Millete ve hükümete komplo planının altında imzası bulunan Özel Harp Dairesi´ne (ÖHD) bağlı Psikolojik Harekat Bölümü yöneticisi Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek, dünkü duruşmada zor anlar yaşadı. Islak imzalı kaos belgesinin basına yansımasının ardından Genelkurmay´da yaşanan evrak temizliği ve bilgisayarların defalarca silindiğinin tespit edildiği gibi bazı ayrıntılara yönelik sorulara cevap veremeyen Albay Çiçek, üye hakimlerin sorularının büyük bir kısmına ´Bilmiyorum, haberim yok´ şeklinde karşılık vermekle yetindi. Hakimlerin, bilgisayarların defalarca silinmesine ve bağlantılı ayrıntılara yönelik soruları ve bu sorularına cevap alamamaları, konuya hakim olduklarını, neyin ne olduğunun farkında olduklarını gösteriyor. Hakimlerin Albayı zorladıkları çok önemli bir diğer ayrıntı da Dursun Çiçek imzalı belgelerin sadece bu dava konusu olan ıslak imzalı ´İrtica ile Mücadele Eylem Planı´ belgesi olmadığının farkında oldukları. Albay Çiçek imzalı bir diğer skandal andıç, 2006 Mart tarihli olan ve sivil toplum kuruluşlarının yabancı ülkelerin desteklediği düşman unsurlar denilerek fişlendikleri medyadaki adıyla ´sosyetik fişleme´ idi. 2006 tarihli bu Genelkurmay belgesini de 2008 yılında öğrenip haber yapan Taraf gazetesi Türkiye´de büyük tartışmaların yaşanmasına neden olmuştu. Islak imzalı belgeyi kabul etmeyen başkalarının sahte olarak hazırlayarak kendi imzasını taklit yoluyla yerleştirdikleri bir belge olduğunu ısrarla iddia eden Albay Çiçek´in, 2006 yılındaki andıçta da imzası bulunuyor.
Psikolojik savunma hakimleri etkilemedi: Albayı susturan sorular
Millete ve hükümete komplo planının altında imzası bulunan Özel Harp Dairesi´ne (ÖHD) bağlı Psikolojik Harekat Bölümü yöneticisi Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek, dünkü duruşmada zor anlar yaşadı. Islak imzalı kaos belgesinin basına yansımasının ardından Genelkurmay´da yaşanan evrak temizliği ve bilgisayarların defalarca silindiğinin tespit edildiği gibi bazı ayrıntılara yönelik sorulara cevap veremeyen Albay Çiçek, üye hakimlerin sorularının büyük bir kısmına ´Bilmiyorum, haberim yok´ şeklinde karşılık vermekle yetindi. Hakimlerin, bilgisayarların defalarca silinmesine ve bağlantılı ayrıntılara yönelik soruları ve bu sorularına cevap alamamaları, konuya hakim olduklarını, neyin ne olduğunun farkında olduklarını gösteriyor. Hakimlerin Albayı zorladıkları çok önemli bir diğer ayrıntı da Dursun Çiçek imzalı belgelerin sadece bu dava konusu olan ıslak imzalı ´İrtica ile Mücadele Eylem Planı´ belgesi olmadığının farkında oldukları. Albay Çiçek imzalı bir diğer skandal andıç, 2006 Mart tarihli olan ve sivil toplum kuruluşlarının yabancı ülkelerin desteklediği düşman unsurlar denilerek fişlendikleri medyadaki adıyla ´sosyetik fişleme´ idi. 2006 tarihli bu Genelkurmay belgesini de 2008 yılında öğrenip haber yapan Taraf gazetesi Türkiye´de büyük tartışmaların yaşanmasına neden olmuştu. Islak imzalı belgeyi kabul etmeyen başkalarının sahte olarak hazırlayarak kendi imzasını taklit yoluyla yerleştirdikleri bir belge olduğunu ısrarla iddia eden Albay Çiçek´in, 2006 yılındaki andıçta da imzası bulunuyor.
´Kaos Planı´ iddialarıyla ilgili haklarında dava açılan ve Yeditepe Üniversitesi kurucusu Bedrettin Dalan ile Albay Dursun Çiçek´in de aralarında bulunduğu 7 sanıklı davanın dördüncü duruşması dün görüldü. Duruşmada Dursun Çiçek´in çapraz sorgusu tamamlandı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´ndeki duruşmada üye hakim Hüsnü Çalmuk, çapraz sorgusu yapılan Çiçek´ten mesleki hayatına ilişkin bilgi vermesini istedi. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı´nda görev yaptığını, 6 bin kişilik alaya 3 yıl komuta ettiğini, Arnavutluk´ta halkla ilişkiler subayı olarak çalıştığını, 2004 yılında da Genelkurmay Başkanlığı Bilgi Destek Dairesi´nde şube müdürü olarak çalıştığını belirten Çiçek, 17 Haziran´dan sonra bu birimden ayrıldığını, 7 Eylül 2009´dan itibaren de Deniz Kuvvetleri´nde görev yaptığını kaydetti.
İki gündür konuşan Çiçek hakimlerin kritik sorularına cevap veremedi
Bilgisayarlar niçin 7 kez silindi?
Üye Hakim Hüsnü Çalmuk, ´Kaos Planı´ belgesinin ortaya çıkmasının ardından askeri savcılıkta yürütülen işlemleri mercek altına aldı. Bilirkişinin incelediği bilgisayar sayısının önce 14 olduğu ve daha sonra da 25´e çıktığına dikkat çekti. Burada bilgisayarların sayısının niye arttığını anlayamadım. Buna ilişkin bilginiz var mı? diye sordu. Sanık, bu konuda da bilgisinin olmadığını söyledi. Hakim, askeri savcılığın 17 Haziran 2009´da bilirkişiye inceleme talimatı verdiğini ve raporun 20 Haziran 2009´da tamamlandığını hatırlattı. Bu kadar kısa sürede rapor hazırlanıyor ve sonucunda da ´bilgisayarlarda söz konusu belgeye ilişkin kayıt yok´ deniyor. Bu konuda ne diyeceksiniz? diye sordu. Çiçek, bu konuda bir diyeceği olmadığını beyan etti. Çalmuk, bazı bilgisayarların 35 kez bile silindiği şeklinde bilgilerin olduğuna vurgu yaptı, bilgisi olup olmadığını sordu. Sanık, olmadığını söyledi. Çalmuk´un, Askeri savcılık bilirkişiye söz konusu belgeyle ilgili ´herhangi bir kayıt var mı, inceleyin´ diye talimat veriyor, ancak bilirkişi dairenize ait bilgisayarları 7 kez siliyor. Savcılık böyle bir talimat vermemesine rağmen. Bu konuda bilginiz var mı? sorusu üzerine Çiçek, Bilgisayarlar silinse bile belgeler daha sonra geri getirilebiliyor. Silme işleminden haberim yok. demekle yetindi.
Evrak imha dönemi Ocak iken niçin medyadaki haber ertesinde Haziran´da imha yapıldı?
Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu da, tanık ifadelerinde yer alan bilgilere göre normalde evrak imha tarihinin ocak ayı olmasına rağmen neden Haziran 2009´da haber gazetede yayımlandıktan sonra imhanın yapıldığını sordu. Çiçek, bu konuda bilgisi olmadığının ancak imha değil de yeniden yapılandırma kapsamında bazı evraklara işlem yapılmış olduğunu söyledi.
2006 tarihli andıçta da imzası olan Çiçek haberi tekzip etmemiş
Hakim, Çiçek´e kabul etmediği 2008 yılına ait sivil toplum kuruluşlarıyla ilgili andıcın süreli ve süresiz bazı yayınlara konu olduğunu belirterek, bu konuda hukuki bir tekzip ya da başvurusu olup olmadığını sordu. Çiçek, bu andıcın dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt tarafından yalanlandığı için bu yayınları takip etmediğini belirtti.
2006 tarihli ´Sosyetik Andıç´ nedir?
Albay Dursun Çiçek imzalı ´İrtica ile Mücadele Mücadele Eylem Planı´ Albay´ın ilk belgesi değil. 2008 Nisan´ında Albay Dursun Çiçek, ´sosyete andıcı´yla da gündeme gelmişti. Taraf Gazetesi´nde yayınlanan ve ´STK andıcı´ olarak nitelenen Mart 2006 tarihli belgede, Rahmi Koç, Cem Paker, Bülent Eczacıbaşı ve Sabancı Ailesi gibi isimlerin finanse ettiği STK´lar düşman unsurlar olarak nitelendirilerek andıçlandı. Hürriyet Gazetesi, haberi ´Sosyete andıcı´ başlığı ile manşetten verdi. Albay Dursun Çiçek tarafından hazırlandığı belirtilen belge, aynı zamanda Abdullah Gül, Sezen Aksu, Kemal Derviş, Oktay Ekşi, Ahmet İnsel ve Mehmet Barlas gibi isimleri de fişlemişti. ´ABD ve AB´den destek alan kuruluşlar´ diye nitelediği pek çok STK´nın da finans bağlantıları andıçta şemalar halinde verildi. TESEV ve TÜSİAD gibi kuruluşlar da bu kapsamda andıçlandı.
Hâkimlerin, ıslak imza cihazıyla ilgili soruları avukatları terletti
Dursun Çiçek´in avukatları, duruşma salonuna ıslak imza makinesi getirdi. Avukatlar, bilgisayar destekli CNC cihazıyla, ıslak imza atılabileceğini savundu. Avukat Celal Ülgen, herhangi bir kişinin imzasını talep ettiklerini söyledi. Mübaşir Aydın Arslan´ın imzası taklit edilerek heyete sunuldu. Mahkeme Başkanı Köksal Şengün´ün Bu makine bu işler için mi? diye sorması üzerine sanık avukatları bilgisayarla çalışan makinelerin çeşitli amaçlarla kullanılabileceğini söyledi. Başkan Şengün Elin baskısı ne olacak? Bu makine ile ancak aslı bulunabilen imza taklit edilebilir, fotokopi üzerinden olmaz. dedi. Hakim Sedat Haşıloğlu ise Diyelim Rahmi Koç´un ya da sizin imzanız bu makineyle atılsa, Adli Tıp´a gittiğinde orijinal imza ile aynı mı çıkıyor? Yüzde yüz şeklinde rapor alınır mı? diye sordu. Avukat, Evet. dedi. Bunun üzerine Hakim Haşıloğlu, O zaman Amerikan Başkanı Obama imzalı belgeyle bir ülkeyle savaş da çıkabilir. Ayrıca ticaret hayatı olmaz, biter. ifadelerini kullandı.
Siteler, Genelkurmay´ın talebiyle kuruldu
Dursun Çiçek, ´kara propaganda´ yapan internet sitelerinin Genelkurmay´ın talebi doğrultusunda, Milli Savunma Bakanlığı´nın izniyle kurulduğunu söyledi. Görevli olduğu şubenin ´Türkses´ adlı bir sitesi olduğunu, sitede Ermeni iddialarına ilişkin gerçek bilgilerin belgelerle yayınlandığını anlattı. Bu sitelerin yayıncısının Ortadoğu Bilişim Şirketi olduğunu aktardı. Hakim, Psikolojik harekat amacıyla kurulan sitelerin talimatı kimden geldi? Hasan Iğsız ya da daire başkanı Mustafa Bakıcı´dan talimat geldi mi? diye sordu. Çiçek, sitelerin kurulmasına ilişkin kararın 1999 yılında alındığını, Iğsız´ın ise 2008´de göreve geldiğini söyledi. ( Zaman)
(06 Temmuz 2010, 10:48)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Islak imzanın gerçekliği tartışmalarını içeren manşetlerimiz
Albay Dursun Çiçek´in Islak İmza davasındaki savunma ve sorgusu manşetleri
Islak İmzalı ´AKP ve Gülen´i Bitirme Planı´ manşetlerimiz
7´nci iddianamede (Islak İmza) arama yap