İrtica ile Mücadele Eylem Planında ıslak imzası olduğu iddiasıyla tutuklu yargılanan Albay Dursun Çiçek, belgenin askeri yazışma usullerine aykırı şekilde yazıldığını öne sürüp, kendi hazırladığı temsili planı mahkemeye sundu. Çiçek, ´Ben hazırlasaydım böyle hazırlardım´ diyerek iddianamedeki belgenin sahte olduğunu savundu. Bugünkü duruşmada savunma yapan Dursun Çiçek´in avukatı Celal Ülgen, ´Bizim SAT´çılar bir şey gömmek istese, eminim gecenin sessizliğinde kayar bölgeye girerler, en derine gömerler ve Tanrı dışında kimse gömdükleri şeyi bulamaz´ dedi.
Dursun Çiçek´ten askeri literatüre uygun komplo belgesi!
İrtica ile Mücadele Eylem Planında ıslak imzası olduğu iddiasıyla tutuklu yargılanan Albay Dursun Çiçek, belgenin askeri yazışma usullerine aykırı şekilde yazıldığını öne sürüp, kendi hazırladığı temsili planı mahkemeye sundu. Çiçek, ´Ben hazırlasaydım böyle hazırlardım´ diyerek iddianamedeki belgenin sahte olduğunu savundu. Bugünkü duruşmada savunma yapan Dursun Çiçek´in avukatı Celal Ülgen, ´Bizim SAT´çılar bir şey gömmek istese, eminim gecenin sessizliğinde kayar bölgeye girerler, en derine gömerler ve Tanrı dışında kimse gömdükleri şeyi bulamaz´ dedi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen İrticayla Mücadele Eylem Planı davasında savunması ve çapraz sorgusu yapılan Dalan´ın da aralarında olduğu 7 sanıklı davanın kilit ismi Dursun Çiçek, Bu belgeyi ben hazırlamadım diyerek, mahkemeye kendi hazırladığı bir belge sundu. Çiçek´in belgesinin girişinde, T.C. Genelkurmay Başkanlığı/ANKARA olarak kurum adı belirtiliyor. Belgenin altında 3. Bilgi Destek Şube Müdürü olarak ´Dursun Çiçek´ adının yanı sıra Genelkurmay İkinci Başkanı´nın da adının bulunması gerektiği vurgulanıyor. Belgenin sonuna Genelkurmay Başkanı Emriyle ibaresi de ekleyen Çiçek, son sayfada uygulamaya geçilmesi için tek tek gönderilecek askeri birliklere yer verirken, iddianamedeki belgede bunların bulunmadığına işaret etti.
Avrupa Birliği´nin Ergenekon davalarına ilgisi avukatı rahatsız etti
´İrtica ile Mücadele Eylem Planı´ davasının tutuklu sanığı Kurmay Albay Dursun Çiçek´in avukatı Celal Ülgen, ´Bizim SAT´çılar bir şey gömmek istese, eminim gecenin sessizliğinde kayar bölgeye girerler, en derine gömerler ve Tanrı dışında kimse gömdükleri şeyi bulamaz´ dedi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´ndeki duruşmada savunmasını yapan avukat Celal Ülgen, müvekkilinin çapraz sorgusu sırasında, mahkemenin denizcilerin neden hedef seçildiğini sorduklarını hatırlattı. Ülgen, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ve Güven Erkaya´nın kuvvet komutanı olarak 28 Şubattaki etkin işlevi, bir polisin askerliği sırasında kuryelik yaptığı ve basına bilgi sızdırmaktan yargılanmasına ilişkin basında Sarmusak olayı olarak bilinen davanın denizcilerin hedef seçilmesinin nedenleri arasında olduğunu ileri sürdü. Denizcilerin Karadeniz´de kurduğu uluslararası donanma güç birliğinin, ABD´yi rahatsız ettiğini iddia eden Ülgen, Deniz Kuvvetlerinin kendi silahını ve gemisini yaparak kendi kendine yeten bir kuvvet konumuna geldiğine dikkat çekti. Ülgen, ´Senaryoyu yazanlar Dursun Çiçek´i, Levent Bektaş´ı, Levent Göktaş´ı, Çetin Doğan´ı ve çok sayıda askeri hedef alabilirler. Hedeflerindeki tek kurumun Türk Silahlı Kuvvetleri, Genelkurmay Başkanı olduğu belirtilmiştir´ dedi. Bir gazete haberine dayanılarak yapılan suç duyurularında birinci sıradaki şüphelinin İlker Başbuğ olduğunu ileri süren Ülgen, birçok suç duyurusunda birçok askerin suçlandığını anlattı. İddianamenin eklerindeki Avrupa Birliği (AB) Komisyonu tarafından, soruşturmayı yürüten savcılara gönderilen bir yazıya da değinen Ülgen, yazıda Ergenekon davası, Erzurum´daki dava ve Balyoz soruşturmasına ilişkin Genelkurmay Başkanlığının açıklamaları üzerine yapılan bir suç duyurusunun olup olmadığının sorulduğunu kaydetti.
Sanıklar arasında bağ yok
Avukat Ülgen, şunları söyledi: ´AB, bu bilgileri niye istiyor? Genelkurmay adına şikayet yapılmışsa burada demokrasi var. Yapılmamışsa yok öyle mi? O zaman burada demokrasi yok. Çünkü Genelkurmay Başkanı hakkında dava açacak cesarette bir savcı yok. Bu suç duyurularını ek klasörlere koyma cesaretini gösteriyorlar. Bu demokrasi göstergesi asla olamaz. Bu Türkiye´nin nasıl bir baskı altında olduğunu gösteren belgelerden biridir.´ Davanın sanıkları arasında bağ olmadığını ifade eden Ülgen, sanıkların ortak eylemle suçlanmadıklarını söyledi. Ülgen, sanıkların ortak dava arkadaşları olmalarının mümkün olmadığını dile getirerek, savcıların yasanın zorunlu kılmasına karşın hiçbir sanık hakkında lehe delil toplamadıklarını ileri sürdü. Ülgen, savcıların görevi kötüye kullanma suçunu işlediklerini savundu. İddianamenin kanıtlarının ihbarlar olduğunu ifade eden Ülgen, ´Yoğun ve kurgulanmış bir ihbarcı müessesesi var´ dedi. Kafes, Poyrazköy ve Amirallere suikast iddianamelerinin de bu dosyayla ilintili gösterilmeye çalışıldığını ifade eden Ülgen, ´Tüm bunları birlikte düşününce, sayın mahkeme ´hakikaten Beykoz Kaynarca´da, Ergenekon´un silahları bulunmuş´ algısına kapılıyor ve bu davanın sanıklarına bakış açısı değişiyor. Dursun Çiçek´e tutuklama kararı verilmesinin başlıca nedeni olarak ben bunu görüyorum´ diye konuştu.
Avukat fazla abarttı: Tanrı hariç kimse bulamaz!
Beykoz Kaynarca´da köylülerin ihbar ettiği ve iddia edilen mühimmatı saklayan kişilerin, kendilerini fark ettirmek için her şeyi yaptıklarını da söyleyen Ülgen, ´Bir şey saklamak isteyen neden ağaçlara tornavida çaksın? Gömülen yerin istikametini göstersin? Bu mühimmatı bizim SAT´çılar gömmüş olamazlar. Bizim SAT´çılar bir şey gömmek istese, eminim gecenin sessizliğinde kayar bölgeye girerler, en derine gömerler ve Tanrı dışında kimse gömdükleri şeyi bulamaz. Bu ´Ergenekon Örgütü´, geliyor ve kendini göstere göstere, ´Gelin bunu bulun´ diye mi saklıyor bu mühimmatları. Bunu yapanlar olsa olsa ABD´li conilerin kötü kopyalarıdır´ diye konuştu.
Avukata yine abarttı: Islak imzayı iki parmağı olan herkes kolaylıkla taklit eder!
Çiçek´ten askeri literatüre uygun komplo belgesi!
Ülgen, çok kolay imza taklidi yapılabileceğini göstermek istediğini de belirterek, duruşma salonunda izlettiği videoda sağ elinde 2 parmağı olan bir kişinin Dursun Çiçek´in imzasını atarken yer alan görüntülerini gösterdi. Ülgen, ´İmza atan arkadaşın elinde 2 parmak var. İmza atmak için yetenekli olmak yeterli´ dedi. Ülgen´in savunmasını tamamlamasının ardından söz verilen Dursun Çiçek de adaletin tecellisi açısından bir an önce tahliye edilmesini istedi. Bu arada, savunması sırasında ´İrtica ile Mücadele Eylem Planı´nda yer alan kelimelerin askeri literatüre uymadığını belirten Dursun Çiçek´in, askeri yazım kurallarına uygun olarak hazırladığı aynı isimli belgeyi mahkemeye verdiği öğrenildi. ( Sabah)
(06 Temmuz 2010, 15:24)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Islak İmzalı ´AKP ve Gülen´i Bitirme Planı´ manşetlerimiz
7´nci iddianamede (Islak İmza) arama yap
Islak imzanın gerçekliği tartışmalarını içeren manşetlerimiz
Albay Dursun Çiçek´in Islak İmza davasındaki savunma ve sorgusu manşetleri