FLAŞ Flaş!!! Kontrgerillacıların 2. TİB baskını başladı

Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi´nin aldığı ancak 50 mahkeme tarafından yasadışı bulunan karar doğrultusunda Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı´nda (TİB), ikinci kez inceleme yapılmasına başlandı. İlk incelemeyi de gerçekleştiren Ankara 1. Sulh Ceza Mahkemesi Hakimi Hayri Keskin, beraberindeki 3 bilirkişi ile birlikte, TİB´in binasına geldi. Yargı yargıya karşı.. 50 mahkemenin yasadışı bulduğu ve TİB görevlilerinden incelemeye izin vermemesini istediği, verilirse veren görevliler hakkında yasal işlem yapacaklarını bildirdikleri TİB yetkililerinin, inceleme kararını uygulamakta kararlı görünen Sincan hakimi Kaçmaz ve ekibine direniş gösterip göstermeyeceği merakla bekleniyor. Kamuoyu şu soruları merak ediyor: Harddiskler kopyalanacak mı?.. TİB görevlileri direnecek mi?.. Polis gücü kullanılacak mı?.. Yaklaşık 3 saat süren inceleme sonrası Hakim Keskin ve bilirkişiler herhangi bir açıklama yapmazken TİB Başkanı Şimşek basın mensuplarına açıklamalar yaptı. Başkanın açıklamalarından çıkan sonuç, harddisklerin kopyalanma işleminin yapılmadığı şeklinde oldu.

FLAŞ FLAŞ!!! Kontrgerillacıların 2. TİB baskını başladı

Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi´nin aldığı ancak 50 mahkeme tarafından yasadışı bulunan karar doğrultusunda Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı´nda (TİB), ikinci kez inceleme yapılmasına başlandı. İlk incelemeyi de gerçekleştiren Ankara 1. Sulh Ceza Mahkemesi Hakimi Hayri Keskin, beraberindeki 3 bilirkişi ile birlikte, TİB´in binasına geldi. Yargı yargıya karşı.. 50 mahkemenin yasadışı bulduğu ve TİB görevlilerinden incelemeye izin vermemesini istediği, verilirse veren görevliler hakkında yasal işlem yapacaklarını bildirdikleri TİB yetkililerinin, inceleme kararını uygulamakta kararlı görünen Sincan hakimi Kaçmaz ve ekibine direniş gösterip göstermeyeceği merakla bekleniyor. Kamuoyu şu soruları merak ediyor: Harddiskler kopyalanacak mı?.. TİB görevlileri direnecek mi?.. Polis gücü kullanılacak mı?.. Yaklaşık 3 saat süren inceleme sonrası Hakim Keskin ve bilirkişiler herhangi bir açıklama yapmazken TİB Başkanı Şimşek basın mensuplarına açıklamalar yaptı. Başkanın açıklamalarından çıkan sonuç, harddisklerin kopyalanma işleminin yapılmadığı şeklinde oldu.

10.40: 50 mahkemenin yasadışı bulduğu ikinci baskın başladı

Keskin, ´Telekulak´ iddialarıyla ilgili Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi´nce alınan karar doğrultusunda gerçekleştirdiği ilk inceleme sırasında, kendisine ´fiili engellemede bulunulduğu´ iddiasıyla TİB´de Hukuk Daire Başkanı olarak görev yapan M. A. hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu da Hakim Hayri Keskin hakkında inceleme başlatmıştı. Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi ise TİB´deki ilk inceleme sırasındaki eksikliklerin giderilmesi amacıyla ikinci kez inceleme yapılması talimatı vermişti. Ancak bu karar üzerine sayıları 50´yi bulan çeşitli mahkemeler TİB görevlilerine bilgilerin gizliliğini ne olursa olsun korumaya ve Sincan mahkemesinin yasadışı incelemesine izin vermemesini, aksi halde izin veren TİB görevlileri hakkında yasal işlem başlatacaklarını bildirmişlerdi. ( AA)

13.56: Az önce tamamlanan inceleme 3 saat sürdü

Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi´nin aldığı karar doğrultusunda Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı´nda (TİB), ikinci kez telekulak incelemesi yapıldı. İnceleme 3 saat sürdü. Polis eşliğinde gerçekleştirilen inceleme sonrasında, TİB binası çıkışında gazetecilerin Bir engelleme ile karşılaştınız mı? soruları üzerine Keskin, Hiçbir açıklama yapmıyoruz arkadaşlar. İşlemimiz bitmiştir dedi. Aramanın tamamlanmasını ardından TİB Başkanı kameraların karşısına geçti ve Sadece müştekinin telefonları ile ilgili suçlar incelendi. İlgili mahkemenin kararı doğrultusunda gerekli dokümanları yetkililer aldı. Teşekkür edip ayrıldılar şeklinde açıklama yaptı.

Harddiskler kopyalanmadı.. Direniş yaşanmadı.. Polis gücü kullanılmadı..

TİB Başkanı Fethi Şimşek açıklamasında, Hakim kararında, Sincan Ağır Ceza Mahkemesi´nin kararında da yazılı olduğu gibi sadece müştekinin iddiaları, müştekinin telefonları ile ilgili hususlar incelendi. Gerekli dokümanlarını aldılar, keşif tutanağı tutarak başkanlığımızdan ayrıldılar´ dedi. Şimşek, Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi´nin aldığı karar doğrultusunda TİB´de yapılan incelemenin ardından basın mensuplarına yaptığı açıklamada, TİB´de herhangi bir dinleme yapılmadığını, hakim kararlarında aidiyet numaraları yazılı soruşturmayı yapan cumhuriyet savcısının görevlendirdiği kolluk görevlileri tarafından ilgili birimler nezdinde dinleme yapıldığını söyledi. TİB´e gelen hakim kararlarında, hukuka aykırı bir durum olduğunda bunlarla ilgili itirazlarını yaptıklarını hatırlatan Şimşek, ´Burada yapılan işlem, Ankara Birinci Sulh Ceza hakimimiz, Sincan Ağır Ceza Mahkemesinin verdiği karar çerçevesinde Başkanlığımıza geldiler, gayet olgun bir hava içerisinde ve tamamen hukuki çerçevede bu işlemlerini yaptılar ve teşekkür ederek ayrıldılar´ dedi. Bir gazetecinin, ´Bilgisayarlar kopyalandı mı?´ sorusuna Şimşek, ´Hakim kararında, Sincan Ağır Ceza Mahkemesi´nin kararında da yazılı olduğu gibi sadece müştekinin iddiaları, müştekinin telefonları ile ilgili hususlar incelendi. Gerekli dokümanlarını aldılar, keşif tutanağı tutarak başkanlığımızdan ayrıldılar´ yanıtını verdi. Fethi Şimşek, inceleme sonucunda bir dinleme olayının tespit edilip edilmediğine ilişkin bir soruyu yanıtlarken ´Zaten bu dinleme işleri kısmen basına intikal etti. Bunun dışında söylenecek somut, sizler için yeni denilebilecek bir husus yok´ diye konuştu. ( AA)

Hakim Keskin, TİB Başkanının gelmesini beklemeyi reddetti

Semt karakolundan resmi bir polis ekibi ile TİB´in Balgat´taki merkez binasına gelen Keskin´in, beraberindeki polis memurlarına ?Gösterdiğimi gözaltına alacaksınız. Emrimi yerine getirmeyen hakkında da işlem yaparım? dediği öğrenildi. Binaya girdikten sonra Hayri Keskin ve beraberindeki üç bilirkişi, bir odada çay kahve ikram edilerek bir süre ağırlandı. Heyet, görevlilerin ?Başkanımız henüz gelmedi. Birazdan gelir bekleyelim? talebini reddetti. Keskin, görevlilere ?Başkanın gelmesine gerek yok. Bizi o odaya götürün? dedikten sonra bilirkişilerle birlikte kayıtların bulunduğu merkeze girdi. Yaklaşık 3 saat süren aramanın ardından ilgili dinleme kayıtları ve mahkeme kararları alındıktan sonra heyet TİB´den ayrıldı. ( Star)

Emekli Yargıtay Başsavcısı: TİB incelemesi kanunsuzdur

Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi´nin aldığı karar doğrultusunda Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB)´nda ikinci kez inceleme yapılması tartışmaları beraberinde getirdi. Emekli Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Gündel, TİB incelemesinde bir yasallık görmediğini söyledi. Hakim kararlarıyla inceleme yapılmasını doğru bulmadığını dile getiren Gündel, yasal gizliliğin ihlal edildiğini belirtti. Cihan Haber Ajansı muhabirine konuşan Gündel, TİB incelemesinde hakikaten bir sıkıntı, bir problem olduğunu vurguladı. TİB´in devletin bir kurumu olduğunu hatırlatan Gündel, mahkeme ve savcılıkların verdiği dinleme kararlarını yerine getirdiğini ve kendi başına bir dinleme yapmadığını ifade etti. Hakim kararlarıyla inceleme yapılmasını doğru bulmadığını dile getiren Gündel, Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz ile eski YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu arasında daha önce bir takım olaylardan kaynaklanan dayanışmanın kamuoyunun gündeminde olduğunu kaydetti. Böyle bir itiraza bu kişinin bakmaması gerektiğinin altını çizen Gündel, Böyle bir karar veriyor. Sorun zaten buradan kaynaklanıyor. Yasal olarak Sulh Ceza Mahkemesi´ne böyle bir soruşturmayı verme hakkı var. Ama Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi 150-200 kişilik savcılık teşkilatını baypas etmiştir. Kural olarak takipsizlik kararı kaldırıldığı zaman soruşturmanın genişletilmesi de yürütülmesi de savcılara verilir. Burada Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı´na bir güvensizlik duyularak Ankara savcılığı baypas edilmiştir. Bu soruşturma hakkında Ergenekon soruşturması konusunda şüpheli konumda bulunan bir hakime vermesi ayrı bir problemdir. Maalesef Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi bunu da yapmıştır. Böyle bir soruşturma problemli, sıkıntılı bir soruşturmadır. Yapılan işlerde ben bir yasallık görmüyorum. Çok sağlıklı bir soruşturma yürütülmüyor. dedi. Yasal gizliliklerin de ihlal edildiğine dikkat çeken Gündel, gizli olmasına rağmen yasa gereği dinleme kararlarının su yüzüne çıkarılıp daha sonra kamuoyuna deşifre edildiğini söyledi. Geçen incelemenin kamuoyuyla paylaşılarak soruşturmanın gizliliğinin ihlal edildiğini hatırlatan Gündel, Hukuksal problemler vardır. Yetkili olan Adalet Bakanlığı değerlendirip inceleyecektir. Sonucunda bir karara varacaktır. diye konuştu. ( Cihan)

14.45: Hakim Kaçmaz, savunma için HSYK´da

Adalet Bakanlığı tarafından hakkında ihraç talebinde bulunulan Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz, savunma vermek için Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu´na (HSYK) geldi. Adalet Bakanlığı, Osman Kaçmaz hakkında disiplin soruşturması kapsamında da 1 kez meslekten ihraç, 2 kez yer değiştirme cezası istemişti. Bu istemlerle ilgili kararı Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu karara bağlayacak.

16.16: Kaçmaz: İlk kez kendimi savundum çok mutluyum

Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Hakim Osman Kaçmaz, hakkındaki disiplin soruşturması kapsamında Hakimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna (HSYK) savunmasını sundu. Hakim Osman Kaçmaz, HSYK´dan ayrılırken gazetecilere yaptığı açıklamada, savunmasını verdiğini, böylece sürecin başladığını belirterek, ´İlk defa kendimi savunma imkanı buldum, çok mutluyum´ dedi. Kaçmaz´ın savunması 25 sayfadan oluştu. Kaçmaz HSYK´ya, savunmasının yanı sıra yaklaşık 75 sayfalık da ek sundu. Kaçmaz savunmasında, Hakkımdaki deliller yasal değil, yasadışı elde edilmiş delillere göre karar verilemez dedi. ( Ntv)

50 mahkeme Sincan mahkemesinin kararına tedbir koymuştu

İddialara göre bu kez yasak ve engelli olan her yer aranacak. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB)´nda devam eden soruşturmaların kayıtlarını kopyalama yönünde bilirkişi incelemesi yaptırtan Ankara 1. Sulh Ceza Mahkemesi Hakimi Hayri Keskin hakkında 19 Kasım´da inceleme başlatılmıştı. Adalet Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı´nın görevlendirdiği müfettişler, Keskin´in TİB´de yaptırdığı aramaya ilişkin bazı evrakları incelemeye aldığı açıklanmıştı. Müfettişlerin, Ankara Adliyesi´nde bazı kişilerin ifadesine başvurduğu kaydedildi. Öte yandan yine 11 Kasım´da Cumhuriyet Başsavcılıklarını harekete geçirmiş, başsavcılıklar, mahkemelere başvurarak, devam eden soruşturmaların gizliliğini ihlal edecek bilirkişi incelemesine tedbir konulmasını istemişti. Mahkemeler de talepleri kabul ederek, TİB´e soruşturmaların gizliliğini ihlal edilmesine izin verilmemesini, gizliliği bulunan dinleme karar ve kayıtlarının hiçbir şekilde başkasına verilmemesine hükmetti. Yaklaşık 50´ye yakın mahkeme kararlarının TİB´e tebliğ edildiği belirtiliyor. Mahkemelerin kararlarında, adli soruşturmaların gizliğinin ihlalinin TCK´nın 285. maddesine göre suç oluşturduğunu vurguladığı ifade edildi.

Yargının yargıyla savaşı kızışıyor

Mahkemelerin tedbir kararı sonrası Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi´nin TİB´de bilirkişi incelemesini yaptırıp yaptıramayacağı merak ediliyordu. Sincan´daki mahkemenin gizliliği bozacak bir bilirkişi incelemesi veya mahkeme kararlarının kopyalanması işlemini gerçekleştiremeyeceği iddia ediliyordu. Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Osman Kaçmaz, Ömer Faruk Eminağaoğlu´nun yasadışı dinlendiği iddiaları üzerine Sulh Ceza Hakimi Hayri Keskin eliyle TİB´de bilirkişi incelemesi yaptırmıştı. İlk bilirkişi incelemesini yeterli bulmayan Sincan Mahkemesi, ´HTS´ kayıtlarının yeniden incelenerek, bunlara ilişkin mahkeme kayıtlarının bulunduğu bilgisayar disklerine el konulması kararı vermişti.

TİB baskınları ilk değil, benzerleri olan ilki İstanbul´da yaşanmıştı

TİB baskınları Yarsav başkanının şikayeti üzerine Osman Kaçmaz´ın devreye girmesiyle düzenlenmiş çok cesur hamleler. Ama ilk değil.. 2008 yılında Osman Paksüt´ün şikayeti üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı´nın devreye girmesiyle İstanbul Emniyeti´ne düzenlenen ilk baskın da aynı ölçüde cesur bir hamleydi. Osman Paksüt´ün dinlenip dinlenmediğini tespit amacıyla İstanbul´a hakim ve bilirkişilerce yapılan baskında sadece kendileriyle ilgili kayıtları değil Ergenekon soruşturmasına ait tüm bilgisayar kayıtlarını kopyalayarak ele geçirmeye çalışırken son anda Zekeriya Öz´ün devreye girmesiyle baskın başarısızlıkla sonuçlandı. Ergenekon soruşturmasında yaşananlar birkez daha İtalya´dakileri hatırlattı. İtalyan Ergenekon´u olan Gladio soruşturmasına bakan savcı Felice Casson, 6 yıl süren soruşturma sürecinde yaşadıkları zorlukları tek cümleyle özetlemişti: ´Soruşturmada en büyük engellemeyi yargı mensuplarından gördüm.´

TİB baskınının amacı dinlenen hakim ve savcıların isimlerini deşifre etmekti, Yarsav bahane oldu

Osman Kaçmaz´ın Okyanus çetesine bilgi sızdıran savcı arkadaşını dinlendiği konusunda uyardığı ortaya çıkmıştı. Kaçmaz´ın bu muhbirliği belgelendi, hakkında dava açılarak hakimlikten ihracı istendi. İşte bu örneğin de gayet güzel gösterdiği gibi TİB baskınında asıl amacın Yarsav başkanının dinlenip dinlenmediğini tespit değil, Ergenekon kapsamında dinlendiği ileri sürülen çok sayıda hakim ve savcının adının ortaya çıkarılıp kendilerinin uyarılması olduğu iddia edilmişti. Bu iddiayı doğrulayan ilk gelişmeler, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Engin ile Yargıtay´ın telefonlarının yasadışı şekilde dinlendiği iddialarının NTV´de haber olarak yeralması oldu. Yasal gizli bilgilerin deşifre edilmesinde rol alan Sincan Hakimi Osman Kaçmaz, Yarsav Başkanı Ömerfaruk Eminağaoğlu, Ankara Hakimi Hayri Keskin ve onun tayin ettiği bilirkişilerin ´örgütlü´ suç işlediğine dikkat çekiliyor. İddialara göre TİB baskınıyla amaçlanan zaten Ergenekon soruşturmasını bir şekilde durdurmak, hiç olmazsa olmazsa yavaşlatmak ve kamuoyunda soruşturmaya karşı kafa karışıklığı oluşturmaktı.

Birinci baskında elde edilen TİB dinleme bilgileri hemen NTV´ye sızdırılmıştı

Ergenekon soruşturmasıyla ilgili olabilecek çok gizli dinleme bilgilerinin Ankara Hakimi Hayri Keskin tarafından medyaya sızdırıldığı iddia ediliyor. TİB´deki gizli dinlemelerin mahkeme kararıyla yapılmaması olasılığının kesinlikle olmadığı, böyle bir şey olduysa bile bu son tartışmalarla bunun zaten ortaya çıkacağı, ancak mahkeme kararlarına dayanan bilgilerin deşifresinin de suç olduğu bildiriliyor. Her ne kadar Ergenekon savcılarınca değil Adalet Bakanlığı müfettişlerince de yapılıyor olsa bazı hakim ve savcıların 2008´den beri dinlenmesinin Ergenekon kapsamında olduğu Adalet Bakanlığı´nca açıklanmıştı. Bu gizli dinleme bilgileri henüz soruşturma safhasında ve iddianameye bile yansıtılmış değil. Bu bilgilerin deşifre edilmesiyle Ergenekon soruşturması zarar görebilir. İşte güya Yarsav başkanı Eminağaoğlu´nun Ergenekon kapsamında yasadışı şekilde dinlenip dinlenmediğini ortaya çıkartmak amacıyla Sincan Hakimi Osman Kaçmaz eliyle organize edilen Kontr-Ergenekon operasyonu, Yarsav başkanı için yasadışı dinleme yapılmadığının anlaşılmasıyla resmi olarak bitmesi gerekirken bitmedi. Baskında bir kısmı ele geçirilebilen bilgiler tahmin edildiği gibi medyaya servis edilmeye başlandı.

Sincan Hakimi: ´Recm edilmemi istediler´

04 Aralık 2009: Sincan 1. Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu´na (HSYK) yaptığı savunmada Başbakan ve Cumhurbaşkanı hakkında verdiği kararlar nedeniyle hakkında soruşturma başlatıldığını söyledi. Soruşturma duydukları derin kaygı nedeniyle başlatıldı. Kamuoyu gözünde benim recm edilmemi sağlamak istediler diyen Kaçmaz, torpil iddiasına ise bir başka belgeyle yanıt verdi. Hakim Kaçmaz, toplam 100 sayfalık savunmasında, Bir takım kişi ve görevlilerin tepkisini çeken, bu tepkiyi içsel olarak büyüterek adeta intikam duygusuyla ve gelecekteki görevim sırasında hukukun üstünlüğü ve adalet ilkesinden ayrılmaz bir şekilde karar verme ihtimalim bulunan kararlar hakkındaki duydukları derin kaygı nedeniyle hiçbir yasal gerekçe, delil ve hatta şüphe dahi bulunmaksızın adeta gizli bir elin düğmeye basmasıyla hakkımda soruşturmaya başlanılmıştır dedi. Kaçmaz, kendisine yöneltilen suçlamaların kurgulandığını, Adalet Bakanlığı´nca hakkında yalan bilgilerin servis edildiğini ileri sürdü ve Kamuoyu gözünde benim recm edilmemi sağlamak istemişlerdir dedi. Hakim Kaçmaz hakkındaki iddianamenin dayanağını oluşturan telefon kayıtlarına da itiraz etti ve Dinlemeler yasak delil niteliğinde, yok hükmündedir dedi. Yetkisiz ve görevsiz mahkemelerden alınmış dinleme kararlarına dayalı olarak telefonlarım dinlenmiştir. Bu dinleme işlemi hukuka aykırıdır diyen Kaçmaz, Geçtiğimiz yıllar içerisinde hukukumuza giren gizli tanık müessesesi gibi Teftiş Kurulu Başkanlığı´nın uygulamasıyla hukukumuza gizli mahkeme, gizli mahkeme kararı, gizli cumhuriyet savcısı, gizli hakim, gizli savunma tutanağı gibi müesseseler girmiş bulunmaktadır. Bu tür bir yargılama örneğine ancak Hıristiyan Ortaçağ Avrupası´nın engizisyon yargılamalarında rastlanabilir ifadesini kullandı.

Adalet Bakanı´nın irkildim açıklamasını eleştirdi

Hakim Kaçmaz, Ben de dinlendim, kendi sesimi duyunca irkildim diyen Adalet Bakanı Sadullah Ergin´i de, Sayın Adalet Bakanı kendi sesini duymaktan irkiliyor da benim sesimi duymaktan irkilmiyor mu? Belirttiği Anayasal haklar Sayın Ergin´e tanınmış da bana tanınmamış mı? sözleriyle eleştirdi. Hakim Kaçmaz iddianamede kendisine yöneltilen tavassut yani torpil suçlamasına da, dönemin Adalet Bakanı Cemil Çiçek´in kendisine gönderdiği faksı da dosyaya koyarak yanıt verdi. Osman Kaçmaz´ın avukatı Baykal Doğan, Bazı zabıt katiplerinin isimleri işe alınması için gönderilmiş. O zaman bu ne? Kendisine gelen her telefon torpil yapıldığının kanıtı mı? dedi. Kaçmaz´ın iddiasına göre, Sincan Ağır Ceza Mahkemesi´ne bir işe alınma talebi de dönemin Malatya milletvekili Fuat Ölmeztoprak´tan geldi. Kaçmaz, o talebin belgesini de savunma dosyasına koydu. ( Cnnturk)

Osman Kaçmaz: 36 hakim ve savcı haklarını korumalı

11 Aralık 2009: Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz, Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi´ne geldi. Kaçmaz, adliyeden ayrılışı sırasında, basın mensuplarının soruları üzerine yaptığı açıklamada, mahkemeye savunmasını verdiğini belirtti. Osman Kaçmaz, şunları söyledi: ´Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, yargıya sistematik olarak saldırı var´ dedi. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanvekili Kadir Özbek de ´yargı savunmada´ dedi. Gerçekten ben bir yargı mensubu olarak şu anda savunmamı verdim. Bunun yanında gerçekten yargıya bir saldırı var. Biliyorsunuz, 36 hakim ve savcı ´Ergenekon´ nedeniyle dinlenildi. Bunlara Sayın Bakanımız, ´herhangi bir şey bulamadık´ diye mektup yazdı. Şimdi takip ediyorum, o 36 hakim ve savcı nasıl bir işlem yapacak. Öncelikle kendi haklarını korumalarını bekliyorum. Çünkü yargıya saldırı sadece bana ya da diğer yargı mensuplarına değil. Öncelikle kendi haklarını korumalarını bekliyorum. Çünkü kendi haklarını koruyamayanlar, vatandaşın hakkını koruyamazlar. Ben böyle düşünüyorum.´

Hakkımda silah gömdürmek planı yapanlardan İzzet Karadağ yakalansın yoksa vahim şeyler olacak bu ülkede

MİT hakkında yaptığı suç duyurusu ve sonrasında kurum tarafından yapılan açıklama hatırlatılarak, bu konuyu nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine Kaçmaz, ´Ben o kamuoyu açıklamasını okuyunca dehşete kapıldım. Yani bir müsteşarlık gerçek dışı nasıl beyanda bulunur, bilemiyorum. Ben nezaket ziyareti için kendilerini davet edeceğim. Bu hayatın olağan akışına da aykırı´ dedi. ´MİT´in hem size hem de Ankara 1. Sulh Ceza Mahkemesine gönderdiği yazıyı nasıl değerlendiriyorsunuz?´ sorusuna ise Kaçmaz, ´Biz o konuda suç duyurusunda bulunduk. Yargı hukuk içerisinde gerekeni yapacaktır´ diye yanıt verdi. Bir gazetecinin ´Suç duyurusu kapsamında bir de komplo olduğu iddia ediliyor. Bunu anlatabilir misiniz?´ sözleri üzerine Osman Kaçmaz, şunları kaydetti: ´Ben 3-4 gün önce suç duyurusunda bulundum. Benim, mahkeme olarak yağma suçundan 10 yıl hapis cezası verdiğim bir sanık... İzzet Karadağ ismi. Bu yakalamalı, şu anda da aranıyor. Tesadüfen öğrendim onu. Bir avukata giderek, bir MİT mensubu olduğunu söylediği Hakan isimli biri ´gel seni bundan kurtaracağız. Bir yere silah gömeceğiz, askeri mühimmat gömeceğiz. Bunu, seni yakaladığımızda ´Osman Kaçmaz´ın talebi doğrultusunda gömdük´ dersin´ demiş. Bunu avukata anlatıyor. Avukat da ´böyle bir şey olmaz´ diyor. Fakat işin garip tarafı bir hafta sonra İzzet Karadağ adlı şahıs, avukata ´Benim size söylediğim gibi geldiler, kimliğimi de değiştirdiler. Zaten Osman Kaçmaz´la ilgili bir sürü şey yaptık. Bundan sonra da yapmaya devam edeceğim´ gibi şeyler duyunca suç duyurusunda bulundum. Ben şimdi buradan MİT yetkililerine, emniyet istihbarat teşkilatına sesleniyorum. Lütfen bu İzzet Karadağ´ı yakalayın. Yakalayın da gerçekler ortaya çıksın. Yoksa gerçekten vahim şeyler olacak bu ülkede.´ Kaçmaz, başka bir soru üzerine, ´MİT´in bu konuya ilişkin kendisiyle iletişim kurmadığını´ ifade etti.

Beni inceleyen Teftiş Kurulu hakkında Adalet Bakanı´nın yargılama izni vermesini bekliyorum

Adalet Bakanı Sadullah Ergin´in ´pozitif hukuk kurallarına uymayanlar hakkında gerekenin yapılacağı´ şeklindeki sözleri hatırlatılan Kaçmaz, ´Kendisini yargıdaki tartışmaların neresinde gördüğünün´ sorulması üzerine, ´Gerçekten Bakan Bey´in açıklaması çok güzel. Ben şimdi Sayın Bakan´a buradan sesleniyorum, Teftiş Kurulu hakkında suç duyurusunda bulunduk. Hukukun dışına çıkarak benimle ilgili bir takım işlemler yaptılar. İzni bekliyorum. Yargılanma iznini Sayın Bakan verecek mi bakalım´ dedi. ´Teftiş Kurulu´nun, pozitif hukuk kurallarına kesinlikle aykırı davrandığını düşündüğünü´ belirten Kaçmaz, bunun ortaya çıkabilmesi için de Adalet Bakanı Ergin´in izninin gerektiğini söyledi. (AA)

MİT: ´İzzet Karadağ´ı tanımıyoruz, kurumumuzla irtibatlı olduğunun özellikle somut delilleri esas alması gereken şahıs ve kurumlarca iddia edilmesine üzüldük

16 Aralık 2009: Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığından (MİT) yapılan açıklamada, ´Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz´ın basına yansıyan beyanları ile gündeme gelen İzzet Karadağ kurumumuzca tanınmamaktadır´ denildi. Açıklamada, şunlar kaydedildi: ´Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz´ın basına yansıyan beyanları ile gündeme gelen İzzet Karadağ, kurumumuzca tanınmamaktadır. Bu itibarla anılına MİT kimliği verilmesi gibi teamül dışı uygulamada bulunulması mümkün değildir. Kendisini kurum ile bağlantılı göstererek çıkar sağlama girişimleri sıkça karşılaşılan vakalardır. Hal böyle iken, mesnetsiz iddia ve şayiaların özellikle somut delilleri esas alması gereken şahıs ve kurumlarca doğru kabul edilerek kamuoyuna yansıtılması üzüntü vericidir.´ ( Star)

(01 Aralık 2009, 10:40), son güncel.: (16 Aralık 2009)

HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN

HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: Göster/Gizle

Sincan hakimi Kaçmaz´ın skandal ´tüm gizli dinlemeleri inceleme´ kararı

TİB baskınıyla gizli Ergenekon dinlemelerinin ele geçirilmesi manşetlerimiz

Haklarından 2008´de soruşturma başlatılan hakim ve savcılar manşetlerimiz

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı´nın Ergenekon belgelerini ele geçirme baskını

Ergenekon soruşturmasını/davasını akamete uğratma girişimleri

Kontrgerilla´nın yargıdaki örgütlenmesi

http://www.kontrgerilla.com/mnsetgoster.asp?haber_no=1166