Ergenekon´un Erzincan ayağına ilişkin soruşturma çerçevesinde hazırlanan iddianamenin ek klasörlerinden önemli deliller çıktı. 27 Ekim 2009 tarihinde Erzincan Çatalarmut Barajı´nda bulunan bombaların daha önce 30 ayrı olayda ele geçirilen bombalarla aynı seri ve kafile numarasına sahip olduğu belirlendi. İrtibatlı olaylar arasında bir polis cinayeti, polis karakoluna saldırı, PKK´da bulunan mühimmatlar ve Şemdinli olayı dikkat çekiyor. Kafile numarasının aynı olması, bombaların aynı ülkede, aynı yıl ve aynı grupta üretildiği anlamına geliyor.
Erzincan bombaları Şemdinli´yle aynı kafileden
Ergenekon´un Erzincan ayağına ilişkin soruşturma çerçevesinde hazırlanan iddianamenin ek klasörlerinden önemli deliller çıktı. 27 Ekim 2009 tarihinde Erzincan Çatalarmut Barajı´nda bulunan bombaların daha önce 30 ayrı olayda ele geçirilen bombalarla aynı seri ve kafile numarasına sahip olduğu belirlendi. İrtibatlı olaylar arasında bir polis cinayeti, polis karakoluna saldırı, PKK´da bulunan mühimmatlar ve Şemdinli olayı dikkat çekiyor. Kafile numarasının aynı olması, bombaların aynı ülkede, aynı yıl ve aynı grupta üretildiği anlamına geliyor.
Özel yetkili Erzurum Cumhuriyet savcısının Erzincan´daki Ergenekon yapılanması ile ilgili hazırladığı iddianamenin ek klasörleri dün avukatlara dağıtılmaya başlandı. Yaklaşık 5 bin belgeden oluşan 14 klasör, fotokopi çekilerek sırayla müşteki ve sanık avukatlarına veriliyor. Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi´nce kabul edilen iddianamedeki Albay Dursun Çiçek imzasını taşıyan ´Kaos Planı´ Erzincan´da hayata geçirildi tespitinin en önemli delilleri ek klasörlere girdi. Buna göre, mütedeyyin insanların evlerine, işyerlerine ve yurtlara konulacağı ileri sürülen silah ve bomba türü mühimmatlarla ilgili ilginç ayrıntılar var. Ekim 2009´da bir ihbar telefonu ile ortaya çıkarılan mühimmatların adeta röntgenini çeken Emniyet Kriminal raporu, el bombalarında geçmiş dönem olaylarıyla ilgili bağlantıları kurdu. Ek klasörlerdeki belgelere göre, Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı, 13 Kasım 2009 tarihinde Emniyet Genel Müdürlüğü´ne gönderdiği yazıda, Çatalarmut Barajı´nda bulunan mühimmatların daha önce gerçekleşen olaylarda kullanılan mühimmatlarla benzerlikleri olup olmadığını sordu. Kriminal Polis Laboratuvarı´nda yapılan incelemenin ardından 19 Kasım 2009 tarihinde Erzurum Cumhuriyet Savcılığı´na gönderilen Bomba Bilgi Merkezi İrtibat Raporu´nda, Erzincan´da bulunan cephaneliğin 30 ayrı olayla irtibatlı olduğu belirtildi.
Bombalar Şemdinli´dekilerle aynı seriden
Kriminal rapora göre, Çatalarmut Barajı´nda bulunan HGR DM41 SPLITTER COMP-B LOS FMP-134 gövde numaralı bombaların 9 Kasım 2005 tarihinde Hakkari Şemdinli´de Umut Kitap Evi´ne yapılan bombalı saldırıdan sonra yakalanan sanık astsubayların aracında ele geçirilen iki adet el bombası ile aynı seriden olduğu belirlendi. Aynı bombalar 28 Aralık 2002 tarihinde Şırnak ili Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlar Şube Müdürlüğü´nce yapılan operasyonda ele geçirilen dört adet el bombasından bir tanesi ile de aynı gövde numarasına sahip. Barajda bulunan MKE MOD45 MKE-1-18 08-89 gövde numaralı bombalar ile 22 Kasım 2000 tarihinde İstanbul Ümraniye´deki Dudullu İsmail Akkoyunlu Karakolu´na atılan bir adet el bombasının aynı künye grubundan olduğu belirlendi. Söz konusu bomba ile aynı künye numarasına sahip bombanın bir polis cinayetinde de kullanıldığı ortaya çıktı. 30 Ocak 2006 tarihinde İzmir´in Eşrefpaşa Belediyesi Acil Polikliniği´nde görev yapan polis memurunu öldüren Cenk İce´nin üzerinde bulunan üç el bombasından birinin künye grubunun da MKE MOD45 MKE-1-18 08-89 olduğu belirtildi.
Aynı yıl, aynı yerde, aynı grupta üretilmiş
Çatalarmut Barajı´nda bulunan HGR DM41 SPLITTER COMP-B LOS FMP-19 gövde numaralı bombanın 20 Mart 2000 tarihinde Mardin´in Midyat ilçesinde PKK örgütüne mensup Seyfettin Işık´ın evinde bulunan el bombası ile aynı gruptan olduğu tespit edildi. Yine 20 Mayıs 2004 tarihinde Adana İncirlik´te PKK terör örgütüne ait evde yapılan aramada ele geçirilen 5 adet el bombasından birinin Çatalarmut´takilerle aynı HGR Z DM72 LOS FMP-19 maşa numarasını taşıdığı tespit edildi. Erzincan´daki bombaların kriminal incelemedeki sonuç bölümünde, 13 Kasım 2009 tarih ve 2009/1003 sayılı Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülmekte olan soruşturmaya esas olmak üzere sorulan mühimmatların kafile seri numaralarının bomba bilgi merkezi kayıtlarının tetkikinde 30 olayla benzerlik gösterdiği tespit edilmiştir. ifadeleri yer alıyor.
Hard diskten silinen bilgiler kurtarıldı
Ek klasörlerde Dijital Delil Ön İnceleme Raporu Jandarma Üsteğmen Ersin Ergut´a ait dijital materyallerinden HITACHI marka MPBDPOXKHJ2J1M seri numaralı 80 GB kapasiteli hard disk kısmında yer alan bilgiler dikkat çekiyor. El konulan hard disklerden HITACHI marka 80 GB kapasiteli hard diskin, Jandarma Üsteğmen Ersin Ergut´un değiştirilmiş eski hard diski olduğu, hard diskte silinen tüm bilgiler geri getirilerek incelendiği belirtiliyor. Elde edilen Dd1. isimli dosyada mühimmatlar ile ilgili bilgilerin bulunduğu belirtilen raporda, ´Bunun 27 Ekim 2009´da Erzincan´da bulunan mühimmatlar olduğu düşünülmektedir´ ibaresi yazıyor. Yine dosyanın oluşturulma tarihi göz önüne alındığında dosyanın mühimmatların bulunma tarihinden önce oluşturulduğu görülmüştür. deniliyor.
MÜHİMMAT LİSTESİ 17 GÜN ÖNCE OLUŞTURULMUŞ
Hard diskte yapılan incelemede Ersin Ergut´un mühimmatlarla ilgili listenin bulunduğu dosyayı 10 Ekim 2009 günü saat 00.04´te, yani Çatalarmut´taki mühimmatların bulunmasından 17 gün önce oluşturduğu ortaya çıktı. Ergut´un daha sonra mühimmatların bulunmasıyla hard diski 14 Kasım 2009´da arızalı olduğu ve yedeklenmesi gerekçesiyle Erzincan FFT bilgisayar isimli işyerine bıraktığı, yapılan incelemelerde tespit edildi.
Albay Ali Tapan´dan muhtara eşofmanlı baskıBombaların polis tarafından bulunmasından sonra Albay Tapan, telaşla eşofmanıyla evinden çıkıp, bölgeye yakın köyün muhtarına ´mühimmatı polis koydu diyeceksin´ şeklinde baskı yapmış. Mühimmatların bulunduğu yere yakın Saztepe köyü muhtarının savcıya verdiği ifade ek delil klasörlerine girdi. Muhtar, jandarmanın kendisine baraj gölünde bulunan mühimmatlarla ilgili emniyet koydu şeklinde ifade vermesi için baskı uyguladığını belirtiyor. Astsubay Orhan Esirger ve Erzincan İl Jandarma Alay Komutanı Albay Ali tapan´ın ifadeleri de muhtarın iddiasını doğruladı. Orhan Esirger mühimmatın bulunduğu gün akşam saatlerinde üsteğmen Ersin Ergut ile olay yerine gittiklerini, üsteğmenin Saztepe köyü muhtarı ile görüştüğünü söyledi. Orhan Esirger´in ifadelerine göre olay akşamı Erzincan İl Jandarma Alay Komutanı Albay Ali Tapan da eşofmanı ile evinden gelerek Saztepe köyü muhtarı ile görüştü. Ali Tapan da bu iddiayı ifadesinde doğruladı. Savcıya verdiği ifadede Mühimmatların emniyete ihbar edilmesi beni üzdü diyen Albay Tapan, olay günü akşam saatlerinde olduğu için eşofmanla evden çıktığını söyledi. Ali Tapan, muhtarla görüştüğünü ve savcıya ifade vermeye ikna etmeye çalıştığını söyledi. Tapan, muhtara 3-4 ay önce gelerek biz mühimmatı koyacağız sen emniyet yaptı diyeceksin dediğini ama onun ifade vermeye razı olmadığını söyledi. Ali Tapan muhtarı ikna edemeyince olay yerinden ayrılarak Başsavcı İlhan Cihaner´i aradığını, Cihaner´in olay önemli diyerek yanına geldiğini belirtti. Tapan´ın ifadesine göre Cihaner´in, kendisine tanık veya tanıklar bulunursa dinlenebilir demesi de dikkat çekti.
Albay Çiçek Otel Mazlum Konak´ta, 202 numarada kalmış
İrtica ile Mücadele Eylem Planı´nda imzası bulunan Deniz Piyade Kurmay Albay Dursun Çiçek´in Erzincan´a gelip kaldığına yönelik iddiaya kaynaklık eden otel kaydı da Erzincan iddianamesinin ek klasörlerinde yer aldı. Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner, altında Dursun Çiçek´in imzası bulunan ´Kaos Planı´nı uygulamakla suçlanıyordu. İddianamede, Cihaner´in, Çiçek´le Erzincan´da görüştüğü aktarılıyor. Buna göre, 2009 yılı yerel seçimleri döneminde Erzincan´a gelen Dursun Çiçek, Erzincan Orduevi´nde İlhan Cihaner´le toplantı yapıyor. Bu iddianın kanıtı ek klasörlerde yer aldı. 3´üncü ek klasörünün 35´inci sayfasında, Erzincan Halimpaşa Caddesi´nde bulunan Otel Konak Mazlum´un kayıt defterine yer verildi. Defterin 28 Mart 2009 tarihindeki sayfasında Dursun Çiçek isimli bir şahsın otelin 202 numaralı odasında kaldığı, ertesi gün ise otelden ayrıldığı net bir şekilde tespit ediliyor. Ancak otel kayıtlarında Çiçek´in doğum tarihi 1977 olarak görülüyor.
Eskisi gibi operasyon yapamıyoruz
İddianamenin 2 numaralı delil klasöründe tutuklu sanıklardan Astsubay Şenol Bozkurt´a ait telefon tapeleri bulunuyor. Bozkurt, geçmişte yaptıklarını şu an yapamadıkları anlatıyor. Kimliği belli olmayan bir bayanla yaptığı telefon görüşmesinde, geçmişte yaptıklarını operasyonlar nedeniyle dinlenildiği söylüyor: Şenol Bozkurt: Ya şimdi her şeyi bana telefonda anlattıracan. Ama mevzu arama meselesi. Bi de hani bu telefonlarda konuşulmayacak birtakım mevzular var. O yüzden böyle hemen istediğimize ulaşamıyoruz. Eskisi gibi değil yani. X (Bayan): Benim kimseden korkum yok. Çekinmiyorum. Bozkurt: Seninle bir alakası yok ki. Telefonlarımızı dinliyorlar. X (Bayan): İyi de kim dinleyebilir? Bi tanem yani. Bozkurt: Ya ama şimdi sen bana her şeyi telefonda anlattıracaksın. O zaman bi anlamı kalmayacak. Kim dinleyecek, polis dinliyor. Acaba bir şey var mı diye. Geçmişte yapmış olduğumuz operasyonlarla ilgili dinliyorlar. Bizden bir şeyler çıkarmaya çalışıyorlar. Hani böyle geçmişte yapabildiğimiz şeyleri şu an, şimdi yapamıyoruz. Onun için birtakım sıkıntılar problemler var.
Plan uygulanmış
Erzincan iddianamesinde örgütün Erzincan yapılanmasıyla ilgili olarak bilgiler veriliyor ve ´Kaos Planı´nın uygulamaya konulduğu aktarılıyordu. İddianamede şu ifadeler kullanılıyordu: (...) Dursun Çiçek tarafından imzalanmış bulunan İrticayla Mücadele Eylem Planı Erzincan ilinde hayata geçirilmek istenmiş, bu amaçla Ergenekon silahlı terör örgütüne bağlı olarak faaliyet gösteren şüpheli Saldıray Berk liderliğindeki yasa dışı oluşum faaliyetlerde bulunmuştur. Bu çerçevede Gülen cemaatinin Erzincan´daki evlerine veya okullarına silah, uyuşturucu vs. suç unsurları ile yasa dışı illegal dokümanlar konularak sonrasında bu yerlerde eşzamanlı olarak operasyonlar yaptırılması ve böylece Gülen cemaatinin silahlı terör örgütleri kapsamına alınmasının sağlanmasının hedeflendiği ortaya çıkmıştır. Dursun Çiçek imzalı bu belgedeki ifadeler ile Erzincan İl Jandarma Komutanlığı istihbarat şubesinde görevli üsteğmen şüpheli Ersin Ergut´un ajandasındaki birbiriyle örtüşen el yazısı ifadeler bunun açık kanıtıdır.´ ( Zaman, Yenişafak)
Ergenekon bombalarının kardeşliğine Erzincan´dakiler de katıldı
10 Mart 2010: Erzincan´daki Ergenekon iddianamesinin ek klasörlerinde yer alan deliller, Çatalarmut Baraj Gölü´nde bulunan bombalarla, daha önce 30 ayrı olayda ele geçirilen bombaların aynı kafile numarasına sahip olduğunu ortaya koydu. Bu olaylar arasında Şemdinli de bulunuyor. Söz konusu irtibat, diğer illerdeki soruşturma sürecinde ortaya çıkan benzer bilgilerle de örtüşüyor. Emniyet Genel Müdürlüğü, Ergenekon soruşturması kapsamında ele geçirilen bombalarla ilgili Bomba Bilgi Merkezi İrtibat Raporları hazırlamıştı. Bu raporlara göre, ilk olarak Ümraniye ve Eskişehir´de ele geçirilen toplam 39 bomba Hizbullah ve İbrahim Çiftçi cinayetlerinde kullanılanlarla irtibatlı çıktı. Ergenekon sanığı Yarbay Mustafa Dönmez´in yazlığında ele geçirilen 22 adet el bombasıyla Ümraniye bombalarının aynı kafile numarasını taşıdığı tespit edildi. Bunların Poyrazköy cephaneliğindeki bombalarla da irtibatı tespit edildi. Ergenekon soruşturmaları kapsamında ele geçen onlarca el bombasının Türkiye çapında yıllarca kirli eylemlerde kullanıldığı ortaya çıktı. Türkiye´nin dört bir tarafında çeşitli olaylarda kullanılan ve ihbarlarla ele geçen bombalar, Ergenekon soruşturması sürecinde ele geçirilen el bombalarının kafile numarasıyla örtüşüyor. Emniyet Genel Müdürlüğü´nün hazırladığı, ´Bomba Bilgi Merkezi İrtibat Raporları´nda bütün ayrıntılar gözler önüne seriliyor.
Ümraniye-Eskişehir bombaları
Ümraniye ve Eskişehir bombaları 21 olaydaki bombalar ile aynı: 12 Haziran 2007´de Ümraniye´de bir gecekonduda 27 el bombasının bulunmasıyla başlayan soruşturmada bugüne kadar çok sayıda mühimmat ele geçirildi. Emniyet Genel Müdürlüğü, 1. Ergenekon davası tutuklu sanığı Oktay Yıldırım´a ait olduğu iddia edilen Ümraniye´de bulunan bombalar ve yine aynı davanın tutuklu sanığı Fikret Emek´in Eskişehir´deki evinde ele geçen bombalarla aynı kafileden patlayıcıların kullanıldığı terör eylemlerini tek tek gösteren bir şema hazırladı. Emniyet tarafından davaya bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´ne gönderilen 6 Ocak 2009 tarihli ve ´gizli´ ibareli Bomba Bilgi Merkezi İrtibat Raporu´nda Ümraniye ve Eskişehir bombalarının 21 olaydaki bombalarla aynı kafileden olduğu tespiti yer aldı. 21 olaydan 8´i şiddet içermekteydi ve bunlardan biri de Hizbullah eylemlerinde kullanılan bombaydı.
Yarbay Dönmez-Ümraniye bombaları
Dönmez´in Sapanca´daki evinde ele geçen 22 el bombası da Ümraniye ile kardeş çıktı: İkinci Ergenekon davası tutuklu sanığı Yarbay Mustafa Dönmez´in Sapanca´daki yazlığında 7 Ocak 2009´da ele geçirilen 22 el bombasına ilişkin de irtibat merkezi raporu hazırlandı. Operasyondan hemen sonra hazırlanan raporda, Ümraniye´deki bombalarla aynı kafileden olduğu ortaya çıktı. Buna göre Ümraniye´deki bombalar ile kardeş olan Sapanca´daki 22 el bombası aynı yıl aynı grupta üretilmişti.
Erzincan-Şemdinli bombaları
Şemdinli´de Ergenekon izi: Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı´nca 3. Ordu Komutanı Saldıray Berk ve Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner´in sanık olarak yer aldığı Ergenekon iddianamesinin ek klasörlerinde bombalarla ilgili çarpıcı bir rapor yer aldı. 18 Kasım 2009 tarihli Bomba Bilgi Merkezi İrtibat Raporu´nda Erzincan´da ele geçen 5 bombanın Türkiye genelinde tespit edilen 30 ayrı olayla benzerlik taşıdığı anlatıldı. Kriminal rapora göre, Çatalarmut Barajı´nda bulunan HGR DM41 SPLITTER COMP-B LOS FMP-134´ gövde numaralı bombaların 9 Kasım 2005 tarihinde Hakkari Şemdinli´de Umut Kitabevi´ne yapılan bombalı saldırıdan sonra yakalanan sanık astsubayların aracında ele geçirilen iki adet el bombası ile aynı seriden olduğu belirlendi. Aynı bombalar 28 Aralık 2002 tarihinde Şırnak ili Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlar Şube Müdürlüğü´nce yapılan operasyonda ele geçirilen dört adet el bombasından bir tanesi ile de aynı gövde numarasına sahip.
Ümraniye bombaları Jandarma´ya ait
Jandarma da, Ümraniye´deki bombaların bir kısmını kabul etmişti: Jandarma Genel Komutanlığı, Ergenekon soruşturmasının başlamasına neden olan Ümraniye´deki el bombalarının bir kısmının kafile ve seri numaralarından kendi birliklerinde bulunduğunu açıklamıştı. Jandarma´nın İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´ne gönderdiği raporda, ´evraklar imha edildiği için´ bombaların hangi birliklere ait olduğunun belirlenemediği bildirilmişti.
Poyrazköy cephaneliği 8 olayla bağlantılı
Poyrazköy cephaneliği 8 ayrı olayla benzerlik taşıyor: 21 Nisan 2009´da Poyrazköy´de Ergenekon soruşturması firari şüphelisi Bedrettin Dalan´ın başkanı olduğu İstek Vakfı´na ait arazideki kazıda ele geçen cephaneliğin de ilginç bağlantısı bulundu. Emniyet Genel Müdürlüğü Bomba Bilgi Merkezi´nin 14 Eylül 2009 tarihli raporunda, Poyrazköy cephaneliğinde ele geçirilen bombaların seri ve kafile numaralarının Türkiye´de 8 ayrı olayda kullanılan bombalarla benzerlik gösterdiği belirtildi. Poyrazköy bombalarının, ikinci Ergenekon davası sanığı Yarbay Mustafa Dönmez ile bağlantılı Ankara Zir Vadisi´nde bulunan el bombalarıyla da aynı kafileden olduğu kaydedildi. ( Zaman)
(09 Mart 2010, 10:30), son güncel.: (10 Mart 2010)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
İşte adım adım Erzincan´daki Islak Komplo ve boşa çıkarılması
Erzincan´da savcı İlhan Cihaner ve Jandarma´nın ´ıslak imza´ operasyonları