Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi´nde, ´gözaltındaki astsubaylara hipnoz yapıp işkence uyguladığı´ iddiasıyla yargılanan emekli Yarbay Gürol Doğan, toplamda 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Hipnozcu yarbay, Karargah Evleri askeri soruşturmasını yürüten askeri savcılarca gözaltına aldıkları astsubayları sorgulamalarında hipnoz yöntemini kullanması için sorguya davet edilmişti. Görevli olanların dışındaki yetkililerin sorgulamalara katılması kanunen yasak. Astsubaylar, Karargah Evleri yapılanmasında adı geçen Ergenekon tutuklusu Albay Cengiz Köylü´ye askerlerden para toplanması için komutanların verdiği yasadışı yazılı emri askeri garnizonun intranetine (yerel ağına) yerleştirerek deşifre etmekle suçlanmış ve gözaltına alınmışlardı. Soruşturmada astsubaylardan itiraf alabilmek için hipnoz gibi kanunen yasak olan işkence uygulanmış, ancak astsubayların ailelerinin ve avukatlarının ısrarlı takibi sonucu olay sivil mahkemelere yansımış ve dava açılmıştı. Hipnozlu sorgu davası, gözlerin Karargah Evleri askeri soruşturmasına daha fazla çevrilmesine ve soruşturmadaki tuhaf gelişmelerin daha iyi farkedilmesine neden olmuştu.
Hipnozcu Yarbaya, 7 yıl 6 ay hapis
Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi´nde, ´gözaltındaki astsubaylara hipnoz yapıp işkence uyguladığı´ iddiasıyla yargılanan emekli Yarbay Gürol Doğan, toplamda 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Hipnozcu yarbay, Karargah Evleri askeri soruşturmasını yürüten askeri savcılarca gözaltına aldıkları astsubayları sorgulamalarında hipnoz yöntemini kullanması için sorguya davet edilmişti. Görevli olanların dışındaki yetkililerin sorgulamalara katılması kanunen yasak. Astsubaylar, Karargah Evleri yapılanmasında adı geçen Ergenekon tutuklusu Albay Cengiz Köylü´ye askerlerden para toplanması için komutanların verdiği yasadışı yazılı emri askeri garnizonun intranetine (yerel ağına) yerleştirerek deşifre etmekle suçlanmış ve gözaltına alınmışlardı. Soruşturmada astsubaylardan itiraf alabilmek için hipnoz gibi kanunen yasak olan işkence uygulanmış, ancak astsubayların ailelerinin ve avukatlarının ısrarlı takibi sonucu olay sivil mahkemelere yansımış ve dava açılmıştı. Hipnozlu sorgu davası, gözlerin Karargah Evleri askeri soruşturmasına daha fazla çevrilmesine ve soruşturmadaki tuhaf gelişmelerin daha iyi farkedilmesine neden olmuştu.
Kayseri´de Hava İkmal Bakım Merkezi´de görev yapan 3 astsubayın askeri belge üzerinde tahrifat yaptıkları iddiasıyla gözaltına alınması sürecinde, astsubaylara hipnoz yapıp işkence uyguladığı iddiasıyla yargılanan emekli Yarbay Gürol Doğan, toplam 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi´ndeki duruşmaya tutuklu sanık emekli Yarbay Gürol Doğan katıldı. Davacı astsubaylar Ali Balta, Orhan Güleç ve İsmail Dağ ise duruşmaya gelmedi. Gürol Doğan´ın avukatı Murat Savur, müvekkili hakkındaki suçlamaların doğru olmadığını, davacı astsubaylarla gece görüşme yapıp işkence yaptığı iddialarının asılsız olduğunu ileri sürdü. Savur, ?Gürol Doğan hakkında işkence yaptığına dair dosyada ciddi hiçbir delil yoktur. Davacı astsubaylar için tutukluluk sürecinde 12 kez sağlık raporu alınmış, bu raporlarda da işkence bulgusuna rastlanmamıştır. İddianamede de ciddi hiçbir delil yoktur. Uzman raporunda hipnozun karşı tarafın da kabul etmesiyle gerçekleşmesi mümkündür. Tek taraflı hipnoz yapılamaz. Gürol Doğan´ın beraat etmesini veya tahliye edilmesini istiyorum? dedi. Emekli Yarbay Gürol Doğan da, yaptığı savunmada suçlamaları kabul etmediğini, iddia makamının suçlamalarına katılmadığını belirterek, ?