Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığı'ndaki eylemlere ilişkin 50'si tutuklu, 15'i firari 90 sanığın yargılandığı davada sanıkların esasa ilişkin savunmaları alındı.
13.10.2018 18:47 Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığı'ndaki eylemlere ilişkin 50'si tutuklu, 15'i firari 90 sanığın yargılandığı davada sanıkların esasa ilişkin savunmaları alındı.
02.10.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nce, Kocaeli Kapalı Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda yapılan duruşmaya, bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatlar ve sanık yakınları katıldı. Davaya müdahil olan Cumhurbaşkanlığı adına Avukat Ömer Furkan Yayla da duruşmada hazır bulundu.
Duruşma, "Firari darbeci Amiral Ayhan Bay tarafından Komodor Önder Öngör vasıtasıyla TCG Kemalreis Savaş Gemisi Komutan Vekili Arif Çırtlık tarafından kendisine verilen ve gemide uygulanan kurallara aykırı tüm emir ve talimatları sorgulamadan uyguladığı ve darbecilerle birlikte hareket ettiği, Marmara Denizi'nde darbecilerin kararlılığını göstermek amacıyla yasak olmasına rağmen 3 atım top atışı yapılması talimatının yerine getirilmesini sağladığı" iddiasıyla hakkında, "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen tutuklu sanık eski TCG Kemalreis Savaş Gemisi 2. Komutanı Yarbay Hasan İlhan, bugün başladığı esasa ilişkin savunmasında hakkındaki suçlamaları reddederek, FETÖ'cü ve darbeci olmadığını ileri sürdü.
Sanık İlhan, 15 Temmuz akşamı terör saldırısı gerekçesiyle gemilerin seyre kaldırıldığını, henüz gemi limandayken senelik izinde olan gemi komutanını arayarak gelişmeleri aktardığını anlatarak, "Kendisine gemi komutan vekili olarak atanan Arif Çırtlık'ın, TCG Kemalreis'i kaldırmak üzere görevlendirildiğini rapor ettim. Komutan, durumu Komodor Önder Öngör ile görüşeceğini söyledi." diye konuştu.
Darbe girişiminin olduğunu öğrendiğinde darbeye karşı çıktığını, personele geminin seyre kaldırılmasının amacının darbeye destek vermek olmadığını ve hukuk dışı bir şeyin içinde olmayacağını söylediğini öne süren İlhan, tanık ifadelerinin de bunu doğrular nitelikte olduğunu iddia etti.
"Hafif silahları ve cephaneyi toplatınca personel rahatladı"
Terör saldırısı ihbarı nedeniyle gemide Sabotaja Karşı Koyma (SABKOR) alarmı verildiğini ve geminin güvenliği için personelin gerekli tedbirleri aldığını belirten İlhan, şöyle devam etti:
"Gemideki önlemlerin darbeye destek vermekle ilgisi yok. Bunlar, SABKOR alarmı olduğunda yapılan rutin işlerdir. SABKOR alarmı sona erince tüm hafif silahları ve cephaneyi toplatarak kilit altına aldırdım. Personel rahatladı ve gemide 'doğru taraftayız, devletimizin yanındayız' düşüncesi hakim oldu. Ayrıca cep telefonları toplatılmadı, televizyonlar da açıktı. 11 farklı iletişim aracının hepsi açıktı. Sadece arızalı olan X-Band uydu sistemi devre dışıydı. Gemi personeli hem televizyondan hem de internetten gelişmeleri takip edebiliyordu. Deniz Kuvvetleri Komutanı'nın açıklamasından sonra kalkışmanın içinde olmadığımızı, geminin güvenliği için denizde olduğumuzu anladık."
"Top atışı karaya değil denize doğru yapıldı"
Marmara Denizi'nde darbecilerin kararlılığını göstermek amacıyla 3 atım top atışı yapılması talimatının yerine getirilmesini sağladığı yönündeki iddiaları da yanıtlayan İlhan, "Geminin üzerinden alçak uçuş yapan F-16 uçakları ve helikopterler, yaptığımız uyarı anonslarına cevap vermediler. Komodor Önder Öngör, söz konusu hava araçlarına uyarı amacıyla top atışı yapılması emrini vermiş. Ben bu top atışıyla ilgili bir emir vermedim. Zaten bu benim görev ve yetki alanımda değil. Top atışlarında gemi komutanı silah subayına emir verir. Daha sonra silah subayı ve atış ekibi emri yerine getirir. Top atışı, İstanbul Moda'da karaya doğru değil denize doğru yapıldı." ifadelerini kullandı.
Sanık Hasan İlhan, geminin seyre kaldırılmasının gemi komutanının görevi olduğunu aktararak, emrin sorgulanamayacağını ve yazılı emir istenemeyeceğini, personelin bu talimatı yerine getirmek zorunda olduğunu savundu.
Darbe girişimiyle ilgili emir almadığını, vermediğini ve böyle bir söylem ve eylem içinde bulunmadığını ileri süren İlhan, beraatini ve tahliyesini talep etti.
Tutuklu sanık Ali Kocamanoğlu'nun savunması
Darbe girişimi sırasında, "5 Komodor Önder Öngör'ün talimatıyla Gemi Komutanı Savaş Bilican'a haber vermeden yetkisi dışında TCG Turgutreis Savaş Gemisi'nin seyre kaldırdığı, gemiyi terör alarmı nedeniyle acil olarak seyre kaldırırken, geminin Salihreis Gemisi'ne sürtmesi nedeniyle her iki gemide hasar meydana geldiği, darbeci Amiral Ayhan Bay tarafından Komodor Önder Öngör vasıtasıyla kendisine verilen ve gemide uygulanan kurallara aykırı tüm emir ve talimatları sorgulamadan uyguladığı ve darbecilerle birlikte hareket ettiği, personelin cep telefonlarını toplattığı, X-Band uydu sistemi ile televizyon yayınını kapattığı, silah subayı Fatih Ergin ile silah dolabından silah alarak kuşandıkları, eşi adına kayıtlı olan kendisinin kullandığı GSM hattı ile ByLock programını kullandığı, telefonunun incelenmesinde örgütün gizli haberleşme programı olan Eagle ve Bylock yazılım programı kalıntılarına rastlanıldığı, arama sırasında örgütsel anlamı olan 2 adet 1 ABD dolarının ele geçirildiği" iddiasıyla hakkında "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen tutuklu sanık eski TCG Turgutreis Savaş Gemisi 2. Komutanı Kurmay Yarbay Ali Kocamanoğlu, esasa ilişkin savunmasında hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini söyledi.
Kocamanoğlu, darbe girişimi akşamı Donanma Komutanlığı'ndan 12 geminin seyre kaldırıldığını ancak 5 gemi personeline dava açıldığını belirterek, "Bu davanın adı Donanma Komutanlığı davası değil, Gölcük'ü tasfiye davasıdır." iddiasında bulundu.
Gemilerin, Komodor Önder Öngör'ün telsiz anonsu emriyle seyre kaldırıldığını, kendisinden kişisel olarak bir emir almadığını ileri süren Kocamanoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yıllık izine çıkacaktım, gemi komutanı izin vermedi. İzin verseydi ben darbe girişimi sırasında gemide olmayacaktım. Darbeci olsam böyle bir plan yapılabilir mi? Geminin makinelerinde arıza vardı. Tersane Komutanlığı'na bağlı işçiler 15 Temmuz akşamı saat 20.00'ye kadar onarımı gidermek için çalıştı. Gemi tek makine ve tek şaftla seyre çıktı. Arızalansa gemi denizin ortasında şamandıra gibi kalırdı. Gemi bu halde ne yapacaktı. Darbeyi destekleyici ne yapabilirdi. Koca bir hiç."
Yanlış bilgilendirme olmaması için televizyonu kapattırmış
Sanık Kocamanoğlu, emniyetten ve MİT'ten onlarca terör saldırısı olacağı yönünde istihbarat bilgisi geldiğini, bu nedenle bu tür tehlikelere karşı her zaman hassas olduklarını belirterek, "O akşam da terör saldırısı ve SABKOR alarmı verildi. Gemi 2. komutanı olarak yetki ve sorumluluğumu kullanarak gemiyi acil olarak seyre kaldırdım. Birlik Emniyet Planı uygulayarak, geminin güvenliğini sağladım. Kanunsuz emir vermedim. Hükümet aleyhinde konuşmadım." ifadelerini kullandı.
Darbe girişimini öğrenen gemi komutanının Donanma Komutanı ile görüştüğünü ancak kendisini arayarak haber vermediğini iddia eden Kocamanoğlu, geminin darbeyi destekleyecek bir faaliyetinin olmadığını öne sürdü.
Gemiler seyre kaldırıldığında personelin telefonlarının toplanmasının rutin bir faaliyet olduğunu belirten Kocamanoğlu, terör ihbarı olduğu için yanlış bilgilendirme olmaması için televizyonları kapattırdığını söyledi.
"X-Band kapalı olduğu için amiralin 'geri dönün' mesajı alınmadı"
Kendisinin ve personelin silah kuşandığı iddiasına da cevap veren Kocamanoğlu, "SABKOR alarmı verildiği için, gemide bazı personelin savaş durumuna geçilmesi nedeniyle silah kuşanılması gayet normaldir. Ben sadece Birlik Emniyet Planı çerçevesinde gerekli önlemleri aldırdım ama ben silah kuşanmadım. Çok sayıda kamera kayıtları var incelensin. Zaten tanık beyanları da beni doğruluyor. İddia makamı bu ayrıntıyı atlayıp, beni suçlamıştır." diye konuştu.
Kocamanoğlu, X-Band uydu sistemini kapatmakla suçlandığını ancak Genelkurmay Başkanlığı'nın, cihazın önceden arızalı olduğuna dair raporu olduğunu ileri sürerek, "Cihaz tamir için ASELSAN'a gönderilmişti. Gemide arızaya müdahale edecek teknik personel de yoktu. Cihaz kapalı olduğu için, Donanma Komutanlığı Kurmay Başkanı Tuğamiral Yalçın Payal'ın gemilere gönderilen 'geri dönün' mesajı alınmadı. Bu mesajın alınmadığı bilinmesine rağmen gemiyi arayıp bizi uyarmadılar." dedi.
FETÖ'nün şifreli haberleşme programı "ByLock"u indirmediğini ve kullanmadığını iddia eden Kocamanoğlu, tespit ve değerlendirme tutanaklarında çelişkiler olduğunu savundu. Ali Kocamanoğlu son olarak mahkemeye heyetine, "Kalem elinizde, bana ceza verebilirsiniz ama bu beni darbeci yapmaz. Ben suçsuzum." dedi.
Mahkeme heyeti, sanıkların tahliye talebini reddederek, diğer sanıkların esasa ilişkin savunma yapması için duruşmaya yarına kadar ara verdi.
03.10.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nce, Kocaeli Kapalı Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda yapılan duruşmaya, bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatlar ve sanık yakınları katıldı. Davaya müdahil olan Cumhurbaşkanlığı adına Avukat Ömer Furkan Yayla da duruşmada hazır bulundu.
Duruşma, "Darbeci amiral firari Ayhan Bay tarafından Komodor Önder Öngör vasıtasıyla acilen seyre kaldırılması talimatı vermesi üzerine, kendisine verilen emri sorgulamadan uygulayarak TCG Salihreis Savaş Gemisi'ni seyre kaldırdığı, darbe girişiminden bilgisi olduğu halde SABKOR alarmı nedeniyle kaldırdığı gemiyi Marmara Denizi'nde tuttuğu, darbe girişiminin öğrenilmesinden sonra kendi konumunda değişiklik yapmak için herhangi bir girişiminin olmadığı, darbecilerle hareket ettiği, 'ByLock' kullandığı, FETÖ/PDY'nin silahlı kuvvetler yapılanmasında yer alan 'mahrem abi'lerin kullandığı tespit edilen sabit hattan ardışık aramalarının olduğu" iddiasıyla hakkında "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen tutuklu sanık eski TCG Salihreis Savaş Gemisi 2. Komutanı Kurmay Yarbay Sami Tulgar, esasa ilişkin savunmasında, hakkındaki suçlamaları reddetti.
Tulgar, darbe akşamı 21.00 sularında terör saldırısı ve sabotaj tehdidi alarmı verildiği gerekçesiyle, 5 Komodor Önder Öngör'ün, en kıdemli subay olduğu için kendisini TCG Salihreis Gemisi'ne komutan olarak atadığını ve seyre çıkma emri verdiğini söyledi.
-"Gemide yeterli akaryakıt ve cephane yoktu"
Geminin önceden planlanmış bir program dahilinde bakıma alınacağını belirten Tulgar, "Öngör'e, gemide yeterli yakıt, personel ve mühimmat olmadığını söyledim. Emri tekrar edince, gemiyi seyre çıkardım. Gemide yeterli yakıt olmadığı için en fazla 12-14 saat yol alabilirdik. Yine Öngör'ün emriyle gemiyi, nüfus ve deniz trafiğinin en az olduğu Yalova Armutlu açıklarında demirledim. O sırada darbe girişimi olduğundan haberim yoktu. Amacım terör saldırısına karşı gemiyi ve personelimi emniyetli bir yere götürmek ve tehlike geçtiğinde gemiyi sağ salim Gölcük'e geri götürmekti." diye konuştu.
Köprünün askerler tarafından kapatıldığı ve Cumhurbaşkanı'nın darbecilere karşı halkı sokağa davet ettiği yönündeki bilgilerin personelce kendisine iletildiğini anlatan Tulgar, bazı personele terör tehdidine karşı silah kuşandırdığını ancak gemide darbe yanlısı personel olabileceğini düşünerek hafif silahların sayımını yaptırarak kilit altına aldığını, köprü üstünde sadece MP5 silahının bulundurulması emrini verdiğini ifade etti.
Sanık Tulgar, Hava Kuvvetleri Komutanlığından, havadaki uçak ve helikopterlerin derhal iniş yapması yönünde emir verildiğini ancak Deniz Kuvvetleri'nden gemilerin limanlara geri dönmesi için bir emir ve çağrı gelmediğini ileri sürerek, "Gölcük Donanma Komutanlığı'ndan, limana yaklaşan tüm gemilere ateş edileceği anonsu geldiği için limana dönmedim. Geminin güvenliği için bulunduğumuz yerde bekledim. Sabah olunca da Gölcük Poyraz Limanı'na döndük." şeklinde konuştu.
Darbe girişiminden sonra komutanların gözaltına alındığını ve bazılarının da tutuklandığını anlatan Tulgar, "Ben o zaman görevdeydim. Ben yokken lojmana polis gelmiş. Haber verdiler, gittim. Gözaltına alındım. Darbeci olsam kaçardım ama kaçmadım. Çünkü suçsuz olduğumu biliyordum. Mahkeme heyeti de kaçma şüphem olduğu gerekçesiyle tahliye taleplerimi reddediyor." dedi.
Gemiyi, SABKOR (Sabotaja Karşı Koyma) alarmı verildiği için amirlerinin talimatıyla kaldırdığını ve bunun kanunen suç olamayacağını savunan sanık Tulgar, bundan dolayı cezalandırılamayacağını ifade etti.
"Savaş gemisini yönetiyorsun, darbenin içinde olduğunu düşünmedin mi?"
Tulgar, Mahkeme Heyeti Başkanı Yusuf Sevimli'nin, "Darbe girişimini öğrendikten sonra yapman gerekip de yapmamandan dolayı suçlanabilirsin. Koskoca savaş gemisini yönetiyorsun, darbenin içinde olduğunu düşünmedin mi? şeklinde sorusuna ise şu yanıtı verdi:
"SABKOR alarmı var ve komodor en kıdemli subay olduğum için gemiyi kaldırma emri vermiş. Ben ne yapayım, emre karşı mı gelseydim. Hiçbir gemi Gölcük'e geri dönmemiş, ben niye döneyim. 'Sen salak mısın, gemilere ateş açılacağı anonsu edilmişken gemiyi niye getirdin' demezler mi? Gemiyi seyre kaldırmam, güvenli bir yerde demirlemem ve Gölcük'e geri götürmem kanunlara uygun faaliyetlerdir. Ancak kanunsuz emirler sorgulanır. Yaptığım kanunlara aykırı değildi. TCG Büyükada Gemisi Komutanı Hamdi Toker de gemisini kaldırdı ama bundan dolayı suçlanmadı. Emri neden sorgulamadın diye sorulmadı. Ama bana soruyorsunuz ve ben burada yargılanıyorum."
ByLock ve sabit arama iddiası
ByLock indirmediğini ve kullanmadığını ileri süren Tulgar, iddianamede ve mütalaada geçen 'ByLock kullandığı tespit edilmiştir' ifadesini kabul etmediğini belirterek, "ByLock kullandığım ispatlanmamıştır. Bu bir iddiadır. Deliller şeffaf olmayan ortamlarda ve hukuka aykırı yollarla elde edilmiştir. Bana iftira atılmıştır. Mor beyin mağdurlarında da CGNAT raporları vardı. Ama binlerce mor beyin mağdurunun suçsuz olduğu ortaya çıktı. CGNAT raporları tek başına delil olamaz. Telefonda ByLock çıksa da onun FETÖ'cü olduğunu göstermez. Emekli polis memuru babam bana, 'Darbe falan neyse de sen ByLock mu kullandın?' diye sormuştu." ifadelerini kullandı.
FETÖ/PDY'nin silahlı kuvvetler yapılanmasında yer alan 'mahrem abi'lerin kullandığı tespit edilen sabit hattan ardışık olarak arandığı suçlamasını kabul etmeyen Tulgar, sabit hattan aranmanın suç olmadığını öne sürerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Zonguldak'ın Ereğli ilçesinde Karadeniz Bölge Komutanlığı'nda Harekat Şube Müdürü olarak 4 yıl görev yaptım. Karadeniz sularında askeri gemilerden sorumluydum ve birçok il bana bağlıydı. Görevim gereği bir çok kamu kurum ve kuruluşlarıyla irtibat halindeydim. Beni valiliklerden, belediye ve kaymakamlıkların sabit telefonlarından aramış olabilirler. Ardışık olarak aranan diğer astsubay ve subayların bazılarını tanıyorum ama kim, niye aramıştır bilmiyorum. Beni örgütün mahrem abileri aramadı. Zaten sabit arama saçmalıktır. Her sabit arama suç değildir. İki itirafçı aleyhimde beyan vermiş. Kabul etmiyorum. Kendilerini kurtarmak için yalan söylüyorlar, bana iftira atıyorlar."
Sanık Tulgar, gemilerin seyre kaldırılması emrini veren eski Kuzey Görev Grup Komutanı Tuğamiral firari Ayhan Bay ile ilgili, "Dört tarafı çevrili Donanma Komutanlığı'ndan nasıl kaçtı hala anlamış değilim. Ayhan Bay darbeci mi değil mi, ben bilmiyorum." ifadesini kullandı.
Tutuklu sanık Sami Tulgar, "Ben darbeci ve FETÖ'cü değilim. Kanunlar çerçevesinde emirleri uyguladım. Beraatimi ve tahliyemi talep ediyorum." dedi.
Mahkeme Heyeti Başkanı Yusuf Sevimli, suçlamalarla ilgili olmayan konulara girerek, mahkemeyi oyaladığı gerekçesiyle yaklaşık 6 saat savunma yapan sanık Tulgar'ı sık sık uyardı.
Reddi başkan talebi
FETÖ/PDY terör örgütü içerisinde "mahrem abi" konumunda olduğu, darbeci amirallerle irtibatının bulunduğu, darbe girişiminin başarısız olmasının ardından onları home-ofisinde ve evinde sakladığı, aracıyla İstanbul'a götürdüğü ve "ByLock" kullandığı iddiasıyla tutuklu yargılanan "Levent" kod isimli Emrah Çoban ise "reddi başkan" talebinde bulundu.
Mahkeme heyeti, Çoban'ın talebini, duruşmayı uzatmayı amaçladığı gerekçesiyle reddederek, diğer sanıkların esasa ilişkin savunmalarını yapmaları için duruşmaya yarına kadar ara verdi.
05.10.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nce, Kocaeli Kapalı Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda yapılan duruşmaya, bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatlar ve sanık yakınları katıldı.
Davaya müdahil olan Cumhurbaşkanlığı adına Avukat Ömer Furkan Yayla da duruşmada hazır bulundu.
Sanık avukatından reddihakim talebi
Hakkında "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen tutuklu sanık eski TCG Turgutreis Savaş Gemisi Silah Subayı Yüzbaşı Fatih Ergin'in avukatı Mehmet Gül esasa ilişkin savunma yaptı.
Avukat Gül, Mahkeme Heyeti Başkanı Yusuf Sevimli'nin tarafsızlığa gölge düşürdüğünü iddia ederek reddihakim talebinde bulundu. Gül, "Bu talebimiz değerlendirilmeden savunma yapmamızın bir anlam ve öneminin kalmadığına inanıyoruz. O nedenle müvekkilim hakkında bir talepte bulunmuyoruz." ifadesini kullandı.
FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığı'ndaki eylemlere ilişkin davada, "darbeci amiralleri Kocaeli'de sakladığı, İstanbul'a götürerek kalacak yer ayarladığı ve örgütün üst seviyedeki 'mahrem abisi' olduğu" iddialarıyla yargılanan ve Kazakistan'da yakalanan tutuklu sanık Zabit Kişi de, adil olarak yargılanmadığını öne sürerek, mahkeme heyetinden herhangi bir talepte bulunmak istemediğini söyledi.
Cumhuriyet savcısının 17 Temmuz'daki mütalaasında, haklarında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen tutuklu 51 sanık ve avukatlarının esasa ilişkin savunmaları tamamlandı.
Sanıklar, tahliyelerini talep etti.
Mahkeme ara kararını açıkladı
Cumhuriyet savcısı önceki mütalaasını tekrar ettiğini belirterek, tutuklu eski Deniz Ana Üs Komutanı Tuğamiral Hayrettin İmren'in Mersin'de görev yaptığı dönemde "mahrem abiliğini" yaptığı ve burada Deniz Kuvvetleri'nden sorumlu "abi" konumunda olduğu iddia edilen tutuklu sanık Aytekin Tekin'in, "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek" suçundan tahliyesine, "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan cezalandırılmasını talep ederek, sanıkların tahliye taleplerinin reddine ve tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini istedi.
Mahkeme heyeti, sanıkların tahliye taleplerinin reddine karar vererek, kararını açıklamak üzere duruşmayı 25 Ekim'e erteledi
Mütalaada ağırlaştırılmış müebbet talebi
Mütalaada, eski Gölcük Deniz Ana Üs Komutanı Tuğamiral Hayrettin İmren ve eski Güney Grup Görevi Komutanı Tuğamiral Nazmi Ekici ile kurmay albayların da aralarında bulunduğu 51 sanık hakkında, "anayasal düzeni zorla değiştirmeye teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor.
Eski Donanma Komutanı emekli Oramiral Veysel Kösele ile Komodor Levent Kerim Uça'nın derdest edildiği TCG Yavuz Gemisi Komutanı eski Kurmay Yarbay Sezai Özgür Öztürk ve 15 personeli ile İstanbul Moda açıklarında top atışı yapılan TCG Kemalreis Gemisi Komutanı Yarbay Arif Çırtlık, TCG Turgutreis Gemisi 2. Komutanı Kurmay Yarbay Ali Kocamanoğlu, TCG Salihreis Gemisi 2. Komutanı Sami Tulgar, TCG Oruçreis Gemisi 2. Komutanı Özgür Gencer, bu suçtan cezalandırılmaları istenen sanıklar arasında yer alıyor.
Sanıklardan eski Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Hakan Üstem ve eski Sahil Güvenlik Komutanlığı Harekat Başkanı Süleyman Yarayan'ın, "hürriyeti tahdit" suçlarından beraatı istenen mütalaada, bu kişilerin dosyalarının, Ankara'ya gönderilmesi öngörüldü.
Eski Genelkurmay Konsept Teşkilat ve Harbe Hazırlık Daire Başkanı Gürel Kaynak, Hayrettin İmren'in "mahrem abisi" olduğu iddia edilen Aytekin Tekin'in "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan cezalandırılması istenen mütalaada, firari sanıklar örgüt elebaşı Fetullah Gülen ile eski Kuzey Görev Grup Komutanı Tuğamiral Ayhan Bay ve tutuklu sanık eski Deniz Hava Komutanı Tuğamiral Tezcan Kızılelma'nın da aralarında bulunduğu 35 sanığın dosyasının, delil toplama süreci ve kamera kayıtları incelemesinin henüz tamamlanmaması dolayısıyla ayrılması talebinde bulunuldu.
İddianameden
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in 1 numaralı şüpheli olduğu iddianamede, eski Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Hakan Üstem, eski Gölcük Deniz Ana Üs Komutanı Tuğamiral Hayrettin İmren, eski Kuzey Deniz Saha Komutanı Kurmay Başkanı Tuğamiral Ömer Faruk Harmancık, eski Güney Grup Görevi Komutanı Tuğamiral Nazmi Ekici, eski Sahil Güvenlik Komutanlığı Harekat Başkanı Süleyman Yarayan, eski Kuzey Görev Grup Komutanı Tuğamiral Ayhan Bay, eski Deniz Hava Komutanı Tuğamiral Tezcan Kızılelma, eski Genelkurmay Konsept Teşkilat ve Harbe Hazırlık Daire Başkanı Gürel Kaynak, eski Gölcük Deniz Ana Üs Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Muharrem Aslan, eski Harp Filosu Komutanlığı Kurmay Başkanı Murat Erdem ile Donanma Komutanlığı'nda görevli askerlerin "mahrem abileri" konumundaki 18 sivil ve 1 asker öğretmenin de aralarında yer aldığı 90 sanık bulunuyor.
İddianamede, terör örgütü elebaşı Gülen hakkında, "cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs", "silahlı örgüt kurmak veya yönetmek" ve "silahla birden fazla kişiyle birlikte yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ile 19 yıldan 36 yıl 6 aya kadar hapis cezası isteniyor.
Şüpheli askerlerle irtibatlı olan, onları darbe toplantılarına götüren ve kaçtıkları dönemde saklayan, Donanma Komutanlığı'nda görevli askerlerin "mahrem abileri" konumundaki 18'i sivil, 1'i asker öğretmen ile Donanma Komutanlığı'nda darbe girişimini yönettiği belirtilen tutuklu sanıklar Hakan Üstem, Hayrettin İmren, Ömer Faruk Harmancık, Nazmi Ekici, Süleyman Yarayan, Tezcan Kızılelma, Gürel Kaynak, Muharrem Aslan ve Murat Erdem ile firari sanık Ayhan Bay hakkında ağırlaştırılmış müebbet ile 19 yıldan 36 yıl altışar aya kadar hapis cezası istenen iddianamede, diğer sanıkların ise ağırlaştırılmış müebbet ile 7 yıl 6 aydan 29'ar yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.
Paralel yapı-23 Haziran (2017) 'Kocaeli 90 sanık (ilk 92) Darbe Yap./Donanma Komutanlığı' davası
(13 Ekim 2018, 18:47)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: