Ankara'da, Devlet büyüklerinin kullandığı, kriptoluların da arasında bulunduğu telefonların usulsüz dinlendiği iddialarına yönelik, kapatılan Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) ile TÜBİTAK'ın 28 eski çalışanının yargılandığı davada Cumhuriyet savcısı, sanıklardan 24'ünün, 'Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyesi olmak' ile 'siyasi ve askeri casusluk'un da arasında bulunduğu kimi suçlardan toplam 90 yıl 10 ay 15 güne kadar değişen sürelerle hapsini istedi.
21.10.2017 12:40 Ankara'da, Devlet büyüklerinin kullandığı, kriptoluların da arasında bulunduğu telefonların usulsüz dinlendiği iddialarına yönelik, kapatılan Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) ile TÜBİTAK'ın 28 eski çalışanının yargılandığı davada Cumhuriyet savcısı, sanıklardan 24'ünün, 'Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyesi olmak' ile 'siyasi ve askeri casusluk'un da arasında bulunduğu kimi suçlardan toplam 90 yıl 10 ay 15 güne kadar değişen sürelerle hapsini istedi.
18 Ekim'de Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya eski TİB Başkanvekili Osman Nihat Şen, eski TİB Bilgi Sistemleri Daire Başkanı İlhan Elieyioğlu ve Harun Biniş'in de arasında bulunduğu tutuklu sanıklar, bazı tutuksuz sanıklar ve sanık avukatları ile müştekilerden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatı, Başbakanlık, bazı bakanlık ve siyasilerin de arasında yer aldığı şikayetçi gerçek ve tüzel kişilerin avukatları katıldı.
Duruşmada dosyaya giren belge ve dilekçelerin tutanağa geçirilmesinin ardından Cumhuriyet Savcısı Ayhan Çelik, celse arasında dosyayı incelediğini belirterek, esas hakkındaki görüşünü açıkladı.
Savcının görüşünde, FETÖ/PDY'nin kuruluşu, yapılanması ve amaçlarına değinildi. Örgütün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminde cebir ve şiddetle, parlamento, hükümet ve anayasal kurumları feshedip iktidara gelmek istediği, bu amaçla TSK'daki üyeleriyle meşru organlara ve vatandaşlara yönelik vahim eylemler gerçekleştirdiği anımsatılan görüşte, FETÖ/PDY'nin silahlı bir terör örgütü olduğu, Yargıtay'ın da ByLock'u münhasıran bu örgüt mensuplarının kullanımına sunulduğuna ilişkin kararı bulunduğu belirtildi.
'Örgütün yargı ve emniyet birimlerindeki elemanları eliyle gerçekleştirilen 17-25 Aralık 2013 tarihli Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini devirmeye yönelik 'yargı-emniyet darbe' girişiminin ardından TİB'de yapılan inceleme ve denetlemelerde devletin üst kademesince kullanılan kriptolu telefonların usulsüz dinlendiği yönünde bulgular elde edilmesi üzerine soruşturmaya başlandığı' kaydedilen görüşte, tanık beyanından da sabit olduğu üzere, örgütün, ülke genelindeki haberleşme sistemlerinin merkezi konumundaki TİB'e özel önem verdiği, buradaki kadronun tamamına yakınını hukuk dışı yollarla ele geçirdiği ifade edildi.
'Güvenlik açığı olacak şekilde tasarlanmış'
Dosyadaki deliller değerlendirildiğinde, sanıklardan Hasan Palaz, Gökhan Vıcıl, İmran Ergüler, Özgür Ören, Orhan Üçtepe ve Ayhan Yeni'nin, suç tarihinde TÜBİTAK'ta görev yaptıkları, MİLCEP K2 kriptolu telefon projesinde görev aldıkları anlatılan görüşte, FETÖ/PDY üyesi olan sanıklardan Palaz, Ergüler ve Ören'in ByLock kullandıkları, Vıcıl'ın da annesi adına kayıtlı hatla ByLock kullandığı kaydedildi.
Sanıkların, MİLCEP K2 telefonları kasıtlı olarak, güvenlik açığı olacak şekilde tasarladıkları ve kendilerinde bulunan sertifika ve anahtar bilgilerini FETÖ mensuplarına vererek, bu telefonların dinlenmelerini sağladıkları ya da TİB'deki örgüt mensuplarınca kendilerine verilen kriptolu telefonlar arasındaki haberleşme kayıtlarını aynı yöntemle çözerek dinledikleri aktarılan görüşte, eski TİB Başkan Vekili Şen, Bilgi Sistemleri Daire Başkanı Elieyioğlu ile Adil Biçer, Barış Yaslan, Bülent Kocagürbüz, Halil Çiçek, Hamza Demirezen, Harun Biniş, Aliosman Tekin, Erkay Uzun, Mehmet Akgedik, Seyit Aydın Öztaban, Yunus Şahin, Nur Muhammed Arınç, İbrahim Kılıç, Ahmet Boyalı, İsmail Bakar ve Hidayet Gencer'in de FETÖ'nün TİB'deki yapılanmasında yer aldıkları bildirildi.
Sanıklardan Şen, Elieyioğlu, Yaslan, Çiçek, Biniş, Tekin, Uzun, Akgedik, Öztaban, Şahin, Boyalı ve Gencer'in ByLock kullandıklarına işaret edilen görüşte, dosya kapsamındaki rapora göre kriptolu telefonlara ait IMEI numaralarının tamamının veri tabanına sanık Elieyioğlu'na ait 'ilhanm' kullanıcısı tarafından girildiği, bu şekilde kriptolu telefonlara kanunsuz şekilde dinleme işlemi başlatıldığı, sanık İsmail Bakar'a ait 'ibakar' kullanıcısınca da eski bakan Ömer Dinçer'in kullandığı kriptolu telefonun dinlenmesine ilişkin hedef silme işlemi yapıldığı anlatıldı.
İstenen ceza 90 yıl 10 ayı geçti
Görüşte, sanıklardan Palaz, Şen, Elieyioğlu, Biçer, Yaslan, Kocagürbüz, Çiçek, Demirezen, Biniş, Tekin, Uzun, Akgedik, Öztaban, Şahin, Arınç, Boyalı, Bakar, Gencer, Kılıç, Vıcıl, Ergüler, Ören, Üçtepe ve Yeni'nin 'terör örgütü FETÖ üyesi olmak' suçundan 15'er yıla kadar hapsi istendi.
Bu sanıkların, müştekiler Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, eski bakanlar Sadullah Ergin, Fatma Şahin ve Cevdet Yılmaz ile mağdurlar Başbakan Binali Yıldırım, Başbakan Yardımcıları Bekir Bozdağ ve Recep Akdağ, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Avrupa Birliği Bakanı Ömer Çelik, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, eski TBMM Başkanı Cemil Çiçek, eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, eski Başbakan Yardımcıları Beşir Atalay, Bülent Arınç, Ali Babacan, eski Bakanlar Taner Yıldız, Nihat Ergün, Mehdi Eker, Zafer Çağlayan, Faruk Çelik, Nabi Avcı, Hayati Yazıcı, Efkan Ala, Ömer Dinçer, Erdoğan Bayraktar, Egemen Bağış, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Necdet Özel, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, eski Başbakanlık Müşaviri Sefer Turan, Dışişleri Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, MİT Müsteşarlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğünce kullanılan MİLCEP K2 model kriptolu telefonları 1 Ocak 2014 ve öncesinde defalarca dinleyerek, devletin güvenliği, iç ve dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri siyasal ve askeri casusluk maksadıyla müteselsilen temsil ettikleri belirtilerek, bu sanıkların 'siyasal ve askeri casusluk' suçundan 35'er yıla kadar hapisleri talep edildi.
Palaz, Şen, Elieyioğlu, Biçer, Yaslan, Kocagürbüz, Çiçek, Demirezen, Biniş, Tekin, Uzun, Akgedik, Öztaban, Şahin, Arınç, Boyalı, Bakar, Gencer, Kılıç, Vıcıl, Ergüler, Ören, Üçtepe ve Yeni'nin, 'haberleşmelerin gizliliğini müteselsilen ihlal ettikleri' belirtilen görüşte ancak TCK'ya göre bu suçun şikayete tabi olduğu, yalnızca Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Sadullah Ergin, Fatma Şahin ve Cevdet Yılmaz'ın şikayette bulunduğu belirtildi. Sanıkların, bu sebeple 'zincirleme biçimde haberleşmenin gizliliğini ihlal' suçundan her şikayetçi için ayrı ayrı olmak üzere dört kez cezalandırılmaları ve yine 35'er yıla kadar mahkumiyetleri istendi.
Sanıkların, ses kayıtlarından elde ettikleri bilgileri örgütün amaç ve çıkarları doğrultusunda kullanarak ya da montajlayıp, terör örgütünün kontrolünde bulunan medya organlarında yayınlayarak, cebir ve şiddetle Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs ettiklerinin ileri sürüldüğüne yer verilen görüşte, ancak sanıkların, bu ses kayıtlarını montajlayıp yayınladıkları sabit olmadığından beraatları talep edildi.
Yine sanıklardan Yunus Şahin, 'bilişim sistemindeki verileri bozma, yok etme, erişilmez kılma' suçundan beraatı istenen görüşte, Hamza Demirezen, Aliosman Tekin, Barış Yaslan, Adil Biçer, Osman Nihat Şen ve İlhan Elieyioğlu için aynı suçtan 5 yıl 10 ay 15 güne kadar hapis talebinde bulunuldu.
Dört sanık için beraat talebi
Görüşte, bu sanıkların haklarındaki diğer suçlardan, sanıklar Ferhat Saraç, Ahmet Asım Yağız, İbrahim Barbaros Özcan ve Cüneyt Koç'un ise üzerlerine atılı tüm suçlardan beraatleri talep edildi.
Sanıklar ve avukatları, esas hakkındaki savunmalarını hazırlamak için süre istedi.
Darbe girişimi gecesi Akıncı Üssünde bulunduğu belirlenen sanık Harun Biniş de savunmasını hazırlamak için süre isteyerek, 'Suç tarihinde TİB çalışanı değildim, 14 Şubat 2013'te ayrılmıştım. Bunun gözden kaçtığını düşünüyorum. Çalıştığım departmanın dinleme sistemleriyle de ilgisi yoktu. İnternet departmanında çalıştım. Bu dava itibarıyla tutuklanmamı gerektirir bir delil yok. Zaten güvenlikli bir yerdeyim. Şu an itibarıyla tahliyemi talep ediyorum' diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın ise esas hakkındaki görüşte bazı sanıkların tüm suçlardan, bazılarının da belli suçlardan beraatlarinin istenmesine katılmadıklarını bildirerek, esas hakkındaki beyanlarını hazırlamak için süre talep etti.
Taraflara istediği süreyi veren mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların tutukluluklarının devamına da karar verdi ve davayı erteledi.
İddianame
Devlet büyüklerinin kullandığı kriptoluların da aralarında bulunduğu telefonların usulsüz dinlendiği iddialarına yönelik, TİB ve TÜBİTAK'ta görev yapan 28 kişi hakkındaki davada, sanıklara, 'silahlı terör örgütüne üye olmak, devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etmek, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek, kişiler arasındaki haberleşmenin gizliliğini alenen ifşa etmek, bilişim sistemindeki verileri bozmak, yok etmek veya erişilmez kılmak' suçlamaları yöneltiliyor.
Soruşturma, Gölbaşı Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülmüş, ardından fezleke ile Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmişti.
Paralel yapı-28 Şubat (2015) 'Ankara 28 sanık TİB/TÜBİTAK Yapılanması/Kriptolu Telefonların Dinlenmesi' davası
(21 Ekim 2017, 12:40)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: