´İnternet Andıcı´ davasıyla birleştirilen ıslak imzalı ´İrticayla ile Mücadele Eylem Planı´ davasında 36. duruşma görülüyor. ´İnternet Andıcı´ sanıkları davaya konu olan internet sitelerinin, altında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan´ın imzasının yer aldığı MGK (Milli Güvenlik Kurulu) direktifi doğrultusunda faaliyet gösterdiğini ileri sürüyor. Mahkemeye ulaşan ve bugün okunan belge sanık Mehmet Eröz´ün avukatı İlkay Sezer´in talebi üzerine MGK Genel Sekreterliği Hukuk Müşavirliği´nden istenmişti. Duruşmaya, davanın askeri mahkemede görülmesi gerektiğine dair sanıkların ısrarları damgasını vurdu. Mahkeme bu taleplerin, müşteki AK Partili Bakanların görüşü alındıktan sonra değerlendirilmesine karar verdi.
Islak İmza´da 36. duruşma
´İnternet Andıcı´ davasıyla birleştirilen ıslak imzalı ´İrticayla ile Mücadele Eylem Planı´ davasında 36. duruşma görülüyor. ´İnternet Andıcı´ sanıkları davaya konu olan internet sitelerinin, altında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan´ın imzasının yer aldığı MGK (Milli Güvenlik Kurulu) direktifi doğrultusunda faaliyet gösterdiğini ileri sürüyor. Mahkemeye ulaşan ve bugün okunan belge sanık Mehmet Eröz´ün avukatı İlkay Sezer´in talebi üzerine MGK Genel Sekreterliği Hukuk Müşavirliği´nden istenmişti. Duruşmaya, davanın askeri mahkemede görülmesi gerektiğine dair sanıkların ısrarları damgasını vurdu. Mahkeme bu taleplerin, müşteki AK Partili Bakanların görüşü alındıktan sonra değerlendirilmesine karar verdi.
İrticayla Mücadele Eylem Planı Davasıyla birleştirilen İnternet Andıcı Davası´nın 36. duruşması da İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nin davaya bakmaya görevli olup olmadığı tartışması ile devam etti. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar emekli Albay Dursun Çiçek, Mehmet Deniz Yıldırım, eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Hasan Iğsız, Koramiral Mehmet Otuzbiroğlu, korgeneraller Mehmet Eröz ve tümgeneral Hıfzı Çubuklu´nun da aralarında bulunduğu 14 tutuklu sanık katıldı. Bu dava kapsamında tutuksuz yargılanan ikinci Ergenekon davasının tutuklu sanığı Hasan Ataman Yıldırım ile birlikte 5 tutuksuz sanık da hazır bulundu. Hakkında yakalama kararı çıkarılan YAŞ kararıyla Kara Kuvvetleri Eğitim ve Doktrin Komutanlığı´na atanan Orgeneral Hüseyin Nusret Taşdeler ve Tümgeneral Mustafa Bakıcı ile kırmızı bülten ile aranmasına karar verilen Bedrettin Dalan´ın da aralarında bulunduğu 10 sanık ise duruşmaya gelmedi. Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese mahkemeye gelen evrakları okudu.
HIFZI ÇUBUKLU´NUN AVUKAT KIZI: ´DOSYAYI GÖNDERMEK ZORUNDASINIZ. YOKSA SUÇ İŞLİYORSUNUZ´
Başkan Özese eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Hasan Iğsız´ın savunmasının alınacağını belirtti. Bu sırada söz isteyen Tümgeneral Hıfzı Çubuklu´nun avukatı aynı zamanda kızı olan Nazlı Çubuklu, Görevsizlik talebimiz mahkemeniz tarafından reddedildi. Biz de olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması için Askeri Yargıtay Başsavcılığı´na gönderilmesi talebiyle mahkemeye dilekçe verdik. Bu konuda direniyoruz. Siz dosyayı göndermek zorundasınız. Yoksa suç işliyorsunuz. Siz itiraza ilişkin dilekçelerimizi göndermediğiniz sürece savunmaya iştirak etmeyeceğiz dedi. Bazı sanık avukatları da söz alarak dilekçelerinin olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması için Askeri Yargıtay Başsavcılığına gönderilmesini istedi.
HIFZI ÇUBUKLU: ´SİZ YASALARI UYGULAMAYACAKSANIZ KİME GÜVENECEĞİZ´
Hıfzı Çubuklu, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması için Askeri Yargıtay Başsavcılığı´na gönderilmesi talebiyle mahkemeye dilekçe verdiklerini söyledi. Çubuklu mahkemeye 3 defa dilekçe verdiklerini belirterek, İtiraz dilekçelerimizin biran önce gönderilmesini istiyoruz. Bu konuda mahkemenizin takdir hakkı yok. Göndermek zorundasınız. Siz yasaları uygulamayacaksanız kime güveneceğiz diye konuştu.
SAVCI, UYUŞMAZLIK TALEBİNE İLİŞKİN MÜDAHİLLERE TEBLİGAT YAPILMASI GEREKTİĞİNİ İFADE ETTİ
Mahkeme Heyeti Başkanı Hasan Hüseyin Özese´nin talebin sonradan değerlendirileceğini ifade etmesi üzerine Çubuklu, Sonradan değerlendirme diye bir şey olamaz diyerek, kanuna göre mahkemenin bu taleplerini Askeri Yargıtay Başsavcılığı´na göndermesi gerektiğini söyledi. Talebe ilişkin görüşü sorulan duruşma savcısı Mehmet Ali Pekgüzel de, usulü işlemlerin yerine getirilmesi gerektiğini belirterek, kendilerinin bu konuda bir taraf olmadıklarını, bu talebe ilişkin müdahillere tebligat yapılması gerektiğini ifade etti. Mahkeme heyeti karar vermek için duruşmaya ara verdi.
MİLLİ GÜVENLİK GENEL SEKRETERLİĞİ HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ´NİN GÖNDERDİĞİ YAZI MAHKEMEDE
Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, sanık Mehmet Eröz´ün avukatı İlkay Sezer´in talebi üzerine MGK Genel Sekreterliği Hukuk Müşavirliği tarafından özel kurye ile gönderilen Ocak 2006 tarihli Milli Güvenlik Kurulu (MGK) direktifinin mahkemeye ulaştığını açıkladı. Gönderilen evrakın heyetçe incelendiğini belirten Özese, daha sonra tekrar kuryeye iade edildiğini belirtti. Evrakın 17 Ekim 2011 tarihinde mahkemede hazır edilmesinin istendiğini ifade eden Özese, dava öncesinde yine kurye ile birlikte bu evrakın mahkemeye sunulduğunu ve duruşma başlamadan önce bu belgenin incelendiğini söyledi.
BAŞBAKAN ERDOĞAN´IN İMZASINI TAŞIYAN 2006 TARİHLİ İNTERNET SİTELERİ İŞLETİLMESİ BELGESİ
Mahkeme başkanı Özese gelen evrakları okudu. Direktifin 19 Ocak 2006 tarihinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalandığı söyleyen Özese, evrakın başlığının ´Bölücü faaliyetlere yönelik eylem planı´ olduğunu belirtti. Birinci madde ve planın amacının ´Bölücü faaliyetler ile terör örgütü ve destekçilerini etkisiz hale getirmek, meşruiyet kazanmalarını önlemek, yurtiçi ve yurtdışındaki etkilerini ortadan kaldırmak ve bu konuda topyekün mücadelenin oluşumunu sağlamak´ şeklinde geçtiğini ifade etti. Özese, ikinci maddesinin ise ´Eylem planının topyekün mücadeleyi temin maksadıyla yurt içi ve yurt dışında yürütülecek bilgilendirmeye Milli Birlik ve Beraberliği sağlamaya yönelik tedbirleri kapsadığını söyledi. Başkan Özese, planın Sosyokültürel durum başlığı altında yer alan toplum kuruluşlarının faaliyetleri ve propaganda başlığında da ´Örgüt ile bağlantısı olanlar, örgüte destek sağlayanlar, örgütün propagandasını yapan bazı kişi ve sivil toplum kuruluşlarıyla mücadeleye devam edilmelidir. Örgütün sahip olduğu veya örgütün mesajlarını yayan medyanın rahatça yayın yapmasını ve dağıtım yapmasını önleyecek tedbirler alınmalıdır´ ifadesinin yer aldığını belirtti. Planın Eylem planı uygulanacak tedbirler başlıklı bölümde ise ´Terör örgütünün gerçek yüzünü gösteren ve Türkiye Cumhuriyeti´nin terörle haklı mücadelesini anlatan bilgi ve belgeler, Türkçe ve yabancı dillerde hazırlanarak çeşitli odalar ve dernekler gibi sivil toplum kuruluşları vasıtasıyla internet ortamında kullanıma sunulacaktır.´ denildiği açıklandı. Başkan Özese, Milli Güvenlik Kurulu´nun 29 Aralık 2005 tarihli toplantısında ´Uygun bulunan bölücü faaliyetlere yönelik eylem´ başlıklı planın dava ile ilgili olan kısımlarının tutanağa geçirildiğini belirtti. Bazı avukatlar, dava konusu internet sitelerinin, bu planda da belirtildiği amaç doğrultusunda kurulduğunu iddia ederek bu gelen belgenin çok önemli olduğunu ifade ettiler. ( DHA)
BAŞBAKAN´IN İMZALADIĞI BELGE DAVA KONUSU SUÇ SİTELERİYLE ALAKALI DEĞİL!
Ancak bu belgenin davaya da konu olan yasadışı internet siteleri kurulması için değil, tersine yasal yollarla propaganda yapılmasını amaçlayan bir direktif olduğu ve sanıkların iddia ettiği gibi dava konusu internet andıcına yasal zemin sağlamayacağı iddia ediliyor. Buna delil olarak da bizzat Başbakan Erdoğan´ın internet andıçlarına itiraz etmesi ve suç duyurusu yaparak soruşturmanın başlatılmasına neden olması gösteriliyor. İnternet andıcıyla ilgili iddialar ilk gündeme geldiğinde bu andıçların başbakanlık emriyle işletildiği iddia edilmiş, ancak buna bizzat Başbakan itiraz etmişti. Başbakanlık görevlilerinin tüm belgeleri ve direktifleri tarayarak böyle bir emir verilmediğini tespit etmeleri üzerine, bu emrin Başbakan Ecevit tarafından o dönem şifahi olarak verildiği iddia edilmiş, ancak Ecevit´in vefat etmiş olması nedeniyle bu iddianın doğruluğu kanıtlanamamıştı. Burada dikkati çeken ayrıntı, bizzat Başbakan Erdoğan´ın bu andıçlara suç duyurusuyla katılması, AK Partili bakanların da müşteki olarak davada yer almasıdır. Eğer böyle bir emir verilmiş olsa, yani yasadışı kara propaganda siteleri ile askere mücadele izni verilmiş olsa en başta Erdoğan´ın buna ses çıkarmaması gerekirdi. Bu nedenle davanın düşeceği, çünkü yasadışı bu andıçların altında Başbakan Erdoğan´ın imzası bulunduğu iddiaları hukuken dayanaksızdır. Bu konuda Başbakandan ve AK Partiden de açıklamalar gelecektir. (Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
UYUŞMAZLIK VE ASKERİ MAHKEME TALEPLERİ AK PARTİLİ BAKANLAR DİNLENDİKTEN SONRA KARARA BAĞLANACAK
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, Mahkeme Heyeti Başkanı Hasan Hüseyin Özese, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması için yapılan başvurunun Askeri Yargıtay Başsavcılığına gönderilmesi talebine ilişkin alınan ara kararı açıkladı. Buna göre mahkeme heyeti, uyuşmazlık çıkarılacağı bildirilerek, yargı mercisinden davaya bakmasının ertelenmesinin istenmeyeceği dikkate alınarak, bu yöndeki talebi reddetti. Mahkeme, yargılamaya devam edileceğine karar verdi. Dosyada, AK Parti adına müşteki olarak yer alan İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, Hasan Hüseyin Tanrıverdi, Süleyman Küçüksucu, Ali Aydın ve Mustafa Coşkun ile müdahil AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik´e, dosya, iddianame, ekleriyle birlikte kamuoyunu yönlendirme amaçlı internet siteleri davası ve birleşme kararının gönderilmesine hükmeden mahkeme heyeti, olumlu görev uyuşmazlığı çıkarılması amacıyla verilen dilekçenin de gönderilmesini kararlaştırdı. Bu kişilerin, önce duruşmaya davet edilmelerini kararlaştıran mahkeme heyeti, duruşmaya gelmeseler dahi tebligat tarihinden itibaren 7 gün içinde, bu talebe karşı cevap vermelerini, cevap verilmediği takdirde bu haklarından vazgeçmiş sayılacaklarının bildirilmesine hükmetti. Mahkeme heyeti, bu usulü işlemler tamamlandıktan sonra mahkemelerinin görevli olduğuna ilişkin verdikleri ara kararın yerinde olup olmadığının değerlendirilmesini karara bağladı.
İnternet Andıcı davasında öğleden önce yapılan taleplerin ardından İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, kararını açıkladı. Yargılamanın askeri mahkemede yapılmasına ilişkin taleplerle ilgili olarak alınan kararda, bu taleplerin yargılamayı durdurmayacağı ifade edildi. Davanın müştekileri olan İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, Hasan Hüseyin Tanrıverdi, Süleyman Küçüksucu, Ali Aydın, Mustafa Coşkun ile katılan sıfatıyla AK Parti Genel Başkan yardımcısı Hüseyin Çelik´in bu konuda bilgilendirilip görüşlerinin alınması da karara bağlandı. Buna göre birleştirilen her iki davanın iddianame ve delil klasörlerinin suretleri, sanıklar ile avukatlarının geçen oturumlarda yaptığı görevsizlik kararı verilmesi yönündeki taleplere mahkemenin verdiği red kararı ile yine sanıklar ve avukatları tarafından bu red kararına yapılan itiraz ve yargılamanın askeri mahkemede yapılmasına ilişkin talep dilekçeleri de katılan Hüseyin Çelik ile müştekilere gönderilecek. Çelik ile müştekilerin, duruşmaya katılmasalar bile tebliğ tarihinden en fazla 7 gün içinde davanın askeri mahkemeye taşınmasına ilişkin talepler konusundaki görüşlerini mahkemeye bildirmeleri istendi. Aksi halde müştekilerin bu haklarından vazgeçmiş sayılacaklarının da kendilerine bildirileceği belirtildi.
Mahkeme, davanın Askeri Yargıtay´a taşınması konusunun ise bu aşamadan sonra değerlendirilmesine karar verdi. Mahkemenin, avukatlar ile sanıkların taleplerini kabul etmesi halinde yargılaması yapılan davanın her iki iddianame ve delil klasörlerinin suretleri, görevsizlik kararına mahkeme tarafından verilen red kararı, avukatlar tarafından bu red kararına yapılan itiraz ve davanın askeri mahkemeye taşınmasına yönelik talep dilekçeleri, Askeri Yargıtay Başsavcılığı´na gönderilecek. Bu aşamada Askeri savcılık, yargılamanın askeri yargıda mı yoksa adli yargıda mı yapılacağına karar verecek. Askeri savcılık, eğer yargılamanın askeri yargıda devam etmesi gerektiğini bildirirse ortaya olumlu uyuşmazlık durumu çıkacak. Bu durumda da yargılama durdurularak bu olumlu uyuşmazlık konusunda uyuşmazlık mahkemesinin karar vermesi beklenecek. Ancak avukatların taleplerinin, Çelik ve müştekilerin görüş bildirmelerinden sonra değerlendirileceği ifadesi, bu talebin mahkeme tarafından kabul edilip edilmeyeceği konusunda net bir ifade taşımıyor.
HASAN IĞSIZ´IN SAVUNMASI
Bu açıklamaların ardından Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, tutuklu sanık Hasan Iğsız´ın savunmasının yarım kaldığını hatırlatarak Iğsız´dan savunmasına devam etmesini istedi. Yaklaşık 1 ay önceki celsede savunmasına başlayan tutuklu sanıklardan eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Hasan Iğsız savunmasını tamamlayamadan duruşmalara ara verilmişti. Sanık Iğsız, savunmasının bir kısmını yaptıktan sonraki gün devam etmesine izin verilmediğini hatırlatarak aradan geçen bir aydan fazla süre nedeniyle savunmasını baştan itibaren yapacağını açıkladı. Ancak Iğsız´ın savunması bu defa da ses engeline takıldı. Sesli ve görüntülü kayıt yapılan duruşmada, sanığın sesinin kayıt altına alınamadığı teknisyenler tarafından bildirilince Iğsız´ın savunması yine yarıda kesildi. Bu aksaklığın giderilmesi için duruşmaya kısa bir süreliğine ara verildi. ( Cihan, Cnnturk)
´İrtica ile Mücadele Eylem Planı´ davasında savunmasını yapan Emekli Orgeneral Iğsız haksızlığa uğradığını söyleyerek ´Galiba, bu duygular içinde olan ilk kişi ben değilim. Görünüşe bakılırsa maalesef son da olmayacağım´ şeklinde konuştu. İrtica ile Mücadele Eylem Planı davasıyla birleştirilen Kamuoyunu yönlendirme amaçlı internet siteleri davasının tutuklu sanığı eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Hasan Iğsız, Genelkurmay Başkanlığınca 10 yıldır sürdürülen bir faaliyetle ilgili kimi, nasıl yanıltabilirim? Uygulamanın sadece 10´uncu yılında görevde olmama rağmen, 10 yılın tamamından nasıl oluyor da sorumlu tutuluyorum dedi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada savunmasını yapan Iğsız, dava konusu siteler aracılığı ile yürütülen illegal faaliyetlere hukuk koruması sağlamak amacıyla, sitelerin yeniden yapılandırılması yönünde düzenlemeleri içeren andıcın hazırlanması talimatını verdiği şeklindeki iddiaya değindi. Andıç ile ilgili konuların Genelkurmay Başkanlığına sorulması gerektiğini daha önce de söylediğini belirten Iğsız, Genelkurmay Başkanlığınca 10 yıldır sürdürülen bir faaliyetle ilgili kimi, nasıl yanıltabilirim? Uygulamanın sadece 10´uncu yılında görevde olmama rağmen, 10 yılın tamamından nasıl oluyor da sorumlu tutuluyorum? Bu suçlamanın ne hukuki bir dayanağı ortaya konmuş ne de bu suçlamayı destekleyecek bir tutumum olmuştur. Eğer faaliyet illegal ise, neden ilk 9 yıl sorgulanmamış? Hiçbir ilave ve değişiklik olmamasına rağmen faaliyet, nasıl olmuş da birdenbire illegal terör örgütü faaliyeti haline dönüşmüş diye konuştu.
Bir gazetede, internet siteleri ile ilgili haberin çıkması üzerine, istismara açık olabilecek bu konunun, ne olup ne olmadığının anlaşılması ve bir işlem gerekip gerekmediğinin ortaya konulabilmesi için inceleme yapılması ihtiyacı doğduğunu ifade eden Iğsız, tutuklu sanıklardan o dönemin Harekat Başkanı Korgeneral Mehmet Eröz´e inceleme yapılması, söz konusu sitelerin faaliyetlerinin ihtiyaten durdurulması emrinin verildiğini anlattı.
Sonunda bir karar verilmesinin gerekmesi nedeniyle, bu incelemenin bir andıç formu içinde ele alınmasının da doğal olduğunu ifade eden Iğsız, şöyle devam etti: Harekat Başkanlığı konuyu incelemiş ve 2007 tarihli 5651 sayılı yasaya uyum amacıyla bazı düzenlemelere gidilmesini teklif olarak içeren andıcı hazırlamıştır. Andıç, Genelkurmay Harekat Başkanlığı tarafından hazırlanmış ve bana arz edilmeden önce, konu ile ilgili bütün diğer başkanlıklar ve makamlarla koordine edilmiş, parafeleri alınmıştır. Bu şekliyle söz konusu andıç, hukuka ve karargah çalışma usullerine uygun olarak hazırlanmış bir dokümandır. Andıcın altında, 13 kişinin imza veya parafesi bulunmaktadır. Hukuk dışı olarak addedilebilecek bir belgenin, konunun hiyerarşik sorumlularına ilaveten, Genelkurmay Adli Müşaviri dahil konuyla ilgili diğer makamlar tarafından parafe edilerek, kendilerini resmen sorumlu duruma sokmaları aklın alacağı bir davranış biçimi değildir.
-Sitelerin tamamen kapatılması iddiası-
Iğsız, İrtica ile Mücadele Eylem Planı´nın ortaya çıkmasından sonra yeniden açılması planlanan sitelerin tamamen kapatılması emrini verdiği iddiasına ilişkin de, dava konusu planın 12 Haziran 2009´da bir gazetede yayınlanmasının ardından askeri savcılık tarafından soruşturma yapıldığını ve kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini anımsattı. Ardından yapılan başka bir soruşturmada da kendisini suçlayıcı bir şey bulunamadığını dile getiren Iğsız, sitelerin kapatılması konusunda da, Bana karşı sorumlu olan Harekat Başkanının bilgisi dışında olan bir işlemden benim haberimin olduğunu iddia etmek bir tutarsızlık olup Genelkurmay karargahındaki hayatın olağan akışına aykırıdır. Benim seviyemde görev yapan bir kişinin, devletin bir dairesinin evraklarının imhasında bilgisinin olması, başka bir deyişle zımnen onayının farz ve kabulü, benim akıl ve vicdan ölçülerimin dışında kalmaktadır diye konuştu.
-İlk değilim son da olmayacağım-
İşlemediği suçları kanıtlamasının istendiğini ifade eden Iğsız, tutuklu olarak, yani peşin cezalandırma yöntemiyle yargılandığını söyledi. Neden tutuklu? Çünkü ´kuvvetli suç şüphesi var´ deniyor. Hiçbir hukuki delil yokken, bu ´kuvvetli´ nereden geliyor? diyen Iğsız, Yarın öbür gün,
suçsuzluğum, eğer deliller hukukta hala bir anlam ifade ediyorsa, yargı tarafından da teyit edilecektir. Bu arada, haksız yere kısıtlanan özgürlüğümün, benim ve ailemin üzerinde oluşturulan tahribatın telafisi nasıl olacaktır? Bunun, hukuki ve en az onun kadar önemli vicdani sorumlusu kim olacaktır? Ama galiba, bu duygular içinde olan ilk kişi ben değilim. Görünüşe bakılırsa maalesef son da olmayacağım şeklinde konuştu.
Iğsız, küçük bir doğrunun etrafına yapıştırılmış birçok yalan, yanlış ve çarpıtılmış bilgilerin, kaynağı görünmez bir şekilde medyaya servis edildiğini, maksatlı olan bu yaklaşımla, insan haklarına aykırı olarak kişilerin itibarsızlaştırıldığını ve daha yargı süreci başlamadan kamuoyunda mahkum edildiğini sözlerine ekledi.
Duruşma, Iğsız´ın daha önce alınan ifadelerinin okunmasıyla devam ediyor. ( AA)
MGK´NIN TERÖR DİREKTİFİNİ ANDIÇ SİTELERİNE BAHANE YAPTILAR
18 Ekim 2011 - AK Parti hükümetini yıkmaya yönelik kara propaganda siteleriyle ilgili açılan internet andıcı davasına dün devam edildi. Davanın 36. duruşmasında, sanıklardan Mehmet Eröz´ün, söz konusu siteleri 2006´da MGK´nın talebiyle kurduklarına ilişkin iddiası netliğe kavuştu. Mahkemeye ulaşan Başbakan Tayyip Erdoğan imzalı direktifin ´irtica´ değil, ´bölücü faaliyetler´ kapsamında olduğu ortaya çıktı. Tutuklu sanıklardan emekli Orgeneral Hasan Iğsız da çapraz sorgusunda, soruşturma sürecinde andıç sitelerinin kapatılması yönünde talimat verdiğini kabul etti. Iğsız, savcının yönelttiği Neden?sorusuna cevap veremedi. Dünkü duruşmada söz alan Genelkurmay Adli Müşaviri Hıfzı Çubuklu ise davanın Askerî Yargıtay Başsavcılığı´na gönderilmesini talep etti. Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, kendilerinin görevli olduğunu belirterek talebi yerinde bulmadı.
Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, önceki celsede sanık avukatının talebi doğrultusunda Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Genel Sekreterliği Hukuk Müşavirliği´ne yazılan yazıya cevap verildiğini söyledi. 19 Ocak 2006 tarihli ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan imzalı direktifin mahkemeye ulaştığını belirtti. Eröz´ün avukatı dava konusu kara propaganda sitelerinin MGK kararıyla kurulduğunu gerekçe göstererek mahkemeden bu yönde talepte bulunmuştu. Ancak mahkemeye ulaşan direktifte tehdit olarak ´irtica´nın yer almadığı, sadece ´bölücü faaliyetlerin´ mücadele kapsamına alındığı görüldü. Başkan Özese tarafından okunan direktifin tutanağa dökülmüş halinde, evrakın başlığının ´Bölücü faaliyetlere yönelik eylem planı´ olduğu ifade edildi. Birinci madde ve planın amacının ´Bölücü faaliyetler ile terör örgütü ve destekçilerini etkisiz hale getirmek, meşruiyet kazanmalarını önlemek, yurtiçi ve yurtdışındaki etkilerini ortadan kaldırmak ve bu konuda topyekun mücadelenin oluşumunu sağlamak.´ şeklinde geçtiği belirtildi.
Duruşmada, Genelkurmay Adli Müşaviri Hıfzı Çubuklu söz aldı. Çubuklu, ´olumlu uyuşmazlık´ çıkarılması için mahkemeye sundukları dilekçenin Askerî Yargıtay Başsavcılığı´na gönderilmesini talep etti. Sanıklar ve avukatlarının ısrarı üzerine ara karar veren mahkeme, talebe ilişkin davanın müdahili AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik ve şu anda içişleri bakanı olan İdris Naim Şahin´in aralarında bulunduğu müştekilere görüş sorulmasını kararlaştırdı. Ardından tutuklu sanıklardan emekli Orgeneral Hasan Iğsız´ın çapraz sorgusu yapıldı. Duruşma savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, olay ortaya çıkınca dava konusu internet sitelerinin kapatılması için talimat verip vermediğini sordu. Iğsız, sitelerin ihtiyaten kapatılması için talimat verdiğini kabul etti. Daha sonra soruşturma yapıldığını ve sitelerin 5651 sayılı internet yasası kapsamında düzenlenmesi için de andıcı hazırladığını belirtti. Savcı, daha sonra, İncelemede sakıncalı bir şey mi çıktı ki, siteleri kapattınız? diye sordu. Hasan Iğsız, bu soruyu cevapsız bıraktı.
HİLMİOĞLU´YLA SOSYAL FAALİYETLERDE BULUNDUK
Savcının ikinci Ergenekon davası sanığı Hurşit Tolon´u tanıyıp tanımadığı şeklindeki sorusuna, Tanıyorum. üç kez emrinde çalıştım. Saygı duyarım. İyi tanırım. karşılığını verdi. Malatya´da görevliyken ziyaretinize geldi mi? yönündeki soruyu, Üniversitelere konferansa gelmişti. Beni de ziyaret etti. şeklinde cevapladı. Savcı, daha sonra eski İnönü Üniversitesi rektörü Ergenekon sanıklarından Fatih Hilmioğlu ile ortak faaliyetlerinin olup olmadığını, gecenin geç bir vaktinde onu arayabilecek kadar samimiyeti olup olmadığını sordu. Iğsız, Neden sizi ilgilendiriyor? Sosyal faaliyetlerde birlikte olduk. Özel bir birliktelik değil. dedi. Kabul ettiğiniz ve altında imzanız olan andıcın eklerinde, takip edilen internet siteleri içerisinde AKP yanlısı, Alevi, milliyetçi diye sınıflandırılan siteler var. Bu siteleri takip etmenizin özel bir amacı var mı? sorusu Iğsız´ı kızdırdı. Sanık, soruya tepki göstererek Andıcın içinde böyle bir şey yok, demekle yetindi. Pekgüzel ise sitelerin eklerinde ´EK A´ olarak bu listenin yer aldığını aktardı. ( Zaman)
(17 Ekim 2011, 15:59), son güncel.: (18 Ekim 2011)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
GENELKURMAY´IN PROVOKASYON SİTELERİ YA DA ´İNTERNET ANDICI´ KONULU MANŞETLERİMİZ
ISLAK İMZALI ´İRTİCA İLE MÜCADELE EYLEM PLANI´ YA DA ´AKP ve GÜLEN´İ BİTİRME PLANI´ MANŞETLERİMİZ
İnternet andıcı iddianamesinde arama yap
Islak İmza iddianamesinde arama yap
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde ara
Andıç: Askeri mahkeme talebine ret
Başbakanlık: Andıç siteleri için emir vermedik
Biri yalan uydurdu diğeri dava açtı
Başbuğ konuştu, andıç ve planlar yazıldı
Andıç maillerini atan memurun isyanı
Flaş!!! Subaydan andıç ihbar mektubu
Flaş!!! Subaydan andıç ihbar mektubu
Flaş!!! 2000´deki andıç da bulunamadı
Genelkurmay´ın site andıç yalanına tepkiler artıyor
Başbakanlık: G.kurmay´ın andıcı yalan
Genelkurmay´ın ´internet andıcı´ hazırlanması talimatını görmek için tıklayın