Gölcük belgeleri davasına 4. duruşmayla devam ediliyor. Duruşmada Koramiral Kadir Sağdıç savunma yaptı. Ardından Albay Ali Türkşen´in savunmasına geçildi. duruşmada ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, bu davayla Poyrazköy´de ele geçirilen mühimmata ilişkin dava sanıklarının beyanlarının birbirini etkilemesi ve dava konusu olan olaylarla ilgili hukuki ve fiili irtibat bulunmasını göz önüne alarak davaların birleştirilmesine hükmetti. Mahkemenin bu kararıyla, Gölcük´te ele geçirilen belgelere ilişkin davanın sanıkları bundan sonra 71 sanığın yargılandığı Poyrazköy´de bulunan mühimmat davası kapsamında yargılanacak.
09.04.2012 14:15 Koramiral Kadir Sağdıç´ın da aralarında bulunduğu 5´i tutuklu 10 sanığın, Gölcük Donanma Komutanlığı´nda ele geçirilen belgelere ilişkin yargılandığı davanın 4. duruşması başladı.İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi´ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Kemalettin Yakar, Behçet Altıntaş, Mehmet Cem Çağlar, Erdinç Yıldız ve Hüseyin Hançer ile bu davanın tutuksuz, ´Balyoz Planı´ davasının tutuklu sanıkları Koramiral Kadir Sağdıç ve Albay Ali Türkşen katıldı. Tutuksuz sanıklardan astsubaylar Halil Cura ve İsmail Bak da duruşmada hazır bulundu.
KADİR SAĞDIÇ´IN SAVUNMASI
Görüntülü ve sesli kayıt alınarak yapılan duruşmada, savunma yapan Koramiral Kadir Sağdıç, Türk Silahlı Kuvvetleri´ne (TSK) yaptığı 40 yıllık hizmetten sonra, kendilerine yönelik yapılan komploları mahkemede anlatmanın da görevlerinin arasına girmiş olduğunu söyledi. Bu davalarda yargılanırken geride içi kan ağlayan asker arkadaşlarını bıraktıklarını belirten Sağdıç, ´Benim hakkımda 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteyen savcılar, bu dava açılırken ifademi dahi almadı. Böyle bir şey nerede görülmüştür? İddianame eksik ve tutarsızdır. Polis fezlekesiyle hazırlanmıştır´ dedi. Bu davayla aynı iddia ve suçlamaların olduğu başka kamu davalarında da sanık olduğunu ve yasal engel olmasına rağmen aynı iddialara ilişkin mükerrer şekilde bu mahkemede de yargılandığı belirten Sağdıç, bu davaya konu ele geçirilen belgelerin, ek delil olarak yargılandığı ´Poyrazköy´de ele geçirilen mühimmata ilişkin dava´ya da gönderilmesi gerektiğini ifade etti.´Şüphelilerle ilgili, ne belge, ne de imza hiçbir delil yok. Sadece dijital sahtekarlık var´ ifadesini kullanan Sağdıç, Türkiye´nin bu gibi davalar nedeniyle, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi´ne aykırılıktan dolayı sıralama olarak çok gerilere düştüğünü buna kimsenin hakkı olmadığını söyledi.
Mahkeme heyetine yönelik, ´Haksızlığa ve adaletsizliğe sessiz kalmayın´ diyen Sağdıç, mahkemeye daha önce taleplerde bulunmalarına rağmen seslerini duyuramadıklarını ve hakkındaki hiçbir iddiayı kabul etmediğini kaydetti. Avukatının bilgisayarı yardımıyla mahkeme duvarına yansıtılan görüntülerle savunmasına devam eden Sağdıç, iddianamede aleyhlerine delil olarak kullanılan ´Kafes Operasyonu Eylem Planı´ başlıklı bir belgedeki yazıların emekli Koramiral Feyyaz Öğütçü´ye ait olduğunun belirtilmesine rağmen, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Kriminal Laboratuvarı´ndan alınan bir tespit tutanağına göre Öğütçü´nün el yazı örnekleriyle bu belgedeki yazı karakterlerinin uyuşmadığının belirtildiğini söyledi.Sağdıç, bu tespit tutanağının emniyet tarafından özellikle iddianamenin yazılmasına kadar bekletildiğini ve bu davayla ilgili iddianame yazıldıktan sonra savcılığa gönderildiğini savunarak, söz konusu belgenin lehlerine dava dosyasına girmesi gerektiğini ve bu tespit tutanağını da ´Kafes eylem planı´ davasının açılmasından 10 ay sonra ancak delil klasörlerinde görebildiklerini anlattı.
Savcılık, emniyet ve yandaş basın ilişkilerinin kendisinde mağduriyet ve travma yarattığını anlatan Sağdıç, şunları kaydetti: ´O dönem basın nasıl olur da benim hakkımda daha tespit tutanağı oluşturulmadan suçlayıcı haberler yapabilir? Ben o dönem, 16 bin kişinin komutanı, Güney Deniz Saha komutanıydım. Benim 700 bin kişilik ordum var. Bu haberleri nasıl yapıp Türk milletine yalan söylerler. Bunlar, tespit tutanağından önce basına servis edildi. Bununla ilgili açılan davalarımız, suç duyurularımız var´ diye konuştu.
Delillerin komplo olduğunu savunan Sağdıç, bu davada iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapsinin istendiğini hatırlattı. İmralı´daki terörist başının koşullarının iyileştirilmeye çalışılırken, kendilerinin kötü duruma düşürüldüğünü ileri süren Sağdıç, Bu iddianamede benimle birlikte 5 asker, hükümeti ve TBMM´yi yıkmakla suçlanıyoruz. Biz beş kişi bunu yapacağız ve kimsenin haberi olmayacak. diye konuştu.
Sağdıç´tan sonra söz alan Sağdıç´ın avukatı Hüseyin Ersöz, Ocak ayındaki duruşmada görevsizlik talebinde bulunduklarını ve bunun reddedildiğini hatırlattı. Aynı duruşmada dosyanın onaylı örneğinin uyuşmazlık yasası gereği Askeri Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı´na gönderilmesini talep ettiklerini belirten Ersöz, bu konuda bir karar verilmediğini, aynı talebi tekrarladıklarını kaydetti. Dosya kapsamındaki harddisk ve belgeler ile ilgili bilirkişi incelemesi yapılmasını isteyen Ersöz, Gölcük´te yapılan aramalar sonrasında Poyrazköy´de mühimmat bulanan kazının görüntülerinin kendilerine verilmesini de talep etti.
ALİ TÜRKŞEN´İN SAVUNMASI
İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen davada Koramiral Kadir Sağdıç´ın ardından Balyoz davasından tutuklu sanık Albay Ali Türkşen savunma yaptı. İncirtepe´de çıkan lav silahlarına, emniyetin test etmeden kullanılabilir raporu verdiğini hatırlatan Albay Türkşen, Aynı yerden çıkan mermiler test edilirken neden lavlar test edilmedi? Çünkü test etseler görecekler ki, hiçbiri ateşlemeyecek. Zaten raf ömrünün üstünden geçmiş 2 yıl. Elektrik düzenekli şey suyun içinden çıkınca ateşler mi? Ateşlemez. Neden test etmediniz? Yoksa ateşlememesinden mi korktunuz? dedi.
Geçen duruşmada mahkeme başkanının Bize güvenin sözlerine vurgu yapan Türkşen, O gün size güvendiğimi söylemiştim. Avukat Celal Ülgen ise güvenmediğini söylemişti. Siz de ´Soruşturmanın genişletilmesini istiyorsanız, taleplerinizi yazın verin´ dediniz. 26 sayfa talep yazdık size. Allah için birini kabul etmemişsiniz. Sözümü geri alıyorum ve artık ben de size güvenmiyorum dedi.
Albay Türkşen daha sonra yazılı savunmasını da mahkemeye sundu. Yazılı savunmayı gören üye hakim Mehmet Hamzaçebi, Ali Türkşen savunmanızı imzalamamışsın dedi. Hakimin bu sözlerine tepki gösteren Türkşen, Savunmamı imzalamıyorum. Çünkü siz beni imzasız belgeler yüzünden yargılıyorsunuz. İster kabul edin ister etmeyin, imzalamıyorum diye yanıt verdi. ( DHA)
-Ceza istemleri-
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, tutuksuz sanıklar Kadir Sağdıç, Ali Türkşen, Halil Cura ve İsmail Bak´ın, ´cebir ve şiddet kullanarak, TBMM´yi ortadan kaldırmaya, kısmen veya tamamen görevlerini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek´ ve ´cebir ve şiddet kullanarak, yürütme organını ortadan kaldırmaya, kısmen veya tamamen görevlerini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek´ suçlarından 2´şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.
Bu sanıkların ayrıca ´izinsiz tehlikeli madde bulundurmak´ ve ´6136 sayılı Ateşli Silahlar Kanunu´na muhalefet etmek´ suçlarından 14 ile 30´ar yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları istenen iddianamede, tutuklu sanık Hüseyin Hançer´in de ´cebir ve şiddet kullanarak, TBMM´yi ortadan kaldırmaya, kısmen veya tamamen görevlerini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek´ ve ´cebir ve şiddet kullanarak, yürütme organını ortadan kaldırmaya, kısmen veya tamamen görevlerini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek´ suçlarından 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması öngörülüyor.
İddianamede, Hançer´in ayrıca ´Ergenekon silahlı terör örgütüyle doğrudan bağlantılı olarak Kafes Operasyonu Eylem Planı´nı hayata geçirmek üzere faaliyet yürüten yasa dışı örgütlenmenin üyesi olmak´, ´izinsiz, tehlikeli madde bulundurmak´ ve ´6136 sayılı Ateşli Silahlar Kanunu´na muhalefet etmek´ suçlarından 21,5 yıldan 45 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.
Tutuklu sanık Kemalettin Yakar´ın ´Ergenekon silahlı terör örgütüne üye olmak´, ´suç işlemeye tahrik etmek´, ´kişisel verileri kaydetmek´ suçlarından 9 yıldan 27 yıla kadar, diğer tutuklu sanıklar Behçet Altıntaş, Mehmet Cem Çağlar ve Erdinç Yıldız´ın ise ´Ergenekon silahlı terör örgütüne yardım etmek´ suçundan 7,5 yıldan 15´er yıla kadar hapisleri istenen iddianamede, Tanju Veli Aydın´ın da ´suç işlemeye tahrik´ ve ´kişisel verileri kaydetmek´ suçlarından 1 yıldan 8 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması öngörülüyor.
GÖLCÜK VE POYRAZKÖY DAVALARI BİRLEŞTİRİLDİ
09.04.2012 21:27 İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi´nce görülen Gölcük´te ele geçirilen belgelere ilişkin 5´i tutuklu 10 sanığın yargılandığı dava, aynı mahkemece görülen Poyrazköy´de ele geçirilen mühimmat davası dosyasıyla birleştirildi.İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi´ndeki duruşmada ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, bu davayla Poyrazköy´de ele geçirilen mühimmata ilişkin dava sanıklarının beyanlarının birbirini etkilemesi ve dava konusu olan olaylarla ilgili hukuki ve fiili irtibat bulunmasını göz önüne alarak davaların birleştirilmesine hükmetti. Mahkemenin bu kararıyla, Gölcük´te ele geçirilen belgelere ilişkin davanın sanıkları bundan sonra 71 sanığın yargılandığı Poyrazköy´de bulunan mühimmat davası kapsamında yargılanacak. ( AA)
(09 Nisan 2012, 14:15)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
GÖLCÜK İDDİANAMESİNDE ARAMA YAP
Poyrazköy İddianamesinde arama yap
Flaş!!! Donanma´da arama: 10 çuval belge
Donanma´da zemine gizlenmiş 10 çuval belge manşetlerimiz
Tüm Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap
Fuhuş ve casusluk soruşturmasıyla ilgili manşetlerimiz