Adana, Ankara ve İstanbul'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) ilişkin ayrı ayrı görülen davalara devam edildi. Sonuçlanan davalarda çoğu yönetici konumdaki 5 sanığa toplam 39 yıl hapis cezası verildi. Tarihçi-yazar Talha Uğurluel'e 6 yıl ile Gülen'in avukatı Adnan Şeker'e 9 yıl hapis cezası sonuçlanan bu davalarda verildi. Öte yandan bazı yeni davalar da açıldı. 'Altın çocuklar' denilen emniyet müdürleri Cemil Ceylan ve Hüsrev Salmaner'e 15 yıl, örgütün sosyal medya sorumlusu Hikmet Polat'a 22,5 yıl hapis istemiyle davalar açıldı.
18.06.2021 15:26 Adana, Ankara ve İstanbul'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) ilişkin ayrı ayrı görülen davalara devam edildi. Sonuçlanan davalarda çoğu yönetici konumdaki 5 sanığa toplam 39 yıl hapis cezası verildi. İşte kronolojik sıralamayla o gelişmeler:
Adana: "Emniyet mahrem imamı"na 10 yıl hapis
Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) "emniyet mahrem imamı" olduğu gerekçesiyle yargılanan sanık, 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
28 Mayıs'ta Adana 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, hakkında "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan dava açılan tutuksuz E.B. gelmedi, sanık avukatı katıldı.
Cumhuriyet savcısı, esas hakkındaki mütalaasında, sanığın FETÖ'nün gizli haberleşme programı ByLock'u kullandığını, örgütsel sohbet toplantılarına katılarak "sohbet hocalığı" yaptığını ve örgüte "himmet" adı altında finansal destek sağladığını belirtti.
Savcı ayrıca FETÖ iltisakı gerekçesiyle kapatılan kurumlarda SGK kaydının bulunduğu, örgüte müzahir yayın organlarının abonesi olduğu ve "emniyet mahrem imamı" sıfatıyla faaliyet gösterdiği belirlenen sanığın, "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan cezalandırılması yönünde görüş bildirdi.
E.B'nin avukatı ise müvekkilinin, FETÖ üyesi olmadığını ve örgütsel bir konumu bulunmadığını ileri sürerek, "Müvekkilimin FETÖ'nün emniyet mahrem yapılanmasıyla bir bağlantısı yoktur. Mütalaayı kabul etmiyoruz. Beraatini talep ediyoruz." ifadesini kullandı.
Mahkeme heyeti, "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 10 yıl hapis cezasına çarptırdığı sanık E.B. hakkında tutuklanmak üzere yakalama emri kararı çıkarılmasına da hükmetti.
Ankara: Gülen'in avukatına 9 yıl hapis ve ek yargılama
Ankara'da, Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in avukatı Adnan Şeker'in aldığı 9 yıl 9 ay hapis cezasına ek olarak yargılanmasına devam edildiğini duyurdu.
3 Haziran'da Ankara 22'nci Ağır Ceza Mahkemesinde karar duruşması görüldü. Duruşmaya, sanık Şeker tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi ile katılırken, avukatı hazır bulundu.
Savunmasında suçlamaları kabul etmeyen Şeker, örgüt adına UYAP üzerinden soruşturma bilgilerini rüşvet karşılığı sızdırdığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını ifade etti. Avukatlık görevini yaptığı için yargılandığını iddia eden Şeker, beraatını talep etti.
Mahkeme heyeti, sanık Şeker'e 'silahlı terör örgütüne üye olma' suçundan 9 yıl 9 ay hapis cezası verirken, 'Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme' ve 'terör örgütü kurma ve yönetme' suçlarından ceza verilmesine yer olmadığına hükmetti.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca FETÖ/PDY'ye yönelik operasyon kapsamında gözaltına alındıktan sonra tutuklanan avukat Adnan Şeker hakkında, 'Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme' ve 'terör örgütü kurma ve yönetme' suçlarından dava açılmıştı.
Öte yandan Adnan Şeker'in 'zincirleme şekilde rüşvet verme', 'zincirleme şekilde gizliliğin ihlali', 'zincirleme şekilde kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek ve yaymak' ve 'zincirleme şekilde suçluyu kayırma' suçlarından yargılanmasına devam edildiği belirtildi.
Başsavcılık tarafından yapılan açıklamada, "Ankara Cumhuriyet Başsavcılığımızca düzenlenen iddianameye istinaden, Fetullahçı Silahlı Terör Örgütü elebaşı Fetullah Gülen'in avukatlığını yapan Sanık Adnan Şeker hakkında, Ankara 22.Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda; örgütün gizli haberleşme ağı Bylock'u kullandığı, 667 sayılı KHK ile kapatılan örgüte ait Hukuk ve Hayat Derneği'nin yönetim kurulu üyeliğini yaptığı, örgüt üyesi avukatları organize ettiğine dair birden fazla tanık beyanı, örgüte bağlı avukat mütevelli grubunda yer alması başta olmak üzere elde edilen tüm deliller ışığında, silahlı terör örgütü üyeliği suçundan alt sınırdan uzaklaşılarak neticeten 9 yıl 9 ay hapisle cezalandırılmasına, hakkında takdiri indirim uygulanmamasına ve tutukluluk halinin devamına karar verilmiştir.
Sanık Adnan Şeker'in, Cumhuriyet Başsavcılığımızca yürütülen başka bir soruşturma kapsamında; 'zincirleme şekilde rüşvet verme', 'zincirleme şekilde gizliliğin ihlali', 'zincirleme şekilde kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek ve yaymak' ve 'zincirleme şekilde suçluyu kayırma' suçlarından açılan kamu davasına istinaden tutuklu olarak yargılanmasına Ankara 24. Ağır Ceza Mahkemesinde devam edilmektedir" denildi.
Bahsi geçen dava: Elçiliklerin talep ettiği bilgileri UYAP'tan sızdırmak
Savcılığın bahsettiği dava Ankara'da açılan 7 sanıklı Fetö davası. Ankara 24. ACM'de görülen ve Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) adına terör örgütleri Fetö/PKK/DHKP-C/MKP'ye yönelik soruşturma bilgilerinin rüşvetle Malatya Doğanşehir Adliyesindeki bilgisayarlardan UYAP'a girerek sızdırılması suçlamasını konu alan davada aralarında Şeker'in de olduğu 7 sanık Almanya, Norveç, İsveç ve Hollanda'nın Ankara büyükelçiliklerinin talepleri doğrultusunda avukatlık ve memuriyet kimliklerini kötüye kullanarak Türk vatandaşlarının kişisel verilerine ve onlar hakkındaki adli makamlardaki dosya bilgilerine yasal olmayan yollardan ulaşmak ve bunları rapor halinde büyükelçiliklere vermekle suçlanıyor.
Paralel Yapı-20.02.2020-Ankara 7 sanık (ilk 5) Avrupa Büyükelçiliklerine Bilgi Sızdırma davası
Adana: 7 yıl hapisle aranan sözde adliye sorumlusu hücre evde yakalandı
Adana'da Fetö/PDY'ye üye olma suçunda kesinleşmiş 7,5 yıl hapis cezasıyla aranan eski okul müdür yardımcısı Emrah Gözübüyük (38), hücre evinde yakalandı.
11 Haziran'da Adana Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, okul müdür yardımcısıyken meslekten ihraç edilen ve üzerine kayıtlı iki telefon hattına örgütün şifreli haberleşme programı ByLock yüklendiği gerekçesiyle FETÖ'ye üyeliği suçundan 2016 yılında müdür yardımcılığı görevinden alınan ve yargılanıp 7,5 yıl kesinleşmiş hapis cezası verilen firari Emrah Gözübüyük'ü yakalamak için araştırma başlattı.
Ekipler, yaptıkları çalışmayla firari hükümlünün merkez Yüreğir ilçesi Atakent Mahallesi'ndeki hücre evine 1.5 ay kaldığını belirledi. Adrese operasyon düzenleyen ekipler, Gözübüyük'ü yakaladı.
Evde yapılan aramalarda tuşlu cep telefonu ve sim kart ile bir bölümü kitapların arasına gizlenmiş 1000 dolar ve 625 lira ele geçirildi. İşlemleri tamamlanan hükümlü cezaevine gönderildi. Hükümlünün eki telefonunda yüklü olan ByLock'tan haberi olmadığını, kimin kullandığını bilmediğini söylediği öğrenildi.
İstanbul: Tarihçi-yazar Talha Uğurluel'e 6 yıl hapis
İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) üye olduğu gerekçesiyle yargılanan tarihçi-yazar Talha Uğurluel, 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı.
15 Haziran'da İstanbul 28. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz sanık Uğurluel ve avukatı katıldı.
Duruşmada esas hakkındaki mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı, sanığın "FETÖ silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi.
Mütalaada ayrıca sanığın lise döneminde örgüt okullarında okurken örgütle iltisakının başladığı, tanık ifadelerine göre üniversite yıllarında da örgüt bağının devam ettiği ve "Reşit Haylamaz" gibi örgütün tepe yönetiminde yer alan mensuplarıyla irtibatları olduğu belirtilerek, örgüt liderinin talimatlarına biat eden sanığın 17-25 Aralık'tan sonra örgüt tepe yönetiminden Selman Kuzu ile de görüşmesinin devam ettiği kaydedildi.
Örgütün sohbet adı altındaki toplantılarına katıldığı ifade edilen sanığın örgüt adına düzenlenen konferanslarda ve gezilerde konuşmalar yaptığı bildirilen mütalaada, sanığın FETÖ ile organik bağını sürdürdüğünün tespit edildiği anlatıldı.
Foto: Talha Uğurluel
Uğurluel'in avukatı yaptığı savunmada, Müvekkilim tarihçi ve yazardır. Tüm Türkiye'nin tanıdığı tarih konusunda bir otoritedir. Müvekkilim cemaatin en tepede olduğu bir dönemde yasaklı yazar ilan edilmiştir. Müvekkilime gerekli olan itibarın geri verileceğini düşünüyorum dedi.
Mütalaaya karşı savunma yapan tutuksuz sanık Talha Uğurluel, "2.5 sene evvel ilk duruşmada söylediğim gibi 19 kitap yazdım, saatlerce televizyon programına çıktım, dünyanın çeşitli yerlerinde konferans yaptım. FETÖ'nün yasaklı yazarıyım. Bu bir kumpas. Uğraşlar sonucu cezaevine girdim. Çok şükür şimdi dışarıdayım. Artık istiyorum ki internete adımı yazınca hakkımda abuk subuk şeyler çıkmasın. Çanakkale Zaferi için yaklaşık 50 okul gezi yapalım dedi. Beraat etmediğim için başvuru MEB'den geri döndü. Şu an benimle program yapmak isteyen bir sürü insan var. Tarih anlatıyorum. Tek derdim ölene kadar tarih anlatmaya çalışmak. Onların döneminde itildim, kakıldım, para kaynaklarımın önü kesildi. Artık arınmak ve topluma rahat rahat hizmet etmek istiyorum. Onlara ait hiç bir ortama katılmadım. Ben tarih anlatıyorum. Benim bir fıtratım var, babam bile bana, 'bir şey yap dese' ben sorgularım. Ben kimsenin adamı olmadım. Beraatimi talep ederim." ifadelerini kullandı.
Dosyayı karara bağlayan mahkeme heyeti, sanığı "FETÖ silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırdı.
Mahkeme ayrıca sanık hakkındaki adli kontrol hükümlerinin devamını kararlaştırdı.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından hazırlanan iddianamede, Uğurluel'in "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.
İddianamede, sanığın FETÖ ile irtibatı olan ve kayyum atanan şirketlerde birden fazla SGK kaydının bulunduğu bilgisine yer verilirken, kapatılan Bank Asya'da 77 hesabının bulunduğu, bu hesaplarından bir kısmının örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in talimatı sonrası örgüte ve bankaya destek amaçlı açıldığı, hesaplarının incelemesinde, kurban ve okul açıklamalarının görüldüğü, örgüte müzahir kurumlara para transferlerinin de yapıldığı belirtilmişti.
Soruşturma dosyasında temin edilen ifadelerden Uğurluel'in, örgütün düzenlediği sohbetlere katıldığı ve örgüt bünyesinde organize edilen birçok gezide yer aldığının anlaşıldığı belirtilen iddianamede, sanığın bu suretle FETÖ ile fiili ve organik bağ içerisinde bulunduğu anlatılmıştı.
Adını FETÖ'nün 'Maceracı'sı Murat Yeni vermişti
Talha Uğurluel, Mart 2015 basımı (4. Baskı) olan kitabının önsözünde Fetullah Gülen'nin sağ kolu Abdullah Aymaza teşekkür ettiği ve "hocam" diye hitap ettiği ortaya çıktı. Ayrıca FETÖ'nün İsrail İmamı Kerim Balcıyı da öve öve bitiremiyor.
Murat Yeni savcılık ifadesinde, örgütün medya yapılanması ve örgüt üyelerinin bu yapılanma içerisinde tasnif edilmelerine ilişkin bilgiler aktarmış, şunları dile getirmişti: "Ben, hatırladığım kadarıyla iki ya da üç kez kanalda cemaat sohbet toplantısına katıldım. Bu sohbetlerin büyük kısmı kanalda gerçekleşirdi. Katılmış olduğum sohbet toplantılarına benim dışımda yemek programı sunucu Oktay Usta, Sır Kapısı programını sunan Reha Yeprem, tarihçi Talha Uğurluel, sanatçı Gökmen Ürü, programcı Asım Yıldırım ve radyocu Asım Bozkuş gibi şahıslar katılırdı. Sohbet grubumuz benim gibi medya önünde olan ve sunuculuk yapanlardan oluşuyordu."
Ankara: Eski emniyet müdürü Cemil Ceylan'a 7 yıl hapis
Ankara'da hücre evinde yakalanan Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) firarisi eski emniyet müdürü Cemil Ceylan'ın "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.
15 Haziran'da Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın karar duruşmasına tutuklu sanık Ceylan ile bulunduğu cezaevinden videokonferans yöntemiyle bağlantı kurulurken, avukatı duruşma salonunda hazır bulundu.
Son savunması için söz verilen Ceylan, 30 yıllık meslek hayatı boyunca terör örgütleriyle mücadele ettiğini, herhangi bir örgüte üye olmadığını savundu.
Sağlık sorunları olduğunu öne süren Ceylan, savunmasına şöyle devam etti:
"12 Eylül darbesinde gözaltına alınan birisiydim. Ben darbenin ne olduğunu çok iyi bilen birisiyim. Bu olayın neticelerini tahmin ettiğim için 'kurunun yanında yaş da yanar' düşüncesiyle teslim olmayı düşünmedim. Darbecilerle birlikte gözaltına alınmak istemedim, neticesinde yakalandım. Devletin gücünden kaçabilmek mümkün değil. Beni gözaltına alanların müdürüydüm. 9 aydır tutukluyum. Bedenen ve zihnen çok yorgunum, mahkemeden beraatimi tutuksuz yargılanmayı talep ediyorum."
Esasa ilişkin son savunmasını yapan Ceylan'ın avukatı ise müvekkilinin teslim olmamasındaki nedeni, FETÖ'cülerle aynı şekilde değerlendirilmek istememesi olarak nitelendirdi.
Sanık avukatının beyanının ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, Ceylan'ı "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl 6 hapis cezasına çarptırdı.
Soruşturma geçmişi
Ceylan, Kilis ve Edirne İl Emniyet Müdürlüğü yaptıktan sonra Emniyet Genel Müdürlüğü Strateji Geliştirme Daire Başkanlığına atanmıştı. 2015'te çıkarılan KHK ile resen emekli edilen 1776 emniyet müdürü arasında yer aldı. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Ceylan'ın rütbeleri geri alındı. FETÖ'nün emniyet mahrem yapılanmasına yönelik soruşturmada ele geçirilen dijital belgelerde, Ceylan "A5" olarak kodlanmış, bunun da örgüte sadakat ve bağlılığı en üst seviyede olan kişiler için kullanıldığı ortaya çıkmıştı.
Hakkında yakalama kararı olan ve teslim olmayan Cemil Ceylan, emniyetin fiziki takibi sonucu 8 Ekim 2020 tarihinde Ankara'nın Etimesgut ilçesinde yakalanmıştı. Emniyetteki ifadesinde FETÖ'ye üye olmadığını söyleyen Ceylan, hiçbir haberleşme programını kullanmadığını ve örgüt yöneticileriyle irtibat kurmadığını ifade etmişti.
Firari eski emniyet müdürü Ceylan hakkında hazırlanan iddianamede, "Şüphelinin, Facebook Messenger görüşmelerinin ekran görüntüleri alınmış, bu görüşmelerde yurt dışıyla ilgili konuşmalar ve Mrakc Cey isimli kişiyle ise FETÖ yargılaması sürecinde başvurulacak bilgilerle ilgili yazışmalar yapıldığı görülmüştür. Yine cep telefonunda, Fetullah Gülen kastedilerek 'büyüğümüzden notlar' adı altında örgütsel motivasyon sağlayan yazışmaların bulunduğu belgenin olduğu görülmüştür" ifadeleri yer almıştı.
AÇILAN DAVALAR
Adana: Eski askeri lise öğrencisine 15 yıl hapis talebi
Adana'da, FETÖ soruşturması kapsamında eski askeri lise öğrencisi M.A. hakkında "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame, Adana 11. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. Sanık örgütün gizli sorumlusunun deşifre olmaması için kendisine verdiği talimatları anlattı.
22 Mayıs'taki gelişmeye göre, İddianamede, M.A'nın örgütün gizli asker yapılanması içerisinde gizlilik kurallarına azami riayet ederek faaliyetlerde bulunduğu anlatıldı.
İfadesinde etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediğini belirten sanık, FETÖ'yle ilk irtibatı ve kendisine yönelik talimatlar hakkında itiraflarda bulundu.
Sanık M.A, FETÖ'yle ilk olarak ortaokul sürecinde tanıştığını ve örgütün evlerinde sınavlara hazırlandığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"2009'da Adana'da FETÖ'ye ait dershanenin deneme sınavına girdim ve bu sınavda başarılı oldum. Sonuçlar açıklandıktan sonra A.Y. isimli örgüt abisi benimle irtibat kurdu. Bana Yavuz kod adı verildi. A.Y. bu evde beni ders çalıştırıyordu. Ayrıca evde örgütsel sohbet toplantıları düzenleniyordu, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in videolarını izliyorduk. A.Y. bana askeri liseye gitmem gerektiği yönünde telkinde bulunmaya başladı. Hatta bana askeri filmler izleterek beni askeri okula özendirmeye çalışıyordu."
"Bana, 'sol görüşlü' bir kişi gibi davranmam gerektiği talimatını verdi"
2010 yılında o dönemki adıyla Maltepe Askeri Lisesini kazandığını anlatan sanık, "Askeri liseyi kazandıktan sonra A.Y. bana okul içerisinde örgütün belirlediği kurallara uyarak tedbirli olmam, açıktan namaz kılmamam, göz ile namaz kılmam, abdestimi duvardan teyemmüm yaparak almam, örgütle ilgili konuşmalar yapmamam ve aksine 'sol görüşlü' bir kişi gibi davranmam gerektiği talimatlarını verdi." ifadesini kullandı.
M.A, hakkında FETÖ soruşturması yürütülen örgütün "gizli sorumlusu" A.Y'nin, o dönem kendisini sabit-ankesörlü hatlardan aradığını, iki haftada bir askeri okulun bulunduğu İzmir'e giderek kendisiyle görüştüğünü ve buluşmalarının gizli gerçekleştiğini belirtti.
A.Y. ile gizli şekilde bir örgüt evine gittiklerini bildiren M.A, şöyle devam etti:
"Bu evde örgüt elebaşına ait videolar izledik ve kitaplar okuduk. İki haftada bir 'gizli sorumlu' A.Y. ile bu evde buluşuyorduk. A.Y. cep telefonu üzerinden benimle irtibat kurmuyordu ve bir araya geldiğimizde benden sürekli okuldaki durumlarla ilgili bilgiler alıyordu. Arada bir sohbetlere 'yetkili' abiler geliyordu. Bu kişiler kod adı kullanıyorlardı. Bir süre sonra örgütsel tedbir kapsamında buluştuğumuz evi değiştirdik. A.Y. bana bir programdan bahsetti. Bana 'bu programı abiler yaptı, program üzerinden birbirimize mesaj gönderiyoruz' dedi. Ben bu programın ByLock olduğunu sonradan öğrendim ancak bu programı hiç yüklemedim. Yeni buluştuğumuz örgüt evindeki sohbet toplantılarında A.Y. sürekli devlet ve hükümet eleştirisi yapıyordu. Ben bu durumdan rahatsız oldum ve toplantılara katılmamaya başladım. A.Y. sohbetlere tekrar katılmam için bana baskı yapıyordu. Sohbetlere gitmeyi bıraktıktan sonra ağır disiplin cezaları almaya başladım. A.Y, FETÖ'yle irtibatımı kopardığımda ankesörlü hatlardan sürekli beni arayarak sohbet toplantılarına çağırıyordu. FETÖ'nün gerçek yüzünü 17-25 Aralık sürecinden sonra iyice gördüm."
Ankara: 'Altın çocuklar' denilen emniyet müdürlerine 15 yıl hapis istemi
Ankara'da, saklandıkları hücre evinde yakalanan eski emniyet müdürleri Cemil Ceylan ve Hüsrev Salmaner hakkında yürütülen Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) soruşturması tamamlandı. İddianamede, "Cep telefonunda Fetullah Gülen kastedilerek 'büyüğümüzden notlar' adı altında örgütsel motivasyon sağlayan yazışmaların bulunduğu belgenin olduğu görülmüştür" denildi.
26 Mayıs'ta, saklandıkları hücre evinde yakalanan eski emniyet müdürleri Cemil Ceylan ve Hüsrev Salmaner hakkında yürütülen Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) soruşturması tamamlanarak iddianame hazırlandı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosunca hazırlanan iddianameye göre, FETÖ'nün "altın nesil" olarak nitelendirdiği isimlerden Ceylan ve Salmaner hakkında 2017'de soruşturma başlatıldı.
Arandıkları tarihte adreslerinde bulunamayan iki isim, emniyetin fiziki ve teknik takip sonucu 8 Ekim 2020'de Etimesgut'taki örgütün hücre evinde yakalandı.
İki sanık, emniyet ve savcılık ifadelerinde, FETÖ üyesi olmadıklarını, ByLock başta olmak üzere örgüte ait haberleşme programlarını kullanmadıklarını, örgüt yöneticileriyle irtibatlarının olmadığını iddia etti.
Ancak iddianamede yer verilen ByLock tespit tutanağına göre, eski birinci sınıf emniyet müdürleri Ceylan ve Salmaner, uzun süre kullandıkları programda, kullanıcı adı ve şifresi için kendi isim, soyadları ile memleketlerinin plaka kodu, işe başlangıç tarihi ve görev yerlerinin adlarını tercih etti.
ELEBAŞI GÜLEN'İN MOTİVASYON NOTU
İddianameye göre, sanık Ceylan, 26 Ağustos 2014'te aktifleştirdiği ByLock hesabını 22 Mayıs 2015'e kadar kullandı.
Kullanıcı adını, memleketi Afyonkarahisar ve plaka kodundan esinlenerek "karahisar03" olarak belirleyen Ceylan, o tarihte ikamet ettiği Ankara'nın İncek semtinin ismini kullanarak "incek2014" şifresini oluşturdu.
Ceylan'ın, başka ByLock kullanıcılar tarafından "Cyln", "cemil", "cemilcyyln", "cemilamcam" şeklinde kaydedildiği belirlendi. İddianamede, "ByLock programındaki irtibat listelerindeki kişilerin nerdeyse tamamının kendi ifadesinde de belirttiği gibi tanıdığı yakın veya çalışma arkadaşları ile emniyet personeli olduğu görülmüş, bu haliyle şüphelinin ByLcok programını kullandığı değerlendirilmiştir." denildi.
Ceylan'ın ByLock yazışma grubunda, FETÖ'den hakkında işlem yapılan eski emniyet müdürleri Cihangir Çelik, Lokman Kırcılı, Halit Turgut Yıldız, Kadir Ay, Ertan Yavaş, Selçuk Kızılay, İsmail Baş, Çetin Çelik ve Fazlı Öcal'ın yer aldığı, Ceylan'ın ayrıca örgütü tepe yöneticilerinden Osman Karakuş, Osman Hilmi Özdil ve Tuncay Delibaşı ile irtibat kurduğu da tespit edildi.
Ceylan'ın cep telefonunda elde edilen dijital materyallerde, yargılama esnasında ByLock'a ilişkin mahkemeden talep edilecek hususlara ilişkin bir mesajın bulunduğu da belirlendi.
İddianamede, "Şüphelinin, Facebook messenger görüşmelerinin ekran görüntüleri alınmış, bu görüşmelerde, yurt dışıyla ilgili konuşmalar ve Mrakc Cey isimli kişiyle ise FETÖ yargılaması sürecinde başvurulacak bilgilerle ilgili yazışmalar yapıldığı görülmüştür. Yine cep telefonunda, Fetullah Gülen kastedilerek 'büyüğümüzden notlar' adı altında örgütsel motivasyon sağlayan yazışmaların bulunduğu belgenin olduğu görülmüştür." ifadeleri kullanıldı.
TELEGRAM ÜZERİNDEN ÖRGÜTSEL BAĞI SÜRDÜRMÜŞ
İddianameye göre, diğer sanık Hüsrev Salmaner de "119021" ve "122730" İD numaralı iki ByLock hesabı kullandı.
"sportage" ve "husrev87" kullanıcı adlarını tercih eden Salmaner, yine isminin baş harfi ve işe giriş yılı olan 1987'den yararlanarak "h878787@" şifresini oluşturdu.
İddianamede ifadesine yer verilen Salmaner, "Hiçbir zaman ByLock kullanmadım. Kullanıcı adı bana ait değildir. Programı kullanmış olsam karışık bir şifre kullanırdım. Eğer güvenli bir program olduğunu düşünsem bir sürü irtibatım olurdu. O zaman bu şifrelerin mantığı olabilirdi. Ancak bu kadar basit şifrelere rağmen çok az irtibatlı kişi olmasını ben de anlamıyorum. Muhtemelen ismim her yerde geçmesi nedeniyle teknolojiden faydalanan birilerinin yapmış olduğunu düşünüyorum." savunmasını yaptı.
Salmaner'in cep telefonunun incelenmesinde, anlık yazışma programı Telegram üzerinden "Saven Hart" isimli kullanıcı ile yaptığı mesajlaşmada, "sanal numara" kullanma hususunun "heyetten" sorulmasını istediği görüldü. İddianamede, "Telefonda, komşu olarak nitelendirilen Yunanistan'ın tavırlarına yönelik ve yurt dışına kaçma konusunda yardımcı olunacağına yönelik bir yazışma, örgütün üst düzey yöneticilerinden Abdullah Aymaz'ın yazısı olarak belirtilen örgüt üyelerine yönelik motive edici bir mesaj tespit edilmiştir." değerlendirilmesi yapıldı.
Sanık Salmaner'in, Saven Hart isimli kullanıcı ile İsmet Kuşçu ismini kullanarak Telegram üzerinden yazıştığı da belirlendi.
Dosyadaki delillere göre, iki sanığın, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçunu işlediklerinin sabit olduğu belirtilen iddianamede, eski emniyet müdürlerinin 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.
Sanıklar, Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanacak.
RÜTBELERİ ALINMIŞTI
Cemil Ceylan, Kilis ve Edirne İl Emniyet Müdürlüğü yaptıktan sonra Emniyet Genel Müdürlüğü Strateji Geliştirme Daire Başkanlığına atandı.
Hüsrev Salmaner de 2011-2014 yılları arasında Artvin İl Emniyet Müdürü olarak görev yaptı.
İki sanık, 2015'te çıkarılan KHK ile resen emekli edilen 1776 emniyet müdürü arasında yer aldı. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Ceylan ve Salmaner'in rütbeleri geri alındı.
FETÖ'nün emniyet mahrem yapılanmasına yönelik soruşturmada ele geçirilen dijital belgelerde, Ceylan ve Salmaner'in "A5" olarak kodlandıkları, bunun da örgüte sadakat ve bağlılığı en üst seviyede olan kişiler için kullanıldığı ortaya çıkmıştı.
Ankara: Eski MSB Personel Daire Başkanı Cankıymaz'ın yargılanmasına başlandı
Ankara'da, Yunanistan'a kaçarken yakalanan Eski Milli Savunma Bakanlığı (MSB) Personel Daire Başkanı Nuri Cankıymaz'ın yargılanmasına başlandı.
3 Haziran'da Ankara 15. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuklu sanık Cankıymaz ve avukatı Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.
Sanık Nuri Cankıymaz, iddianamede geçen örgütün 'mahrem imam'ları ile ankesörlü, kontörlü büfe telefonlarından periyodik ve ardışık arama sistemiyle haberleştiğine dair tespiti kabul etmeyerek, "Ankara'daki büfe telefonlarından arandığım söylenen tarihlerde Erzincan'da görev yapıyordum. Aramalar da ardışık değildir. Benle aynı zamanda aranan kişileri de tanımıyorum" diye konuştu.
Cankıymaz, örgüt evlerinde kalmadığını öne sürerek, "34 yıllık görev süremde hiçbir yanlış yapmadım. Darbe girişiminden sonra yasal olarak 2 kez yurt dışına çıktım. 2020'nin Eylül ayında evde yokken evime baskın yapıldı. Kayınvalidemin evindeydim. O dönem generallerin gözaltına alınma görüntülerini görünce yasa dışı yollardan yurt dışına çıkma kararı aldım. Üzgünüm. Tamamıyla rezil oldum. Bu saatten kaçma şüphem yoktur. Tahliyemi talep ediyorum" dedi.
Mahkeme başkanının "Yurt dışına neden normal yollardan çıkmadın da başkasına ait kimlikle çıktınız?" sorusu üzerine sanık Cankıymaz, "'Yakalama kararım vardır' diye düşündüm. İnternetten tanımadığım kişilerle irtibat kurdum. Kimlik için 600 lira, yurt dışına çıkış için de 1200 avroya anlaştım. İstanbul Şişli'de otobüs durağında buluştuk. Kimliği teslim aldım" dedi.
Nuri Cankıymaz, "Nasıl oldu da seninle yasa dışı yollardan yurt dışına kaçacakların hepsi FETÖ şüphelisi asker çıkıyor?" sorusuna da "Edirne'dekiler tanımadığım insanlardı. Galiba biri yüzbaşıydı. Hiçbirini tanımıyorum" yanıtını verdi.
Mahkeme heyeti, sanık Nuri Cankıymaz'ın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı 23 Eylül'e erteledi.
FETÖ'ye yönelik yürütülen soruşturma kapsamında hakkında yakalama kararı çıkartılan ve Yunanistan'a kaçmaya çalışırken başkasına ait kimlikle yakalanan Eski Milli Savunma Bakanlığı (MSB) Personel Daire Başkanı emekli tuğgeneral Nuri Cankıymaz hakkında 'silahlı terör örgütüne üye olma' ve 'resmi belgede sahtecilik' suçlarından dava açılmıştı.
Ankara: Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hakaret içeren ABD'deki ilanlara dava
Ankara'da, Cumhuriyet Başsavcılığı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret içeren ABD'deki ilanlara ilişkin, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) firarisi 2 şüpheli hakkında "Cumhurbaşkanına alenen hakaret" suçundan iddianame düzenledi.
4 Haziran'da Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, FETÖ üyeliği suçundan haklarında yakalama kararı bulunan Hafsa Girdap ve Mehmet Murat Kaval, şüpheli olarak yer aldı.
İddianamede, 3 Mart 2021'de ABD'nin New York şehri Times Meydanı'ndaki billboardlarda Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hakaret içeren afişlerin yer aldığı, inceleme üzerine söz konusu organizasyonun, FETÖ'ye ait bir firma tarafından düzenlendiği, organizasyonun üst düzey yöneticilerinin şüpheliler Hafsa Girdap ve Mehmet Murat Kaval olduğu tespitine yer verildi.
Şüpheli Kaval'ın FETÖ'nün ABD yapılanmasında sorumlu düzeyde faaliyet yürüttüğü belirtilen iddianamede, FETÖ'ye müzahir ABD merkezli Advocates of Silenced Turkey (Susturulmuş Türkiye Avukatları) isimli organizasyonun yöneticisi olduğu kaydedildi.
Kaval'ın, FETÖ'ye müzahir ABD'de faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarında yöneticilik görevlerinde de bulunduğuna işaret edilen iddianamede, şüpheli hakkında başka bir suçtan Diyarbakır 3. Sulh Ceza Hakimliğinin yakalama kararının olduğu belirtildi.
Haklarında örgüt üyeliğinden soruşturma yürütülüyor.
Şüpheli Hafsa Girdap'ın da FETÖ'nün ABD yapılanmasında yer aldığı, örgütün ABD merkezli "Susturulmuş Türkiye Avukatları" isimli organizasyonunda müdürlük yaptığı kaydedilen iddianamede, Türkiye Cumhuriyeti devleti aleyhine propaganda yaptığı iddiasıyla Girdap hakkında Küçükçekmece 2. Sulh Ceza Hakimliğinin yakalama kararının bulunduğu kaydedildi.
İddianamede, her iki şüpheli hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca "silahlı terör örgütü üye olmak" suçundan soruşturma yürütüldüğü bilgisine yer verildi.
Eylemlerin "Cumhurbaşkanına alenen hakaret" suçu olduğu belirtilen iddianamede, şüphelilerin 1 yıl 2 aydan 4 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
Denizli: Haklarında kesinleşmiş hapis cezası bulunan 10 FETÖ üyesi yakalandı
Denizli'de Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) üye olmak ve isteyerek yardım etmek suçlarından haklarında kesinleşmiş hapis cezası bulunan 10 firari hükümlü, yakalanarak cezaevine gönderildi.
4 Haziran'da, Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında, haklarında kesinleşmiş hapis cezası olan firari hükümlülerin bulunduğu adresler, İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ile İstihbarat Şube Müdürlüğü ekiplerince belirlendi.
Operasyonda eski zabıt katibi M.S.B. ile ihraç öğretmenler B.Y, C.K, H.A, M.Ö, S.T, İ.K, M.A, A.İ.A. ve H.B. yakalandı. Hükümlüler işlemin ardından cezaevine nakledildi.
Ankara: FETÖ'nün sosyal medya sorumlusuna 22,5 yıl hapis talebi
Ankara'da, FETÖ'nün sosyal medya sorumlusu firari Hikmet Polat hakkında silahlı terör örgütü kurma veya yönetme suçundan 22.5 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlandı. İddianamede, örgüt elebaşı Gülen'in algı operasyonu için görevli örgüt üyelerinin her birinin 10 ayrı sosyal medya hesabı açmasını isteyip tweet sayısını iki katına çıkarma talimatı verdiği belirtildi. Soruşturmalarda görev alan yargı mensuplarını korkutma amaçlı yayınların yoğun bir şekilde yapıldığı, şahısların açıkça tehdit ve şantaja maruz bırakıldığı kaydedildi.
14 Haziran'da Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından FETÖ'nün mahrem yapılanmalarına yönelik yürütülen soruşturma kapsamında, hakkında silahlı terör örgütü kurma veya yönetme suçundan 22.5 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan Polat'ın, FETÖ'nün kontrolünde olan sosyal medya hesaplarını kimlerin kullanacağını ve bu kişilerin hangi ideolojide hareket edeceklerini belirlediği tespit edildi.
Polat hakkında hazırlanan iddianamede, örgüt üyelerinin kontrolündeki sosyal medya hesaplarında, çok sayıda yıpratma, algı oluşturma, soruşturmalarda görev alan yargı mensuplarını korkutma amaçlı yayınların yoğun bir şekilde yapıldığı, kamu görevlilerinin ve yargı mensuplarının açıkça tehdit ve şantaja maruz bırakıldığı kaydedildi.
İddianamede örgüt ele başı Fetullah Gülen'in, örgüt üyelerinin her birinin algı operasyonları için en az 10 adet twitter hesabı açmasını ve günlük atılan tweet sayısını da en az 2 katına çıkarma talimatı verildiği de belirtildi.
İfadesi alınan gizli tanık ise, Polat'ın 'Kemal' kod adını kullandığını ve yüksek yargı ile ilgili 5A temsilcilerinin getirdiği bütün bilgi ve belgelerin kendisinde toplandığını anlattı.
Gizli tanık, algı operasyonunda faaliyet yapacak örgüt mensuplarına sosyal medyayı nasıl kullanacağı ve sosyal medyada nasıl takipçi arttıracağı konularında eğitim verdiğini kaydederek, "Belirlenen kişilerin günlük ne kadar süre sosyal medyada özellikle sosyal medyanın prime time olarak adlandırılan zaman dilimlerinde örgüt adına paylaşımlar yaptığını takip eder ve raporlardı. Örgüt içerisinde bu görevi yürüten kişilerin hangi profil ve ideoloji adı altında faaliyet gösterdiğini diğer örgüt mensupları ve bu görevi yürüten kişiler birbirlerinin profillerini bilmeleri yasaktı" ifadelerini kullandı.
Denizli: Haklarında kesinleşmiş hapis cezası bulunan 8 FETÖ üyesi yakalandı
Denizli'de, Fetullahçı Terör Örgütüne (FETÖ) üye olmak suçundan haklarında kesinleşmiş hapis cezası bulunan 8 firari hükümlü yakalanarak cezaevine gönderildi.
15 Haziran'da Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında, firari hükümlülerin bulunduğu adresler, İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekiplerince belirlendi.
Operasyonda yakalanan 8 hükümlü işlemlerin ardından, cezaevine sevk edildi.
Paralel yapıya açılan ve sonuçlanan davalar
(18 Haziran 2021, 15:26)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: