Balyoz davasının 79. duruşması görülüyor. Duruşmada tanıkların dinlenmesine devam ediliyor.
28.02.2012 12:38 2003 yılında Birinci Ordu Komutanlığı´nda ´Balyoz´ kod adıyla darbe planlandığı iddiasına ilişkin, Orgeneral Bilgin Balanlı, eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek, eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan ve Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral Abdullah Can Erenoğlu´nun da aralarında bulunduğu 249´u tutuklu 365 sanıklı davanın 79. duruşması görülüyor. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi´nde oluşturulan salonda yapılan duruşmaya, emekli orgeneraller Halil İbrahim Fırtına ve Çetin Doğan, emekli Oramiral Özden Örnek ile MHP´den milletvekili seçilen emekli Korgeneral Engin Alan´ın aralarında bulunduğu tutuklu 186 sanık katıldı. Orgeneral Bilgin Balanlı ve Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok´un aralarında bulunduğu tutuklu 63 sanık ve hakkında yakalama kararı bulunan emekli Orgeneral Ergin Saygun´un katılmadığı duruşmada, başka suçtan tutuklu yargılanan bu davanın tutuksuz sanığı Mehmet Seyfettin Alevcan ve Erdinç Yıldız ile tutuksuz sanık Recep Yavuz da hazır bulundu. İkinci ´Ergenekon´ davası kapsamında tutuklu yargılanan bu davanın tutuksuz sanığı emekli Tuğgeneral Levent Ersöz´ün de aralarında bulunduğu 112 tutuksuz sanık ise duruşmada gelmedi. Savunmaları alınamadığı için hakkında yakalama kararı çıkarılan tutuksuz sanıklar Ahmet Gökhan Rahtuvan ve Ali Göznek de duruşmaya gelmedi. Dünkü duruşmada dinlenilen sivil memur Sevilay Erkani Bulut ve Melek Üçtepe ile aralarında askerlerin de bulunduğu 13 tanık da duruşmaya katıldı.
Duruşmada, mahkeme heyetine başkanlık yapan üye hakim Ali Efendi Peksak, tutuklu sanık Levent Kerim Uçan´ın beynindeki kist nedeniyle GATA´da ameliyat olduğunu, bununla ilgili raporun da Adli Tıp Kurumuna gönderildiğini kaydetti. Sanık avukatlarından Ahmet Koç da, tutuksuz olarak yargılanan müvekkili Erdoğan Koçoğlu´nun Pakistan´da görevlendirildiğine ilişkin Genelkurmay Başkanlığından yazı gönderildiğini belirterek, müvekkilinin çağrıldığında bu göreve gidebileceğine ilişkin mahkemenin bir yazı vermesini istedi.
TANIKMUHAMMET TANJU POSHOR İFADE VERDİ
Duruşmada daha sonra, 1. Ordu Komutanlığında düzenlenen dava konusu plan seminerinin hazırlanmasında görev yapan, plan subayı Albay Muhammet Tanju Poshor´un tanık olarak dinlenilmesine geçildi. Kimlik yoklamasının ardından Mahkeme Başkanı Ali Efendi Peksak, Albay Muhammet Tanju Poshor´un tanık olarak dinleneceğini açıkladı. Akademiden mezun olduktan sonra Kurmay Yüzbaşı rütbesiyle Harekat Başkanlığı´na tayin edildiğini belirten tanık Poshor, burada 11 ay görev yaptığını söyledi. Tanık Poshor, basında yer alan Oraj, Suga, Çarşaf, Tırpan gibi planları, görevi süresince görmediğini ve bilgi sahibi olmadığını açıkladı.
Sivil memurların kullandığı bilgisayar haricinde kendisinin bilgisayarı olmadığını belirten Poshor, dairede bir tane dizüstü bilgisayar bulunduğunu, bu bilgisayarın ise komutana arz ve sunum hazırlarken kullandığını anlattı. Tanık Poshor, Başkan Peksak´ın soruları üzerine dairede bulunan bilgisayarların, karargahtaki bir ağ vasıtasıyla birbirlerine bağlı olduğunu belirterek, Bilgisayarlarda bir arıza olduğunda Ordu Bilgi İşlem (OBİ)´den ağ üzerinden müdahale edilerek arıza tamir edilirdi. Bağlandıklarında masaüstümüzdeki dijital bir belgeyi rahatlıkla görebilirlerdi. dedi. Karanet ağı vasıtasıyla da Tekirdağ´daki bir birliğe bilgisayar ortamında dosya gönderilebildiğini de ifade eden Poshor, Ancak bunlardan tam emin değilim. Öyle olduğunu hatırlıyorum. diye konuştu.
-2. Ordu´nun görev alanı olan Kuzey Irak sorunu da seminere dahil edildi-
Seminer hazırlıklarında, daha önceki tarihlerde gerçekleşmiş seminerlerin bilgi ve verilerinin de kullanılabildiğini belirten Poshor, Mesela 2. Ordu´nun görev alanı içerisinde olmasına rağmen Kuzey Irak sorunu ile ilgili seminer ön çalışması yaptık. Olasılığı En Yüksek Tehlike Senaryosu olarak ele alınan bu sorunla ilgili olarak 2. Ordu´nun bir müdahalesi sözkonusu olur ve birliklerde eksilme yaşanırsa bizim nasıl müdahale edebileceğimiz gibi konular, harp oyunu olarak ele alındı. Hatta bu konu ile ilgili olarak çalışma yapmak üzere Ankara´ya gittim ifadesini kullandı.
Jandarma Komutanlığı´nın 5-7 Mart 2003 tarihinde düzenlenen 1. Ordu Plan seminerine dahil edildiğini belirten Poshor, Kuzey Deniz Saha Komutanlığı´nın dahil edilip edilmediğini hatırlamadığını anlattı.
-Daha önce yapılan plan seminerlerinden faydalandık-
Plan seminerinin ön çalışmalarında rütbesi en düşük subay olarak en çok emek veren subayın kendisi olduğunu belirten Poshor, Seminer sonuç raporunu da kendisinin kaleme aldığını söyledi. Tanık Poshor, 5-7 Mart 2003 tarihinde yapılan dava konusu 1. Ordu Plan seminerinin ön çalışmalarında daha eski tarihlerde yapılan plan seminerlerinin bilgi ve verilerinden de faydalanıldığını söyledi. Üye hakim Murat Üründü, 12 Eylül ile ilgili planlardan faydalandınız mı? diye sordu. Tanık Poshor ise 12 Eylül planından faydalanmadıklarını söyledi.
Kendisine sorulan başka bir soru üzerine tanık Tanju Poshor, kozmik oda ile arşiv odasının farklı yerler olduğunu söyledi. Kozmik odanın çok gizli evrakların saklandığı bir yer olduğunu belirten Poshor, Arşiv odası dediğimiz plan odasında bizim evrakları sakladığımız oda ise kendi evraklarımızı koyduğumuz bir yerdir ve gizlilik derecesinin üzerinde evraklar burada bulunmaz açıklamasını yaptı.
-Tanık Poshor, kozmik odaya girme ve belge alma yetkim vardı-
Kozmik odaya konulacak evrakları hazırlama yetkisine sahip olup olmadığı sorulan Poshor, Benim evrak onaylama yetkim yoktu. Hazırladığım evraklar da onaya ve imzaya çıkardı. diye konuştu. Kozmik odaya girme yetkisinin olduğunu söyleyen Poshor, Ön çalışmasını yaptığımız seminer çalışmasında kullanmak üzere eski tarihli seminer bilgi ve verilerini almak için çok defa girip çıktım oraya. Oradan ancak senet karşılığında belge alınabilirdi. dedi.
-Aytaç Yalman´a brifing verildi-
Dava konusu 19 CD´den ilk 9´unun CD ve CD kabına ait fotoğrafı gösterilen Poshor, bu CD´ler ve kapları üzerindeki yazıların kendisine ya da yazısını tanıdığı bir mesaj arkadaşına ait olup olmadığını hatırlamadığını söyledi. Mahkeme Başkanı Peksak, üzerinde A.Yalman´a verilen 1´inci Ordu Plan Brifingi yazan 8 numaralı CD ile kabını tekrar göstererek üzerindeki yazıların kendisine ait olup olmadığını sordu. Aytaç Yalman´a brifing verdiklerini hatırladığını belirten Poshor, bu yazının da kendisine ait olup olmadığı konusunda kesin bir şey söyleyemeyeceğini iddia etti. ( Cihan)
TANIK AHSEN SÜREN İFADE VERDİ
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen Balyoz davasında dinlenen Tanık Ahsen Süren, tutuklu sanıklardan Orkun Gökalp, Zafer Karataş ve Bülent Tunçay´ı tanıdığını belirtti. Balyoz Planıyla ilgili bilgi sahibi olmadığını söyleyen Süren, 2008 yılında 1. Ordu Komutanlığı Harekat Başkanlığı´na Plan Subayı olarak göreve başladıktan kısa bir süre sonra 20 haftalık bir eğitim için 1. Ordu Komutanlığı´ndan ayrıldığını söyledi.Çalıştığı süre boyunca kendisine ait bir bilgisayarı olmadığını söyleyen tanık Süren, sanık Orgenerel Çetin Doğan´ın, Plan odasında arşive kaldırılan CD´ler var. Sizin döneminizde CD´ler için imha işlemi oldu mu? Bu konuyla ilgili tutanak tutuldu mu? şeklindeki sorusuna, Harici bellekler ve kızaklı diskler 7 kez silindi. Ayrıca Mart 2009 seminerine ait imha işlemi gerçekleştirildi dedi.
TANIK HAKAN GÖKDEN İFADE VERDİ
Tanık Astsubay Hakan Gökden, iddianamede suç tarihi olarak belirtilen 2002-2003 tarihlerinden sonra, 1. Ordu Komutanlığı´na atandığını söyledi. Gökden, 1. Ordu kozmik oda sorumlu subay yardımcısı olarak da 2008 yılında görevlendirildiğini söyledi. Kozmik odanın yeni adının ´Kontrollü evrak bürosu´ olduğunu belirten Gökden, tutuklu sanıklardan Hanefi Yıldırım´ın sorusu üzerine 1980 yılına ait Bayrak Harekat Planı´nın (12 Eylül planı) kozmik oda haricinde bir yerde saklanmasının doğru olmadığını söyledi. Yıldırım´ın, Bayrak Harekat Direktifi´nin (Planının) kozmik odadan çalınmış ya da imha edilmiş olup olmadığı konusunda bilgisi sorulan tanık Gökden, kozmik odada böyle bir plan olduğundan ya da imha edildiğinden bilgisi olmadığını açıkladı.
Tanık Gökden, Kozmik odada bulunan evraklar, talimat gereği 10 yıl saklanırdı. Daha sonra da tutanak ile imha edilirdi. Bir evrakın imhası ise bize yazıyla bildirilir, biz de imha ederiz. Bu imha tutanakları da 10 yıl saklanır ve aynı şekilde 10 yıl sonra başka bir tutanak ile imha edilirdi. şeklinde konuştu. Hanefi Yıldırım´ın, O zaman Bayrak Harekat Planı, kozmik odadan çalındı diyebilir miyiz? diye sordu. Tanık Gökden ise Bunu bilemem ki. cevabını verdi.
Avukat Celal Ülgen´in sorusu üzerine tanık Hakan Gökden, plan seminerini içeren CD´lerin kozmik odada saklanması gerektiğini belirterek, Ancak göreve geldiğimde böyle bir CD konulduğunu görmedim. dedi. Bu sırada araya giren Mahkeme Başkanı Ali Efendi Peksak, Bu CD´lerin gizlilik derecesi yok muydu? diye sordu. Tanık Gökden´in, Vardı. cevabı üzerine Peksak, Çok gizli derecesine sahip değil de sadece Gizli derecesine sahipse de orada saklanır mı? diye sordu. Tanık Gökden ise CD´lere Gizli derecesi verilmiş olabileceğini ancak içeriğinin çok gizli bilgiler içerebileceğini söyledi. ( Cihan)
-Tanıkların ifade verme işlemi tamamlandı-
Balyoz davasında plan semineri ile ilgili çalışmalarda bulunan personelin tanık olarak dinlenilmelerinin tamamlanması ardından 6 Aralık 2010 tarihinde Gölcük Donanma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğü İstihbarat Kısım Amirliğine ait odada yapılan aramaya ilişkin tanıkların dinlenilmesine geçildi.
GÖLCÜK DAVASININ TUTUKLU SANIĞI BEHÇET ALTUNTAŞ TANIK OLARAK İFADE VERDİ
İlk olarak İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ´Gölcük Donanma Komutanlığında ele geçirilen belgelere´ ilişkin davada tutuklu yargılanan Behçet Altıntaş kürsüye alındı. İstihbarat ve Güvenlik Şube Müdürü olarak çalıştığını belirten Altıntaş, arama sırasında da görevli olduğunu ve aramaya refakat ettiğini aktardı. Göreve başladıktan sonra, başka bir birimde tadilat çalışması yapılırken binanın zeminin yükseltildiğini ifade eden Altıntaş, bu bölümün arşiv olarak kullanıldığını söyledi. Dolap yetersizliği nedeniyle imha edilecek evrakların buraya konulduğunu söyleyen Altıntaş şöyle devam etti:
-´Belgelerin 2010 Ekim başında zemin altına konulduğu söylendi´-
2010 Ekim ayında Binbaşı Kemalettin Yakar tarafından bazı malzemelerin zemine konulduğu söylendi. Durumu kurmay başkanına aktarınca bana içeriklerini bilip bilmediğimi sordu. Bilmediğimi söyledim. Kemalettin Binbaşının casuslukla ilgili internette adının geçtiğini belirterek, ´Şimdi imha edilmesin. Kemalettin Yakar geldikten sonra yaparsınız´ dedi. Biz bu konuşmayı 29 Kasım´da yaptık. Ben bu malzemelerin orada olduğunu duyunca Kemalettin Yakar´a almasını söyledim.
Diğer yandan mahkeme salonun izleyicilerin girdiği kapılarına jandarma tarafından tutuklu sanıklar ile sanık yakınlarının görüşme taleplerine ilişkin yazı bir asıldı. Bazı tutuklu sanıkların duruşmaya gelen yakınları ile görüşme talebinin bulunduğu bildirilen yazıda, bu talebin mevcut düzenlemelere aykırı olduğu belirtildi. 8 Mart 2012 tarihli Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Cengiz Gürler imzalı yazıda Jandarma Genel Komutanlığı Ceza İnfaz Kurumları ve tutukevi Dış koruması ile sevk ve nakil hizmetleri yönergesinin 66. Maddesinin 2. Fıkrasında Hükümlü ve tutukluların gerek yolda gerek adliyede başkalarıyla görüşmeleri ve bir şey alıp vermelerine izin verilmez ifadeleri yer aldı.
Öte yandan, mahkeme salonun izleyicilerin girdiği kapılarına jandarma tarafından tutuklu sanıklar ile sanık yakınlarının görüşme taleplerine ilişkin açıklama içerikli bir yazı asıldı. Bazı tutuklu sanıkların duruşmaya gelen yakınları ile görüşme için talepte bulundukları belirtilen yazıda bu talebin mevcut düzenlemelere aykırı olduğu kaydedildi. 8 Mart 2012 tarihli Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Cengiz Gürler imzalı yazıda Jandarma Genel Komutanlığı Ceza İnfaz Kurumları ve tutukevi Dış koruması ile sevk ve nakil hizmetleri yönergesinin 66. Maddesinin 2. Fıkrasında Hükümlü ve tutukluların gerek yolda gerek adliyede başkalarıyla görüşmeleri ve bir şey alıp vermelerine izin verilmez ifadeleri yer aldı. ( Cihan)
-Balyoz duruşması 1 Mart Perşembe´ye ertelendi-
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, Behçet Altıntaş´ın ardından, 2010 yılında Gölcük Donanma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğünde görev yapan Ogün Güren tanık olarak dinlendi. Mahkeme heyetine başkanlık yapan üye hakim Ali Efendi Peksak, duruşmayı 1 Mart Perşembe gününe ertelediklerini belirterek, o gün yapılacak duruşmada Adil Yörük, Birol Berber, Mehmet Emin Baylak, Mustafa Özdemir ve Salih Koşmaz´ın tanık olarak dinlenileceğini söyledi. Peksak, bugün ifadeleri alınan Behçet Altıntaş ve Ogün Güren´in de aynı konuyla ilgili olduğu için duruşmada hazır edilmelerine karar verdi. ( AA)
ÇETİN DOĞAN DURUŞMALARDAKİ SÖZLERİ NEDENİYLE İFADE VERDİ
29.02.2012 14:14 Balyoz davasının bir numaralı tutuklu sanığı eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan, 17 Ocak tarihinde görülen duruşmada yaptığı konuşmada sarf ettiği sözler nedeniyle Silivri Cumhuriyet Savcılığı´nda ifade verdi.Balyoz davasının görüldüğü İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi, konuşması sırasında Çetin Doğan´ın, Terörle Mücadele Şubesi, terör üretme merkezi haline gelmiştir. şeklindeki sözleri nedeniyle hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Soruşturmayı yürüten Silivri Cumhuriyet Savcısı Burhanettin Öztürk´ün talimatı ile Çetin Doğan, tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi´nden görevliler tarafından Silivri Adliyesi´ne getirildi. Saat 09.20´de adliyeye gelen Doğan, 11.45´e kadar adliyede kaldı.
Çetin Doğan´ın, yaklaşık 2,5 saat savcının odasında ifade için kaldığını belirten avukatı Celal Ülgen, müvekkili Çetin Doğan´ın duruşmada sarf ettiği sözler nedeniyle hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu hatırlattı. Silivri Adliyesi önünde Cihan Haber Ajansı´nın sorularını cevaplayan avukat Ülgen, Bizim görüşümüze göre savunma hakkı kutsaldır. Savunma sırasında sarf edilen sözler, incitici, ürkütücü, şaşırtıcı olabilir. Bunların hoşgörü ile karşılanması gerekir. Kaldı ki Çetin Doğan paşa, sarf ettiği sözleri söylerken bir teşbih, bir benzetme yapmıştı. Terörle mücadele ana amacı olan bir şube müdürlüğünün, hazırladığı fezlekelerle adeta terör örgütü üretir duruma geldiğini söylemişti. Buradaki benzetme, kendisi ve arkadaşlarıyla ilgili haksız ve hukuka aykırı elde edilen delillerin kullanılması biçimiydi, bunu eleştirmişti. Bunlara cevap vermek için buradaydık. dedi. Avukat Ülgen, incelemenin tamamlanmasının ardından da bir dava açılıp açılmayacağı veya takipsizlik kararı verilip verilmeyeceği konusunun netlik kazanacağını söyledi. ( Cihan)
(28 Şubat 2012), son güncel.: (29 Şubat 2012)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
BALYOZ PLANI VE DAVASIYLA İLGİLİ MANŞETLERİMİZ
1. Balyoz iddianamesinde ara
2. Balyoz iddianamesinde ara
3. Balyoz iddianamesinde ara
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap
GÖLCÜK İDDİANAMESİNDE ARAMA YAP
Flaş!!! Donanma´da arama: 10 çuval belge