İstanbul'da, Gezi Parkı olaylarına ilişkin Osman Kavala, Mehmet Ali Alabora ve Can Dündar'ın da aralarında bulunduğu 16 şüpheli hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle açılan davada yargılamaya devam edildi. Osman Kavala'nın tahliye talebi reddedildi.
04.01.2020 12:05 İstanbul'da, Gezi Parkı olaylarına ilişkin Anadolu Kültür A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala'nın aralarında bulunduğu 1'i tutuklu 6'sı firari 16 sanığın 'Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs' suçundan yargılanmasına devam edildi.
24 Aralık'ta İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları karşısındaki binada yapılan duruşmada, sanık Osman Kavala'nın avukatları, müvekkilleri hakkındaki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararının resmi Türkçe çevirisini mahkemeye sundu.
Mahkeme Başkanı Mehmet Galip Perk, AİHM kararının kesin olup olmadığı hususunu Adalet Bakanlığı ilgili birimine sorduklarını, cevabın beklendiğini ifade etti.
Duruşmada, FETÖ iltisakı nedeniyle görevden ihraç edilen eski Başkomiser Ercan Orhan Aydın tanık olarak dinlenildi.
Tanık Aydın, Gezi Parkı olaylarının yaşandığı dönemde Güvenlik Şube Müdürlüğünde ekipler amiri olarak görev yaptığını, Taksim ve çevresinde görevlendirildiklerini söyledi.
Bu olaylar sırasında zaman zaman eylemcilerin kendilerine bir şeyler fırlattığını aktaran Aydın, 'Sanıkların hiçbiriyle husumetim yok. Gezi, maksadını aşmış bir toplumsal gösteriydi, eylemdi.' dedi.
Tanık Aydın, Mahkeme Başkanı Mehmet Galip Perk'in, 'Oradaki göreviniz süresince olayların gelişmesinde huzurdaki sanıklarla ilgili bilgi ve görgünüz var mı?' sorusuna, 'Sanıklar bana fotoğraflardan gösterildi. Ben tanıdıklarımı, eylemlerde gördüklerimin isimlerini söylemiştim.' karşılığını verdi.
Aydın, sanık Osman Kavala'nın avukatı İlkan Koyuncu'nun 'Osman Kavala'yı bu olayları organize ederken gördünüz mü?' sorusunu, 'Ben Osman Kavala'yı fiziken ilk kez burada gördüm.' diye yanıtladı.
Tanık Hasan Gül, Gezi Parkı olaylarının yaşandığı dönemde, Güvenlik Şube Müdürlüğünde polis olduğunu belirterek, Gezi Parkı'nın boşaltılmasında da görev aldığını ifade etti. Gül, 'Devam eden süreçte farklı noktalarda görevde bulundum. Güvenlik Şube, kanuna aykırı bir olay varsa uyarır. Suç varsa gerekirse grup dağıtılır gerekirse gözaltına alınır. Gezi olayları sürecinde çok fazla basın açıklaması yapıldı, biz de bu açıklamaları takip ettik. Gün içinde olan açıklamaları da takip ediyorduk. Sonra şiddet olayları başlayınca, orantılı bir şekilde olayları bitirmek için çevik kuvvete refakat ediyorduk.' diye konuştu.
Sanık Osman Kavala'yı şiddet olaylarında görmediğini dile getiren tanık Gül, Mahkeme Başkanı Perk'in, 'Buradaki sanıklardan Gezi organizasyonları içinde gördükleriniz kim var? Divan Oteli veya Cezayir Restoran'dan eylemcilerin yardım aldıklarını gördünüz mü?' soruları üzerine, şunları anlattı:
'O şekilde bir şahitliğim söz konusu değil. Sanıklardan bazıları benim toplumsal olaylar sırasında katılımcı olarak gördüğüm kişilerdir. Ayrıca sanıkların restoranlardan yardım alıp almadıklarını bilmiyorum. Dışarıdan bağımsız kişilerin, ellerinde günlük ihtiyacıyla parka gittiklerini gördüm. Bir pizzacı gördüm mesela. Elinde onlarca pizza vardı, 'Nereye götürüyorsun?' dedim. 'Parası yurt dışından ödendi, götürüyorum.' dedi.'
Ara karar
Tutuklu sanık Osman Kavala, dinlenilen tanıkların kendisi hakkında herhangi bir şiddet eylemine katıldığına ya da yönlendiricilik yaptığına ilişkin bir bilgi vermediklerini, o nedenle diyecek bir şeyi olmadığını söyledi.
Diğer sanıklar da tanık beyanlarına karşı bir diyecekleri olmadığını beyan etti.
Duruşmada daha sonra sanık Kavala'ya tutukluluğuna ilişkin talepte bulunması için söz verildi.
Kavala, 'Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) raporunda da belirtildiği gibi benim üzerimden Gezi olaylarına herhangi bir kaynak aktarımı söz konusu olmamıştır. Dinlemelerin hukuka aykırı olduğu ortadadır. Çalışmaların Gülencilikle suçlanmış görevlilerce yapıldığı ortadadır. 650 sayfalık iddianamedeki tüm faaliyetler şiddet içermeyen eylemlerdir. 2 yılı aşkın süredir özgürlüğümden mahrum bırakılmam hususunun giderilmesini talep ediyorum.' ifadelerini kullandı.
Hazine ve Maliye Bakanlığı avukatı da davaya katılma talebinde bulundu.
Sanık avukatları ise katılma talebinin reddine, AİHM kararına uyularak Kavala'nın tahliye edilmesine karar verilmesini istedi.
Taleplere ilişkin görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, sanık Kavala'nın tutukluluğunun devamına karar verilmesini talep etti.
Taleplere ilişkin ara kararlarını açıklayan mahkeme heyeti, suçtan zarar görme ihtimallerine binaen yaklaşık 70 kişi ile İstanbul Emniyet Müdürlüğü, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile İş Bankası avukatlarının davaya 'katılan' sıfatıyla kabulüne hükmetti.
Firari sanıklar hakkındaki yakalama emrinin infazının beklenmesine karar veren heyet, yurt dışında bulunduğu belirtilen bazı firari sanıkların savunmalarının istinabe (adli yardım) yoluyla alınması ile tutuksuz sanıklar hakkındaki adli kontrol tedbirlerinin kaldırılması talebini reddetti.
Heyet, AİHM kararının kesinleşip kesinleşmediğine ilişkin Adalet Bakanlığına yazılan yazının cevabının beklenmesine karar verirken, AİHM'in kesinleşmiş kararlarının tarafları bağlaması, atılı suçlamaların vasıf ve mahiyeti, kuvvetli suç şüphesi, teknik ve fiziki takip unsurları gibi gerekçelerle Osman Kavala'nın tutukluluk halinin devamına hükmetti.
Duruşma, Silivri'de yapılmak üzere 28 Ocak'a ertelendi.
İDDİANAMEDEN
Şüphelilerin, 'Hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek', 'Mala zarar verme', 'Nitelikli mala zarar verme', 'Tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya değiştirilmesi', 'İbadet hanelere ve mezarlıklara zarar verme', '6136 sayılı Ateşli Silahlar Kanunu'na muhalefet', 'Nitelikli yağma', 'Nitelikli yaralama' ve '2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını koruma Kanunu'na muhalefet', suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis ile cezalandırılmaları istenen iddianame; giriş, tespit edilen deliller ve müştekilere yönelik işlenen eylemler olmak üzere 3 bölümden oluşmuştu.
'2011'DEN İTİBAREN OLAYLARI YÖNLENDİRMEYE VE BAŞLATMAYA ÇALIŞILDI'
Gezi Parkı olayları olarak adlandırılan olayın aslında bir kalkışma girişimi olduğu aktarılan iddianamede, şüphelilerin söz konusu olayları 2011'den itibaren yönlendirmeye ve başlatmaya çalıştıkları aktarılmıştı. İddianamede, şüphelilerin olaylara ilişkin hazırlık hareketinde bulunduğu ve yine 2013'de sahneye konulan bu kalkışma girişiminde olayların finansmanı ile koordinasyonunun sağlandığına dair bilgilere yer verilmişti. Occupy (işgal etmek) Hareketi, Türkiye'de Ayaklan İstanbul Hareketi ve Gezi Kalkışma Hareketine ilişkin değerlendirmelerin yer aldığı iddianamenin ikinci bölümünde ise Gezi kalkışmasına ilişkin tespitler, Anadolu Kültür A.Ş.'nin rolü, Taksim Dayanışmasının kalkışmadaki rolü, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü bağlantısı, Türkiye'yi uluslararası alanda zor durumda bırakmak için yapılan faaliyetlerin unsurları yer almıştı.
657 SAYFALIK İDDİANAMENİN TAM METNİ (pdf)
Paralel yapı-05 Kasım (2017) 'İstanbul 16 sanık Gezi-17/25 Aralık-15 Temmuz darbeleri iç/dış bağlantıları' davası
Paralel yapı-05 Temmuz (2017) 'İstanbul 11 sanık Büyükada'da Gezi benzeri kaos olayları planlama' davası
Taksim Gezi olaylarıyla ilgili manşetlerimiz
Paralel yapı-Gezi olayları bağlantısı manşetlerimiz
(04 Ocak 2020, 12:05)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: