Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sonrasında görevlerinden ihraç edilen ve çıkarıldıkları mahkemelerce tutuklanan Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Hakimler Savcılar Kurulu (HSYK) ve AYİM gibi yargı kurumlarındaki üyelerinin ayrı ayrı yargılanmasına devam edildi. Sonuçlanan bazı davalarda sanıklara hapis cezaları verildi. Bu kapsamda eski Adalet Akademisi Başkanı ve Yargıtay üyesi Hüseyin Yıldırım'a 17 yıl, eski Askeri Yargıtay üyesi Şeref Ayyıldız'a 10 yıl ve eski Ayim üyesi Yaşar Yüce'ye 7,5 yıl cezaları verildi. Bir diğer davada ise Adalet Bakanlığı Yüksek Müşaviri ve eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem'in yargılanmasına devam edildi.
20.01.2020 09:02 Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sonrasında görevlerinden ihraç edilen ve çıkarıldıkları mahkemelerce tutuklanan Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Hakimler Savcılar Kurulu (HSYK) ve AYİM gibi yargı kurumlarındaki üyelerinin ayrı ayrı yargılanmasına devam edildi. Duruşmalarda yaşananlar kronolojik olarak şu şekilde gerçekleşti:
ADALET BAKANLIĞI YÜKSEK MÜŞAVİRİ, ESKİ ADALET BAKANLIĞI MÜSTEŞARI BİROL ERDEM'İN DAVASI
13 Ocak'ta ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul Salonu'nda görülen duruşmaya Adalet Bakanlığı Yüksek Müşaviri, eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı tutuksuz sanık Birol Erdem ile avukatları katıldı.
Daire Başkanı Maruf Alikanoğlu tarafından dosyaya gelen bilgi ve belgelerin okunmasının ardından tanık dinlenmesine geçildi. Tanık eski Ankara Cumhuriyet Başsavcısı ve Yargıtay Üyesi Harun Kodalak, Erdem’i 30 yıldır tanıdığını, 1987’de öğrenciyken aynı evde kaldıklarını söyledi.
Yargıtay 9’uncu Ceza Dairesi Başkanı Maruf Alikanoğlu’nun, “Birol Erdem’in ilk ifadesini siz mi aldınız?” sorusu üzerine Kodalak, tanık olarak dinlediklerini belirtti. Birol Erdem hakkında soruşturma bulunmadığını, HSYK’nin, Adalet Bakanlığı’nın talebi dışında resen hiçbir yargı mensubu hakkında soruşturma açmadıklarını anlatan Kodalak, “HSYK veya Adalet Bakanlığı bildirimde bulunsa soruşturma açardık. Erdem hakkında soruşturma benden sonra açıldı” dedi.
Sanık Erdem’in “FETÖ ile irtibat ve iltisakına ilişkin bildikleri” sorulan Harun Kodalak, şöyle konuştu:
“Birol Erdem FETÖ’cü falan değildir, bağlantısı yoktur. Bilakis, 2012’deki MİT krizinden itibaren, daha o dönemde, net şekilde örgütle mücadeleyi başlatan tek bürokrattır. Erdem ile aynı evde kaldık. Örgütle irtibatına dair hiçbir şahitliğim yok. Bunlarla bir dönem herkes yol yürüdü. Erdem’in FETÖ’cü olmadığına dair tanık olarak konuşuyorum. Ankara’da 1987’de aynı evde kaldık. Aynı evde kalanlar şu anda Yargıtay üyesi. Aynı evde kaldığım bir arkadaşta ByLock çıkmış. 16 Temmuz sabahı gözünün yaşına bakmadan gereğini yaptık. 15 Temmuz’da Ankara Başsavcısıydım. Birol Erdem hakkında tek bir somut bilgi, belgeye ulaşsaydım gözünün yaşına bakmaz, alırdım.”
‘FETÖ’NÜN YARGI ELİYLE YAPTIĞI İLK DARBE, DENİZ FENERİ SORUŞTURMASIDIR’
Sorular üzerine, “FETÖ’nün, AK Parti iktidarına ve Cumhurbaşkanımıza yargı eliyle yaptığı ilk darbe Deniz Feneri soruşturmasıdır” diyen Harun Kodalak, bu soruşturma açıldığında Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekililiği görevinde bulunduğunu söyledi.
FETÖ davasında yargılanan dönemin Ankara Cumhuriyet Başsavcısı İbrahim Ethem Kuriş’in soruşturmayı kendisine verdiğini, kimlerle çalışmak istediğini sorduğunu anlatan Kodalak, “O soruşturmada Deniz Feneri için toplanan paraların AK Parti’ye aktarıldığı ispatlanmaya çalışılmış. AK Parti Yozgat Şefaatli ilçe örgütüne paraların gittiği iddia edilmiş. Yetki olmadığı halde bizden önce hesap hareketlerine bakılmış, bir şey çıkmayınca dosya kenara atılmış. Yanlış anlaşılmasın, Deniz Feneri’nde bir şey yok demiyorum. Ama iktidara yönelmek gibi bir niyet vardı. Dosyanın bize geçtiği dönemde hukuka yöneldik, suç varsa ona baktık, davamızı da açmıştık” diye konuştu.
“FETÖ üyeliği” suçlamasıyla 2 yıl 9 ay 22 gün hapis cezasına çarptırılan eski HSYK üyesi Kerim Tosun da tanık olarak ifade verdi. “Erdem’in 2012’ye kadar FETÖ’ye sempatisi olduğunu duyduğunu” iddia eden Tosun, “FETÖ içerisinde herkesin Erdem’den nefret ettiğini” savundu. Tosun, “Birol Erdem’in önceden Hakyol tarikatına mensup olduğunu biliyordum” dedi.
Tanık olarak dinlenen eski HSYK ve Danıştay Üyesi Rasim Aytin ise 1985’ten beri tanıdığı Erdem’in örgütle bağlantısının olduğunu düşünmediğini belirtti. Aytin, 7 Şubat 2012’deki MİT krizinden sonra Birol Erdem ile “FETÖ’ye karşı mücadele ettiklerini” söyledi.
FETÖ davasında 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan eski HSYK Başkanvekili Ahmet Hamsici de “FETÖ’yle mücadele eden Erdem’in örgüt toplantılarına katıldığına, himmet verdiğine ilişkin bilgisinin olmadığını” öne sürdü. Hamsici, Adalet Bakanlığı’nda da FETÖ’yle mücadele eden ilk ismin Erdem olduğunu iddia etti.
Tanıkların dinlenmesinin ardından Yargıtay 9’uncu Daire Başkanı Maruf Alikanoğlu, duruşma savcısı Müslüm Canpolat’a söz verdi.
Savcı Canpolat, sanık Erdem’in, “örgütün talimatları doğrultusunda hükümetten yana tavır aldığı görüşünde olduklarını” belirterek, tanıkların dinlenmesiyle ilgili takdirin mahkeme heyetinde olduğunu ifade etti.
Aranın ardından mahkeme heyeti, eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in tanık olarak dinlenmesine, Erdem hakkındaki adli kontrol tedbirlerinin devamına karar verdi. Duruşma 24 Şubat’a bırakıldı.
Birol Erdem, daha önceki duruşmalarda, süreçte yaptıklarıyla ilgili, dönemin Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in tanık olarak dinlenmesini istemişti. Erdem, 2012’de ÖSYM’nin yaptığı hakim-savcı sınavındaki usulsüzlüğün ortaya çıkmasının ardından dönemin ÖSYM Başkanı Ali Demir ile yaptığı görüşmenin tanığının da Sadullah Ergin olduğunu söylemişti.
ESKİ ASKERİ YARGITAY ÜYESİ ŞEREF AYYILDIZ'A 10 YIL HAPİS
14 Ocak'ta ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul Salonunda görülen duruşmaya Maltepe Askeri Lisesi'nde öğrencilerine dünyaca ünlü "Game Of Thrones-Taht Oyunları" dizisini izlettiği gerekçesiyle Türk Silahlı Kuvvetlerinden çıkarılan subayların yargılanmasının yolunu açan eski Askeri Yargıtay üyesi tutuklu sanık Şeref Ayyıldız ile avukatları katıldı.
Askeri Yargıtayda örgüt amaçları doğrultusunda faaliyet yürüttüğü, darbe girişiminin organizatörlerince hazırlanan sıkıyönetim mahkemeleri listesinde Askeri Yargıtay ve Askeri Yargıtay Başkanlar Kurulu üyesi olarak yer aldığı belirtilen Ayyıldız, esas hakkındaki savunmasında suçlamaları reddetti.
Darbecilerden ve sözde sıkıyönetim direktifini hazırlayanlardan şikayetçi olduğunu söyleyen Ayyıldız, örgüt üyesi olmadığını, odasında ele geçirilen 1 doları Brezilya gezisi dönüşünde hatıra amacıyla sakladığını iddia etti.
Ankesörlü telefonla ardışık arandığına yönelik tespitleri de kabul etmeyen Ayyıldız, ByLock kullanmadığını savundu.
Sanık Ayyıldız ve avukatların savunmalarını tamamlamaları üzerine duruşmaya karar için ara verildi.
Karar
Daha sonra Yargıtay 9. Ceza Dairesi heyetinin oy birliğiyle aldığı karar, Daire Başkanı Maruf Alikanoğlu tarafından açıklandı.
Şeref Ayyıldız'a, "FETÖ'ye üye olmak" suçundan, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 314/2. maddesi gereğince alt sınırdan uzaklaşarak 8 yıl hapis cezası veren mahkeme heyeti, terör suçlarında cezanın yarı oranında artırılmasını öngören 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 5/1. maddesi uyarınca cezayı 12 yıla çıkardı.
TCK'nin 62. maddesindeki indirimi uygulayarak sanığın cezasını 10 yıla indiren mahkeme heyeti, Ayyıldız'ın tutukluluk halinin devamına da hükmetti.
Bu karara karşı temyiz yolu açık bulunuyor. Temyize gidilmesi durumunda talebi, Yargıtay Ceza Genel Kurulu görüşecek.
FETÖ'nün "Game of Thrones" kumpası
Sanık Şeref Ayyıldız'ın ismi, dünyada izlenme rekorları kıran fantastik televizyon dizisi "Game Of Thrones-Taht Oyunları"nın Maltepe Askeri Lisesi'nde öğrencilere izletilmesiyle ilgili dava sürecinde geçmişti.
İzmir Maltepe Askeri Lisesi'nde, 4 öğretmen subayın Türk Silahlı Kuvvetlerinden ihracı, öğretmenlerinin lehinde ifade veren dönem birincisi askeri öğrenci de dahil 21 öğrencinin askeri okuldan atılmasıyla sonuçlanan dava, 2011'de isimsiz ihbar mektubuyla başlamıştı.
Darbe girişiminin ardından hazırlanan iddianamelerde, FETÖ'nün kumpası olarak yer alan "Game Of Thrones" olayı, subay öğretmenler hakkında "Türklüğe hakaret ve cinsel istismar" iddialarıyla soruşturmaya, sonra da "çocuğa müstehcen yayın göstermek ve izlettirmek suçlaması" davasına dönüşmüştü.
Askeri Yargıtay üyesi seçildikten sonra bu dosyaya bakan Ayyıldız, 4 öğretmen subay hakkında "soruşturmaya gerek olmadığı yönünde" verilen kararı bozarak öğretmenlerin yargılanması gerektiğine hükmetmişti.
Anayasa Mahkemesi, Türk Silahlı Kuvvetlerinden çıkarılan bir yüzbaşının yaptığı bireysel başvuruda, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar vererek, ihlal sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılanmasını kararlaştırmıştı. Yeniden yargılanan öğretmen subaylar beraat etmişti.
ESKİ ADALET AKADEMİSİ BAŞKANI VE YARGITAY ÜYESİ HÜSEYİN YILDIRIM'A 17 YIL HAPİS
15 Ocak'ta ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9'uncu Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul Salonunda görülen duruşmaya, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) yargıdaki "taktiksel beyin takımı"nda yer aldığı belirtilen eski Adalet Akademisi başkanı ve eski Yargıtay üyesi tutuklu sanık Hüseyin Yıldırım ile avukatı katıldı.
Esas hakkındaki savunmasında suçlamaları reddeden Yıldırım, örgüt üyesi ve yönetici olmadığını iddia etti.
Hakkındaki delillerin hukuka aykırı olduğunu öne süren Yıldırım, mülakat komisyonunda görev yaptığı dönemde, örgütten olmayan hakim ve savcı adaylarının elenmesini sağladığına yönelik tespitleri de kabul etmedi.
Aleyhindeki tanık beyanlarının gerçeği yansıtmadığını savunan Yıldırım, FETÖ'nün tepe yöneticilerinden Önder Aytaç'la yaptığı görüşme ve mesajlaşmaların ise bayram kutlaması olduğunu ileri sürdü.
Yıldırım ve avukatının savunmalarını tamamlamaları üzerine duruşmaya karar için ara verildi.
Karar
Daha sonra Yargıtay 9'uncu Ceza Dairesi heyetinin oy birliğiyle aldığı karar, Daire Başkanı Maruf Alikanoğlu tarafından açıklandı.
Hüseyin Yıldırım'a, "FETÖ yöneticiliği" suçundan, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 314/1'inci maddesi gereğince alt sınırdan uzaklaşarak 13 yıl hapis cezası veren mahkeme heyeti, terör suçlarında cezanın yarı oranında artırılmasını öngören 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 5/1'inci. maddesi uyarınca cezayı 19 yıl 6 aya çıkardı.
TCK'nin 62. maddesindeki indirimi uygulayarak sanığın cezasını 17 yıl 4 aya indiren mahkeme heyeti, Yıldırım'ın tutukluluk halinin devamına da hükmetti.
Yıldırım'ın cezası, eski Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay üyelerinin FETÖ üyeliği ve yöneticiliği suçundan Yargıtay 9. Ceza Dairesince yargılandıkları davalarda verilen en yüksek ceza oldu.
Bu karara karşı temyiz yolu açık bulunuyor. Temyize gidilmesi durumunda talebi, Yargıtay Ceza Genel Kurulu görüşecek.
- Suçlamalar
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan mütalaada, Yıldırım'ın öğrencilik yıllarından beri dahil olduğu terör örgütü üyeliği faaliyetlerini hakimlik mesleğinde de sürdürdüğü, örgüt toplantılarına katılıp himmet topladığı, bu toplantılarda örgüt üyelerinin faaliyetlerini gizlilik içinde sürdürmeleri yönünde talimat verdiği vurgulanmıştı.
Sanığın Adalet Akademisi Başkanıyken terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen ile Pensilvanya'da görüştüğü, 2010'daki HSYK seçiminde aday belirlenmesinde aktif rol oynadığı anlatılan mütalaada, Yıldırım'ın Yargıtay üyesi seçildikten sonra divan üyelerinin ve daire başkanlarının seçilmesinde belirleyici olduğu kaydedilmişti.
Mütalaada, örgütün yargı yapılanması üst konseyinde görev yaptığı da belirtilen Yıldırım'ın, yargıda alınacak kararların belirlendiği ve heyet şeklinde çalışan örgüt biriminin "taktiksel beyin takımı"nda yer aldığına işaret edilmişti.
ESKİ AYİM ÜYESİ YAŞAR YÜCE'YE 7,5 YIL HAPİS
16 Ocak'ta ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul Salonunda görülen duruşmaya eski Askeri Yüksek İdare Mahkemesi (AYİM) üyesi tutuksuz sanık Yaşar Yüce ile avukatı katıldı.
Esas hakkındaki savunmasında suçlamaları kabul etmeyen Yüce, örgüt üyesi olmadığını, görev yaptığı süre içerisinde hukuk ve kanunlara göre karar verdiğini iddia etti.
Yüce ve avukatının savunmalarını tamamlamaları üzerine duruşmaya karar için ara verildi.
Karar
Daha sonra Yargıtay 9. Ceza Dairesi heyetinin aldığı karar, Daire Başkanı Maruf Alikanoğlu tarafından açıklandı.
Yaşar Yüce'ye, "FETÖ üyeliği" suçundan, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 314/2. maddesi gereğince alt sınırdan uzaklaşarak 6 yıl hapis cezası veren mahkeme heyeti, terör suçlarında cezanın yarı oranında artırılmasını öngören 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 5/1. maddesi uyarınca cezayı 9 yıla çıkardı.
TCK'nin 62. maddesindeki indirimi uygulayarak sanığın cezasını 7 yıl 6 aya indiren mahkeme heyeti, Yüce hakkındaki adli kontrol tedbirlerinin devamına hükmetti.
Bu karara karşı temyiz yolu açık bulunuyor. Temyize gidilmesi durumunda talebi, Yargıtay Ceza Genel Kurulu görüşecek.
Paralel yapı-Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, HSYK üyelerine açılan davalar
Paralel yapı-08 Ekim (2017) 'Ankara 77 sanık Yüksek Yargı Yapılanması' soruşturması/fezlekesi (Yargıtay)
Paralel yapıya açılan ve sonuçlanan davalar
(20 Ocak 2020, 09:02)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: