Yargıtay, müebbet hapis cezasıyla mahkum edilen 16 Hizbullah sanığının cezasını onadı. Yargıtay´ın tartışmalar üzerine dosyayı öne çekerek bir gün içinde karar vermesi kamuoyunu isyan ettirdi. Madem öne çekilebiliyordu, neden daha önce yapılmadı ve birçok terör örgütü sanığı tahliye edilerek kayıplara karıştırıldı diye soruluyor.
FLAŞ!!! Hizbullahçıların müebbetine Yargıtay onayı
Yargıtay, müebbet hapis cezasıyla mahkum edilen 16 Hizbullah sanığının cezasını onadı. Yargıtay´ın tartışmalar üzerine dosyayı öne çekerek bir gün içinde karar vermesi kamuoyunu isyan ettirdi. Madem öne çekilebiliyordu, neden daha önce yapılmadı ve birçok terör örgütü sanığı tahliye edilerek kayıplara karıştırıldı diye soruluyor.
Yargıtay, müebbet hapis cezasıyla mahkum edilen Hizbullahçıların cezasını onadı. Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Hizbullah ana davasında müebbet hapse mahkum edilen 16 sanığın cezasını onadı. Terör örgütü Hizbullah ana davasında, aralarında örgütün üst düzey sorumlularının da bulunduğu sanıklara verilen hapis cezalarının temyiz duruşması Yargıtay 9. Ceza Dairesinde yapıldı, ancak sanık ve sanık avukatlarının duruşmaya katılmaması nedeniyle Daire, temyiz istemini dosya üzerinden duruşmasız olarak karara bağladı. AA muhabirinin aldığı bilgiye göre heyet, Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesinin, aralarında terör örgütü Hizbullah´ın üst düzey sorumlularının bulunduğu sanıklar Edip Gümüş, Cemal Tutar, Fuat Balca, Abdulkerim Kaya, Mehmet Varol, Mustafa İpek, Mahmut Demir, Kemal Gülşen, Sinan Yakut, Şeyhmus Kinay, Yusuf Begiç, Mehmet Veysi Özel, Rifat Demir, Mehmet Beşir Acar, Mehmet Tahir Ak ve Mehmet Garip Özer´e, ´Türkiye Cumhuriyeti Devleti´nin mevcut anayasal düzenini silah zoruyla yıkarak, yerine şer´i esaslara dayalı İslam devleti kurmayı amaçlamak´ suçundan verdiği müebbet hapis cezasını onadı.
Kaçan kaçtı
Yargıtay´ın tartışmalar üzerine dosyayı öne çekerek bir gün içinde karar vermesi kamuoyunu isyan ettirdi. Madem öne çekilebiliyordu, neden daha önce yapılmadı ve birçok terör örgütü sanığı tahliye edilerek kayıplara karıştırıldı diye soruluyor.
Edip Gümüş ve diğer sanıklar bulunamıyor
Diyarbakır D Tipi Cezaevi´nde Hizbullah terör örgütü üyesi olduğu gerekçesiyle tutuklu bulunan Edip Gümüş´ün de bulunduğu bazı sanıklar, tutukluluk sürelerini düzenleyen CMK´nın 102. maddesinin yürürlüğe girmesinin ardından Yargıtay kararıyla tahliye edilmişti. Ancak serbest bırakıldıktan sonra imza atmaya gitmeyen Edip Gümüş ile birlikte 12 sanık hakkında Yargıtay 9. Ceza Dairesi tutuklama kararı vermişti. Tüm aramalara rağmen sanıklar henüz bulunamadı.
Hizbullah davasının geçmişi
Beykoz´da bir villaya 17 Ocak 2000´de düzenlenen operasyonda silahlı çatışma sonucu Hizbullah terör örgütünün elebaşı Hüseyin Velioğlu ölü olarak ele geçirilmişti.Üsküdar´da Hasippaşa Mahallesi 2. Çıkmaz Sokak 26 numaradaki gecekondunun çevresinde 19 Ocak 2000´de yapılan kazı çalışmaları sonucu ise 10 ceset çıkarılmıştı.Kartal´da Çavuşoğlu Mahallesi Samanyolu Caddesi Görkemli Sokak´taki villa tipi evin bahçesinden de 8 ceset çıkarılmıştı. Tüm bu kurbanların domuz bağı yöntemiyle bağlanıp, boğularak öldürüldükten sonra üzerlerine kireç atılıp gömüldükleri belirlenmişti.Daha sonra düzenlenen operasyonlarda, Hüseyin Velioğlu´nun ölü olarak ele geçirilmesi ve örgütün yöneticileri arasında yer alan Edip Gümüş ile Cemal Tutar´ın yakalanmasının ardından, yeniden yapılanma çabası içinde oldukları iddia edilen Hacı İnan´ın da aralarında bulunduğu bazı kişiler gözaltına alınmıştı.
Sanıklar hakkında yapılan soruşturma sonucunda İstanbul DGM´deki bazı mahkemelerde açılan 3 ayrı dava birleştirilmişti.Toplam 24 sanıklı davanın iddianamelerinde, Hizbullah terör örgütünün sözde askeri kanat sorumlusu Hacı İnan ile sözde İstanbul sorumlusu İlyas Kutulman´ın da aralarında yer aldığı 9 sanığın, Anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye kalkışmak suçundan idam cezasına çarptırılmaları isteniyor. Ancak Türk Ceza Kanununda yapılan değişiklik, idam cezası yerine müebbet ağır hapis cezası verilmesini öngörüyor.İddianamelerde, diğer sanıkların ise yasa dışı örgüt üyesi olmak ve yasa dışı örgüt üyelerine yardım ve yataklık etmek suçlarından 4,5 ile 22,5 yıl arasında çeşitli ağır hapis cezalarına çarptırılmaları talep ediliyor.
Yargıtay´ın tepki doğuran tahliye kararları
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, 4 Ocak 2011 tarihinde dosya üzerinden yaptığı inceleme sonucunda, davanın tutuklu sanıklarından Hacı İnan, İlyas Kutulman, İbrahim Evliyaoğlu, Mehmet Bayram Eren, Emin Ekinci, Sabahattin Alkan, Abdülsettar Yıldızbakan ve Burhan Ekineker´in tahliyesine karar verilmişti.Mahkeme heyeti, sanıkların bağlı oldukları polis ya da jandarma birimlerine her hafta pazartesi günü giderek imza atmalarını ve yurt dışına çıkışlarının yasaklanmasını da hükme bağlamıştı.Aynı dava kapsamında tutuklu yargılanan, Üsküdar´da 10 kişinin cesedinin çıkarıldığı evin kiracısı Cevat Işıklı´yı ise sonradan yakalandığı ve tutuklulukta geçirdiği süre 10 yılı doldurmadığı için tahliye edilmemişti.
Velioğlu öldü mü yaşıyor mu?
27 Ocak 2011: Bu arada eski Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Orakoğlu şok bir iddiayı gündeme getirdi. Bülent Orakoğlu, Hüseyin Velioğlu´nun hala hayatta olduğuna dair ciddi şüphelere sahip... Türkiye´nin en çalkantılı yıllarında Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı yapan, deneyimli istihbaratçı Bülent Orakoğlu Türkiye Gazetesi´ne gündemdeki konularla ilgili çok özel açıklamalar yaptı. Orakoğlu, Yargıtay kararıyla cezaevinden salıverilen Hizbullah üyeleriyle birlikte yeniden gündeme gelen Hizbullah örgütü ile ilgili şok bir iddia ortaya attı. 11 yıl önce İstanbul Beykoz´daki operasyonda öldüğü açıklanan örgüt lideri Hüseyin Velioğlu için ?Yaşıyor olabilir? dedi. Devlet içindeki hukuksuz yapıların kullandıkları kişi veya örgütleri kullanma amacı bittiği zaman ya öldürdüğünü, ya da uykuya çektiğine dikkat çeken Bülent Orakoğlu, ?Hüseyin Velioğlu´na hangisi uygulandı belli değil.
Hizbullah kullanılmak isteniyor
Bülent Orakoğlu, ağırlaştırılmış müebbet hapisle yargılanırken, bir anda serbest kalan Hizbullah üyelerinin tahliyesinin tesadüf olmadığını düşünüyor. Orakoğlu, ?Türkiye´de sistemin boşluklarını çok iyi kullanan çeteleşmiş yapılar var. Geçmişte Mehmet Ali Ağca´yı kaçıran zihniyetle, bugün Hizbullah üyelerini cezaevinden çıkarttıran, derin yapı aynıdır. Amaç, ülkede kaos, kargaşa oluşturmaktır? dedi.
Öldürülen Velioğlu değil mi?
Hizbullah´ın haziran seçimlerinde Güneydoğu´dan 5-6 bağımsız milletvekili çıkarabileceğine yönelik iddiaları hatırlatan deneyimli istihbaratçı, ?Bu durum AK Parti´nin tek başına iktidar olmasını engellemek için yapılmış bir organizasyon gibi gözüküyor bana. AK Parti´ye karşı bir blok oluşturmaya çalışılıyor. Hizbullah hem legal anlamda hem illegal anlamda kullanılmak isteniyor? şeklinde konuştu. Emniyet İstihbarat Dairesi Eski Başkanı Bülent Orakoğlu, ?Beykoz operasyonunda öldürüldü ?denilen, Hizbullah örgütünün lideri Hüseyin Velioğlu´nun hala yaşıyor olabileceğini söyledi. Orakoğlu´nun bu iddiasıyla ilgili olarak ciddi tesbitleri ve endişeleri var. İşte Orakoğlu´nun bu konudaki sözleri: ?Devlet içindeki hukuksuz yapılar kullandıkları kişi veya örgütleri kullanma amacı bittiği zaman ya öldürürler, ya uykuya çekerler. Burada Hüseyin Velioğlu´na hangisi uygulandı belli değil. Hüseyin Velioğlu´nda, özellikle kafasında çok fazla mermi var. Edip Gümüş´le Cemal Tutar aynı yerde sağ ele geçirildi. Orada atılan yüzlerce mermi varken, iki kişide bir kurşun yarası bile yok. Ölü ele geçirildiği söylenen Velioğlu´nun ailesi teşhis etti mi etmedi mi? Yatan o mudur, değil midir, DNA testi yapıldı mı?? bunları bilen yok.?
Bu görüntüler yeni mi çekildi?
Hizbullah´ın internet sitesinde Beykoz Operasyonunun 11. yıldönümü olan 17 Ocakta konulan bir video görüntüsü ise akılları iyice karıştırdı. İlk defa yayınlandığı belirtilen 6 dakikalık videoda, Hüseyin Velioğlu bilgisayar başında çalışırken görülüyor. Masanın üzerinde otomatik bir tabanca, arkasında ise kütüphaneye yaslanmış halde bir kaleşnikof tüfek dikkat çekiyor. Bu haliyle Hüseyin Velioğlu´nun her çatışmaya hazır beklediği anlaşılıyor. Görüntülerde Hüseyin Velioğlu´nun çekimden haberdar olduğu ve adeta çekimi yapan kişiye poz vermesi dikkat çekiyor. Velioğlu´nun başını örten poşu ve uzamış sakalı ile El-Kaide Lideri Usame Bin Ladin´e benzerliği dikkat çekiyor. Hizbullah örgütünün ellerindeki bu görüntüyü yayınlamak için neden 11 yıl beklediği anlaşılamazken, Bülent Orakoğlu´nun ?Velioğlu yaşıyor olabilir? iddiasından sonra, acaba ?bu görüntüler de yeni mi çekildi ?? sorusu akılları kurcalamaya başladı.
Polisler tanıyamamıştı
17 Ocak 2000 tarihinde İstanbul Beykoz´da gerçekleştirilen operasyonda ölü ele geçirilen kişinin, Hizbullah lideri Hüseyin Velioğlu olduğu açıklanmıştı. Öldürülen kişinin Hüseyin Velioğlu olduğuna ilk başta operasyonu gerçekleştiren polisler bile inanmadı. Çünkü eldeki istihbarat bilgilerine göre Hizbullah lideri o sırada Kuzey Irak´taydı. Polisler yüzü gözü delik deşik olan cesedin kimliği konusunda çelişkiye düşünce, Velioğlu´nun çok iyi tanıyan, üç itirafçı tek tek villaya götürülerek cesetle yüzleştirilmişti. Bu itirafçıların üçü de ölen kişinin Hüseyin Velioğlu olduğunu söyleyince, ancak ondan sonra inanmışlardı. Velioğlu´nun teşhis eden bu itirafçılardan Bingöllü kadayıfçı Şaban Elaltunteri bir süre sonra İstanbul´da otomobilinde çapraz ateşe tutularak oğluyla birlikte öldürüldü. Beykoz´da öldürülen kişinin Hüseyin Velioğlu olduğuna dair bir başka önemli delil ise, operasyonda sağ ele geçirilen örgütün üst düzey yönetici Cemal Tutar´ın ifadesiydi. 198 silahlı saldırı, 156 cinayet ve 80 yaralamadan sorumlu tutularak 15 arkadaşıyla birlikte müebbet hapis cezasına çarptırılan Tutarı mahkemede ?Hüseyin Velioğlu, gözlerimizin önünde, vücuduna isabet eden otuzun üzerinde kurşunla şehit olup rabbimizin rahmetine kavuşmuştur? demişti. ( Türkiye Gazetesi)
(26 Ocak 2011), son güncel.: (27 Ocak 2011)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Yargı medya elele, Hizbullah üzerinden derin oyuna
Yargıda Kontrgerilla örgütlenmesi
Hizbullah (Hizbulkontra) örgütüyle ilgili manşetlerimiz
Ergenekon-Hizbullah bağlantıları