İddia makamının mütalaasına iştirak etmiyorum. Böyle bir suç işlemedim. Beraatımı istiyorum? diye konuştu. Mahkeme heyeti sanık Gürol Doğan hakkında ?Bir kişiye karşı insan onuruyla bağdaşmayan ve bedensel veya ruhsal yönden acı çekmesine, algılama veya irade yeteneğinin etkilenmesine, aşağılanmasına yol açacak davranışları? kapsayan TCK´nın 94/4 maddesi uyarınca ceza verdi. Mahkeme heyeti, TCK´nın 62. maddesini de kullanarak hipnozcu yarbayın cezasında 4´er aylık indirime gitti. Bu kapsamda hipnozcu yarbaya her bir müdahil için 2 yıl 6 ay olmak üzere toplamda 7 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Gürol Doğan´ın avukatı Murat Savur, böyle bir dava için kendisine 3 gün gibi kısa bir savunma süresi verildiğini iddia ederek mahkemeye şerh düşülmesini istedi. ( AA)
Olayın geçmişi
Geçen yıl Mart ayında meydana gelen olayda, Hava İkmal Bakım Merkez Komutanlığı´nda görevi astsubaylar Ali Balta, Orhan Güleç ve İsmail Dağ hakkında, askeri savcılık tarafından emre itaatsizlik, evrakta tahrifat yaptıkları gerekçesiyle soruşturma açılmıştı. 13 gün gözaltında tutulan astsubayların ifadesini alan askeri savcı Ahmet Zeki Üçok, İzmir´de bulunan ve hipnoz eğitimi alan emekli Yarbay Gürol Doğan´ı çağırarak astsubayların ifadesinin alınmasında yardım talep etmişti. Bu soruşturma sırasında emekli yarbayın kendilerine hipnoz yaparak işkence altında ifadelerini aldığı dile getiren astsubaylar, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı´na suç duyurusunda bulunmuştu. Bunun üzerine açılan davada emekli yarbay Gürol Doğan, hipnozla işkence yaptığı gerekçesiyle 2. Ağır Ceza Mahkemesi´nde yargılanmaya başlandı. Doğan, dava sürecinde hukuki hata yaşandığını ileri sürerek, Hipnoz altında olan bir insanın yalan söylemesi mümkün değil. Ben de bu dava ile ilgili mahkemenizden klinik hipnoz yapılmasını talep ediyorum diye kendini savunmuştu. Sorgu yapmadım diyen Doğan, zanlıların beden hareketlerini izleyip, gözlem yaptığını ileri sürmüştü.
Hipnoz davası Ergenekon davasıyla kesişiyor
Hipnozlu sorgu davası, Karargah Evleri yapılanmasını da konu alan Ergenekon davasıyla birçok noktada kesişiyor. Ergenekon Terör Örgütü´nün İşçi Partisi önderliğinde TSK´ya sızma projesi olarak bilinen ´Karargâh Evleri´ ile ilgili askeri savcılık soruşturmasında çok sayıda tuhaf gelişmeler yaşandı. Kayseri 2. Hava İkmal Komutanlığı´nda, Karargâh Evleri soruşturması kapsamında tutuklanan Albay Cengiz Köylü için para yardımı toplanması emri verildiğinin ortaya çıkması bunlardan sadece biriydi. Ancak sözlü emir, yazılı hale getirilerek jandarmanın kurumsal ağına konuldu. İddialara göre bu sözlü emri yazılı hale getirerek kurumsal ağa yerleştirenler 3 astsubay. Bunun ortaya çıkması üzerine astsubaylar gözaltına alındı, işkence yapıldı. Hipnozla ifadeleri alındı ve avukatlarının dahi göremediği bu ifadeler basına sızdırıldı. Ardından yapılan açıklamada ise söz konusu astsubayların ´sahte evrak düzenleyerek TSK´yı kamuoyu nezdinde gözden düşürmeye çalıştığı´ savunuldu. Kamuoyunda gündeme gelen diğer bir çarpıcı iddia ise hipnozlu sorgularla elde edilecek zorlama ifadelerle Karargah Evleri soruşturmasına karşı ´Işık Evleri´ soruşturmasının oluşturulacağı ve Ergenekon soruşturmasının baltalanmaya çalışılacağı idi. İşte astsubayları iradeleri dışında ifade vermeye zorlamak için hipnozlu sorgu bu noktada devreye sokuldu. Ancak astsubayların aile ve avukatlarının ısrarlı mücadelesi ve Karargah Evleri soruşturmasında yaşanan birbirinden esrarengiz çok sayıdaki gariplik nedeniyle kamuoyunun dikkati bu davaya, yani ´hipnozlu sorgu´ davasına çevrildi. Sivil savcıların da hipnozlu sorgu olayının üzerine gitmesi üzerine sorumluları yargılanmaya ve hipnozun yapıldığı hem sanık itirafları hem de adli tıp tespiti ile doğrulandı.
Ergenekon bağlantılı davalardan 3´ncüsü de sonuçlandı
30 Haziran 2010: Ergenekon ve bağlantılı çok sayıda dava halen mahkemelerde görülüyor. Bunlardan şu ana kadar üçü sonuçlandı. İlk sonuçlanan dava Ergenekon sanığı binbaşı Fikret Emek´in TSK´dan silah çalmakla suçlandığı dava oldu. Evinde Ergenekon operasyonunda adeta bir cephanelik ele geçirilen Emek´e askeri mahkemenin verdiği ceza miktarı dikkat çekiciydi: 1 yıl 8 ay hapis. Ceza, sınır sayılan miktar olan 2 yıldan düşük olduğu için Emek´in TSK´dan çıkarılmasına gerek görülmedi, ayrıca ceza da ertelendi. Sonuçlanan 2´nci dava Ergenekon sanığı yarbay Mustafa Dönmez´in davasıydı. Kendisine ait iki evde çok sayıda cephane ele geçirilen Dönmez´e askeri mahkemede verilen ceza bu kez daha yüksekti: 4 yıl hapis. Dönmez´in TSK´dan çıkarılmasına da karar verildi. Dün sonuçlanan 3´ncü dava ise Ergenekon´un Karargah Evleri yapılanmasıyla bağlantılı olan hipnoz davası idi. Diğerlerinden farklı olarak sivil mahkemede görülen ve sadece bir emekli yarbayın hipnoz uygulamaktan suçlu bulunduğu davanın tek kişiyle sınırlı kalması mümkün görülmüyor. Kendisi zorla girmediğine göre o yarbayı kanunlara aykırı şekilde sorguya sokan yetkililerin asıl suçlu olduğu ortada. Onlara yönelik kovuşturmanın yapılıp yapılmadığı henüz bilinmese de, Ergenekon soruşturmasını yürüten Savcı Zekeriya Öz´ün halen Karargah Evleri soruşturmasını yürüttüğü, bu kapsamda askeri savcı Zeki Üçok´u da sorgulayıp tutuklattırdığı biliniyor. Çok gizli bir yapılanma olan Karargah Evleri´nin 2005 yılında MİT tarafından askeri makamlara bildirildiği ancak askerlerin 3 yıl boyunca herhangi bir soruşturma başlatmadığı 2008´de ortaya çıkmıştı. Savcı Zekeriya Öz´ün Genelkurmay´a 2005´te bildirilen yapılanmayla ilgili ne yapıldığını sorması üzerine hiçbir soruşturma yürütülmediği anlaşılmıştı. Bu tarihte hareketlenen Hava Kuvvetleri askeri savcısı Zeki Üçok´un açtığı soruşturmanın da gerçekleri ortaya çıkarmak için değil örtbas için olduğu Ergenekon savcısının gayretleriyle ortaya çıkarıldı. Aslında kamuoyuna yansıyan çık sayıdaki ayrıntı askeri soruşturmada gariplikler olduğunu gösteriyordu. Ancak Yakın zamanda ´sahte çürük´ soruşturması kapsamında ortaya çıkarılan bazı deliller Karargah Evleri soruşturmasının nasıl örtbas edildiğini de açıkça ortaya koydu. Ergenekon soruşturmasıyla başlayan süreçte çok sayıda Ergenekon davası ile onunla bağlantılı davalar açıldı. Halen soruşturma aşamasında olan ve açılmayı bekleyen davalar da var. Bunlardan şu ana kadar sadece üçü sonuçlandı.
Abdullah Harun
(29 Haziran 2010, 12:22), son güncel.: (30 Haziran 2010)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Hipnozlu Sorgu olayıyla ilgili tüm manşetlerimiz
Hipnoz yapmadım dini telkinde bulundum
Karargah Evleri ile ilgili tüm manşetlerimiz
Karargah Evleri soruşturmasının askerlerce savsaklanması