Ergenekon´un KKTC´deki ayağına dair yürütülen soruşturmanın derinleştirilmediği ve adeta örtbas edildiği bu ülkede bir süredir ilginç bazı hareketlenmeler göze çarpıyor. Türk İntikam Tugayı (TİT) tehditlere başladı. Gazetecilere saldırılar gerçekleşiyor. Baskın Oran ve Orhan Kemal Cengiz gibi aydın ve yazarlar, Ergenekon davası başladıktan sonra bıçak gibi kesilen Ada´daki tehditlerin son bir yıldır yeniden başladığına dikkat çekiyor.
Ergenekon Kıbrıs´ta tekrar hareketlendi
Ergenekon´un KKTC´deki ayağına dair yürütülen soruşturmanın derinleştirilmediği ve adeta örtbas edildiği bu ülkede bir süredir ilginç bazı hareketlenmeler göze çarpıyor. Türk İntikam Tugayı (TİT) tehditlere başladı. Gazetecilere saldırılar gerçekleşiyor. Baskın Oran ve Orhan Kemal Cengiz gibi aydın ve yazarlar, Ergenekon davası başladıktan sonra bıçak gibi kesilen Ada´daki tehditlerin son bir yıldır yeniden başladığına dikkat çekiyor.
Orhan Kemal Cengiz (Radikal): Geçen pazar günü Baskın Oran Radikal 2´de ´TİT niçin yine sahnede´ başlıklı bir yazı yayımladı. Yazı bence hem insani ve hem de entelektüel açıdan çok önemliydi. Hoca potansiyel bir mağdur olarak, bir yandan ´katil´ namzetlerini teşhis etmeye, diğer yandan da bu tehditlerin neden yeniden başladığını izah etmeye çalışıyordu. Yüzlerce aydınını suikastlara kurban vermiş bir ülkede Oran´ın yazısının en küçük bir tartışma yaratmamış, hiçbir şekilde dikkat çekmemiş olması çok acı değil mi? Ben hocanın söylediklerini çok ciddiye aldım. Hocanın ´Ergenekon davaları yeterince derinleşmediği´ için Türk İntikam Tugayı yeniden tehdit etmeye başladı dediğinin ertesi günü, Kuzey Kıbrıs´ta Afrika gazetesi silahlı saldırıya uğrayınca, hocanın ´uğursuz bir kehaneti´ sessizce mırıldandığını düşündüm.
Baskın Hoca pazar günkü yazısında, Ergenekon davası başladıktan sonra bıçak gibi kesilen tehditlerin son bir yıldır yeniden başladığını söylüyor. Öyle anlaşılıyor ki, Kuzey Kıbrıs´ta da son bir yıldır ´ciddi´ bir hareketlenme var yeniden. TİT´in hocayı tehdit ettiği sıralarda Türkiyeli Mustafa Yalçın da ´TC ve KKTC aleyhine yazı yazdıkları için´ Afrika gazetesine silahlı saldırı gerçekleştiriyordu. Bu Afrika gazetesi daha önce Kıbrıs´ta Kontrgerilla tarafından bombalandıktan sonra adını değiştirmiş olan eski Avrupa gazetesidir. Kuzey Kıbrıs´ın orman kanunlarıyla yönetildiğini ima etmek için ´Afrika´ ismiyle nazire yapıyorlar.
Baskın Hoca´nın dediği gibi Ergenekon davası derinlere gitseydi eğer, Kuzey Kıbrıs´ın nasıl olup da ´orman kanunlarıyla´ yönetildiğini görecektik bir taraftan, öbür taraftan da bu kaba düzenin Türkiye´yle olan ilişkilerini...
Türkiye´de Danıştay saldırısının meydana geldiğinin ertesi günü Kıbrıs´ta Afrika gazetesinin yazarı Osman Tabak´ın aracına bomba yerleştirilmiş olması, yine zamanlama açısından sadece bir tesadüf müydü? Pek çok Ergenekon sanığının KKTC vatandaşı olması, bunların da bir kısmının Denktaş´ın danışmanı olmaları birer tesadüf müdür sadece? Akın Birdal´a suikastı azmettiren, Ergenekon sanığı, TİT üyesi, Semih Tufan Gülaltay´ın Denktaş döneminde bir günde KKTC vatandaşı yapılmış olması basit bir tesadüf müdür? Rejim muhalifi Kutlu Adalı öldürüldüğünde ´Türk Gladyosu´nun efsanevi ismi Abdullah Çatlı´nın Kıbrıs´ta olması bir tesadüf müydü? ´Darbe günlükleri´nde ´Annan Planı´na karşı yapılacakların yazılı olması, Ergenekoncuların bizzat plana karşı çalışma yürüttükleri sırada Mehmet Ali Talat´ın evinin ve Kıbrıs gazetesinin bombalanmış olması birer tesadüf müdür? 50´ye yakın bombalı saldırının Kıbrıs´ta faaliyet gösteren Türk Mukavemet Teşkilatı´na atfedilmesi ve Özel Harp Dairesi´nin (ÖHD) kurucularından İsmail Tansu´nun bu ´Mukavemet´ teşkilatını nasıl kurduklarını böbürlenerek anlatması, Türkiye ve Kıbrıs´taki pek çok olayın bir biçimde bağlantılı olduğunu düşünmemizi gerektirmez mi? KKTC´de rejim muhaliflerine yönelik pek çok saldırının bizzat TİT tarafından üstlenilmiş olması birer tesadüf müdür?
Ergenekon davaları sadece darbe girişimleri üzerine odaklanmak yerine, dosyalarda mevcut iz ve delillerin peşlerini sürüp, Baskın Hoca´nın dediği gibi ´daha derinlere´ gitseydi eğer, Kıbrıs´ta işlenen suçlar ve onların Türkiye bağlantıları üzerine çok derin bilgilere sahip olacaktık. O zaman hocanın tehdit edilmesiyle Kıbrıs´ta meydana gelen saldırının eşzamanlılıkları muhtemelen herkesin dikkatini çekecekti. Ben Baskın Hoca´nın ve diğer aydınların TİT tarafından tehdit edilmesini çok ciddiye alıyorum. Bu tehditlerin süratle ve derinlemesine incelenmesini diliyorum. Yine umuyorum ki bu vesileyle Ergenekon davalarına ilişkin tazelenmiş bir bakış açısına sahip olalım.Bu taze bakış açısı için Ergenekon davalarının ardından sona eren tehditlerin bu günlerde neden yeniden başladıkları üzerine düşünmek, iyi bir başlangıç noktası olabilir. Ne dersiniz? ( Orhan Kemal Cengiz / Radikal)
(08 Temmuz 2011, 11:37)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
ERGENEKON´UN KIBRIS UZANTISI KONULU MANŞETLERİMİZ
Kıbrıs´ta Ergenekon izi örtbas edildi
Kıbrıs bu işin üssüydü, Ergenekon hala iktidarda
Kıbrıs Ergenekon´unun şok belgeleri