İkinci Ergenekon davasının 133. duruşması başladı. Duruşmada, bir süre tutuklu yargılandıktan sonra tahliye edilen özel harekat polisi Bülent Güngördü´nün savunması alınıyor. Güngördü, adının İbrahim Şahin´e bağlı S1 suikast timi listesinde geçiyor. Suikast iddialarını kabul etmeyen ve İbrahim Şahin´i tanımadığını iddia eden Güngördü´ye hakimlerin yönelttiği sorular kadar alınan cevaplar da dikkat çekti. Güngördü´nün, kurulması planlanan ve içinde polis ile askerlerin yer aldığı özel bir birime seçildiğini iddia etmesine karşılık, soru ve cevaplar, özel bir vasfı olmadığını, sıcak çatışmaya bile girmediğini, tecrübesinin de bölgede görev yapan diğer Özel Harekatçı polislerden daha az olduğunu ortaya koydu.
İkinci Ergenekon´da 133. duruşma
İkinci Ergenekon davasının 133. duruşması başladı. Duruşmada, bir süre tutuklu yargılandıktan sonra tahliye edilen özel harekat polisi Bülent Güngördü´nün savunması alınıyor. Güngördü, adının İbrahim Şahin´e bağlı S1 suikast timi listesinde geçiyor. Suikast iddialarını kabul etmeyen ve İbrahim Şahin´i tanımadığını iddia eden Güngördü´ye hakimlerin yönelttiği sorular kadar alınan cevaplar da dikkat çekti. Güngördü´nün, kurulması planlanan ve içinde polis ile askerlerin yer aldığı özel bir birime seçildiğini iddia etmesine karşılık, soru ve cevaplar, özel bir vasfı olmadığını, sıcak çatışmaya bile girmediğini, tecrübesinin de bölgede görev yapan diğer Özel Harekatçı polislerden daha az olduğunu ortaya koydu.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi´nde oluşturulan salonda görülen duruşmaya, CHP Milletvekili gazeteci Mustafa Balbay, gazeteci Tuncay Özkan ve İbrahim Şahin´in de aralarında bulunduğu tutuklu 17 sanık katıldı. Tutuklu sanıklardan eski Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu ve Ersin Gönenci ise duruşmaya gelmedi. Duruşmada, Odatv davasında tutuklu yargılanan bu davanın tutuksuz sanığı Yalçın Küçük ile birlikte 10 tutuksuz sanık katıldı.
BÜLENT GÜNGÖRDÜ´NÜN SORGUSU
Duruşmada, bir süre tutuklu yargılandıktan sonra tahliye edilen özel harekat polisi Bülent Güngördü´nün savunmasının alınmasına başlandı. Tutuklu olarak 10 ay yargılandıktan sonra tahliye edildiğini belirten Güngördü, terör örgütü üyeliği suçlamasını kabul etmediğini söyledi. Sanık İbrahim Şahin´in evinde yapılan aramada ele geçirilen S1 suikast listesinde adı geçen Güngördü, savcılık soruşturması sırasında İbrahim Şahin´i tanımadığı, telefonda bile görüşmediği şeklindeki ifadesini kabul ettiğini söyledi. Sanık Güngördü, aynı aramada Alevi Bektaşi Federasyonu yöneticileri Ali Balkız ve Kazım Genç ile Ermeni Patriği Mesrob Mutafyan´a yönelik suikast planlarının yer aldığı Tedhiş planlarından haberi olmadığı, suikast yapılacak kişileri de tanımadığı, şeklinde verdiği ifadenin de doğru olduğunu söyledi.
İddia edilen yapılanma içinde yer almak için kendisine herhangi bir teklifte bulunulmadığını belirten Güngördü, Bir dönem amirim olan aynı zamanda davada sanık olan Servet Kaynak beni telefonla arayarak bir görev olduğunu çalışıp çalışamayacağımı sordu. Ben de bir dönem birlikte Hakkari´de çalıştığım, güvendiğim ve mesleki anlamda saygı duyduğum için Servet Kaynak´ın teklifini kabul ettim. Benden görev için istediği kimlik bilgi ve belgelerini Servet Kaynak´a verdim. Ben terörle mücadele için kurulacak müsteşarlıkla ilgili olduğunu düşündüğüm için bilgilerimi verdim. dedi.
Duruşma savcısı Mehmet Ali Pekgüzel sanığa, Kimlik bilgilerinizi neden Servet Kaynak´a verdiniz? Size görevle ilgili bir resmi yazı geldi mi?´ diye sordu. Resmi bir yazı gelmediğini belirten sanık Güngördü, Ancak Servet Kaynak, resmi yazı geleceğini söyledi. dedi. Savcı Pekgüzel Çalıştığınız birimin amirlerine ´Böyle bir görev var bilgilerimi vereyim mi?´ diye sordunuz mu? şeklindeki soruya ise sanık Güngördü, Hayır sormadım. Resmi yazı geldikten sonra görev ile ilgili bilgi verecektim. diye cevap verdi.
Cumhuriyet Savcılarının ardından tutuklu sanıklardan Tuncay Özkan, Servet Kaynak size, kurulması planlanan bu müsteşarlık için görev teklifinde bulunmuş olabilir? diye sordu. Önce Hakkari´de birlikte çalıştıkları için olabileceğini belirten Güngördü, Vatanımı milletimi sever, gerekirse uğruna canımı veririm. dedi. Ancak Güngördü, bu konudaki soruya verdiği cevaba Tabii maddi artıları da vardı. ifadesini eklemesi de dikkat çekti.
Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu´nun, iddianamede tutuklu sanık İbrahim Şahin ile irtibatı gösterilen ve Özel Harekat polisi sanıkların çapraz sorguları sırasında sorduğu sorular dikkat çekti. Haşıloğlu önce sanıklara Sizi, görev yaptığınız diğer özel harekat polislerinden ayıran temel bir özelliğiniz var mı? diye sordu. Sanıklardan bu konu hakkında bilgi almaya çalışan Haşıloğlu, konuşmaları esnasında Sizin başarı performansınızla ilgili sorduk ve elimizdeki bilgilere göre sporda ya da atışta sizle diğer arkadaşlarınız arasında önemli bir fark yok. Yani siz, atışlarında 10´da 10 vuran ya da sporda diğer arkadaşlarını çok gerilerde bırakan kişiler değilmişsiniz. ifadesini kullandı. Haşıloğlu, bu sorularından sonra da İbrahim Şahin´in başına geçeceği yeni ´terörle mücadele müsteşarlığı´na sizin seçilme nedeniniz, diğer arkadaşlarınızdan belli özellikleriniz açısından çok ileride olduğunuz şeklinde görülmüyor. ifadesini kullandığı gözlendi.
Haşıloğlu, sanık Güngördü´ye, Hakkari´de görev yaptığı sürede kırsalda ya da şehirde operasyonlara katılıp katılmadığını da sordu. Dağda ya da kırsalda operasyona katılmadığını belirten Güngördü, şehir merkezinde operasyona katıldığını ancak bu operasyonda da sıcak çatışmaya katılmadığını ifade etti. Güngördü´nün bu cevapları, kurulması planlanan ve içinde polis ile askerlerin yer aldığı özel bir birime seçilmesi için özel bir vasfı olmadığını, hatta tecrübesinin de bölgede görev yapan diğer Özel Harekatçı polislerden daha az olduğunu ortaya koydu. ( Cihan)
KEMALETTİN BAĞCI´NIN SAVUNMASI
Tutuksuz sanık Bülent Güngördü´den sonra tutuklu sanık Kemalettin Bağcı´nın savunması alındı. Halen Iğdır Özel Harekat Şubesi´nde polis memuru olarak görev yapan tutuksuz sanık Kemalettin Balcı, Hakkari´de görevliyken müdür olan Servet Kaynak´ın Antalya´ya atandığını ve Ekim 2008´de kendisine telefon ettiğini anlattı. Hakkari´den sonra 1 yıl Hatay´da çalıştğını, daha sonra çocuğunun rahatsızlığı nedeniyle Iğdır´a tayinini istediğini anlatan Kemalettin Balcı, Servet Kaynak bizim şube müdürümüzdü. Kendisine güvenirim. Servet Amirim telefon edip, ´Yurtdışında göreve gelir misin´ diye sorunca kabul ettim. O dönemde oğlum hastaydı. Ameliyatı için Erzurum Atatürk Üniversitesi´ne gitmiştik. Çok da düşünecek durumda değildim. Bütün bilgilerim, benim bilgimin dışında İbrahim Şahin´e iletilmiş. Bilgilerin İbrahim Şahin´e verileceğini bilsem böyle bir görevi kabul etmezdim. diye konuştu. Başka bir şubede görevli olmasına rağmen Servet Kaynak tarafından kendisine görev verilip verilemeyeceği sorulan Balcı Kaynak, görev yazısının geleceğini ancak uzun süreli olacağını söylemişti. Ben de torpil ile değil, hakkımla yurt dışı göreve gitmek istediğimi belirttim. Torpille gidenlere sinir olurdum. Yurtdışı göreve gidenlerle yüksek maaş verildiğini ve buradaki maaşlarının da devam ettiğini söyledi. diye konuştu.
12 Ağustos 2011´de tahliye edilen ve halen Antalya Özel Harekat Şubesi´nde görevli emniyet Amiri Servet Kaynak, savunmasında İbrahim Şahin´in sırtını dönebileceği 4 adam bulmasını istemesi üzerine Hakkari Özel Harekat Şubesi´nde birlikte çalıştığı polisleri kimlik bilgilerini İbrahim Şahin´e bildirdiğini anlatmıştı.
KOĞUŞLAR, YAĞMURDAN ETKİLENDİ
Öte yandan İkinci Ergenekon davasında yargılanan sanıklar, duruşmaya ara verildiğinde izleyici ve gazetecilere seslenerek, yağmur nedeniyle koğuşları su bastığını aktardı. Sanıklar, Ergenekon davalarından yargılanan tutukluların kaldığı Silivri 1 No´lu Cezaevi´nde pencerelerdeki 5 santimetrelik geniş açıklıklar nedeniyle koğuşların su aldığını anlattı. Koğuşların bir karış kadar yükseklikte su ile dolduğunu belirten Ergenekon sanıkları, hastalık riskiyle karşı karşıya olduklarını ifade etti. Duruşmaya ara verildiğinde sanıklar Tuncay Özkan, emekli albay Levent Göktaş ve İbrahim Özcan, Mahkeme heyeti Başkanı Hasan Hüseyin Özese´ye koğuşları su bastığını ifade ederek Koşulların düzeltilmesi için mahkeme heyetin ilgili yerlere yazı yazmasını istedi. Yapımı geçen aylarda tamamlanan Silivri 1.No.Cezaevindeki koğuşları şubat ayında da kanalizasyon suyu basmıştı.
BALBAY, ´DİNK CİNAYETİ ERGENEKON İŞİ´ İDDİASINA ÜZÜLMÜŞ
Aranın ardından başlayan duruşmada tutuklu sanık Mustafa Balbay, ´Terör örgütü üyesi olmakla yargılandığımız için, geçen gün koğuşa gittiğimizde Hrant Dink davasının savcısının ´Ergenekon işlemiştir´ dediğini duydum. Hüzünle karşıladım. diye konuştu. Cezaevinde acı çektiklerini belirten Balbay, Empati yapmanızı diliyorum. Gerçeğin ortaya çıkmasını istiyoruz. Bu sanıkların bizimle hiç bağlantısı yok. dedi.
Sanık Balbay sözlerine Polislere baktım hepsi civan gibi delikanlılar. Ancak hiçbirini tanımıyorum. İlk kez burada gördüm. İfadesi alınan sanıklar her soru sorulduğunda ´Servet Kaynak´a sorun´ diyor. Emir düzeyinde olmuş. Kaynak 32 ay tutuklu kaldıktan sonra 5 hafta önce tahliye edildi. Keşke 32 ay serbest kalsaydı da şimdi burada olsaydı. Kaynak her şeyin sorulacağı gün ortada yok.´ ifadesini kullandı.
Başkan Hasan Hüseyin Özese de, Kaynak´ın savunmasının alındığını, bu konuların Kaynak´a da sorulduğunu, gerekirse mahkemeye çağrılabileceğini söyledi. Bunun üzerine Balbay, ´Siz ´Sonra bakarız´ diyorsunuz ama biz tutukluyuz. Acı çekiyoruz.´ diyerek, sanıkların her sorunun muhatabının Servet Kaynak olduğu anlamına gelen cevaplar verdiğini söyledi.
Sanıklardan Kemalettin Balcı´nın, Servet amirim olsa da benim söyleyeceklerim bunlardan ibarettir. demesi üzerine Balbay, ´Servet Kaynak burada olsaydı her şey ortaya çıkacaktı.´ diye konuştu.
Savcı Pekgüzel´in mütalaasına atıfta bulunan Balbay, O dönemdeki Meclis tutanaklarını getirtip, Ergenekon´un nasıl geçtiğine bakacağım. Burada paylaşacağım. dedi. ( Cihan)
(22 Eylül 2011, 11:58)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: