İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 'futbolda şike' soruşturmasında kumpas kurduğu iddiasıyla 107 sanığın yargılandığı davaya devam edildi.
01.06.2019 14:20 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 'futbolda şike' soruşturmasında kumpas kurduğu iddiasıyla 107 sanığın yargılandığı davaya devam edildi.
30.05.2019 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesi karşısındaki binada yapılan duruşmada, 9'u tutuklu 14 sanık ve tarafların avukatları katıldı.
Müşteki eski Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım ve eski kulüp yöneticilerinden Mahmut Uslu'nun da aralarında olduğu spor camiasından kişiler de duruşmayı takip etti. Duruşmayı, Fenerbahçe Kulübü Başkan Vekili Semih Özsoy ile kulübün yeni yönetim kurulu üyeleri de izledi. Yıldırım, duruşma salonunda müşteki kısmında otururken, Özsoy ve kurul üyeleri de izleyici bölümünde bulundu.
Bir önceki duruşmada, Haşim Gülal, Soner Koç, Mehmet Aslan ve Kemal Atılgan tahliye edilirken, sanık Mehmet Baransu'nun dosyası ayrılmıştı.
Duruşmada, sanıklar ve avukatlarının talepleri alındı. Tutuklu sanıklar tahliye talebinde bulunurken, bazı sanıklar mal varlıkları üzerindeki tedbirlerinin kaldırılmasını ve incelemesi biten dijital materyallerin iadesini istedi.
Taleplerin ardından ara kararlarını açıklayan mahkeme heyeti, sanıklar Nazmi Ardıç, Necmettin Karapınar, İbrahim Emre, Muhammet Kaya, Ahmet Kalender, Celal Yasin Özdemir, Ahmet Seçgin, Hakan Şahin, Nazif Aktaş, İbrahim Gündüz ve Talip Yıldırım'ın tutukluluk halinin devamına hükmederken, firari 14 sanık hakkındaki yakalama kararının infazının beklenmesini kararlaştırdı.
Heyet, sanıklardan Harun Birsen, Etem Ekici, Mustafa Okumuş, Samet Selvi ve Murat Turhan'ın savunmalarının alınmış olması, dosyanın bulunduğu aşama itibariyle yargılamanın süreceği, yüklenen suça nazaran sanıkların tutuklulukta geçirdiği süreyi göz önüne alarak tahliyelerine hükmederken, haklarında yurt dışına çıkış yasağı adli kontrol tedbiri uyguladı.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ne yazı yazılarak dava dosyası sanıklarının 2010- 2011 yılları arasında ve müdürlükteki görevleri ile rütbelerinin ne olduğunun bildirilmesinin istenilmesine karar veren heyet, sanık savunmalarının alınacağı bir sonraki duruşmanın 2 ile 27 Eylül 2019 arasında kesintisiz olarak Silivri'de yapılmasına kararlaştırdı.
İDDİANAME
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 'bir numaralı' sanık FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in 35 yıldan 85 yıla kadar, kapatılan Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı'nın 35 yıldan 78 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor. Eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca hakkında 35 yıldan 80 yıla kadar hapis cezası öngörülen iddianamede, eski milletvekili İlhan İşbilen ve iş adamı Muammer İhsan Kalkavan'ın 35 yıldan 85 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyor. İddianamede, dönemin İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Mutlu Ekizoğlu, İstanbul Organize Suçlar ile Mücadele Şube Müdürü Nazmi Ardıç, kapatılan Fatih Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şerif Ali Tekalan, Prof. Dr. Suat Yıldırım, avukat Orhan Erdemli, eski emniyet müdürü Ali Fuat Yılmazer ve avukat Cemalettin Mutlu ile diğer 95 sanık hakkında da çeşitli sürelerle hapis cezaları talep ediliyor.
AZİZ YILDIRIM: 'FENERBAHÇE'DE BAŞKANLIK YAPMAYACAĞIM'
Şike ve Kumpas Davası'nın 12. duruşmasında 16'sı tutuklu 108 sanığın yargılanmasına Silivri'de devam edilirken, Fenerbahçe Kulübü eski Başkanı Aziz Yıldırım bir dinlenme tesisinde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Kumpas davası ile ilgili duruşmada bulunmak için geldiklerini ifade eden Yıldırım, 'Bize güç verdiniz. Hepinize tek tek teşekkür ediyorum. Bu hepimizin, Fenerbahçe'nin davası. 3 Temmuz'da başlayan FETÖ operasyonuyla beraber yapılan davaların neticesidir. Biz davacıyız. Onun için geldik. Geldiğimde gördüğüm manzara iyi değildi. Uzun zamandır gelmediğimiz için ortalık boş gibi. Yalan ifadeler veren şahısları dinledik, hep yalan, masal anlatıyor. Sonunda konuyu FETÖ değiliz diye bağlıyor. Şubat 2012'de 'Ne şikesi memleket elden gidiyor' demiştim. Ondan sonraki yıllarda FETÖ'nün yaptığı operasyonlarla insanlarımız şehit oldu, gazi oldu. Hepsi FETÖ'nün yapmış olduğu örgütlü organizasyon. Bugün statlarda FETÖ operasyonları devam etmektedir, bitmemiştir. 50 yılda oluşturulmuş örgütü 3-5 yılda yok edemezsiniz' diye konuştu.
'HEPİMİZİN TEK PAYDASI FENERBAHÇE'DİR'
'Herkes uyanık olsun' diyen Aziz Yıldırım, 'Herkes daha akıllı, birbirini tutucu olsun. Hepiniz birlik beraberlik içinde olun. Ne Aziz Yıldırımcı ne Ali Koççu olun. Yalnız tek bir şey var, ortak paydamız Fenerbahçe. Fenerbahçe'nin dışına bugün çıkmayın. Fenerbahçe Televizyonu'nu burada gördüm mutlu oldum. Benim doğum günümü bile kutlamadılar, çünkü ben kurdum ben yaptım FB TV'yi. Daha önce söyledim. Hepimizin tek paydası Fenerbahçe'dir. Bizim üst kimliğimiz Fenerbahçe'dir. Alt kimliklerle işimiz yoktur. Öyle olursa Fenerbahçe parçalanır. Herkesin aklını başına alması lazım. Birliği bozarsak daha kötü günler bekliyor. Bu sene iyi olmayabilir. Seneye daha iyi olması için destek vermeliyiz. Sakın başka düşüncede olmayın. Fenerbahçe giderse bizim her şeyimiz biter. Önümüzdeki seneden itibaren Fenerbahçe'nin içinde başkanlığı yapmayacağımı herkes bilsin. Fenerbahçe'de görev almayacağım. Fenerbahçe ile ilgili düşüncelerimi, her şeyimi, varlığımı ve 20 yılımı verdim. Buradan küsmem, darılmam, vazgeçmem olamaz. Hepinizden rica ediyorum, yönetimde kim olursa olsun Fenerbahçe için destek olacağız. Gelen yönetimler yaptıkları müddetçe kalır yapamazlarsa giderler, onları destekleriz' şeklinde konuştu.
ŞEKİP MOSTUROĞLU: 'YARGITAY'DAKİ DOSYA HER AN KARARA BAĞLANABİLİR'
Aziz Yıldırım ile beraber basın toplantısında bulunan Fenerbahçe eski Yöneticisi Şekip Mosturoğlu ise kamuoyunda Fenerbahçe davasına ilginin azaldığı ve takip edilmediği konusunda eleştiriler olduğunu söyleyerek, 'Biz de 1 yıllık süreç içerisinde kamuoyunun azaldığını gördük. Başkan bugün bir araya gelme fikrini ortaya attı. Camiamız harekete geçtiğinde her zaman arkasındadır. Ama bu çabayı kamuoyu önünde göstermek gerekmekte. 3 Temmuz'da olduğu gibi taraftarlarımız İstanbul'un her yerinden geldiler. Duruşmada sanık ifadeleri devam ediyor. Davanın uzayacağı gözüküyor. Bu davadan daha önemlisi Yargıtay'da olan dava. Bu karar Fenerbahçe'nin hukuki süreçlerinin başlangıcı olacak. Yaklaşık 2 senedir Yargıtay'da, arşivde bekliyor dosyamız. 3 Temmuz şike operasyonları davaları içerisinde hep başyapıt olarak isimlendiriliyor. Hala bu başyapıtlarını savunuyorlar. Beklentimiz tüm kamuoyunun sahip çıkmasıdır. Bunun çıkacağına da inancımız tamdır. Yargıtay'daki dosya her an karara bağlanabilir. Bekleme süresini doldurdu dosya. Davanın sonuyla ilgili beklentimiz yüksek. Soruşturmayı başlatan savcı firarda. Bunun medya ayağı el değmemiş olarak duruyor. Spor camiasındaki paydaşları ayıklanmadılar. Ben bir an önce bu şikayetlerin de göz önünde bulundurarak FETÖ'nün yaptığı tahribatların giderilmesi için kapsamlı bir değerlendirilme yapılıp cezalandırılması gerektiğini düşünüyorum. Bizim kimsenin şahsi olarak ceza almasında bir kişisel menfaatimiz yok. Buna hakimler karar veriyor. Bu dava çok çok önemli. Yargılanan sanıklar açısından da önemli. FETÖ'nün Türk mahkemelerinde hesap vermesi de önemli. Bu dosyalarda bulunan polislerin bir bölümünün bylock kullanıcısı olduğu tespit edildi' açıklamasında bulundu.
FB AVUKATI DAVAYI DEĞERLENDİRDİ
Ara kararları Fenerbahçe Televizyonu'na değerlendiren Kulüp avukatı Naim Karakaya, 'Biz 12. celseye başladık ama her celse insanların gözünde bir günden ibaretmiş gibi gözükebilir. Ancak kesinlikle böyle değil. Bizim için her celse 5-10 günden ibaret. Bugüne kadar toplam 65 sanık dinlendi ve toplam 107 sanığımız var. Bu celsenin önemli özelliği şu; özellikle pazartesi günü çok katılım yaşandı. Gerek mağdurlardan gerek yöneticilerden insanlar katıldı. Bu anlamda da iyi bir ivme olduğunu ve iyi bir atmosfer olduğunu düşünüyorum. Bunun getirdiği bir sonuç olarak tahrik edici, kışkırtıcı ve hukuka aykırı delillerle konuşmalar oldu. Özellikle bir önceki yargılamayı yapan mahkemenin Fenerbahçe yöneticileri için hukuka aykırı delil dediği şeyler bu dosyada sürekli tekrarlanınca biz de bunların hukuka aykırı delil olduğu yönünde mahkeme kararı olduğunu ifade ettik. Bu mahkeme kararının dolayısıyla da bunların kullanılmasının hukuka aykırı olduğunu ifade ederek bunların yasaklanması yönünde bir talepte bulunduk. Mahkeme de bu talebimizi kısmen kabul ederek sanıkları uyardı. Daha temelde sadece iddianamede kendilerine isnat edilen suçlarla ilgili bir açıklama yapmalarının sınırlara dikkat etmeleri konusunda uyardı. Bu anlamda olumlu bir sonuç olduğunu düşünüyoruz. Yargılama normalde Cuma akşamına kadar devam edecekti. Bazı sanıklar savunmalarının, bazıları da avukatlarının hazır olmadığını ifade ettiği için bugün sonlandı ve akşamüzeri de ara kararlar açıklandı. Bu ara kararlar içerisinde, bizim dosyadan 16 sanık tutuklu, diğer dosyalardaki tutuklularla beraber toplam 23 tutuklu vardı. Bunlardan 5 tanesinin tahliyesine karar verildi. Bu tahliyenin temel gerekçesi; yargılamanın uzaması dolayısıyla tutukluluk sürelerinin uzaması ve bunun artık bir yük olabileceği kaygısıdır. Çünkü Şubat 2017'de başladığımız yargılamada, iki buçuk senelik süreç içerisinde istenen noktaya gelemediğimiz için sanıklar tahliye olabilecek durumda oluyorlar. Elbette bu tahliyelere itiraz edeceğiz. Hukuken tartışmalı bir tahliye. Ancak kişilerin de mutlaka isnat edilen suçun onun infaz kabiliyeti olan kısmını da önceden yatması da hukuken çok doğru ve kabul edilebilir bir şey değil. Bu yargılama gecikmiş olduğu için tolere edilebilir kısmı da var. Biz de ve kuvvetle muhtemel bir önceki tahliyelerde de duruşma savcısı da bu tahliyelere itiraz ediyor. Biz de itiraz edeceğiz. Hukuki olarak ne gerekiyorsa yapacağız.' ifadelerini kullandı.
'YARGILAMANIN ÖNEMLİ MESAFE KAT EDECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ'
Bir sonraki celsenin 2 Eylül-25 Eylül tarihleri arasında olacağını belirten Naim Karakaya, 'Mahkeme ara kararlarında şuna karar verdi; bu celseyi bu şekilde kapattı. Aslında normalde Temmuz-Ağustos'ta bir hafta hatta bir ay yapmayı düşünüyordu. Daha önce bu konuda bir açıklama yapmıştı ama salon yetersizliği dolayısıyla yani Ağustos ayının doluluğu dolayısıyla bunu 2 Eylül-25 Eylül arasındaki 25 günlük süre içerisinde yapmaya karar verdi. Olumlu buluyoruz. Bu tarihte yargılamanın önemli mesafe kat edeceğini düşünüyoruz' şeklinde konuştu.
'EYLÜL AYINDAN SONRA KASIM VE ARALIKTA DA İKİ DURUŞMA YAPILIRSA DAVA BİTER DİYE DÜŞÜNÜYORUM'
2019'da davanın sona erip ermeyeceğine ilişkin soruya Naim Karakaya şu şekilde cevap verdi:
'Biteceğini kesin olarak söyleyemeyiz ama bu konuda önemli bir mesafenin kat edileceğini rahat bir şekilde söyleyebiliriz. Bitmeye yakın bir hale gelebilir. Mahkeme tüm savunmaları alır, mağdurları dinlemesi gerekiyor, mağdurları dinler ve savcının davanın sonucu hakkında görüşünü alırsa bir sonraki celsede sanıkların savcı görüşünden sonraki savunmalarını alıp bitirebilecek hale getirebileceğini düşünüyorum. Eylül ayından sonra kasım ve aralıkta iki duruşma yaparsa biter diye düşünüyorum.'
Sanıkların savunmalarının ya da avukatlarının hazır olmadığına ilişkin söylemleri hakkında sorulan soruya Naim Karakaya, 'Bunun iki noktası var. Birincisi; mahkeme başkanı bu hafta sanıklara 'savunmalarınız gereksiz detaylara giriyor ve gereksiz detaylara girdiğinizi düşünüyorum. Sadece size olan suçlamalara cevap vermediğinizi ve uzattığınızı düşünüyorum.' dedi. Bu konuda mahkemeyle hemfikiriz. Ancak ikinci nokta da sanıkların savunmalarını hazırlamaları için gerekli teknik imkanlara ve gerekli teknik kolaylıklara sahip olmadığı yönündeki gerekçeleridir. Bu konuda da mahkeme, cezaevi yönetimlerine bu sanıklara bilgisayar ortamının daha fazla açık tutulmasına ilişkin ara kararlar verdi. Sanıkların bundan sonra savunma yapmamak, savunmayı uzatmak amacıyla başvurabilecekleri bir yol olmadığını düşünüyorum. Savunmalarını yapacaklardır. Zira önceki celselerde mahkeme, eğer savunma yapmazlarsa bunu susma hakkı olarak değerlendirerek yargılamaya devam edeceği konusunda bir uyarıda bulunmuştu. Sanık savunmalarının bazıları 5 tam gün sürebiliyor. Bu kadar uzun bir iddia yok kendileri hakkında ama savunma hakkı konusunda mahkeme de toleranslı davranıyor. Bunu eleştirdiğimiz kısımlar da oldu ama hukuken de çok kısaltılabilecek noktada olduğunu değerlendiremeyiz' şeklinde yanıt verdi.
Firari sanıklara yönelik soruya ise Naim Karakaya, 'Firari sanıklar hakkında mahkeme her zaman yakalamanın devamı kararı veriyor. Yakalama emri var. O yakalama emrinin devamı yönünde karar veriyor. Bu süre içerisinde yakalanırlarsa bunların sorgusu yapılacak ve tutuklama ya da tahliye konusunda karar çıkacak. Şu anda bir ayırma kararı vermedi. Mahkeme yine bu sanıklar için yakalama yönünde bir karar verdi' diye yanıt verdi.
Kumpas Davası'nı onayan eski Yargıtay üyesinin 12 yıl hapis cezası almasının davaya nasıl bir etkisi olduğuna ilişkin soruyu ise kulüp avukatı, 'Önemli bir kriter. Şunu çok rahat söyledik ki istisnalar mutlaka vardır ama bu yargılama içerisinde rol alan insanların ağırlıklı olarak bu terör örgütünün üyesi olduğu ve bu terör örgütünün amaçları doğrultusunda bu süreci yönelttiği; kolluktan başlatın da savcılığa ve hakimlere kadar, gerek İstanbul'daki gerek yargıtaydaki gerekse anayasa mahkemesine kadar olan süre içerisinde bu örgütün etkin olduğu kişiler tarafından yöneltildiği konusunda tespitler, iddialar ve düşündüklerimiz var. Bu açıdan önemlidir. Ama tek başına sadece buna bakarak bu yargılama yüzde 100 hukuksuzdur diyemiyoruz. Elbette hakimler mutlaka değerlendirecektir. Önemli bir kriter. Mutlaka da değerlendirmeliler' şeklinde yanıtladı.
'BU DAVA SADECE FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ'NÜN DAVASI DEĞİL'
Son olarak davanın sadece Fenerbahçe Spor Kulübü'nün davası olmadığını belirten Naim Karakaya, 'Bu dava sadece Fenerbahçe'nin davası değil. Yöneticilerinin, çalışanlarının, katkı sağlayanların, emek verenlerin davası değil. Bu dava bugüne kadar hukuk dışında bir içgüdüyle hareket edilmiş ve mağdur edilmiş, tutuklanmış, yargılanmış tüm insanlığın, tüm toplumun bir davasıdır. Taraftarların bu davaya sahip çıkmalarını ve gelmelerini öneriyoruz. Bu davada bu sürecin mağduru olan herkesin haklarının etkin bir şekilde savunulduğu konusunda da hiç kimsenin içinde bir soru işareti kalmamasını öneriyoruz' dedi.
Paralel yapı-06 Şubat (2016) 'İstanbul 108 sanık Futbolda Şike Soruşturmasında Kumpas' davası
(01 Haziran 2019, 14:20)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: