İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, Sivasspor Kulübü Başkanı Mecnun Odyakmaz, eski futbolcular Ümit Karan ve İbrahim Akın'ın da aralarında bulunduğu bazı kişiler hakkında, Futbolda şike soruşturması adı altında Kumpas kurdukları iddiasıyla aralarında emniyet müdürlerinin de bulunduğu 20'si tutuklu 108 sanığın yargılanmasına devam edildi.
13.01.2018 22:13 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, Sivasspor Kulübü Başkanı Mecnun Odyakmaz, eski futbolcular Ümit Karan ve İbrahim Akın'ın da aralarında bulunduğu bazı kişiler hakkında, Futbolda şike soruşturması adı altında Kumpas kurdukları iddiasıyla aralarında emniyet müdürlerinin de bulunduğu 20'si tutuklu 108 sanığın yargılanmasına devam edildi.
08.01.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Çapraz sorgu sırasında bir müşteki avukatının Fetullah Gülen yapılanmasını 15 Temmuz 2016 darbe girişiminden sonra terör örgütü olarak görüp görmediğini sorduğu Ali Fuat Yılmazer, Ama bu konuda benim hatırı sayılır bir uzmanlığım var. Tüm meslek yaşamım dini motifli terör örgütleri üzerine olmuştur. Fetullah Gülen grubu terör örgütü değildir. 15 Temmuz'un delillerine vakıf değilim. O faaliyet terör faaliyetidir ama kimin yaptığına dair çok ciddi şüphelerim var sözleri ile yanıtladı.
İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Silivri Cezaevi yerleşkesinin karşısında bulunan salonunda yapılan davanın 14. duruşmasına 18'sı tutuklu 13'si tutuksuz 23 sanık ile tarafların avukatları katıldı.
Duruşmaya başka suçtan tutuklu sanık Ali Fuat Yılmazer'in sorgusu ile başlandı. Şike ile ilgili olarak kapatılan Bugün isimli televizyon kanalında yaptığı konuşmada gizli bilgiler verdiği iddiası ile suçlandığını söyleyen eski İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdürü Yılmazer, Şike ile ilgili iddialar konusunda delil televizyondaki konuşmalarımdır. 2012 yılında Tarık Toros ile Bugün televizyonunda yapmış olduğum konuşmalar. 2012 yılında örgüt yoktu, FETÖ de yoktu. Yasal televizyonlardan bir tanesiydi. O konuşmada şikeyle ilgili gizli bilgi verdiğim iddiası var. O tarih itibari ile soruşturmanın içeriğini bilmeyen kişi yok dedi.
Aynı programda şike operasyonunun Başbakan'ın talimatı ile başladığı şeklinde bir beyanı olmadığını, böyle beyanda bulunarak hükümet aleyhine algı operasyonu yapmadığını söyleyen Yılmazer, Başbakan'a bilgi verildi, demişim, Başbakanın talimatıyla başladı, dememişim. Ben diyorum ki Başbakan'a bilgiyi Hüseyin Çapkın verdi. Başbakana arz etmeden İstanbul Emniyeti hangi operasyonu yapabilir. Hükümet aleyhine kaos oluşturduğum iddiası var. Burada nasıl bir kaos yaratmış olabilirim dedi.
Mesleğe 1989 yılında İstihbarat Daire Başkanlığı'nda göreve başladığını, İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdürlüğüne kadar yükseldiğini, 2014 yılında da kendi isteği ile emekli olduğunu söyleyen Yılmazer, Ben terörist isnadı ile şu an karşınızdayım. 25 yıllık meslek yaşamım boyunca hakkımda idari veya adli hiçbir soruşturma açılmamıştır. Uzmanlık alanım aşırı sağ irticai faaliyetlerdir dedi.
1996 yılında hizmete özel olarak basılan bir kitap yazdığını söyleyen Yılmazer, Tarikatlar ve mezheplerin anlatıldığı kitaptır. Devletin resmi kaynaklarında Fetullah Gülen grubunun anlatıldığı tek resmi kitaptır, kitabın yazarı benim dedi.
2007 yılının Mart ayında İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü'ne ataması yapıldığını, 2011 yılına kadar burada çalıştığını söyleyen Yılmazer, Benle ilgili bütün iddialar bu atama sonrası döneme ilişkin. Ben ne zaman ki 2014 Mart ayında televizyonda konuştum, benim geçmiş dönemdeki bütün soruşturmalarım bir anda incelemeye tabi tutuldu. 30 küsur soruşturma yapmışım. Her birinden kusuru yoktur, raporu düzenlenmiş, sonra bir anda Hrant Dink cinayetinin sanığı yapılmışım. O konuşmadan sonra yapmış olduğum soruşturmalar soruşturulmaya başlandı. Bu devletin geçmişi yok mu, ondan önce devlet devlet değil miydi. Ben bir anda terörist olmuşum. 3 saatlik bir yayında 3 dakikalık şike konuşması yaptım terörist oldum. Televizyondaki konuşmayla terör suçu mu olur Şike operasyonu dahil hiçbirinin tezgah ve kumpas olduğuna inanmıyorum. Nasıl oluyor da ben tezgahtar oluyorum. Bu yargı kararlarının da denetlendiği bir dönem gelecek dedi.
Yılmazer, Hiçbir şekilde kendimi güvende hissetmiyorum. Bu iddianame gerçeği yansıtmamaktadır. Esasen terör örgütü suçlaması üzerinden bir soruşturma yapılması mümkün değildir. Bu iddia ile on binlerce insanın tutuklanması bir soykırımdır dedi.
Çapraz sorgu sırasında bir müşteki avukatının Fetullah Gülen yapılanmasını 15 Temmuz 2016 darbe girişiminden sonra terör örgütü olarak görüp görmediği sorusunu sorduğu Yılmazer, Ben şimdi 2014 temmuz ayından itibaren cezaevinde tutukluyum. Ama bu konuda benim hatırı sayılır bir uzmanlığım var. Tüm meslek yaşamım dini motifli terör örgütleri üzerine olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti yasaları kapsamında hala terör kapsamına giren bir örgüt yoktur. Fetullah Gülen grubu terör örgütü değildir. 15 Temmuz'un delillerine vakıf değilim. O faaliyet terör faaliyetidir ama kimin yaptığına dair çok ciddi şüphelerim var sözleri ile yanıtladı.
Duruşma, İbrahim Emre'nin sorgusu ile sürdü.
09.01.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesi karşısındaki binada yapılan duruşmada, sanık İbrahim Emre, savunmasını tamamladı.
Telefon dinlemelerinin, vatandaşı canından bezdiren örgütleri dinlemek için yapıldığını dile getiren sanık Emre, iddianamenin özensiz ve hukuki dayanaktan yoksun hazırlandığını öne sürdü.
Sanık Emre, iddia makamının olmayan şeyleri varmış gibi gösterdiğini iddia ederek, 'Telefon dinlemesiyle yaptığım suç ve mücadele sorgulanıyor. Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 135. maddesini aşarak dinleme yaptığımız iddia ediliyor. Dinlemelerde usulsüzlük yoktu. Şike soruşturması hayatın olağan akışında yapılan bir soruşturmaydı.' iddiasında bulundu.
Mahkeme Başkanı, sanık Emre'yi telefon tapelerini okuması üzerine iddianamedeki iddialara ilişkin savunma yapması konusunda uyardı.
Soruşturma nasıl başladıysa dinlemeleri o şekilde devam ettirdiklerini aktaran sanık Emre, Aziz Yıldırım ve arkadaşlarına yapılan soruşturmanın ne ilk ne de son olduğunu, bir dönem Sarıyer Cumhuriyet Başsavcılığı'nca da soruşturma yürütüldüğünü öne sürerek, hakkındaki suçlamaları reddetti.
Duruşma yarına ertelendi.
11.01.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesi karşısında bulunan binada yer alan salonda görülen duruşmaya, 15 tutuklu, 6 tutuksuz sanık ile tarafların avukatları katıldı.
Sanık İbrahim Emre'nin savunmasını tamamlamasından sonra Mahkeme Başkanı Bengü Ersoy, mahkemeye gelen belgeleri okudu.
Başkan Ersoy, farklı dosyalarda ifade veren kişilerin dosyanın sanıklarıyla ilgili ifadelerinin, bir kısım sanıklarla ilgili Bylock raporlarının, HTS kayıtlarının ve istenilen belgelerin bir kısmının mahkemeye ulaştığını söyledi.
Taleplerle ilgili söz verilen Fenerbahçe Spor Kulübü'nün avukatı, sanıkların savunmalarında yargılamayı uzatmak için mesleki hatıralarını ve aynı konuları tekrar ettiklerini, savunma hakkının kötüye kullanıldığını ifade ederek, 'Talimatla ifadesi alınamayan Sadri Şener'in duruşmada dinletilmesini, Hüseyin Gülerce, Hüseyin Çapkın, Burak Atar, Osman Çırak ve Yunus Dolar'ın tanık olarak dinletilmesini istiyoruz. Yargılamanın İstanbul Adalet Sarayı'nda yapılmasını istiyoruz.' dedi.
Cumhuriyet savcısı da haklarında yakalama kararı çıkartılan sanıkların yakalanmasının beklenilmesini ve tüm tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamını talep etti.
Söz verilen bir kısım tutuklu sanıklar da tahliyelerini istedi.
Duruşma, yarına ertelendi.
12.01.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesi karşısında bulunan binada yer alan salonda görülen duruşmada, söz alan sanıklar tahliyelerini istedi.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, yakalamalı sanıkların yakalanmalarının beklenmesine, dinlenmesi istenen tanıkların sanık savunmaları alınmadığı için daha sonra değerlendirilmesine karar verdi.
Mahkeme, tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına hükmederek, duruşmayı 7-8-9-10-11 Mayıs 2018 tarihlerinde Silivri'de görülmesi için erteledi.
İDDİANAMEDEN
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede bir numaralı sanık Fetullah Gülen. Eski milletvekili İhsan İşbilen, işadamı Muammer İhsan Kalkavan, kapatılan Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, İstanbul eski Emniyet Müdür Yardımcısı Mutlu Ekizoğlu, eski Organize Suçlar Şube Müdürü Nazmi Ardıç, kapatılan Zaman Gazetesi eski Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı'nın da aralarında bulunduğu 108 sanık, Aziz Yıldırım ve futbol dünyasındaki bir çok isme, Futbolda şike soruşturması adı altında Kumpas kurmakla suçlanıyorlar.
Hayata ilişkin görüntü ve sesleri ifşa etmek, Kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak, Haberleşme gizliliğini ihlal etmek, Özel hayatın gizliliğini ihlal etmek, Resmi belgede sahtecilik, İftira, İftira nedeniyle mağdurun gözaltına alınmasına veya tutuklanmasına neden olmak ve Silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek suçlarından 8 yıldan 85 yıla kadar değişen oranlarda hapis cezaları isteniyor.
İddianamede, Aziz Yıldırım, Serdar Adalı, Tayfur Havutçu, Yılmaz Vural, Emmanuel Emenike, Bülent Uygun, Göksel Gümüşdağ, Hikmet Karaman, Deniz Tolga Aytöre, Ümit Karan, Mahmut Özgener, Mustafa Sani Şener, Gökçek Vederson, İbrahim Akın, Mecnun Odyakmaz, Sami Dinç, Sadri Şener, Murat Özaydınlı, İskender Alın, Cemil Turhan, İlhan Ekşioğlu, Şekip Mosturoğlu gibi futbol dünyasından toplam 75 müşteki ve 91 mağdur yer alıyor.
Paralel yapı-06 Şubat (2016) 'İstanbul 108 sanık Futbolda Şike Soruşturmasında Kumpas' davası
(13 Ocak 2018, 22:13)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: