Ergenekon tutuklusu Alparslan Aslan tarafından gerçekleştirilen ve İkinci Daire üyesi Mustafa Yücel Özbilgin ölümü ile sonuçlanan Danıştay saldırısı ile ilgili çarpıcı bir gelişme yaşandı. Danıştay binasının saldırı günü arızalı denilen kamera sistemi üzerinde TÜBİTAK tarafından yapılan incelemede harddisklerde arızaya rastlanmadığı ve silinen bazı dosyaların kurtarıldığı öğrenildi. TÜBİTAK´ın mahkemeye gönderdiği raporda, Danıştay saldırısına dair kamera görüntülerinden akşam saatlerine ait kayıtların bir kısmının silindiği ancak bunlardan bazılarının kurtarıldığı bildirildi. Kayıtların silinmiş olması kamera sistemini kuran OYAK Güvenlik şirketi üzerindeki iddiaları doğrular nitelikte.
FLAŞ!!! TÜBİTAK: Kayıtlar silinmiş, bir kısmını kurtardık
Ergenekon tutuklusu Alparslan Aslan tarafından gerçekleştirilen ve İkinci Daire üyesi Mustafa Yücel Özbilgin ölümü ile sonuçlanan Danıştay saldırısı ile ilgili çarpıcı bir gelişme yaşandı. Danıştay binasının saldırı günü arızalı denilen kamera sistemi üzerinde TÜBİTAK tarafından yapılan incelemede harddisklerde arızaya rastlanmadığı ve silinen bazı dosyaların kurtarıldığı öğrenildi. TÜBİTAK´ın mahkemeye gönderdiği raporda, Danıştay saldırısına dair kamera görüntülerinden akşam saatlerine ait kayıtların bir kısmının silindiği ancak bunlardan bazılarının kurtarıldığı bildirildi. Kayıtların silinmiş olması kamera sistemini kuran OYAK Güvenlik şirketi üzerindeki iddiaları doğrular nitelikte.
Danıştay ve Cumhuriyet gazetesine yönelik saldırılara ilişkin dava ile birleştirilen birinci ´Ergenekon´ davasının 144. duruşması başladı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesindeki salonda görülen davanın bugünkü duruşmasına, emekli Tuğgeneral Veli Küçük, Alparslan Arslan ve Osman Yıldırım´ın da aralarında bulunduğu tutuklu 21 sanık katıldı. Tutuksuz yargılanan gazeteci Güler Kömürcü Öztürk de duruşmada hazır bulundu. Tutuklu sanıklar Hayrettin Ertekin, Hüseyin Görüm ve Ergün Poyraz ise duruşmaya gelmedi. Duruşmada, mahkeme heyetine başkanlık yapan hakim Hasan Hüseyin Özese, ara kararlar doğrultusunda dosyaya gelen evrakları okudu. Buna göre, Kemal Kerinçsiz´in talebi üzerine İlhan Cihaner´in sanık olarak yer aldığı Erzincan 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki 22 klasör halindeki dava dosyası CD´ye aktarılarak mahkemeye gönderildi. Sanıklardan Zekeriya Öztürk´ün talebi üzerine Malatya´daki Zirve Yayınevi Cinayeti dosyasında yer alan 32 sayfalık rapor ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından hazırlanan rapor da mahkemeye ulaştı. Mahkemenin resen istediği Emniyet Genel Müdürlüğü, MİT ve Genelkurmay Başkanlığından gönderilen cevapta, Cumuriyet gazetesine bomba atılması ve Danıştaya saldırı öncesinde temin edilmiş herhangi bir bilgiye rastlanılmadığı kaydedildi. İkinci davanın tutuksuz sanığı Mahir Akkar tarafından çekildiği iddia edilen Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesindeki Danıştay davasının karar duruşmasına ait görüntüler ve bunlara ilişkin bilirkişi çözümünün yapıldığı belirtildi.
Danıştay kamera kayıtları kısmen kurtarıldı
Mahkemenin resen istediği ´03 Mayıs 2006 ile 17 Mayıs 2006 tarihleri arasında Danıştay binasının güvenliği ile ilgili kameraların arıza nedenlerinin, hangi tarihlerde OYAK savunma ve güvenlik şirketine bildirildiğinin ayrıca bu tarihler dışında kameraların arıza yapıp yapmadığına´ ilişkin talebine de cevap verildi. Yapılan bilirkişi incelemesine ilişkin TÜBİTAK´tan gönderilen yazıda, Danıştaya saldırının yapıldığı 17 Mayıs 2006 tarihinde Danıştay güvenlik kamerasının arızalı olduğunun bildirilmesi üzerine kayıtlarının alındığı, harddiskler üzerine inceleme yapıldığı belirtildi. Bu harddisklerde herhangi bir arıza saptanmadığının bildirildiği ifade edilen yazıda, kaydedilen kamera görüntülerinin akşam saatlerine ait kayıtlarının bir kısmının silindiği, özel bir programla yapılan çalışma sonucu silinen bu kayıtlardan bir kısmının kurtarıldığı kaydedildi. Yazıda, kurtarılan görüntülerin daha rahat seyredilebilmesi için avi formatına dönüştürüldüğü, ayrıca silinen dosyaların bir kısmının da isimlerinin değiştirildikten sonra silindiği ifade edildi. Duruşma taleplerin alınmasıyla devam ediyor. ( AA)
OYAK Güvenlik saldırıda rol aldı mı?
17 Mayıs 2006 tarihinde Ankara´da Danıştay binasında gerçekleşen saldırı günü güvenlik kameralarının çalışmadığı ortaya çıkmıştı. Danıştay saldırısına ilk olarak bakan ve olayı dinci kalkışma olarak niteleyerek sanıklara cezalar yağdıran Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi´ndeki dava sürecinde ise ne savcılıkça ne de mahkemece olayın bu ve diğer bir çok ayrıntısı üzerine gidilmemiş, kameralar üzerinde inceleme yaptırılmamıştı. Ergenekon´la birleştirilmesi sonrası Danıştay saldırısını sil baştan ele alan yeni mahkeme ise saldırıolayıyla ilgili en ince ayrıntıları dahi inceleme kararı almış ve bu kapsamda saldırıdan 3 yıl sonra, 3 Ekim 2009 tarihindeki duruşmada aldığı ara kararla, arızalı kamera harddisklerinin bilirkişilerce incelenmesi için gereğinin yapılmasına hükmetmişti. 12 Haziran 2007 tarihinde yani Danıştay saldırısından 1 yıl kadar sonra başlayan Ergenekon soruşturması sürecinde, Ankara´da davası görülmekte olan Danıştay Saldırısının Ergenekon bağlantıları sık sık medyaya yansımış, bu kapsamda saldırının olduğu gün kamera siteminin çalışmamasına ve bu sistemi kuran OYAK Güvenlik şirketiyle ilgili bazı şüpheli bağlantılara da dikkat çekilmişti. TÜBİTAK´ın incelemeleriyle, saldırı gününe ait kayıtlarda silinme tespit edilmiş olması kamera sistemini kuran OYAK Güvenlik şirketi üzerindeki bu iddiaları güçlendiriyor.
Mahkeme OYAK yetkililerinin ifadesine başvurabilir
Ergenekon davasına bakan mahkeme, Mayıs 2006 yılı itibariyle kameraları yerleştiren Oyak Savunma ve Güvenlik A.Ş. ve OYAK Güvenlik´in yönetim kurulu başkanı, üyeleri ve bakım-onarımdan sorumlu yetkililerin adını ve adreslerini istemiş, mahkemenin yargılama aşamasında gerek görürse bu kişinin ifadesine başvurabileceği ileri sürülmüştü. Daha önce ´bozuk´ olduğu iddia edilen kamera kayıt dökümleri Ankara Valiliği´nden mahkemeye gönderilmişti. 97 sayfalık dökümlerde, kameraların değil görüntü kaydeden hard disklerin bozuk olduğu belirtiliyordu.
Eski MİT mensubu Eymür´e göre kamera kayıtları karartıldı
MİT eski Kontr Terör Dairesi Başkanı Mehmet Eymür, Danıştay saldırısında kameraların bozuk veya bakımda olduğunu gazetelerden okuduğunu belirterek ?Oradaki güvenlik şirketinin başında, benim yanımda da 1990´lı yıllarda çalışmış olan Orhan Çoban isimli emekli albay var. Kaşif Binbaşı (Kozinoğlu) ile birlikte bize gelen grubun en kıdemlisiydi demişti. Eymür, kendisine ait internet sitesinde de Orhan Çoban ile ilgili olarak şu bilgileriverdi: Yeşil´in bahsettiği Kemal Yılmaz Paşa, o tarihlerde MİT´teki Yavuz Ataç, Orhan Çoban, Kaşif Kozinoğlu gibi ´Özel Kuvvetler Komutanlığı (Özel Harp)´ kökenli emekli subaylarla yakın ilişki içindeydi. Bu kişiler MİT Müsteşarı olacağına muhakkak gözüyle baktıkları Kemal Yılmaz´a devamlı bilgi taşıyorlardı. MİT´teki asker kökenliler Kemal Yılmaz´ın başlarına geleceğine o kadar kesin bakıyorlardı ki, nakledilenlere göre Yavuz Ataç ve Orhan Çoban, yeni yapılanma ile ilgili listeleri tanzim ederken makam kavgasına girmişler, aralarında sert tartışmalar çıkmıştı. Eymür´ün Danıştay saldırısındaki karartmanın arkasında olduğunu ima ettiği Orhan Çoban, MİT´ten ayrıldıktan sonra OYAK SGS Müdürü oldu. Danıştay binasının güvenlik işlerini yapan şirket, saldırı günü kameraların karartıldığı iddiasıyla gündeme geldi. Şirket yetkililerinden bu konuda şimdiye kadar tatmin edici bir açıklama yapılmadı. Danıştay´daki güvenlik kamerasının arıza vermesi ya da kayıttan çıkması durumunda şirketin ilgili teknik birimine anında sinyal göndererek, bu yeni durumu bildirmesi gerektiği belirtildi. Ancak şirketin bu durumda arızayla ilgili müdahalede bulunup bulunmadığı açıklığa kavuşmadı. Kameralarla Danıştay´ın çevre güvenliğini sağlayan OYAK´ın güvenlik şirketi SGS´nın Genel Müdürü emekli Albay Orhan Çoban´ın Eymür´ün iddialarına cevap vermekten kaçınması dikkat çekti.
OYAK´ın harddiski Ankara´daki savcı ve mahkemece neden incelenmedi
Alparslan Arslan polise verdiği ifadede, ?Danıştay´ın önündeki parkta bir süre oturdum. Danıştay 2. Daire Başkanı´nın arabasını tespit amacıyla bir süre bekledim? demişti. Saldırıyla ilgili ifade veren görgü tanıklarından Aysel Sağlam ise olaydan önce Arslan´ı Danıştay önünde yanında iki kişi ile gördüğünü söylemişti. Buna rağmen Sağlam´a kamera görüntülerinden teşhis yaptırılmadı. Tanık Sağlam´a teşhis yaptırılacak, OYAK Güvenlik´e ait kamera kayıtlarının bulunduğu arızalı harddiskin yargılama ve soruşturma aşamasında inceletilmemesi de soru işaretlerine neden olmuştu.
Arslan´ın babasından şok iddia: Saldırıdan önce keşif yapan 2 kişi kamerada
Danıştay saldırısının Ergenekon dosyasıyla birleştirilmesi, yeniden görülen Danıştay davasında daha önce dikkate alınmayan delil ve tanıkları gündeme getirmişti. OYAK Güvenlik´e ait kamera görüntülerinin yeraldığı arızalı hard diskin yeniden incelenmesi halinde tetikçi Arslan´ın bağlantılarının ortaya çıkarılabileceği iddiası bunlardan biriydi. Alparslan Arslan´ın babası İdris Arslan Danıştay´ın yakınında bulunan yerlerin kameraları incelendi mi? İncelense, saldırıdan bir gün önce gelen iki şahıs tespit edilemez miydi? demişti.
OYAK Güvenlik´ten, Ergenekon sanıklarının arandığı ortaya çıktı
Danıştay saldırısının olduğu gün ´kameralar bozuk´ açıklaması yapan OYAK güvenlik şirketinden çeşitli tarihlerde Ergenekon sanıklarının telefonla arandığı mahkemenin incelemesiyle ortayaçıktı. Danıştay saldırısının olduğu gün ´kameralar bozuk´ açıklaması yapan OYAK´tan, Yarbay Fikri Karadağ´ın ardından Eskişehir´de yakalanan bombaların sahibi emekli Binbaşı Fikret Emek de aranmış. Danıştay saldırısının olduğu gün ´bozuk´ denilen kameraları takan OYAK Güvenlik Şirketi´nin, saldırıdan 39 gün önce Ergenekon sanığı emekli Binbaşı Fikret Emek´i aradığı ortaya çıktı. Emek´i tanıdığını kabul eden OYAK görevlisi, ´Kıbrıs´ta birlikte görev yaptık´ dedi. Ergenekon yöneticisi olmakla yargılanan emekli Albay Fikri Karadağ´ın da aynı merkezden 3 Ağustos 2006 tarihinde saat 19.16´da arandığı belirlenmişti. Ergenekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Ergenekon sanığı ve Eskişehir bombalarının sahibi olduğu iddia edilen emekli Binbaşı Fikret Emek´in 2006 ve 2007 yılına ait cep telefonuyla yaptığı görüşmelerin IMEI numarasından yola çıkılarak, görüşmelerin kimlerle yapıldığının tespitini istedi. Mahkemeye ulaşan kayıtlarda önemli bir detay göze çarptı. Buna göre, Danıştay binasının kameralarını takan ve saldırının olduğu gün kameralar için ´bozuk´ diyen OYAK Savunma ve Güvenlik Sistemleri A.Ş.´nin Emek´i telefonla aramış. Fikret Emek´in de Danıştay saldırısından 2.5 ay sonra OYAK´a ait numaraya iki kez mesaj attığı tespit edildi. Star´ın ulaştığı ve Emek´i aradığı belirtilen numaraya OYAK Güvenlik şirketinde eğitim uzmanı olarak görev yaptığını söyleyen bir kişi çıktı. ´Ergenekon sanığı Fikret Emek´i 2006 yılında aradığınız kayıtlarda yer alıyor, ne diyeceksiniz´ şeklindeki sorumuza öfkelenen ve ismini söylemeyen görevli, ´Fikret Emek ile Kıbrıs´ta 9 ay askerlik görevi sırasında beraberdik. Kendisini onun dışında tanımam´ dedi. Telefon IMEI dökümlerine göre Emek´i arayanlar arasında Genelkurmay Başkanlığı, Kara Kuvvetleri Komutanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, Özel Kuvvetler Komutanlığı ve Ergenekon sanığı emekli Albay Mustafa levent Göktaş da yer alıyor.
TÜBİTAK´ın raporunun ayrıntıları belli oldu: Danıştay saldırısındaki hangi saatlerdeki görüntüler silindi
Danıştay´daki kamera kayıtlarının bir kısmının, aynı gün saat 19:47-19:50 arasında, geri döndürülemez şekilde silindiği belirlendi.Birinci ´Ergenekon´ davasının tutuklu sanığı Alparslan Arslan´ın 16 Mayıs 2006´da Danıştay´da keşif yaptığı günkü kamera kayıtlarının bir kısmının, aynı gün saat 19:47-19:50 arasında, geri döndürülemez şekilde silindiği belirtildi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin, ´03 Mayıs 2006 ile 17 Mayıs 2006 tarihleri arasında Danıştay binasının güvenliği ile ilgili kameraların arıza nedenlerinin, hangi tarihlerde OYAK savunma ve güvenlik şirketine bildirildiğinin, ayrıca bu tarihler dışında kameraların arıza yapıp yapmadığına´ ilişkin bilirkişi incelemesi tamamlandı. Naip hakim tarafından atanan TÜBİTAK´ta görevli bilirkişi Hayrettin Bahşi tarafından hazırlanan raporda, mahkeme tarafından kendisine verilen hard disklerin incelenerek, bunların Danıştay binasında kullanılan hard diskler ve hard diskte teknik bir bozukluk olup olmadığı, kayıtların orjinal ve içerisinde silinmiş veri bulunup bulunmadığı, varsa bu verilerin geri getirilmesinin mümkün olup olmadığının tespitinin istendiği kaydedildi. Teslim alınan WMAJ96544993 ve WMAJ97196969 seri numaralı hard diskler ve DVD içeriklerinin incelendiği, sonu 69 ile biten hard diskin işletim sistemini, 93 ile biten hard diskin de tutulan dataları içerdiği belirtilen raporda, data içeren hard diske erişim ve imajın alınması sırasında herhangi bir zorlukla karşılaşılmadığı kaydedildi. Söz konusu hard diskte herhangi bir arıza bulgusuna rastlanılmadığı ifade edilen raporda, yapılan incelemeler sonucunda, sonu 93 ile biten seri numaralı hard diskte silinmiş dosyalar olduğunun tespit edildiği vurgulandı. Raporda, ´Silinmiş dosyaların önemli bir kısmı geri döndürülemez şekilde silinmiş olup, söz konusu dosyaların sadece isimlerine erişilmiştir. Silinmiş dosyaların çok büyük bir bölümünün 16 Mayıs 2006 tarihinde saat 19:47-19:50 tarihleri arasında silindiği ve bu silinmenin geri döndürülemez şekilde yapıldığı tespit edilmiştir´ denildi.
´Harddiskin orjinal olup olmadığı belli değil´
Danıştay´daki kamera sistemlerinin 23 Aralık 2005´te kurulduğu belirtilen raporda, hard diskin içinde bu tarihten önceki görüntülerin de yer aldığı kaydedildi. Bu durumda, Danıştay binasında kurulan kamera sisteminde kullanılan hard diskin daha önce başka bir yerde kullanılması, firmadan istenen orijinal hard diskin verilmeyip başka bir yerde kullanılan hard diskin üzerine, ilgili dosyaların kopyalanması ve daha sonra da üzerinde silme işleminin yapıldığı ihtimalinin olduğu kaydedildi. Raporda, hard diskin orijinal olup olmadığını sorusunun da net olarak cevaplandırılamadığı kaydedildi. Verilen DVD´ler içerisinde, dosya sayılarının çok az olduğunun gözlemlendiği ifade edilen raporda, bir kameranın yaklaşık olarak bir günde 40´a yakın dosya ürettiği belirtilerek, hafta sonları gözlenen ortamdaki hareket miktarı az olacağı için söz konusu günlerde dosyaların daha az olabileceği anlatıldı. Firma tarafından teslim edilen DVD´de hafta içlerine ait günler dahil olmak üzere gün başına her kamerada yer alan dosya sayısının en fazla 6 olduğu belirtilen raporda, bu durumda her güne ait dosyaların büyük bir bölümünün DVD´de yer almadığı sonucuna varıldığı kaydedildi. Firma tarafından iletilen DVD´deki dosyaların, 6 Haziran 2006´da oluşturulduğu ya da kopyalandığı vurgulanan raporda, ´Bu tarihle ilgili de DVD´de kamera kayıtları mevcuttur, ama bu kayıtlar içerisinde görüntü bulunmamaktadır. Dolayısıyla firma tarafından o tarihte hard diskle bir işlem yapıldığı sonucuna varılmıştır´ ifadeleri kullanıldı.
Silinme zamanları ´000´
Raporda, 15 Mayıs 2006 tarihinde Danıştay binasında bulunan 1, 2, 3, 4, 5 ve 7 nolu kameralara, 16 Mayıs 2006 tarihindeki 1, 4, 5 ve 8 nolu kameralara ait herhangi bir dosyanın yer almadığı, bu tarihlere ait bir görüntünün bulunmadığı kaydedildi. Danıştay binasında 8 kamera bulunduğu anlatılan raporda, 8 kameranın görüntü alanlarına yer verildi. Teslim edilen DVD´de olup da hard diskte aynı isimle geri döndürülemez şekilde silinmiş olarak bulunan söz konusu dosyaların silinme tarihleri ve silinme zamanlarının da 000.00.00 ve 00.00.00 olarak tespit edildiği belirtilen raporda, şöyle devam edildi: ´Bu işlem, bilinçli bir silme olabileceği ve silme tarihlerini de saklamaya yönelik olabileceği değerlendirilmektedir. DVD´de olup da hard diskte silinmiş olarak bulunan dosyaların iki ayrı şekilde oluşabileceği değerlendirilmektedir. Birincisi DVD´ye sonradan yaratılmış dosyaların konmasıdır. İkincisi ve daha muhtemel olanı ise 6 Haziran 2006 tarihinde oluşturulması dikkate alınırsa, bu işlemden sonraki gün olan 7 Haziran 2006 tarihinde söz konusu dosyaların silinmesidir.´ ( Bugün)
Abdullah Harun
(21 Nisan 2010, 11:36)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Danıştay´ın kameralarına bakan OYAK Güvenlik´te ilginç bağlantılar
Danıştay saldırısının Ergenekon davasıyla birleştirilmesi manşetlerimiz
Danıştay soruşturması sil baştan