´İrtica ile Mücadele Eylem Planı´ davasının tutuklu sanığı Aydınlık Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Deniz Yıldırım savunmasını yaptı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve dönemin KKTC Başbakanı Mehmet Ali Talat arasında geçtiği iddia edilen görüşmenin kayıtlarını duruşma salonunda dinleten Yıldırım, ses kaydını kendilerinin yapmadığını, kaydın dergilerine geldiğini ve haber yaptıklarını iddia etti. Yıldırım savunmasına devamla, ´Örgüte ait özel istihbarat arşivi yok. Benim bunları oradan aldığımın da delili yok. Böyle bir arşivi önünüze koyacak olan savcılardır. Böyle bir arşiv elimizde olsa onu da haber yaparız. Savcı Zekeriya Öz´den mi korkacağız´ dedi. Duruşmada söz alan Albay Dursun Çiçek ise, bugün basında çıkan askeri savcılığın hakkında hazırladığı iddianame ve açılan dava haberlerine değinerek, kendisinin üç mahkemede yargılanmakta olduğunu ve yetkili tek bir mahkemede yargılanmak istediğini söyledi.
Albay Çiçek: Beni tek bir mahkemede yargılayın
´İrtica ile Mücadele Eylem Planı´ davasının tutuklu sanığı Aydınlık Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Deniz Yıldırım savunmasını yaptı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve dönemin KKTC Başbakanı Mehmet Ali Talat arasında geçtiği iddia edilen görüşmenin kayıtlarını duruşma salonunda dinleten Yıldırım, ses kaydını kendilerinin yapmadığını, kaydın dergilerine geldiğini ve haber yaptıklarını iddia etti. Yıldırım savunmasına devamla, ´Örgüte ait özel istihbarat arşivi yok. Benim bunları oradan aldığımın da delili yok. Böyle bir arşivi önünüze koyacak olan savcılardır. Böyle bir arşiv elimizde olsa onu da haber yaparız. Savcı Zekeriya Öz´den mi korkacağız´ dedi. Duruşmada söz alan Albay Dursun Çiçek ise, bugün basında çıkan askeri savcılığın hakkında hazırladığı iddianame ve açılan dava haberlerine değinerek, kendisinin üç mahkemede yargılanmakta olduğunu ve yetkili tek bir mahkemede yargılanmak istediğini söyledi.
´Islak İmza´lı Komplo belgesininİstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen davasının bugünkü 9. duruşmasında savunmasını yapan Aydınlık Dergisi Genel yayın Yönetmeni Deniz Yıldırım, mahkemenin Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner´in sanıkları arasında bulunduğu dava ile birleştirme kararındaki ´Bir hakimin kararını verirken özgür olabilmesi için yasama ve yürütme organlarına karşı bağımsız olması yetmez. Aynı zamanda kendi içinde bulunduğu yargı sisteminde diğer yargı organlarına karşı da bağımsız olması gerekir´ saptamalarını hatırlattı. Tutuklanmasının, yargının yürütme karşısında bağımız olmadığını gösterdiğini öne süren Yıldırım, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve dönemin KKTC Başbakanı Mehmet Ali Talat arasında geçtiği iddia edilen görüşmenin kayıtlarını duruşma salonunda dinletti. Bu ses kaydının flash bellek içerisinde kendi şahsına değil, dergiye gönderildiğini ifade eden Yıldırım, bu görüşmeye ilişkin İP Başkan Vekilinin 17 Ekim 2009´da basın açıklaması yapmasının ardından, ertesi gün dergide haber olarak yayımladıklarını dile getirdi. Ses kayıtlarıyla kişisel olarak alakası olmadığını ifade eden Yıldırım, basın kuruluşu olduklarını, basın faaliyeti çerçevesinde bu görüşmeleri basın açıklamasının ardından bazı gazetelerle birlikte haberleştirdiklerini kaydetti. Yaptıkları bu haberde kamu yararının olduğunu, özel hayatla ilgisinin bulunmadığını öne süren Yıldırım, hiçbir örgütsel bağlantı ve delil olmadan 9 aya varan tutukluluğun kanunsuzca sürdürüldüğünü belirtti. Yıldırım, Başbakanlık Müsteşarlığından savcılığa faks gönderilmesinin ardından verilen talimat üzerine tutuklandığını ileri sürdü. Ses kaydının 2004 yılında gerçekleştiğini, bunu kayıt altına alanı bulmanın da savcılığın görevi olduğunu ifade eden Yıldırım, iddianamede kendisiyle ilgili telefon dinlemeleri ve teknik takibin de olmadığını söyledi.
´İstihbarat arşivi olsa onu da haber yaparız´
Bu kayıtların, örgütün özel istihbarat arşivinden kendilerine haber yapmaları için gönderildiği iddialarına da değinen Yıldırım, ´Örgüte ait özel istihbarat arşivi yok. Benim bunları oradan aldığımın da delili yok. Böyle bir arşivi önünüze koyacak olan savcılardır. Böyle bir arşiv elimizde olsa onu da haber yaparız. Savcı Zekeriya Öz´den mi korkacağız´ dedi. Yıldırım, ´Ergenekon´ nedeniyle 300´e yakın kişinin ifadesinin alındığını, kendisiyle ilgili bir beyan olmadığını dile getirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü: ´Bu kadar sanık içinden sadece Ulusal Kanal ve Aydınlık dergisinde çalışıp da soruşturmaya uğrayanlar dışında kimseyi de tanımamaktayım. Sayılan 6 kişiyle olan görüşmelerim Aydınlık ve İP ilişkisi çerçevesindedir. Adnan Türkkan, Tunç Akkoç, Öncü Gençlik içinden 10 yıllık arkadaşlarımdır. Benim Perinçek ile irtibatlı olmam için Ergenekon´a ihtiyacım yok. Ben 1996 yılında İP´e üye oldum. 18 yaşımdan beri İP üyesiyim. Öncü Gençlik´in 8 yıl merkez yöneticiliğini, 2 yıl da genel başkanlığını yaptım. İP dışında, hiçbir örgütün üyeliğini ve disiplinini hiç kimse kabul ettiremez bana. 8 ay değil, 80 ay hapiste tutsanız iddia edilen başka bir örgütün disiplinine girdiğimi bana kabul ettiremezsiniz. Şimdi bu delillerle ben tutukluysam Doğu Perinçek´in genel başkanlığını kabul ederek, İP´e üye olan 50 bin kişiyi tutuklayıp yargılamanız gerekir. Perinçek, partinin genel başkanı ve dergimizin baş yazarıdır. Onunla yazışmak suç mudur?´ Yıldırım´ın savunmasını tamamlamasının ardından, daha önce alınan ifadeleri okundu. Duruşma, Yıldırım´ın çapraz sorgusuyla devam ediyor. ( Star)
Askeri savcılığın iddianamesi Albayı gerdi: Tek bir mahkemede yargılanmak istiyorum
´AK Parti ve Gülen´i bitirme planı´ belgesiyle ilgili davada tutuklu yargılanan Kurmay Albay Dursun Çiçek, Erzurum´dan gönderilen Cihaner davası ile Yargıtay´daki Cihaner davalarında da yargılandığını belirterek, Bir insan aynı suçtan 3 farklı yerde yargılanabilir mi? Yetkili mahkeme neresiyse orada kendimizi bir kez savunalım. diye yakındı. Tutuklu sanık Deniz Yıldırım´ın avukatlarının savunmalarını tamamlamasının ardından duruşmada söz alan Dursun Çiçek, bugünkü gazetelerde yer alan Askeri Mahkemede hakkında açılan davanın iddianamesine ilişkin haberlere değinerek, Yaklaşık üç haftadır duruşmaları siz de biz de izliyoruz. Birlikte yargılandığımız sanıklara herhangi bir irtibatım olmadığı tescillenmiştir. diye konuştu. Bu günlerde ´Dürüst yargılama hakkı´ diye bir kitap okuduğunu söyleyen Çiçek, eğer hakim peşin hükümle mahkemeye çıkarsa, sizi tenzih ediyorum, bizim burada anlattıklarımızın hiçbir anlamı kalmaz. Siz, bizi Türk milleti ve kamu vicdanı adına bizi yargılıyorsunuz. ifadesini kullandı.
20 Temmuz´da Askeri mahkemeye çıkacak
Önümüzdeki Salı günü Genelkurmay Askeri Savcılığı´nda hakim karşısına çıkacağını hatırlatan Çiçek, Masum olduğumuzu orada da aktaracağız. Gerekirse yargıtaya da uzaya da gideriz. Bundan çekincemiz yok. Bir sanık 3 ayrı yerde yargılanır mı? Fiil olması için Erzurum´a da götürüldük. Yargıtay´da Cihaner dosyasında sıklıkla ismimiz geçiyor. Üç haftadır da buradayız. Haftaya da askeri mahkemede yargılanmamız başlayacak. Orada da savunmamızı yapacağız. Yetkili mahkeme neresiyse orada bir kez anlatalım derdimizi ve bir kez hangi mahkemede, bunları bir kez anlatalım ve savunalım kendimizi. Çelişki çıkmasın, gerçekler ortaya çıksın. dedi.
Hakim Faik Saban´ı savundu
30 Haziran 2009 tarihinde nöbetçi mahkemede tutuklandıktan sonra 1 Temmuz 2009 tarihinde oy çokluğuyla tahliye edildiğini belirten Çiçek, izinde olan hakimler nedeniyle geçici olarak heyette yer alan üye hakim Faik Saban´ın, kendisini tahliye eden heyette de yer aldığını hatırlattı. Saban hakkında bu karardan sonra aleyhte yayınlar yapıldığını belirten Çiçek, Hukukun gereğini yapan hakimlere de siyasiler ve onların destekçisi medya tarafından baskı yapılıyor. Askeri mahkemede yargıçların vicdanını seslenerek gerçekleri anlatmaya çalışacağım. şeklinde konuştu. Salı günü askeri mahkemedeki duruşmaya tutuklu olarak gönderilmesinin birçok prosedür içereceğine de dikkat çeken Çiçek, 33-34 yıl hizmet etmiş bir subay olarak tahliyeme karar verin ki görevimizin başına ve ailemizin yanına gidelim. dedi. Duruşma, 15 Temmuz Perşembe günü saat 09.00´a ertelendi. ( Cihan)
(13 Temmuz 2010, 15:37)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
´Ergenekon savunmadan saldırıya geçti: Başbakan´ın konuşmasını yayınladı´ manşetlerimiz
Islak İmzalı ´AKP ve Gülen´i Bitirme Planı´ manşetlerimiz
7´nci iddianamede (Islak İmza) arama yap