Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığındaki (TİB) ikinci inceleme öncesinde ´emir ve talimat içeren isteklerde bulunarak, yargı görevini yapanı etkileme ve adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs´ suçlarını işledikleri, ´baskını yapan görevliler üzerinde baskı oluştuğu ve bu baskı sayesinde, bahse konu soruşturma kesin hükümle sonuçlandırılmadığı´ gerekçesiyle Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarı Emre Taner ve hukuk müşaviri hakkında suç duyurusunda bulundu. Başbakanlık´a bağlı bir kurum olan MİT müsteşarının yargılanabilmesi için Başbakan Erdoğan´ın izin vermesi gerekiyor. Ancak böyle bir izni Erdoğan´ın kesinlikle vermeyeceği tahmin ediliyor. Soruşturmaya izin çıkmaması durumunda karara Danıştay´da itiraz edilebilecek. Osman Kaçmaz´ın MİT´i hedef alması da şaşırtıcı bulundu, çünkü TİB baskınına sadece MİT değil 50 civarında mahkeme de şiddetle karşı çıkmıştı. Kamuoyunu meraklandıran diğer bir konu da MİT´i bahane eden Kaçmaz´ın 3´üncü TİB baskınına cesaret edip etmeyeceği..
İstediğini alamayan TİB baskıncısı Kaçmaz MİT´e sataştı
Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığındaki (TİB) ikinci inceleme öncesinde ´emir ve talimat içeren isteklerde bulunarak, yargı görevini yapanı etkileme ve adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs´ suçlarını işledikleri, ´baskını yapan görevliler üzerinde baskı oluştuğu ve bu baskı sayesinde, bahse konu soruşturma kesin hükümle sonuçlandırılmadığı´ gerekçesiyle Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarı Emre Taner ve hukuk müşaviri hakkında suç duyurusunda bulundu. Başbakanlık´a bağlı bir kurum olan MİT müsteşarının yargılanabilmesi için Başbakan Erdoğan´ın izin vermesi gerekiyor. Ancak böyle bir izni Erdoğan´ın kesinlikle vermeyeceği tahmin ediliyor. Soruşturmaya izin çıkmaması durumunda karara Danıştay´da itiraz edilebilecek. Osman Kaçmaz´ın MİT´i hedef alması da şaşırtıcı bulundu, çünkü TİB baskınına sadece MİT değil 50 civarında mahkeme de şiddetle karşı çıkmıştı. Kamuoyunu meraklandıran diğer bir konu da MİT´i bahane eden Kaçmaz´ın 3´üncü TİB baskınına cesaret edip etmeyeceği..
Edinilen bilgiye göre, Sincan Cumhuriyet Başsavcılığına verilen suç duyurusu dilekçesinde, bazı MİT görevlilerinin, Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesini ziyaret ederek, TİB´de yapılacak ikinci inceleme ile ilgili bilgi aldıkları belirtildi. ´MİT görevlilerine yeterli açıklama yapılmasına rağmen´, mahkemeye 14 Kasımda MİT Hukuk Müşavirliğinden yazı gönderildiği ifade edilen dilekçede, ´yazıda, MİT´in görev ve yetkilerinden bahsedildikten sonra, TİB´deki hard disklerde yer alan müsteşarlık kayıtlarına bilirkişilerin erişiminin engellenmesi, yapılacak tespit ve keşif sırasında müsteşarlık görevlilerinin de yer alması, TİB´de bulunan müsteşarlık kayıt bilgi ve belgelerinin başkanlıktan çıkarılmasının engellenmesi gibi taleplerde bulunulduğu´ anlatıldı. ´Emir ve talimat içeren isteklerde bulunulduğu´ savunulan dilekçede, bu durumun, Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı ve delil toplama işlemini gerçekleştirecek Ankara 1. Sulh Ceza Mahkemesi Hakimi Hayri Keskin üzerinde ´baskı oluşturmaya yönelik olduğu´ öne sürüldü. Dilekçede, ´bu baskı sayesinde, bahse konu soruşturma kesin hükümle sonuçlandırılmadığı için hakim ve bilirkişilerin etkilenmeye çalışıldığı´ savunularak, ´bu nedenle yargı görevini yapanı etkileme´ ve ´adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçlarının´ işlendiği iddia edildi. Başbakanlık´a bağlı bir kurum olan MİT müsteşarının yargılanabilmesi için Başbakan Erdoğan´ın izin vermesi gerekiyor. Ancak böyle bir izni Erdoğan´ın kesinlikle vermeyeceği tahmin ediliyor. Soruşturmaya izin çıkmaması durumunda karara Danıştay´da itiraz edilebilecek. ( AA)
MİT´i gerekçe gösteren Kaçmaz, 3´üncü TİB seferine cesaret eder mi?
1 Aralık 2009 tarihinde TİB binasına gelen Hakim Kayri Keskin ve bilirkişiler 3 saat binada kalmışlar ve TİB başkanının açıklamasına göre sadece şikayet konusu olan, Yarsav eski başkanı Ömerfaruk Eminağaoğlu´nun dinlenip dinlenmediğini anlamaya yarayacak bilgileri ve evrakı alıp ayrılmışlardı. Oysa Hakim Osman Kaçmaz´ın asıl istediği TİB´teki tüm bilgisayar kayıtlarına el konulması, karşı konulması durumunda da polisin devreye girerek zorla bilgisayarları almasıydı. Yeterince başarılı bulmadığı birinci baskından sonra ikinci baskına karar vermesinin nedeni de zaten buydu. Baskınlardan asıl amaçlananın ise Ergenekon soruşturması kapsamında kimlerin dinlendiğini tespit edip birinci baskın sonunda olduğu gibi NTV ve diğer medya kanallarına isimlerin sızdırılması ve böylece Ergenekon soruşturmasının sekteye uğratılması, dinleme kararlarını veren hakim-savcıların deşifre edilerek HSYK tarafından kıyıma uğratılmalarının sağlanabilmesi, hiç olmazsa da kamuoyunda soruşturmaya karşı kafa karışıklığı oluşturmak, soruşturmanın insan haklarını hiçe sayar tarzda yürütüldüğü izlenimini vermekti. Birinci baskın sonunda haklarında teknik takip yapılmış bazı yargı mensuplarının isimlerinin NTV´ye sızdırılarak büyük bir telekulak tartışmasının başlatılmış olması da bu iddiayı doğrular nitelikte. Zaten aynı iddiaya göre, başlatılan bu telekulak tartışmasından cesaret alan Osman Kaçmaz, ikinci TİB baskınına da cesaret edebilmişti. Osman Kaçmaz´ın bu kez de MİT´i bahane edip 3´üncü TİB baskınına cesaret edip etmeyeceği merak ediliyor. Kaçmaz´ın sadece MİT´i hedef alması da şaşırtıcı bulunuyor, çünkü ikinci TİB baskınına sadece MİT değil 50 civarında mahkeme de karşı çıkmış ve bu yönde tedbir kararları almıştı.
Yargıtay, Sincan´dan TİB´e ait ses kayıtlarını istedi
Yargıtay, Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi´nden Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı´na (TİB) ait olan ses kayıtlarını istedi. Yargıtay, birinci TİB baskını sonrasında ortaya çıkan Yargıtay santralinin ve dolayısıyla Yargıtay binasında görev yapan tüm yargı mensuplarının telefonlarının izinsiz dinlendiği iddiaları üzerine inceleme başlatmıştı. TİB başkanı Fethi Şimşek ise iddialar üzerine böyle bir şeyin söz konusu olmadığını, dinlemenin sadece Yargıtay binasında çalışan Yarsav eski başkanı Ömerfaruk Eminağaoğlu´na ait özel hat için ve mahkeme kararıyla yapılmaya çalışıldığını, ancak teknik nedenlerle bunun da başarılamadığını açıklamıştı. ( T24)
MİT´ten Osman Kaçmaz açıklaması
Milli İstihbarat Teşkilatı´ndan (MİT) yapılan açıklamada, Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz´ın daveti üzerine 16 Kasım 2009 tarihinde Ankara Bölge ünitemizce anılan ile gerçekleştirilen görüşme bir nezaket ziyareti ölçüsündedir. Söz konusu görüşmenin basına yansıdığı şekliyle konu ile doğrudan bağlantısı bulunmamaktadır denildi. Osman Kaçmaz ise yaptığı açıklamada Ben kimseyi davet etmedim ifadesini kullandı. MİT Müsteşarlığının yazılı açıklamasında, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) görüşme kayıtlarının tümünün kopyalanması kararı akabinde, suç duyurusuna konu Müsteşarlık yazısı ile 2937 sayılı Kanun´da yer alan görev ve yetkilerimiz çerçevesinde elde edilen bilgi/belgelerin gizliliğinin ve güvenilirliğinin en üst seviyede korunması, istihbaratı oluşturma ve istihbarata karşı koyma görevinin akamete uğramadan süregelmesinin ulusal güvenliğimiz açısından önem ve gerekliliğinin her türlü mülahazanın üzerinde olduğu hususu 14.11.2009 tarihinde ilgili/sorumlu kurum ve kuruluşlarla paylaşılmıştır denildi. Açıklamada, Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz´ın daveti üzerine 16 Kasım 2009 tarihinde Ankara Bölge ünitemizce anılan ile gerçekleştirilen görüşme bir nezaket ziyareti ölçüsündedir. Söz konusu görüşmenin basına yansıdığı şekliyle konu ile doğrudan bağlantısı bulunmamaktadır. Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı, gerek sorumluluk anlayışı gerekse görevlerini belirleyen yasalar ile 82 yıllık kurum kültürü çerçevesinde hukukun üstünlüğünün tartışılmazlığını yakinen bilmekte ve buna uymaktadır ifadesine yer verildi.
Kaçmaz MİT´i yalanladı
Osman Kaçmaz ise MİT açıklamasından sonra CNN TÜRK´e konuştu. Kaçmaz, Ben kimseyi davet etmedim dedi. ( Cnnturk)
Taha Akyol (Milliyet): Yargıda tuhaf şeyler oluyor
05 Aralık 2009: Ankara´da bir Sulh Ceza Mahkemesi karar veriyor; falanca baz istasyonlarında yapılan bütün telefon görüşmelerinin dinlenmesine!.. TİB itiraz ediyor: Baz istasyonu dediğiniz şey kişi değildir, bir mekanizmadır. Bir baz istasyonu üzerinden saatte yüzlerce kişi konuşur. Belirttiğiniz baz istasyonlarında konuşan binlerce kişiyi dinleyemeyiz! Kaldı ki, kararınız kanuna aykırı! Kanuna göre telefonu dinlenecek kişinin adını ve numarasını yazmanız lazım. Yazmamışsınız! TİB´in itirazına bakan mahkemenin kararı: İtirazın reddine! Meçhul binlerce kişinin dinlenmesine! Ve şimdi aynı tuhaf kararı veren hakim, TİB´de ´tedbiren´ kanuna uygunluk araştırması yapıyor... ( Milliyet)
Abdullah Harun
(04 Aralık 2009, 13:22), son güncel.: (05 Aralık 2009)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Sincan hakimi Kaçmaz´ın skandal ´tüm gizli dinlemeleri inceleme´ kararı
TİB baskınıyla gizli Ergenekon dinlemelerinin ele geçirilmesi manşetlerimiz
Haklarından 2008´de soruşturma başlatılan hakim ve savcılar manşetlerimiz
Ergenekon soruşturmasını/davasını akamete uğratma girişimleri
Kontrgerilla´nın yargıdaki örgütlenmesi