TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu, raporunu bugün tamamlıyor. Çarpıcı tespitlerin yer aldığı 1600 sayfalık raporda derin yapının tasfiye edilemediği, bütün unsurlarıyla hala faaliyette olduğu vurgulanıyor. Derin devlet konusunun, ´Özel Harp Dairesi, Kontrgerilla ve Gayri Nizami Harp´ başlıkları altında ele alındığı ayrıntılı raporda, Özel Harp Dairesi´nin sivil uzantısında görev alan karı kocanın birbirinden haberdar olmadığı gibi ilginç ayrıntılar da yer alıyor.
27.11.2012 09:01 Meclis Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu, 1600 sayfalık raporuna son noktayı bugün koyacak. Bütün darbe süreçlerini mercek altına alan komisyon, ´Özel Harp Dairesi, Kontrgerilla ve Gayri Nizami Harp´ konularında çarpıcı tespitlerde bulundu. Raporda, Özel Harp Dairesi (ÖHD) ve kontrgerilla tartışmasının 27 kez TBMM gündemine getirildiği ancak bir türlü araştırma kararı çıkarılamadığı vurgulandı. ´Derin devlet´ olarak tanımlanan yapının hâkim ve oligarşik zümre olan askerî yelpaze etrafında vücut bulduğu, ancak içinde istihbarat, medya, mafya, sermaye ve bürokrasiden unsurların yer aldığı kaydedildi. Uygulayıcıların yerüstü biriminin Özel Kuvvetler Komutanlığı; yeraltı birimlerinin ise ´vatansever siviller´ olduğuna dikkat çekildi. Söz konusu çetelerin 50´den aşağı olmadığı tahmin ediliyor. Devasa yapının, tasfiyeye tevessül edilmediği için operasyonel eylemlerine devam edeceği uyarısı yapıldı. Yapılması gerekenler ise şöyle sıralandı: ?İtalya´nın ´Gladio operasyonu´ ile deşifre edilen illegal ağları gibi Türkiye de iç buhran gönüllülerini tabandan zirveye tespit edip tasfiye etmelidir. Sorumluluk; iktidar, anamuhalefet, TBMM´de grubu bulunan partiler, Genelkurmay ve sivil toplumun omzundadır. Yoksa kendini ve milleti yiyen bu kurt, ülkeyi ateşe verecektir.?
Meclis Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu´nun raporunda derin devlet, ´Özel Harp Dairesi, Kontrgerilla ve Gayri Nizami Harp´ başlıkları altında ele alındı. 50´den fazla çetelerden oluşan derin devletin yapısı, işleyişi ve kimlerden oluştuğu ayrıntılı bir şekilde yer verildi. Komisyonun tespitleri özetle şöyle:
´DERİN DEVLET´ VATANIN İFLAH OLMAZ DÜŞMANI
Çete usul ve mantığı ile devlet yönetilirse eşkıyadan da hükümdar olur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti gibi, yeryüzünün en köklü devlet birikimine sahip bir toplumun içinde yaşadığı bir devlette, ?vatan elden gidiyor? diye ayağa kalkmanın, tarihte benzeri görünen ?şeriat isteriz? ayaklanmalarından bir farkı yoktur. ?Derin devlet?, devletin ve vatanın iflah olmaz düşmanıdır. Devlet silahla değil, silahın üzerinde bile egemen olan hukukla yaşar. Devleti hukuk korur ve güçlendirir.
KARAR ALICILAR ASKER ANCAK HER KESİMDEN İNSAN VAR
Türkiye´de derin devlet ´hâkim ve oligarşik zümre olan askerî yelpaze etrafında vücut bulmuştur. Karar alıcılar merkez olarak askerî yapı ve etrafında ve liderliğinde oluşmuşsa da yapının içinde istihbarat, medya, mafya, sermaye ve bürokrasiden unsurlar mevcuttur. Uygulayıcılar ise görünür, yerüstü birimi Özel Kuvvetler Komutanlığı; yeraltı birimleri ise vatansever sivillerden müteşekkildir. Devasa bir yapı olan derin devlet, Türkiye´de operasyonel eylemler yapmıştır. Tasfiyeye tevessül edilmediği için belli ki yapmaya devam edecektir.
KARI KOCA AYNI BİRİMDE, HABERLERİ YOK
Sivil uzantılar, ülke işgal edilince kullanılmak üzere barış zamanından eğitilip bekletilenlerdir. Görev verilemez. Kopuk tesbih taneleri gibi her yere dağılmışlardır. Türkiye´nin her yerindedirler. Savaşla beraber tesbihin ipi bağlanır. Görev alırlar. Karı-koca aynı birimdedirler ama birbirlerinden haberleri yoktur. Herkes kendi görevini yapar.
MİT´İ ÖZEL HARP DAİRESİ YÖNETTİ
Özel Harp Dairesi ve MİT arasındaki işbirliği dairenin kuruluşundan itibaren vardı. Hatta işbirliğinden öte bir iç içe geçmişlik durumu söz konusuydu. Bu durumun birinci nedeni, her iki kurumun etkili isimlerinin Amerika ve Almanya´daki Özel Harp kamplarında aynı eğitimden geçirilmesiydi. İkinci neden ise MİT´in başına çoğunlukla askerlerin gelmesi ve bu askerlerin de önemli bir kısmının Özel Harp eğitimi almış olmasıydı. Bu iç içelik ve işbirliğinde komuta üstünlüğü her zaman Özel Harp Dairesi´nde oldu. Planlanmasını çoğunlukla dairenin yaptığı eylemlerin, uygulaması ise MİT´e ve sivil unsurlara düştü. 12 Mart darbesi öncesinde düzenlenen provokatif eylemlerde, operasyonlarda bu durum açığa çıktı. Nedense bu ortak eylem ve operasyonlarda hep deşifre olanlar MİT mensupları oldu. Bu operasyonlara katılan Özel Harpçilerin kim oldukları hâlâ bilinmiyor.
MECLİS, ÖZEL HARP DAİRESİ´Nİ ARAŞTIRAMADI
1990´larda Özel Harp Dairesi ve kontrgerilla tartışması tam 27 kez TBMM gündemine getirildi. Ancak bir türlü Meclis araştırması kararı çıkmadı. Ordu, PKK´ya karşı aktif olarak kullanılan Özel Harp Dairesi´ni kapatmak, sivil unsurlarında lağvetmek yerine daireyi yeniden yapılandırma yoluna gitti. Dairenin nasıl yapılandırılacağı görevini ise bizzat Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş üstlendi. Güreş, bunun için İngiltere´ye gitti. Ardından Amerika´ya, iki ülkenin de Özel Harp Dairesi´yle aynı işlevi gören yapılarını inceledi. Ardından Amerikalıların yardımıyla dairenin yapısında değişikliklere gidilerek Özel Harp Dairesi´nin adı 1991 Eylül´ünde Özel Kuvvetler Komutanlığı olarak değiştirildi. Tıpkı Seferberlik Tetkik Kurulu´nun Özel Harp Dairesi adını alması gibi.
JİTEM TAMAMEN İLLEGAL BİR YAPIYDI
PKK terör örgütünün Güneydoğu Anadolu Bölgesi´nde artan terör faaliyetleri üzerine, 1983´te kurulmuş bulunan Jandarma İstihbarat Grup Komutanlığı, bölgede aktif hale getirildi. Cem Ersever´in hazırladığı raporlar doğrultusunda bu komutanlık yeniden yapılandırıldı. 1987´de Jandarma İstihbarat Grup Başkanlığı´nın adı Jandarma İstihbarat Terörle Mücadele olarak değiştirildi. Böylece varlığı yıllarca tartışılacak JİTEM kurulmuş oldu. 1996 yılında patlayan Susurluk skandalının ardından dönemin Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Kutlu Savaş´ın hazırladığı meşhur Susurluk raporunun devlet sırrı olduğu gerekçesiyle sansürlenen bölümlerinde JİTEM´in kuruluş hazırlıklarının Hulusi Sayın´ın Jandarma Genel Komutanlığı kurmay başkanlığı yaptığı dönemde tamamlandığı bilgisi yer aldı. JİTEM kurulmuştu ama hiçbir yasal dayanağı yoktu. Tamamen illegal bir yapıydı.
JİTEM, EN BÜYÜK ZARARI TSK´YA VERDİ
JİTEM oluşturulurken Özel Harp Dairesi´nin yapısı örnek alınmıştı. JİTEM´in kurulmasıyla birlikte Güneydoğu´da faili meçhul cinayetler başladı. İnsanlar evlerinden, işyerlerinden götürülüp ya da yolda çevrilip gözaltına alındı. Kaçırılanların bazıları birkaç gün sonra ya bir köprü altında ya da bir yol kenarında ölü olarak bulundu. Büyük çoğunluğun cesetleri bile bulunamadı. Bu cinayetlerin arkasında hep aynı örgüt vardı: JİTEM. Eylemleri nedeniyle JİTEM, en çok terörle mücadeleye zarar verdi. Hatta sekteye uğrattı. Bugün artık kabul edilen bir gerçek var: JİTEM´in terörün bitirilmesi noktasında hiçbir faydasının olmadığı, aksine büyük zararlara sebebiyet verdiği biliniyor. JİTEM´in bölge halkına verdiği zarar ortada. En büyük zararlardan birisini ise Türk Silahlı Kuvvetleri´ne verdi. Çünkü kurucu unsurlarının subaylar olması nedeniyle bölge halkı, bu yapıyı orduyla bir tuttu. Bu da dağda terörle mücadele eden subayların bile zan altında kalmasına neden oldu. En önemlisi ise JİTEM, bölge halkının devlete güveninin sarsılmasına yol açtı. (İbrahim Asalıoğlu / Zaman)
MİT, 33 OLAYI AYDINLATMALI
Meclis Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu´nun raporunda ulusal istihbarat ve darbeler başlığı altında çarpıcı tespitlere yer verildi. Raporda MİT´in siyasi sistem açısından yarattığı bunalımların bir nedeni iç ve dış istihbarat görevini birlikte yapmasıdır denilirken istihbaratta Amerikan modeli önerildi. Komisyon MİT´in siyasi cinayetler, faili meçhuller ve kanlı 1 Mayıs da olmak üzere 33 olayı aydınlatmasının sorumluluğunun gereği olduğunu vurguladı. Komisyon raporunda MİT´in sorumluluğunun gereği, aralarında 6-7 Eylül 1955 olayları, 1 Mayıs 1977 Taksim katliamı, 17 Nisan 1978 Hamit Fendoğlu suikasti, Maraş katliamı, Çorum olayları, Özal´a suikast girişimi, Muammer Aksoy, Çetin Emeç, Turan Dursun, Bahriye Üçok, Adana Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Temel Cingöz, HEP Diyarbakır İl Başkanı Vedat Aydın, Oramiral Kemal Kayacan, Musa Anter, Uğur Mumcu, DEP milletvekili Mehmet Sincar, Tuğgeneral Bahtiyar Aydın, Cem Ersever, Tunceli Jandarma Alay Komutanı Kazım Çillioğlu, Özdemir Sabancı, Ahmet Taner Kışlalı, Necip Hablemitoğlu, Hrant Dink suikastleri, Bolu-Düzce-Sapanca üçgenindeki Kürt işadamları suikastleri, Eşref Bitlis´in şüpheli ölümü, Sivas Olayları, Gazi olayları ile Zirve Yayınevi Katliamının da olduğu toplam 33 olayı aydınlatması gerektiği kaydedildi. Komisyon raporunda şu tespitlerde bulunuldu:
SUSURLUK SUÇLAMASI
1996´da yaşanan Susurluk skandalında devletin içine kapanmasının, ser verip sır vermemesinin birinci dereceden sorumlusu MİT´tir.
İÇ İSTİHBARAT EMNİYET´E VERİLMELİ
İç güvenlik istihbaratı bu konuda rüştünü sahip olduğu teknoloji ve çalışmalarıyla ispatlamış olan Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı´na bırakılmalıdır. Bu saha esasen bir suç istihbaratı mahiyetini taşımaktadır. MİT, ana istihbarat servisi olarak dış istihbarata yönelmelidir.
İSTİHBARAT SİVİL OTORİTEDE TOPLANMALI
MİT, kanuna göre dört makama bilgi vermekle görevlidir. Cumhurbaşkanı, Başbakan, Genelkurmay Başkanı ve MGK Genel Sekreterliği. Bu dörtlüden Genelkurmay Başkanı ve MGK Genel Sekreterliği çıkarılmalı, ulusal istihbaratın öncelikle sivil otorite elinde toplanması temin edilmelidir. MİT askeri kadrolardan arındırılmalı ve sivil hüviyetine kavuşturulmalıdır.
BİN 600 SAYFALIK RAPOR
Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu dün yaptığı toplantıda, 1600 sayfalık raporun sonuç ve öneriler bölümünü görüştü. Muhalefet rapor incelemesi ve muhalefet şerhi yazımı için ek süre isterken, komisyonun bugün 11.00´da yeniden toplanacağı, raporun ise yarın Meclis Başkanlığı´na sunulacağı açıklandı.
(27 Kasım 2012, 09:01)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
2012 tarihli Şok Meclis Raporu: 100 bin özel harpçi var, derin devlet hala aktif
TBMM: Terör Özel Harp işi
İŞTE ÖZEL HARP DAİRESİ KONULU 2010 TBMM ARAŞTIRMA RAPORUNUN TAMAMI
Özel Harp Dairesi ile ilgili manşetlerimiz
Özel Harp Dairesi sayfamız
JİTEM´in varlığını ispatlayan resmi belgeler
JİTEM´le ilgili tüm manşetlerimiz
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap