Ergenekon davasına 177. duruşmayla devam ediliyor. 5 yıl önce Ümraniye´de bir gecekondunun çatı katında el bombalarının ele geçirilmesinin ardından başlatılan Ergenekon soruşturmaları kapsamında açılan davalar, ilk kez tek dava olarak görülmeye başladı. Ergenekon davaları şu ana kadar ana dava olarak bilinen ilk dava üzerinden değil, daha sonra açılmış olan İkinci Ergenekon davası üzerinden yürütülecek.
07.05.2012 11:51 Birleştirilen 61´i tutuklu, 256 sanıklı Ergenekon Davası´nın ilk duruşması bugün görülüyor. 5 yıl önce Ümraniye´de bir gecekondunun çatı katında el bombalarının ele geçirilmesinin ardından başlatılan Ergenekon soruşturmaları kapsamında açılan davalar, ilk kez tek dava olarak görülmeye başlandı. Ergenekon davaları şu ana kadar ana dava olarak bilinen ilk dava üzerinden değil, daha sonra açılmış olan İkinci Ergenekon davası üzerinden yürütülecek. Birinci Ergenekon davasında bugüne kadar 225, İkinci Ergenekon´da ise 176 duruşma yapılmıştı.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 3 ayrı yargılamanın İkinci Ergenekon dava dosyasında birleştirilmesinden sonra, duruşmanın görüleceği salonda sanık bölümünün genişletilmiş olduğu gözlendi. Sanıklar için en son 80 olarak ayrılan oturma bölümü 164´e yükseltildi. Tutuklu sanık bölümünün kapasitesi 100´e çıkarıldı. İzleyici bölümünden 64 kişilik oturma alanı ise tutuksuz sanıklar için ayrıldı. Davaların birleşmesinden sonra, tutuklu sanık sayısı 61´e ve toplam sanık sayısı 256´ya yükselen davanın ilk duruşması nedeniyle, duruşmaya çok sayıda izleyici katıldı. İzleyicilere salon kapasitesi miktarınca giriş kartı verildi. Bu nedenle birçok izleyici salon dışında kaldı.
Bütün iddianamelerin İkinci Ergenekon dava dosyası üzerinden birleştirilmesinden sonra, 177. duruşmada ilk kez bütün Ergenekon iddianameleri bir arada görülmeye başlandı. Duruşmada, Hasan Iğsız, Hıfzı Çubuklu, Veli Küçük, Muzaffer Tekin, İbrahim Şahin, Mustafa Balbay, Tuncay Özkan, Alparslan Arslan ve Osman Yıldırım´ın da aralarında bulunduğu 42 tutuklu sanık ile CHP milletvekili Sinan Aygün´ün de aralarında bulunduğu 6 tutuksuz sanık hazır bulundu. Üslupları nedeniyle duruşmalardan men edilen Doğu Perinçek´in de aralarında olduğu 8 sanık duruşmaya gelmedi. Ayrıca İlker Başbuğ, Hurşit Tolon, Mehmet Haberal, Levent Ersöz, Dursun Çiçek ve Levent Göktaş´ın da aralarında bulunduğu 11 tutuklu sanık ise duruşmaya katılmadı.
-Mahkeme Başkanı birleşme itirazlarına izin vermedi-
Başkan Özese, 13 Nisan 2012 tarihinde görülen 176. duruşmada tutuksuz sanık Hüseyin Vural Vural´ın savunmasının yarıda kaldığını belirterek bu duruşmada Vural´ın savunmasına devam edileceğini söyledi. Bu sırada bazı sanık avukatları birleştirme kararına karşı konuşmak istediklerini söyledi. Ancak Başkan Özese, birleştirme kararının esasa ilişkin olduğunu belirterek, bu konuda temyiz hakları bulunduğunu, bu konuda itiraz varsa yazılı dilekçe ile başvurulabileceğini belirtti.
HÜSEYİN VURAL VURAL´IN SAVUNMASI
Bu açıklamaların ardından sanık Hüseyin Vural´ın savunmasına kaldığı yerden devam edildi. Bugüne kadar yaşanmış darbelerin Amerika merkezli olarak gerçekleştirildiğini öne süren Vural, Gerçek Atatürkçü subaylar hiçbir zaman darbeden yana tavır göstermemiştir. ifadesini kullandı. Osmanlı İmparatorluğu döneminden bugüne kadar, Türkiye üzerinde oyunlar oynandığını da savunan Vural, bu sözlerini haritalar ve sunumlarla desteklemeye çalıştı. ( Cihan)
-Tutuklu sanık Osman Yıldırım, Tuncay Özkan´ın üzerine yürümek istedi-
Ergenekon davasının tutuklu sanığı Osman Yıldırım, duruşma salonuna görevli jandarmalar eşliğinde getirildiği sırada sanık Tuncay Özkan´ın üzerine yürümek istedi. Bunun üzerine jandarmalar tarafından engellenen Osman Yıldırım, esas hakkındaki son savunması alınıncaya kadar duruşmalardan men edildi.İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nce Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi´nde oluşturulan salonda görülen duruşmanın öğleden sonraki bölümü başladığı sırada jandarma eşliğinde salona alınan tutuklu sanıklardan Osman Yıldırım, sanık Tuncay Özkan´ın üzerine yürüyerek saldırmaya çalıştı. Görevli jandarmalar tarafından engellenen Osman Yıldırım´ın, ağzı kapatılarak salondan çıkartılması üzerine mahkeme heyeti, duruşmaya ara verdi.
Verilen arada duruşmayı izleyen gazetecilere açıklama yapan sanık Tuncay Özkan, Osman Yıldırım´ın sırtına yumruk attığını öne sürerek, ´Daha önceden benimle ilgili konuştuğu için Osman Yıldırım´a dava açtım. Bakırköy ve Silivri adliyelerinde görülen hakaret davalarından 4 ay ceza aldı. Daha önceki ifadelerinde arama listesinde benim adımı ölüm listesine koymuş. Bende hakaretler yüzünden kendisine dava açmıştım. Bana vurmaya çalıştıktan sonra Yalçın Küçük´e de vurmaya çalıştı´ dedi. Bunun üzerine sanık Yalçın Küçük de, ´Herkes saldırıyor bize, güzel kızlar saldırmıyor´ ifadelerini kullandı.
Yaklaşık bir saat verilen aranın ardından ara kararı açıklayan Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, sanık Osman Yıldırım´ın duruşma başladığı sırada bazı sanıklara saldırmaya çalıştığını ve görevli jandarmalar tarafından engellenip salondan çıkartıldığını anımsattı. Başkan Özese, sanık Osman Yıldırım´ın daha önceki duruşmalarda da aynı şekilde davranışlarda bulunarak duruşma disiplini bozduğunu ifade ederek, ´Bu nedenlerle sanık Osman Yıldırım, esas hakkındaki son savunması alınıncaya kadar duruşmalardan men edilmiştir´ dedi.
Duruşma, tutuksuz sanık Hüseyin Vural Vural´ın çapraz sorgusuyla devam ediyor. (AA)
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen Ergenekon davasında, tutuksuz sanık Hüseyin Vural Vural´ın çapraz sorgusu yapıldı. Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, Hüseyin Vural Vural´da bulunan ve 1971´den kalan bir askeri yemin metnine ilişkin sorular yöneltti. Hüseyin Vural Vural, bu notun 41 yıl önce 1971´de bir havacı subaydan aldığı dokümanlar olduğunu söyledi. Bunları aldığını ve bir zarf içinde sakladığını belirten Vural, Bu kişi o dönem Hava Harp Akademisi Öğretim Üyesi olan eski Hava Kuvvetleri Komutanı Siyami Taştan´dı. İstihbarat subayı olmam nedeniyle bana gelmiş olabilir. dedi. 9 Mart 1971 olayını soruşturan Memduh Ünlütürk´ün, Siyami Taştan´ın sınıf arkadaşı olduğunu anlatan Vural, Bu nedenle o belgeler Ünlütürk´ten Siyami Taştan´a gitmiş olabilir. ifadelerini kullandı. Dosyada yer alan ve üzerinde ´Ergenekon´ başlığı ve ´kara, hava, deniz subaylarına ait´ ifadesinin yer aldığı kimlik ile ilgili olarak da Vural, 9 Martçıların İstanbul grubunun koyduğu paroladır diye konuştu. Pekgüzel´in 9 Martçılar arasında İlhan Selçuk var mıydı? sorusunu Vural, Evet. diye cevapladı.
HAYRİ BİLDİK´İN SAVUNMASI
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nce Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi´nde oluşturulan salonda görülen duruşmada savunma yapan tutuksuz sanık Hayri Bildik, bu dava kapsamında tutuklandığından ötürü 30 yıllık maddi ve manevi olarak zarara uğradığını belirterek, hakkında gazetelerde karalama kampanyası yapıldığını iddia etti. Adalete duyduğum güven azaldı. diyen sanık Bildik, bir telefon görüşmesi nedeniyle, silahlı örgüt üyesi olmakla suçlandığını söyledi. Sanık Bildik, 16 yaşından beri kitap yayınlama işiyle uğraştığını ifade ederek, Çok para kaybettim, çok hile gördüm ancak ulu önderin yolundan hiç şaşmadım. Ne suç işlediğimin yanıtını biliyorum. Oda şunlardır; Atatürk´ün kurduğu devleti sevmek ve bu devletin milletini aydınlatmak için yazdığım kitaplardır. iddiasında bulundu. Necip Hablemitoğlu´nun öldürülmesinden sorumlu tutulduğunu ancak bazı basın kuruluşlarında yayınlanan belgeler sayesinde bu töhmetten kurtulduğunu söyleyen sanık Bildik, hayatında hiç bir örgüte üye olmadığını öne sürdü. Bildik, ´Ne hikmetse hiç tanımadığım ve görmediğim biriyle 400 kere görüştüğüm iddia ediliyor. İstediğim telefon dökümleri mahkemeye gelmediğinden savunmamı yarım bırakıyorum. Geldiği takdirde ayrıntılı savunma yapacağım´ dedi.
HAKAN ARIKAN´IN SAVUNMASI
Dergi sahibi olduğunu söyleyen tutuksuz sanık Hakan Arıkan da hiçbir örgüte üye olmadığını iddia etti. Arıkan, savcı Zekeriya Öz´ün kendisini ´aşırı Türkçülük´le´ suçladığını savunarak, ´Türklüğüm övünç kaynağı. Ben Türk milliyetçiliğini savunmaya devam edeceğim´ dedi. Hiçbir örgüte üye olmadığını belirten Arıkan, ´Ben bölücülük diye takım bile tutmuyorum. Neden hiyerarşik bir yapının içine girip de kula kulluk edeyim? Özgür doğdum. Allah´tan başka ilah yok dedim. Bir örgüte girip kendime yeni bir ilah bulma çabası içinde değilim´ dedi. Hiç kimseden talimat almadığını ve vermediğini öne süren Arıkan, yazılarında fikirlerini beyan ettiğini söyledi.Neden hiyerarşik bir yapının içine girip de kula kulluk edelim. Ben özgür doğdum. ´Allah´tan başka ilah yok´ dedim. Bir örgüte girip kendime yeni bir ilah bulma çabası içinde değilim dedi. Sanık savunmasının alınmasına ara veren Mahkeme Heyeti, duruşmayı yarın saat 09.00´a erteledi. ( Cihan)
-Şile davası Ergenekon´la birleşti-
Şile´de yapılan cephane kazılarına ilişkin İstanbul 12. Ağır Ceza mahkemesinde görülen dava, arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu gerekçesiyle Ergenekon davası ile birleştirildi. Aslında daha önce mahkemelerin aralarında aldığı bu kararla ilgili resmi prosedür yerine getirilmiş oldu. 12. Ağır Ceza Mahkemesi dava dosyasını Ergenekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine gönderecek. Bu birleşmeyle birlikte Ergenekon davasında birleştirilen dosya sayısı da 17 olmuş oldu. (Cihan)
(07 Mayıs 2012, 11:51)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: