Dün akşam tutuklanan Balyoz´cu generallerden Tümg. Metin Yavuz Yalçın´ın, emrindeki genç subayları nasıl darbeye hazırladığına dair şok bir ses kaydı yayınlandı.
25.02.2010 13:12 Habervaktim sitesinde çok tartışılacak bir ses kaydı yayınlandı. Bu ses kaydında dün akşam tutuklanan Balyoz´cu generallerden Tümg. Metin Yavuz Yalçın´ın, emrindeki genç subayları nasıl darbeye hazırladığı yer alıyor. Şok ses kaydında, Yalçın´ın, başörtülülere yönelik ağır hakaretlerine yer veriliyor. Emrindeki subayları darbeye hazırladığı belli olan Yavuz, başörtülüler için ´KENE´ ifadesini kullanıyor. Balyoz planında camilerin bombalanması ayrıntısı Türkiye´yi sarstığında Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ´Allah Allah diyen ordu hiç cami bombalar mı?´ diyerek sert tepki göstermişti. Ancak dün akşam Balyoz soruşturmasında tutuklanan Korgeneral Yalçın, ses kaydında türbanlılar için ´hiç acımayın. Bunlar kene gibi silahlı kuvvetlerin sırtında´ ifadelerini kullanıyor.
Türban takıp gelen kenelere acımayın, yoksa yara dağılabilir
Son olarak bir şey daha söyleyeyim: baştan söyleyecektim unuttum. Eeee şimdi maiyetinizdeki personelin aile yapılarını inceleme göreviniz var değil mi? Buna çok dikkat edin arkadaşlar. Eee bizde oldu takip ediyorlar, türban takıp lojmanların girişinden önce çıkarıp içeri girip içeride takanlar o modelde insanlar da var. Hiç acımayın arkadaşlar, hiç acımayın. Hiç kimse silahlı kuvvetlerin sırtında, o neydi o yapışan şeyler söyle. Kene gibi bilmem ne gibi yok, hiç acımayın. Bu söylediğim birlik bütünlüğü tehlikeye atabilecek, her hangi bir harekette bulunan personele acımayın. Bir anda yara başka yerlere dağılabilir. Sonuçta biz silah arkadaşlarıyız, arkadaşlar.. Şimdi burada bir tane teğmen kalksın bir teğmen, ben senin silah arkadaşınım değil mi? Silah arkadaşlığı çok kutsal bir şeydir arkadaşlar. En uçtaki Mehmetçik de benim silah arkadaşım.
Kırılma noktasına doğru yanaşıyoruz
Biz özgürlük, insan hakları bilmem ne furyası ile AB´nin kapısında ne hale geldiğimizi artık herhalde hepimiz görüyoruz. Böyle bir şey olamaz arkadaşlar. Böyle bir ülke düşünemiyorum, artık belli bir kırılma noktasına doğru yanaşıyoruz.
Muhalefet meydanı boş bıraktı tehlikeli bir yerdeyiz
Meydanı boş buldular. Bunların karşısında kimse yok. Var diyen elini kaldırsın, yok! Birisi (deniz Baykal) Antalya´da gayet güzel yüzüyor, öbürü (devlet bahçeli) otağlarda oturuyor kımız içiyor, öbürü hırlı mı, hırsız mı mafya mı nedir o belli değil.. Yani ilerde hükümet değişikliği olsa dahi bu pisliği temizlemek bile ayrıca iki üç sene sürer. Bu da ülkenin gerilemesine yol açıyor. Tarif edilemeyecek kadar tehlikeli bir yerlerdeyiz.
TSK hakkında konuşan eşşekoğlu eşekler başka şeyle uğraşın!
Adamlar artık hiçbir şey söylememeye gayret ettikleri türk silahlı kuvvetleri hakkında konuşmaya başladılar. Ona bakacağınıza eşşekoğlu eşşekler dünya kadar problem var, onlarla uğraşın. Onlarla ilgilenin. Muhalefet, ohh yat para tıkır tıkır alıyor, hiç yapıcı bir muhalefet gördünüz mü? O da yok.. Yapıcı muhalefet olmadığı takdirde piyasa bunlara kalır. Bunlar da her geçen gün artan biçimde terbiyesizlik yapmaya başladılar. Bunu arttırabilirler.
Ortam 1980 gibi değil her şeyi hesap ediyoruz
Diyeceksiniz ki biz niye sesimizi çıkarmıyoruz? Şu konuda müsterih olmak gerekiyor: genelkurmay karargahı, kuvvet komutanları onlar hepsini, her şeyi ince ince hesaplıyorlar. Sıkılıyorsunuz ama hesapları iyi yapmanız gerekiyor. Şimdilerde ortam eskisi gibi değil. Yani 1980´deki gibi de değil. Her şey çok farklı. Her şeyin hesabını tutmanız gerekiyor. Çünkü karşımızdakiler bu şerefsiz hükümetle gizli gizli bu işleri yürütüyorlar.
Tayyip Erdoğan´ın Türk olduğuna inanmıyorum
Bakın size söylüyorum bak: ben birçoğunun Türk olduğuna dahi inanmıyorum. Adam Rizeliyim diyor, benim Rizeli arkadaşlarım var.. İşte emir subayım biliyor, 15 yaşında gelmişler İstanbul´a. Adam hala o laz lehçesini kullanıyor, o güzel lehçesi hala duruyor. Bunda hiçbir şey durmuyor, hanımı da Arap.. Yok, Türk kadını, kadınını bunlar temsil edemez ya! Geldiler koskoca Türkiye cumhuriyetini idare ediyor, daha ne rezillikleri var, daha neler var neler.
AKP geldi devletin şahsiyeti kayboldu
Efendim son seçimlerden sonra, yönetime meydanı boş bulan AKP geçmiştir. Mecliste çok büyük bir çoğunluğu var. Arkadaşlar, devletimiz şahsiyetini kaybetti. Şahsiyet kaybı var, çok büyük çapta.. Şimdi İngiltere´nin demokrasisi ile Türkiye´nin demokrasisi arasında fark olması gerekmiyor mu? Demokrasi adına yazılmış her hangi bir kitap gördünüz mü? Varsa elini kaldırsın, yok.. Ya böyle şey olur mu ya! Şimdi Danimarka´nın bulunduğu coğrafi yapı ile benim bulunduğum coğrafi yapı aynı mı? Benim çevrem ile onun çevresi aynı mı? O zaman onun çizgilerini iyi çizmek lazım, biz çizemediğimiz için bu hale geldik.
Arkadaşlar: Mehmetçik gibi hammadde elinizde, iyi işleyin!
Biz ayakta durduğumuz sürece hangi model hükümet gelirse gelsin Türkiye cumhuriyetinin şekli ile kesinlikle oynayamazlar. Dert biziz.. Onun için yıpratma devam ediyor. Ulan polis teşkilatına ver bak ne oluyor güvenliğini! Eğitimlerinizi yaparsınız arkadaşlar, elinizde kitabınız dokümanınız her şeyiniz var, bir de çok önemli olan elinizde hammadde var: Mehmetçik var. Mehmetçiklere bunu çok iyi işleyin. Yurt sevgisi eğitimlerinden önemli daha bir eğitim yok.. Giden görevlerinizi yaparsınız, hammadde elinizde duruyor her zaman şeye bırakmayın, uzmana astsubaya bırakmak yok. Subay olarak sizin bilginiz kültürünüz onlardan çok daha yüksektir. Siz etkin olacaksınız.
Abdullah gül askeri şurada şerh koydum diyor, yalan söylüyor!
Arkadaşlar, askeri şuradan, ordudan ilişiği kesiliyor personelin, adam çıkıyor diyor ki dışarıda: şerh koydum diyor. Ulan ne şerhi ya, şerh merh bir şey yok ki, şerh ne demek ya! Şerh merh koymuyorlar ha.. Ben bizzat açıyorum buradayken de açıyorum telefonu; ne şerhi ya, yalan söylüyor eşşekoğlu eşşek diyor, yalan. OHAL çok önemli arkadaşlar. OHAL şartlarında, ohalin geçerli olduğu ortamda görev yaptım, onun güvenlik komutanlarına verdiği çok büyük bir şey var, avantaj var. Bu adamlarla kenefe bile gidilmez. Yalnız kalıyoruz, bir tane dayanağımız var o da kim? Cumhurbaşkanımız (Ahmet Necdet Sezer).
Ortada büyük tehdit var OHAL ilan etmemiz gerekir
Ortada çok büyük bir tehdit var, gel OHAL ilan edelim? Askeri komutanı yetkilendirmediğiniz takdirde ama yasal yetkiyi veremediğiniz takdirde askeri komutanın başarısı az olur. Ama gerek OHAL bölgesinde gerek sıkıyönetim yetkisiyle donatırsanız o zaman askeri komutan çok daha başarılı olur. Şimdi orda bir tane ben hiç hatırlamıyorum teröristi alıp efendim mezarlığa falan gömdüğümü ben hatırlamıyorum.
Şerefsiz bir ülke olduk
Milli güvenlik kurulunda başbakan genelkurmaya çağrılarak gerekli ortamda gereken her şey söyleniyor. O kadar şerefsiz bir ülke olduk ki biz: ne ülke ne kimse yasalar gereği bu adam bu yayını dahi durduramıyor. Yok, herkes almış başını gidiyor. Bugünün resmini konuşuyorum ben... Tek güç, Türkiye´deki en organize güç Türkiye´deki silahlı kuvvetlerdir. Bunun üstünde başka kuruluş yoktur. Polis teşkilatı bilmem ne! Vatan millet, cumhuriyetin bekçisi falan yok öyle bir şey yok. Yok! Tek biz varız. Ha onlar bizim yanımıza gelir, yamacımıza koltuğumuzun altına girerler o usulden beraber gider. Tek, Türk silahlı kuvvetleridir.
Bir gün bize görev düşebilir
Uğraşılan, yıpratılmak istenen biziz.. Ben de sizin komutanınız olarak gelmişim diyorum ki: birlik bütünlüğünüzü muhafaza ediniz, bir gün bize bir görev düşebilir diyorum. Ve de çok önemlisini söylüyorum çocuklarımızın geleceği için bu bütünlüğün her zamankinden daha üstün olması gerekiyor. Önemli olan onlar. Biz belli yaşa-maşa pardon, siz gençsiniz, biz belli yaşa kadar geldik önemli olan onlar. Hiç kimse hiçbir şekilde Türkiye cumhuriyetinin mevcut yapısını de-ğiş-ti-re-mez....
Türban takıp gelen kenelere acımayın, yoksa yara dağılabilir
Son olarak bir şey daha söyleyeyim: baştan söyleyecektim unuttum. Eeee şimdi maiyetinizdeki personelin aile yapılarını inceleme göreviniz var değil mi? Buna çok dikkat edin arkadaşlar. Eee bizde oldu takip ediyorlar, türban takıp lojmanların girişinden önce çıkarıp içeri girip içeride takanlar o modelde insanlar da var. Hiç acımayın arkadaşlar, hiç acımayın. Hiç kimse silahlı kuvvetlerin sırtında, o neydi o yapışan şeyler söyle. Kene gibi bilmem ne gibi yok, hiç acımayın. Bu söylediğim birlik bütünlüğü tehlikeye atabilecek, her hangi bir harekette bulunan personele acımayın. Bir anda yara başka yerlere dağılabilir. Sonuçta biz silah arkadaşlarıyız, arkadaşlar.. Şimdi burada bir tane teğmen kalksın bir teğmen, ben senin silah arkadaşınım değil mi? Silah arkadaşlığı çok kutsal bir şeydir arkadaşlar. En uçtaki Mehmetçik de benim silah arkadaşım.
Genç subay arkadaşlarım yasalar her türlü yetkiyi size vermiş
Yasalar size her türlü yetkiyi vermiş, görüşlerinizi duydukça insanın içi de rahatlıyor. Çok yakından takip ettiğiniz olayları takip ettiğiniz değerlendirdiğiniz izlenimini aldım: ona da memnun oldum. Tekrar tekrar tekrar söylüyorum: önemli olan bir tek şey var, o da bizim birlik ve bütünlüğümüz. Biz silah arkadaşıyız, biz silahlı kuvvetler ailesiyiz.. Bütün mesele burada... Hepinize iyi akşamlar diliyorum. - Sağol!.. (Habervaktim)
Balyoz toplantısında: İstanbul´un üzerine çökerim
26 Şubat 2010: Emekli Korgeneral Metin Yavuz Yalçın, 5-7 Mart 2003´te Selimiye Kışlası´nda yapılan ´Balyoz´ darbe planının seminerine katılanlar arasında yer alıyordu. İddiaya göre Yalçın, söz konusu seminerde yaptığı konuşmasında şunları söylemişti: Ben 2. ve 5. Kolordu Komutanlığımdan yeterli emniyet tedbirlerini alabilecek bütün birliklerimi oraya görevlendiririm. Onun dışındakilerin tamamını buraya getiririm. İstanbul´un üzerine çökerim. Ve belediye başkanıymış, yok ondan sonra savcıymış, hâkimmiş, kaymakammış, bu konuya olumsuz bakan tablolarda yer alan insanları gerekirse belediye başkanlıkları komutanları o görev de uhdesinde olacak şekilde görevlendirmek suretiyle ve ağır bir baskı ve biraz evvel ifade ettiği gibi. Ben tabii komutan arkadaşıma katılıyorum ama bir yerde de hani karşımıza halkı almak meselesi ayrı, bunlar kararlarını vermişlerdir. Bu ülkeyi bölecek parçalayacaklardır ve ülkeyi başka bir rejimin içerisine taşıyacaktır. Böyle kararlı olan bir halka karşı da acımasızca hareket etmek bizim görevimizdir.
(25 Şubat 2010), son güncel.: (26 Şubat 2010)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: