İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) iş dünyası yapılanmasına yönelik FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, kapatılan TUSKON'un başkanı Rızanur Meral ve genel sekreteri Mustafa Muhammet Günay ile Ömer Faruk Kavurmacı ve Faruk Güllü'nün de aralarında bulunduğu 86 sanığın yargılandığı davada, tutuklu sanıklar Kavurmacı ve Güllü tahliye talebinde bulundu.
13.10.2019 17:05 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) iş dünyası yapılanmasına yönelik FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, kapatılan TUSKON'un başkanı Rızanur Meral ve genel sekreteri Mustafa Muhammet Günay ile Ömer Faruk Kavurmacı ve Faruk Güllü'nün de aralarında bulunduğu 86 sanığın yargılandığı davada, tutuklu sanıklar Kavurmacı ve Güllü tahliye talebinde bulundu.
7 Ekim'de İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları karşısındaki salonda yapılan duruşmaya, tutuklu sanıklar Ömer Faruk Kavurmacı ve Faruk Güllü ile tutuksuz 15 sanık ile avukatları katıldı.
Cumhurbaşkanlığı avukatı ve bazı müştekilerin avukatları da duruşmada hazır bulundu.
Duruşma, mahkeme başkanı Ömer Yıldırım, mahkemeye gelen bilirkişi raporlarını okudu.
AKFEL Holding ile ilgili bilirkişi raporunda, Baltacı ailesinin AKFEL ile bağlı şirketlerin hisse devirlerinin ülke dışına taşımalarına ortam hazırladığı, şirket hisse durumlarının eksik bildirildiği, FETÖ iltisaklı Zirve ve Süleymanşah üniversitelerine bağış yapıldığı, TUSKON Başkanı Rızanur Meral'in iş akdinin 31 Aralık 2014'te sonlandırılmasına rağmen 19 Şubat 2016'ya kadar lüks makam aracı şoförü verilerek ihtiyaçlarının karşılandığı belirtildi.
Mahkemeye gelen Aydınlı Grup ile ilgili bilirkişi raporunda ise grubun yardım faaliyetlerinin 2013'ten önceki yıllardan süregeldiği, tüm yazışmalarda kurumsal mailin kullanıldığı, yazışmalarda kurban ve bağış faaliyetlerinin grup üst yönetimi ve alt personel görevlendirilerek organizasyon dahilinde yapıldığı, toplanan kurban bedellerinin bilgisinin rapor edildiği, yazışmalarda bağış ve yardım bölgesi kavramının kullanıldığı, bölgelere ayrıştırıldığı, bir bölgeye davet edilmiş şirket ve şahsın başka bir bölgeye, başka yere yardım yapılmaması yönünde baskı yapıldığının belirlendiği belirtildi.
Grubun Bank Asya'daki hisselerinin bankaya devredildiği, şirketin iştirakli hisselerinin herhangi bir resmi devir işlemi yapılmadan şirket yasal defter kayıtlarının silinmiş olduğu tespit edilen raporda, Aydınlı Grup içerisindeki Asya Katılım mevduat hesabının tüm mevduat içindeki payının 2013 aralık ayı döneminde yüzde 39, 2014 ocak ayı döneminde yüzde 98 arttığı, Asya Katılım pos cihazının kullanımının da 2013 aralık ayı dönemine göre 2014 ocak ayı döneminde yüzde 100, 2014 şubat ayı döneminde yüzde 400, 2014 mart ayı döneminde yüzde 300 arttığı kaydedildi.
Raporda, şirketin banka mevduat hesaplarının bankanın ayağa kaldırılması için yapılan çağrıya cevap niteliğinde olabileceği, Birleşen Gönüller sinema filminin bir şirket üzerinden sponsorluk ödemelerinin yapıldığı, fatura alınmadığı, bu ödemelerin neye istinaden yapıldığının bilinemediği değerlendirilmesinde bulunuldu.
Mağazalardan iskontolu alışveriş tespitleri raporda
Muharrem Karayol'un gerek bizzat, gerekse @yargıtay.gov.tr posta adresine posta, gerekse mesaj göndererek yönlendirdiği kişilerin ise Aydınlı Grup Şirketinin mağazalarından yüzde 50 iskontolu alışveriş yaptıracak kadar etkili olduğu tespitlerinde bulunulan raporda, bu imtiyazın Karayol'a şirket yönetim kurulu başkanı Ömer Faruk Kavurmacı tarafından verildiği, bunun, Kavurmacı'nın asistanı aracılığıyla göndermiş olduğu elektronik postayla teyit edildiği, Muharrem Karayol'un Kavurmacı'nın arkadaşı olduğu hususunun da çalışanlar tarafından bilindiği bildirildi.
Ayrıca, Doğan Çelik'e kartlara puan yükleme konusunda yönetim kurulu başkanı Ömer Faruk Kavurmacı'nın 18 Aralık 2015 tarihinde taraf olduğu, Çelik'in harcamalarının ve kullandığı kart sayısının dikkat çekici olduğu, Karayol ve Çelik'e yapılan özel iskontonun yüzde 50, personel indirimlerinin yüzde 25 olduğu, farklı zamanlarda istenilen muhasebe raporlarının temin edilemediği ve işlemlerinin takdirinin mahkemeye ait bulunduğu aktarıldı.
Bank Asya hesapları üzerinde yapılan incelemelere ait raporda ise Fetullah Gülen'in 2011-2016 arasında Bank Asya'da herhangi bir hesap açmadığı, Mustafa Muhammet Günay'ın 2014'te banka hesabında yükselme olduğu, Rızanur Meral'in de 2013 yılı aralık ayında hesap bakiyesinin yükseldiği, 2016 yılında ise hesap bakiyesinin sıfır olduğu, ABD'den hesabına toplam 10 bin dolar para transfer ettiği ortaya çıktı.
Rızanur Meral'in eşinin dosyası bu dosyayla birleşti
Raporda, Bank Asya'ya Ömer Faruk Kavurmacı'nın hesabından para yatırılmadığı, Mustafa Şevki Kavurmacı'nın işlemlerinin yüksek olmadığı, Faruk Güllü'nün hesabındaki para alışverişinin okul taksiti olduğu, bir para transferinin ise mahkeme tarafından değerlendirilmesi gerektiği belirtildi.
Başkan Yıldırım, davanın firari sanığı Rızanur Meral'in eşi Zeynep Meral'in dosyasının bu davayla birleştiğini kaydetti.
Savcılık, Güllü'nün dosyasının ayrılmasını talep etti
Cumhuriyet savcısı, haklarında yakalama kararı bulunan sanıkların yakalanmalarının beklenmesini, gelmeyen dijital inceleme raporların beklenmesini, sanık Faruk Güllü'nün mevcut delil durumu, gelen bilirkişi raporlarından dolayı dosyasının tefrik edilerek, mütalaa hazırlaması için kendisine gönderilmesini ve tutuklu sanıklar Ömer Faruk Kavurmacı ve Faruk Güllü'nün tutukluluk hallerinin devamını talep etti.
Tutuklu sanıkların avukatları, müvekkillerinin tahliyelerini talep etti. Diğer sanık avukatları da bilirkişi raporlarını reddederek, yeniden rapor alınmasını talep etti.
Tutuklu sanık Ömer Faruk Kavurmacı, 37 aydır tutuklu bulunduğunu, adaletin tecelli edeceğini ifade ederek, 'Hiçbir talimatım yok, iki kişinin yüzde 50 indirimli yaptığı alışverişler var. Gazete, dergi abonelikleriyle bir ilgim yok. Raporda çelişkiler var. Aydınlı Grubun karının yüzde 9'unu bağış ve yardımlar için ayırdığı raporda belirtilmiş. 12 şirketimiz var. Onların karını yok saymış, değerlendirme hatası var. Tüm grup karının verilmesi lazım. Yardımların büyük kısmı satış değeri olmayan tüketicilerden iade alınmış, defolu ürünler. 47 milyondan Kimse Yok mu Derneği'nden başka Kızılay'a, başka kurumlara verilen yardımlar da var. 30 milyonluk yardım kısmı başka kurumlara verilmiş. Dini hassasiyetleri olan bir aileyiz. Dinen yüzde 2,5 verilmesi gerekiyor, biz yüzde 4 olarak vermişiz. Kurbanla ilgili kimseye talimat vermedim. 30 kişi de bunu teyit etti.' diye konuştu.
'İsteyen herkes alışveriş kartı alabilir'
Bank Asya TMSF'ye geçtikten sonra yapılan işlemlerin raporda şüpheli hesap hareketi olarak yazıldığını anlatan sanık Kavurmacı, raporda belirtildiği üzere personel indirimin yüzde 25 olmadığını, personel indirimin yüzde 40 olduğunu, mağazalarda zaten sezon sonunda ürünlerin yüzde 50 indirime girdiğini, raporda adı geçen Doğan Çelik'in 213 bin liralık alışveriş kartı aldığını, 5 bin liralık borcunun da bulunduğu halde, kendisi cezaevine girdikten sonra bu kişiye 75 bin liralık daha kart satıldığını, kayyumların bu satışı yaptığını, müşteri ne kadar isterse o kadar alışveriş kartı alabileceğini, bu satışların parayla gerçekleştiğini ifade etti.
Sanık Kavurmacı, celse arasında epilepsi krizi geçirdiğini, hastaneye kaldırıldığını, cezaevinde 24 saat sağlık personeli olmadığını, hastaneye ulaşmasının 1 saati bulduğunu ifade ederek, 6 aylıkken bıraktığı çocuğunun 3,5 yaşına geldiğini, ayda bir açık görüşte çocuğunu kucağına alabildiğini, üç çocuğunu sadece açık görüşte görebildiğini, tüm bu sebeplerden dolayı da tahliyesini istediğini kaydetti.
Diğer tutuklu sanık Faruk Güllü de yaklaşık 38 aydır tutuklu olduğunu, raporlar hakkında tüm izahları yaptığını, TUSKON'dan dolayı yargılandığını, üyeliğini iptal ettiğini, 2010 yılından itibaren imzalarının bile bulunmadığını, hiçbir seyahate katılmadığını, bağlantılı kişilerle telefon kayıtlarının bulunmadığını belirterek, tahliyesini talep etti.
Mahkeme, ara kararını açıklamak için duruşmaya ara verdi.
İlerleyen saatlerde ara kararlar açıklandı.
Mahkeme heyeti, haklarında yakalama kararı bulunan sanıkların yakalanmalarının ve cevabı gelmeyen yazıların dönüşlerinin beklenmesine karar vererek, sanık Faruk Güllü'nün hakkındaki tüm delillerin toplanması sebebiyle dosyasının bu davadan ayrılmasına hükmetti.
Dosyaya sunulan Bank Asya'yla ilgili bilirkişi raporunda ayrıntılı rapor tanzim edilmediğinden sanıkların 17-25 Aralık sonrasındaki hesap hareketlerine ilişkin ayrıntılı rapor hazırlanması için dosyanın başka bir bilirkişiye gönderilmesine, rapor hazırlanmasına ve şirketler üzerindeki kayyumluk kararlarının devamına karar veren mahkeme, tutuksuz sanıkların duruşmalardan vareste tutulmasını kararlaştırdı.
Tutuklu sanıklar Ömer Faruk Kavurmacı ve Faruk Güllü'nün tutukluluk halinin devamı kararını oy çokluğuyla alan mahkeme, ev hapsinde bulunan sanık Zeynep Meral'in bir sonraki celse zorla getirilmesine hükmetti.
Duruşma, 3 Şubat 2020'de Silivri'de görülmek üzere ertelendi.
Mahkeme Başkanı Ömer Yıldırım, sanıklar Kavurmacı ve Güllü'nün üzerlerine atılı suç vasfının değişme ihtimali ve tutuklu bulundukları süreyi göz önüne alarak, tutukluluk devam kararlarına muhalefet şerhi koydu.
Ceza istemleri
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından hazırlanan iddianamede, firari sanıklar Fetullah Gülen, Rızanur Meral ve Mustafa Muhammet Günay hakkında, 'anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs', 'TBMM'yi ortadan kaldırmaya teşebbüs' ve 'Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs' suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet, 'terör örgütü kurmak ve yönetmek' suçlarından ayrı ayrı 15 yıldan 22,5 yıla kadar, 'örgüt suçu kapsamında özel belgede sahtecilik' suçundan da ayrı ayrı 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Sanıklardan Ramazan Erdem, Serkan Ercan ve Süleyman Tari'ye 'örgüt suçu kapsamında özel belgede sahtecilik' ve 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçlarından 8,5 yıldan 18'er yıla kadar hapis cezası öngörülen iddianamede, aralarında Ömer Faruk Kavurmacı ve Faruk Güllü'nün de bulunduğu 80 sanığın 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 7,5 yıldan on beşer yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.
İddianamede, sanıklarla ilgili sunulan deliller olarak da MASAK raporları, şüpheli ifadeleri, sorgu tutanakları ile 'Boran', 'Demir' ve 'Berat' kod adlı gizli tanık anlatımları, TUSKON 5. Olağan Genel Kurulu sandık kayıt ve hazirun listeleri, iletişim dinleme tutanakları, tanık Yüksel Yılmaz'ın beyanları, ihbar tutanakları, kayyum olarak atanan TMSF raporları, 'ByLock' raporları, Bank Asya hesap dökümleri, Digitürk cevap yazısı, İl Dernekler Müdürlüğünce gönderilen dernek üye kayıt listeleri ve sosyal paylaşım tespitleri yer alıyor.
Tahliye edilip tekrar tutuklanmıştı
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından başlatılan soruşturma sonucunda 8 Eylül 2016'da tutuklanan sanıklardan Ömer Faruk Kavurmacı'nın avukatları, 1 Mayıs 2017'de 5. Sulh Ceza Hakimliğine itiraz başvurusunda bulunarak, tahliye talep etmişti. Hakimlik, dilekçe ekinde sunulan özel bir hastanenin 18 Nisan 2017 tarihli sağlık raporundaki tespitleri değerlendirerek, Kavurmacı'nın tahliyesine karar vermişti.
Silivri Devlet Hastanesinin 'mahkumun hayatı için kesin bir tehlike arz etmediği' şeklindeki sağlık raporu üzerine İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesince çıkarılan yakalama kararı çerçevesinde yeniden gözaltına alınan Kavurmacı, 17 Haziran 2017'de tutuklanmıştı.
Paralel yapı-16 Ağustos (2016) 'İstanbul 86 sanık Tuskon Yapılanması/örgüte finansal destek' davası
(13 Ekim 2019, 17:05)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: