Özel Yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliği, eski Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis´in 1993´te uçağının düşmesi sonucu ölümüne ilişkin olarak yürütülen soruşturma kapsamında, Malatya Cumhuriyet Başsavcılığından Albay Kazım Çillioğlu´nun ölümüyle ilgili soruşturma dosyasının örneğini istedi. Dosyada, Bitlis´in ölümü konusunda herhangi bir delil bulunup bulunmadığı araştırılacak. Diğer taraftan, delil bulma sıkıntısı yaşayan savcılığın durumun değişmemesi durumunda soruşturmada takipsizlik kararı vermeye hazırlandığı da ileri sürüldü.
Eşref Bitlis dosyasında delil sıkıntısı
Özel Yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliği, eski Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis´in 1993´te uçağının düşmesi sonucu ölümüne ilişkin olarak yürütülen soruşturma kapsamında, Malatya Cumhuriyet Başsavcılığından Albay Kazım Çillioğlu´nun ölümüyle ilgili soruşturma dosyasının örneğini istedi. Dosyada, Bitlis´in ölümü konusunda herhangi bir delil bulunup bulunmadığı araştırılacak. Diğer taraftan, delil bulma sıkıntısı yaşayan savcılığın durumun değişmemesi durumunda soruşturmada takipsizlik kararı vermeye hazırlandığı da ileri sürüldü.
Özel Yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliği soruşturmayla ilgili yeni bir adım attı. Özel Yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliği, eski Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis´in 1993´te uçağının düşmesi sonucu ölümüne ilişkin olarak yürütülen soruşturma kapsamında, Malatya Cumhuriyet Başsavcılığından Albay Kazım Çillioğlu´nun ölümüyle ilgili soruşturma dosyasının örneğini istedi. Edinilen bilgiye göre, soruşturmayı yürüten Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Mehmet Özgür, Malatya Cumhuriyet Başsavcılığından, Tunceli´de 1994´te intihar ettiği öne sürülen Albay Kazım Çillioğlu´nun soruşturma dosyasının bir örneğinin gönderilmesini talep etti. Çillioğlu´nun ölümüyle ilgili soruşturma dosyasında, Bitlis´in ölümü konusunda herhangi bir delil bulunup bulunmadığı araştırılacak.
Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı, Bitlis´in yaşamını yitirdiği uçak kazasıyla ilgili soruşturmada takipsizlik kararı vermişti. Özel yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliği, geçen yıl, olayla ilgili basında yer alan haberleri ihbar kabul ederek, yeniden soruşturma başlatmıştı. Tunceli Jandarma Alay Komutanlığı görevini yürütürken lojmanında ölü bulunduktan sonra dış otopsisi yapılarak ´intihar ettiği´ sonucuna varılan ve dosyası kapatılan Kazım Çillioğlu ile ilgili soruşturma da oğlu Gökhan Çillioğlu´nun müracaatının ardından tekrar açılmıştı. ( AA)
DELİL BULUNAMAZSA DOSYA KAPATILACAK
Soruşturmayla ilgili bir başka gelişme daha yaşandığı öğrenildi. Ergenekon davasının tutuklu sanıklarından JİTEM´in kurucusu emekli Albay Arif Doğan´ın Bitlis´i biz öldürdük itirafıyla başlayan soruşturmanın Doğan´ın savcıya verdiği ifadeyi değiştirmesi nedeniyle sekteye uğradı ortaya çıktı. Doğan ve eski PKK itirafçısı Abdülkadir Aygan´ın açıklamalarının dışında delil bulamayan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı´nın bu gelişme üzerine soruşturmayı takipsizlikle sonuçlandıracağı öğrenildi. Başsavcılığın, yeni delil ve itirafların gelmemesi halinde Bitlis dosyasını kapatacağı belirtildi.
SÖZLERİNİ İNKÂR ETTİ
İtiraflarıyla gündeme gelen Doğan, internete düşen ses kaydında, Bitlis´i JİTEM ekibi öldürdü. Benim yardımımla Binbaşı Cem Ersever komutasındaki JİTEM grubu yaptı demişti. Ancak Doğan geçtiğimiz günlerde soruşturmayı yürüten Ankara Özel Yetkili Savcısı Mehmet Özgür´ün talimatıyla İstanbul´da verdiği ifadede ses kaydı ve kamuoyuna yaptığı önceki ifadelerinin aksine Bitlis kaza kurbanıdır dedi. Savcılığın Doğan´ın bu tavrını da inceleme altına aldıktan sonra son kararını vereceği öğrenildi.
DELİLLER HURDACIYA SATILDI
Orgeneral Bitlis´in ölümüyle ilgili Ankara Özel Yetkili Savcılığı tarafından yürütülen soruşturmada şok bir gerçek daha gün yüzüne çıkmıştı. Suikastın ipuçlarını verebilecek uçak enkazının 500 lira karşılığında hurdacıya verildiğini BUGÜN ortaya çıkarmıştı. Bitlis´in şüpheli şekilde düşen Beechcraft B200King Air tipi uçağını mercek altına almak isteyen savcı bilirkişi incelemesini yapamamıştı.
BUZLANMA DEĞİL SABOTAJ
17 Şubat 1993´te Eşref Bitlis´i Diyarbakır´a götürmek üzere saat 12.30´da Ankara Güvercinlik Askeri Havaalanı´ndan kalkan uçak, kısa bir süre sonra düşmüştü. Uğur Mumcu suikastından yaklaşık 1 ay sonra meydana gelen olayda, Bitlis´in yanı sıra pilotlar Binbaşı Yaşar Erian ve Yüzbaşı Tuğrul Sezginler de şehit olmuştu. Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş, olayın uçak motorundaki buzlanmadan meydana geldiğini söylemişti. Ancak İTÜ öğretim üyeleri tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda, uçağın ´buzlanma´ sonucu düşmüş olamayacağı vurgulanmış ve ´sabotaj´ ihtimaline dikkat çekilmişti. Meteoroloji Genel Müdürü Mehmet Önerci de kazadan 2,5 saat önce ´037´ numaralı gizli hava raporunu Genelkurmay´a ulaştırdıklarını bildirmişti. Önerci, Güreş´in Uçak buzlanmadan düştü sözlerine karşılık, Eğer öyleyse paşayı bile bile ölüme götürmüşlerdir. Çünkü biz raporumuzu sunmuştuk demişti. ( Bugün)
Kanlı ve Kara Yıl: 1993.. PKK´nın tasfiyesi durduruldu
Demokratik açılım projesiyle birkaç yıldır yapılmaya çalışılan ´demokratik açılımlar yoluyla terörü bitirme´ projesinin bir benzeri Cumhurbaşkanı Turgut Özal´ın öncülüğünde 90´lı yıllarda denenmişti. Ancak başta Özal olmak üzere ona yakın olan Jandarma komutanı Eşref Bitlis ve ekibinde yer alan çok sayıda subay şüpheli ölümlerle hayatlarını kaybetti. Bu dönemde 33 erin şehit edilmesi gibi başka kritik olaylar gerçekleşti. 33 erin katledildiği bölgeye ilk gidenlerden birinin bugün Ergenekon davasının sanıklarından olan dönemin askeri istihbarat subaylarından Fikri Karadağ olduğu anlaşıldı. Karadağ´ın adı Ergenekon iddianamelerinde, Tuğgeneral Bahtiyar Aydın´ın ölümünde de geçiyor.
1993 yılı başında gazeteci Uğur Mumcu bombalı saldırıda öldürüldü. Mumcu´nun son günlerinde PKK lideri Öcalan´ın MİT´le ilişkilerini incelediği, buna dair bir kitap yazmakta olduğu biliniyordu. Mumcu, etrafındakilere Öcalan´la ilgili de ilginç bağlantılara ulaştığını açıklamıştı. Kızı bu durumu şöyle ifade ediyor: Muhtemelen Apo´nun MİT ajanı olduğuna dair bir belgenin izine ulaşmıştı. Bu belgeyi aradığını da biliyordum. Ancak kısa süre sonra suikast meydana geldi. Mumcu´nun öldürülmesiyle başlayan 1993 yılı Türkiye için kanlı ve kara bir yıl oldu. En kanlısının Bingöl´deki 33 er katliamının olduğu çok sayıda peşpeşe gelen olaylarda kendi alanında güçlü ve simge isimler aynı yıl, art arda hayatlarını kaybetti: Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Jandarma Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis, JİTEM Grup Komutanı Binbaşı Cem Ersever ve gazeteci Uğur Mumcu. Kimi öldürüldü, kiminin ölümünün üzerindeki sis perdesi hala aralanamadı. Bu dört ismin ortak özelliği ise ya PKK´yla mücadelenin doğrudan içinde yer almaları ya da sorunun çözümü için ciddi mesai harcamalarıydı. Bu olaylar sonucunda son yıllarda ´demokratik açılım´ projesiyle yapılmaya çalışılanın benzeri, PKK´nın tasfiyesinin sağlanarak Doğu ve Güneydoğu´nun terörden kurtulması ve barışın sağlanması projesi rafa kaldırıldı.
İşte 1993 yılındaki olaylar dizesi
24 Ocak 1993: Uğur Mumcu cinayeti
17 Şubat 1993: Jandarma Komutanı Eşref Bitlis´in uçak kazasında ölümü
17 Nisan 1993: Cumhurbaşkanı Özal´ın kalp krizinden vefatı
24 Mayıs 1993: Bingöl´de 33 asker katliamı
22 Ekim 1993: Tuğgeneral Bahtiyar Aydın suikasti
04 Kasım 1993: JİTEM kurucusu Cem Ersever ve yakın arkadaşlarının öldürülmesi.
(17 Ağustos 2011, 12:08)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
ORGENERAL EŞREF BİTLİS´İN ŞÜPHELİ ÖLÜMÜ MANŞETLERİMİZ
ALBAY KAZIM ÇİLLİOĞLU´NUN ŞÜPHELİ ÖLÜMÜ MANŞETLERİMİZ
Şok fotoğraf: Çillioğlu infaz edildi
Albay dövülmüş, iki kurşunla öldürülmüş
Albay: Bitlis´in ekibi öldürülecek
Fotoğraftaki 10 subaydan 7´si öldü
Kanlı ve Kara Yıl: 1993.. PKK´nın tasfiyesi durduruldu
PKK´nın bitirilememesi gücünden değil ihanetten
Ergenekon-PKK bağlantısıyla ilgili manşetlerimiz