Tam
EskidenYeniye
 

PKK Taraf´tarları deşifre oldu

Terör örgütü PKK´yı kolladığı, sevimli göstermeye çalıştığı, örgütün yayın organı gibi çalıştığı öne sürülen Taraf gazetesi, bu iddiaları adeta doğrularcasına şok bir gelişmeye sahne oldu. Uzun zamandır gazetede yazı yazan Kürt aydın Orhan Miroğlu, PKK´yı eleştiren ve hükümetin terör politikalarını doğru bulan yazılarının sansürlenmesi üzerine Taraf ile yollarını ayırdı. Miroğlu, Taraf´ın terör örgütü yandaşlığını çarpıcı şekilde deşifre etti, gazetenin örgütün psikolojik savaşına destek verdiğini iddia etti..

Önceki haber title=Sonraki haber

04.09.2012 11:58 Terör örgütü PKK´yı kolladığı, sevimli göstermeye çalıştığı, örgütün yayın organı gibi çalıştığı öne sürülen Taraf gazetesinde, bu iddiaları adeta doğrulayan şok bir gelişme yaşandı. Uzun zamandır gazetede yazı yazan Kürt aydın Orhan Miroğlu, PKK´yı eleştiren yazılarının sansürlenmesi nedeniyle Taraf ile yollarını ayırdı.. Bir süre önce, Kürt aydınların önemli isimlerinden eski milletvekili Leyla Zana da, terör sorununu ancak Başbakan Erdoğan´ın çözebileceğini söylemiş, bu sözleri nedeniyle de başta BDP olmak üzere terör örgütü yandaşlarınca psikolojik lince tabi tutulmuştu. Benzer bir durum Miroğlu´nun başına gelmiş görünüyor. Orhan Miroğlu, Taraf gazetesine gönderdiği, ´Vur kendini dağlara´ adlı son yazısının gazetede yer almadığını söyledi. Taraf Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Altan tarafından yazısının kısaltılmak istendiğini dile getiren Miroğlu, ?Taraf´ın benim için miadı doldu? dedi.

Önümüzdeki perşembe yayınlanması için kaleme aldığı ancak yolların ayrılması nedeniyle gazetede yayınlanmayacak olan diğer bir yazısında Miroğlu, Taraf´ın PKK´ya nasıl destek verdiğini açıkça belirtiyor. Miroğlu´nun tamamını aşağıda yayınladığımız yazısındaki ilgili bölüm şu şekilde.

´Bugün artık, böyle şeylere itibar etmeyen ve geçmişten ders çıkaran bir devlet ve hükümet var. Psikolojik harbi devlet terk etti, şimdi PKK sürdürüyor. Psikolojik harp senaryosunun buraya kadar olan kısmını anlamak zor değil ve ben bunu anlayabilecek durumdayım. Anlamadığım şey Taraf gazetesinin bu psikolojik harbe bir takım haberlerle ve manşetlerle katkıda bulunmasıdır. Felaketi haber verir gibi atılan ve Suriye´de, ´ikinci Kürt devletinin kurulduğunu ´ispatlayan´ manşetlerden sonra, Şemdinli için atılan manşetler barışa ve yumuşamaya değil, PKK´nin psikolojik harbine hizmet ediyor.´

Miroğlu, sansüre giden süreci ise şöyle anlattı: ´Ahmet (Altan) Bey´in, Davutoğlu ve Başbakan ile ilgili yazdığı yazılardan ötürü bir eleştiri yönelttim, 1 paragraflık. Taraf´ın bir formatı var, o gün yazı yazan tüm yazarların, isimleri ve yazılarının başlıkları birinci sayfada yer alıyor. Ondan sonra benim yazılarım, 1-1,5 aydır hiç orada kullanılmadı.?

İŞTE ORHAN MİROĞLU´NUN TARAF´TA SANSÜRLENEN YAZISI

VUR KENDİNİ DAĞLARA! VUR KENDİNİ MAXMUR´A!

Türkiye nüfusunun önemli bir bölümü bence artık realitelerden iyice koptu,derin bir ulusal huşu içinde yaşıyoruz, yas bitmiyor, acılar tükenmiyor, nereye baksan sıra sıra tabutlar, ağıt yakan kadınlar var. Bu tablo içerisinde Türkler bana biraz daha makul görünüyor. Kürtler ise suskunluk,endişe ve psikolojik harp arasında bir taraftalar. Düz ovada siyaset yapmak onları bunaltıyor artık. Onlar da kendilerini dağlara vuruyorlar, ellerindeki muazzam siyasi imkanlara değil, dağdakilerin ellerinde tutuğu silaha ve psikolojik harbe güveniyorlar. Bir yanda devlet, bir yanda PKK.

İlki yavaş yavaş hakikate yaklaşırken, diğeri yani PKK geleceğini psikolojik harbe bağlamış görünüyor. Devletin geçmişte yürüttüğü psikolojik harp metotlarından uzaklaşıp, gerçeğe dönmesi kolay olmadı. Türkiye neredeyse 2000´li yıllara kadar, sanki sanal bir mücadelenin içindeymiş gibi, sanki 20 yıl ülkenin belli bir bölgesinde adeta iç savaşı andıran bir çatışma yokmuş gibi gösterildi.

Oysa o tarihe kadar çatışma sadece dağlarda değil, şehirlerde de sürmüş, sivillere karşı binlerce faili meçhul cinayet işlenmiş, köyler boşaltılmış, Türkiye´nin tarihindeki en büyük iç göç hareketi meydana gelmiş ve resmi açıklamalara göre 28 bini PKK´li olmak üzere 35 bin insan hayatını kaybetmişti. Bu iç çatışma manzarası, ´düşük yoğunluklu savaş olarak´ tanımlandı.

Nihayet 1999 yılında Öcalan yakalanıp Türkiye´ye getirildiğinde, artık ortada üstü örtülecek bir şey kalmamıştı. PKK liderinin, mahkemeye sunduğu ve gerek yazılı, gerekse sözlü olarak yaptığı savunmalar aslında bütün gerçeği tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyordu.

Öcalan artık İmralı´daydı, ama aynı yıl yapılan yerel seçimlerde HADEP büyük bir başarı sağlamış ve aralarında Diyarbakır´ın da olduğu beş büyük şehrin belediye başkanlığını kazanmıştı.

1999 Türkler´in ve Kürtler´in, Kürt sorununda gerçeklerle yüzleşmeye başladığı yıl olarak görülebilir. Türkiye bu yıl itibariyle mücadele ettiği bu örgütün artık siyasallaşmış bir örgüt, dağdaki birkaç militandan ibaret bir örgüt olmadığını anlamıştı. Ama PKK´de savaşın miadının dolduğunu bizzat Öcalan´ın ifadeleri ve açıklamalarıyla kabul etmiş görünüyordu. Mücadele artık silahsız ve hak temelli bir mücadele olarak sürebilirdi.

Bu tarihe gelinceye kadar, siyaset kurumu, alanı tamamen askerlere terk etmiş ve siyasetin gerçeği halktan gizleyen psikolojik harp metotlarının gönüllü savunucusu olmaktan başka bir işlevi kalmamıştı. Sivil-asker ilişkileri o yıllardan başlayarak, son on yılda büyük bir değişim geçirdi. Türkiye kendi Kürt sorununda ve bu sorunun bir parçası haline gelen, iç içe geçen PKK´yle mücadele stratejisinde artık psikolojik harbi esas alan bir yerde durmuyor. Tabular bir bir yıkıldı ve bu ülke Oslo gibi bir süreci yaşadı. İzlenen politika geçmişte PKK´yi askeri ve siyasi manada yok edeceğine inananların hayata geçirdiği politikalardı, ama sonuç vermedi. Şimdi artık PKK´yi yok etmekten bahseden kimse kalmadı. Ya da böyle birileri kaldıysa da, onlar süreci belirleyen bir konumda değiller artık.

Devlet bir yandan PKK´yle mücadele ederken bir yandan da demokratik reformların devam etmesini yeni bir anayasa yapılmasını ve siyasi partilerin bu konuda uzlaşmasını istiyor. Hükümet Kürt sorununda hakikatleri gizleyen bir konumdan, bu hakikatleri milliyetçi hezeyanlara kapılmadan, etnik hınç ve öfke barındıracak söylemlerden önemli oranda kaçınarak kamuoyuyla paylaşmayı benimseyen bir konuma geçti. O kadar ki, Antep´te aralarında dört de çocuğun bulunduğu ve 9 kişinin hayatını kaybettiği saldırıdan sonra bile, Başbakan Erdoğan, kapılarını çözüm için çalacak herkese açık tuttuklarını ifade etti. Geçmişte yaşanan saldırılar karşısında da tutumu farklı değildi. Şehit cenazelerinin kaldırıldığı günlerde dahi, PKK´nin silahı bırakması halinde her şeyi konuşabileceklerini açıklamıştı.

Dolayısıyla, ortalığı kızıştırmak için ortaya atılan ve özellikle BDP çevrelerinin dillendirdiği ´bu hükümet Sri-Lanka modelini esas aldı, dağdaki Kürt gençlerini imha edecek ´ yollu propagandanın kısa sürede, PKK´nin yürüttüğü ´psikolojik harpten´ başka bir şey olmadığı ortaya çıktı. PKK, Şemdinli baskınlarından sonra ´psikolojik harbe´ dört elle sarılmış bulunuyor. Devleti de psikolojik harp günlerine geri dönmeye zorluyor. PKK´nin psikolojik harbini siyaset alanına ve kamuoyuna da, maalesef BDP´li liderler ve şiddet meselesine, bugün artık hiçbir geçerliliği kalmamış, mağduriyet teorileriyle yaklaşan ve PKK´nin devrimci savaş stratejisine başından beri tolerans gösterenler taşıyor.

Peki, bu manzara içinde BDP´nin dağdakilerle buluşmasını nasıl yorumlamak gerekir? Perşembeye devam edelim.

Orda bir kamp var uzakta, gitmesek de görmesek de o kamp bizim kampımızdır ve adı Maxmur´dur! CHP, ziyaret etmek isteyip giremediği Hatay´daki kampı ziyaret edecek olan Meclis-İHK´na üye vermeyecek. Gerekçe de, CHP´nin kampta saklandığına inandığı birtakım silahların ve delillerin ortadan kaldırılması! Ne diyelim, sağlık olsun! Ama ben CHP´lilere yine bu ülkenin en yakıcı sorunu olan Kürt sorunu nedeniyle oluşmuş bir kampı ziyaret etmelerini öneriyorum. İnanın bu daha faydalı olur hatta artık yazılması yılan hikayesine dönen Kürt Raporu´na da katkı sağlar. Apaydın kampı bugün var, yarın olmayacak. Ama Maxmur yirmi yıldır var. Kampta yaşayanların tümü bu ülkenin vatandaşı. Vize yok, kampa girmek, geceyi orada geçirmek serbest. Diyarbakır CHP il Başkanlığına seçilen değerli politikacı ve sevgili dostum Haşim Özkoyuncu´ya program hazırlaması için bir telefon yeterli. Hadi CHP, vur kendini Maxmur´a ve Kürt sorunuyla yüzleş!

MİROĞLU´NUN PERŞEMBE GÜNÜ YAYINLANMAK ÜZERE KALEME ALDIĞI ANCAK YAYINLANMAYACAK OLAN YAZISI...

DAĞA VE BAYRAĞA DAİR..

Borsada değeri giderek artan hisse senedi gibi dağ mistifikasyonu sanki her geçen gün daha bir değer kazanıyor. Gece PKK´liler dağlara bayrak asıyor, gündüz olunca bu sefer de askerler aynı bölgeye kocaman bayrakları götürüp dikiyor. PKK, son zamanlarda Şemdinli üzerinden ilginç bir pskolojik harp uyguluyor, ve BDP bu psikolojik harbin tam ortasında yer alıyor. Siyasi temsil bakımından Meclisin dördüncü büyük partisi olan bir partinin, umudunu ve geleceğini PKK´nin önüne koyduğu psikolojik harbe bağlaması, başta bu partiye oy veren Kürt seçmenler olmak üzere, bütün Türkiye için bir kayıptır.

Sayın Demirtaş Şemdinli hadiselerinden sonra ortaya bir iddia attı. Buna göre hükümet gerçeği halktan gizliyor çünkü Şemdinli kırsalı ve 400 kilometrekarelik bir alana yayılan bir toprak parçasını, devlet değil artık PKK kontrol ediyor. Hem de 700 kişiyle.. Bence ortada PKK´nin ve onun isteği üzerine de BDP´nin realitelerden koptuğu bir durum söz konusudur. Keşke PKK daha fazla geç kalmadan gerçeğe uyanabilse.. Bunun olabilmesini en çok arzu edenlerdenim. Ama nafile bir temenni ve nafile bir arzu bu; öyle görülüyor ki, Türkiye´nin siyasi zemini, ve bu zeminin giderek demokrasi yönünde güçlenecek olması hiçbir şekilde PKK´yi tatmin etmeyecek ve PKK, demokrasi güçlendikçe silahın ve şiddetin önde olduğu psikolojik harp yöntemlerine dört elle sarılmaya devam edecek. Bir hayli hazin ve bir o kadar da ironik bir durumla karşı karşıyayız. Çünkü devletin PKK´ye karşı mücadelede psikolojik harbi terk ettiği ve hakikate dönmeye başladığı bir dönemde, PKK filmi tekrar başa sarıyor ve ´kurtarılmış bölge´ hayalleriyle hem kendini hem Kürt siyasetini, hem de kendisine inananları reel siyasi bir zeminde değil, sadece ulusal hissiyattan, dahası etnik hınç ve öfkeden beslenen psikolojik bir zeminde tutmaya çalışıyor.

Devletin Kürt sorununda tamamen güvenlik eksenli bir politikayı cumhuriyetten bu yana sürdürüyor olmasının maliyetini nasıl ki bu halk ödediyse, PKK´nin ´savaş stratejisinin´ maliyetini de bugün, hiç kuşku yok ki 15-16 yaşlarında savaşa sürülen Kürt gençleri ve halkın kendisi ödüyor. Demirtaş, ´Şemdinli´yi PKK ele geçirdi, PKK başka toprakları ele geçirmeden gelin onunla anlaşın´ demeye gelen çağrılar yaptı. Yani, Türkiye cumhuriyeti tarihinde bir ilkin gerçekleşmiş olduğunu ve ´devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmının devletin egemenliğinden çıktığını´ açıkladı. Açıkçası ´devrimci savaş stratejisinin´ sonuç verdiğini ilan etti. Sanki kimsenin farkında olmadığı bir gerçeğe dikkatlerimizi çeker gibi yaptı, ama yaptığı şey psikolojik harpten başka bir şey değildi. Çünkü o da böyle bir durumun söz konusu olmadığını biliyordu, nitekim daha sonra bir araya geldiği medya mensuplarına söylediklerinin yanlış anlaşıldığını ifade etti.( Ezgi Başaran, Radikal2 Eylül.)

Sayın Demirtaş´ın açıklamasını baştan sona okudum. Eğer ben de bu açıklamadan psikolojik harp sezmiş ve bu yazı bana iki yazı yazdırmışsa, sıradan vatandaşı artık varın siz düşünün. PKK uzun zamandır bu psikolojik harbi, BDP ve gönüllü medya üzerinden sürdürüyor. Önce CHP Milletvekili Hüseyin Aygün kaçırılıyor, ardından, BDP´nin öncülüğünde PKK´lilerle bir mizansen buluşma gerçekleşiyor. Sonra internete gece karanlığında dağların tepesine bayrak asmaya çalışan bir PKK´linin görüntüleri düşüyor.. Devlet de geçmişte o bölgede dağa taşa ´Ne mutlu Türküm diyene´ vecizesini bembeyaz taşlarla veya kireçle yazdırır, Ertürk Yöndemlere ´Anadolu´dan Görünüm´ programları yaptırır, Türkçe bile bilmeyen Kürt ağalarını TRT´ye çıkartarak, psikolojik üstünlük sağlamaya çalışırdı.

Bugün artık, böyle şeylere itibar etmeyen ve geçmişten ders çıkaran bir devlet ve hükümet var. Psikolojik harbi devlet terk etti, şimdi PKK sürdürüyor. Psikolojik harp senaryosunun buraya kadar olan kısmını anlamak zor değil ve ben bunu anlayabilecek durumdayım. Anlamadığım şey Taraf gazetesinin bu psikolojik harbe bir takım haberlerle ve manşetlerle katkıda bulunmasıdır. Felaketi haber verir gibi atılan ve Suriye´de, ´ ikinci Kürt devletinin kurulduğunu ´ispatlayan´ manşetlerden sonra, Şemdinli için atılan manşetler barışa ve yumuşamaya değil, PKK´nin psikolojik harbine hizmet ediyor.

Psikolojik harbin her türlüsü çok kötüdür ve hiçbir şekilde meşru değildir. Bir ülkenin, bir halkın hakikatten kopuşu, psikolojik harbe inanmakla ve ona başvuranların haklı olduğunu kabul etmekle başlar. Kürtler ve Türkler otuz yıl boyunca devletin psikolojik harbine yenik düştü. Şimdi PKK´nin psikolojik harbiyle karşı karşıyayız. Daha birincisinin yol açtığı vahamet ve acı bitmeden, Türkiye bir psikolojik harbe ikinci kez yenilmemelidir. Ve kendi kişisel hikayesi, Kürtlerin haklı davasına yazılmış bir yazarın, Kürtlerin psikolojik harbini yazmak zorunda kalması gerçekten de çok trajiktir ve üzücüdür. Bu durumda galiba o yazarın, ´ulusal saflarla´ onun arasında akıp giden bir nehrin korunaklı tarafına doğru iyice geri çekilmesi ve aynı nehrin öbür yakasından atılacak taşlardan kendini iyice koruması gerekecektir. ( Star)

(04 Eylül 2012, 11:58)

HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN

HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:

http://www.kontrgerilla.com/mnsetgoster.asp?haber_no=4792    yazdır/print

ŞOK! TSK'daki Fetö'den darbe

15.07.2016 22:46 Türkiye, 15 Temmuz saat 22:00'den beri şok dakikalar yaşıyor.. İlk önce Jandarmadan bazı birliklerin İstanbul'un iki yakasını birbirine bağlayan köprüleri tanklarla ulaşıma kapattığı haberleri geldi. İlerleyen dakikala..
Tamamı 15.7.2016

İşte çılgınlıklarının nedeni

17.07.2016 14:13 TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimi "çılgınca" ve "gözü dönmüş" olarak değerlendiriliyor. Bir çok detay bu değerlendirmeye yol açıyor. Örneğin Meclis'in bombalanması.. Örneğin TRT'yi ele geçirirken canlı yayında darbe..
Tamamı 17.07.2016

İşte Paralel'in 81 il imamı

20.01.2015 21:02 Fetullah Gülen cemaatinin Marmara bölge imamı ile birlikte 8 il imamı olduğu iddia edildi. Bu isimlerin fotoğraflı özgeçmişleri yayınlandı. Bu imamların bir devlet memuru gibi terfi alarak kademe kademe yükseldiği iddia ediliyor..
Tamamı 20.01.2015

Paralel'e de Ergenekon'a da hayır

11.03.2014 14:52 Türkiye'de dün yargıda şiddetli bir deprem yaşandı. Daha önce benzeri yaşanmayan bu depremin merkez üssü, Ergenekon davasına bakan özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi oldu. Ergenekon davasına bakan İstanbul ..
Tamamı 11.3.2014

Büyükanıt: Huzurum kalmadı!

19.12.2015 23:00 Abdullah HARUN / kontrgerilla.com - 27 Nisan e-muhtırası soruşturmasında 'şüpheli' olarak sorgulanan dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın ifadesi ortaya çıktı. Kontrgerilla.com'un ulaştığı iki sayfalık ifaded..
Tamamı 19.12.2015

Fehmi Koru sitemize taş attı

12.10.2015 19:46 Maişet derdi nedeniyle yaklaşık 1 yıldır günlük yerine haftalık haber girişine geçmek zorunda kaldık. Dikkat edenler bunu farketmiştir. Saatlerdir süren bu haftalık haber girişini de az önce tamamlamış ve internet..
Tamamı 12.10.2015

Şok!!! Savcı Öz yurtdışına kaçtı

18.08.2015 20:19 HSYK tarafından haklarında terör örgütü üyeliği suçlamasıyla soruşturma başlatılan, ardından mahkemece yakalama kararı çıkarılan savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara'nın yurtdışına kaçtıkları ortaya çıktı. Mahkeme eski s..
Tamamı 18.08.2015

Balyoz Planı gerçek: 7 beraate itiraz

09.10.2016 13:55 Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Orgeneral Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 7 sanığın beraat kararının bozulması yönünde görüş bildirdi. 6 Ekim'de yaşanan gelişmeye göre, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı adına B..
Tamamı 9.10.2016

Belgesel: Gezi'nin ardındakiler

24.06.2013 11:20 Taksim Gezi olaylarına katılanlar.. Haber, açıklama ve attıkları twitlerle destek verenler.. 'Çapulcu' olduklarını açıkça belirtenler.. 'Mesele Gezi değil sen hala anlamadın mı?' diyerek hükümeti bir ayaklanma ile devirmeye destek verenler..
Tamamı 24.06.2013

7 sanıklı Balyoz davası kapandı mı?

16.12.2018 11:00 İstanbul'da, Fetö yargısının etkin olduğu dönemde açılan ve 237 sanığın müebbet hapse mahkum edildiği, Fetö ile mücadelenin başlamasının ardından davanın kumpas olduğuna dair somut delillerin ortaya çıkması üzerine..
Tamamı 16.12.2018

Humeyni planı suya düştü

08.11.2014 13:58 Yıllardır ABD'de yaşayan Türk vatandaşı Fetullah Gülen'in Türkiye'ye dönmekten kesinlikle vazgeçtiği ileri sürülüyor. Gülen cemaatinin liderliğini yapan Fetullah Gülen, kendisine DGM tarafından dava açılmadan hemen önc..
Tamamı 8.11.2014

Gülen: 28 Şubat MGK'sı sevaptı

01.11.2014 17:35 Erdoğan'ın ilk kez 'Cumhurbaşkanı' sıfatıyla başkanlık ettiği Ekim ayı MGK toplantısı 10 saati aşarak en uzun MGK rekorunu kırdı. 28 Şubat süreci kararlarının alındığı MGK toplantısı ise 8 saat sürmüştü. MGK'da paralel..
Tamamı 1.11.2014

Ayrıntılarıyla 7 Şubat krizi

08.02.2014 15:18 Tarih: 7 Şubat 2012.. Ankara, Cumhuriyet tarihinde benzeri görülmemiş bir olayla sarsıldı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan dahil 5 MİT yöneticisi hakkında savcılık tarafından yakalama kararı çıkartıldı.. Sabah gazetesinden A..
Tamamı 8.2.2014

Beddua etti, suç duyurusu yağdı

27.01.2014 13:03 Fetullah Gülen'in avukatı: Psikolojik harekâtta yeni aşamaya geçildi.. Fetullah Gülen Hocaefendi'nin avukatı Nurullah Albayrak, müvekkili hakkında ortaya atılan iftiraların suç duyurusu şeklinde yargıya taşınması suret..
Tamamı 27.1.2014

Paralel Yapı = P2 Locası

14.01.2014 15:48 Gülen cemaatinin lideri Fethullah Gülen'in paralel yapıyı uzaktan yönetmek için yaptığı telefon görüşmeleri bugün internette yayınlandı. (1) Görüşmelerde Gülen'in, bir dini cemaat liderinin ötesine geçerek siyaset..
Tamamı 14.1.2014

Özkök ve Yalman'dan şok inkar

03.11.2014 19:23 Balyoz davasında Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 'hak ihlali' kararı üzerine yeniden yargılama başladı. Duruşma, Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Anadolu Adalet Sarayı'ndaki 450 kişilik Şehit Hakan Kılıç Konferans Salo..
Tamamı 3.11.2014

Yabancı vakıflara suç duyurusu

02.12.2013 16:57 Sivil Toplum Kuruluşu Adalet Platformu, Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı vakıflar hakkında, yasak olmasına karşın Türkiye'deki siyasi olaylara müdahale ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusund..
Tamamı 2.12.2013

Düşünen adam da olacak mı?

19.06.2013 17:17 Taksim Gezi olayları 19 günlük bir süreç sonra polisin Gezi parkını boşaltmasıyla sona erdi. Ancak artçı gelişmeler sürüyor. İki gündür 'duran adam' eylemi gündemde. Hükümeti protesto eden ve Gezi eylemcilerine destek ..
Tamamı 19.6.2013

Fetö'nün Şok Mangasına dava

21.11.2022 14:22 Ankara'da, Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'cü olmayan askeri öğrencilerin "şok mangası" yöntemiyle fiziki ve psikolojik şiddet uygulayarak okulu bırakmalarına neden oldukları ileri sürülen 8 eski asker hakkında "işkence ..
Tamamı 21.11.2022

Kara Kuvvetleri: 80 Müebbet Onandı

29.11.2022 10:33 Ankara'da, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) karargahında yaşanan olaylara ilişkin aralarında 4 eski generalin de bulunduğu 132 sanıklı dava dosyasının istinaf incelemesi tamamlandı..
Tamamı 29.11.2022

Kars: 12 Müebbetin Gerekçesi

30.11.2022 13:13 Kars'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine katıldıkları ve örgütün kentteki sözde 'ana komuta kademesi'nde yer aldıkları iddia edilen, aralarında örgütün sözde 'sıkıyönetim komutanı' ve dönemin 14. Me..
Tamamı 30.11.2022

Yakalanan İlk Darbeciye Müebbet

29.11.2022 11:03 Bursa'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Bursa'da sözde 'sıkıyönetim komutanı' olmayı beklerken 'yakalanan ilk darbeci' olan dönemin İl Jandarma Komutanı Yurdakul Akkuş'un da..
Tamamı 29.11.2022

Darbeci Yaver'in Müebbeti Onandı

29.11.2022 10:43 Ankara'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi akşamı Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın kaldığı oteli darbecilere bildirdiği belirlenen eski başyaver Ali Yazıcı'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet ile eski Dalaman Deni..
Tamamı 29.11.2022

Çatı Davada Müebbetler Değişmedi

29.11.2022 10:22 Ankara'da, Yargıtay'ın 15 Temmuz darbe girişiminden önce açılan FETÖ çatı davasında, örgütün tepe yöneticileri eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski milletvekili İlhan İşbilen, keski Zaman Gazetesi İm..
Tamamı 29.11.2022

Askeri Hakimlere Müebbet Onandı

02.12.2022 09:55 Ankara'da, Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesince FETÖ'nün darbe girişiminde yer alan dönemin Genelkurmay Başkanlığı adli müşavirleri Hayrettin Kaldırım ve Muharrem Köse'nin de aralarında bulundu..
Tamamı 2.12.2022

Poyrazköy Kumpası: 1. Dava Başladı

28.11.2022 13:39 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün "Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat, Kafes eylem planı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Amirallere Suikast" gibi davalardaki usulsüzlüklere ilişkin polis mem..
Tamamı 28.11.2022

Poyrazköy Kumpası: 2. Dava Yargıya

28.11.2022 15:42 İstanbul'da, kamuoyunda 'Poyrazköy davası' olarak bilinen dava ve soruşturmalarda görev alan 48 eski hakim ve savcı hakkında 'gizliliği ihlal', 'iftira', 'suç delillerini yok etme', 'kişisel verileri hukuka aykırı olar..
Tamamı 28.11.2022

1985'teki Sınav Hırsızlığına Dava

02.12.2022 12:37 Ankara'da, FETÖ irtibatı nedeniyle hakkında dava açılan eski Albay Cengiz C.'nin, 1985'te yapılan askeri lisesi sınav sorularını, 'örgüt abisi' aracılığıyla önceden aldığını itiraf etmesi, verdiği bilgilerin doğru çı..
Tamamı 2.12.2022

Pinhan Restaurant'a 9 Hapis

30.11.2022 12:08 İstanbul'da, Fetullah Gülen liderliğindeki terör örgütü (Fetö) adına faaliyetlerde bulunulduğu gerekçesiyle kayyum atanan örgütün karargahı konumundaki Maltepe Pinhan Restoran yapılanmasına dair 45 sanıklı davaya devam..
Tamamı 30.11.2022

Zırhlı Tugay Darbe davası

30.11.2022 12:40 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin aralarında muvazzafların da bulunduğu 28'si tutuklu 138 askerin 'kamu malına zarar verme' suçundan altışar yıl ile 'Anayasal düzeni ort..
Tamamı 30.11.2022

Darbede Valilik İşgali davası

30.11.2022 12:29 İstanbul'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde İstanbul Valiliğinin işgalini konu alan 90 sanıklı davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından bozulan eski Yarbay Recep Karaçam'ın yeniden yargılan..
Tamamı 30.11.2022

Donanma Darbe davası

28.11.2022 13:24 Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığındaki eylemlere ilişkin davada dosyaları ayrılan 6'sı tutuksuz, 13'ü firari 19 sanığın yargılanmasına devam edildi..
Tamamı 28.11.2022

Adana Yasadışı Dinleme davası

21.11.2022 12:10 Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden hüküm giyen eski İl Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan ile terörden sorumlu emniyet müdür yardımcısı İsmail Bilgin'in, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubunu yasa ..
Tamamı 21.11.2022

Tır Kumpası Organizatörleri davası

21.11.2022 11:57 Adana ve Hatay'da MİT tırlarının durdurulması ve aranmasını organize ettikleri gerekçesiyle haklarında 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıl 5'er ay hapis cezası istemiyle dava açılan Fetullahçı Terör Örgütü'nün ..
Tamamı 21.11.2022

13.08.2001'den beri ziyaretçi sayısı:
66.036.988