliği yaptıklarını dile getirmişlerdir.
-Mısır'daki gelişmeler-
Bu suç duyurusunda dile getirilen şüphelerin bir benzeri Mısır'da ortaya çıkmış ve yürütülen soruşturma sonucu kanıtlanmıştır. Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek´in 2011´de Tahrir ayaklanması ile devrilmesinden sonraki yeni anayasal süreçte Mısır´da yabancı vakıflara baskınlar yapılmış, ABD, Alman ve İngiliz vakıflarının 43 yöneticisi 2011 sonunda gözaltına alınmıştır. Mısır Başsavcılığı söz konusu kişilerin sivil toplum kuruluşu adı altında ülkede siyasi faaliyetler yürüttüğünü, 2012 Mart ve Aralık ayları arasında izinsiz açılan 6 kuruluşun temsilcisinin, yabancı kaynaklardan fon sağladığını ortaya koymuştur. 43 sanık hakkında açılan dava 4 Haziran 2013´te sonuçlanmış, Mısır Ceza Mahkemesi, sanık olarak yargılanan sivil toplum kuruluşu (STK) temsilcilerini siyasi faaliyetler yürüttüğü gerekçesiyle 1 ila 5 yıl arasında hapis cezasına çarptırmıştır. Amerika Birleşik Devletleri Ulaştırma Bakanı Ray Lahood´un oğlunun da aralarında bulunduğu 16 Amerikalı hakkında 5 yıl hapis cezası verilmiştir. Dava sonucunda Alman Konrad Adenauer Vakfı´nın yöneticilerine ve büro sorumlularına da 5´er yıla kadar varan hapis cezası verilmiştir. Toplamda 43 sanığın tümüne ceza verilmiştir. Mahkeme ayrıca sivil toplum kuruluşlarına ait tüm evrak ve dokümanlara el konulmasını ve ofislerinin kapatılmasını kararlaştırmıştır. Bu dava, yasak olmasına rağmen yabancı vakıfların Mısır´da siyasi faaliyetlerde bulunduğunu kanıtlamıştır.
Batı ülkelerinin vakıf ve kuruluşları aracılığıyla başka ülkelerin iç siyasetine nasıl etki etmeye çalıştığı Mısır´da net şekilde görülmüştür. Ve halen görülmeye de devam etmektedir. ABD Berkeley Üniversitesi öğrencileri bilgi edinme yasası kapsamında ABD´nin çeşitli dernek ve kuruluşlar aracılığıyla Mısır´da Cumhurbaşkanı Mursi karşıtı göstericilere parasal yardım yaptığını kanıtladılar. Benzer bir şüphe Türkiye´deki Gezi olaylarında da söz konusu.
Hatay´da bunun somut bir örneği tespit edilmiştir. Askeri darbelere hep karşı olduklarını açıklamalarına rağmen Batılıların ve Almanların Mısır´da farklı davranmalarının bir izahı yok. Ama aslında var. Darbeye darbe dememeleri, geçen bir kaç ayda darbeciler tarafından bir çok katliamlar yapılmasına ve demokrasi isteyen kitlelerin öldürülmesine karşın buna tepkisiz kalmaları, insanlık suçu işlenmesine karşın darbecilere yardıma devam etmeleri insanlık suçuna yardım teşkil ediyor. Ülkelerinin iştirak ettiği bu suçu eleştirmek ve bu konuda ödüller vermek yerine, başka ülkelerin iç siyasetine ödül maskesi altında müdahale etmek, çağdaş Batı demokrasisinin, ´ikiyüzlülük ödülü´nü hakettiği anlamına geliyor. Dolayısıyla Alman PKF kuruluşu tarafından Divan oteline verilen Gezi ödülünün otel hizmetlerine gösterilen tarafsız bir ilginin dışında kaldığı ve iç siyasete etkiyi amaçladığına kuşku bulunmamaktadır.
DELİLLER: Tüm yasal deliller, tanıklar, 2002´deki Alman vakıfları davasına bakan Ankara 1. Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi v.b. Ceza Mahkemesi´ndeki deliller, Ergenekon davasına bakan İstanbul 13.Ağır v.b. Ceza Mahkemesi´ndeki deliller, Gezi soruşturmalarına bakan savcılıklardaki deliller, bilahare tarafımızca dosyaya sunulacak diğer deliller ile aşağıda bir kısmı verilen ilgili haberler:
"Almanlardan Koç´lu Gezi mesajı", http://kontrgerilla.com/mansetgoster.asp?haber_no=5617
"Yabancı vakıflara dava açılacak mı?", http://kontrgerilla.com/mansetgoster.asp?haber_no=5598
"Belgeleriyle Gezi´nin Ardındakiler", http://kontrgerilla.com/yazilar/gezi_belgeseli.asp
"O vakıflar iş üstünde yakalandı", http://kontrgerilla.com/mansetgoster.asp?haber_no=5445
"Mısır Alman vakıflarını yargılıyor", http://kontrgerilla.com/mansetgoster.asp?haber_no=4291
"Mısır´da ABD rolü belgelendi", http://kontrgerilla.com/mansetgoster.asp?haber_no=5456
"Alman vakıfları Ergenekon davasında", http://kontrgerilla.com/mansetgoster.asp?haber_no=4271
"Ergenekon´un Almanya örgütlenmesiyle ilgili haberler", http://kontrgerilla.com/mansetara_act.asp?aranacak=erge-deutsch
"Sanıklara Ergenekon koruması", http://kontrgerilla.com/mansetgoster.asp?haber_no=4694
"Interpol´e sunulan Ergenekon raporu", http://kontrgerilla.com/mansetgoster.asp?haber_no=4335
"Almanya´dan Dalan´a sahte pasaport", http://kontrgerilla.com/mansetgoster.asp?haber_no=4014
"Almanya Dalan´ı iade etmiyor", http://kontrgerilla.com/mansetgoster.asp?haber_no=4000
NETİCE-İ TALEP: Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı vakıfların Türkiye siyasetine etki etmeye çalıştığı şüphelerinin yürütülecek bir soruşturma ile aydınlatılmasını, şüphelerin kanıtlanması halinde ise; ilgililer hakkında kovuşturma açılarak gerekli cezalara çarptırılmalarını ve ilgili vakıfların Türkiye'deki şubelerinin kapatılmasını ve Ergenekon Silahlı Terör Örgütü sanıklarına finansal destek vermek. Teröre yardım, anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüs, yasama,yürütme ve yargı faaliyetlerini engellemek suçundan cezalandırılmalarını arz ve talep ederiz.
02.12.2013 Adem ÇEVİK
www.adaletplatformu.org darbesavarlarbirligi@gmail.com
Tel: 05322033274
------------------------------------------------------------------------------
ALMAN VAKIFLARININ CHP'YE YARDIMI BELGELENDİ
Hatırlanacağı gibi, Birinci Ergenekon davasının 19 Ocak 2012 tarihindeki görülen 209. duruşmasında ifade veren Tanık Talip Doğan Karlıbel, Alman vakıflarına ve bu vakıfların Türkiye´deki Ergenekon sanıkları ve CHP´yle bağlantılarına dair çarpıcı iddialarda bulundu. İfadesinde 1997´ye kadar 11 yıl Alman emniyetinde çalıştığını, tercümanlık yaptığını, uyuşturucu alanında da çalıştığını dile getiren Karlıbel, çeşitli Alman Vakıflarından para alan Ergenekon sanıklarını ve aldıkları para miktarını ´belgeleriyle´ tek tek açıkladı. Karlıbel, Alman vakıflarının 1970 yılından bu yana Türkiye´ye 350 milyon dolar para transfer ettiğini savundu. Alman vakıflarının CHP´ye yaptığını iddia ettiği yardıma ilişkin dekontu, dönemin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya´ya verdiğini belirten Karlıbel, ancak Başsavcının CHP ile ilgili bu iddianın üzerine gitmediğini öne sürdü. Karlıbel, Ankara 2 No´lu DGM´de görülen Alman vakıflarıyla ilgili davada da eski CHP Milletvekili avukat Şahin Mengü´nün yönetimindeki avukat grubunun, bu vakıfların avukatlığını yaptığını kaydetti. Alman siyasi vakıflarının, CHP ve bazı siyasi partiler ile bölücü örgütler gibi hükümete karşı olan bütün örgütlerle iç içe olduğunu tespit ettiğini savundu.
------------------------------------------------------------------------------
-Vakıflar daha önce de suç duyurusuna konu oldu-
Adalet Platformu, daha önce yaptığı bir suç duyurusunda CHP'nin kapatılması talebinde bulunmuş, CHP'nin yabancı vakıflardan aldığı finansal yardımın Ergenekon davasında belgelenmesini de deliller arasında göstermişti.
(Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
(02 Aralık 2013, 16:57)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Almanlardan Koç´lu Gezi mesajı
Yabancı vakıflara dava açılacak mı?
O vakıflar iş üstünde yakalandı
Mısır Alman vakıflarını yargılıyor
Mısır´da ABD rolü belgelendi
Alman vakıfları Ergenekon davasında
Ergenekon´un Almanya örgütlenmesi konulu manşetlerimiz
Belgeleriyle Gezi´nin Ardındakiler
TAKSİM GEZİ OLAYLARIYLA İLGİLİ MANŞETLERİMİZ
Adalet Platformu ile ilgili manşetlerimiz
CHP hakkında şok iddialarda bulunan Ergenekon tanığı Talip Doğan Karlıbel´le ilgili tüm manşetlerimiz
ÖRNEKLERLE CHP´NİN ERGENEKON VE BENZER DAVALARDA SEMPATİZANLIKTAN ÖTE TAVIRLARI
´ERGENEKON VE CHP´ MANŞETLERİMİZ