Bugün gazeteci ve yazar Uğur Mumcu´nun arabasına konulan patlayıcıyla öldürülmesinin yıldönümü. Mumcu´nun ağabeyi Ceyhan Mumcu, suikastın kararının 1992 yılının Nisan ayında verildiğini tahmin ettiğini belirtti. Suikastten İran´ın suçlanmasına da kesinlikle katılmadığını belirten Mumcu, bilakis ABD´den şüphelendiğini açıkladı.
Mumcu´ya suikast kararı Nisan 1992´de verildi
Bugün gazeteci ve yazar Uğur Mumcu´nun arabasına konulan patlayıcıyla öldürülmesinin yıldönümü. Mumcu´nun ağabeyi Ceyhan Mumcu, suikastın kararının 1992 yılının Nisan ayında verildiğini tahmin ettiğini belirtti. Suikastten İran´ın suçlanmasına da kesinlikle katılmadığını belirten Mumcu, bilakis ABD´den şüphelendiğini açıkladı.
Gazeteci ve yazar Uğur Mumcu´nun ağabeyi Ceyhan Mumcu´dan önemli açıklamalar... Gazeteci ve yazar Uğur Mumcu´nun ağabeyi Ceyhan Mumcu, kardeşinin 24 Ocak 1993´te Ankara´da Karlı Sokak´taki evinin önünde arabasına konan C-4 tipi plastik bombanın patlaması sonucu düzenlenen suikastın kararının 1992 yılının Nisan ayında verildiğini iddia etti. Ağabey Mumcu, iddiasıyla ilgili olarak şunları söyledi:
Kesinlikle İran değil aksine ABD
Uğur, 24 Ocak 1993´te öldürüldü. O zamana kadar öldürülmüyor. Bir şeyler yazdı ki öldürülüyor. Birilerini kızdırdı. Kimi kızdırdığı, 312 yazısından belli oluyor. 312 yazının yüzde 64´ü ABD´nin Irak´a müdahalesinin insanlık açısından sakıncalarını içeriyor. Uğur Mumcu-´yu ´İran öldürdü´ denildi. İran ile ilgili tek bir yazısı var. O yazı da İran´ı eleştiren değil, İran´ın dış politika siyasetinin, bağımsızlık siyasetinin eleştirildiği bir yazı. Bunun dışında hiç yazısı yoktur. İran kriptolarında, ´Uğur Mumcu´nun yazısı bizim için tehlikeli´ diyen hiçbir şey yoktur. Uğur Mumcu´nun aleyhine Amerika Birleşik Devletleri´nce, Türkiye´de bazı ünlü solculardan rapor istendiği de bir kanıt olarak elimize geçmiştir. Öyle anlaşılıyor ki suikastın kararı 1992´nin Nisan ayında verildi.
Kanlı ve Kara Yıl: 1993.. PKK´nın tasfiyesi durduruldu
1993 yılı Türkiye için kanlı ve kara bir yıl. En kanlısının Bingöl´deki 33 er katliamının olduğu çok sayıda peşpeşe gelen olaylarda kendi alanında güçlü ve simge isimler aynı yıl, art arda hayatlarını kaybetti: Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Jandarma Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis, JİTEM Grup Komutanı Binbaşı Cem Ersever ve gazeteci Uğur Mumcu. Kimi öldürüldü, kiminin ölümünün üzerindeki sis perdesi hala aralanamadı. Bu dört ismin ortak özelliği ise ya PKK´yla mücadelenin doğrudan içinde yer almaları ya da sorunun çözümü için ciddi mesai harcamalarıydı. Bu olaylar sonucunda bugünlerde ´demokratik açılım´ projesiyle yapılmaya çalışılanın benzeri, PKK´nın tasfiyesinin sağlanarak Doğu ve Güneydoğu´nun terörden kurtulması ve barışın sağlanması projesi rafa kaldırıldı.
(24 Ocak 2011, 16:34)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: