Erzincan´daki Ergenekon silahlı terör örgütüne ilişkin, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen davanın 5. oturumu başladı. Bugünkü duruşmaya davanın 1 numaralı sanığı 3´ncü Ordu Komutanı Saldıray Berk, 3 günlük görev izni bitmesine rağmen yine katılmadı.
Erzincan Davası´nda 5. duruşma başladı
Erzincan´daki Ergenekon silahlı terör örgütüne ilişkin, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen davanın 5. oturumu başladı. Bugünkü duruşmaya davanın 1 numaralı sanığı 3´ncü Ordu Komutanı Saldıray Berk, 3 günlük görev izni bitmesine rağmen yine katılmadı.
Erzincan´daki silahlı terör örgütüne ilişkin, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen davanın 5. oturumu başladı. Aralarında 3. Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner ve Eskişehir İl Jandarma Alay Komutanı Kıdemli Albay Recep Gençoğlu, Erzincan İl Jandarma Alay Komutanı Albay Ali Tapan ve MİT Erzincan Şube Müdürü Şinasi Demir´in de bulunduğu 10´u tutuklu 14 sanığın yargılanmasına devam ediliyor. Duruşmaya, tutuksuz sanıklar Orgeneral Berk ve Erzincan´daki av bayisi sahibi Yaşar Baş´ın dışındaki tüm sanıklar katıldı. Bugünkü duruşmada üç MİT mensubu ifade verecek. Duruşma sonrası mahkeme heyeti kararını açıklayacak. ( Cnnturk)
Cihaner: 3 CD meselesi açıklığa kavuşturulsun
Sabah sat 09.40´da başlayan duruşmada, ilk olarak söz alan tutuklu Başsavcı İlhan Cihaner kendisi hakkında suçlamalarda bulunan gizli tanık Erzincan ile ilgili yapılan görüşmelerin 3 adet CD kaydının akıbetini sordu. Başsavcı Cihaner, Biz bir CD meselesini bir türlü açıklığa kavuşturamadık. Bu 3 CD olayını. Benim tahminim herhalde gizli bir görevli görevlendirilmiş. Çünkü bize verdikleri CD´de bir çözümleme, sorgulama olduğu görülüyor. Burada bir ajan provakatörlük söz konusu. İddia edilen 3 CD´ye hala ulaşamadık. İkincisi ise savunmalarda sıkça ismi geçen İlyas Meral,ifade vermek için adliyeye, savcılığa getirilmiş midir? Bu konuda delilerin muhafaza altına alınmasını istiyoruz. Adliye giriş çıkışlarına ait kamera kayıtlarının geriye doğru incelenip muhafaza altına alınmasını talep ediyorum dedi. İlhan Cihaner´in soru ve talepleri üzerine açıklama yapan Özel Yetkili Başsavcı Vekili Taner Aksakal, 3 adet CD´de gizli tanık Erzincan´ın ifadesi ve itirafları mevcuttur. Gizli izleme kararı alınıyor. Delil değeri olsun diye, teknik izleme kararı ile soru sorulmuş, kayda alınmıştır. 3 CD´nin de görüntüleri net olmadığı için işlemsiz iadesi istenmiştir. Tape´sinin yapılmasına ihtiyaç duyulmamıştır dedi. Bunun üzerine Başsavcı Cihaner, Başlangıçtaki tespitimiz haklı. İki kişinin rızası dışında bir kayıt. Delil hukuk dışı dedi. Başsavcı Vekili Taner Aksakal, Tanık Erzincan´ın rızası dahilinde alınan bir kayıt. Gizli yapılmış bir kayıt değil. İkinci CD tanık Erzincan´ın bilgisi haricinde. İlyas Meral ile ilgili konu ise diğer soruşturma devam ettiği için açıklama yapamıyorum dedi.
Albay Tapan teknik takipten rahatsız oldu
Erzincan Jandarma Alay Komutanı Albay Ali Tapan da hakkında teknik izleme kararı olduğunu belirterek, bu karar doğrultusunda Erzincan´da yaptıkları emniyet ve asayiş toplantılarının teknik takibe alınmamasını istedi. Bu toplantılara vali ve kaymakamların da katıldığını ifade eden Tapan, şunları kaydetti: ´Bu toplantılarda gizli istihbarat bilgileri paylaşılır. Şu an 9 ilçe, 30 karakol, 3 bin 500 personelin sorumluluğunu taşıyorum. Böyle gizli bir toplantının teknik takibe alınmasının terörle mücadele açısından risk oluşturduğunu düşünüyorum. Çünkü soruşturma savcılarının ve emniyet mensuplarının elde ettiği bu bilgilere sahip çıkamadıklarını görüyorum. Valilik binasında yapılan asayiş toplantısı ile il emniyet komisyonu toplantılarının teknik takibe alınması terörle mücadeleyi doğrudan ilgilendirdiğinden, en azından bu iki toplantı için bu kararın kaldırılmasını istiyorum.´ (AA)
MİT sanıklara sorgu izni verdi
Duruşmanın bugünkü celsesinde ´Silahlı terör örgütüne üye olmak´ ve ´Tehdit´ iddialarıyla hakim karşısına çıkartılan tutuklu Erzincan MİT Bölge Başkanı Şinasi Demir ile diğer MİT personeli Kıvılcım Üstel ile Sadri Barkın İnce´nin yargılanmasına başlandı. Savcılık sorgusu ve mahkeme safhasında susma haklarını kullanan tutuklu MİT´çiler, MİT Müsteşarlığı´nın yazılı izin vermesi üzerine savunma yapmaya ve çapraz sorguda kendilerine yöneltilen sorulara cevap vermeye başladı. ´Silahlı terör örgütü üyesi olmak´ ve ´Tehdit´ iddiasıyla tutuklandığını iddia eden MİT Erzincan Bölge Başkanı Şinasi Demir, suçsuz olduğunu iddia etti. MİT Erzincan Şube Müdürü Şinasi Demir de savunmasında, hakkındaki suçlamaları reddederek tahliyesini talep etti. Demir, MİT´in çok katı bir hiyerarşiye sahip olduğunu belirterek, ´Bugüne kadar Sayın Başbakanımızın izni olmadığı için savunma yapmadım. Çünkü yasa gereği Başbakan´dan izin alınması durumunda ifade verebiliyoruz. Şu anda gerekli iznin geldiğini öğrendim ve artık savunma yapacağım. Bana yöneltilen tüm sorulara da cevap vereceğim´ diye konuştu. Bunun üzerine söz alan Demir´in avukatı Sadullah Kara, iznin Başbakan´dan değil MİT Müsteşarlığından alındığı bilgisini verdi. Savunmasına devam eden Demir, Erzincan´a 1 Temmuz 2009´da atandığını, bu tarihten sonra bir ayın yerleşmek için geçtiğini, ağustos ayında yıllık izinli olduğunu, eylül ayında ise Ankara´da görevli olduğunu belirterek, şöyle konuştu: ´Suçlamalarla karşılaştığım tarihte Erzincan´da 4 aylık geçmişim bulunuyordu. Bu 4 ayın 40-45 günü fiili olarak Erzincan´daydım. Bu davanın en bahtsız kişilerindenim. Erzincan´a atanmasaydım belki de şu anda bu davayı televizyonlardan izleyecektim. İddianamede adı geçen gizli tanık ´Erzincan´la 15 Ekim 2009´da tanıştım. Bize bilgi verdiği için kendisiyle görüştüm.Bunu görevini yapan iyi bir bölge müdürü olduğum için yaptım. Gizli görev yapan kişileriz. Bu davadan sonra fotoğraflarımız, kimliklerimiz gazetelerde yer aldı. Meslek hayatım bitmiştir. Zaten bu davaya alınmakla en büyük cezaya çarptırıldım. Türkiye´nin en genç bölge müdürlerinden biriydim. Ancak geleceğim karartıldı. İsimlerimiz artık yurt dışı istihbarat servislerinin arşivlerine dahi girdi. Artık mesleki kariyeri geçtim. Özgürlüğümün derdine düşmüş durumdayım.´ Birlikte yargılandığı kişilerden Orhan Esirger, Şenol Bozkurt, Ahmet Saraçlar ve Yaşar Baş´ı tanımadığını ifade eden Demir, diğer kişileri ise görevi gereği tanıdığını belirtti. 5 aydır cezaevinde bulunduğunu, halen neden burada olduğuna anlam veremediğini ifade eden Demir, sözlerini şöyle sürdürdü: ´Gizli tanık ´Erzincan´ bizim eleman adayımızdır. Kendisiyle görüşme sebebim de bu yüzdendir. Tamamen resmi kurallar çerçevesinde kendisiyle görüşmeler yapmışımdır. MİT mensubuyum ve birileriyle görüşmem çok doğaldır. Şu anda burada terör örgütü üyesi sıfatıyla karşınızda bulunmaktan zul duyuyorum. Hayatımda hep bana verdikleri için Allah´a şükrettim ama şu Erzincan´a atandığım güne lanet ettim ve halen de lanet ediyorum. Suçsuzum, tahliyemi istiyorum.´
MİT´çi Şinasi Demir: Gizli tanık ´Erzincan´la 3 kez görüştüm, ödeme de yaptım
Daha sonra, mahkeme başkanı Mustafa Karatay, Şinasi Demir´in çapraz sorgusuna geçildiğini bildirdi. Karatay´ın gizli tanık ´Erzincan´la kaç görüşme yaptığını sorması üzerine Demir, 3 görüşme yaptıklarını söyledi. Gizli tanığa maddi vaatte bulunup bulunmadığının ve görüşmelerde hangi ismi kullandığının sorulması üzerine de Demir, ´Görüşmelerde ´Şahin´ kod ismini kullandım. Bu, rutin yaptığımız bir şeydir. Kendisine herhangi bir maddi vaatte de bulunmadım ancak MİT elemanlarına zaman zaman belirli miktarlarda ödeme yapılır. Kendisine de makbuz karşılığında 200-300 lira arasında ödemeler yapılmıştır. Bunları MİT Müsteşarlığına da bildirdim´ dedi. Şinasi Demir, Karatay´ın, gizli tanık ´Erzincan´la görüşmelerin aniden kesilmesinin sebebini sorması üzerine de şahsın çelişkili bilgiler verdiğini ve kendisiyle bu nedenle görüşmeyi kestiklerini belirterek, ´Kendisi bizle irtibata geçtiğinde Kurtoğlu Cemaati üyesi olduğunu söylemişti. Fakat yaz tatilinden geldikten sonra Fethullah Gülen cemaatinde önemli bir görevin kendisine verileceğini bize iletti. Bu durum da kendisinin tutarsızlığına ve kendisiyle ilişkimizin kesilmesine en büyük sebep oldu´ diye konuştu. Üye hakim Ali Kaya´nın da gizli tanık ´Erzincan´ MİT elemanlarıyla birlikte İlhan Cihaner´le görüştürüldü mü?´ sorusuna Demir, ´MİT Müsteşarlığında elemanla olan ilişkinin mahremiyeti çok önemlidir. Kişinin eşi ile olan ilişkinin mahremiyeti ne ise elemanla olan ilişkinin mahremiyeti de odur. Kendisini kimseyle görüştürmedim´ cevabını verdi. Tutuksuz sanık Ali Tapan´ın Avukatı Hüseyin Özarslan da Demir´e ´Sadece suç işlemiş kişiler hakkında mı bilgi topluyorsunuz?´ diye sordu. Demir, şahsın sabıkalı olması gerekmediğini, MİT olarak herkes hakkında bilgi toplayabileceklerini söyledi. Ardından söz alan Cihaner´in de ´Gizli tanık ´Erzincan´, size Polis Okulu sınavı sorularının kendilerinde olup olmadığını söyledi mi?´ sorusuna Demir, ´Gizli tanık ´Erzincan´, Adıyaman Besni´de Polis Okulu sınav sorularının kendilerine verildiğini iddia etti ancak soruları bize göstermedi´ yanıtını verdi. ( Star)
MİT´çi Kıvılcım Üstel: Yüzbaşı Öz´le ilgili bilgiyi gizli tanık ´Erzincan´dan aldım
MİT mensubu Üstel, davanın bugünkü oturumunda yaptığı savunmada, hakkındaki suçlamaları reddederek, tahliyesini talep etti. Gizli tanık Erzincanla MİT Müsteşarlığının bilgisi dahilinde görüştüğünü ifade eden Üstel, Ben gizli tanık ´Erzincan´la 12 Mayıs - 15 Haziran 2009 tarihleri arasında görüştüm. Daha sonra konu değişikliği nedeniyle bu kişiyle görüşmeyi kestim diye konuştu. Ardından Mahkeme Başkanı Mustafa Karatay, Üstel´in çapraz sorgusuna geçildiğini bildirdi. Karatay´ın, gizli tanık Erzincanla hangi isimle görüştüğünü ve gizli tanık Erzincandan cemaat evlerine silah veya yasa dışı evrak koymasını isteyip istemediğini sorması üzerine Üstel, söz konusu tanıkla Kerem kod ismiyle görüştüğünü belirterek, Gizli tanık ´Erzincan´dan cemaat evlerine silah veya yasa dışı bir evrak koymasını istemedim. Bu yalandır. Bu olaydaki tek gerçek, benim mağdur olduğumdur diye konuştu. Üye Hakim İsmail Şahin de Üstel´e, iddianamede adı geçen Tabip Yüzbaşı Yıldırım Öz´le ilgili gizli tanık Erzincandan bilgi alıp almadığını sordu. Bunun üzerine Üstel de Kara Kuvvetleri Komutanlığının MİT Müsteşarlığına yazdığı yazı doğrultusunda söz konusu bilgiyi talep ettiğini belirterek, şunları kaydetti: Yüzbaşı Öz´le ilgili bilgiyi gizli tanık ´Erzincan´dan aldım. Kendisinin Kurtoğlu Cemaatine üye olduğunu ve zaman zaman cemaat evinde kaldığını bana söyledi. Ben de Kara Kuvvetleri Komutanlığının MİT Müsteşarlığına yazdığı yazı doğrultusunda gerekli raporumu hazırladım ve üstlerime sundum. Yüzbaşı Öz´le ilgili güncel irticai bilgilerinin bulunup bulunmadığı talep edilmişti.
MİT´çi Sadri Barkın: Gizli Tanık ´Erzincan´la 20 kez görüştüm
Sadri Barkın İnce de hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini belirterek, tahliyesini talep etti. MİT´in 2007 yılındaki atamalarında Erzurum´a görevlendirildiğini, daha sonra ise tayininin Erzincan´a çıktığını ifade eden İnce, Erzincan´da Yıkıcı Dini Faaliyetler Şubesi´nde görev yaptığını hatırlatarak, çalışmalarını resmi kurallar çerçevesinde sürdürdüğünü kaydetti. İnce, daha sonra Mahkeme Başkanı ve salonda bulunan avukatlar ile sanıkların, sorularını yanıtlamaya hazır olduğunu belirterek, savunmasını bitirdi. Ardından Karatay, Sadri Barkın İnce´ye gizli tanık Erzincanla kaç kez görüştüğünü ve bu görüşmelerde kod isim kullanıp kullanmadığını sordu. İnce de görüşmelerinde Burak kod ismini kullandığını ve gizli tanık Erzincanla toplam 20 kez görüştüğünü ifade etti. Tutuklu sanık Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner´in ise göreve giderken personelin görev sefer yazısı alıp almadığını sorması üzerine İnce, göreve, araçla çıktıklarında mutlaka görev sefer yazısı aldıklarını söyledi.
MİT mensuplarının avukatı Sadullah Kara´nın savunması
MİT mensuplarının savunmasının tamamlanmasının ardından avukatları Sadullah Kara da savunmasını yaptı. Kara, yaptığı savunmada, müvekkillerinin gizli tanık Erzincan tarafından öne sürülen eylemlerle suçlandığını, müvekkillerinin, bu tanığın iddia ettiği gibi hiçbir yasa dışı faaliyetle ilgilerinin bulunmadığını söyledi. Gizli tanık Erzincanın öğrenci olduğunu ve Erzincan´da görevli Yüzbaşı Öz ile aynı evde kaldığını belirten Kara, savunmasını şöyle sürdürdü: Bu iddianame, yalanlarla, gizli tanık iftiralarıyla süslenmiş bir iddianamedir. Gizli tanık ´Erzincan´ olarak bilinen Abdulvahap Güllü ile bu Yüzbaşı´nın aynı cemaat evinde kalıyor olması ve MİT´in internet sitesine 4 kez ısrarla e-mail göndermiş olması, müvekkillerimin bu işin içine çekilmek istendiğini açıkça gösteriyor. Gizli tanık, birileri tarafından donatılmış. Bu tanığın verdiği ifadeler incelendiğinde askeri istihbaratla bağlantısı olduğu da anlaşılmaktadır. Müvekkillerimin örgütle, sanıklarla hiçbir şekilde bağlantısı bulunmamaktadır. Görevlerini yasal çerçevede icra etmişlerdir. Gizli tanık Erzincanın, aynı dava dosyasında şüpheli sıfatıyla bulunduğunu belirten Kara, söz konusu tanığın verdiği ifadelerin bu nedenle hükümsüz olduğunu savundu. Kara, müvekkilleri hakkında ortaya atılan suçlamalarla ilgili bütün delillerin toplandığını ve sabit ikametgahları olduğunu belirterek, tahliyelerini istedi.
MİT´çilerin avukatı, gizli tanığın jandarma istihbaratla irtibatının araştırılmasını istedi
Tutuklu MİT´çilerin avukatı Sadullah Kara, müvekkillerinin usul yönünden yasaya aykırı olarak tutuklandığını ileri sürerek, tahliye ve beraatlerini talep etti. Gizli tanık Erzincan´ın yalan ve yanlış ifadeler ile müvekkillerini dava dosyasına çektiğini ileri süren Avukat Kara, büyük bir komplo ile karşı karşıya olduklarını öne sürdü. Gizli Tanık Erzincan´ın ısrar ve inatla MİT´i ve mensuplarını dosya kapsamına çekmek için özel gayret gösterdiğini iddia eden Kara, Önceden jandarma istihbaratın haber elemanı olan ardından da polise muhbirlik yapan Gizli Tanık Erzincan kendisine servis edilen cemaatlerle ilgili isim, telefon ve adresleri MİT´e servis yapmıştır. ´PKK hakkında MİT´e bilgi vereceğim´ deyip daha sonra ısrarla cemaatler hakkında e-mail yoluyla MİT´le görüşmek isteyen Gizli Tanık Erzincan´ın, Diyarbakır´dan Erzincan´a gelip, kısa sürede Fethullah Gülen grubuna ait kurum ve kişiler hakkında çok kısa sürede geniş ve kapsamlı isim ve diğer bilgilere ulaşması mümkün değil. Bu bilgilerin kendisine başka bir birim tarafından servis edildiğine inanıyoruz. Bu birimi de mahkeme heyeti araştırıp ortaya çıkartsın. Güvenilmez ve başka bir suçtan dolayı şüpheli olan Gizli Tanık Erzincan´ın jandarma istihbaratla irtibatlı olduğuna inanıyorum. Çünkü Kara Kuvvetleri Komutanlığı´nın hakkında soruşturma başlattığı Tabip Üsteğmen Yıldırım Öz´le Erzincan´da aynı evde kalmasını çok anlamlı buluyorum, böyle bir tesadüf olamaz. Kara Kuvvetleri Komutanlığı´nın MİT´ten araştırılmasını istediği Yıldırım Üsteğmen´in isim ve kişisel bilgilerini zaten MİT´e göndermiş. Müvekkillerim kendilerine tebliğ edilen yasal görevlerini yapmışlardır. Suçsuzdurlar, teminatsız tahliyelerini ve beraatlerini talep ediyorum. dedi. Mahkeme heyeti savunmaların tamamlanması nedeniyle duruşmaya saat 14.00´e kadar ara verdi.
Astsubay Esirger 700 mermi biriktirmiş
Mahkeme Başkanı Mustafa Karatay, tutuklu sanıklardan Astsubay Orhan Esirger´e, evinde yapılan aramada 700´e yakın mermi ele geçirildiğini hatırlattı. Bu sayının fazla olup olmadığını sordu. Esirger, kendisine ait 2 ruhsatlı tabancasının bulunduğunu belirterek, Söz konusu mermiler, 2 silaha ait biriktirdiğim mermilerdir.´ yanıtını verdi.
HSYK´nın atadığı savcı Kontrgerillacıları şok etti
Savcı Aksakal, Erzincan ve İstanbul´daki Ergenekon davalarının birleşmesini talep etti, sanıklar karşı çıktı
Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Taner Aksakal ise davanın, Albay Dursun Çiçek´in de yargılandığı, ´Kaos Planı´ davası ile birleştirilmesini talep etti. Aksakal, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen davada yargılanan sanıklar ile Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen davada yargılanan sanıklar arasında hukukî ve fiilî bağ bulunmasını, talebine gerekçe olarak gösterdi. Sanık İlhan Cihaner´in avukatı Baki Lütfü Uzun, kendi davalarının İstanbul´daki davayla bir ilgisinin bulunmadığını savundu. Birleştirme talebinin reddedilmesini istedi. Saldıray Berk´in avukatı Zeynel Yüksel de birleştirme talebine karşı çıktı. Duruşmada söz alan İlhan Cihaner de iddia makamının, dava dosyasıyla ilgili talebini doğru bulmadığını dile getirdi. Cihaner, Bu dava dosyasının Dursun Çiçek´in yargılandığı davayla hiçbir bağı bulunmamaktadır. Dursun Çiçek´in, iddianamede belirtildiği gibi Erzincan´a gelmediği anlaşılmıştır. Erzincan´a geldiğine dair bir delil yoktur. Benim Erzincan´da cemaatlere yönelik düzenlediğim operasyonların, Dursun Çiçek imzalı ´İrticayla Mücadele Eylem Planı´ ile bir ilgisi yoktur.´ dedi.
23.35: Birleşme talebi kabul edildi
Mahkeme heyeti gece geç saatte kadar süren görüşmeler sonucu Ergenekon yapılanmasının Erzincan ayağıyla ilgili dava ile İstanbul´daki davanın birleştirilmesine oy çokluğu ile karar verdi. Mahkeme heyeti, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki davayla Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki dava arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğunu gerekçe göstererek söz konusu davaların birleştirilmesine oy çokluğuyla karar verdi. Ancak bu kararla birleşme işlemi hemen gerçekleşmiyor. Bundan sonraki adım, İstanbul´daki Islak İmzalı Komplo Belgesini konu alan 7´nci Ergenekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nin bu birleşme isteğine muvafakat (olur) yanıtı vermesi. Eğer bu adım da olumlu gerçekleşirse Erzincan dava dosyası İstanbul´daki Mahkemeye gönderilecek ve davalar birleştirilecek. Davaların ilerde birleşeceğine kesin gözüyle bakılıyordu, ancak bu kadar erken bir birleşme talebi beklenmiyordu. Erzincan´daki Ergenekon örgütlenmesine yönelik ikinci bir soruşturma daha yürütüldüğü Erzincan dava duruşmalarında ortaya çıkmıştı. ( Cihan, Radikal, Cnnturk, Zaman)
(10 Mayıs 2010, 09:58), son güncel.: (11 Mayıs 2010)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
İşte adım adım Erzincan´daki Islak Komplo ve boşa çıkarılması
Erzincan´da savcı Cihaner ve Jandarma´nın ´ıslak imza´ operasyonları
Islak İmza davası Erzincan´ı destekledi
Erzincan iddianamesinde arama yap
Tüm Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap