Hopa davası başladı. Sanıkların mahkemenin görevsizlik kararı verip tutuklu sanıkları serbest bırakması yönündeki talebi reddedildi. Artvin´in Hopa ilçesinde 31 Mayıs 2011 tarihinde Başbakan´ın seçim otobüsü, içinde Erdoğan´ın da bulunduğu sırada sol gruplarca taşlanmış, jandarma skandal şekilde olaylara seyirci kalmıştı. Başbakan Erdoğan´ın Hopa mitingi öncesi ve sonrasında çıkan olaylarda bir polis memuru atılan taşlarla ağır yaralanmış, Metin Lokumcu isimli protestocu da iddialara göre polisin kullandığı gazdan etkilenerek kalp krizi geçirmiş ve hayatını kaybetmişti.
09.12. 2011 13:36 Artvin´in Hopa ilçesinde 31 Mayıs 2011 tarihinde Metin Lokumcu´nun hayatını kaybettiği olayların ardından Ankara´daki çıkan olaylarda tutuklanan ve Silahlı terör örgütü üyeliği ile suçlanan 22 tutuklu toplam 28 kişinin yargılanmasına Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi´nde başlandı. Sanık avukatlarından Ayhan Erdoğan´ın mahkemenin görevsizlik kararı verip tutuklu sanıkları serbest bırakması yönündeki talebi reddedildi. Duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları ve sanıkların yakınları katıldı. Ayrıca duruşmayı CHP´den de birçok milletvekili ile Ankara ve İstanbul Barosu´nun temsilcileri takip etti. Tutuklu sanıklar, kar yağışı nedeniyle oluşan trafik yoğunluğuna takıldı. Bu nedenle duruşma yaklaşık bir saat geç başladı. Tutuklu sanıklar mahkeme salonuna alınırken alkışlandı. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Dündar Örsdemir, uyarıda bulunarak durumu zapta geçirdi. Bu sırada bir sanığın annesinin fotoğraf çekmek istemesi üzerine Başkan Örsdemir olaya müdahale etti ve fotoğrafın silinmesini sağladı. Örsdemir, fotoğraf, görüntü ve ses kaydının alınmasının yasak olduğunu hatırlattı. Daha sonra yargılanan sanıkların kimlik tespiti yapıldı. Mahkeme Başkanı Örsdemir, sanıklara su verilmesi için talimat verdi.
Avukatlardan Ayhan Erdoğan, yargılamanın bu mahkemenin görev alanına girmediğini iddia etti. Yapılan eylemin terörle mücadele kapsamına girmeyeceğini savunan Erdoğan, Metin Lokumcu´nun ölümüyle ilgili Türkiye genelinde olduğu gibi bir basın açıklaması yapıldığını ve bunun insani bir açıklama olduğunu, insanım diyen herkesin de katılabileceğini kaydetti. Olayların polisin basın açıklamasına izin vermemesiyle başladığını ileri süren Erdoğan, savcının iddia ettiği gibi terör olayı değil, örgütsel olmayan bir hadise olduğunu iddia etti. Polisin olduğu yerde demokratik haklarını kullananların sanık haline geldiğini iddia eden Erdoğan, polisin Hopa´daki şiddeti örtme çabası olduğunu ileri sürdü. Sol örgütlerin terör örgütü anlamına gelmeyeceğini savunan Erdoğan, solcuların terörist gibi gösterilmeye çalışıldığını iddia etti. İddianameyi kabul etmediklerini vurgulayan Erdoğan, iddianame ile Halk Evleri´ne neredeyse saldırıldığını savundu. Erdoğan, delillerin terör örgütü olarak gösterilmesinin yanlış olduğunu vurguladı. Erdoğan, mahkemenin görevsizlik kararı verip tutuklu sanıkları serbest bırakmasını istedi.
Cumhuriyet Savcısı Hakan Yüksel ise faaliyetlerin terör örgütü adına yapıldığını ve kamu düzenini bozmaya yönelik olduğunu belirtti. Yüksel, görevsizlik talebinin reddedilmesi gerektiğini söyledi.
Duruşmaya kısa bir ara veren mahkeme heyeti, dosyadaki mevcut deliller kapsamında sanıkların üzerine atılı suçların CMK 250-252 maddesi ile terörle mücadele kanunu dikkate alındığında mahkeme görevli olmadığı yönündeki itirazın esas hükümle birlikte temyiz açık olmakla beraber reddine karar verildiğini açıkladı.
İddianame özetle okunduktan sonra sanıklar, savunma yapmaya başladı. (Cihan)
BAŞBAKANDAN SERT TEPKİ: HOPA´YA EŞKİYA İNDİ
Artvin´in Hopa ilçesinde 31 Mayıs 2011 tarihinde Başbakan´ın seçim otobüsü, içinde Erdoğan´ın da bulunduğu sırada sol gruplarca taşlanmış, jandarma skandal şekilde olaylara seyirci kalmıştı. Başbakan Erdoğan´ın Hopa mitingi öncesi ve sonrasında çıkan olaylarda bir polis memuru atılan taşlarla ağır yaralanmış, Metin Lokumcu isimli protestocu da iddialara göre polisin kullandığı gazdan etkilenerek kalp krizi geçirmiş ve hayatını kaybetmişti. Başbakan Erdoğan olayları başlatan gruplara sert tepki göstermiş, Hopa´da yaşanan olaylar hakkında şunları söylemişti:
Ben Hopa´ya eşkiyaların indiğini bilmiyordum. Meğerse eşkiya Hopa´ya da inmiş ve ne yazık ki taşlarla araçlarımıza saldırdılar. CHP´nin devasa bir pankartı yanında, Tek yol sokak, tek yol devrim diyor. Altında ki imza ´halk evleri´ diyor. CHP kimlerle iş tutuyor bilmenizi istiyorum. Bu CHP ve ekibine 12 Haziran´da hesap sormaya var mıyız? Kimler kimlerle el ele dolaşıyor görelim. Bunlar 12 Haziran´da da CHP´si, MHP´si, BDP´si el ele vermediler mi? Hedefte AK Parti var fakat AK Parti kimin şahsında var, milletin şahsında var. Bizim rotamızı çeteler değil millet çizdi
ERZURUM BERAATLA SONUÇLANDI
Olaylar sonrasında Hopa´da gözaltına alınarak Erzurum´a getirilen 31 kişiden 12´si tutuklandı. Erzurum H Tipi Cezaevinde tutulan 12 kişi hakkında, ´terör örgütü üyesi olmak ve propagandası yapmak´, ´kamu malına zarar vermek´, ´görevli memura mukavemet´, ´toplantı ve gösteri yasasına aykırılık´ suçlarından Erzurum Özel Yetkili Mahkemede açılan davada, ´terör´ suçlaması bulunmadığı için yetkisizlik kararı verilerek dosya Hopa Cumhuriyet Başsavcılığı´na gönderildi. Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Rasim Karakullukçu, 11 Ağustos günü hazırladığı iddianameyle 12 tutukludan 7´si hakkında ´terör örgütü propagandası yapmak´ suçundan dava açtı. Özel Yetkili 4´üncü Ağır Ceza Mahkemesi´nde 4.5´ar yıl hapis cezası istemiyle bu suçtan tutuksuz yargılanan Ali Aksu, Erhan Köse, Görgü Demirpençe, İbrahim Aksu, İdris Akbıyık, Önder Öner, Şafak Ustabaş hakim karşısına çıktı.
Davanın ikinci duruşmasında dosya içerisinde bulunan görüntü CD´lerinde sanıkların üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair kesin ve inandırıcı delil bulunmadığına dikkati çeken Cumhuriyet Savcısı Mehmet Bayram, sanıkların terör örgütü propagandası yapmak suçundan ayrı ayrı beraatlarını uygun gördüğünü açıkladı. Cumhuriyet Savcısı Bayram´ın mütalaa üzerine Mustafa Kahya başkanlığındaki Özel Yetkili mahkeme, 7 sanığın da beraatını uygun gördü. Böylece Erzurum Özel Yetkili 4´üncü Ağır Ceza Mahkemesi´nde Hopa olayları ile ilgili olarak dosya kalmadı.
Ankara´daki Hopa protestosu için ise Özel Yetkili Ankara Cumhuriyet Savcısı tarafından hazırlanan iddianame 12 Ekim 2011 tarihinde kabul edildi. İddianamede, sanıkların, ?silahlı terör örgütüne üye olmak, terör örgütünün propagandasını yapmak, görevli memuru kasten yaralama, kamu malına zarar verme, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu´na muhalefet, kamu görevlisine karşı görevini yaptırmamak için direnme ve 6136 sayılı yasaya muhalefet? suçlarından 12 yıl 6 aydan 42 yıl 6 aya kadar değişen oranlarda hapis cezası istemiyle dava açıldı.
İDDİANAME
Ankara´daki Hopa olayları ile ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 28 sanık hakkında hazırladığı iddianame, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesince 12 Ekim 2011´de kabul edilmişti. İddianamede Ozan Sürer, Özgür Atmaca, Çağrı Yılmaz, Uğur Uzunpınar, Tayfun Yıldırım, Can Kaya, Can Türkyılmaz, Uğur Tuna, Nuri Özçelik, Zafer Algül, Hamza Doruk Yıldırım, Hikmet Tanıl, Kadir Aydoğan, Mahir Mansuroğlu, Cüneyt Çakır, Ozan Gündoğdu, Soner Torlak, Göksel Ilgın, Ömür Çağdaş Ersoy, Demet Yılan, Eda Dişkaya, Ferat Konukcu, Sevgi Sönmez, Mehmet Cem Çıplak, Pelin Bayram, Hazal Kangal, Başak Eylül Şan ve Özge Aydın, ´sanık´ olarak yer aldı. Sanıklara, ´silahlı terör örgütüne üye olmak, terör örgütünün propagandasını yapmak, görevli memuru kasten yaralama, kamu malına zarar verme, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa muhalefet, kamu görevlisine karşı görevini yaptırmamak için direnme ve 6136 sayılı yasaya muhalefet´ etmek gibi bir dizi suç yöneltilen iddianamede, büyük çoğunluğu Ankara Emniyet Müdürlüğü Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğünde görev yapan 65 polis de ´müşteki´ olarak gösterildi.
-Ankara´daki Hopa protestosu-
İddianamede, 31 Mayıs 2011´de Artvin´in Hopa ilçesinde AK Parti seçim otobüsüne sol görüşlü kişilerin saldırması sonucunda bir polis memurunun ağır yaralandığı, olaylara müdahale sırasında Metin Lokumcu´nun da kalp krizi neticesinde vefat ettiği kaydedildi. Bu olay sonrasında, çeşitli terör örgütlerince, aynı gün Sakarya Caddesi´nde başlayacak ve AK Parti İl Başkanlığı önüne kadar devam edecek yürüyüş ve basın açıklamasına katılım çağrıları yapıldığı anlatılan iddianamede, aynı akşam Hopa´daki olayları protesto amaçlı olarak, çeşitli marjinal sol gruplar ile terör örgütleri adına faaliyette bulunan oluşumların içerisinde olan kişilerin de katıldığı, bazı sivil toplum kuruluşları, sendikalar ve siyasi partilerin de destek verdiği yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirildiği belirtildi.
Yürüyüş ve basın açıklamasına, ´MLKP terör örgütünün açık alan yapılanması olan Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) ve Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP)´, ´TKP/ML terör örgütünün açık alan yapılanması olan Partizan´, ´THKP/C Direniş Hareketi terör örgütünün açık alan yapılanması olan ODAK´, ´Devrimci Sosyalist İşçi Hareketi (DSİH) terör örgütünün açık alan yapılanması olan Kaldıraç´, ´ÖDP Gençlik Muhalefeti´, ´Halkevleri ve Öğrenci Kolektifleri´, ´Türkiye Komünist Partisi (TKP)´, ´Emekçi Hareket Partisi (EHP)´, ´Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP)´, ´Sosyalist Parti (SP)´ ve ´Toplumsal Özgürlük Platformu (TÖP)´ flamalarını taşıyan yaklaşık 800 kişinin katıldığına yer verildi.
Yürüyüşe geçen grubun ´Katil AKP´ ibaresi yazılı siyah çelenk ve ayrıca pankart açarak, Dr. Mediha Eldem Sokak´taki AK Parti Ankara İl Başkanlığı önüne kadar kanunsuz olarak yürüyüşe geçtikleri bildirilen iddianamede, sloganlar atan topluluktan bazı kişilerin kaldırım taşlarını kırarak, taş topladığı belirtildi. Grup içinden bazı kişilerin, yüzlerini kapamak suretiyle, slogan attığı, herhangi bir basın açıklaması yapmadan, tedbir alan güvenlik güçlerine ve araçlarına taş ve sopalarla saldırdığına yer verilen iddianamede, tüm ikaz ve uyarılara rağmen, grubun güvenlik güçlerine taş ve sopalarla saldırmaya devam etmesi üzerine, kolluk görevlilerinin gaz kullanarak, olaya müdahale ettiği, ardından gruptan bazı kişilerin çeşitli yerlere doğru kaçtığı kaydedildi. Bir süre sonra Ziya Gökalp Caddesi, Kızılay kavşağı ve YKM önünde toplanmaya başlayan şahıslardan, yüzleri kapalı, taş ve sopaları bulunan yaklaşık 200 kişinin, cadde ve kavşağı trafiğe kapatarak, buralardaki resmi polis araçlarına ve çevredeki binalara zarar verdiği, bazı polis memurlarını yaraladıkları bildirildi. Kolluk görevlilerinin müdahalesi sonucunda, grup içindeki bazı kişilerin ÖDP binasına girdiği, bazılarının Kumrular Caddesi´ne doğru kaçtığı, bazı eylemcilerin ise Güvenpark´ta toplanarak slogan attığı ifade edilen iddianamede, ´şüphelilerin gözaltına alınmaları üzerine, çeşitli terör örgütleri adına yayın yapan internet sitelerinde´ yer alan haberlerin çıktılarının da soruşturma dosyasına konulduğu belirtildi.
-Halkevleri ve Öğrenci Kolektifleri-
İddianamede bazı sanıkların üye ve yönetici olarak görev yaptığı Halkevleri ile Öğrenci Kolektiflerinin, ülke gündemine ilişkin konular ile THKP/C terör örgütü kurucusu Mahir Çayan başta olmak üzere, sol terör örgütü kurucularının ve THKP/C içinde faaliyet gösterirken ölen örgüt mensuplarının ölüm yıl dönümlerinde basın açıklaması, yürüyüş, açık hava toplantısı, mezar anması vb. eylem ve etkinlik gerçekleştirdiği kaydedilerek, ´Bahse konu oluşumların, legal görünüm altında gerçekleştirmiş oldukları basın açıklaması, yürüyüş, açık hava toplantısı gibi eylem ve etkinliklerde şiddete başvurarak, kamu malına zarar verdikleri, işgal eylemi yaptıkları ve güvenlik güçlerine saldırmak suretiyle kamuoyunda korku, endişe veya panik yaratarak, Devrimci Gençlik terör örgütünün amacı, ideolojisi ve stratejisi doğrultusunda faaliyet gösterdikleri anlaşılmaktadır´ denildi.
´THKP/C Devrimci Yol Devrimci Gençlik´ örgütünün terör örgütü olduğu konusunda şüphe bulunmadığı ifade edilen iddianamede, sanıkların, ´terör örgütlerinin ideolojileri doğrultusunda, terörün tanımında yer alan şiddet eylemleri içerisinde yer aldıkları, eylemlerinin süreklilik ve çeşitlilik arz ettiği´ belirtildi. İddianamede, ´sanıkların, yasa dışı THKP/C Devrimci Yol Devrimci Gençlik isimli silahlı terör örgütünün bilgi ve istemi içinde, örgüt adına suç işleyerek, örgüt üyesi oldukları kanaatine varıldığı´ bildirildi.
YARGITAY, 7 KİŞİ HAKKINDAKİ BERAAT KARARINI BOZDU
05.08.2013 15:10 Başbakan Recep Tayyip Erdoğan´ın 31 Mayıs 2011 günü Artvin´in Hopa İlçesi´nde düzenlediği mitingin ardından çıkan olaylarda, ´terör örgütü propagandası´ yapmak suçundan 26 Eylül 2011´de Erzurum Özel Yetkili 4´üncü Ağır Ceza Mahkemesi´nde yargılanan 7 kişi hakkında verilen beraat kararı Yargıtay 9´uncu Ceza Dairesi tarafından bozuldu. Cumhuriyet Savcısı Rasim Karakullukçu´nun beraat kararına itirazı üzerine Yargıtay´a gönderilen dosyada, Yargıtay Cumhuriyet savcısıda 7 kişinin cezalandırılmasını istedi. Beraat çıkan dosyada bu kararı bozan Yargıtay´ın suçlu bulduğu Hopa sanıklarını ceza almaktan 3´üncü Yargı Paketi sayesinde kurtuldu. Eylemleri suç sayılmasına rağmen propaganda suçlarının ertelenmesini öngören düzenleme uyarınca yargılanması 3 yıllığına ertelendi.
(09 Aralık 2011), son güncel.: (05 Ağustos 2013)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Düğmeye basıldı: AKP´ye peşpeşe saldırılar
ŞOK!!! Göstericiler taşlıyor jandarma bakıyor
İŞTE O FOTOĞRAFLAR.. GÖRMEK İÇİN TIKLAYIN
Olayları seyreden o komutanlar görevden alındı
2011 seçimleri Ergenekon referandumu
2011 SEÇİM SÜRECİNDE YAŞANAN KIŞKIRTMALAR
2011 Kontrgerilla için ´Kıyamet´ yılı
Seçim ve anayasa Kontrgerilla için ölüm kalım meselesi