Genelkurmay´ın Aydınlık ve Jeopolitik gibi dergilere kara propaganda amaçlı maddi desteği mahkemece belgelendi. Bu yayın organlarına çok sayıda abone yapılması, ilan ve reklam verilmesi, çıkaracakları kitap ve dergilerin alınması talep ediliyor. Belgelerde çok sayıda faaliyete dair planlar yer alıyor. En dikkat çekeni ise bazı Kuran ayetlerine yönelik çirkin saldırı planı. Bu planların yargılandığı andıç davasında İlker Başbuğ´un, en üst onay makamı olduğu astlarının ihbarıyla ortaya çıktı. Bu gelişme üzerine Başbuğ, terör örgütü yöneticiliği suçlamasıyla Ergenekon davasında tutuklu sanık haline geldi.
23.02.2013 10:56 Genelkurmay´ın kara propaganda medyasına desteği Genelkurmay´dan gelen harddiskle kanıtlandı.. Zaman gazetesinde yer alan habere göre, Ergenekon davasının görüldüğü İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´ne ´İnternet Andıcı´ kapsamında ulaşan Genelkurmay hard diskleri üzerinde naip hâkim Hüsnü Çalmuk´un iki buçuk yıldır devam eden incelemesi tamamlandı. 235 bin dosyayı inceleyen hâkim, hazırladığı dört klasörlük raporu mahkemeye sundu. Bilgi destek faaliyetleri çerçevesinde 4 Mayıs 2007´de hazırlanan ´Etkinlik 4.5.doc´ isimli belgede bazı medya organlarının desteklenmesi, aylık 5-7 bin TL gibi katkılarla daha güçlü konuma taşınması isteniyor. Genelkurmay Bilgi Destek Dairesi Başkanlığı´nın kara propaganda amacına yönelik planı doğrultusunda Doğu Perinçek´in kontrolündeki Aydınlık Dergisi´nin desteklenmesinin uygun olacağı, bu grubun yayınladığı diğer dergi ve kitapların satın alınabileceği dile getiriliyor. Yine marjinal yayınlarıyla öne çıkan Yaşar Hacısalihoğlu yönetimindeki Jeopolitik Dergisi´ne özel sayılar yaptırılabileceği, bu yayınların çeşitli kurumlara ücretsiz gönderilebileceği ifade ediliyor. Belgede ayrıca, ?... Tirajı düşük, ancak etkileme gücü yüksek gazete ve dergiler, bedava abonelik, indirimli abonelik gibi uygulamalarla desteklenebilir.? ifadeleri yer alıyor.
Ergenekon davasını yürüten İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Genelkurmay´ın kara propaganda amaçlı kurduğu internet sitelerini yöneten bilgisayarların hard disklerini 9 Temmuz 2010 tarihli ara kararıyla istemişti. Genelkurmay Başkanlığı da söz konusu hard diskleri mahkemeye göndermişti. Harddiskler üzerinde yaklaşık 2,5 yıldır devam eden incelemesini tamamlayan naip hâkim Hüsnü Çalmuk, 4 klasörlük raporunu mahkemeye sundu. 235 bin dosya incelenerek hazırlanan rapor, toplam 1336 sayfadan oluşuyor.
Raporda en dikkat çeken noktalardan biri Genelkurmay tarafından kara propaganda için bazı medya organlarının örtülü olarak desteklemeyi planlaması. Genelkurmay Bilgi Destek Dairesi Başkanlığı´nca bilgi destek faaliyetleri kapsamında 4 Mayıs 2007´de hazırlanan ?Etkinlik 4.5.doc? isimli belgede, ?Medya, İnternet ve Sivil Toplum Örgütlerinin Bilgi Destek Faaliyetlerinde Daha Etkili Olarak Kullanılabilmesine İlişkin İnceleme? başlığı altında yürütülecek faaliyetlere yer verilmiş. Belgede, günümüzde internet ve medyanın kitleleri yönlendirme, ikna etme, gerçekleri sulandırma, saklama veya güçlendirme gibi işlemler için kullanıldığı belirtiliyor. Bu çerçevede bazı medya organlarının örtülü bir biçimde desteklenebileceği ifade edilirken, yayın organına ´sivil veya emekli güvenilir kişiler´ tarafından çok sayıda abonelik yapılabileceği, ilan ve reklamların bu medya organlarına verilebileceği, çıkaracakları kitap ve dergilerin de alınabileceği vurgulanıyor.
Belgede, bu kapsamda Ergenekon davasının tutuklu sanığı Doğu Perinçek´in kontrolündeki Aydınlık Dergisi´nin ´desteklenmesinin uygun olacağı´nın altı çizilerek, bu grubun yayımladığı diğer dergi ve kitapların satın alınabileceği dile getiriliyor. Ayrıca tirajı düşük, ancak etkileme gücü yüksek olan medya organlarının aylık 5 bin ila 7 bin TL gibi desteklerle daha güçlü konuma taşınabileceğine işaret ediliyor. Örnek olarak da, ?Yaşar Hacısalihoğlu´nun yönetimindeki Jeopolitik dergisine özel sayılar yaptırılabilir.? deniliyor. Ardından örtülü olarak desteklenen medya organlarında ´gri´ ve ´kara´ çalışmalar yayınlatılabileceği vurgulanırken, ?Bu işlemde ajans aracı olarak kullanılabilir? ifadesi de dikkat çekiyor. Haber ajansının içerisine de ´uygun nitelikte güvenilir kişiler´in yerleştirilmesi ve bu kişilerin ücretlerinin karşılanması da öngörülerek, ?Aylık maliyeti duruma göre 7.000 -10.000 YTL (TL) civarında olabilecektir.? değerlendirmesi yapılıyor.
2 Nisan 2008´de hazırlanan ?PH Etkinliğinin nasıl artırılacağı 11.5? isimli belgede de benzer hususlar planlanıyor. Belgenin 5. maddesinde, ´Medyadan yararlanma´ başlığı bulunuyor. Kontrol altında tutulan medya organlarının oluşturulabileceği kaydedilerek, şöyle deniyor: ?Medya organı, kurum tarafından doğrudan veya dolaylı kurulabilir ve yayın çerçevesi dikte ettirilebilir. Örtülü desteklenen medya organlarına gri ve kara çalışmalar yayınlatılabilir.?
Genelkurmay´dan gelen belgelerin incelenmesinde bazı sivil toplum örgütlerinin desteklenmesini öngören bilgiler de yer alıyor. Belgede bu duruma Ergenekon davası tutuklu sanığı Kemal Kerinçsiz´in başkanlığını yaptığı ´Büyük Hukukçular Birliği´ ile İşçi Partisi´ne yakınlığıyla bilinen ´Türkiye Gençlik Birliği´ (TGB) örnek gösteriliyor.
Haber ajansına yerleştirilecek elemana 15 bin TL
TSK hard disklerinden çıkan belgede ?Ajans üzerinden çok sayıda abone ve diğer ajanslara kısa sürede ulaşılabilir. Gri ve kara haber üretilmesini sağlayacak bilgi ve haberlerin ajansa dolaylı olarak aktarılması suretiyle gri ve kara tarz haberler ürettirilebilir.? deniliyor. Ajanslara ´güvenilir kişiler´in yerleştirilmesi planlanan belgede, bu kişilere 8-15 bin TL ödeme yapılabileceği, uluslararası kamuoyunu etkileme gücü varsa rakamın 2-3 kat artırılabileceği dile getiriliyor. (Göksel Genç, Eyüp Kara / Zaman)
AK PARTİ´Yİ YIPRATMAK İÇİN 102 STRATEJİ
Harddiskten çıkan belgelerle ilgili Star gazetesinde de başka detaylar yer alıyor. Genelkurmay Bilgi Destek Dairesi´ndeki bilgisayarlarda ele geçirilen belgelerle ilgili rapora göre, AK Parti´ye karşı 3 Kasım seçimlerinin ardından başlayan psikolojik harekat 2007´de zirve yaptı. Planlar, medya, yargı, TÜSİAD ve Hudson gibi yabancı kuruluşlar üzerinde kurgulandı.
ERGENEKON terör örgütü iddiasıyla devam eden davada İrtica İle Mücadele Eylem Planı ve İnternet Andıcı´nın hazırlandığı Genelkurmay Bilgi Destek Daire Başkanlığı´nda kullanılan bilgisayar hard diskleri üzerinde yapılan inceleme sonucu hazırlanan nihai rapor mahkemeye ulaştı. Raporda AK Parti´ye yönelik psikolojik harekat faaliyetlerinin 3 Kasım 2002 seçimlerinden sonra başlatıldığı 2007 yılında yoğunluk kazandığı belirtiliyor.
Her konuda faaliyetleri var
Raporda sözkonusu kara propaganda çalışmalarıyla ilgili yapılan değerlendirmede kara propagandacıların ?Çete soruşturmaları, Danıştay Saldırısı, Hrant Dink Suikastı, Zirve Yayınevi Cinayeti, 22 Temmuz 2007 tarihli genel seçimler öncesi ve sonrası süreç, Cumhurbaşkanlığı seçim süreci, iddia olunan Ergenekon Silahlı Terör Örgütü soruşturması, Adalet ve Kalkınma Partisi hakkında açılan kapatma davası?na yönelik faaliyetler yürüttüğünün tespit edildiğine vurgu yapılıyor.
Biz ortaya çıkmayalım
102 maddede AK Parti´yi siyaset sahnesinden silmek üzere yapılan psikolojik hareketin şifreleri anlatılırken, bunların ´Medya´, ´Yargı´, ´TÜSİAD´ ve Hudson Enstitüsü üzerinden yürütüldüğü görüldü. Raporda, Başbakan Erdoğan´ın ?Ordu Başbakan´a bağlıdır? sözleri üzerinden Ergenekon davasının tutuklu sanığı Dursun Çiçek tarafından yazıldığı öne sürülen cevabın, eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt tarafından Harp Akademileri Komutanlığı´ndaki konuşmasında kullanıldığı anlatılıyor.
2. Başkan´a kadar arz edildi
Bilgi Destek Dairesi´nin bilgisayarları üzerinde yapılan incelemenin ardından hazırlanan raporda, AK Parti´ye yönelik kara propaganda faaliyetleri için 102 maddelik bir çalışma yapıldı. Hazırlanan güncel psikolojik harekat çalışmalarının andıç ve bilgi notu şeklinde düzenlenmiş olan hallerinin genel itibariyle Harekat Başkanı´na kadar çıkarıldığı, bir kısım bilgi notlarının ise Genelkurmay II. Başkanına kadar arz edildiği belirlendi. İncelenen hard disklerdeki belge, andıç ve bilgi notlarından bir kısmının paraflı ve imzalı üst yazılarının taranmış halde dosyada bulunduğu belirtildi.
Yürüyen davaları böyle etkilemişler
DEVAM eden davalar ile ilgili de çok sayıda plan yapıldığı görüldü. ?Şemdinli davası benzeri davalarda avukat seçiminin yargılanan personele bırakılmaması, çok sayıda avukat tutulması ve hep birlikte davalara girmeleri sağlanıp gövde gösterisi yaptırılması, dava için ücret almıyor görüntüsü verilmesi, avukatlık ücretini ödeyen mekanizmanın gizlenmesi gerektiği? vurgulanıyor.
Alparslan Arslan´ı gündemde tut
Danıştay saldırganı Alpaslan Arslan´ın mahkemedeki ifadelerinin bazı köşe yazarları ve kanaat önderleri kullanılarak kamuoyunda daha etkili hale getirilmesi gerektiği, Ergenekon soruşturmasının özel olarak atanmış hakim ve savcılar tarafından yürütüldüğü, Ağır ceza mahkemesinde görevli personelinin doğrudan AK Parti´den talimat aldığı savunuluyor.
Hudsoncu Zeyno Baran sürekli gündeme gelsin
İNCELENEN hard disklerde Hudson Enstitüsü´nde yapılan ve Türkiye´de yapılacak darbe senaryolarının konuşulduğu toplantının kamuoyuna yansımasının ardından hazırlanan bilgi notları da bulundu. AK Parti´nin Hutson toplantısını propaganda için kullandığı kaydedilen bilgi notunda durum değerlendirmesi yapıldıktan sonra alınacak tedbirlerde sıralanıyor: ?Hudson Enstitüsü gibi kurumların ve Michael Rubin, Zeyno Baran gibi kişilerin görüşlerinin kamuoyu gündemine daha fazla taşınması sağlanabilir. (Bu kişilerle söyleşi yapılabilir, bazı makaleleri yayınlanabilir vb.)?
Hükümeti TÜSİAD üzerinden eleştirelim
RAPORDA AK Parti´ye yönelik psikolojik harekat faaliyetlerinin 3 Kasım 2002 seçimlerinden sonra başlatıldığı 2007 yılında yoğunluk kazandığı belirtiliyor. Hard disklerde bulunan andıçlarda AK Parti´nin küresel sermaye ile olan işbirliği bozulup toplum desteğini kaybedene kadar doğrudan AK Parti´yi hedef alan yaklaşımlardan kaçınılması gerektiği belirtiliyor. Direk AK Parti´nin hedef alınmaması gerektiği kaydedilen andıçlarda ?AK Parti´nin eleştirilmesinde TÜSİAD´ın aracı olarak kullanılabileceği? kaydediliyor.
AK Parti AB´ye karşı propagandası
AK PARTİ´Yİ iktidardan uzaklaştırmak için ABD´nin tam desteğinin alınmasının gerektiği, bunun için de farklı alanlarda tavizler verilebileceği belirtiliyor. AK Parti´nin dinci yapısı sebebiyle AB´nin istediği demokratik açılımları artık yapamayacağı söyleminin uluslararası kamuoyunda daha güçlü olarak işlenmesi gerektiği anlatılıyor. İç kamuoyunda AK Parti´yi Türkiye´nin düşmanları destekliyor mesajının verilmesi gerektiği kaydediliyor.
Muhtıra için şartlar oluşmadı
BELGELERDE andıç ekibi AK Partiye yönelik olarak doğrudan bir askeri müdahale için gerekli şartların hazır olmadığını vurguluyor. TSK´nın muhtıra vermesi için meşru bir gerekçesinin olmadığı kanaatini raporlara yansıtan andıç ekibinin, AK Parti´nin 28 Şubat sürecinde olduğu gibi silahlı veya silahlı olmayan yöntemlerle yönetiminden uzaklaştırılma koşullarının da oluşmadığını kaydediyor.
´TSK zamanı geldiğinde görevini yapar´
ERGENEKON Mahkemesi´ne ulaşan nihai raporda yapılan kara propaganda planlarından bazılarının hayata geçirildiği anlatılıyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından yapılan bir açıklamada Ordu´nun bir kurum olduğu ve Başbakan´a bağlı olduğu yönündeki açıklamalar üzerine ´Basın Açıklaması´ olarak hazırlanan metinle ilgili şu çarpıcı tespit yapılıyor: ?Konuyla ilgili yapılan bir basın açıklaması metninde; Türk Silahlı Kuvvetlerini bir kapıkulu askeri olarak, bir kişiye bağlı gösterme çabası içindeki bu açıklamaların üzüntü ile izlendiği, TSK´nın zamanı geldiğinde Türk halkının kendisine verdiği yasal görevleri yapmak zorunda olduğunun belirtildiği?, ?emekli Albay Dursun Çiçek tarafından yazıldığı anlaşılan Basın Açıklaması metninin basın açıklaması olarak yayınlanıp yayınlanmadığının tespit edilemediği?, ?metinde yer alan ifadelerin benzerini dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt´ın 30 Mart 2007 günü Harp Akademilerinde yaptığı konuşmada da dile getirildiği tespit edilmiştir.?
´TSK KAPIKULU ASKERİ DEĞİLDİR´
27 NİSAN e-bildirisini ben yazdım? diyen dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, İstanbul´da Harp Akademileri´nde yaptığı konuşmada ?Bir hususu daha açıkça ifade ediyorum. TSK olarak, Anayasa ve kanunları, sürekli bize hatırlatanlar kadar biz de biliyoruz. Bizim, böyle hatırlatmalara da ihtiyacımız yoktur. Ayrıca hiç kimsenin Türk Silahlı Kuvvetleri´ni bir kapıkulu askeri olarak görmesini de istemiyoruz. TSK anayasal bir kurumdur. Asker, zamanı geldiğinde görevini yapmak zorundadır. Bunu da açıkça ifade ediyorum? demişti.
Medyaya haber ve para sızdıralım
BELGELERDE kara propaganda için medyayı yönlendirirken dikkat edilmesi gereken hususlar da belirlenmiş. Medyayı yönlendirmek için yapılacaklar ?Görevleri yerine getirirken yapılan harcamalar karşılanır. İrtibatlar yüz yüze ortamlarda birebir yapılır. Telefon ve bilgisayar üzerinden bağlantı kurulmaz. Kuruma giriş-çıkış, kurumla telefon görüşmesi vb. işlemler kesinlikle yapılmaz. Yönlendirenler ve yönlendirilenler kurum üst düzey yöneticisi olmamalıdır? şeklinde özetlenmiş. Belgelerde, medyayı elde tutmak için irtibatlı gazetecilere yalnızca bilgi sızdırmanın yeterli olmadığı, bunun için parasal destek de sunulmasının gerektiği vurgulanıyor.
Kur´an´daki bazı ayetlere çirkin saldırı da genelkurmay haddiskinde
NAİP hakimin hazırladığı ve mahkemeye sunulan nihai raporda Danıştay Saldırısı´yla ilgili bilgi notları da dikkat çekti. Derin çetenin bu saldırıyı ´türban konusunda irticai kesimlerin istekleri doğrultusunda karar vermeyen yargı mensuplarını baskı altına almaya yönelik örgütlü bir terör saldırısı´ olduğu yönünde kampanya yapılması istendiği belirtiliyor. Raporda en dikkat çeken plan ise Kur´an ayetleriyle ilgili. Türbanla ilgili kamuoyunu yönlendirme amacıyla anketlerin yapılması gerektiğine vurgu yapılırken Kuran´da yer alan bir çok ayetin de günümüzün evrensel, çağdaş değerlerine aykırı olduğu yönünde kampanyalar yürütülmesi gerektiği anlatılıyor. (Bünyamin Demirkan/Star)
Bu çirkin saldırının en üst sorumlusu Başbuğ idi
Bu çirkin saldırı, ilginç bir ayrıntıyı akıllara getiriyor. Balyoz darbe planında cami bombalama planlarının gündeme gelmesi üzerine bir açıklama yapan Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Allah Allah diyen bir ordu cami bombalar mı? diyerek güya tepkisini ortaya koymuştu. Ancak o planların varlığı mahkemece kanıtlandı ve sanıklar hapis cezaları aldı. Bu habere konu olan ´internet andıcı´ hakkında açılan davada da sanıklar andıca en üst makam olarak İlker Başbuğ´un onay verdiğini ihbar ettiler. Bu gelişme üzerine Başbuğ da davada sanık haline geldi ve Ergenekon Terör Örgütü yöneticiliği suçlamasıyla tutuklandı. Başbuğ´a yönelik suçlamalarla ilgili İlker Başbuğ iddianamesinin son iki sayfası olan 38. ve 39. sayfalarında ayrıntılar yer alıyor. Başbakan Erdoğan, Başbuğ´un Ergenekon Terör Örgütü´ne üyelikle suçlanmasına ve tutuklu yargılanmasına sık sık tepki gösteriyor. (Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
ŞEMDİNLİ SANIKLARINA AVUKAT TUTMA FAALİYETLERİ DE HARDDİSKTE
24.02.2013 10:58 Genelkurmay´ın internet andıcı hard disklerinden Şemdinli davasına ilişkin önemli belgeler çıktı. 22 Ocak 2007 tarihinde hazırlanan belgede, emekli Org. Yaşar Büyükanıt´ın ´Tanırım, iyi çocuklar.´ dediği sanıkları kurtarmak için yapılan plan yer alıyor. Genelkurmay´ın Ergenekon davasını yürüten İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´ne gönderdiği hard disklerde Şemdinli davasıyla ilgili çarpıcı belgeler bulunuyor. 2007´de Ergenekon´dan tutuklu Albay Fuat Selvi´nin hazırladığı belgede eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt´ın Kara Kuvvetleri komutanlığı döneminde ´Tanırım, iyi çocuklar.´ dediği sanıkları kurtarmak için yapılan plan yer alıyor. Turgut Kazan gibi saygın isimlerin avukat olarak tutulması ve ödemelerin gizli yapılması isteniyor.
Hakkâri´nin Şemdinli ilçesindeki Umut Kitapevi, 9 Kasım 2005 tarihinde bombalandı. Eski PKK hükümlüsü Seferi Yılmaz´a ait kitabevinin bombalanması sonrasında vatandaşlar, bombayı attığı öne sürülen bir kişiyi sığındığı otomobilde 2 astsubay ile birlikte yakaladı. Üç kişi emniyet güçlerine teslim edildi ancak kısa süre sonra şüpheliler serbest bırakıldı. Olaydan bir gün sonra yapılan incelemelerde patlamanın failinin sığındığı beyaz renkli otomobil Hakkari Jandarma Komutanlığı´na ait çıkarken, aracın bagajından da üç Kalaşnikof tüfek ve bomba yapımında kullanılan malzemeler ele geçirildi. Olaydan sonra kendisine soru yöneltilen dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Yaşar Büyükanıt, beyaz renkli araçta PKK itirafçısı ile beraber yakalanan iki astsubay için Tanırım, iyi çocuklar. demiş, bu cümlesi daha sonra Van Savcısı Ferhat Sarıkaya´nın hazırladığı iddianamede adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs olarak geçmişti.
Genelkurmay´ın İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´ne gönderdiği hard diskler içerisinde de Şemdinli davasına ilişkin çarpıcı belgelere ulaşıldı. 22 Ocak 2007 tarihli belgede Şemdinli olaylarında yargılanan askerlere hukuki yardım için 7 taktik geliştirilmiş. Bu taktiklerden en dikkat çekeni yargılanan personelin avukat seçiminin kendilerine bırakılmaması ve avukatlık ücretlerini ödeyen mekanizmanın gizlenmesi. Çete davasından yargılanan personelin çok sayıda avukat tarafından savunulması ile kamuoyunda ?gövde gösterisi? yapılması planlanmış. Aynı belgede davaya katılan savunma avukatlarının TSK ile irtibatlı olmamasına da özen gösterilmesi isteniyor. Kamuoyuna yönelik verilecek mesajlarda çok dikkat edilmesi gerektiği bildirilen belgede, Davayla ilgili tüm açıklamalar (mağdur personel, mağdur personel aileleri ve avukatlar) hukuksal çerçevede ve hukukla ilgili olmalı, konuyla ilgili olarak siyasi içerikli veya terörle mücadele politikalarını içeren açıklama ve yorumlar yapılmamalıdır. Özellikle olaylar ve gelişmelerle TSK arasında ilişki kurma ve hamasi söylemlerden kaçınılmalıdır.? ifadelerine yer veriliyor. (Göksel Genç / Zaman)
(23 Şubat 2013), son güncel.: (24 Şubat 2013)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Genelkurmay´ın provokasyon siteleri ya da ´internet andıcı´ konulu manşetlerimiz
Kontrgerilla Medyası
Yalanlarından faydalanılacak gazeteciler
G.kurmay´a çalışan 14 gazeteci kim?
Darbeyi olgunlaştırmada basına görev
Andıç medyada uygulandı: İşte örnekler
Flaş!!! Balyoz´un dost ve düşman gazetecileri
Ergenekon Aydınlık´ta: Yeni belgeler
Ergenekon dinliyor, Aydınlık yayınlıyor
Başbakan´ın telefon görüşmesini yayınladılar
Aydınlık ve Ulusal Kanal´a operasyonlar
Aydınlık iddianamesi kabul edildi
Aydınlık davası Ergenekon´la birleşti
Aydınlık davası duruşmaları
Ergenekon, Balyoz ve benzer davaları engelleme girişimleri
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap