Ve 12 Eylül 1980 darbecilerine yönelik soruşturma resmen açıldı. Ankara Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcıvekilliği, İHD´nin suç duyurusu üzerine dönemin Genelkurmay Başkanı Kenan Evren, Deniz Kuvvetleri Komutanı Nejat Tümer ve Hava Kuvvetleri Komutanı Tahsin Şahinkaya´nın yargılanması için ´2010/605´ hazırlık numarasıyla resmen soruşturma başlattı. Bu soruşturma 12 Eylül´le ilgili aslında ikinci resmi soruşturma. İlk soruşturma 2000 Mart ayında Savcı Sacit Kayasu tarafından açılmıştı. Ancak Kayasu, HSYK ve diğer yargı organları tarafından adeta linç edildi ve meslekten atıldı. Soruşturması da sonuçsuz bırakıldı. Bugün durum daha farklı. Anayasa değişiklik paketi için yapılan referandumda sandıktan ´Evet´ çıkmasının ardından darbecilerin yargılanmasının önü açıldı, Cumhuriyet savcılıklarına Kenan Evren ve arkadaşlarıyla ilgili çok sayıda suç duyurusu yapıldı. O günleri yaşayan vatandaşlardan bazıları hergün onlarca gencin birbirini vurduğunu, darbecilerin de başka çare kalmadığı için devreye girdiğini ve ülkeyi kurtardığını sanıyor. Oysa perde gerisindeki olaylar çok farklı. İbret olsun diye bir sağdan bir soldan adam asıldığını, birçok insanın hapishanelerde vahşi işkencelerle öldürüldüğünü ve hesabının dahi sorulamadığını bu vatandaşlar bilmiyor. Öğleden önce sağcıyı vuran silahın nasıl oluyor da öğleden sonra solcuyu vurduğunu, kahvehaneleri kimlerin tarayarak gençleri birbirine kışkırttığını, terörün bu şekilde nasıl olgunlaştırılarak 12 Eylül 1980´de müdahale edildiğini, anarşinin 13 Eylül 1980 günü nasıl birden kesildiğini de bilmiyor. 12 Eylül 2010 referandum sandığından çıkan ´Evet´ sonucu, işte tüm bunların ortaya çıkabilmesi için mahkemelerin 12 Eylül darbecilerini yargılama yetkisini mümkün kılmış oldu. Savcılığın başlattığı soruşturmanın davaya dönüşüp dönüşmeyeceği, takipsizlik kararı çıkıp çıkmayacağı merak ediliyor.
FLAŞ!!! 12 Eylül´e soruşturma açıldı.. Dosya no: 2010/605
Ve 12 Eylül 1980 darbecilerine yönelik soruşturma resmen açıldı. Ankara Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcıvekilliği, İHD´nin suç duyurusu üzerine dönemin Genelkurmay Başkanı Kenan Evren, Deniz Kuvvetleri Komutanı Nejat Tümer ve Hava Kuvvetleri Komutanı Tahsin Şahinkaya´nın yargılanması için ´2010/605´ hazırlık numarasıyla resmen soruşturma başlattı. Bu soruşturma 12 Eylül´le ilgili aslında ikinci resmi soruşturma. İlk soruşturma 2000 Mart ayında Savcı Sacit Kayasu tarafından açılmıştı. Ancak Kayasu, HSYK ve diğer yargı organları tarafından adeta linç edildi ve meslekten atıldı. Soruşturması da sonuçsuz bırakıldı. Bugün durum daha farklı. Anayasa değişiklik paketi için yapılan referandumda sandıktan ´Evet´ çıkmasının ardından darbecilerin yargılanmasının önü açıldı, Cumhuriyet savcılıklarına Kenan Evren ve arkadaşlarıyla ilgili çok sayıda suç duyurusu yapıldı. O günleri yaşayan vatandaşlardan bazıları hergün onlarca gencin birbirini vurduğunu, darbecilerin de başka çare kalmadığı için devreye girdiğini ve ülkeyi kurtardığını sanıyor. Oysa perde gerisindeki olaylar çok farklı. İbret olsun diye bir sağdan bir soldan adam asıldığını, birçok insanın hapishanelerde vahşi işkencelerle öldürüldüğünü ve hesabının dahi sorulamadığını bu vatandaşlar bilmiyor. Öğleden önce sağcıyı vuran silahın nasıl oluyor da öğleden sonra solcuyu vurduğunu, kahvehaneleri kimlerin tarayarak gençleri birbirine kışkırttığını, terörün bu şekilde nasıl olgunlaştırılarak 12 Eylül 1980´de müdahale edildiğini, anarşinin 13 Eylül 1980 günü nasıl birden kesildiğini de bilmiyor. 12 Eylül 2010 referandum sandığından çıkan ´Evet´ sonucu, işte tüm bunların ortaya çıkabilmesi için mahkemelerin 12 Eylül darbecilerini yargılama yetkisini mümkün kılmış oldu. Savcılığın başlattığı soruşturmanın davaya dönüşüp dönüşmeyeceği, takipsizlik kararı çıkıp çıkmayacağı merak ediliyor.
Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcıvekilliği, 30 yıl sonra 12 Eylül 1980 darbesine ilk soruşturmayı açtı. İnsan Hakları Derneği´nin (İHD) 13 Eylül tarihli suç duyurusu üzerine dönemin Genelkurmay Başkanı Kenan Evren, Deniz Kuvvetleri Komutanı Nejat Tümer ve Hava Kuvvetleri Komutanı Tahsin Şahinkaya´nın yargılanması için resmen soruşturma başlattı. Tarihi soruşturma 2010/605 hazırlık numarası taşıyor.
Dava açılabilecek
Soruşturma sonunda savcılık, darbe komutanları Evren, Tümer ve Şahinkaya hakkında dava açabileceği gibi takipsizlik kararı da verebilir. Olası takipsizlik kararına İHD, en yakın özel yetkili mahkeme olan İstanbul´da itiraz edebilecek. Savcılığın vereceği karar örnek niteliği taşıyacak. Bu karar zamanaşımı ve sorumsuzluk gibi hukuki tartışmalara da yanıt olacak.
İfadeye çağrılacaklar
Soruşturma kapsamında ifade alma, bilgi ve belge toplama, gözaltı ve arama gibi hukuki prosedürler yerine getirilecek. Bu kapsamda Evren ve darbe komutanlarının ifadesi de alınacak. Bu çerçevede yargı ilk kez 12 Eylül darbesini soruşturacak.
Suç duyuruları Ankara´ya
12 Eylül´de yapılan referandumda, Anayasa´nın geçici 15´inci maddesinin kaldırılmasıyla, Evren´in de aralarında bulunduğu komutanların ve diğer kamu görevlilerinin yargılanıp yargılanamayacağı tartışması alevlenmiş ve pek çok ilde suç duyuruları yapılmıştı. Ankara´da, İHD´nin yanı sıra Yetmez Ama Evet Platformu, Mazlum-Der, 12 Eylül döneminde işkence gören bazı ülkücüler, BDP´li milletvekilleri de suç duyurularında bulunmuşlardı. Savcılığın, Ankara´da yapılan suç duyurularını tek bir dosyada birleştirmesi bekleniyor. Darbe, Ankara´dan yapıldığı için Türkiye tüm suç duyurularının Ankara´ya gönderilebileceği belirtiliyor.
Resmen soruşturma
12 Eylül darbesini yapan Milli Güvenlik Konseyi üyelerinden Sedat Celasun ve Nurettin Ersin vefat etmişti. Konseyin 3 üyesi ise halen hayatta. Konsey Başkanı Kenan Evren ile üyeler Nejat Tümer ve Tahsin Şahinkaya, 5 Ekim 2005´te, Konsey Üyesi Nurettin Ersin´in cenaze töreninde bir araya gelmişti. Genelkurmay´da düzenlenen törene ilişkin haber 6 Ekim 2005´te Hürriyet´te yayınlanmıştı. Törene dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Başbakan Tayyip Erdoğan, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Genelkurmay eski Başkanı Necip Torumtay, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Yener Karahanoğlu, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Faruk Cömert, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Fevzi Türkeri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarı Emre Taner de katılmıştı.
İHD: İnsanlığa karşı suçlar
İHD´nin işleme konulup, 2010/605 hazırlık numaralı dosyaya konulan suç duyurusu özetle şöyleydi: ?Milli Güvenlik Konseyi adı altında 12 Eylül 1980´de ülke yönetimine el koyan ve 24 Kasım 1983 yılına kadar bu statüsünü sürdüren askeri cunta yönetiminin hayatta kalan üyeleri Kenan Evren, Nejat Tümer ve Tahsin Şahinkaya´nın işlediği, Nürnberg Şartı ile kabul edilmiş ve tüm devletlerin kendi kanunlarında yer almasa dahi suçun oluşumu halinde takip etmek zorunda oldukları uluslararası hukukun buyruk kuralı niteliğine sahip insanlığa karşı suçlar ve resen takdir edilecek suçlar nedeniyle haklarında Başsavcılık tarafından ceza davası açılması ve haklarında gerekli önlemlerin alınması istemidir.? ( Hürriyet)
12 Eylül´e ilk soruşturma 2000 yılında açılmıştı
18 Eylül 2010: Ödemiş Cumhuriyet Savcısı Sacit Kayasu, işkence edilerek öldürülen bir erkeğe ait cesedin Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım´a ait olduğunu iddia etmiş, soruşturma sürerken Adalet Bakanlığı tarafından Adana´ya atanmıştı. Mesleki hayatının sonunu getirecek olan iddianameyi de orada hazırladı. Adana Cumhuriyet Savcılığı görevine atanan Kayasu´nun Ağustos 1999´da bir vatandaş olarak Ankara DGM´ye verdiği dilekçeye yanıt verilmedi. Bunun üzerine 28 Mart 2000 tarihinde, 12 Eylül darbesinin lideri Kenan Evren´in anayasal suç işlediğine dair iddianamesini tanzim etti ve 12 Eylül yöneticilerinin yargılanmasını istedi. Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), Kayasu´nun evine davet ettiği gazetecilere açıklama yaptığı ve iddianame suretlerini dağıttığı gerekçesiyle 29 Mart 2000 tarihinde yargılanmasına izin verdi. HSYK, Kayasu´ya 30 Mart 2000 tarihinde kınama cezası verdi.
Başsavcılık 15. madde gerekçesiyle dosyayı rafa kaldırdı
Bu arada Adana Cumhuriyet Başsavcılığı, iddianameyi sadece kınama olarak görerek işlem yapılmasına da Anayasanın Geçici 15. madde uyarınca gerek olmadığına karar verdi. Yargıtay Ceza Daireleri Genel Kurulu´nun 15 Mayıs 2001 tarihli kararını yerine bulan Yargıtay 9. Ceza Dairesi de, 11 Aralık 2002 tarihinde Kayasu´yu görevi kötüye kullanmak ve askeri kuvvetleri tahkir ve tezyif iddialarıyla hapisten para cezasına mahkûm etti ve cezaları erteledi. 20 Nisan 2000´da savcılık görevinden uzaklaştırılan Kayasu, HSYK kararıyla da 27 Şubat 2003´te meslekten ihraç edildi. Bugün Kayasu, avukatlık dahi yapamıyor. 13 Kasım 2008 tarihinde, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Sacit Kayasu´nun ifade özgürlüğünü kısıtladığı için Türkiye´yi 41 bin avro tazminata mahkûm etti. Kayasu´nun, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi´nin (AİHS) 13. ve 10. maddelerine aykırı davranıldığı iddiasıyla yaptığı başvuruyu karara bağlayan AİHM, Türkiye´nin hem kendisini girişim ve kararlarıyla ifade eden bir savcıyı engellediğini, hem de mahkemede hakkını aramasına engel olduğuna oybirliğiyle karar verdi.
YSK´nın sonuçları bildirmesi bekleniyor
12 Eylül darbecilerinin yargılanmasına yönelik suç duyurulan savcılık kayıtlarına girdi. Ancak soruşturma için YSK´nın referanduma ilişkin sonuçlan Resmi Gazete´de yayınlanması bekleniyor... Anayasa değişikliğinin referandumda yüzde 58 evet oyuyla kabul edilmesinin ardından, 12 Eylül darbesini yapanların k yargılanıp yargılanmayacağı tartışmaları 1 yeniden başladı. Referandum, darbeyi yapan A Milli Güvenlik Konseyi üyelerine yargı koruması getiren geçici 15. maddeyi yürürlükten kaldırıyor. 13 Eylül gününden itibaren darbenin mağdurları adliyelere suç duyurusunda bulunmuştu. Ankara´da ise Mazlumder, İnsan Hakları Derneği ve Yetmez Ama Evet Platformu özel yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekilliğine suç duyurusu yaptı. Başsavcılık 13 Eylül günü suç duyurularına 2010/605 hazırlık numarası verdi. Başsavcılık kaynakları, rutin olarak yapılan bütün suç duyurularına hazırlık numarası verildiğini, askeri darbeyi yapanlara dönük soruşturmanın geçici 15. maddenin resmen yürürlükten kaldırılmasıyla başlayacağını belirtiyor. Bunun için de YSK´nın referandumun resmi sonuçlarını Resmi Gazete´de yayınlaması gerektiği kaydedildi. YSK´nın sonuçları açıklamasından sonra başsavcılığın, darbe soruşturmasına resmen başlayacağı ve Milli Güvenlik Konseyi´nin hayatta kalan üyeleri Kenan Evren, Nejat Tümer ve Tahsin Şahinkaya´nın ifadesine başvurabileceği belirtiliyor. Başsavcılığın soruşturması sonucunda Evren, Tümer ve Şahinkaya hakkında darbe yaparak demokratik düzeni ortadan kaldırmak suçundan dava açılabilecek. ( Bugün)
Kenan Evren´le beraber 10 bin asker ve sivil de mercek altında
23 Eylül 2010: Anayasa değişikliğinin referandumla kabul edilmesine rağmen 12 Eylül darbecilerinin yargılanıp yargılanamayacaklarına ilişkin tartışma sürüyor. TBMM Anayasa Komisyonu Başkan Vekili Ayhan Sefer Üstün ise Kenan Evren ile birlikte 12 Eylül darbesinde görev yapanların tamamının yargılanacağı konusunda iddialı. Üstün´ün yaklaşık 10 bin kişiyi kapsayacağını tahmin ettiği yargılanacaklar listesinde Kenan Evren ve arkadaşlarıyla albay rütbesine kadar olan subaylar, Başbakan Bülend Ulusu ve Bakanlar Kurulu üyeleri, Mamak ve Diyarbakır Cezaevi yöneticileri, Kamer Genç´in de aralarında bulunduğu Danışma Meclisi üyeleri de bulunuyor. 12 Eylül darbecilerinin yargılanmasına ilişkin hukuki inceleme halen sürüyor. Hukukçulardan bir bölümü ´zamanaşımı´ gerekçesiyle yargılamanın mümkün olmadığını iddia ediyor. Meclis Anayasa Komisyonu Başkan Vekili ve AK Parti Sakarya Milletvekili Ayhan Sefer Üstün, muhalefet ve bazı hukukçuların aksine darbecilerin mutlaka yargılanacağını söylüyor. Üstün, daha da ileri giderek 12 Eylül darbesinde görev alan asker ve sivil yöneticiler için yargı yolunun açıldığını savunuyor. Üstün´e göre darbede fiili görev alan isimlerin hepsi ´darbecilik´ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına muhatap olacak. Bu kişiler ağır ceza mahkemelerinde yargılanacaklar. Referandumun kabulü askerlerle beraber darbede görev yapan sivillere de yargı yolunu açıyor. Üstün, 1980´den ANAP´ın işbaşına geldiği 1983 yılına kadar kurulan hükümetlerde görev yapan başbakan ve Bakanlar Kurulu üyeleri ile darbecilerin atadığı belediye başkanlarının da yargılanacağı görüşünde. Buna göre eski Başbakan Bülend Ulusu ile 12 Eylül sonrası Ereğli Belediye başkanlığına atanan eski ANAP genel başkanı Ali Talip Özdemir de yargılanacak. Ayhan Sefer Üstün, 1982 Anayasası´nı hazırlama görevi üstlenen Danışma Meclisi üyelerinin de bu kapsamda olduğunu söyleyerek CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç´i de işaret ediyor. Yargılanacaklar listesinde işkenceleriyle ünlü olan Diyarbakır ve Mamak cezaevi yöneticileri de bulunuyor.
Darbecilerin suçları yıllara yayıldı zamanaşımı söz konusu olamaz
AK Partili Üstün´e göre 12 Eylül´deki suçlarla ilgili zaman işletilmedi, aksine donduruldu. Zaman işlemiş kabul edilse bile zamanaşımı için gerekli 30 yıllık dilim de henüz tamamlanmış değil. Üstün bunu, 12 Eylül 1980´de suçlar daha yeni işlenmeye başlanmıştı. Darbecilerin eylemleri bir günde olup biten suçlar değildir. Yıllara yayıldı. Bunlar temadi suçlardır. Yani devam eden suçlardır. Suç devam ettikçe zamanaşımı da yeni tarihe göre hesaplanır. şeklinde açıklıyor. Bizim hukukumuzda savcılarımız ´bu olayda zamanaşımı var´ diyerek soruşturmayı kapatamaz. diyen Üstün, bundan sonraki süreci şöyle anlatıyor: Savcı soruşturmayı yapar, lehte aleyhte delilleri toplar, ifadeleri alır, ´zamanaşımı hususu mahkemenin takdirinde olmak üzere´ diyerek davayı açar. Mahkemeler de zamanaşımı olduğunu düşünse bile bunu ortaya çıkarabilmek için bir yargılama yapmak zorundadır. Bu açıdan da baktığımızda da darbecileri uzun bir yargılama süreci beklemektedir. Bundan sonra hiç kimse hukukun dışına çıkma cesaretini ve ayrıcalığını kendinde göremeyecektir.
(17 Eylül 2010), son güncel.: (23 Eylül 2010)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Bu da 12 Eylül 2010 Darbesi: Suç duyurusu yağıyor
12 Eylül 2010 Anayasa referandumu manşetlerimiz