Alman vakıflarının Türkiye´deki faaliyetlerini araştıran ve bu konuda kitap yazan Necip Hablemitoğlu cinayetinde Alman vakıflarının rolü ne?...
05.10.2011 14:30 Alman vakıflarının Türkiye´deki faaliyetlerini araştıran ve bu konuda kitap yazan Necip Hablemitoğlu cinayetinde Alman vakıflarının rolü ne?... Alman vakıflarının Türkiye faaliyetlerini araştıran Necip Hablemitoğlu ´nun 2002 yılında cinayete kurban gitmesinin altında yatan gerçeğin sorgulanmadığını belirten Akit´teki bu haber, Hablemitoğlu cinayetini bugünkü Çeçen suikastlerine benzetti ve konuyla ilgili çarpıcı iddialara değindi.
Ömrünü Alman vakıflarının Türkiye´deki faaliyetlerini araştırmaya adayan ve bu konuda kitaplar yazan Necip Hablemitoğlu 2002´de öldürülmüştü. Cinayetin ardından soruşturma Alman vakıfları üzerinde yoğunlaşmış ancak bir süre sonra bundan vazgeçilmişti. Alman vakıflarının Türkiye´deki faaliyetleri konusunda önemli bilgiler ortaya çıkıyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan´ın, Alman vakıflarının Türkiye´de iç siyaseti dizayn etmek ve teröre destek vermek amacıyla bazı belediyelere, siyasi partilere ve STK´lara yaptığı hibelere dikkat çekmesi; hayatını Alman vakıflarının Türkiye´deki faaliyetlerini araştırmaya adayan ve bir suikast sonucu hayatını kaybeden Necip Hablemitoğlu´nu yeniden gündeme getirdi.
ALMAN VAKIFLARINI İLK O GÜNDEM YAPTI
Hablemitoğlu, bugün en çok adı geçen Friedrich Ebert Vakfı başta olmak üzere belli başlı 6 Alman vakfının Türkiye´deki bazı siyasi kuruluşlara ve PKK´ya akıttığı paraların izini sürüyordu. Hablemitoğlu´nun Alman vakıflarıyla ilgili çıkan kitabı, Alman istihbarat kuruluşlarını alarma geçirmiş ve daha sonra ortaya çıkan belgelerde ?Kitaplarının mutlaka raflardan indirilmesi gerektiği? üzerinde durulduğu belirtilmişti.
ALMAN İSTİHBARAT RAPORUNA BÖYLE GİRDİ
Hablemitoğlu öldürüldüğü 18 Aralık 2002 tarihinden 6 ay önce Alman istihbaratları BND ve BKA çalışanlarının hazırlamış olduğu raporda, ?Hablemitoğlu´nun Alman vakıflarını ve şirketlerini araştırdığı ve bu konuda çıkan kitabının da raflardan mutlaka indirilmesi gerektiği? şeklinde geçiyordu. Hablemitoğlu´nun hem bu bilgiyi hem ?sıcak takipte? olduğunu yakın çevresine aktarmıştı. Cinayetten sonra soruşturma bu yönde bir süre devam etmiş, daha sonra Alman vakıfları konusu soruşturma kapsamından çıkartılmıştı. Ergenekon soruşturmaları başlayınca Hablemitoğlu dosyası da yeniden önem kazandı.
İŞTE HABLEMİTOĞLU´NUN ALMAN VAKIFLARIYLA İLGİLİ ULAŞTIĞI BİLGİLER
Hablemitoğlu, öldürülmeden bir yıl önce yayımladığı ?Alman Vakıfları ve Bergama Dosyası? adlı kitabında, ?Konrad Adenauer Vakfı, Körber Vakfı, Alexander von Humboldt Vakfı, Friedrich Ebert Vakfı, Friedrich Naumann Vakfı, Heinrich Böll Vakfı, Hans Seidel Vakfı özellikle dikkat çekenleridir? diyor ve Alman Orient Enstitüsü, Goethe Enstitüsü, Alman Kültür Merkezi, Georg Eckert Enstitüsü, Fian Örgütü´nün Türkiye´deki faaliyetleri ve hibe politikalarının mutlaka izlenmesi gerektiğini vurguluyordu.
CHP-EBERT İLİŞKİSİNDEN DE İLK O BAHSETTİ
Hablemitoğlu, CHP ile Ebert Vakfı arasındaki ilişkiden de ilk bahseden araştırmacılar içindeydi. Hablemitoğlu kitabında şu bilgileri veriyordu: ?Bu vakfın bilinmeyen faaliyetleri bilinenlerin çok çok üzerindedir. Örneğin, 24 Haziran 2001´de, Türkiye´ye gelen Almanya Adalet Bakanı Herta Daubler-Gmelin ile ´özel´ Türk vatandaşı arasındaki ´özel enformasyon´ görüşmesini, Friedrich Ebert Vakfı´nın Türkiye Temsilcisi Hans Schumacher organize etmiştir. TÜSES Genel Sekreteri ve CHP Beşiktaş İlçe Örgütü üyesi Nilüfer Mete´nin de aralarında bulunduğu kişiler ile Alman Bakan´ın görüşmesi Alman Konsolosluğu´na ait Tarabya´daki Konukevi´nde gerçekleşmiştir.?
ALMAN HÜKÜMETİNDEN VAKIFLARA MİLYAR EUROLUK BÜTÇELER
Hablemitoğlu, Alman hükümetinin söz konusu vakıflara doğrudan bütçe ayırdığını ve milyar euroları bulan bu bütçelerin önemli bir kısmının Türkiye´de hibe yoluyla kullandırıldığını da ilk olarak belgeleriyle yazan isimdi. Hablemitoğlu neredeyse dağa çıkan her PKK militanının bu vakıflar tarafından maaşa bağlandığını belirterek, söz konusu hibelerin birtakım sivil toplum kuruluşları ve belediyeler vasıtasıyla örgüte ulaştırıldığını da dile getiriyordu.
BUGÜNKÜ ÇEÇEN SUİKASTLERİ GİBİ
Öte yandan Hablemitoğlu cinayetinde bugün Çeçenlere yönelik Rusya´nın yaptığı yargısız infazların bir benzerinin yapılmış olabileceği üzerinde de duruluyor. Hablemitoğlu cinayetinden 3 gün önce Alman BND bağlantılı 9 kişilik GSG9 timinin İstanbul´a geldiği, bu timin Havaalanı´ndan diplomatik pasaportlarla giriş yaptığı öne sürülüyordu. Ayrı timin Hablemitoğlu öldürüldükten iki gün sonra gizli bir biçimde Türkiye´den ayrıldığı tespit edilmişti. O dönem bu grubun Türkiye´ye neden geldiğinin üzerine gidilemedi. (Yeni Akit)
ERGENEKON´UN ALMANYA KOLU: KARANLIK İLİŞKİLER VE SUİKASTLER
Necip Hablemitoğlu cinayeti: Ergenekon Terör Örgütü tarafından öldürüldüğü iddiası soruşturulan Necip Hablemitoğlu, Alman Vakıflarının Türkiye´deki nüfuzunu, altın madenlerinin işletilmemesinde bu vakıfların etkisini ayrıntılı inceliyordu. Ergenekon soruşturmasını yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 18 Aralık 2002´de suikasta kurban giden Ankara Üniversitesi öğretim görevlisi Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu´nun, emekli Tuğgeneral Veli Küçük´ün azmettirmesiyle Osman Gürbüz tarafından öldürüldüğü iddiasına ilişkin dosyayı Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliği´ne göndermişti. Hablemitoğlu dosyasına girecek olan yeni belgeler, ikinci Ergenekon iddianamesinin 124. sayfasında şöyle yer aldı:
?Şüpheli Osman Gürbüz´ün, 2002 yılında Necip Habemitoğlu´nun öldürülmesi işini Veli Küçük´ün huzurunda ´Gizli Tanık 9´a teklif ettiği, tanığın kabul etmemesi sebebiyle şüpheli Veli Küçük´ün Osman Gürbüz´e hitaben ´bu iş yine sana kaldı´ dediği, aradan geçen zaman sonucunda şüpheli Osman Gürbüz´ün aynı tanığa ´Necip Hablemitoğlu´nun paralarını kumar masalarında bitirdik´ diyerek kendisinin bu cinayeti işlediğini itiraf ettiği, bu husustaki evrakın tefrik edilerek Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı´na gönderildiği anlaşılmıştır.?
HABLEMİTOĞLU CİNAYET SANIĞI ERGENEKON BOMBASIYLA ÖLDÜRÜLDÜ
Necip Hablemitoğlu´nun öldürülmesinin ardından, Ankara´da polise başvuran bir kişi, cinayeti üstlenmiş, azmettirenin Çiftçi olduğunu iddia etmişti. İfadesi alınan Çiftçi, kanıt elde edilemeyince serbest kalmıştı. Hablemitoğlu´nun katil zanlısı olduğu iddia edilen İbrahim Çiftçi, İzmir´deki kafesine atılan el bombasıyla öldürülmüş ve bu el bombasının da Ümraniye´de ele geçirilen 27 adet bombayla aynı kafile numarasına sahip olduğu ortaya çıkmıştı. Çiftçi´nin Hablemitoğlu´nu çetenin talimatıyla vurduğu, ancak parasını alamadığı için itirafta bulunduğu, bu nedenle de çetenin Çiftçi´yi el bombası atarak ortadan kaldırdığı iddia edilmişti. (Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
(05 Ekim 2011, 14:30)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Necip Hablemitoğlu cinayetiyle ilgili manşetlerimiz
Flaş!!! Kılıçdaroğlu´na darbe davası
Flaş!!! Ergenekon Almanya´ya uzandı
Ergenekon´un Almanya örgütlenmesi konulu manşetlerimiz
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap