Ergenekon soruşturması kapsamında hazırlanan ikinci iddianamede yer alan sanıkların yargılanmasına saat 10.00´da başlandı. Bugünkü duruşmaya Emekli Orgeneral Şener Eruygur katılmadı.
|
|
Ve İkinci Ergenekon Davası başladı
Ergenekon soruşturması kapsamında hazırlanan ikinci iddianamede yer alan sanıkların yargılanmasına saat 10.00´da başlandı. Bugünkü duruşmaya Emekli Orgeneral Şener Eruygur katılmadı.
10.00: İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen davaya Levent Ersöz, Hasan Atilla Uğur, Mehmet Ali Büyükçelebi haricindeki 15 tüm tutuklu sanık katıldı. Emekli Orgeneral Hurşit Tolon, Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt´ün eşi Ferda Paksüt, Erol Mütercimler, Ufuk Büyükçelebi ve Sinan Aygün´ün de aralarında bulunduğu 23 tutuksuz sanık da duruşmada hazır bulundu. Tutuksuz sanıklardan Şener Eruygur ise duruşmaya gelmedi. Davayı CHP adına Şahin Mengü ile Mehmet Ali Özpolat takip ediyor.Bu arada, davayı izlemeye gelen Yeni Parti üyesi yaklaşık 100 kişilik gruptan 10 kişi de duruşma salonuna alındı. Duruşmada yoklamaların tamamlanmasının ardından kimlik tespiti işlemlerine geçildi. (Cihan)
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi´nde oluşturulan 740 kişi kapasiteli salonunda görülen davanın ilk duruşmasına, Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay, eski İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Adil Serdar Saçan, eski Esenyurt Belediye Başkanı Gürbüz Çapan´ın da aralarında bulunduğu 16 tutuklu sanık katıldı. Emekli Orgeneral Hurşit Tolon, ATO Başkanı Sinan Aygün, gazeteci Emin Şirin ve Ferda Paksüt´ün de aralarında olduğu 28 tutuksuz sanık da duruşmada hazır bulundu. Tutuklu sanıklar emekli Tuğgeneral Levent Ersöz ve emekli Albay Hasan Atilla Uğur ile tutuksuz sanıklardan emekli Orgeneral Mehmet Şener Eruygur, İlker Güven, Arif Doğan, Ercüment Ovalı, Murat Avar, Siyami Yalçın, Levent Temiz, Merdan Yanardağ ve Hakan Şanlı ise duruşmaya gelmedi. Hakkında yakalama kararı bulunan firari sanık Turhan Çömez ise yakalanamadığı için duruşmada hazır edilemedi. Salona önce tutuklu sanıklar, ardından da tutuksuz sanıklar alındı. Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, duruşmaya katılan sanıkları tespit ettikten sonra duruşmayı başlattı. Başkan Şengün, birinci ´Ergenekon´ davasında aldıkları her sanık için 3 avukat sınırlamasına ilişkin kararın bu davada da geçerli olduğunu bildirdi. Bu arada, bazı avukatlar salona ilk etapta alınmamalarına sözlü olarak tepki gösterdi. Bunun üzerine Başkan Şengün, bütün avukatları salona aldı.
Silivri Cezaevi´ndeki yeni duruşma salonunda görülmesine bugün başlanacak davada iddianamede yer alan sanıklar, duruşma salonuna gelmeye devam ediyor. Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt´ün eşi Ferda Paksüt de eşi ile birlikte duruşma salonuna geldi. Kontrol noktasından geçen Paksüt çifti, gazetecilerle selamlaştıktan sonra duruşma salonuna girdi.
İkinci iddianamede de sanıkları en fazla 3 avukat savunacak
Ergenekon davasında hazırlanan ikinci iddianamede yer alan sanıkların yargılanmasına başlandı. Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, Bir sanığın en fazla 3 avukatı olabilir. hatırlatmasına itiraz eden avukatlara, Bu konudaki kararı önceki duruşmalarda almıştık. cevabını verdi.
Ergenekon duruşmasında sanıkların kimlik tespitleri yapılıyor
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi´nde oluşturulan 740 kişi kapasiteli salonunda görülen davanın ilk duruşmasında, kimlik tespiti alınan tutuksuz sanık emekli Orgeneral Hurşit Tolon, Ankara Üniversitesi İnkılap Tarihi Bölümü´nde doktora yaptığını, evli ve bir çocuklu olduğunu söyledi. Tolon, Ordu Yardımlaşma Derneği ve emekliliğinden olan gelirinin aylık yaklaşık 6 bin 500 TL olduğunu belirtti.
Tutuklu sanıklardan Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay da 1000 TL emekli maaşı bulunduğunu ve gazeteden de 5 bin TL maaş aldığını ifade etti.
Tutuksuz sanıklardan Ferda Paksüt de öğretmenlikten emekli olduğunu ve aylık 2 bin 500 TL geliri bulunduğunu bildirdi.
Bu arada, tutuklu sanıklardan Birol Başaran, ikametgah adresinin sorulması üzerine Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün´e ´Silivri Cezaevi ikamet olarak geçiyor mu?´ sorusunu yöneltti. Başkan Şengün de ´Burası muvakkaten, diğer adresinizi söyleyin´ dedi.
Tutuksuz sanıklardan Mesut Özcan da kalp cerrahı olduğunu belirterek, aylık gelirinin 20 bin TL olduğunu bildirdi.
Yine 21 yıllık gazeteci olduğunu belirten tutuksuz sanık Adnan Bulut ise dava nedeniyle işsiz kaldığını belirtti.
Tutuksuz sanıklardan Mahir Akkar da Başkan Şengün´ün mesleğini sorması üzerine “Savcılar bana iddianamede bazı meslekler tayin etmişler. Onları mı söyleyeyim?” dedi. Mağdur olduğunu ifade eden Akkar, alt komşusuyla yaptığı konuşmaların iddianamede yer aldığını, basın kökenli olduğunu, ancak dava nedeniyle çalışamadığını, babasını kaybetmesinin ardından “Ergenekon”da sanık olarak yer aldığını dile getirdi.
Tutuksuz sanıklardan Fatma Sibel Yüksek de nüfusa kayıtlı olduğu yeri elindeki not kağıdından okuyarak, evlendiğini söyledi.
Tutuklu sanıklardan Osman Gürbüz de çay bahçesi işlettiğini, kira geliriyle birlikte aylık kazancının 3 bin TL olduğunu belirtti.
Yine tutuksuz sanıklardan Ertaç Giray da avukatlık yaptığını ve aylık gelirinin 5 bin 500 TL olduğunu kaydederken, tutuklu sanıklardan Durmuş Ali Özoğlu ise kirada oturduğunu ifade etti. Özoğlu, “Bir yıldır rehin olarak tutuluyorum. Kiraya zam gelmiştir. Yazarım, yayınevim var. Aylık gelirim 2 bin TL” dedi.
Tutuklu sanıklardan Kemal Aydın da Kızılay Genel Merkezi´nden başmüfettiş olarak emekli olduğunu, tutuklu sanık Neriman Aydın ise bu dava nedeniyle bankacılık mesleğinden emekliye ayrıldığını dile getirdi.
Tutuklu sanık Mehmet Ali Çelebi, muvazzaf subay, tutuksuz sanık Önder Koç muvazzaf subay, tutuksuz sanık Noyan Çalıkuşu TSK´da görevli asker olduğunu belirtti.
Tutuksuz sanık Hasan Hüseyin Uçar da muvazzaf subay olduğunu ve Siirt´e tayininin çıktığını söyledi.
Tutuksuz sanık Yaşar Tozkoparan da Kara Harp Okulu öğrencisi olduğunu ifade ederken, öğrenci olduğunu belirten tutuksuz sanık Doğukan Yorulmaz ise aylık gelirinin de Kredi ve Yurtlar Kurumu´ndan aldığı 180 TL olduğunu bildirdi.
Tutuksuz sanık Ercüment Ovalı da Karadeniz Teknik Üniversitesi´nde öğretim üyesi olduğunu ve aylık gelirinin 18 bin TL olduğunu anlattı.
Öte yandan, tutuklu sanıklardan emekli Tuğgeneral Levent Ersöz´ün avukatı Ali Rıza Dizdar ve emekli Albay Hasan Atilla Uğur´un avukatı Filiz Esen, tedavisi süren müvekkillerine celp gelmediğini öne sürdü.
Heyet Başkanı Şengün, mahkeme celbinin sanıkların bulunduğu cezaevlerine gönderildiğini bildirdi. Şengün, bazı sanıkların mahkeme salonuyla ilgili şikayetleri üzerine de ´En büyük salonumuz bu. Daha iyisi yok´ dedi.
Kimlik tespitlerinin yapılması, iddianamede geçen isim sırasına göre devam ediyor.
Ergenekon sanığı Çapan: Profesyonel suçluyum
Ergenekon soruşturması kapsamında hazırlanan ikinci iddianamede yer alan sanıkların kimlik tespitleri devam ediyor. Tespitler sırasında ilginç bir çıkış yapan Esenyurt eski Belediye Başkanı Gürbüz Çapan, Ne iş yaparsınız? sorusuna, Daha önce suç işlerdim. 20 yaşından beri mahkemelerdeyim. Nerede bir suç çıkarsa beni de yazarlar. Daha önce Dev-Yol´dan yargılandım, ´mafya´ diye yargılandım. Profesyonel suçluyum ben. şeklinde cevapladı. Geliri sorulan Çapan, Gelirimi avukatlarımla paylaşıyorum. Birlikte yaşıyoruz. Bir akaryakıt istasyonum ve mülklerim var. Aylık 20 bin TL gelirim var. Ergenekon emeklisim, pardon! devlet emeklisiyim. diye konuştu.
Sanık Tuncay Özkan ise, Yeni Parti Genel Başkanı ve gazeteci olduğunu söyleyince izleyiciler arasında bulunan bir grup alkışladı. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, Burası gösteri yeri değil. Hepinizi dışarı atarım, emeğinize yazık olur. Tuncay Özkan da 10 aydır beni görmüyorlar, müsaade edin karşılığını verdik. Şengün ise, Olmaz, burası mahkeme salonu diye uyarıda bulundu. Özkan, kitap gelirleri ile birlikte toplam 4 bin lira kazandığını söyledi.
İHD üyelerinden Ergenekon davasına destek
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyonu üyeleri Ergenekon Davası´nın görüldüğü Silivri Cezaevi önünde basın açıklaması yaptı. Ellerinde ´Faili Meçhul´ insanların resimlerini taşıyan göstericiler, faillerin Ergenekon davasında yargılananlar olduğunu iddia ederek, davaya destek verdi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü´nde hazırlanan duruşma salonunda görülen 2. Ergenekon davasına verilen ara sırasında toplanan İHD üyesi yaklaşık 50 kişilik grup, Ergenekon sanıklarına tepki gösterdi. Atilla Uğur´a toplu mezarlar sorulsun, Arif Doğan´a ölüm kuyuları sorulsun yazılı dövizler ve faili meçhul cinayet kurbanlarının fotoğraflarını taşıyan grup, sık sık Kayıplar bulunsun hesap sorulsun şeklinde sloganlar attı. Grup adına açıklama yapan İHD İstanbul Şubesi Başkanı Gülseren Yoleri, Ergenekon dosyasındaki deliller ve JİTEM´in kurucuları Veli Küçük ve Arif Doğan, Levent Ersöz, İbrahim Şahin, Osman Gürbüz gibi sanık ve şüphelilerin ifadeleri, insanlık suçlarının, gözaltında kayıplar ve faili meçhul cinayetlerin verilerini yeniden ortaya koymaktadır. İnsan hakları savunucuları ve kayıp yakınları olarak bu bilgi ve belgeler ışığında gözaltında kayıp olaylarının, faili meçhul cinayetlerin, katliamların soruşturulması, bu insanlık suçlarının arkasındaki kurumsal bağlantıların üzerine gidilmesinin her açıdan bir zorunluluk olduğu inancını taşıyoruz. Şeklinde konuştu. Yoleri yaptığı açıklamada yılarca yapılan baskı, keyfi gözaltılar, faili meçhul cinayetler, kaçırılmalar, köy yakmaları gibi zulümlere karşı çıkmak için burada olduklarını dile getirdi. Yoleri, Suçlular bu gün burada yargılandığı için buradayız. Bizler gerçekleri arıyor ve adalet istiyoruz. Gözaltında kayıpların, faili meçhul cinayetlerin, katliamların failleri burada. İfadelerini kullandı. Grup, açıklamanın ardından olaysız bir şekilde dağıldı. (Cihan)
Ergenekon Davası´nda sanık avukatları mahkemeyi reddetti
Ergenekon soruşturması kapsamında hazırlanan ikinci iddianameye ilişkin devam eden duruşmada bazı sanık avukatları tarafsızlığını yitirdiğini öne sürdükleri mahkemeyi reddettiklerini bildirdi. Sanık avukatlarından bazıları ise üye hakim Sedat Sami Haşiloğlu hakkında reddi hakim talebinde bulundu.
Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi içerisinde oluşturulan salonda devam eden duruşmanın öğleden sonraki oturumunda mahkeme heyeti sanık ve avukatların taleplerini dinledi. Talepler sırasında söz alan tutuklu sanıklardan avukat Emcet Olcaytu, iddianamenin içindeki klasörlerde 76 bin sayfa bulunduğunu ve CD ortamındaki bu sayfaları okumak için haftada 3 saat bilgisayar başında kalmalarına izin verildiğini hatırlattı. Bugüne kadar dosyaları okumak için toplam 12 saat bilgisayar başında kaldığını anlatan Olcaytu, Bu kadar sürede tüm sayfaları okumak mümkün değil. Yaptığım hesaplamalara göre bu sürede bu dosyaları okumak için saniyede 2 sayfa okuyabilmemiz gerekiyor. Bu da mümkün değildir dedi. Sanıkların ardından avukatlar taleplerini dile getirdi. Söz alan bazı sanık avukatları mahkemenin tarafsızlığını yitirdiğini öne sürerek, mahkemeyi reddettiklerini bildirdi. Sanık avukatları iddianamenin kabulünün İnsan Hakları Sözleşmesi´ne ve adil yargılamaya uygun olmadığı için mahkemeyi reddettiklerini açıkladı. Bazı sanık avukatları da üye hakim Sedat Sami Haşiloğlu´na yönelik reddi hakim talebinde bulundular.
Tuncay Özkan, Gürbüz Çapan ve taraftarları kendilerini ´bizkackisiyiz´ mitinginde zannettiler
Duruşma salonundaki izleyiciler talepler sırasında söz alan sanıkları alkışlayınca Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, Sizi son kez uyarıyorum, salondan atarım şeklinde uyardı. Bunun üzerine Tuncay Özkan ve Gürbüz Çapan, oturdukları yerden Şengün ile kısa süreli tartıştı.
Durmuş Özoğlu telekulak tartışması başlatmak istedi
Silivri´de bugün başlayan Ergenekon soruşturması kapsamında 2. Davanın ilk duruşmasında ilginç bir diyalog gelişti. Ergenekon soruşturmasının 2. İddianameye ilişkin ilk davada sanıklardan Durmuş Ali Özoğlu ayağa kalkıp şöyle bir talepte bulundu. Özoğlu: Mahkeme heyetinin telefonlarının dinlenip dinlenmediği açıklansın dedi. Mahkeme Başkanı Şengün: Tam olarak ne istediğinizi söyleyin cevabını verince Özoğlu: Ben sadece telefon dinlemelerinden dolayı burada bulunuyorum. Sizin telefonlarınızın dinlenip dinlenmediği açıklansın´ diye tekrarladı. Şengün iki elini açarak ´Bende dinleniyor olabilirim diye cevap verdi.
Sanıklardan bazıları duruşmaları şova dönüştürmeye çalışıyor
Mahkemeden Ergenekon sanıklarına: Kurallara uymak zorundasınız
İkinci ´Ergenekon´ davasında, iddianamenin okunmasına başlanmadan önce sanık ve avukatlara söz verildi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada tutuklu sanık Emcet Olcayto, 249 klasörlük iddianamede 76 bin evrak bulunduğunu belirterek, iddianamenin 34 sayfalık dizi pusulası olduğunu söyledi. Savcılığın 34 sayfaya 249 klasörün içeriğini sığdırdığını dile getiren Olcayto, ´savcılığın artniyetli olduğunu ve savunma haklarını kısıtladığını´ önü sürdü. Olcayto, dizi pusulalarıyla ilgili tutuklu sanıkların savunma haklarının genişletilmesi için mahkemenin bir çalışma yapmasını istedi. Emcet Olcayto, cezaevinde DVD ortamındaki 76 bin sayfaya ulaşmanın zor olduğunu, bilgisayar kullanma imkanlarının kısıtlı bulunduğunu ederek ´Toplam 12 saat bilgisayarda delil klasörlerini inceleme fırsatı bulduk. Hepsini tamamlamamız için saatte 20 klasör incelememiz, bir saniyede 2 sayfa okumamız lazım. Bizden böyle bir şey bekleyen vicdan sahibi varsa bilmek istiyoruz. Bu sanıklar nasıl kendini savunacak, nasıl hazırlanacak? 76 bin sayfayı haftada 3 saat bilgisayar kullanarak nasıl okuyacağız? Koğuşta da 76 bin sayfayı koyacak yerimiz yok?´ diye konuştu. Cezaevinin kendi daktilosunu içeri almadığını öne süren Olcayto, ´İdari dava açmak için yazılı cevap verin dedim. Bilgisayar alınmaz diye cevap verdiler. Ben size dilekçe yazacağım. 8 sayfayı yazmak 4-5 saat sürdü. Nazım Hikmet daktilo ile şiir yazmış. 2009 yılına geldik cezaevinde daktilo yasak. Daktilomu istiyorum´ dedi.
TUNCAY ÖZKAN´IN İSTEĞİ
Tutuklu sanık Tuncay Özkan da iddianamede kendisiyle ilgili suçlamalar olan TCK´nın 311, 312 ve 314. maddeleri ile 6136 sayılı Ateşli Silahlar Kanunu konusunda kendisiyle ilgili hukuki ve fiziki gerekçelerin iddianamede yer almadığını söyledi. Mahkemenin hangi sayfada bu suçlarla ilgili hukuki ve fiili gerekçelerin yer aldığını kendisine bildirmesini isteyen Özkan, konuşmasını şöyle sürdürdü: ´Neyle suçlandığımı bilmiyorum. Savunma yapmak istiyorum. İddianamenin mahkemede okunmaması için de bir talebim var. 10 aydır tutukluyum. Bir yıldır tutuklu olanlar var. İddianameyi herkes okudu. İddianamede okunmadan duruşmalara aralıksız devam edilsin. Yine 2 Ergenekon davası arasında birleştirme gerekçesi bulunmadığını düşünüyorum. Birinci ve ikinci iddianamedeki sanıklar arasındaki sosyal bağlar olabilir. Birleştirme yapılmadan duruşmaya devam edilsin.´
Tutuklu sanık Adil Serdar Saçan da iddianamede Doğu Perinçek´in konuşmasının kendisinin yaptığının belirtildiğini ifade ederek, ´Mahkeme savunmaya matuf taleplerimizi soruyor. Taleplerimizi iletiyoruz. Duruşmada öğrenirsiniz diyorlar. Niye sordunuz o zaman?´ dedi. Savunmaya yönelik gelen CD´lerin cezaevi idaresi tarafından kopyalandığını ve bunların başka yerlere verilebileceğini öne süren Saçan, ´Koğuşlarda televizyon var. Kuş, serçe bile avluya inmiyor. İnternete bağlanamayız. Radyo yayınını alamayız. Bilgisayar olsa ne zararı olabilir. Günde 3 saat bilgisayar olsa da bize yetmez. Şu anda savunmamızı yapacak durumda değilim. Düzeltilmesini istediğim konular düzeltilmedi´ şeklinde konuştu.
Tutuklu sanık Durmuş Ali Özoğlu ise bir yılı aşkın cezaevinde olduğunu belirterek, mahkeme üyelerinin telefonlarının dinlenip dinlenmediğini öğrenmek istediğini söyledi. Telefonları dinlediği için cezaevinde olduğunu iddia eden Özoğlu, ´Bizi tehdit etme durumları yoktu. Esir almaları lazımdı. Esir alındım ben. Telefon konuşmalarımdan dolayı hakkımda 3 müebbet hapis isteniyor. Sizlerin de telefon konuşmaları bu savcıların elindeyse benim savunmam havaya gidecektir´ dedi. Mahkeme heyeti Başkanı Köksal Şengün de telefon dinlemeleriyle ilgili bilgi sahibi olmadıklarını, sadece dinlenebileceklerinin söylediğini kaydetti.
Tutuklu sanık Birol Başaran da aslında bilgisayar konusunda bir sorun yaşamadıklarını, sadece aynı davanın sanıklarının yan yana gelerek savunma hazırlamalarının engellenmek istendiğini öne sürdü. Başaran, mahkemenin sanıkların yan yana gelmelerinde bir sorun olmadığını cezaevine yönetimine bildirmesini belirtti.
Tutuklu sanık Kemal Aydın da adil yargılama hakkının sağlanmasını istediğini belirterek, kendisiyle ilgili aynı iddialarda bulunan bazı sanıkların tutuksuz olarak yargılandığını söyledi. Aydın, mahkemenin tüm tutuklu sanıkları tutuksuz hale getirmesini istedi. Bunun üzerine salondaki izleyiciler bölümünde bulunan bazı kişiler, alkış tuttu.
DELİLLERE İTİRAZ... MAHKEMEYE İTİRAZ...
Tutuklu sanık emekli Tuğgeneral Levent Ersöz´ün avukatı Ali Rıza Dizdar da ´Bilirkişi olarak 5 polis CD´leri çözmüş, fakat yeminleri yok. Bu gizli tanıkların bilirkişilerin geçerliliği yok. Bu deliller usule uygun olmadığı için adil yargılanma olmaz. Dosyadan çıkarılmasını istiyoruz. Ben bu mahkemenin kuruluşunu reddediyorum´ dedi. Başkan Şengün´ün bunu açıklamasını isteyince, Dizdar, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi´ne göre delillerin tam olarak teslim edilmesi gerektiğini ifade ederek, ´Bu dosyada deliller karmakarışık. Mahkeme bu iddianameyi kabul etmekle adil yargılama yapmıyor. Ben de bu yüzden sizi reddediyorum´ diye konuştu. Müvekkilinin duruşmaya gelmek istediğini, ancak celp gitmediği için getirilmediğini belirten Dizdar, müvekkili Ersöz´ün 100 sayfa savunma hazırladığını söyledi. Mahkemenin bir süre önce tahliye olan Arif Doğan´ın durumunu sorduğunu, ancak müvekkilini sormadığını görüşünü aktaran Dizdar, ´Sayın savcılıktan yalan yanlış haberler gidiyor basına. Biz bazı gazeteleri mi takip edeceğiz?´ dedi. Bu sözleri bazı izleyiciler alkışladı.
İZLEYİCİLERE UYARI
Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, izleyicilere son ihtarda bulunduğunu belirterek salonun tamamını boşalttıracağını söyledi. Bu arada Başkan Şengün ile tutuklu sanıklar arasında bazı sözlü diyalogların yaşandığını gözlendi. Başkan Şengün, Tuncay Özkan´a yönelik ´Samanyolunu yargılamıyoruz burada´ dedi. Şengün, tutuklu sanıklara yönelik de ´Abuk subuk konuşmayın, kurallara uymak zorundasınız´ derken, Gürbüz Çapan ile yaptığı diyalog sırasında da ´Burada sizi mahkeme korur´ diye konuştu. Duruşma, avukatların beyanlarının alınmasıyla devam ediyor.
(20 Temmuz 2009)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: