Ve, ancak halk bitirir bu korkunç oyunu.. En saygın görünüşlü yargıçlar çetelerle işbirliği yaptı, onların suçlarının üstünü örttü. Biliyorsunuz tuhaf bir atama skandalı yaşıyoruz. Bin beş yüz yargıçla savcının atamalarını belirleyecek olan Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, bu kurulun üyelerinden Ertosun´un ´Ergenekon ve JİTEM davalarının savcılarını´ değiştirmek için direnmesi nedeniyle tıkandı. Anlaşılan kurulun diğer yargıç üyeleri de Ertosun´a katıldı. Hükümet ise işlerini başarıyla yapan savcıları yerlerinde tutabilmek için kararlı bir şekilde direniyor. Sırf Ergenekon ve JİTEM davalarının savcılarını yerlerinden atmak için 1500 kişinin atamalarının önünü tıkayan Ertosun´un, bir Ergenekon sanığıyla buluşmasının resmi yayınlandı dün. Star ve Yeni Şafak gazeteleri, gerçekten gıpta edilecek bir gazetecilik başarısıyla bu buluşmanın resmini birinci sayfalarından bastılar. Bu ´tuhaf´ buluşmada, kendini ´Ergenekon´un avukatı´ ilan eden CHP´nin avukatı da var. Bir de Danıştay Başsavcıvekilliği´ni yapmış bir hukukçu duruyor yanlarında. Şimdi, bütün yargıçların ve savcıların nereye atanacağına, ne iş yapacağına karar veren bir heyete girmeyi başarmış biri, her şeyi bırakmış Ergenekon savcılarını yerlerinden etmek için uğraşıyor, onlarla birlikte Güneydoğu´da JİTEM davasının iddianamesini yazan savcıyı da o görevden uzaklaştırmak için çabalıyor. Herkes, ´bu adam, neden böylesine hayati iki davanın savcılarını değiştirmek için bu kadar çabalıyor´ diye düşünüyordu. Sanırım o resim bir fikir veriyor.
|
|
AKP, halkın önünü açsın. Halk, bu ´suç özgürlüğünü´ bitirir
Ve, ancak halk bitirir bu korkunç oyunu.. En saygın görünüşlü yargıçlar çetelerle işbirliği yaptı, onların suçlarının üstünü örttü. Biliyorsunuz tuhaf bir atama skandalı yaşıyoruz. Bin beş yüz yargıçla savcının atamalarını belirleyecek olan Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, bu kurulun üyelerinden Ertosun´un ´Ergenekon ve JİTEM davalarının savcılarını´ değiştirmek için direnmesi nedeniyle tıkandı. Anlaşılan kurulun diğer yargıç üyeleri de Ertosun´a katıldı. Hükümet ise işlerini başarıyla yapan savcıları yerlerinde tutabilmek için kararlı bir şekilde direniyor. Sırf Ergenekon ve JİTEM davalarının savcılarını yerlerinden atmak için 1500 kişinin atamalarının önünü tıkayan Ertosun´un, bir Ergenekon sanığıyla buluşmasının resmi yayınlandı dün. Star ve Yeni Şafak gazeteleri, gerçekten gıpta edilecek bir gazetecilik başarısıyla bu buluşmanın resmini birinci sayfalarından bastılar. Bu ´tuhaf´ buluşmada, kendini ´Ergenekon´un avukatı´ ilan eden CHP´nin avukatı da var. Bir de Danıştay Başsavcıvekilliği´ni yapmış bir hukukçu duruyor yanlarında. Şimdi, bütün yargıçların ve savcıların nereye atanacağına, ne iş yapacağına karar veren bir heyete girmeyi başarmış biri, her şeyi bırakmış Ergenekon savcılarını yerlerinden etmek için uğraşıyor, onlarla birlikte Güneydoğu´da JİTEM davasının iddianamesini yazan savcıyı da o görevden uzaklaştırmak için çabalıyor. Herkes, ´bu adam, neden böylesine hayati iki davanın savcılarını değiştirmek için bu kadar çabalıyor´ diye düşünüyordu. Sanırım o resim bir fikir veriyor.
Türkiye´nin en önemli kurumunda, Ergenekon sanıklarıyla fotoğrafı olan bir görevli bulunuyor. Ergenekon´un sanığına yakın. Ergenekon savcılarına düşman. Ve, sanıkla birlikte yakalanmış. Star ve Yeni Şafak gazetelerinin yayımladığı fotoğraf, çok ciddi bir komplo kuşkusunu gündeme getiren bir belgedir bence. Ertosun´un bütün ilişkileri ve daha önceki görevlerinde yaptıkları incelenmelidir. Biz bu adamın adına, o korkunç “hayata dönüş operasyonundan”, Sabancı´nın katili Mustafa Duyar´ın öldürülmesine kadar birçok karanlık olayda rastladık. Şimdi Ertosun´un Ergenekon´la ilişkileri araştırılırken, özellikle Mustafa Duyar dosyası da yeniden açılmalıdır. Hukukçular benden daha iyi bilir elbette ama Ertosun´un “Ergenekon savcılarının yerini değiştirmek için gösterdiği” çabayla, bir Ergenekon sanığıyla birarada yakalanmasını yan yana koyduğunuzda, bu adamın “şüpheli” durumuna girmesi gerekir. Ergenekon savcılarının değiştirilmesi, Ergenekon sanıklarının herhalde en çok istediği şeydir. Ve, onların en büyük isteğini gerçekleştirmek için uğraşan görevlinin de Ergenekon sanığıyla ilişkisi resimlenmiştir. Bu, soruşturulmadan geçilemez. Ertosun, sırtında böyle bir şaibeyle o görevi sürdüremez.
Hükümet HSYK kilidini açamıyorsa halkın önünü açsın halk o kilidi açmasını bilir
Ama “sistem”, Ertosun türü yargıçları koruyabilmek için iyi zırhlanmış, onun hakkında bir soruşturma yürütülmesi için Yargıtay´dan izin çıkması gerekiyor. Yargıtay´ın ortadaki fotoğrafa rağmen soruşturma izni vermemesi kuvvetle muhtemel. “Yüksek Yargının” iyice pervasızlaştığını, kural, yasa, hukuk dinlemez hale geldiğini biliyoruz. Bu sistem, kendi halkını kıskıvrak yakalayıp esir etmiş, istediği zulmü yapabilir ve ceza almadan kurtulur. Bunu bitirmenin yolu, yeni bir anayasayı derhal hazırlayıp referanduma, halkın iradesine gitmek. O fotoğrafa iyi baktığınızda, karşınızdaki “korkunç koalisyonun” sultasından kurtulmak için halktan başka sığınacak bir yer olmadığını anlarsınız. AKP, halkın önünü açsın. Halk, bu “suç özgürlüğünü” bitirir. Ve, ancak halk bitirir bu korkunç oyunu.
HSYK: BİZİ HEDEF GÖSTERİYORLAR!
Ergenekon savcılarının değiştirilmesi için teklif veren HSYK üyesi Ali Suat Ertosun´un Ergenekon sanığıyla yakalandığı fotoğrafla gölgelenen HSYK kendini savundu.
Önceki cumhurbaşkanı Necdet Sezer tarafından HSYK´ya atanan yakın dostu veHakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkanvekili Kadir Özbek, kurulda yaz kararnamesiyle ilgili ´çalışmalar devam ederken bir kısım basında, yasa gereği gizli olması gereken işlemler ve görüşmelerle ilgili yorum yapılması ve kurul üyelerini suçlayıcı ve hedef gösterir nitelikteki yayınlara yer verilmesinin üzüntüyle izlendiğini´ belirterek, ´Kurulun yüksek yargıdan seçimle gelen üyeleri, yargı bağımsızlığının korunması, hakim ve savcılarla ailelerinin mağdur olmaması için her türlü gayreti göstermektedir´ dedi.Özbek, yaptığı yazılı açıklamada, Anayasa´nın 159. maddesi uyarınca kurulan HSYK´nın, mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik teminatı esaslarına göre görev yaptığını belirtti.Adli ve idari yargı hakim ve savcılarını atamak ve nakletmenin, HSYK´nın görevleri arasında olduğunu belirten Özbek, şunları kaydetti:
Faili meçhul öldürülenlerin, asit kuyularına atılanların ve ailelerinin hakları için de gayret gösteriyor musunuz?
´Adalet Bakanlığınca hazırlanan Adli Yargı Hakim ve Cumhuriyet Savcıları Hakkındaki Kararname Taslağı 15 Haziran 2009; Adli Yargı Unvanlı Hakim ve Cumhuriyet Savcıları Hakkındaki Kararname Taslağı ile İdari Hakim ve Savcılarına Ait Kararname Taslağı ise 6 Temmuz 2009 tarihlerinde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyelerine verilmiştir.2461 sayılı Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanunu´nun 19, Hakimler ve Cumhuriyet Savcıları Hakkında Uygulanacak Atama ve Nakil Yönetmeliğinin 26, İdari Yargı Hakim ve Savcıları Hakkında Uygulanacak Atama Yönetmeliğinin 25. maddeleri uyarınca; taslaklarla getirilen teklif ve öneriler, ilgililerin gizli ve açık sicilleri ve diğer evrakıyla birlikte kurul tarafından en geç bir ay içerisinde incelenmekte, aynen veya gerekli görülen değişiklikler oylanarak, karara bağlanmaktadır. Taslakların görüşülmesi sırasında üyeler tarafından değişiklik teklifleri verilmesi ve yeni öneriler getirilmesi mümkündür. Çalışmalar devam ederken bir kısım basında, yasa gereği gizli olması gereken işlemler ve görüşmelerle ilgili yorum yapılması ve kurul üyelerini suçlayıcı ve hedef gösterir nitelikteki yayınlara yer verilmesi üzüntüyle izlenmektedir. Kurulun yüksek yargıdan seçimle gelen üyeleri, yargı bağımsızlığının korunması, hakim ve savcılarla ailelerinin mağdur olmaması için her türlü gayreti göstermektedir.´
(18 Temmuz 2009)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Ahmet Altan, Taraf
HSYK üzerinden Ergenekon davasını akamete uğratma çabaları
Ergenekon soruşturmasını/davasını akamete uğratma girişimleri & provokasyonları
Kontrgerilla´nın yargıdaki örgütlenmesi konulu manşetlerimiz