Eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay´ın da aralarında bulunduğu 11 sanığın ´Ergenekon davası ve soruşturmasını etkilemeye teşebbüs ettikleri´ iddiasıyla yargılanmasına başlandı. Avukatların görevsizlik ve bazı sanıklar yönünden yargılamanın durdurulması talepleri reddedildi.
21.03.2012 10:25 Eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay´ın da aralarında bulunduğu 11 tutuksuz sanığın Ergenekon soruşturması ve davasını etkilemeye teşebbüs ettikleri iddiasıyla yargılanmasına başlandı. İddianamede Seyfi Oktay´ın, silahlı örgüte üye olmak, hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek, yargı görevini yapanı etkilemeye teşebbüs etmek ve adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs etmek suçlarından 10 yıl 9 ay ila 26,5yıl arasında hapis cezasına çarptırılması isteniyor. Duruşmaya tutuksuz sanıklar eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay, İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Cengiz´in de aralarında bulunduğu 10 tutuksuz sanık katıldı. Tutuksuz sanıklardan Şehriban Atasagun ise duruşmaya katılmadı. İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesince Çağlayan´daki İstanbul Adalet Sarayı´nın en büyük duruşma salonu olan 1. Ağır Ceza Mahkemesi duruşma salonunda görülen duruşmada sanıkların kimlik tespiti yapılıyor.
GÖREVSİZLİK TALEBİ REDDEDİLDİ
Duruşmada, kimlik tespitinin ardından avukatlar söz aldı. Sanık Seyfi Oktay´ın avukatı, iddia edilen örgütün bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesini talep etti. Oktay´ın avukatı müvekkili ve avukat olan sanıklar için soruşturmada Adalet Bakanlığı´ndan izin alınmadığı gerekçesiyle bu sanıklar yönünden yargılamanın durdurulmasını da istedi. Bu talep üzerine mahkeme duruşmaya ara verdi. Aranın ardından kararı açıklayan mahkeme başkanı Ali Alçık, davanın niteliği, iddianamedeki suçlamalar göz önünde bulundurularak şu aşamada görevsizlik talebinin reddedildiğini söyledi. Başkan Alçık, CMK 251. maddeye göre bakanlıktan izin alınmadan doğrudan soruşturma yapılabileceği gerekçesiyle Oktay ve avukat olan sanıklar yönünden yargılamanın durdurulması talebinin de oy birliği ile reddedildiğini kaydetti.
-TRT spikerleri iddianameyi okuyor-
Kararları açıklayan mahkeme başkanı, iddianamenin okunmasına başlanacağını söyledi. Avukatlar iddianamenin okunmaması talebinde bulundu. Ancak mahkeme başkanı Alçık, iddianamenin okunmasının yasal olarak zorunlu olduğu gerekçesiyle okunacağını belirtti. Duruşmada 251 sayfalık iddianamenin iki TRT spikeri tarafından okunmasına başlandı.
-Seyfi Oktay iddianamenin okunmasını beklemeden adliyeden ayrıldı-
İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi´de, bugün başlayan davanın ilk duruşmasında iddianamenin okunmasına devam ediliyor. Duruşmaya verilen öğle arasından sonra tutuksuz yargılanan eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay adliyeden ayrıldı. Adliye çıkışında basın mensuplarının sorularını cevaplayan Oktay, iddianamenin okunmaya devam edildiğini söyledi. Oktay, İçeriğini çok iyi bildiğiniz iddianame okunuyor. Yeni bir şey yok. Çarşaf çarşaf basında yer aldı iddianame zaten. A´sından Z´sine kadar, benden fazla basın biliyor. Şimdi o okunuyor. Daha sonraki aşamada savunmamızı yaparken, biz de görüşlerimizi ifade edeceğiz. dedi. Avukatların yaptığı görevsizlik talebinin mahkeme tarafından reddedilmesi hatırlatılan Oktay, Çok doğal. Bir haktı, talepti. Reddedilmesi mahkemenin takdiri. ifadelerini kullandı.
-İddianame 61. sayfaya kadar okundu-
Duruşmada, TRT tarafından görevlendirilen spikerler Ömer Faruk Zora ve Hakan Kıra tarafından dönüşümlü olarak okunan 251 sayfalık iddianamenin 61. sayfasına gelindi. Mahkeme heyeti, iddianamenin okunmasına ara vererek, duruşmayı yarına erteledi.
-Duruşmadan notlar-
Duruşmayı CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner, CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer, İzmir Milletvekili Erdal Aksünger ve Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özbolat´ın da bulunduğu çok sayıda CHP milletvekili de izliyor. Adliye girişinde basın mensuplarına konuşan CHP eski Milletvekili Ercan Karakaş, Dava ile ilgili geldim. Seyfi Oktay eski bir adalet bakanımız. Bağımsız bir yargı kurulsun diye bakanlığında çok çalıştı. Kendisinin ben herhangi bir darbe girişimiyle, darbe olayıyla ilgisi olacağını düşünmüyorum. Ama maalesef kendisi bugün yargı önüne çıkıyor. Bütün muhalif insanlara, muhalif unsurlara karşı baskı var. Yargı bağımsızlığı, yargı reformu için çok uğraşan bir insan eminim ki bu davadan da birşey çıkmayacaktır dedi.
CHP milletvekili Musa Çam ise, Seyfi Oktay ile ilgili açılan davayı izlemeye ve kendisiyle dayanışma içerisinde bulunmak için bugün buradayız. Türkiye´de 10 yıllık AKP iktidarı döneminde yargının nasıl kuşatıldığını ve ne hale geldiğinin açık bir göstergesinin eski Adaletin Bakanının yargılanmasıyla görüyoruz. Danıştay 1. Dairesinin üyelerinin değiştirilmesi ile birlikte tamamen bir arka bahçe oluşturulmaya çalıştığını görüyoruz. Umuyoruz ki yine Türkiye´de yargıçların olduğu düşünüyoruz ve bugün Seyfi Oktay´ın beraat kararının çıkmasını bekliyoruz. Seyfi Oktay Türkiye demokrasi hareketine önemli katkıları olan bir arkadaşımızdır. Hem duyarlı olan hem de partili arkadaşlarımızın bu davanın izlemesiyle ilgili görüşleri var. Bu çerçevede içeride arkadaşlarımız Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer, İzmir Milletvekili Erdal Aksünger, Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özbolat ve birçok milletvekili arkadaşımız var. Burada dayanışma içinde olmamız gerekiyor diye konuştu.
Bu arada salonun küçük olması ve mahkeme başkanının ayakta izleyici istememesi nedeniyle duruşmaya sadece Anadolu Ajansı muhabiri alındı. Bir süre sonra ise diğer ajanslar da ısrar üzerine duruşmaya alındı.
Adliye çıkışında gazetecilere açıklama yapan CHP İstanbul milletvekili Ali Özgündüz, Seyfi Oktay´ın bakan olduğu dönemde savcılara, yargıçlara herhangi bir etkilemede bulunmadığını savunarak, Oktay´ın görevi bittikten sonra yaptığı bir takım görüşmelerden dolayı yargılanmasının, bu davanın nasıl siyasi bir dava olduğunu göstergesi olduğunu iddia etti. Özgündüz, ´Herkesin bildiği ama söylemediği bir şeyi söyleyeceğim. Sayın Seyfi Oktay meşhur Sivas davasına konu olan olayı Adalet Bakanı olarak aydınlattığı için hakkında bu dava açılmıştır´ ifadelerini kullandı. ( DHA, Cihan, AA)
İDDİANAMEDEN
İddianamede, Mehmet Seyfi Oktay´ın ´Ergenekon silahlı terör örgütünün yargı yapılanması ve yargıya müdahale alanında faaliyetler yürüttüğü´ belirtiliyor.Mevcut soruşturma evrakına göre Oktay´ın, soruşturmaya konu diğer şüphelilerin de faaliyet yürüttükleri örgütün yargı yapılanması içerisindeki hücreden sorumlu konumda olduğu, bu faaliyetlerinin yanı sıra devam eden davalara müdahale, davaların seyrinin değiştirilmesi ve dava takip işlerinden sorumlu bulunduğunun anlaşıldığı belirtilen iddianamede, ele geçirilen delillerden, Oktay´ın şüpheliler Tülay Bekar, Ali Hadi Emre ve Kudbedin Kaya ile birlikte önceden belirlenen örgüt stratejisi doğrultusunda ´Ergenekon silahlı terör örgütü´ davasının görüldüğü dönemin İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı K.Ş´yi etki altına alıp yönlendirdiği öne sürülüyor.
-Davalara müdahale girişimleri-
Şüphelilerin, söz konusu mahkemenin tahliyelerle ilgili itirazların değerlendirildiği İstanbul 10 ve 14. ağır ceza mahkemelerine yönelik de faaliyetler yürüttüğü kaydedilen iddianamede, bu kapsamda mahkeme başkanları E.C. ve Z.B´nin geçirdikleri adli soruşturmalardan kurtulmaları için Oktay´ın, dönemin HSYK Başkan Vekili K.Ö´den 2 kez randevu aldığı, mahkeme başkanlarının Ankara´ya götürülmesini de şüpheliler Kudbedin Kaya ve Ali Hadi Emre´nin organize ettiği, telefon görüşmelerine göre bu kişilerin soruşturmalardan kurtulmalarının sağlanarak, örgüt amaçları doğrultusunda kararlar vermelerinin sağlanmasının hedeflendiğinin anlaşıldığı anlatılıyor.
Oktay´ın dosyada mevcut birçok görüşmesi ve şüphelinin ikametlerinden ele geçirilen belgelerde, başta hakim ve savcılar olmak üzere birçok adliye personeli alımı için düzenlenen sınavlar ile adliye personellerinin yer değişikliği atamalarıyla ilgili referans notlarının bulunduğu anlatılan iddianamede, yine aynı notlar içerisinde aralarında Yargıtay ve Danıştay gibi yüksek mahkemelerin de bulunduğu birçok mahkemede görülmekte olan çeşitli davalara müdahale edilmesi ile ilgili çok sayıda referans notlarının yazılı olduğunun tespit edildiği kaydediliyor.
İddianamede, Oktay´ın bir dönem Adalet Bakanı olarak kamu görevlisi olduğu, görevinin verdiği yetkiyi kötüye kullanarak, adli camiada yer alan birçok şahsın kişisel verilerini, kişilerin siyasi, felsefi veya dini görüşlerine, ırki kökenlerine ilişkin belgelerini kişisel veri olarak kaydettiği öne sürülüyor.
-Duygusal yakınlık iddiası-
Sanık Tülay Bekar´ın diğer sanıklar Mehmet Seyfi Oktay, Mehmet Cengiz, Kudbedin Kaya, Ali Hadi Emre, Canfer Balçık, Sefa Altıoğlu ve Hüseyin Yıldırım ile birlikte ´Ergenekon silahlı terör örgütü´nün yargı yapılanması içinde aktif olarak görev aldığı belirtilen iddianamede, toplanan delillerin değerlendirilmesine göre Bekar´ın ´Ergenekon silahlı terör örgütü´nün yargı yapılanması içerisinde, avukat olmasının da verdiği hukuki görünümlü geniş hareket alanıyla aktif olarak görev aldığı kaydediliyor.
İddianamede, Bekar´ın kendisine örgüt tarafından verilen görev gereği, ´Ergenekon´ davasına bakan dönemin İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı K.Ş. ile duygusal yakınlık kurduğu ve bu şekilde ´Ergenekon´ davasını yönlendirmeye çalıştığı, bazı tutuklu sanıkların tahliyesi konusunda girişimde bulunduğu ve başkan K.Ş´yi davadan çekilerek kamuoyu oluşturmak ve yargılamayı yapan heyeti tartışılır hale getirmek için basın açıklaması yapmaya zorladığının belirlendiği anlatılıyor.
Sanıklar arasındaki ilişkinin tamamen örgütün menfaatlerinin korunması amacıyla sürdürüldüğünün anlaşıldığı belirtilen iddianamede, sanıkların ´Ergenekon silahlı terör örgütü´ adına yüksek yargı da dahil birçok hakim ve savcının tayininden terfisine, disiplin cezalarının kaldırılmasına kadar yapılan çalışmalarla, HSYK üyeleriyle birçok hakim ve savcıyı görüştürüp daha sonra da kendilerine bağımlı hale getirip örgüt adına kullanmayı amaçladıklarının anlaşıldığı kaydediliyor.
İddianamede, Seyfi Oktay ile diğer şüpheliler arasında mahkeme başkanı K.Ş´yi etkileme faaliyetleri, bazı sanıkların tahliye edilmesi çalışmaları konusunda yapılan telefon konuşmalarına da yer veriliyor.
-Ceza istemleri-
Oktay´ın ´silahlı örgüte üye olmak´, ´hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek´, ´yargı görevini yapanı etkilemeye teşebbüs etmek´ ve ´adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs etmek´ suçlarından 10 yıl 9 ay ila 26,5 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması istenen iddianamede, diğer sanıklar Tülay Bekar, Ali Hadi Emre, Mehmet Cengiz, Kudbedin Kaya, Canfer Balçık ve Hüseyin Yıldırım´ın da ´silahlı örgüte üye olmak´, ´yargı görevini yapanı etkilemeye teşebbüs etmek´ ve ´adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs etmek´ suçlarından 10 ila 22´şer yıl arasında hapis cezasına çarptırılmaları öngörülüyor. Sefa Altıoğlu, Şehriban Nihan Atasagun, Ali Haberal, Erkan Bülent Haberal´ın, ´Ergenekon silahlı terör örgütü´nün hiyerarşik yapısına dahil olmamakla birlikte, örgüt adına suç işledikleri belirtilen iddianamede, bu şüphelilerin de 10 ila 22´şer yıl arasında hapis cezasına çarptırılmaları isteniyor.
(21 Mart 2012, 10:25)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Seyfi Oktay´ın Ergenekon davası için yargıyı etkileme girişimleri soruşturması manşetlerimiz
İŞTE SEYFİ OKTAY İDDİANAMESİNİN TAM METNİ
Ergenekon soruşturmasını/davasını akamete uğratma girişimleri
Kontrgerilla´nın yargıdaki örgütlenmesi
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap